Haberler

Destici: "Manevi Önderlerin Başımızın Üstünde Yeri Var"

Abone Ol

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Manevi önderlerin, cemaat liderlerinin hepsinin bizim başımızın üzerinde yeri vardır" dedi.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Manevi önderlerin, cemaat liderlerinin hepsinin bizim başımızın üzerinde yeri vardır" dedi.

Destici, Antalya'da yaptığı konuşmada hükümete yüklendi. Partisi tarafından düzenlenen "BBP Özgün Belediyecilik Modelinin Açıklanması, Parti İçi Eğitim Toplantısı" ve aday tanıtımı töreninde konuşan Destici, hükümetin çiftçiyi yok saydığını ve öldürdüğünü belirterek, "Tonu 500 TL üzerinden saman ithal ediyoruz. Kimse üzerine alınmasın ama böyle saplar olduktan sonra daha çok saman ithal ederiz" dedi.

Kemer'de bulunan Daime Resort Hotel'de düzenlenen Türkiye genelinde il ve ilçe belediye başkan adaylarının katılımıyla gerçekleşen toplantı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Partiye katılan ve partinin aynı zamanda belediye başkan adayı olan partililere Destici tarafından parti rozeti takıldı. Rozet takma töreninin ardından kürsüye gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Antalya'daki belediye başkan adaylarını açıkladı. BBP belediye başkan adayları Antalya Büyükşehir'de Avukat Hulusi Kızılkaya, Kemer'de Emrah Ayhan, Gazipaşa'da Mustafa Mustafaoğulları, Manavgat'ta Hacı Çayır, Korkuteli'nde Burhan Uzun, Akseki'de Ahmet Yitmez, Gündoğmuş'ta Davut Güral, Elmalı'da Mehmet Şefik Erol, Aksu'da İsa Yıldırım olarak açıklandı.

"BBP'Lİ BELEDİYELER EN BAŞARILI BELEDİYELER"

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, konuşmasına, diğer siyasi partilerden istifa ederek partilerine katılan belediye başkanlarına teşekkür ederek başladı. BBP'li belediyelerin Türkiye'nin en başarılı belediyeleri olduklarını söyleyen Destici, şöyle konuştu: "İktidar partisinin kara propagandası var. Belediye iktidar partisinde olmazsa, hizmet, yatırım gelmezmiş. 2009 yılında kazandığımız belediyelerin neredeyse tamamını iktidar partisinden devraldık. Sivas'ı, Şarkışla'yı, Suşehri'ni, Sarıveliler belediyesini iktidar partisinden devraldık. Şimdi kıyaslayalım. Her yerde söylüyorum, iktidar partisiyle BBP dönemini kıyaslayalım. Bir, iki katı demiyorum üç katından az hizmet yapmışsak, ben adaylarımı çekeceğim. ve sizin adaylarınızı destekleyeceğim. Var mısınız?"

"İLLER BANKASI KİMİN?"

Şarkışla'yı örnek veren Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu belediyeyi devraldığımızda belediyenin bütçesi 4 milyon, borçları 7 milyondu. 4,5 yıl sonunda geldiğimiz rakam 19 milyon bütçe. Sıfır borç. Sivas Belediyesi'nde de benzer rakamlar var. Merkezi hükümet İller Bankası'ndan kredi vermeseymiş ne terminal binası ne farklı yatırım yapamazmışız. Bu İller Bankası kimin? İktidarın yan kuruluşu da, bizim mi haberimiz yok? Bir siyasi partinin, kişinin şahsi bankası değil ki. Milletin bankası. Biz milli bir hareketiz. Göğsümüzü gere gere her yerde anlatın. Türkiye'nin yerel yönetimlerde en başarılı partisi BBP'dir. Bu başarımızı bütün milletimize anlatacağız. Önümüzdeki yerel seçimlerde hem partimizin oy oranını yükseltme, hem belediye başkan sayımızı artırmak için çalışacağız."

