Devrim Erbil'e, Beyoğlu Nişanı Verildi - İstanbul
Ressam Devrim Erbil'e, "İstanbul-Şiirsel Bir Yorum" adlı kişisel sergisinin açılışı öncesi, Beyoğlu Nişanı takdim edildi.
Ressam Devrim Erbil'e, "İstanbul-Şiirsel Bir Yorum" adlı kişisel sergisinin açılışı öncesi, Beyoğlu Nişanı takdim edildi.
Beyoğlu Belediyesi Başkanlık Binası Sergi Salonu'ndaki törene katılan Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu Nişanı'nın ilhamını Beyoğlu'dan aldığını belirterek, "?(Beyoğlu Nişanı) Her zaman ve her şartta bütün renkler, diller ve yeniliklerin evi, batıya doğru akan nehrin sükunet bulduğu, doğudan yükselen güneşin çağrısını herkese ulaştırdığı Beyoğlu'nun vefa nişanıdır. ?Dünya serüvenimizde bize rehberlik eden evrensel değerler manzumesine yapılan katkılara sembolik bir teşekkürdür." dedi.
Demircan, kültür, sanat, maneviyat, bilim, inovasyon, sinema, mimari gibi birçok kavramın önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"İnsana ve insanlığa sunulan her büyük katkı Beyoğlu'nun baş tacıdır. Bu katkının sahibi nadir insanlar, Beyoğlu için bir şeref nişanıdır. Beyoğlu onlarla var. Zaman kaydı olmadan onlarla birlikte yaşar. Her hali bir başka güzel İstanbul'un en güzel resimlerini hafızalarımıza kazıyan ? Devrim Erbil Bey, yarına eşsiz bir miras bıraktı. Bugünün İstanbul'unu merak edenler aradıklarını onun resimlerinde bulacaklar. Beyoğlu Belediye meclisimizin kararıyla,? usta elleriyle renk renk İstanbul'u resmeden Devrim Erbil Bey'e,?bize ve insanlığa kazandırdığı eşsiz eserler anısına, ?Beyoğlu Nişanını takdim etmekten onur duyarım."
Tören öncesi AA muhabirine açıklamada bulunan Erbil de, heyecanlı olduğunu belirterek, "Sanat hayatımda birçok ödül kazandım ama bunun anlamı çok farklı. Çünkü Beyoğlu, sanatın merkezi, sanatın kalbi." dedi.
Erbil, İstanbul'a 1954'te akademiye geldiğini dile getirerek, "O zamanki koşullar içinde bile yine Beyoğlu, sanatın merkeziydi. Çok az galeri vardı. Yabancı ülkelerin, İtalyanların, Fransızların, Amerikalıların kültür merkezleri vardı ama burası, sanatı besleyen bir ortamdı. Beyoğlu, Taksim'e kadar sanatla ilgili unsurları içeriyordu. Mesela Narmanlı Han'da sanatçılar olurdu. Aliye Berger orada çalışırdı. Benim hocam Bedri Rahmi'nin (Eyüboğlu) orada atölyesi vardı. O atölyede gündüz gece mozaikler dizdik, çalıştık. Ayrıca ilk sergi, 1821'de Narmanlı Han'ın köşesindeki bir şapkacıda açıldı yanılmıyorsam."
Beyoğlu'ndaki ortamın sanatı beslediğinin altını çizen Erbil, şunları aktardı:
"Beyoğlu, bugün daha yoğun şekilde sanatı besliyor. Benim müzeye her zaman büyük bir sevgim var. Kendi eserlerimi çocuklarım gibi görürüm. Onların geleceğini düşünüyorum ve Başkan Ahmet Misbah Bey ile bunu konuştuk. Ben müze dedikçe, 'sanatın merkezi burası, niye başka yerde arıyorsunuz' dedi. Sanatın kalbi burada ama o kalp Ahmet Beyle beraber atıyor. Ahmet Misbah Bey, sanatçıları seviyor, Beyoğlu'nu çok iyi tanıyor. Beyoğlu daha genişledi tabii. Burada İstanbul Modern var. Tophane-i Amire Kültür Merkezi var. Yüzlerce galeri var ve Türkiye'nin sanat alanında nabzı burada atıyor. Akademi, buranın bir parçası."
Beyoğlu'da sanatla iç içe büyüdüğünü vurgulayan Erbil, "Burada pek çok sergi açtım ama bu sergi, Beyoğlu Belediyesi'nin içinde ve sanatı çok seven bir belediye başkanının istekleriyle oldu. O yüzden bu ödülü almak çok büyük bir heyecan." ifadelerini kullandı.
Sergideki eserlerinin İstanbul ile ilgili olduğunun altını çizen Erbil, " şöyle devam etti:
"Benim resimlerim, İstanbul'a şiirsel bir bakıştır. İstanbul'un güzelliklerini anlatmam gerek. Onun insan üzerinde bıraktığı coşkuyu, yaşam sevincini göstermektedir. Bu nişanın bana verileceğini sergi hazırlıklarından sonra öğrendim. Bu resimler benim İstanbul'a bakışımın en son örnekleri. Sergide özel olarak buraya özel yaptığım resimler var. İstedim ki İstanbul'u benim gözümle görün. İstanbul'un şiirselliğini görün. Birçok şehrin olduğu gibi İstanbul'un da bazı zorlukları var. Tarihsel bir kent olmasından gelen bazı zorluklar var ama bunlar aşılamaz şeyler değil. Bunların düzeleceğine dair umutlar taşıyorum. Burada sanatımı geliştiren, sanatımı olgunlaştıran bir kimse olarak, bunları burada İstanbul'a bir armağan olarak hazırlıyorum."
Törenin ardından serginin açılışı gerçekleşti. Açılışa İstanbul İl Kültür Müdürü Coşkun Yılmaz ile sanatseverler katıldı.