Demir Export'un Bakırtepelilere Karşı Hayri Transferi
Koza Şirketi'nin Eski Genel Müdürü Yardımcısı Hayri Öğüt, Demir Export tarafından Bakırtepe'de köylülere karşı kullanmak üzere transfer edildi.
Çevre konusunda yaptıklarıyla kara listede bulunan, adı bir çok olumsuzlukla anılan Koza Şirketi'nin Eski Genel Müdürü Yardımcısı Hayri Öğüt, Demir Export tarafından Bakırtepe'de köylülere karşı kullanmak üzere transfer edildi.Yaşam savunucu mücadelesi verenlere karşı saldırgan tavırları ve şirket çalışanlarını çevrecilere karşı kışkırttığı suçlamalarıyla hakkında bir çok dava açılan Öğüt, bu anlamda pek çok kere de baında yer almıştı. Koza şirketindeki istifasının ardından soluğu Bakırtepe'de alan Hayri Öğüt, Sivas İdare Mahkemesi tarafından alınan yürütmeyi durdurma kararının sonrasında verilen keşif kararı nedeniyle 06 Ocak 2014'tarihindeki keşifte Demir Export şirketi sorumlusu olarak köylülerin karşında yer aldı.
Sivas İdare Mahkemesi'nin Bakırtepe bölgesinde siyanürle altın işlemesine karşı açılan davada "yürütmeyi durdurma kararı almasının ardından, daha sonra mahkeme tarafından verilen keşif kararı doğrultusunda 06 Ocak 2014 tarihinde Bakırtepe'de keşif yapıldı. Keşifte bulunanlar 5 bilirkişiden oluşan keşif heyeti, Mahkeme Başkanı, Davaya müdahil olan ilgili şirketin avukatı, şirketin teknik adamı olarak göreve başlayan Bergama'dan tanıdığımız Hayri Öğüt, ve şirket yetkilileri, davacı olan yöre halkının vekilleri, Avukat Özgür Cenk Karabulut, Avukat Yaprak Türkmen, TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası Vekili Avukat Mehmet Horuş ile Oda adına Metalurji Mühendisi Cemallettin Küçük, Kangal Dernekler federasyonu, Bakırtepe Çevre Platformu ve yöre halkı hazır bulundu. Şantiye alanında gelen heyetin yemin etmesinin ardından başlayan keşif, heyetin sırayla yöre halkının avukatlarını, vekillerini ve bölgede yaşayan köylüleri ve davaya müdahil olan şirketin avukatını, yetkililerini dinlemesiyle başladı.
Burada Halkın ve Kamunun Yararı Söz Konusu Değildir
Yöre Halkı Avukatı Özgür Cenk Karabulut bölgede var olduğu söylenen altın rezervinin ilgili şirketin yaptığı çalışmalara ve harcanan paraya göre çok az olduğunu söyleyerek burada kamu yarının da gözetilmediğini ifade etti. Bölge hakkında kısaca bilgi veren Karabulut şunları dile getirdi; "Bölge halkı tarafından Bakırtepe kutsal mekan, ayrıca burası köylüler için ekmek kaynağı, geçimlerini sağladıkları bir alan. Bölge halkı tarım ve hayvancılıkla geçiniyor. Siyanürün zararlarını biliyoruz, buranın yok olması, bu insanların aç kalması demek. Hemen bir kaç bölge ötesi bir kaç ay önce sit alanı olarak ilan edilmiş olması da Bakırtepeyle birlikte bölgenin sadece, kültürel, sosyo, ekonomik bir kayıpla karşı karşıya kalmadığını aynı zamanda da tarihi güzelliklerimizin de kaybolması tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızın bir göstergesidir. Şirketin ÇED raporuyla birlikte başladığı hukuksal çalışmalar yöre halkı tarafından ve bu işin hukuksal boyutunu omuzlayan avukatlar tarafından asla kabul edilmemektedir. Elindeki dosyaların ayrıntılarıyla bilir kişiye sunan Karabulut, heyetin bölgede yapacağı incelemelerde bunları açık bir şekilde raporlarına taşıyacaklarına inandığını" ifade etti.
Bakırtepe Bizim Hayatımız
Bakırtepe Çevre Platformu Ankara Sözcüsü Ali Balkız Bakır tepe'nin kendileri için neden önemli olduğundan bahsederek şunları söyledi; "Burada bizim akkaraman koyun cinsimiz var, Kangal köpeğimiz, hemen ilerde balıklı çermiğimiz var. Yani burada bizim yaşantımız, bizim bitki örtümüz, bizim nefes aldığımız yer var. Bakırtepe bizim kursal mekanımız. Bütün bu değerleri bir altına değişecek kültürden gelmiyoruz. Burada maden şirketinin topraklarımızdan gitmesini istiyoruz"
Ölülerimizi Bu Topraklara Gömüyoruz
Kangal Dernekler Federasyonu Genel Başkanı İsmail Erdem'i de davacı asil olarak dinlemek isteyen hakim kendisine söz verdi. İsmail erdem'de yaptığı konuşmada "Bu topraklar bizim baba ocağımız. Bu gün benim burada bir cenazem var ve İstanbul'dan 1000 kilometre tepip buraya geldim. Çünkü biz ölülerimizi buraya gömüyoruz, ben de ölünce buraya gömüleceğim. Biz çocuklarımızı STK olarak bir çok etkinlik yapıp buralara getiriyoruz. Buralarda anıları olsun diye. Burası bizim, buraları bu şirkete vermeyeceğiz. Bu konuda ne kadar kararlıyız görsünler artık" dedi.
