Deprem Kurbanları Gölcük'te Anıldı
Depremde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlandı.
Depremde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlandı. Başbakanlık Afet, Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Deprem Dairesi Başkanı Dr. Murat Onurlu Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ve hazırlıkları ona göre yapmak zorunda olduklarını söyledi. Anma programına Kocaeli Vali yardımcısı Şükrü Çakır, Ak Parti Milletvekili İlyas Şeker, CHP Milletvekili Haydar Akar, CHP İl Başkanı Yalçın Kuşkan, Gölcük Kaymakamı Adem Yazıcı, Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, CHP Gölcük İlçe Başkanı İsmet İşeri ve çok sayıda vatandaş ile depremde yakınlarını kaybeden katıldı. DEPREME HAZIRLIK YAPMAK ZORUNDAYIZ Başbakanlık Afet, Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Deprem Dairesi Başkanı Dr. Murat Onurlu, Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu ülke bir deprem ülkesi ve hazırlıklarımızı buna göre yapmak zorundayız. Deprem zararlarının azaltılması ile ilgili önlemler tek tek hazırlanmış durumda. Sağlık bakanlığımızın özellikle ulusal medikal guruplarının güçlendirilmesi ve kapasitelerinin arttırılması gerçekleştirildi. Ulusal deprem planı 2023 yılına kadar süren bir süreç. Sivil toplum kuruluşlarının gösterdiği üstün başarılar var. Yarın deprem olacak veya 2 sene sonra deprem olacak sözlerine inanmayın. Bilim camiasının yapmış olduğu uygulamalarda depremi önceden tahmin etmek diye bir konu söz konusu değil. Depremde nasıl davranılacağını bilmemiz gerekiyor." DEPREMLE BAŞ ETMEK İÇİN BİLİNÇLİ OLMALIYIZ Deprem konusunda eğitime önem verdiklerini söyleyen Murat Onurlu konuşmasını söyle sürdürdü: "Depremle baş etmenin olayı bilinçli olmamızdan geçiyor. Bizler şuanda eğitime önem vermiş durumdayız. 14 sene sonra bu bölgede yaşanan karmaşalar yaşanmayacak bu bölgede. Deprem olacak. Biz ne kadar kendimizi hazır hissedersek sorun o zaman ortadan kalkacak. Biz hazır olmak zorundayız. Ankara merkezden ben size depreme hazırsınız dersem yalan söylemiş olurum. Vatandaş olarak muhtarınızı sorgulayın. Depremde çadır alanı nerede diye sorun. 'Deprem öldürmez bina öldürür' diyoruz. Dere yatağına ev yapmış vatandaşımıza izin vermeyelim. Vatandaşımız konutunu yaparken deprem yönetmeliğine göre yapsın. Biz kurallara ne kadar uyarsak ve bilinçli olursak deprem zararlarının azaltılmasında bu ülke hızlı bir şekilde yol alacaktır" dedi. MARMARA DEPREMİ BANA 3.5 SAAT SONRA HABER VERİLDİ 14 yıl önce imkanların kısıtlı olduğunu ve Marmara depremini 3.5 saat sonra öğrendiğini söyleyen Murat Onurlu, "Bundan 14 yıl önce bende deprem dairesinde çalışıyordum. Bana da haber verildi. Gittiğimizde depremin yerini bilemiyorduk. Sabaha karşı yer ve büyüklük belli oldu. Tahmini olarak ölü ve yaralı sayıları önümüze koyulmaya başlandı. Ulaşım ve iletişim yoktu. 2011 yılında Van depremini yaşadık. Yaklaşık 1 sene içinde de kalıcı konutlar yapıldı 17 bin adet ve teslim edildi. 14 sene önceki olay o zamanın imkanları ile değerlendirmekte fayda var. 14 sene önce bir koordinasyonda problem yaşanıyordu. 2009 yılında başbakanlığa bağlı Başbakanlık Afet, Acil Durum Yönetimi Başkanlığı oluşturuldu. Deprem konusu üzerine yoğunlaştırıldı. Deprem eylem planı hazırlandı ve bu devreye sokuldu. Şuanda 600 deprem gözlem istasyonu var. 14 yıl önce 45'i. 7 gün 24 saat depremleri izlemekteyiz. 