DEM Partisi Van'da Özgürlük Yürüyüşü düzenledi
HALKLARIN Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve DEM Parti milletvekillerinin katılımıyla Van'da Özgürlük Yürüyüşü' düzenlendi. Yürüyüş öncesi konuşan Bakırhan, Kürt sorununun çözümünün kimseye bir zararının olmadığını belirterek, 'Kürtler ayrı bir halktır, farklı bir dilleri var. Bin yıllardır bu coğrafyada yaşıyor. Cumhuriyetin asli kurucularından birisidir. Cumhuriyet kurulurken canıyla, kanıyla destek vermiştir' dedi. Yürüyüş sırasında slogan atan 2 kişi gözaltına alınınca kısa süreli gerginlik yaşandı.
HALKLARIN Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve DEM Parti milletvekillerinin katılımıyla Van'da Özgürlük Yürüyüşü' düzenlendi. Yürüyüş öncesi konuşan Bakırhan, Kürt sorununun çözümünün kimseye bir zararının olmadığını belirterek, "Kürtler ayrı bir halktır, farklı bir dilleri var. Bin yıllardır bu coğrafyada yaşıyor. Cumhuriyetin asli kurucularından birisidir. Cumhuriyet kurulurken canıyla, kanıyla destek vermiştir" dedi. Yürüyüş sırasında slogan atan 2 kişi gözaltına alınınca kısa süreli gerginlik yaşandı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, DEM Partili milletvekilleri, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, DEM Parti'nin büyükşehir ve ilçe belediyeleri eş başkan adayları ile partililer, Van'da, 'Özgürlük Yürüyüşü'ne katıldı.
Yürüyüş öncesi bir otelin toplantı salonunda basın açıklaması yapıldı. Toplantıda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt sorununun neredeyse Cumhuriyet ile aynı yaşta olduğunu belirterek, "Maalesef birinci yüzyılda Kürt sorunu retle, inkarla, baskıyla çözülmeye çalışıldı. Cumhuriyet'in neredeyse ilk 40 yılı isyanlarla geçti. Yine yüzyılın son çeyreği de tecrit politikalarıyla geçti. Şimdi dönüp sormak lazım. Kürt sorunun çözümsüzlüğü acaba Türkiye halklarına, emekçilere, yoksullara, Kürtlere, Türkiye'nin bütününe ne kattı, ne karı oldu, ne yararı oldu. Hep beraber izliyoruz. İçerde ve dışarda itibarını yitirmiş, içerde ciddi bir ekonomik kriz yaşayan, demokrasinin özgürlüklerinin askıya alındığı, gittikçe antidemokratik, kadının olmadığı, Alevinin, Kürdün, emekçinin dikkate alınmadığı bir yönetim anlayışıyla, bir yönetim şekliyle karşı karşıyayız. Kürt sorunu çözülmediği müddetçe de bu böyle büyüyerek devam edecek. Bugün cevaevlerindeki tecrit, açlık grevleri gibi, yoksulluktan dolayı intihar eden, umutsuzluğa kapılan, artık bu ülkenin geleceğinden beklentisi olmayan milyonlarca insanın yaşadığı bir ülkede yaşamaya devam edeceğiz" dedi.
KÜRT MESELESİNİN ÇÖZÜMÜNÜN KİMSEYE ZARARI OLMAZ'
Kürt meselesinin çözümünün hiç kimseye bir zararı olmayacağını kaydeden Bakırhan, şöyle devam etti:
"Kürtler ayrı bir halktır, farklı bir dilleri var. Bin yıllardır bu coğrafyada yaşıyor. Cumhuriyet'in asli kurucularından birisidir. Cumhuriyet kurulurken canıyla, kanıyla destek vermiştir. Sürekli kendi geleceğini, kaderini, Türkiye halklarıyla beraber gören, ama farklılığını da yaşamak isteyen bu halkın taleplerinin bir yüzyıl daha kabul edilmemesi bize de Türkiye'ye de bir şey katmayacaktır. İkinci yüzyıl, birinci yüzyıl gibi olmamalıdır. Kürt meselesi artık ciddi bir şekilde masaya yatırılarak diyalogla, müzakereyle hal yoluna girmesi gerekiyor. Şimdi bu sorunun çözümü nasıl olur diye belki sorabilirsiniz. Bu sorunun çözümü çok kolaydır. Kürt halkı artık kendi yönetimlerini, kendi muhataplarını yaratmıştır. Daha önce Kürt meselesinin çözümü için ciddi bir irade ortaya konulmuştu. Başta Sayın Öcalan olmak üzere, bu meselenin artık çatışmalarla, gerginliklerle, ölümlerle, bu ülkenin kaosa sürüklenmesiyle olmayacağını ortaya koymuştu. Ne oldu? Bu ülkeyi geçen yüzyıl gibi milliyetçilikle, tekçilikle yönetenler bu çözüm masasını da buzdolabına kaldırmıştır, masayı dağıtmıştır. İstemişler ki Kürtler bir yüzyıl daha statüsüz yaşasın. Ama geldiğimiz noktada artık bu gerçekçi değildir. Bu meseleyi gerçekten çözmek istiyorsanız, Orta Doğu'daki kaosun, çatışmaların, bu şiddet ortamında demokratik bir model olarak çıkmak istiyorsanız buyurun sorunun çözümünü kolaylaştıralım."
GÖZALTI GERGİNLİĞİ
Toplantının ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı ve beraberindekiler, Beşyol Meydanı'ndan Cumhuriyet Caddesi'ne, oradan da Milli Egemenlik Caddesi'ndeki Musa Anter Parkı'na kadar geniş güvenlik önlemleri altında yürüdü. Yürüyüş sırasında polis TOMA aracından sık sık, slogan atmamaları yönünde uyarılarda bulundu. DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan ve beraberindeki milletvekilleri, buradan araçlarına binerek Hakkari'ye gitmek için yola çıktı. Burada kalan gruptan bazıları ise dağılırken 'Cezaevindeki siyasilere özgürlük' diye slogan attı. Bunun üzerine polis, müdahale ederek slogan atan 2 kişiyi gözaltına aldı. Bu sırada partililerle polis arasında gerginlik yaşandı. Grup daha sonra dağıldı.
FOTORAFLI