Dezavantajlı Gençler Belediyenin Desteğiyle Üniversiteli Oldu
Gaziantep'te, maddi sorunlarına ve imkansızlıklara rağmen eğitimlerine devam edebilmek için direnen gençler, dezavantajlarını Büyükşehir Belediyesinin de desteğiyle avantaja dönüştürerek üniversiteli oldu.
YETER ERDİNE - Gaziantep'te, maddi sorunlarına ve imkansızlıklara rağmen eğitimlerine devam edebilmek için direnen gençler, dezavantajlarını Büyükşehir Belediyesinin de desteğiyle avantaja dönüştürerek üniversiteli oldu.
Büyükşehir Belediyesine bağlı yatılı Münir Onat Çocuk ve Gençlik Merkezi'nde kalan onlarca dezavantajlı gençten biri olan Şanlıurfalı Mehmet Yılmaz Akbıyık (21), AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortaokulda geldiği gençlik merkezinin desteği sayesinde Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümünü kazandığını söyledi.
Babaannesinin muhtarlıkta gençlik merkezinin mobil ekibini gördüğünü ve bu sayede yaşamının değiştiğini dile getiren Akbıyık, şunları kaydetti:
"Arkadaşlarla çalışmaya gittiğimizde harçlığımı biriktirirdim. Annem, babam alamadığı için kaynak kitabım yoktu. Biriktirdiğim parayla kendim alıp çalışırdım. Sınav sonuçlarım kötü değildi ama istediğim kadar da iyi değildi. Küçüklüğümden beri bilim adamı olmak istiyordum. Merkeze gelince bu hayali gerçekleştirme fırsatı doğdu. Burada çoğu zaman ders çalışıyordum. Şu anda istediğim yere gelememiş olsam da hedefimden vazgeçmiş değilim. Ülkemizden Türkiye'yi ileriye taşıyabilecek, dünya çapında ülkemizin isminden söz ettirebilecek bir Nikola Tesla çıkabilir. O ben olmak istiyorum. Allah, inşallah nasip eder. Bunun için gerçekten çok çalışıyorum. Dersler dışında da farklı araştırmalar yapıyorum."
"Memlekete gelince önce merkez yetkililerini görüyorum"
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Uçak Elektrik-Elektroniği Bölümü 1. sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Salih Güneş ise ailesiyle terör riski bulunan bir mahallede ikamet ettiğini söyledi.
Mahallenin genel durumunun yanı sıra ailesinin de maddi sıkıntıları olduğunu dile getiren Güneş, buna karşılık derslerinin iyi olduğunu ve okumak istediğini anlattı.
Bu nedenle barınabileceği bir yurt aradığını ifade eden Güneş, bu sırada Münir Onat Çocuk ve Gençlik Merkezi'ne ulaştığını aktardı.
Güneş, merkeze 2008 yılında kaydolduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bizim mahalle, çok iyi bir mahalle değil. Orada yaşayan ve büyüyen çocukları, gençleri gördüğüm zaman okuma isteği geldi. Orada yanlış giden bir şeyleri düzeltmek istedim. Onun için okuyorum. İdealim Türkiye'nin her yerinde bu tür kurumların oluşması ve maddi durumu iyi olmayan, parçalanmış ailelerin çocuklarının da okuması, bu ülkeye katkıda bulunması."
Merkez yetkililerine ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'e teşekkür eden Güneş, merkez sayesinde illegal yapılara karşı önemli bir başarı sağlandığını dile getirdi.
Güneş, kurumun kendilerine kazandırdığı güven ile vatana ve millete bağlılık duygusunu çevrelerine de anlattıklarını vurgulayarak, "Çevremiz, ailemiz, akrabalarımız ve arkadaşlarımız bir şeylerin değiştiğini gördü. Merkezin bize hizmeti, böylece çevremizi de dolaylı da olsa olumlu etkilemiş oldu." dedi.
Gençlik merkezinin yetkilileriyle hala irtibatının devam ettiğini ifade eden Güneş, "Bir aile olduk. 2008'den beri 'Münir Onat' ailesi diye bir ailem daha var. Gaziantep'e geldiğim zaman ilk oraya uğruyorum. Buradaki yetkilileri görüyorum, ondan sonra eve gidiyorum." diye konuştu.
"Yurt bana 5 yıl boyunca baktı. Allah razı olsun"
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Ertuğrul Uzdilli (20) ise anne ve babasının kendisi daha 3 aylıkken boşandığını dile getirdi.
