Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 1

Abone Ol

1- ERDOĞAN: KUDÜS SEMALARINDAN EZANIN SUSTURULMASINA İNŞALLAH İZİN VERMEYECEĞİZ Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Güven USTA / İstanbul DHACumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Parlamentosunda bekletilen ezanın yasaklanmasına dair yasa taslağına tepki göstererek,"Böylesine bir konunun...

1- ERDOĞAN: KUDÜS SEMALARINDAN EZANIN SUSTURULMASINA İNŞALLAH İZİN VERMEYECEĞİZ

Haber : Özgür ALTUNCU / Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Parlamentosunda bekletilen ezanın yasaklanmasına dair yasa taslağına tepki göstererek,"Böylesine bir konunun gündeme gelmesi dahi utanç vericidir. Kudüs semalarından ezanın susturulmasına İnşallah izin vermeyeceğiz" dedi.

TAM SAATİNDE SALONDAYDI

Sabah saatlerinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün cenazesine  katılmak için Kayseri'ye giden  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cenazenin ardından tekrar İstanbul'a döndü. ve resmi programında Haliç Kongre Merkezi'nde saat 16: 00'da başlaması öngörülen "Vakıf Haftası ve Uluslararası Kudüs Vakıflar Forumu" açılış törenine tam zamanında katıldı.

TÖRENE KATILAN İSİMLER

Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, AB Bakanı Ömer Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'yla birlikte, Filistin Başkanı Rami Hamdallah, Ürdün Prensi Gazi Bin Muhammed, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin de yer aldı.

"KUDÜS MÜSLÜMANLARIN NAMUSUDUR"

Kuran-ı Kerim okunarak başlayan törende son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıktı. "Biz Mescid-i Aksa dediğimiz zaman, onu Harem-i Şerif olarak ifade etmeyi eksik buluyoruz" diyen Erdoğan konuşmasına bu uyarıyla başladı. Erdoğan, "Kubbetüs Sahra da, bunların hepsi onun içindedir. Bunun böyle bilinmesini özellikle istiyorum. Kimse, kimseyi aldatmasın. Bunun mücadelesini veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz. Peygamberler şehri olan Kudüs tüm Müslümanların Harem-i İzzet'i ve namusudur" şeklinde konuştu.

ÜRDÜN KRALINA ÖZEL TEŞEKKÜR

Harem-i Şerif'in himayesinden sorumlu olan Ürdün Kralı İkinci Abdullah'a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam Vakfı'nın, İsrail'in engellemelerine rağmen sürdürdüğü çalışmalara bütün İslam aleminin destek olması gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum" dedi.

"KUDÜS'Ü ZİYARET EDİN"

Müslümanların Kudüs'ü sık sık ziyaret etmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, ancak ziyaretlerin diğer ülkelerin çok gerisinde kaldığını rakamlarla açıkladı. Erdoğan, "İstatistiklere baktığımızda hala bu konuda çok ciddi bir eksiğimizin olduğunu görüyorum. 2015 yılında 600 bin ABD'li, 400 bin Rus, 300 bin Fransız, Kudüs'ü ziyaret etmiştir. Müslüman ülkeler arasında en fazla Türkiye'den ziyaretçi gitmiş ama çok ziyaretçi gitti diye havaya girmeyelim. Giden ziyaretçi sayısı ne biliyor musunuz? 26 Binde kalmıştır. Ben buradan milletime çağrıda bulunuyorum. Yüzbinler niçin Türkiye'den Mescid-i Aksa'yı ziyarete gitmesin. Hiç bahane yok. Gitmeliler. Bu tablonun bize yakışmadığını kabul etmeliyiz. Oradaki kardeşlerimize vereceğimiz en güçlü destek, Kudüs'teki varlığımız olacaktır" diye konuştu.

"FİLİSTİN MESELESİNDE ÜSTÜNLERİN HUKUKU İŞLİYOR"

Filistin meselesine adil bir çözüm bulanmadan, bölgeye barış ve istikrarın gelmesinin mümkün olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için öncelikle Uluslararası hukuka, ve alınan kararlara saygı gösterilmesi gerekiyor. Hiç kimse, hiçbir ülke hukukun üstünde değildir, olamaz. Ancak Filistin meselesinde yıllardır üstünlerin hukuku işliyor. Bunu da böyle görelim" dedi.

"YEGANE ÇÖZÜM 1967 SINIRLARI GERİ DÖNÜŞ"

Filistin meselesinde yegane çözümün 1967 sınırlarına geri dönmek olduğunun altını çizen Erdoğan, "Çözümün yegane yolu nedir? 1967 sınırları içerisinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasıdır" şeklinde konuştu.

