Deprem Günü Yaşadıklarını Unutamıyorlar
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde art arda meydana gelen depremlerden en fazla etkilenen Yukarıköylü kadınlar, yaşadıkları o korku dolu anları anlattı.
DENİZ AÇIK - Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde art arda meydana gelen depremlerden en fazla etkilenen Yukarıköylü kadınlar, yaşadıkları o korku dolu anları anlattı.
"Dışarıya göç vermeme" özellikleriyle yaklaşık 500 yıldır geleneklerini devam ettiren Yörük Türkmenlerinin yaşadığı Yukarıköy, Ayvacık ilçesindeki depremin en çok etkilediği yerleşim yeri oldu.
Renkli ve folklorik giysileriyle dikkati çeken köy kadınları, depremde yaşadıklarını Anadolu Ajansı muhabirine aktardı.
Depremde evi hasar gören Mevlüde Kurt (63), deprem anında çok büyük korku yaşadığını ifade ederek, afetin ardından devlet yetkililerinin kendilerine yardımda bulunduğunu söyledi.
Kurt, evlerinin hasar görmesine rağmen sağlıklı olmalarından dolayı duyduğu mutluluğu dile getiren Kurt, şöyle konuştu:
"Evim göçtü. Çok korktum. Eşime 'Kalk ev göçüyor.' dedim. Uyuyan eşimi kaldırdım. Kızlarım gelip bizi kontrol etti. Ağlayarak evden dışarıya çıktık. Köydeki boş alana attık kendimizi. Devletimiz bize yardım etti. Allah'a çok şükür. Devletimiz bize baktı. Deprem, Allah'tan gelen bir afet."
"Korkulmayacak gibi değildi"
Köy sakinlerinden 74 yaşındaki Fatma Demir ise depreme evde yakalandığını belirtti.
Evinin hasar gördüğünü, o an çok korktuğunu vurgulayan Demir, "Korkulmayacak gibi değildi. Benim kimsem yok. Eşim, evim, kedim, köpeğim yok. Ben ne yapacağım? Bir canım var. Devletimiz yiyeceğimizi, içeceğimizi sağlıyor. Mevlit okutulmuş, lokum dağıtılmış. Daha ne yapsınlar? Bu Allah'tan gelen bir afet. Allah hepimizi muhafaza etsin. Bu yaşta bunları da gördüm." diye konuştu.
Meryem Çarıksız (70) da evlerinin depremde tamamen yıkıldığını söyledi.
Hiçbir şeyinin kalmadığını dile getiren Çarıksız, "Devletimiz bize yardımcı oldu. Bize bakıyorlar. Herkes sağ olsun." dedi.
"Devletimizin getirdiği konteynerlere yerleştik"
Deprem mağduru Sabriye Güneş (45) ise deprem anında kendisini adeta kaybettiğini dile getirdi.
Köydeki evini tamamen kendisinin yaptığını anlatan Güneş, "Evimizi sıfırdan yapmıştık. Şimdi hasar gördü. Devletimizin getirdiği konteynerlere yerleştik. Hasar gören evimizdeki yorganlarımızı, battaniyelerimizi konteynere getirdik. Yemeğimiz, içeceğimiz, her şeyimiz var. Allah razı olsun." ifadelerinde bulundu.
75 yaşındaki Neslihan Kaya da namaz kılmak için uyandığı sırada depremi yaşadığını dile getirdi.
Depremin neden olduğu sesin ardından toprak yığının altında kaldığını anlatan Kaya, "Hemen kalkıp, üzerime montumu giyerek sokağa çıktım. Daha sonra namazımı kıldım. Sürekli dua ediyorum. Devletimiz de bize sürekli yardımda bulunuyor." şeklinde konuştu.
"Yataklarımıza kocaman taşlar düştü"
Emine Çolak (40) ise sabah çocukları okula gideceği için erkenden kalktığını anlattı.
Uyanıp sobayı yakarak çay pişirdiğini belirten Çolak, şöyle devam etti:
"Çocukları uyandırdım, kızımın saçını tarayacaktım. Sofraya peynir, zeytin, patates koydum. Çocuklar yiyordu. Çayları bardağa koyup, sofraya oturduğumda sesler gelmeye, yer sallanmaya başladı. Sobanın boruları devrildi. Eşim, çocuklarım ve ben hemen dışarıya çıktık. Evimiz zarar gördü. Yataklarımıza kocaman taşlar düştü. Eve giremiyoruz. Devletimizin sağladığı konteynerlere yerleştik. Sağ olsun devlet bize bakıyor. Bir isteğimiz yok. Hepimize geçmiş olsun."
"Devletimiz bize sürekli yardımcı oluyor"
Yıldız Öztürk (23) de deprem sırasında ailesiyle evlerinin üzerlerine göçeceğini sandıklarını ve hemen sokağa çıktıklarını anlattı.
Daha önce hiç böyle bir deprem yaşamadığını belirten Öztürk, "Psikolojimiz bozuldu. Sürekli deprem oluyor. Evimizin temeli yarıldı. Devletimiz bize sürekli yardımcı oluyor. Biz ev yardımı bekliyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sesimizi duysun. Şu anda çok memnunuz. Yardımcı olanlara teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.