"AZİZ YILDIRIM'A CESARETİ VEREN HÜKÜMET OLDU"

Yerel seçim olmasına karşın Türkiye'nin bu seçimleri bir genel seçim havasında yaşadığını belirten Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü Türkiyeyi yönetenler, iktidarıyla, muhalefetiyle her seçim öncesi toplumu geriyor, ayrıştırıyorlar. Oradan siyasi nemalanma yoluna gidiyorlar. Bir takım gruplar adına, cemaatler üzerine sanal yakıştırmalarda bulunuyorlar. Seçimlerden sonra bunların nasıl unutulduğunu görececeğiz. Ne zaman bir seçime gidilse, karşısına bir siyasi grup ya da başka bir devleti koymuş, oradan nemalanmış ve seçim sonrası unutulmuştur. Batıyla yapıldı, Esad'la yapıldı. Önce Barzani'ye hain denildi. Diyarbakır'da kırmızı halıyla karşılandı. Belli bir süre önce Balyoz, Ergenekon davaları darbe davalarıydı. Şimdi bunlar sözde paralel devletin mağdurları durumuna düşürüldü. Aziz Yıldırım da mağdurlar safında bugün. 'Yargının kararını tanımıyorum' dedi. 'Türk yargısını tanımıyorum' dedi. Buna bu sözü söyleten, cesareti veren bu hükümet oldu. 11 yıldır bu millet sizden haksızlıkları ortadan kaldırın, yolsuzluklarla mücadele edin, milletin inançlarıyla, imanıyla, ameliyle oynayanlara fırsat vermeyin, bu yasakları ortadan kaldırın, Türkiye'yi hem içeride, hem dışarıda itibarlı yapın, insanımızın refah seviyesini yükseltin, yeni bir sivil demokratik anayasa yapın beklentisinde. Ama bunlar 11 yıldır bir ileri, bir geri adımla Türkiye'yi ne tam demokratikleştirdiler, ne rahat ettirdiler. Ne güvenliğimizi sağladılar ne de demokratik hakların önündeki engelleri kaldırabildiler. "

"TÜRKİYE ÇATIŞMA ORTAMINA SÜRÜKLENİYOR"

Türkiye'nin bugün bir çatışma ortamına hızla sürüklendiğini anlatan Destici, şöyle konuştu: "Onun için bizim ve Türkiye'yi yönetenlerin yapması gereken, milleti ayrıştıracak sözlerden uzak durarak, bütünleştirici dil kullanmayı tercih etmelidir. Ne devlet, ne siyasi, ne imanı geleneklerimizde cemaatlerle tarikatlarla yaka paça olmak gibi bir şey sözkonusu değildir. Yine aynı şekilde cemaatlerden, tarikatlardan dini gruplardan siyasi menfaat elde etmek için manevra yapmak söz konusu değildir. Neden? Anadolu'daki bu imanı hareketlerin hepsinin çıkış kaynağı Alperenlik ruhudur. Bu Anadolu'yu Türkleştirip müslümanlaştıranlar Alperenlerdir, Onların devamı olan sizlersiniz. Biz bu duruştayız. Rahmetli Genel Başkanımızın duruşu neyse, milli mutbakat metnindeki duruş neyse, bugün de aynı duruştayız biz. Dün neredeydik, bugün neredeyiz, herkes onun cevabını versin."

"17 ARALIK'I HUKUK TEMİZLER"

17 Aralık ile birlikte bir yolsuzluk soruşturması başlatıldığını hatırlatan Destici, parti olarak soruşturmanın önündeki engellerin kaldırılmasını, hukukun önünün açılmasını söylediklerini belirterek, "Suçlananların da hukuk önünde aklanmasına imkan verin dedik. Eğer hukuk önünde soruşturma tamamlanmaz ve üstü kapanırsa bu suçlananlar yaşadıkça toplum önünde suçlu olarak görünür. Aklanma hakkının kimsenin elinden alınmaması lazım. Ama maalesef yargı reformunda yapılmak istenen değişiklikler, kamudaki yer değiştirmeler üstü örtülüyor izlenimi oluşturmuştur" dedi.

YAZICIOĞLU ÜZERİNDEN İSTİSMAR

BBP'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu üzerinden istismar yapılabileceği uyarısında bulunan Destici, şunları söyledi: "BBP Genel Başkanı olarak onun ismini ağzıma alırken dikkat ediyorum. İstismar etmemeye çalışıyorum. Birileri 'Muhsin Yazıcoğlu yaşasaydı' diye başlıyor konuşmaya. Yazıcığlu'nun çözüm süreci, yolsuzluk, hırsızlıklarla ilgili görüşlerini merak ediyorsan gir internete, bak bakalım ne demiş. Bunların hepsi sanal, uydurma ve bizim duruşumuzu acaba bozalabilir miyiz, bu Muhsini duruşa ayar verebilir miyiz çalışmalarıdır. Bugüne kadar güçleri yetmediği gibi bundan sonra da yetmeyecektir. Menfaat için gerçeklerin üstünü örtmekten vazgeçin."

