Haberler

Davutoğlu: "Öğrencileri Alıp Kütüphanede Ders Yapın"

Abone Ol

Davutoğlu, öğretmenleri kabul ettiBaşbakan Davutoğlu: (5)-"Milli eğitimi sağlam olmayan bir ülkenin tankları, tüfekleri, uçakları savunmayı temin etmez ama milli eğitiminiz sağlamsa eksik olan savunmayı zamanla tamamlarsınız"-"Pek çok yerden benim aldığım bilgi, tabletlerin bir oyun aracı haline dönüşmeye başladığını gösteriyor.

Davutoğlu, öğretmenleri kabul ettiBaşbakan Davutoğlu: (5)-"Milli eğitimi sağlam olmayan bir ülkenin tankları, tüfekleri, uçakları savunmayı temin etmez ama milli eğitiminiz sağlamsa eksik olan savunmayı zamanla tamamlarsınız"-"Pek çok yerden benim aldığım bilgi, tabletlerin bir oyun aracı haline dönüşmeye başladığını gösteriyor. Biz oyuncak dağıtacaksak ayrı dağıtırız. Bu kapsamda dağıtılan tabletlerin kullanımı lütfen takip edin"-"2002'e kıyasla milli eğitim bütçesinde yüzde 726'lık artış oldu ve 62 milyar liraya yükseldi. 62 milyar lira neredeyse Türkiye'nin cari açığı"ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Milli eğitimi sağlam olmayan bir ülkenin tankları, tüfekleri, uçakları savunmayı temin etmez ama milli eğitiminiz sağlamsa eksik olan savunmayı zamanla tamamlarsınız" dedi.Davutoğlu, Başbakanlık Yeni Bina'da, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve 81 ilden gelen öğretmenleri kabulünde yaptığı konuşmada, kendisinin en büyük öğretmeni İstanbul olduğunu söyledi.İnsanın boşlukta bilgi üretmediğini, insanların geçmişe, mekana ve çevreye karşı borçlu olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Onun için şöyle bir ormanlık alanda ders yaptığınızda çocukta orman bilinci, çevre bilinci gelişir. Biz her şeyi bir anlamda bir öğretmen gibi görebilmeliyiz. Milli Eğitim Bakanlığını ziyaretimde 22 milyon öğrencimiz olduğu zikredildiğinde, 'eğer herkes haddini bilse aslında Türkiye'de 77 milyon öğrenci var" dedim. Aslında hepimiz öğrenciyiz. Bir gün öğretmenler 'ben öğrendim ve oldum, hamdım piştim oldum' diyip, öğrencileri sadece ham olarak gördüğünde ve kendi öğrenciliğini unuttuğunda öğretmenliği de biter. Her öğretmen aynı zaman da öğrencidir. Her gün bir şey öğrenir. Her gün bir şey öğrenmeyen öğretmen, öğrencilere de bir şey öğretemez. Bu sürekliliği olan bir ilişki."Davutoğlu, Başbakan Başdanışmanı olduğu döneminde sosyal bilimler liselerinde ders vermeyi düşündüğünü açıklayarak, Milli Eğitim Bakanlığına çağrıda bulunarak tanınmış sanatçı, bilim adamı ve düşünürlerin fahri öğretmen olarak Hakkari ve Tunceli gibi illerde dersler vermesi gerektiğini söyledi.-"Ülkenin savunması da milli eğitimden geçiyor"Türkiye'nin büyüyen bir ülke olduğunu, nüfusunun ve imkanlarının arttığını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti: "Bir milli savunmada 'milli' vardır, bir de milli eğitimde 'milli' vardır. Çünkü bunların ikisi de gerçek anlamda milli ve bu milletin özüne sadık kaldığı zaman savunmanız savunma, eğitimimiz eğitim olur. Savunma hep bizim bütçede birinci olurdu bizim iktidarlarımıza kadar şimdi milli eğitim. Savunmaya yine hakkettiği şeyi veriyoruz, imkanlarımız gelişti, gayri safi milli hasılamız dört misli arttı. Milli eğitime ayırdığımız bütçe, milli savunmaya göre arttı. Çünkü biz bir ülkenin savunmasının da milli eğitimden geçtiğine inanıyoruz. Milli eğitimi sağlam olmayan bir ülkenin tankları, tüfekleri, uçakları savunmayı temin etmez ama milli eğitiminiz sağlamsa eksik olan savunmayı zamanla tamamlarsınız. 2002'e kıyasla milli eğitim bütçesinde yüzde 726'lık artış oldu ve 62 milyar liraya yükseldi. 