Haberler

Depremzedelerin Acılarını Hafifletmek İçin Dernek Kurdu

Abone Ol

12 Kasım 1999 Düzce depreminde yaşanan acıları hafifletmek, evsiz kalan, yakınlarını kaybeden depremzedelerin sesini duyurabilmek için DEPDER'i kuran Avukat Ayşegül Şenol Can, 14 yıldır felaketi...

ABDÜLHAMİD HOŞBAŞ - BARIŞ ZENGİN - 12 Kasım 1999 Düzce depreminde yaşanan acıları hafifletmek, evsiz kalan, yakınlarını kaybeden depremzedelerin sesini duyurabilmek için Düzce Depremzedeler Derneğini (DEPDER) kuran Avukat Ayşegül Şenol Can, 14 yıldır felaketin izlerini silmeye çalışıyor.

Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7,2'lik depremin ardından çok sayıda insanın mağdur olduğunu, mağdur insanların sesini duyurabilmek için kurduğu derneğin faaliyetlerini sürdürdüğünü belirterek, "Derneğin en büyük amacı, depremzedelerin söz sahibi olmalarını sağlamak ve haklarını koruyabilmek için yardım edebilmek" dedi.

Depremzedelerin haklarını savunmak için çeşitli davalar açtıklarını, davalarına müdahil olduklarını, hasarlı binaların tespiti için çalıştıklarını aktaran Can, "Depremde kiracı olarak barınan ve depremin ardından hak sahibi olamayan insanların haklarını savunmak için çok çabaladık. Bu insanların kendi evlerini yapabilmelerini için uğraştık. Kiracı olan mağdurların sorunları aradan 14 yıl geçmesine rağmen halen devam ediyor" şeklinde konuştu.

"Ülke olarak yaşadığımız depremler bize gösteriyor ki konut bir yatırım aracı değil, insanların sağlıklı ve güvenli barınabilecekleri bir yer olarak değerlendirilmeli" diyen Can, "Bir piyasa koşuluna terk edilmiş konut anlayışının Türkiye'yi ne hale getirdiği görülüyor. Özellikle 17 Ağustos 1999 depremindeki yıkımlarla anlaşıldı. Buna dair önlemler çok fazla alınmıyor. Konut satışlarında ve kiralarındaki artış bu önlemlerin alınmadığını gösteriyor" ifadesini kullandı.

"Yeni binalarda kullanılan malzemelerin tamamı kaliteli ve güzel denetleniyor"

Depremin ardından kullanılmaya devam edilen binaların olası bir sarsıntıda insanların güvenliğini tehdit edeceğinre dikkati çeken Can, yerel yönetimlerin gerekli önlemleri alarak bu binaları yıkım veya onarım yöntemiyle risk unsuru olmaktan kurtarması gerektiğini vurguladı.

Yeni inşa edilen binalarla ilgili eskiye oranla çok fazla değişim yaşandığını dile getiren Can, şunları anlattı:

"Yeni binalarda kullanılan malzemelerin tamamı kaliteli ve güzel denetleniyor. Bizim bildiğimiz ve tekrar ettiğimiz denetimin kamusal olması gerekiyor. Yapı denetim firmaları ile yapılan denetimlerin yetersiz kaldığını düşünüyoruz. Siz ne kadar yapı denetim firmaları ile denetim yaptırırsanız yaptırın, ruhsat verme yetkisi yerel yönetime aittir çünkü özel şirketin yaptığı denetim tartışılır. Bugün var, yarın yok ama belediyeler bizim belediyemiz."

"Her geçen zaman bizi bir sonraki depreme yaklaştırıyor"

Can, depremin yaşandığı günlerdeki samimiyetten yavaş yavaş uzaklaşıldığını, depremin ardından yapılan çalışmaların askıya alındığını öne sürdü.

Can, konuşmasını şöyle tamamladı:

"O yıllarda Ulusal Deprem Konseyi kuruldu. Bir kısım stratejik planlar oluşturulmuştu, bunların tamamı rafa kaldırıldı. En son yapılan değişikliklerde meslek odalarının denetimide tamamen saf dışı bırakıldı. Bu, bir anlamda çifte denetimi sağlıyordu ama bunlar kaldırılınca işler aksamaya başladı. Bütün bunlar, afet yasalarında yapılan sürekli değişiklikler, bizim depremi unuttuğumuzu, unutmaya yüz tuttuğumuzu gösteriyor. Çok fazla bir şey başaramadığımızı gösteriyor. Geldiğimiz 14 yılda biraz daha sesimizi yükseltmemiz gerekiyor çünkü her geçen zaman bizi bir sonraki depreme yaklaştırıyor.

Doğa olayına engel olamayız. Bizim yapacağımız şey, evlerimizi sağlam yapmak, yerleşim yerlerimizi doğru seçmek, bununla ilgili görev ve duyarlılığımızı yitirmemektir. Bu duyarlılığımızı yitirdiğimiz zaman zaten her şey kartopu gibi büyüyerek denetimden uzaklaşıyor." - Düzce

Kaynak: AA / Güncel

Ayşegül Şenol Düzce Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title