Hukukun önünün açılması gerektiğini anlatan Destici, sözlerine şöyle devam etti: "Hukuk gereğini yapsın. Herşeyin başı adalettir arkadaşlar. Biz adalet duygumuzu kaybedersek herşeyimizi kaybederiz. Özellikle bu dönemde mevsimlik demokratlarla tanışıyoruz .Yine eyyamcı hukukçular türer, yine bu dönemde sezonluk liberaller ortaya çıkar ve fırsatçı siyasetçiler ortaya çıkar. Gündemde kalacak, oradan bir yerlere atlayacak. Bu hep yaşanmıştır ama biz BBP olarak herkese haykırıyoruz, en büyük keramet istikamet sahibi olmakdır. İstikametin adresi BBP'dir. Herkes bunu böyle bilsin."

"BBP OY HESABI YAPMAYACAK"

Destici, BBP olarak ülkenin meselelerine hep yapıcı ve yol gösterici bir tarzda yaklaştıklarını bu duruşlarını asla bozmadıklarını, asla oy hesabı yapmadıklarının altını çizdi.

BBP'nin sadece seçimlere girip çıkmak için kurulmuş bir parti olmadığını anlatan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siz bunu anlayamazsınız. BBP'lilerin adaylarının hedefi hesabı sadece oy değil, bizim önceliğimizde millete hizmet etmek ve Rabbimizin rızasını kazanmak vardır. Millet için siyaset, ülkemiz için, değerlerimiz için siyaset yapıyoruz. Yerel yönetimlerde onun için bu kadar başarılıyız. İktidar BBP'ye teslim edilsin, bir dönemde Türkiye'nin temel problemlerinin tamamını hallederiz. Biz zaten iktidarların makamların kişilere baki olmasını tasvip etmedik, tasvip etmeyiz. Türk siyasetçilerine öneriyoruz. Yargı vesayetinden bahsediyorsunuz. Yargı yürütmenin üzerindeyse, yürütme bunu kolayca bertaraf edebilir. Yürütmenin yasama üzerinde kurduğu vesayeti nasıl ortadan kaldıracağız? Milletvekillerinin özgürce, hür düşünceleriyle el kaldırıp indirdiklerini, düşüncelerini özgürce anlattıklarını kim söyleyebilir? Milletvekillerini millete seçtirmezseniz, hazine yardımını adil bir şekilde dağıtmazsanız. Milletvekilleri liderler tarafından tespit edilirse, o meclise kimse bağımsız bir yasama diyemez. Konuşanlar ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk ediliyor. Kapalı grup toplantılarında 'Seni millet mi seçti? Ben koydum seni oraya' azarlamaları yaşanıyor. Böyle bir meclise biz bağımsız diyebilir miyiz? Onun için diyorum ki, yasamanın üzerindeki yürütme baskısına son vermemiz lazım. Bunun yolu adil seçim sisteminden geçiyor. Hazine yardımının anayasada yazdığı gibi adil dağıtılmasından geçiyor. Bugün bakıyoruz, yerel seçimlere gidiyoruz, 315 trilyon para AK Parti CHP, MHP'nin hesabına yattı. BBP'ye 1 kuruş yatmadı. BBP kim? 21 yıldır Türk siyasetinin yüz akı ve itibarı. Meclis'te temsil edildiği dönemlerde milli iradenin yanında durmuş parti. Türkiye'nin 5'inci büyük siyasi partisi. Sandıklara resmi görevli veren bir siyasi parti. Ama bu haksızlığı bu adaletsizliği yapmaktan asla çekinmiyorlar."

"MİLLETİ KÖR YERİNE KOYUYORLAR"

Konuşmasında dokunulmazlıklar konusuna da değinen Destici, iktidar partisi ile ana muhalefet partisinin dokunulmazlıklar konusunda anlaştığını ileri sürerek "Milleti kör yerine koyuyorlar. İki gün önce anlaştılar. Milletvekillerinin dokunulmazlıklarını genişlettiler" dedi.