62 milyar lira neredeyse Türkiye'nin cari açığı. Enerji harcamaları kadar dışarı giden kadar bir miktar."Davutoğlu, bekar ve ek ders almayan bir öğretmenin 2002'de 470 lira olan maaşının şimdi 2 bin 148 liraya yükseldiğini bildirerek, iktidarları döneminde 458 bin 496 öğretmenin atamasının yapıldığını, bu sayının da mevcut öğretmenlerin yarısını oluşturduğunu söyledi.Başbakan Davutoğlu, 12 yıl kesintisiz eğitimi getirdiklerini, sosyal bilimler ve spor liselerinin kurulduğunu, yüze yakın üniversite açtıklarını anımsatarak, 2002'de 346 bin derslik sayısını 649 bin 469'a çıkarttıklarını, bu sayıyı daha da artırmaya çalıştıklarını dile getirdi.Davutoğlu, Türkiye'nin 21. yüzyıla yüz karası birçok şeyle girdiğini ve sınıflarda 70, 80, 100 öğrenciyle eğitimlerin yapıldığını ifade ederek, Malatya ziyareti sırasında ilkokul öğrencileriyle ettiği sohbette oradaki sınıfların da 25 kişilik olduğunu öğrencilerin söylediğini anlattı.-"Teknoloji iki ucu keskin kılıç"İnsani bir eğitimin yapılmasının ve öğrenci öğretmen ilişkisinin gerçek zemininde olabilmesinin 30 kişinin altındaki sınıflarda mümkün olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Fatih Projesi kapsamında 3 bin 657 okula 84 bin 921 adet etkileşimli tahta monte ettik, 800 bin adet tablet bilgisayarı dağıttık. Biz tabletleri öğrencilere mekanik bir araç diye vermedik. Teknoloji öyle bir şey ki iki ucu keskin kılıç gibi, nereye doğru kullanırsanız sizi oraya yöneltir. Pek çok yerden benim aldığım bilgi, tabletlerin bir oyun aracı haline dönüşmeye başladığını gösteriyor. Biz oyuncak dağıtacaksak ayrı dağıtırız. Oyun yanlış bir şey diye söylemiyorum ama tabletleri bilgi çağında, bilgi erişim imkanını öğrencilere tanıtmak için veriyoruz. Bu kapsamda dağıtılan tabletlerin kullanımı lütfen takip edin. Öğrencileri dersleri hep tabletler üzerinden, onları kullanacak şekilde verin ki öğrenci onu bir eğitim aracı olarak kullansın. Ne kadar bilgisayar verilirse verilsin, kitap kokusunu duymamış kişi kişi olamaz, başka şey olur. Bazı şeyler vardır başka türlü hissedilmez."Davutoğlu, günlerce süren yorgunluğun ardından bir sahafta alacağı kitap kokusunun kendisine şifa gibi geldiğini belirterek, Filipinler ziyaretinde programı değiştirerek eskiden bildiği bir kitapçıya gittiğini söyledi.Çocuklara kitap ve kitapçı sevgisinin aşılanması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, kolay ulaşılan bilginin değerinin de bir o kadar değersiz olduğunu kaydetti.-"Öğrencileri alıp kütüphanede ders yapın"Davutoğlu, akademisyenliği döneminde incelediği doktora tezlerinde yer alan bilgilerden sıradan ve mekanik olanların bilgisayardan derlendiğini fark ettiğine dikkati çekerek, "Eğer sofistike, daha derinlemesine ve kendisinden özgün katkı yaptığı bir şey varsa bilin ki kitap okumuş. Bunu bilgisayarı kötülemek için söylemiyorum. Bu anlamda teknolojik yeniliklere intibak edeceğiz ama ne olur çocukları alın arada sırada kitapçıya götürün, kütüphaneye götürün o kokuyu hissetsinler. Emin olun sınıfta üç saat ders yapmaktansa, o kitap kokusuyla yapılan yarım saat ders daha bereketli olabilir. Ben bunu bir kampanya olarak başlatalım diyorum. Öğrencileri alıp kütüphanede ders yapın" diye konuştu.Davutoğlu, çocuklara kitabı sevdirmek için zorla önüne kitap konulup oku denilmemesi tavsiyesinde de bulunarak, kitapları hayatın bir parçası kılmak gerektiğini ifade etti.Tabletleri kitapları unutturmak için dağıtmadıklarına dikkati çeken Davutoğlu, "Tabletleri dağıtmamız tamamlayıcı bir şey. İşin esası, asli unsuru değil. Kitap sevgisini unuturlarsa bir daha kimse onlara o sevgiyi aşılayamaz" dedi.Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından 81 ilden gelen öğretmenlere çeşitli armağanlar verdi.(Bitti) .

Kaynak: AA / Güncel

Ahmet Davutoğlu Nabi Avcı İstanbul Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title