"ABD ELÇİLİĞİNİ KUDÜS'E TAŞINMASI TARTIŞMASI GÜNDEMDEN DÜŞMELİ"

ABD'nin İsrail nezrindeki büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması tartışmalarına değinen Cumhurbaşkanı bu tartışmaları son derece yanlış olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda şu görüşü dile getirdi: Kesinlikle gündemden düşmelidir. Bu konuda gerekli uyarıları en üst düzeyde yaptık, yapıyoruz. Bu mesele bazılarına basit bir tabela değişikliği gibi gelebilir. O kadar basit değil. Böyle düşünenler, kutsal topraklardaki dengenin ne kadar hassas olduğunu, değil bir tabelayı, bir taşı dahi yerinden oynatmanın ne denli büyük etkileri olacağını görmezden geliyorlar.

"PROVOKASYONLARA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"

Mesci-i Aksa ve Kubbetüs Sahra'nın içinde bulunduğu Harem-i Şerif'in 144 dönüm alanıyla sadece Müslümanlara ait olduğunu söyleyen Erdoğan, "Ve ebediyete kadar da böyle kalacaktır. Kudüs'ün karakterini değiştirmeye yönelik provokasyonlara asla müsaade etmeyeceğiz. İsrail Harem-i Şerif'in kutsiyetini ve bütünlüğünü tehdit eden bu tarz taciz, kazı ve imar faaliyetlerine biran evvel son vermelidir" dedi.

"SESSİZLİK İBRETLİKTİR"

Camilerde sabah ezanının okunmasının yasaklanmasını amaçlayan bir yasa tasarısının halen İsrail Parlamentosunda beklediğini hatırlatan Erdoğan, bu konuda İsrail yönetimine uyarılarda bulundu. Erdoğan şunları söyledi: Böylesine bir konunun gündeme gelmesi dahi utanç vericidir. Bize her fırsatta din ve vicdan özgürlüğünden dem vuranların bu konuda sessiz kalarak, adeta atılan bu adımı onaylaması ise ibretliktir.

"EZANIN SUSTURULMASINA İNŞALLAH İZİN VERMEYECEĞİZ

Kudüs semalarından ezanın susturulmasına İnşallah izin vermeyeceğiz. Şunu bilmemiz lazım. Eğer inancınıza güveniyorsanız, inanç hürriyetinden niye korkuyorsunuz? Bak bizim böyle bir derdimiz yok. Biz inancımıza güveniyoruz. Onun için de inanç özgürlüğünden korkmuyoruz. Ben şuanda İsrail'in yöneticilerine de bunu hatırlatıyorum. İnancınıza güveniyorsanız, bizim ezan seslerimizden niye korkuyorsunuz?

"AKLIMA ARKADAŞIMIN CEZAEVİNDE EZAN OKUMASI GELDİ..."

Musevi vatandaşlarımıza yönelik böyle bir adım atmadık atmayız da. Bu yasakçı zihniyete en güzel cevabı Kudüs'teki kardeşlerimiz sabah vaktinde kendileri bizzat evlerinden ezan okuyarak ifade etmişlerdir. Buna mecbur edildiler. Aklıma Cezaevinde arkadaşımın Cezaevi odasında ezan okuması geldi. Ne yapalım? Başka çare yoktu. O da ezan okuyarak bizi kaldırıyordu. Biz şimdi bu açık havayı, bu insanca yaşanan dünyayı, cezaevine çevirenlere elbette er veya geç gerekli cevabı vereceğiz.

"EZAN YASAĞI, GELİŞMELERİN ÖNÜNÜ TIKAR"

Bu konudaki net tavrımızı doğrudan İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin'e de ifade ettim. Dedim, 'bu doğru değil'. 'Bakın bu yanlış bir gidiş'. Barışa özlem duyduğumuz dünyada, özgürlüklere özlem duyulan bir dünyada, 'münasebetlerimizi geliştirelim' dediğimiz bir dünyada atılacak böyle bir adım, bu gelişmelerin önünü tıkar.

"HAMAS'IN SİYASET BELGESİ EZBERLERİ BOZMUŞTUR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan son alarak geçtiğimiz günlerde açıklanan Hamas'ın yeni siyaset belgesine değindi. Erdoğan, "Hamas geçtiğimiz günlerde ilan ettiği siyaset belgesini, hem Filistin davasında hem de Hamas ile El Fetih arasındaki mutabakat sürecinde atılmış önemli bir adım olarak görüyorum. İlan edilen bu belge, bana göre birçok ezberi bozmuştur. İnşallah bundan sonra Filistin'in hak ve özgürlük mücadelesi, daha da güçlenecektir" dedi.