Askerimizi şehit eden PKK'lıların Apo listeye koyup seçtirdiğinde yargılanmayacaklarını anlatan Destici, şöyle konuştu: "Ben size daha ne diyeyim? Millete havale ediyorum. Sizin hesabınızı millet görecek. Benim çağrım millete. Bunlara söyleyeceğim bir şeyim kalmadı. Ey büyük Türk milleti bunları görün. 30 Mart'ta tercihinizi buna göre yapın. Türkiye ekonomik krize girmiş. İthalatı artmış. İşsizlik yüzde 30'a çıkmış. Tarım dip yapmış. Bunların meclistekilere zararı var mı? Hiç birinin böyle bir sorunu yok. Olan millete oluyor. Bu milletin dörtte biri sadakayla geçinmeye mahkum edilmiş. Bu ülkedeki 75 milyonun 60 milyonu yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşıyor. 12 milyon ücretlinin 6 milyonu asgari ücretle çalışıyor. Aileleriyle birlikte 20 milyona ulaşıyor. Resmi rakamlara göre 3 milyon, gayrı resmi rakamlara göre 5 milyon işsiz. Bunun içinde çiftçi, küçük esnaf yok. Yoksulluk sınırı 3500 TL. Ne kadar alıyor, dün 10 bin öğretmen atandı. Bunların tamamı yoksulluk sınırı altında. İmamlar, polisler yoksulluk sınırı altında. Müsteşar ya da milletvekili olmadan emekli olanlar yoksulluk sınırı altında."

"BÖYLE SAPLAR OLDUKTAN SONRA ÇOK SAMAN İTHAL EDERİZ"

Türkiye'nin saman ithal eden bir ülke olduğunu hatırlatan ve çiftçinin, üreticinin adeta öldürülmeye yok edilmeye çalışıldığını ileri süren Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim Güneydoğumuz, Doğumuz yatırım noktasında en geri kalmış bölgelerimiz. Ama Mersin'deki pamuk üreticisi, Adana'daki karpuz üreticisi, Antalya'daki sebze meyve üreticisinin suçu ne? Amasya'daki, Tokat'taki şeker üreticisinin suçu ne? Bunları niye desteklemiyosun? Bunların suçu bu vatanı sevmek mi? Üretmek mi? Bayrak, ezan, marş demek ki bunların suçu evlatlarını şehit vermek mi? Niye biz tarım ürünleri ihraç eden bir ülkeyken saman ithal eden bir ülke durumuna geldik? Bazı sözler var ki, boğazıma düğümleniyor. Kimse üstüne alınmasın, Türkiye saman ithal eder duruma geldi. Böyle saplar olduğu sürece biz daha çok saman ithal ederiz. Biz herkes gibi değiliz. Bizim bir siyasi nezaketimiz, edebimiz var. Allah ayırmasın bundan."

"İRAN'DAN SADECE GAZ DEĞİL YOLUNACAK KAZ DA ALMIŞIZ"

İran'la yapılan doğalgaz anlaşmasını eleştiren BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, İran'dan gaz ile birlikte yolunacak kaz da alındığının anlaşıldığını iddia etti. Azerbaycan daha ucuzken niye İran'dan alınıyor diye sorduklarını anlatan Destici, şöyle konuştu: "17 Aralık'tan sonra bunu anladık. Mesele sadece gaz meselesi değil aynı zamanda Türkiye'de yolunacak kaz meselesiymiş. Dış politikada yaşananlara bir bakın. Nasıl itibarsızlaşan bir Türkiye görüyoruz. AB hayalinden dönüş yapıp Şangay beşlisi hayaline girenleri görüyoruz. Ne oldu bugün? Asya Birliği özlemi nereden çıktı? Kuracaksan Türk Birliği, Türk İslam Birliği kur. Bütün bu milletin hayalini gerçekleştirmeyi Allah izin verirse,Rabbim bize nasip edecek.İktidar dün Esad'ı komşu, aile dostu yaptı, bugün bizim durduğumuz noktaya geldi. Duruşumuz aynı ama politikamız farklı. Biz iktidar olsaydık Suriye'de bugün yaşananlar yaşanmazdı. Suriye sınırında PKK olmazdı. Başına yıkardık başına. Sınırımızın 200 metre ilerisinde 10 binlerce Türkmen kardeşimin katledilmesine Allah şahit, izin vermezdim.Kendim ölürdüm ama onları öldürtmezdim."

