Dekanın 700 Şemsiyeli Sergisinde Uzaya Gönderme

Geçen yıllarda kışın hurda otomobilleri küp bir düzenek yardımıyla havada asılı tuttuktan sonra, ıslatarak buzla kaplı bir heykele dönüştüren Prof. Dr. Kavukçu, şiddete tepki vermek amacıyla kombinadan satın aldığı 15 öküz başını, Güzel Sanatlar Fakültesi önünde yine küp şeklinde bir düzeneğe asıp, ıslatarak buzla giydirme yapmıştı. Erzurum-Bingöl karayolunda giysilerine bağladığı uzun siyah kurdelalarla, hızı zaman zaman 80 kilometreye varan fırtınaya karşı koşan çalışmaları ile dikkatleri üzerine çeken Prof.Dr. Kavukçu, son performansı olan 'Boşlukta bilinç' çalışmasını hakkında şöyle dedi:

"Boşlukta bilinç, daha öncekilere paralel bir çalışma. Boşluk sorgulaması yapmak istedim. Galaksilerin, yıldızların oluşturmuş olduğu bir evrenden, en küçük birime kadar olan bir boşluk sorgulaması. Yani insanın yaşadığı en küçük alandan ya da insanın iç doğasındaki sonsuz derinlik ile doğadaki sonsuz derinliğin bağlantılarını kurmaya çalıştık. Mekanda 700'e yakın bir şemsiyeyi, hayatta en çok kullandığımız objelerden birisi olması, kullanım açısından çok önemli ve yüzyıllara dayanan bir geçmişi, aynı zamanda dekoratif bir öge olması sebebi ile hem yüzyıllar boyunca köklü bir iletişim nesnesi olması, hem de güncel sanat anlamında bir çalışma yapabilme amacı ile kullandım. Şemsiyeleri normalde alıştığımız şeklin dışında, bir devinim oluşturabilmek amacı ile dik, yatay, diyagonal ve bunun gibi kullandık. Şemsiyelerin, boşlukta kendini temsil etmesi ve sorgulaması, aynı zamanda kendi ifade biçimlerini oluşturması gibi göndermeleri olan bu çalışmada, ağırlıklı olarak siyah renkli olanları tercih ettim. Çünkü dünyada yaşayan insanların karanlıktan aydınlığa yürümesinde önce siyahın varlığı, sonra renklerin yani aydınlığın gelmesinin üzerinde durduk. Sanatın temel kavramlarından biri olan rengi daha etkin kullanabilmek için aydınlıkla ilişkilendirip, ulaşılmak istenen nokta olarak düşündük. Türkiye'nin doğusunda Erzurum'da sanatsal etkilerle, geleceğe dönük çok büyük dalgalanmalar ve olumlu anlamda sanat ilişkileri kurulabileceği kanaatindeyim."