Denizli Otobüste Referandum Tartışması Karakolda Bitti
Otobüste referandum tartışması karakolda bittiDENİZLİ'de belediye otobüsünde başörtülü iki üniversite öğrencisine hakaret ettiği ve sözlü tacizde bulunduğu iddiasıyla kafe işletmecisi M.S. (Murathan Solak), Türk Ceza Kanunu'nun 115-1.
Otobüste referandum tartışması karakolda bitti
DENİZLİ'de belediye otobüsünde başörtülü iki üniversite öğrencisine hakaret ettiği ve sözlü tacizde bulunduğu iddiasıyla kafe işletmecisi M.S. (Murathan Solak), Türk Ceza Kanunu'nun 115-1. Maddesi gereğince cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorladığı iddiasıyla tutuklandı. Olayın yaşandığı gün ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan M.S., belediye otobüsündeki görüntülerin incelenmesinin ardından yeniden gözaltına alındı ve çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
Dün (Çarşamba) saat 00.15 sıralarında, Bayramyeri- Gümüşler seferini yapan belediye otobüsünde yaşanan olayda iddiaya göre, Pamukkale Üniversitesi öğrencileri H.D. ve K.O, üniversiteden evlerine gitmek için bindikleri belediye otobüsünde kartlarında bakiye olmaması üzerine yolculardan ücretini ödeme karşılığında kart istedi. Bu sırada yolculardan Altıntop Mahallesi'nde kafe işleten M.S. öğrencilere hakaret etti. M.S.'nin kendilerine hakaret ettiğini iddia eden öğrencilerin tepkisi üzerine otobüs şoförü Çınar Polis Merkezi'ne çekti. İki üniversite öğrencisi M.S.'den şikayetçi olurken, M.S.'de öğrencilerden şikayetçi oldu. İfadesi alınan M.S. serbest bırakıldı.
Üniversite öğrencileri ifadelerinde, M.S'nin kendilerine referandum için 'hayır' diyeceklerini söylemeleri halinde bilet verebileceğini söylediğini, bunun üzerine tartışma çıktığını söyledi. Öğrenciler, M.S.'nin kendilerine, "Başınızı, kulaklarınız kapansın diye mi kapattınız?", "Siyah türbanlı seni sevdim. Bu başörtülüler, 'hayır' demez" diyerek sözlü tacizde bulunduğunu öne sürdü. Kafe işletmecisi M.S. ise ifadesinde kendi otobüs kartının bakiyesi olmadığını, birkaç kişiden otobüs kartını istediğini, kimse vermeyince olayın referandum tartışmasına dönüştüğünü, 'evet', 'hayır' diyalogları olduğunu söyledi. Hiçbir kadını referandumda 'hayır' demesi için zorlamadığını da vurgulayan M.S., "Şikayetçi olan iki kadının yanına da hiç gitmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
M.S., karakoldaki ifadesini de sosyal medya hesabından paylaştı, daha sonra sildi.
Savcılığın belediye otobüsünün güvenlik kamerası görüntülerini inceleyip, konuşmaları deşifre etmesinin ardından bu sabah kafe işletmecisi M.S., tekrar gözaltına alındı. Denizli Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan M.S., Türk Ceza Kanunu'nun 115-1. Maddesi uyarınca inanç, düşünce ve kanaat hürriyetini engelleme suçundan tutuklandı. Türk Ceza Kanunu'nun 115. Maddesi cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan, yaymaktan meneden kişinin bir yıldan üç yıla kadar hapsini hükme bağlıyor. Soruşturma sonunda M.S., dava açılırsa bu maddeden yargılanacak.