ERDOĞAN'A FİLİSTİNLİLERDEN TÜM MÜSLÜMANLARIN LİDERİ MADALYASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a konuşmasının ardından Filistin İslami Yüksek Kurul Başkanı Dr.Hikmet Sabri tarafından, "Kudüslülerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Türkiye'nin ve tüm Müslümanların lideri olarak gördüklerini" sembolize eden özel bir madalya taktı.

Görüntü Dökümü:

------------

-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın salona gelişi

-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması

-Erdoğan'a konuşmasının ardından madalya takılmasından detay

08.05.2017 - 18.15 Haber Kodu : 170508195

08.05.2017 - 18.21 Haber Kodu : 170508200

08.05.2017 - 18.22 Haber Kodu : 170508201

08.05.2017 - 18.24 Haber Kodu : 170508202

=================================

2- BAŞBAKAN YILDIRIM: (İSRAİL'İN EZAN YASAĞI TASARISI) İSRAİL MECLİSİNİN BU TASLAĞI İLERLETMEYECEĞİNİ BEKLİYOR TELKİNLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ

Haber - Kamera: Hakime TORUN - İdris TİFTİKCİ / İstanbul DHA

Başbakan Binali Yıldırım, İsrail'in ezan yasağı tasarısına ilişkin, "İsrail meclisinin bu taslağı, bu düşünceyi ilerletmeyeceğini bekliyor telkinlerimizi sürdürüyoruz. Filistin halkının yaşadığı acıyı iliklerimize kadar hissediyoruz. Tüm İslam alemi olarak Kudüs'e omuz vermek için hepimizin boynunun borcudur" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, "Uluslararası Kudüs Vakıfları toplantısı" ve "Vakıf Haftası" nedeniyle verdiği akşam yemeği davetinde konuştu. Yıldırım, "İslam, şehirlerinde üç büyük dinin ibadethanelerinin bir arada bulunması İslamiyet'in hürriyet ve insaniyet anlayışının en doğal bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. Her kesim kendi vakıfları ile bu şehirde yerini almıştır. Avrupa'da, insanlar gettolarda hapis edilirken İslam şehirlerinde herkes güvence içinde kendi dini, inancını, ibadetini ve yaşantısını sürdürebilmiştir. Böyle bir medeniyetin sahibiyiz. En güzel şekilde devam ettirmekten de sorumluyuz" ifadelerini kullandı.

"KUDÜS'E GELDİĞİMİZDE BAMBAŞKA BİR TABLO İLE KARŞI KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ"

Yıldırım, "Vakıf bir hayır ve hizmet kurumudur. Kudüs'e geldiğimizde bambaşka bir tablo ile karşı karşı karşıya kalıyoruz. Süregiden işgal Kudüs vakıflarına mutat hizmetlerinin çok ötesinde bir mesuliyet yüklemektedir. Bu vakıflar Filistin ve Kudüs davasını omuzlamak durumunda kalmışlardır. Bugün Kudüs duvarlar, kontrol noktaları ile Filistinli kardeşlerimizin dahi koparılmaya çalışılmaktadır. Bugün Kudüs ecdat emaneti İslam eslerinin muhafazasından Kudüs halkının maddi ve manevi olarak ayakta kalabilmesine evini onarabilmesinden kabristanına sahip çıkabilmesine, bin yıllık tarihi çeşmelerin suyunun akmasından gençleri yanlış yollara sapmak yerine ilim ve irfan ile donanmasına müminlerin Aksa'ya varıp da secde edebilmesine her sabah yeniden başlayan bir mücadeledir" diye konuştu.

"TÜM İSLAM ALEMİ OLARAK KUDÜS'E OMUZ VERMEK İÇİN HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCUDUR"

Yıldırım, "Tüm İslam alemi olarak Kudüs'e omuz vermek için hepimizin boynunun borcudur. İmkan olan herkesin Aksa'da Kudüslü kardeşlerimiz ile saf tutması esnafından el emeği göz nuru Filistin ürünlerinden alması, otellerinde konaklaması ümmetçe Kudüs'e sahip çıktığımızın en güzel göstergesi olacaktır" dedi.