2012 yılında 28 bin 740 deprem oldu. 2011 yılında 29 bin 750 idi. Depreme her zaman hazırlı olmalıyız. Yaşamlarını yitirenlere Allah'tan rahmet diliyorum yakınlarına başsağlığı diliyorum" diye konuştu. DEPREM DEĞİL İHMAL ÖLDÜRDÜ Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş 14 yıl sonra depremde yaşanan acıların tekrar tazelendiğini söyleyerek, "Binlerce insanı kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Bundan 14 yıl önce hep birlikte asrın felaketi olan depremi yaşadık. En ciddi hasarı yaşadık. 6 bin insanımız şehit oldu. Bir o kadar da yaralımız oldu. Birinci derecede deprem kuşağında olmamıza rağmen 17 Ağustos'la yüzleştik. Bedeli çok ağır olan bir yüzleşme oldu. Depremde bir şeyi anladık. İnsanlarımızı deprem değil ihmaller öldürmüştü. Şimdi en büyük korkumuz 1999 depremini yaşayan binalar oldu. Onlarında üstesinden geliyoruz" dedi. BU KENTTE BİR ÇOK BİNANIN YIKILMASI GEREKİYOR CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, Kocaeli'nde hukuksal anlamda bir çok binanın yıkılamadığını söyleyerek konuşmasına şöyle devame etti: "Kentsel dönüşüm adı altında çeşitli kanunlar çıkartıldı. Bu kanunlar depremle ilgili sıkıntıları ortadan kaldırmak ve yapı stoğumuzu güçlendirmek ve çocukları geleceğe hazırlamak için yapıyoruz. Bunun 14 yıl gibi bir geçikmeyle çıkması eksikliklerimizide ortaya koyuyor. Bu kentte bir çok bina yıkılması gerekiyor. Hukuksal nedenle bu binalar yıkılamıyor. Çalışmalar eksikde olsa yapılıyor. Bugün yine başbakan yardımcılarımızdan biri açıklıyordu. Okullara deprem dersi koyacaklarını söylüyordu. Evet deprem dersi konulmalı. Sadece bu ülkedeki mimar, mühendis, onay veren suçlu değil. Hepimiz suçluyuz. Yalova'da örneklerini yaşadık. O projeyi yapanlarda herkes kendine bir pay çıkartmalı. Van depreminde az kayıp verdik. Çünkü hızlı ve adil müdahele yapıldı. Bunların başında GESOTİM vardı. Bu acil kurtarma ekipleri devletin önüne geçti ve kurtarma çalışmaları yaptı. Biz 17 Ağustos da arama kurtarma ekiplerinden destek alsaydık daha az kayıplarla kurtarabilirdik. Bunlardan ders çıkarttık. Bunun bir siyasi tarafı yok. Bu hepimizin derdi. Türkiye de deprem tehlikesini kaldıracak çözümleri üretmek zorundayız." MARMARA DEPREMİ TÜRKİYE'DE MİLAT OLDU Marmara depreminin Türkiye'de bilinçlenmeye sebep olduğunu söyleyen Ak Parti Milletvekili İlyas Şeker, "Bu depremi sadece hatırlamak yeterli mi? Sadece hatırlamak yeterli değil. 1999 drepremi Türkiye'de milat oldu. Deprem bilincinin oluşmasına sebep oldu. Ondan önce de bilim adamları vardı. Ama deprem konusunda şuanki gibi bilinçli ve bilgili değildik. Bunun nedeni Marmara depremi sadece Gölcük ile sınırlı kalmadı. Türkiye'nin 80 vilayetinde etkisini gösterdi. Türkiye'nin her tarafına cenazeler ve yaralı insanlar gitti. Bu nedenle Türkiye bunun acısını kalbinde hissetti. Ekonomik olarak da ciddi anlamda kendisini hissettirdi. Kocaeli depremi bu nedenle unutulmuyor ve deprem bilinci gelişti. Bugün bir deprem olsa 1999 daki gibi zaiyatımız olacak mı? Kayıplarımız olacak mı onları masaya yatırıp konuşmak lazım" diye konuştu. DEPREMİ YAŞAMIŞ BİNALAR RİSKLİ BİNALARDIR Marmara depremini yaşayan binaların hepsinin riskli binalar olduğunu söyleyen Şeker, "Japonya'da da depremler oluyor. Ölen insanların sayısı yüzlerle söyleniyor. Bizde 7-8 şiddetindeki depremlerde binlerle on binlerle ifade ediliyor. 2005 yılında başlayan daha güvenli binaların yapılması Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmaya başlandı. Bunlar yeterli mi? Kesinlikle yeterli değil. 1999 depremini yaşamış olan bütün binalar riskli binalardır. Bütün binaların mutlaka ve mutlaka gözden geçirilmesi la