Dha Ankara - Kılıçdaroğlu: Demokrasi Sadece Belli Aralıklarla Sandığa Çıkıp Oy Kullandığımız Bir...
Dha ANKARA - Kılıçdaroğlu: Demokrasi sadece belli aralıklarla sandığa çıkıp oy kullandığımız bir rejimin adı değildirCumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Etimesgut ilçe Başkanlığı'nın düzenlediği yemeğe katıldı.
Dha ANKARA - Kılıçdaroğlu: Demokrasi sadece belli aralıklarla sandığa çıkıp oy kullandığımız bir rejimin adı değildir
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Etimesgut ilçe Başkanlığı'nın düzenlediği yemeğe katıldı. Kemal Kılıçdaroğlu: "Cumhuriyet birisinin kulu kölesi olmak demek değildir. Cumhuriyet Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür bağımsız bireyleri olmak demektir. Cumhuriyeti yaşatmak, Cumhuriyete sahip çıkmak siyasi görüşümüz ne olursa olsun, ortak amacı olmak zorundadır. Cumhuriyet yeterli mi? Hayır. Cumhuriyet'i demokrasiyle taçlandırdığınız zaman Cumhuriyet bir anlam kazanmış olur " diye konuştu.
"DEVLET KİNLE ÖFKEYLE YÖNETİLMEZ, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ KURALLARI İÇİNDE DEVLET YÖNETİLİR"
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Etimesgut ilçe Başkanlığı tarafından düzenlenen Dayanışma Yemeği'nde konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu: "Cumhuriyet hepimizin ortak amacı olmak zorundadır" ifadelerini kullandı. Cumhuriyet yeterli mi ' Hayır, diyen Kemal kılıçdaroğlu Konuşmasını şöyle sürdürdü, "Demokrasi, Cumhuriyet ve Laiklik yemeği olduğunu söylediler. Cumhuriyet hepimizin ortak amacı olmak zorundadır. Çünkü Cumhuriyet Mustafa Kemal'in deyimiyle Kimsesizlerin kimsesidir. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı, hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir Cumhuriyet bizim arzu ettiğimiz ve yaşatmak zorunda olduğumuz bir Cumhuriyettir. Cumhuriyet irfanı hür nesiller, vicdanı hür nesiller yetiştirmek zorundadır. Cumhuriyet birisinin kulu kölesi olmak demek değildir. Cumhuriyet Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür bağımsız bireyleri olmak demektir. Cumhuriyeti yaşatmak, Cumhuriyete sahip çıkmak siyasi görüşümüz ne olursa olsun, ortak amacı olmak zorundadır. Cumhuriyet yeterli mi hayır. Cumhuriyet'i demokrasiyle taçlandırdığınız zaman Cumhuriyet bir anlam kazanmış olur. 1947'lerde Cumhuriyet demokrasiyle taçlandırılmıştı. Yani çok partili hayata geçilmişti, yeterli mi ' Hayır. Demokrasi sadece belli aralıklarla sandığa çıkıp oy kullandığımız bir rejimin adı değildir. Demokrasi çoğunluk olmayanlarında düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri rejimin adıdır. Demokrasi düşünceyi özgürce açıklama demektir. Demokrasi medyanın yani basının özgürlüğü demektir. Demokrasi güçler ayrılığı ilkesi demektir. Yani gücün tek elde, tek kişide toplanmaması demektir. Demokrasi halkın egemenliği demektir. Demokrasi aynı zamanda yargı bağımsızlığı demektir. Hiç kimsenin adli yargılamanın dışında olmadığı, devletin hukukun üstünlüğü içinde görev yaptığı, adaleti test ettiği bir rejimin adıdır demokrasi. Devlet kinle öfkeyle yönetilmez. Hukukun üstünlüğü kuralları içinde devlet yönetilir. Bağımsız yargı adalet dağıtır demokrasilerde. Laiklik dinsizlik demek değildir. Laiklik tam tersine din ve vicdan özgürlüğü demektir. Herkesin inancına saygı demektir. Laiklik aynı zamanda birbirimizi sevmemizin birbirimizi anlamanın yolu ve yöntemi demek"