"FİLİSTİN HALKININ YAŞADIĞI ACIYI İLİKLERİMİZE KADAR HİSSEDİYORUZ"

Yıldırım, "Batı Şeria'nın, Gazze'nin İsrail işgali altına girmesinin 50. yılı yaşanacak. Aradan geçen 50 yıla baktığımızda Filistin halkının yaşadığı acıyı iliklerimize kadar hissediyoruz. Türkiye olarak Kudüs halkına ve vakıflarına destek verebilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

"MİRAÇ'IN VUKU BULDUĞU BU MUKADDES TOPRAKLAR, MÜSLÜMANSIZ KALMAZ"

Yıldırım, "14 asırdır İslam'ın olan Kudüs'ün, dünyada hiçbir devletin kabul etmediği bir işgal ile İslam'dan alınması, insanlığın ortak mirası olmaktan çıkarılması, asla kabul edilebilir değildir. Zihinlerden bu Kudüs sevgisi silinemez, bu ümmet ilk kıblesini unutmaz, bu kutsal mekanlar sahipsiz bırakılmaz, bu ebedi nöbetler bitmez, Miraç'ın vuku bulduğu bu mukaddes topraklar, Müslümansız kalmaz" diye konuştu.

"İSRAİL MECLİSİNİN TASLAĞI, DÜŞÜNCEYİ İLERLETMEYECEĞİNİ BEKLİYOR TELKİNLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"

İsrail'in ezan yasağı tasarısına ilişkin Yıldırım, "İsrail meclisinin bu taslağı, bu düşünceyi ilerletmeyeceğini bekliyoruz ve bu yöndeki telkinlerimizi sürdürüyoruz" dedi.

"KUDÜS'ÜN, HAREM-İ ŞERİF'İN İSLAM'A AİT BİR MEKAN OLARAK MUHAFAZASI, MÜSLÜMANLARIN GÖREVİ"

Kudüs'ün ve Harem-i Şerif'in İslam'a ait bir mekan olarak muhafazasının önemini vurgulayan Yıldırım, "Filistinlilerin karşı karşıya oldukları işgal, sadece Ortadoğu'da değil dünya genelinde de aşırı gruplarca istismar edilen derin bir umutsuzluğu ve uluslararası topluma karşı güvensizliği körüklemektedir. Filistin meselesinden kaynaklanan bu derin adaletsizlik hissi giderilmeden, bölgenin huzura kavuşması beklenmemelidir. İsrail'in, Harem-i Şerif'in ve Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ağır biçimde ihlal eden uygulamaları ve Kudüs'ün çok dinli, kültürel yapısını değiştirmeye yönelik kabul edilmesi mümkün olmayan tasarrufları karşısında, bu mukaddes şehrin dini ve tarihi mirasına sahip çıkmak, geçmişimize ve kimliğimize sahip çıkmak anlamına geliyor. Kudüs'ün ve Harem-i Şerif'in İslam'a ait bir mekan olarak muhafazası, bütün Müslümanların görevidir. Harem-i Şerif, 144 dönümlük tamamıyla İslam'a ait bir bütündür" açıklamasında bulundu.

"ORTADOĞU'DA KALICI BARIŞ İÇİN TEK YOL, 1967 SINIRLARINDA BAŞKENT DOĞU KUDÜS"

Yıldırım, "Ortadoğu'da kalıcı barış için tek yol, 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve coğrafi devamlılığa sahip bir Filistin devletinin vücut bulmasıdır. İsrail'in yerleşim yerlerini genişletmesi yönündeki süre giden kararları iki devletli çözüm zeminini tahrip etmektedir. Barış sürecinin anlamlı bir şekilde canlanabilmesi için öncelikle müzakere zeminin eşit şartlarda olması gerekmektedir.

"FİLİSTİN TOPRAKLARININ HÜRRİYETİNE KAVUŞMASI İÇİN DİPLOMATİK ÇABALARI SÜRDÜRÜRÜYORUZ"

Yıldırım, "Filistin Devlet Başkanı sayın Mahmud Abbas'ın öngörülü liderliği ile bu konuda Filistinli kardeşlerimizi daha güzel günlerin beklediğine inanıyoruz. Uluslararası topluma Filistin halkına karşı tarihi sorumluklarını hatırlatmaya devam etmeliyiz. Filistinli kardeşlerimizin kendi için birliğin önemine bir kez daha dikkatinizi çekiyorum. Türkiye olarak 50 yıldır işgal altında olan Filistin topraklarının bir an önce hürriyetine kavuşması için diplomatik çabaları sürdürürken diğer taraftan Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze'de var olma mücadelesi veren Filistin halkının direncini güçlendirebilmek için her sahada yardım faaliyetlerini genişleterek devam ettirmememiz gerekiyor" açıklamasında bulundu.

