Deniz Feneri, Urfa'da Lojistik Merkez Kuruyor
Deniz Feneri Derneği, Urfa'da lojistik merkez için 17 bin metrekarelik yer talep etti. Talep Büyükşehir Belediye Meclis'ince kabul edildi.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Meclisi, Başkan Celalettin Güvenç'in annesinin vefatı üzerine bir günlük ara verdiği Ağustos ayı olağan toplantısına dün devam etti.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Şanlıurfa İl Müdürlüğünde bulunan Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantı Salonundaki birleşime Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Meclisi Başkan Vekili Ahmet Kaytan başkanlık yaptı.
Ek gündem maddelerinin kabul edilmesinin ardından gündem maddelerine geçildi. Dünkü toplantıda mülkiyeti Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesine ait Eyyübiye ilçesi, Yenice mahallesi 738 nolu parselde kayıtlı bulunan 17 bin metrekarelik alanın Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine 30 yıllığına tahsis edilmesi tartışıldı.
CİN: TAHSİSİ DOĞRU BULMUYORUZ
Konuyla ilgili söz alan Viranşehir Belediyesi Eş Başkanı Emrullah Cin, hayatını kaybeden Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç'in annesi için baş sağlığı dileyerek konuşmasına başladı. Cin, "Urfa'mızda birçok yerel dernek var. Bunlara ilişkin herhangi bir çalışmanız var mı? Herhangi bir tahsis, herhangi bir karar var mı? Öncelikle büyükşehir bu konuda cevap vermesini bekliyorum. Adı geçen Deniz Feneriyle ilgili kamuoyunda geçen şeyler var. Uluslararası alanda devam eden bir mahkeme de var. Böyle bir tahsisi doğru bulmayacağımızı belirtmek isterim" diye konuştu. Cin yer tahsisi olarak belirlenen gündem maddesinin daha ayrıntılı olmasının meclis üyelerinin hazırlıklı gelmesi için faydalı olacağını ve bunun usul açısından eksik olduğunu söyledi.
KILIÇ: AK PARTİ OLARAK OLUMLU BAKIYORUZ
AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanı Nihat Kılıç, Deniz Feneri Derneği'nin insani yardım amaçlı bir faaliyet yürüttüğünü kaydetti. Kılıç, "Burada kurulmak istenen lojistik merkez bölgeye hitap edebilecek. Bütün yardımların Urfa'da toplanacağı bir lojistik merkez. Deniz Feneriyle ilgili benim bildiğim Türkiye'de herhangi bir dava açılmış söz konusu değil. Suriye savaşı başladığından beri taktire şayan işler yapan Adil Saraç ve Osman Gerem'in bir talepleri söz konusu. AK Parti grubu olarak olumlu bakacağız" dedi.
KIZILDAMAR: BU AŞAMADA DOĞRU BULMUYORUM
Deniz Feneri Derneğiyle ilgili şaibelerin bulunduğu dile getiren bir başka isimde DBP Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Aliye Kızıldamar oldu. Kızıldamar, "Deniz Feneri dosyası henüz kapanmamış bir dosyadır. Uluslararası arenada yüz yılın en büyük dosyası damgasını yemiş bir dosyadır. Ve hala uluslararası düzeyde kafalardaki şaibeleri ortadan kaldıramadığı bir dosyadır. Türkiye'ye gönderildi dosya. Çünkü en çok Türkiye halklarını mağdur etmişti. Türkiye'de de hatırladığım kadarıyla bu dosyadan dolayı görevden alınmalar ve bir takım skandallar yaşandı. Bu hepimizin hafızasındadır. Bununla ilgili girişimde bulunan savcı ve hukukçuları görevden alınma gibi bir takım skandallar imza atan bir dosyadır. Türkiye'de böyle bir boyutu da vardır. Tabi ben öyledir demiyorum ama ortada bu denli büyük şaibeler, hala cevaplanmamış sorular, insanların yüreklerinde, arzularında yer etmiş olan yolsuzluk adı altında hala birçok sıkıntının yaşandığı bir derneğin bugün Urfa'da böyle bir taleple karşımıza gelmesini şu aşamada doğru bulmuyorum" ifadelerini kullandı.
KAYTAN: İSNAT EDİLEN SUÇLAR EVRAK EKSİKLİĞİNDEN
Cin'in sormuş olduğu soruya karşılık olarak konuşan oturum Başkanı Kaytan, hem Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinin hem de ilçe belediyelerinin derneklerin ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını destekleyici yönde faaliyetleri olduğunu belirtti. Kaytan, "Bütün talepler karşılanıyor. Bunun bilinmesini istiyorum. Mutabakatla tahsis edilen yerler var. Hizmet verecek pozisyona gelmesi için inşaatları devam eden yerler var. Türkiye dünyada özellikle bu Deniz Feneri gibi insani yardım amaçlamış olan kurumlarla kendisini ispat etmiş durumdadır. Bu kurumlar da yardımsever, her daim insanların yanında olmayı şiar edinmiş olan Türkiye'de yaşamış olan insanların desteğiyle bu faaliyetleri gerçekleştiriyorlar. Deniz Feneriyle ilgili bundan 4-5 yıl önce bir algı operasyonu vardı. Şu anda elbette devam eden bir süreç de var. Doğrudur, adli bir süreç de var. Onu bizatihi yakinen yaşayan ve bilen biriyim. Yöneticileriyle çalışmak için müracaat ettiğimizde kendilerini dinlemiştik. Yalnız bütün bu soruşturmalara ve kovuşturmalara rağmen ulusal ve uluslararası arenada Deniz Feneri şu anda faaliyetlerini devam ettiriyor. Eğer herhangi bir suç söz konusu olmuş olsaydı elbette ki, bu hizmetleri men edilebilirdi, engellenebilirdi. Evrak üzerinde bazı eksikliklerin söz konusu olması muhtemeldir. Deniz Fenerine isnat edilen suçların ben bundan kaynaklı olduğunu biliyorum. Ama insandır, beşerdir, şaşar. Kim burada yönetim kurulundaysa, öncelikle Allah bizi şaşırtmasın" diye belirtti.
Söz konusu talep AK Parti Grubu tarafından olumlu karşılanırken, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) karşı yönde oy kullandı. Söz konusu talep oy çokluğuyla kabul edildi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)