"CUMHURİYETİN SAYESİNDE CUMHURİYET HALK PARTİSİNE GENEL BAŞKAN OLDUM"
Herkese inancı, düşüncesi dolayısıyla saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu: "Bu bizim temel felsefemiz olmak zorundadır. Bu felsefe Anadolu'nun kültüründe olan bir felsefedir. Bu felsefe Mevlana'nın, Hacı Bektaşi Veli'nin, Erzurumlu Emrah'ın, Ferhat ile Şirin'in, Yunus Emre'nin, Köroğlu'nun felsefesidir" dedi. Kılıçdaroğlu: "Yemeğin anlamı, bana göre çok önemli, Cumhuriyet, demokrasi ve laiklik yani bir arada yaşamak. Yani birbirimizin fikirlerine, inançlarına saygı göstermek demektir. Herkese inancı, düşüncesi dolayısıyla saygı göstereceğiz. Bu bizim temel felsefemiz olmak zorundadır. Bu felsefe Anadolu'nun kültüründe olan bir felsefedir. Bu felsefe Mevlana'nın, Hacı Bektaşi Veli'nin, Erzurumlu Emrah'ın, Ferhat ile Şirin'in, Yunus Emre'nin, Köroğlu'nun felsefesidir. Bu günlerde en çok huzura ihtiyacımız var. Bugünlerde en çok beraberliğe, mağdur olan milyonlara sahip çıkmaya ihtiyacımız var. Gerçekleştirmek istediğim en büyük arzum da şu, Etimesgut'un sokaklarında gezerken, Sincan'ın sokaklarında gezerken, Hakkari'nin,Trabzon'un, Ordu'nun, Tekirdağ'ın, Çankırı'nın Çorum'un, Yozgat'ın sokaklarında gezerken, tanımadığım bir insana bile güler yüzle selam vermeliyim, kullandığımız dil sevgi dili olmalı. Yolsuzluklardan uzak, kul hakkından uzak, insanları kucaklayan bir arada yaşayan ve bir arada yaşamaktan da zevk alan bir kültürü yaşatmalıyız. En büyük arzum bu. Bunun için siyasete girdim. Bunun için mücadele ediyorum. Türkiye'nin bölünmeye çatışmaya, kavgaya ihtiyacı yok. Biz Cumhuriyet Halk partisiyiz. Halkın partisi olmak zorundayız. Kuş uçmaz, kervan geçmez Anadolu'nun bir köyünde doğdum. 7 kardeşiz, 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim, rahmetli annem okumam yazma bilmezdi. Büyük ablam okuma yazma bilmez. Cumhuriyetin sayesinde kuş uçmaz kervan geçmez bir köyde doğdum ve geldim Cumhuriyet Halk Partisine Genel Başkan oldum. Cumhuriyet Halk Partisi Halktan anlamaz, diyenler varsa gelsinler benim hayatıma baksınlar. Ben sıradan halktan bir vatandaşım. Yer sofrasında nasıl oturulur bilirim, yer sofrasında nasıl dua edilir bilirim. Anadolu kültüründe ne varsa o kültürün tamamını bilirim. Biz halktan kopuk değil, halkın ta kendisiyiz. Devleti devlet yapan adalettir. Adalet mülkün temelidir, mülk devletin temelidir. Adaletli bir devletle, adaletli bir yönetimde, herkesin hakkını aldığı bir düzende, kimsenin aç ve sefalet içinde kalmadığı, her evin her ailenin huzur kaynağı olduğu bir Türkiye idealiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bana soruyorlar mutlu bir Türkiye'nin belirtisi nedir? eğer bir memlekette kadınların yüzü gülüyorsa, bilin ki o memlekette huzur vardır" diye konuştu.