Haberler

Deniz Feneri E.v. Bağlantılı Dava

Abone Ol

Almanya'daki Deniz Feneri e.V."600 program yapıldı."

Almanya'daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma sonucunda açılan davada tutuksuz yargılanan Zekeriya Karaman, Deniz Feneri programını sosyal sorumluluk düşünceyle yayınlandıklarını belirterek,

"600 program yapıldı. Kötü niyetli olsaydık, suistimal peşinde koşsaydık, maddi çıkarlarımızı düşünseydik, programla ilgili yapım, prodüksiyon bedelini alırdık. Program başına 30 bin liradan 18 milyon lira alırdık" dedi.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını yapan Zekeriya Karaman, Almanya'da hazırlanan iddianamenin, yargılanan Mehmet Gülhan, Mehmet Taşkan ve Firdevs Ermiş'in hapiste olmaları nedeniyle, baskı altında kendilerini kurtarmak amacıyla verilen ifadelerden oluştuğunu söyledi.

Almanya'daki davada yargıcın "asıl failler Türkiye'dedir" diyerek kendilerini suçlu ilan ettiğini belirten Karaman, haklarında hiçbir işlem yapılmadan suçlu ilan edilmeleri nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını anlattı.

-"Maddi çıkarımızı düşünseydik, prodüksiyon bedelini alırdık"-

Türkiye'deki ve Almanya'daki Deniz Feneri ile hiçbir ilgilerinin olmadığını vurgulayan Karaman, "Deniz Feneri programını sosyal sorumluluk düşünceyle yayınlandık. 600 program yapıldı. Kötü niyetli olsaydık, suistimal peşinde koşsaydık, maddi çıkarlarımızı düşünseydik, programla ilgili yapım, prodüksiyon bedelini alırdık. Program başına 30 bin liradan 18 milyon lira alırdık" dedi.

Hakkındaki iddiaların aslı olmayan bir harddiske dayandırıldığını ifade eden Karaman, ne Almanya'daki, ne de Türkiye'deki bilgisayarlarda bu haddiskteki verilere rastlandığınıı, orjinali olmayan harddiske dayalı suçlamaların geçersiz olduğunu söyledi.

Kendisi hakkındaki suçlamaları 30 başlık altında anlatan Karaman, kuryeler aracılıyla Türkiye'ye getirildiği iddia edilen paraların kendisine teslim edildiği konusunda da şöyle konuştu:

"Almanya'ya çok sık giden bir kişi değilim. Ailemle turizm amaçlı gittim. Bir yılda en fazla 2-3 kere gitmişimdir. Oradan hiçbir zaman para teslim almadım ve Türkiye'ye de getirmedim. Bu asılsız iddiaları reddediyorum. Firdevs Ermiş hariç diğer hiçbir şahıs da bana para teslim edildiğini söylememiştir. Ben Ermiş dahil kimseden para teslim almadım. Ermiş'in kendisini kurtarmak için baskı altında pazarlıkla verdiği ifadelerden başka bir delil yoktur. Mehmet Gürhan'ın notlarında Deniz Feneri paralarının bana verildiğine dair bir ifade de yoktur."

Karaman, kendilerine ait olmayan 2 gayrimenkulün şirketleri olan Weiss'e kayıtlı olduğunu öğrendikten sonra, bunları Deniz Feneri e.V kayyumuna noterde yapılan protokolle devrettiklerini kaydetti.

Euro 7 şirketine alınan feribotun ödemelerinin kendi kaynakları ve banka kredileriyle karşılandığını ifade eden Karaman, "Almanya'dan Türkiye'ye gelen vatandaşlar, daha rahat ettikleri için deniz yolunu kullanıyorlardı. Mehmet Gülhan'ın teklifi üzerine, feribot alınmasını uygun bulduk. Feribotun Türkiye'ye getirilmesi için Riga'da yapılan masraf çok cüzi bir miktardır. Sadece yakıt parası Gürhan tarafından alınan ikinci krediden ödenmiştir. 350 nin Avro masraf gerçeği ifade etmemektedir" şeklinde konuştu.

Duruşmaya ara verildi.

Muhabir: Hanife Sevinç - Enes Can

Yayıncı: Sabri Çelebioğlu - İSTANBUL

Kaynak: AA / Güncel

Zekeriya Karaman Türkiye Almanya Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title