"TÜRKİYE 2003'TEN BUGÜNE KADAR  FİLİSTİN'E 500 MİLYON DOLAR YARDIM TEMİN ETMİŞTİR"

Yıldırım, "Türkiye 2003 yılından bugüne kadar Filistin'e 500 milyon dolar yardım temin etmiştir. Buradan ilgili herkese ve tüm vicdan sahiplerine sesleniyoruz; Gazze'ye birlikte sahip çıkalım, gelin hep birlikte bu yaraları saralım ve oradaki kardeşlerimizin derdine derman olalım" dedi.

"FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ GİBİ ÖRGÜTLERE İSLAM ÜLKELERİNİN ORTAK BİR TAVIR ALMASI ÖNEMLİ"

Yıldırım, "15 Temmuz darbe girişiminde sokaklara dökülerek ülkemize destek oldukları  için teşekkür ediyorum. FETÖ terör örgütü gibi yıkıcı oluşumlara karşı, İslam ülkelerinin ortak bir tavır ortaya koyması, çok büyük önem taşımaktadır. Teröre karşı iş birliği, kader ortaklığımızın da bir gereğidir" diye konuştu.

Görüntü dökümü

-----------------------

-Binali Yıldırım'ın konuşması

-Detaylar

08.05.2017 - 22.03 Haber Kodu : 170508219

08.05.2017 - 22.06 Haber Kodu : 170508220

============================

3- ERDOĞAN'DAN MACRON'A TEBRİK TELEFONU

Gülseli KENARLI / İSTANBUL DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa'daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi olan Emmanuel Macron'u tebrik etti.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa'da Cumhurbaşkanlığına seçilen  Macron'u bu akşam telefonla arayarak başarısından dolayı tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Fransa'daki seçim sonuçlarının Avrupa Birliği'nin geleceğine ilişkin umutları artırdığına dikkati çekti. Brüksel'deki NATO Zirvesi'nde yüzyüze bir görüşme yapma konusunda mutabık kalan Erdoğan ve Macron, Türkiye ve Fransa ilişkilerini her alanda daha ileriye taşıma konusunda kararlılıklarını da vurguladılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Macron'un önümüzdeki süreçte Türkiye ve AB ilişkilerindeki pürüzlerin aşılmasının önemine de değindikleri öğrenildi.

=======================================

4- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN KABULLER...

Haber: İdris TİFTİKCİ / İSTANBUL DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde Uluslararası Kudüs Vakıfları Toplantısı açılış törenine katıldı. Erdoğan törenin  ardından, Filistin Başbakanı Rami Hamdallah, İslam İşbirliği Genel Sekreteri Yousef Bin Ahmad Al Othaimeen ve Suudi Arabistan Ticaret ve Yatırım Bakanı Majid Al Gasabi'yi ayrı ayrı kabul etti. Basına akapalı olarak gerçekleşen görüşmelere ilişkin açıklama yapılamadı.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Sırasıyla;

-Rami Hamdallah ile görüşmeden fotoğraf

-Yousef Bin Ahmad Al Othaimeen ile görüşmeden fotoğraf

-Majid Al Qasabi ile görüşmeden fotoğraf

08.05.2017 - 20.24 Haber Kodu : 170508216

=====================

5- BAŞBAKAN YILDIRIM İİT GENEL SEKRETERİ AL-OTHAİMEEN'İ KABUL ETTİ

Özgür ALTUNCU / İSTANBUL DHA

Başbakan Binali Yıldırım, "Uluslararası Kudüs Vakıfları Forumu" toplantısına katılmak üzere İstanbul'da bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT) Genel Sekreteri Yousef Bin Ahmad Al-Othaimeen'i Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'nde kabul etti.

Başbakanlık basın müşavirliğinden yapılan bilgilendirmede, kabulde, İslam İşbirliği Teşkiltı'nın doğuş nedeninin Kudüs olduğuna dikkat çekilerek Orta Doğu'da barış ve istikrarın tesisi yönünde çalışmaya gayret sarfetmeye, Genel Sekreterin özellikle İslamofobi alanındaki çalışmalarına destek vermeye devam edileceği vurgulandı. İİT Dönem Başkanı olarak, Kudüs ve Harem-i Şerif'e ilişkin gelişmelerden duyulan kaygıları tüm uluslararası muhatapların dikkatine getirmeye devam edildiği  ifade edildi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Kabulden görüntüler

08.05.2017 - 22.33 Haber Kodu : 170508227

===============================

(ÖZEL)

6- OTOMOBİLİN BAGAJINDAN ÇIKIP BİLGİSAYAR ÇALDILAR

Çekmeköy'de bir kuaför dükkanının önüne gelen otomobilin bagajından inen yüzü kapalı 2 kişi dizüstü bilgisayar çaldı.