Kendisinin babasının ailesinin yanında 8. sınıfa kadar okuduğunu anlatan Uzdilli, şöyle konuştu:
"Babamın tarafı iyi değildi. İnsani değerleri yoktu. Onların yanında daha fazla kalamadım. 8. sınıfı bitirene kadar zar zor dayandım. Bazı hocalardan yardım istedim. Bir öğretmenimiz, kent merkezinde bir yurt olduğunu söyledi. Orayı ararken şans eseri gençlik merkezini buldum. Eşyalarımı aldım ve oraya geçtim. Liseyi bu merkezde kalarak bitirdim. Yurt bana 5 yıl boyunca baktı. Allah razı olsun. Beni ortada bırakmadılar. Ne bir kalacak yerim ne yatağım ne de bir yerden maddi desteğim vardı. Bize maddi, manevi destek verdiler. Üniversiteyi de kazandım. Hedefim doktoramı yapıp, iyi bir bilgisayar mühendisi olup yazılımda kendimi geliştirerek iş hayatına atılmak."
Merkez çalışanlarının kendilerini her konuda bilgilendirdiğini, terör örgütleri ve FETÖ gibi illegal yapılardan uzak durmalarını söylediğini kaydeden Uzdilli, merkezin her zaman açık kalmasını istediğini belirtti.
Mezun olup, merkezde ders vermeye başladı
Öğretmen Ayhan Baysöz (26) de ailesinin yıllar önce Şanlıurfa'dan Gaziantep'e göç ettiğini söyledi.
İşçi olan babasının çoğu zaman çalışamadığını, bu nedenle de kardeşlerinin ve kendisinin eğitim masraflarını karşılamakta zorlandığını ifade eden Baysöz, eğitimini sürdürebilmek için bir arayış içinde olduğu dönemde Münir Onat Çocuk ve Gençlik Merkezine geldiğini anlattı.
Baysöz, burada verilen destek sayesinde liseyi bitirdiğini, ardından da Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünü kazandığını dile getirerek, mezun olduktan sonra da Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kurslarında öğretmen olarak görev yaptığını anlattı.
Boş zamanlarında da Münir Onat Çocuk ve Gençlik Merkezi'nde öğrencilere ders anlattığını aktaran Baysöz, yüksek lisans ve doktora da yapmak istediğini kaydetti.
Baysöz, geleceğini şekillendirmede gençlik merkezinin çok büyük katkısı olduğunu vurgulayarak, "Çünkü evde ders çalışma ortamı yoktu, kitabımız, defterimiz yoktu. Bunlar şu anda hikaye gibi geliyor olabilir ama o dönemde çok zor şartlar altında okuyordum. Yarım gün çalışıp, yarım gün okula gidiyordum ama buraya geldikten sonra o zorluklar bir nevi arkada kaldı." dedi.
"İllegal yapılara fırsat verilmedi"
Kendisi okuyup hayatını kurtarınca, babasının eğitime bakışının değiştiğini ve bu sayede kız kardeşinin de üniversiteye gidebildiğini anlatan Baysöz, "Belediye bu hizmetiyle maddi durumu yetersiz olan gençleri tuzağına düşürmeye çalışan illegal yapılara fırsat vermedi. Bu yapılar, üniversiteyi kazandığımda bana da geldiler. 'Gel bizim yurtlarımızda kal, bizim evlerimizde kal, ağabey evlerinde kal' diye. Sağ olsun devletimiz ve belediyemiz yanımızda olduğu müddetçe onlara hiçbir şekilde ihtiyaç duymadık." diye konuştu.
Gençlik merkezinin öğrencilerinden Hüseyin Yakut (24) da Mustafa Kemal Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun olduğunu söyledi.
Ortaokulda geldiği merkezin kendilerine okumayı daha da sevdirdiğini belirten Yakut, şöyle devam etti:
"Burası bize bir kapı oldu. Okumaya, kendimizi bulmaya, düşüncelerimizi ifade etmeye, özgüven kazanmaya yönelik bir fayda sağladı. Daha önce bir polis görünce korkardık. Mahallemizde terör riski vardı. Kandırılan gençler eylemlere katılıyorlardı. Biz de onlardan olabilirdik ama şanslıydık. Okumak isteyip de okuyamayan, erken evlenen, daha 17-18 yaşında çocuk sahibi olan, çocukluğundan beri çalışan benim gibi nice arkadaşım var."
"Yöneticilerimiz baba gibi"
Çocukken sokakta mendil sattığını, tartıcılık yaptığını, ayakkabı boyadığını, yazları da mevsimlik işçilik yapan ailesiyle tarlalara gidip çalıştığını belirten Yakut, "Bu nedenle merkezin bize katkısı büyük. Yöneticilerimizle bazen yeri gelir 'baba' diye şakalaşırız. Hakikaten bir baba vazifesi görürler." dedi.
Herkesin kendisi gibi şanslı olmadığını anlatan Yakut, "Bir arkadaşım uyuşturucudan vefat etti. Hatta camiye gidip uyuşturucuyu kullanarak ölmüştü. Bizi oralardan çeken bu kuruma çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Yakut, finans alanında kariyer yapmak istediğini, yüksek lisans yapmayı da düşündüğünü belirterek, ileride kuruma maddi manevi destek sunmak istediğini aktardı.