Esad ile Suriye'de görüşen milletvekillerini de eleştiren Destici, şunları söyledi: "Herşeye rağmen biz bunu içeride eleştiririz ama birileri gibi gidip Esad'ın saraylarında bunu eleştirmeyiz. Bunu rahmetli Genel Başkanımızdan öğrendik. İngiltere'de Lordlar kamarasında PKK ile ilgili soru sorulduğunda, 'Kendi devletimin iç meselesini burada konuşmam' demişti"

Suriye'de 150 binden fazla insanın öldüğünü, milyonlarcasının evsiz kaldığını hatırlatan Destici, sözlerine şöyle devam etti: "Biz o bölgeye giden yardımların yanındayız. İfşa edilmesine karşıyız. Ancak Türkmenlere ne kadar yardım gittiğini biliyoruz, ölmeyecek kadar, kendilerini savunamayacak kadar. Başkalarının ellerinden gidiyor. Biz direk Türkmen kardeşlerimize ulaştırılmasını istiyoruz. Elbette Türk, Türkmen, Arap ayırmayız her mazlumun yanında oluruz ama bizim de önceliklerimiz var. Örfümüzün adetimizin gereği zekat bile en yakınından başlayarak verilir. Önceliğimiz soydaşımız ve dindaşımızdır."

ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER MESELESİ

Konuşmasında özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin de görüşlerini açıklayan Destici, şu konulara değindi: "PKK bitti de, kendini lağv etti de, bizim mi haberimiz yok? Görülen davalar ne oldu bitti mi? Muhsin Yazıcıoğlu soruşturması tamamlanmadan sen özel yetkili mahkemeleri kaldırıp yerel mahkemelere dosyayı devredersen, BBP'lilerin aklına ne gelir biliyor musun? Bir değişiklik daha yapmaya çalışıyorlar. Savcılar baskın soruşturma yapacakları zaman valilerden izin alacaklarmış. Valiler de kaymakamlar da itibar mı bıraktınız. İlçe başkanları kaymakamların, il başkanları valilerin koltuğunda oturuyor protokolde" İktidar Partisi il ve ilçe başkanlarının taşeron ilçelere alınırken devreye girip liste gönderdiklerini ileri süren Destici, şunları söyledi: "Seçim döneminde bunu daha çok yapacaklar. Asla susmayacak, yakasına yapışacaksınız. Resmi şikayet dilekçeleriyle savcılığa şikayet edeceksiniz. Haksızlık karşısında susmayacaksınız. Taşeron işçiler konusunda nasıl susmuyorsak, iki kardeşi çalıştırıp tek sigorta yapan sistemi iktidar olduğumuzda nasıl kaldırıp hepsini kadroya alacaksak, buna da sesiz kalmayacağız.Kadroya alırsa özgürleşecek çünkü birey. Bu şekilde kontrol altında bırakıp mitinge gitmediği zaman işten çıkarılıyor. Bütçeyle alakası yok, yalan söylüyorlar. Bunların tüm haklarını devlet ödüyor zaten. Niye kadroya almıyorsun kardeşim?"

Hiçbir hesabın içinde olmadan bu hareketlerini devam ettireceklerini hatırlatan Destici, dün yine internet düzenlemesi yapıldığını, muzır yayınlara kendilerinin de karşı olduğunu, kişisel haklara tecavüze karşı olduklarını ama internet üzerinden fişleme yapılmasının da karşısında duracaklarını söyledi. İnternette bütün yetkinin bir kişiye verildiğini anlatan Destici, "Tek elci bunlar. Türkiye'nin bundan kurtulması lazım. Yürütmenin iki dönem seçilmesi lazım. İkinci dönemden sonra asla seçilmemesi lazım. Önümüzde yerel seçimler var. Bütün seçim çevrelerinde kendi adaylarımızla seçime katılacağız. Her biriniz başta adaylarımız olmak üzere hepiniz birer genel başkan gibi çalışmak zorundasınız. Bunlarda adalet yok. Bırakın adaletli olmayı, o kadar para alıyor yetmiyor bir de havuz oluşturuyorlar. Benim adayımın 10 katı para harcayarak seçime giriyorlar ve hala 'Mağduruz' diyorlar. Allah'tan korkun. Herşey elinizde. Herşeyi hukuk içinde yap milleti neden ayrıştırıyorsun? Başta büyükşehirler olmak üzere adaylarımıza başarılar diliyorum. Bu seçim bizim zaferimiz olacak.Saldırılar iftiralar olabilir. Rahmetli Genel Başkan üzerinden yapacaklar. Adaylar üzerinden yapacaklar. Bunları bertaraf edip geri çevirip yüzlerine çarpacağız. Bu kadronun Genel Başkanı her namazın arkasında 'Bana senin rızan dışında söz söyletme, iş yaptırma' diye dua ediyor. Manevi önderlerin cemaat liderlerinin hepsinin bizim başımızın üzerinde yeri vardır. Kim ne derse desin." - ANTALYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Büyük Birlik Partisi Mustafa Destici Türkiye Antalya Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title