Bu ilginç anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Şüpheliler polis tarafından olaydan 15 dakika sonra yakalandı.

Şüphelilerden birinin DEAŞ üyeliği gerekçesiyle yargılandığı öğrenildi.

Haber-Kamera: Uğur AYAZSIN/ İstanbul, DHA

Olay, Çekmeköy Sultangazi Caddesi 88 numarada bulunan bir kuaför dükkanında dün sabah saat 05.00 civarında meydana geldi. 34 DT 1963 plakalı otomobil ile kuaför dükkanının önüne gelen üç kişi burada bir süre bekledi. Daha sonra otomobilin bagajı açıldı ve içerisinden çıkan yüzü kapalı 2 kişi kuaförün kapısını levye ile açıp içeriye girdi.

OTOMOBİLİN BAGAJINA BİNİP KAÇTILAR

Kapının açılmasıyla iş yerinin alarmı çaldı. Hırsızlar panikle içeride bulunan dizüstü bilgisayarı ve kasadaki 60 lirayı alarak kapıda bekleyen otomobilin bagajına binip kaçtılar.

POLİS 15 DAKİKADA YAKALADI

Yaklaşık 10 dakika sonra bölgede farları sönük bir şekilde seyreden otomobil polisler tarafından fark edilip durdurulmak istendi. Polisin dur ihtarına uymayarak kaçmaya başlayan sürücü kısa bir kovalamanın ardından elektrik direğine çaptı. Polis ekipleri tarafından incelenen otomobilde kuaförden çalınan dizüstü bilgisayar çıktı.

ÇOK SAYIDA SUÇTAN ARANIYORLARDI

Çekmeköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından emniyete götürülen şüpheliler Kamil Şahin(21), Mustafa Kemal Kütahya(35) ve Yavuz Seyhan'ın(30) daha önce işledikleri çok sayıda suçtan aranmaları olduğu belirlendi.

ŞÜPHELİ KÜTAHYA'NIN DEAŞ ÜYELİĞİ İDDİASIYLA YARGILANIYOR

Öte yandan şüpheli Mustafa Kemal Kütahya'nın DEAŞ Terör Örgütüne üye olduğu iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yargılandığı davanın devam ettiği öğrenildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 3 şüpheli ekipler tarafından Kartal Adliyesi'ne sevk edildiler. Savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle mahkkemey esevk edilen 3 şüpheli mahkemece tutuklanmalarının ardından cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

---------------

GÜVENLİK KAMERASI

-Otomobilin gelişi

-Bagajdan inen maskeli hırsız

-Hırsızların iş yerine girmesi

-Laptop'u çalıp çıkmaları

-Bagaja binip kaçmaları

Genel ve detay

AKTÜEL

-Şüphelilerin emniyetten çıkartılması

-Şüphelilerin adliyeye götürülmesi

-İlçe emniyet binası

09.05.2017 - 06.28 Haber Kodu : 170509011

===============================

7- YARDIM ETME BAHANESİYLE GİRDİKLERİ YAŞLI ÇİFTİN EVİNİ SOYAN İKİ KİŞİ KAMERADA

Haber-Kamera: İdris TİFTİKCI / İSTANBUL DHA

Kağıthane'de cuma namazından dönen 81 yaşındati Ömer Turgut'u yardım etme bahanesiyle evine kadar geitren iki şüpheli evde bulunan 150 bin liralık ziynet eşyası ve 50 bin lirayı larak ortadan kayboldu. Şüphelilerin, eve girerek içerisinde ziynet eşyası ve para olan kutuyu alarak kaçmaları güvenlik kamerlarına yansıdı.

Olay, Kağıthane'de geçtiğimiz Cuma günü meydana geldi. İddiaya göre, Cuma namazından çıkan Ömer Turgut evinin sokağının köşesinde dinlenmek için oturdu. Bu sırada, kamyonetle sebze satan iki kişi yanına gelerek ona yardım etmek istedi. Bu kişiler Öemr Turgut'u kamyonete bindirerek evlerine kadar getirdi. Şüphelilerden biri yaşlı adamı kolundan tutarak evine kadar çıkarırken diğeri de hemen arkalarından hediye etmek için bir çuval patasle geldi. Şüpheliler susadıklarını söyleyerek Ömer Turgut'un eşi Hamide Turgut'tan su istedi. Hamide Turgut, kendilerine su getirmek üzere mutfağa geçti. Hamide Turgut, suyun yanında ayran da hazırlarken şüpheliler yatak odasına girerek bütün eşyaları karıştırdı. Ardından içerisinde 150 bin liralık ziynet eşyası ve 50 bin lira olan kutuyu alarak ortadan kayboldular. Mutfaktan bir bidon suyla gelen Hamidiye Turgut, şüphelileri girişte göremedi. Dışarıda bekliyordur diye de bir bidon  aşağı inip Aşağıda bekliyordur diye de bidonla şağı kadar indi. Ancak şüphelilieri göremedi.