Demir Export şirketi Bize Görünmesin de Kime Görünürse Görünsün
Mahkeme Başkanı, davacı asillerin konuşmasından sonra orada hazır bulunan köy muhtarlarına da söz hakkı vererek, görüşlerini aldı. Elkondu Muhtarı Ali Mermer yaptığı konuşmada kendisinin ilkokul mezunu olduğunu ve yaşamını bu topraklarda sürdürdüğünü anlattı. Çocuklarının ikisinin yatılı okulda okuduğunu ifade eden Mermer, "Biz köylü olarak buradan ailemizin geçimini sağlıyoruz. Buralar elimizden giderse, ayakta duramayız" ifadelerine yer verdi. Çocuklarına buradan kazandığı üç beş kuruşla bir imkan yarattığını söyleyen mermer bu sırada duygularına hakim olamadı ve şunları söyledi; "Biz yoksul insanlarız, çok zor şartlarda para kazanıyoruz. Bu saatten sonra büyük şehirlere gidip iş imkanı bulamayız.
Siyanür zehirini o nedenle topraklarımızda istemiyoruz sayın Hakimim" şeklinde konuştu. Mermer sözlerini şöyle sürdürdü;" Söz konusu maden şirketi yazın burada çalışmalarını sürdürürken bir çok köylümden her gün şikayet alıyordum. Arıcılarımızın arıları tozdan, dumandan hepsi telef oldu, tarlalarımızdan toz nedeniyle ürün alamadık. Şimdi daha yapım aşamasındayken bu sıkıntıları bize yaşatan bu şirket bizi daha sonra ne sorunlarla karşı karşıya bırakır" dedi. Bilirkişi heyetinden biri bu konuşma üzerine Ali Mermer'e "Peki şirket bu sorunları ortadan kaldırırsa ne yapacaksınız, topraklarınızda çalışmasına müsaade edecek misiniz? sorusunu yöneltti. Mermer, ise Nasrettin Hoca'nın bu konuya denk düşen fıkrası "bana görünmesin de kime görünürse görünsün" alıntı yaparak, "Demir Export şirketi bize görünmesin de kime görünürse görünsün" diye karşılık verdi.
Şirket Elini Meramızdan Çeksin
Eğricek köyü Muhtari Seyit Özkan İse Bakırtepe'de tel örgülerin dibinde otlanan koyunları işaret ederek, "Burası bizim yaylalarımız, şu tel örgüler nedeniyle meralarımızda hayvanlarımızı otlatamaz olduk. Hemen ileride ağıllarımız var, tarlalarımız var. Maden şirketini meralarımızda istemiyoruz. Bize siyanür zahirini bulaştırmadan gitsinler, tüm köylülerimizin isteği bu yöndedir" şeklinde konuştu.
Aynı Maden Şirketi 50 Yıldır Köyüme Zarar Veriyor
Demir Export şirketi avukatının söz alarak şirketin bölgedeki istihdamlarından, yaptığı masraflarından bahsederken Pınargözü köyünden Hüsne Harput söze girerek "Hangi şirketten, bahsediyorsunuz avukat hanım. Şizin şirketiniz benim köyümün yüz yıllık suyunu kuruttu, bize bir yıl boyunca arsenikli su içirdi. Suç işledi. Biz köy olarak faydanızdan çok, zararınızı gördük. Siz hangi istihdamdan bahsediyorsunuz, sözlerine yer verdi.
Bilir Kişi; Siyanürü dürüm yapıp yiyelim mi?
Demir Export Şirketi'nin Bergama'dan transfer ettiği Hayri Öğüt konuşmasında teknik konularda verdiği bilgilerde siyanür gölünün arıtıldıktan sonra yüzülebilecek derecede temiz olduğunu, zehirli olmadığını ifade etti. Bunun üzerine bilir kişi heyetinden biri "Biz siyanürün neler yapabileceğinden haberdarız. Öyle güzel güzel anlatıyorsunuz ki, dürüm yapıp yiyilecekmiş gibi bahsediyorsunuz, yiyelim mi? dedi. Teknik konularda zayıf bir bilgiye sahip olduğu gözlemlenen Öğüt, TMMOB
vekili Av. Mehmet Horuş ve yetkilisi Müh. Cemalletin Küçük tarafından uyarılarak konuyu dağıtmadan teknik konularda net bilgiler vermesini istediler.
Bilirkişi, taraf beyanlarının ardından Bakırtepe bölgesinde incelemelerde bulunarak, bunun sonucunda hazırladıkları raporu bir ay içinde Sivas İdari Mahkemesi'ne sunacaklar.
Demir Export köylüye karşı Hayri'yi Transfer Etti
Hayri Öğüt'ü Bergama'da meydana gelen çevre katliamından tanıyan Bakırtepe köylüleri, Demir Export firmasının bu transferi, yöre yurttaşları tarafından; "Denize düşen, yılana sarılır. Öğüt, Bergama'da çevreye verdiği zararların yanında ekmeğini yediği şirkete ihanet etiği söyleniyor, adı rüşvet, yolsuzluk iddialarına karışan, KOZA şirketinin gözden çıkardığı bu adamın buraya transfer edilmesi ancak bu atasözüyle açıklanır. Demir Export firması buradaki halkı yenemedi, güçlü olduğumuzu anladı, o nedenle böyle bir transfere ihtiyaç duydu. Bergama'da halka ve çevreye verdiği zararlarla bilinen maden şirketinin baş çalışanı Hayri Öğüt, anlaşılan Demir Export tarafından burada halka karşı kullanılmak için, hilelerine ihtiyaç duyulan biri haline geldi. Biz buradan şirkete sesleniyoruz"Hayri'ni de al git, kendine Hayri'n dokunsun" şeklinde yorumlandı.