Depremin acıları 22 yıldır hafızalardan silinmiyor
Düzce'de 12 Kasım 1999 Depremi'nde enkaz altında kalarak bir bacağını ve 17 yaşındaki oğlunu kaybeden Burhan Şen ile babasını yitiren Barış Şimşek, depremin acılarını hafızalarından silemiyor.
Düzce'de 12 Kasım 1999 Depremi'nde enkaz altında kalarak bir bacağını ve 17 yaşındaki oğlunu kaybeden Burhan Şen ile babasını yitiren Barış Şimşek, depremin acılarını hafızalarından silemiyor.
Depremin merkez üssü olan Kaynaşlı ilçesinde köfteci dükkanı olan Burhan Şen, iş yerinin bulunduğu 9 katlı binanın yıkılması sonucu enkaz altında kaldı.
Ayağının üstüne düşen beton parçasının uzun süre kaldırılmasını bekleyen Şen, enkaz altından çıkarılıp ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Bir bacağını kaybeden Şen, sevk edildiği Ankara'daki hastanede yaklaşık 1 ay tedavi gördü.
Şen'in enkazda kalan 17 yaşındaki oğlu Resul Şen ise hayatını kaybetti.
"Deprem öldürmüyor, çürük binalar insanları öldürüyor"
Ankara'daki tedavisinin ardından işini sürdürerek hayata tutunan Burhan Şen, AA muhabirine, depremin yaşandığı gün Bolu Dağı'ndaki restoranında olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Akşam 7 gibiydi, bir gürültüyle binanın çöktüğünü hissettik. Olay anında işletmemde müşterilerim vardı. Orada 9 kişi hayatını kaybetti, biri de benim oğlumdu. Olaydan 4 saat sonra kadar sesler duydum, 'Birileri var mı?' diye bağırıyorlar. Ben de 'Biz buradayız.' dedim. Onlar konuşuyorlardı kendi aralarında, 'Seni alamayız buradan.' diyorlardı. Biraz zaman geçtikten sonra kendimi dışarıda buldum. Bacağımı deprem esnasında binanın kirişi kopardı. Hastanede ziyarete gelmeyenlere baktım, oğlumun öldüğünü o şekilde anladım. 2 çocuğum yanımda çalışıyordu. Küçük oğlumda hiçbir şey yok, o enkazdan yürüyerek çıkmış."
Şen, oğlunun acısını yıllar geçse de unutamadığını dile getirerek, "Acılar unutulmuyor hiçbir şekilde. Bizler belli etmiyoruz ama unutulmuyor kesinlikle. Onu unutmak mümkün değil. Bacak veya el koptuğunda 'acır' diyorlar ama deprem anında öyle olmuyor. Ne olduğunu anlayamıyorsun. Bacağım koptuğunda ne olduğunu anlamadım. Bacağım kaşınır gibi oldu, o zaman bacağımın koptuğunu anladım. Deprem öldürmüyor, çürük yapılan binalar insanları öldürüyor." ifadelerini kullandı.
"İnsanların daha önce hiç bilmediği ve yaşamadığı bir afet meydana geldi"
Kaynaşlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Barış Şimşek ise depreme henüz 12 günlük evliyken ailesiyle yaşadığı dairede yakalandı. Depremin ardından enkaz altından çıkan Şimşek, babasının olmadığını fark etti.
Evlerinin yanında bulunan kahvehanenin enkazı altında kaldığı belirlenen baba Ali Şimşek için arama kurtarma çalışması yürütüldü.
Yaklaşık 9 saatin ardından cansız bedenine ulaşılan babasının acısını unutmayan Şimşek, o günleri hafızasından silemiyor.
Şimşek, 12 Kasım 1999'da büyük bir deprem yaşandığını belirterek, şunları dile getirdi:
"Kaynaşlı'da yaşayan insanların daha önce hiç bilmediği ve yaşamadığı bir afet meydana geldi. Büyüklerimizden de hiçbir şekilde duymamıştık deprem olduğunu. Dolayısıyla hiç kimsenin bir hazırlığı yoktu.
Bolu'da çalışıyordum, işten eve geldim ardından 15 dakika sonra deprem oldu. Deprem olduktan yarım saat sonra enkazdan çıkınca büyüklüğünü fark ettik. Ailemizden can kayıplarımız oldu. Babam depremde enkazda kaldı ve hayatını kaybetti. Deprem olduğu zaman yeni evlenmiştim. 12 günlük evliydim daha. Babam vefat etti, iş yerimiz ve evimiz yıkıldı. Tamamen hayata sıfırdan başlama noktasındaydık. Enkazdan çıktıktan sonra ailemizi bir araya topladık, babamızın olmadığını fark ettik. Duyduk ki babam kahvehanedeymiş. O gece saat 4 gibi babamın cenazesini enkazdan çıkardık."
Depremin bıraktığı acıların ardından 22 yılda Kaynaşlı'da çok şeyin değiştiğini vurgulayan Şimşek, yapı kontrolü olmadan veya zemin etüdü yapılmadan bina inşa edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