Tekrar evine giren yaşlı kadın, yatak odasının dağıtıldığını ve içerisinde ziynet eşyası ve para olan kutnun çalındığını fark etti. Yaşlı çiftin başvurması üzerine polise olayla iligli çalışma başlattı. İncelenen güvenlik kamera görüntülerinde şüphelilerin eve girmesi ve kutuyla çıkmalarının güvenlik kamerlarına yansıdığı ortaya çıktı. Görüntülerde, şüpheliler kamyonetten Ömer Turgut ile şüpheli iniyor. Şüpheli Ömer Turgut'u kolundan tutarak merdivenden çıkmasına yardım ediyor. diğer şüpheli bir çuval patesle merdivenden çıkıyor. Görüntünün sonundan şüphelinin elinde kutuyla hızla merdivenden inerek dışarı çıktığı görülüyor. Polis güvenlik kameralarına görüntüleri yansıyan şüpheliler arıyor.

Görüntü Dökümü:

----------------------

GÜVENLİK KAMERASI

-Kamyonetin gelişi

-Araçtan inmeleri

-Şüphelilerin ve yaşlı çiftin eve çıkması

-Patates çuvalıyla çıkan şüpheli

-Yaşlı kadının bidonla inmesi

-Şüphelinin kutuyla evden çıkması

-Şüphelilerin araca binip gitmesi

-Yaşlı çiftin aracın arkasından bakması

-Detaylar

AKTÜEL

-Ömer Turgut'un konuşmsı

-Hamide Turgut'un konuşması

-Genel ve detaylar

09.05.2017 - 02.18 Haber Kodu : 170509005

==================================

8- ÜMRANİYE'DE 2 KATLI BİNADAKİ YANGIN KORKUTTU

Haber-Kamera: Uğur AYAZSIN / İstanbul DHA

Ümraniye'de 2 katlı binada çıkan yangında binanın 2. Kat dairesi ve çatısı alev alev yandı.

Yangın, Ümraniye Elmalıkent Mahallesi Yaman Sokakta dün saat 17.30 sıralarında 2 katlı bir binada çıktı. Henüz binmeyen bir nedenle binanın çatısında çıkan yangın kısa sürede 2. Kat dairesine sıçradı. Yangını fark eden bina sakinleri hızla dışarı çıktı ve itfaiyeyi aradı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.

İtfaiye erleri yangına havadan ve karadan müdahale etti. Yangın, yaklaşık yarım saatlik çalışmanın ardından kontrol altına alındı. Dumanı gören mahalle sakinleri sokağa döküldü.

Yangın sırasında binada olan bir kişi ise, yangının nasıl çıktığını anlamadıklarını fark edince hemen dışarı çıktıklarını söyledi.

Sağlık ekiplerinin de hazır bulunduğu yangın yaklaşık 1 saatin sonunda tamamen söndürüldü.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Yanan 2 katlı bina

-Vatandaşlar

-Çatının alev alev yanması

-İtfaiye erlerinin müdahelesi

-İtfaiye ekipleri

-Ambulans

-Görgü tanıkları ile röportajlar

-Genel ve detay

08.05.2017 - 18.16 Haber Kodu : 170508194

====================================

9- KÜÇÜK RÜZGAR'IN AİLESİ'NDEN  AVM'YE 10 BİN TL'LİK TAZMİNAT DAVASI ..

Haber - Kamera: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA

Esenyurtta bulunan bir AVM'ye 9 ay önce alışverişe giden Volkan ve Songül Kaya çiftinin 2,5 yaşındaki oğlu Rüzgar yürüyen merdivene sol elini kaptırdı. Eli kopma noktasına gelen ve olayına ardından ameliyat geçiren küçük çocuğun ailesi AVM'ye 10 bin TL'lik maddi tazminat davası açtı.

