Depremde enkaz altından çıkan itfaiyeci, arama kurtarma köpekleriyle afetzedelere yardım ediyor
Sakarya'da 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde enkaz altından çıkan itfaiyeci Murat Akbaş, arama kurtarma köpekleriyle 9 yıldır afetzedelere yardım ediyor. Akbaş, yaşadıklarından etkilenerek arama kurtarma ekibine katıldı ve İzmir ve Kahramanmaraş depremlerinde de görev aldı.
Sakarya'da 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde ailesiyle enkaz altından çıktıktan sonra yaşadıklarından etkilenip arama kurtarma ekibine katılan itfaiyeci Murat Akbaş, kurtuluşuna vesilen olan arama kurtarma köpekleriyle 9 yıldır afetzedelerin yardımına koşuyor.
Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan deprem, Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de yıkıma neden oldu.
O dönem Sakarya Belediyesinde itfaiyeci olarak çalışan 49 yaşındaki Akbaş da ailesiyle oturduğu 4 katlı apartmanın yıkılması sonucu enkaz altında kaldı.
Karanlıkta çıkış yolu bulmaya çalışırken arama kurtarma köpeğinin sesi sayesinde doğru yöne giderek oğluyla dışarı çıkmayı başaran Akbaş, yarasına ve kaburgalarındaki çatlaklara rağmen önce eşini, daha sonra apartmandaki akrabalarını kurtardı.
Yaşadıklarından etkilenen ve kendisi gibi afetzedelere umut olmak için eğitimlere katılarak 2015 yılında Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı bünyesinde arama kurtarma ekibine katılan Akbaş, kurtuluşuna vesile olan köpeklerle 9 yıldır hayat kurtarmaya çalışıyor.
İzmir ve Kahramanmaraş merkezli depremlerde de görev alan Akbaş, ömrü yettiği sürece afetzedelere umut olmak istiyor.
"17 Ağustos bir milat oldu"
K9 Arama Kurtarma Amiri Murat Akbaş, AA muhabirine, depremin üzerinden 25 yıl geçtiğini, o gün kıyametin koptuğunu düşündüklerini söyledi.
Kendisinin de enkaz altında kaldığını, oğlunu korumaya çalışırken kaburgalarının çatladığını, vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar olduğunu aktaran Akbaş, arama kurtarma köpeğinin sesiyle zifiri karanlıkta doğru yöne giderek dışarı çıktıklarını anlattı.
Akbaş, arama kurtarma ekiplerinin ne kadar önemli olduğunu 17 Ağustos gecesi anladıklarını dile getirerek, "O dönemde ne yazık ki çok sınırlı sayıda arama kurtarma ekibi vardı. Bizim için de milat oldu çünkü o insanların canla başla hayat kurtarma derdinde olduğunu görünce biz de enkazdan çıkmış olunca dedik ki 'Bizim de bir faydamız olsun.' Benim gibi düşünen yüzlerce, binlerce arkadaş oldu." diye konuştu.
Arama kurtarma eğitimleriyle ilgili çalışma ve araştırmalar yaptığını belirten Akbaş, şöyle devam etti:
"Bu işe gönül verdik. Önce ferdi olarak başladık, daha sonra kurumumuzla paylaştık. Kurumumuzla bu işi ileri seviyeye nasıl taşırız diye istişarede bulunduk. Bugün geldiğimiz noktada çok şükür iyi bir ekibimiz var. Kahramanmaraş merkezli depremlerde de 18 gün görev aldık. Atabey ve Kalkan apartmanında 10-11. gün insanların bulunmasına vesile olduk. Allah takdir etti, biz aracı olduk. Ekibimizde yer alan arama kurtarma köpeklerimizin ciddi faydasını gördük. Zamana karşı yarışıyorsunuz, teknoloji de güzeldir kabul ediyoruz, hiçbir zaman inkar etmiyoruz ama bu arama kurtarma köpeklerinde Allah vergisi ciddi manada özellik var."
Akbaş, arama kurtarma ekibinde yer almanın özel bir duygu olduğunu aktararak, enkaz altında insanlarla kurdukları ilk temasta yaşadıkları mutluluğun tarif edilemeyeceğini anlattı.
Ekiplerin canları pahasına afetzedenin bir an önce yaşama tutunmasını sağlamaya çalıştığını, bunun tarif edilemez bir duygu olduğunu vurgulayan Akbaş, "17 Ağustos 1999 depreminde bizi bulan dostumuz, arama kurtarma köpeklerimiz oldu. O günden itibaren şuna karar verdik; 'Biz de başka canlara nefes olalım.' Ömrümüz vefa ettiği sürece bu görevi dostlarımızla yapmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Akbaş, aradan geçen 25 yılda Türkiye'de arama kurtarma faaliyetlerinin ciddi oranda geliştiğine dikkati çekerek, devletin depremle ilgili hazırlıkları yapmaya çalıştığını, AFAD'ın da eğitimleriyle insanlarda afet bilinci oluşturduğunu sözlerine ekledi.