Depremzede "Azize" ve ailesi, ikinci hayatlarını yaşıyor
Elazığ'daki depremde Mustafa Paşa Mahallesi'ndeki binanın enkazından 17 saat sonra yaralı kurtarılan Azize Çelik ile eşi ve iki çocuğu yeni evlerinde adeta ikinci hayatlarını yaşıyor.
Elazığ'daki depremde Mustafa Paşa Mahallesi'ndeki binanın enkazından 17 saat sonra yaralı kurtarılan Azize Çelik ile eşi ve iki çocuğu yeni evlerinde adeta ikinci hayatlarını yaşıyor.
Merkezi Sivrice ilçesi olan 24 Ocak'ta yaşanan 6,8 büyüklüğündeki depremde eşi Cengiz (49), çocukları Muhammet Faruk (22) ve Fethi Ahmet Çelik (18) ile enkazdan yaralı kurtarılan Azize Çelik, tedavilerinin ardından yerleştirildikleri Cumhuriyet Mahallesi TOKİ konutlarındaki yeni evlerinde ramazanı huzurla geçiriyor.
UMKE gönüllüsü Emine Kuştepe ile enkaz altından yaptığı telefon görüşmesi ile Türkiye'nin gündemine gelen depremin simge isimlerinden Çelik, depremin psikolojik etkisini hafızasından silmek istiyor.
Depremde komşularını ve evini kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Çelik, devletin kendilerine uzattığı yardım eliyle hayata yeniden bağlandı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında "Evde kal" çağrısına ailesiyle uyan Çelik, yeni yaşamından memnuniyet duyuyor.
"Rabb'im inşallah kimseye böyle bir felaket yaşatmaz"
Azize Çelik, AA muhabirine, yaşadıkları depremin hayatlarında unutulmayacak derin bir iz bıraktığını söyledi.
Depremde komşularını kaybetmesi nedeniyle kurtulduklarına sevinemediklerini ifade eden Çelik, "Eşim, çocuklarım, komşularım enkazın altında kaldık. Anlatılmaz bir şey bu. Rabb'im bizlere yaşattı, inşallah başka kimse böyle bir felaket yaşamaz. Eşim, çocuklarım sağ salim kurtulduk. Rabb'ime binlerce şükürler olsun." dedi.
"Bizim için yeni bir hayat başladı"
Çelik, enkazdan bir an önce çıkarılmaları için arama kurtarma ekiplerinin büyük çaba gösterdiğini, enkazın altında umudunu yitirdiği bir anda UMKE görevlisi Emine Kuştepe ile yaptığı telefon görüşmesinin kendisine moral verdiğini aktardı.
Depremin olduğu ilk andan itibaren yanlarında olan tüm devlet yetkililerine minnet borçlu olduklarını, felaketin izlerini devletin kendilerine uzattığı yardım eli ile silmeyi başardıklarını anlatan Çelik, şöyle konuştu:
"Bizim için yeni ve güzel bir hayat başladı. Eşim ve çocuklarımla birlikte yeni evimdeyim. Yeni evimizde güzel bir hayatımız olacak inşallah. Allah razı olsun hastanede iken
Cumhurbaşkanımız bizleri ziyarete gelmişti. Sağlık Bakanımız, İçişleri Bakanımız her zaman yanımızdaydı. Bir hafta önce evimiz başımıza yıkılmışken yeni bir evimiz oldu, çok
heyecanlanmıştım, çok mutlu olmuştum. Allah devletimizden razı olsun bizlere sahip çıktılar."
"Koronavirüse karşı evde kalalım"
Çelik, yeni evlerinde depremin yarattığı travmadan uzaklaşmaya başladıkları bir anda bu kez koronavirüs salgınıyla karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi.
Salgından korunmak için devletin uyguladığı tedbirlere harfiyen uyduklarını, herkesin de kurallara riayet etmesi gerektiğini dile getiren Çelik. "Koronavirüse karşı bilhassa Sağlık Bakanımızın önerilerine uyalım, evde kalalım. Onların söylediklerini yapalım ki bir an önce bu koronavirüs ülkemizden ve dünyadan gitsin inşallah." diye konuştu.
Çelik'in eşi Cengiz Çelik ise büyük bir felaket yaşadıklarını, devletin desteğiyle felaketin izleri yavaş yavaş sildiklerini kaydetti.
Enkaz altından ekipler tarafından kurtarıldıklarında bir anlamda ölümden döndüklerini ifade eden Çelik, "13 saat sonra enkazdan ilk ben çıkarıldım, sonra iki oğlum ve eşim çıkarıldı. Ekiplerin sayesinde sağ salim çıktık. Şu an Allah'ın bize bahşettiği ikinci hayatı yaşıyoruz." şeklinde konuştu.
Herkese koronavirüse karşı evde kalmaları çağrısında bulunan Çelik, "Geleceğimiz için evde kal Türkiye, evde kal Elazığ diye sesleniyoruz. Bütün sağlık
çalışanlarının, Sağlık Bakanımızın Allah yar ve yardımcıları olsun. Allah emeklerini boşa çıkarmasın. Onların sayesinde bu felaketten kurtulacağız inşallah." ifadelerini kullandı.
Çelik'in büyük oğlu Muhammet Faruk da enkazdan kurtarıldıklarında kendisini yeniden doğmuş gibi hissettiğini aktardı.
Tüm Elazığlıların devletin yardımlarıyla depremin yaralarını yavaş yavaş sardığını, koronavirüs salgınından da yine devletin uyguladığı tedbirler ve verdiği destekler sayesinde kurtulacaklarına inandığını dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
"Ülkemizde de görülen koronavirüs salgınına yakalanmamak ve taşıyıcı konumda olmamak için evde kalıyorum. Üniversitemiz uzaktan eğitime geçtiği için telefonumdan derslerimi takip ediyorum. Bu süreçte babam gibi üretimin devamı için çalışmak zorunda olanlara ve bütün sağlık çalışanlarına teşekkür ediyorum. Lütfen sağlığımız için evde kalalım."