TÜKETİCİ MAHKEMESİ'NE DAVA AÇTILAR

Kaya Ailesi'nin Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesi'ne sunduğu dilekçeye göre olay şöyle oldu: Volkan ve Songül Kaya çifti 18 Eylül 2016'da Esenyurt'ta bir Alışveriş Merkezi'ne(AVM) çocukları Rüzgar ile gitti. 2,5 yaşındaki Rüzgar Kaya AVM'nin 1. katında bulunan yürüyen merdivenin basamağı ile yan panel arasındaki süpürgelik kısmına sol elini kaptırdı ve  merdivenin otomatik olarak durmaması nedeniyle Rüzgar Kaya'nın sol eli bilek seviyesinden kopma noktasına geldi. Kazanın ardından  Avcılar Bölgesi İtfaiyesi tarafından, yürüyen merdiven yan süpürgelik saç panellerinin kesilmesi ile Rüzgar'ın sol eli merdivenden kurtarıldı. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan ve ameliyat altına alınan Rüzgar Kaya'nın sol el bileği alt kısmında bulunan ve kaza nedeniyle kopan bağların yeniden birbirine bağlandı. Fizik tedaviye de başlayan Rüzgar, önümüzdeki günlerde yeniden ameliyat olacak ve sol  elinin üst bağları da dikilecek.

KAYA AİLESİ HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATTI

Kaya Ailesi yaşanan bu kazanın  ardından hukuki bir süreç başlatarak, Bakırköy Tüketici Mahkemesi'ne gitti ve AVM hakkında 10 bin TL'lik maddi tazminat davası açtı. Küçük çocuğun eli sıkıştığında merdivenin otomatik olarak durması gerekirken durmadığı belirtilen dilekçede, "Yaşanan kaza yürüyen merdivenin gerekli bakım ve onarımlarının, davalı tarafından gerektiği gibi yapılmamış olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim yürüyen merdivenlerle ilgili yürürlükteki 115-1+A1 standardına göre de yürüyen merdiven basamakları ile süpürgelik arasındaki açıklığın her iki taraf için de 4mm'yi geçmemesi ve her iki taraftaki toplam açıklığın da en fazla 7mm olması gerekmektedir. Lakin olayımızda müvekkilin sol el parmaklarında ve el gövdesinde hasarın oluşmadığı, hasarın bileğin kesilmesi suretiyle gerçekleştiği göz önüne alındığında yürüyen merdiven süpürgelik boşluğunun standartların çok ve çok üstünde olduğu aşikardır. Kazanın oluş şekli itibariyle davalının yürüyen merdiven bakım ve onarımlarını gerektiği gibi yerine getirmediği, yürüyen merdivenlerle ilgili kabul edilmiş standartlara aykırı davrandığı, ek koruyucu güvenlik önlemlerini almadığı açık olduğundan kazanın meydana gelişinde açık kusuru bulunmaktadır" denildi.

10 BİN TL'LİK TAZMİNAT TALEP EDİLDİ

Dilekçenin sonunda, meydana gelen kaza sonucu müvekkil Rüzgar Kaya'nın uğradığı güç-efor kaybı zararına istinaden 10 bin TL maddi tazminat talep edildi.

AVM YÖNETİMİ DE MAHKEMEYE CEVAP DİLEKÇESİ SUNDU

AVM yönetimi de mahkemeye cevap yazısı yolladı ve anne ve babanın kendi kusurlarını firmaya yansıtmaya çalıştıklarını iddia etti. Dilekçede, "Zira yaşanan kaza olayının tek sorumlusu kaza tarihinde henüz 2 yaşında olan çocuk Rüzgar Kaya'ya bakım ve gözetim sorumluluğunu ihmal ve ihlal eden davacı anne babanın bizzat kendileridir" dedi ve bu gerekçelerle davanın reddedilmesini istedi. Davanın bugün görülen duruşmasından ise herhangi bir gelişme yaşanmadı, duruşma eksikliklerin giderilmesi için Temmuz ayına ertelendi.

KAZA SONRASI CEP TELEFONUNA YANSIDI

Öte yandan, 18 Eylül 2016 tarihinde yaşanan kazaya ilişkin cep telefonu görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, eli sıkışan Rüzgar Kaya'ya 112 ekibi müdahale ediyor.  Küçük Rüzgar'ın bağrışması da yine cep telefonuna yansıyor.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Olayın meydana geldiği andan sonrasına ilişkin cep telefonu görüntüleri

-Rüzgar Kaya'nın videosu

-Rüzgar Kaya'nın ailesiyle olan fotosu

-Genel ve detaylar

08.05.2017 - 18.04 Haber Kodu : 170508192

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan İstanbul İsrail Kudüs Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title