Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 1

Abone Ol

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Gaziosmanpaşa'da önceden belirlenen birçok adreste uyuşturucu satıcılarına yönelik eş zamanlı operasyon düzenledi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Gaziosmanpaşa'da  önceden belirlenen birçok adreste uyuşturucu satıcılarına yönelik eş zamanlı operasyon düzenledi.  Havadan polis helikopterinin de destek verdiği operasyonda gözaltına alınan şüphelilerin olduğu öğrenildi.

Fatih Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasından saat 04.30 sıralarında hareket eden Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Gaziosmanpaşa'da önceden belirlenen 12 adreste uyuşturucu ticareti yaptığı belirlenen 15 kişinin yakalanmasına yönelik operasyon düzenledi. Operasyona özel harekat polisleri,  havadan da polis helikopteri destek verdi.

Binaların çevresinde uçan polis helikopterini ve sokaktaki polisleri gören bazı mahalle sakinlerinin ise o anları cep telefonlarına kaydettiği görüldü.

Operasyon kapsamında Kazımkarabekir Mahallesi 944. Sokakta bulunan bir binanın zemin katındaki bir daireye özel harekat polisleri ile birlikte giren polis ekipleri dairede aramalar yaptı. Polis ekipleri, Sarıgöl Mahallesi Sakarya sokakta bulunan bir gecekonduya da operasyon düzenledi. Operasyonlarda gözaltına alınan şüphelilerin olduğu öğrenildi.

Görüntü dökümü:

---------------

-Operasyona gidilmesi

-Özel harekat polislerinin binaya girmesi

-Operasyon yapılan bina

-Polis helikopteri

-Sokakta alınan önlemler

-Mahalle sakinlerinin telefonlarla çekim yapması

-Genel ve detaylar

22.06.2017 - 06.04 Haber Kodu : 170622020

22.06.2017 - 06.27 Haber Kodu : 170622022

=======================================

2- ÜSKÜDARLILAR'DAN BAHÇE DUVARLARI ÇATLAYAN ŞEMSİ PAŞA CAMİ İÇİN EYLEM

Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA / İstanbul DHA

Üsküdar sakinleri, İstanbul Boğazı'nın hemen yanında bulunan ve Mimar Sinan tarafından inşa edilen Şemsi Paşa Cami'nin önüne kazıklar çakılarak yapımına başlanan yaya yolu projesini protesto etti. "Üsküdar İstanbul'dur" yazılı pankart açan yaklaşık yüz kişilik grup, caminin avlu duvarında meydana gelen çatlakların kazıklama nedeniyle olduğunu söyleyerek, proje ve projede sorumluluğu olan yetkililer hakkında soruşturma başlatılmasını talep etti.

"İTİRAZLARA RAĞMEN KÜLLİYE GÖRMEZDEN GELİNDİ, KAZIKLAR ÇAKILDI"

Cami ile deniz arasında kalan ve kazıklama çalışması ile doldurularak genişletilmesi planlanan yaya yolunda toplanan grup, 'Bu kazıklar derhal kaldırılsın', 'Mimar Sinan mı, Rant mı' yazılı dövizler taşıdı. Cami girişine kadar yürüyen grup basın açıklamasında "Bu çığlık yeni bir ses değil. Projenin başladığı günden itibaren vicdan sahibi herkesin itiraz edip ses yükseltmesine rağmen yetkiler hız kesmeden bu kazıkları çakmaya, Şemsi Paşa Külliyesi'ni görmezden gelmeye devam etti. İstanbul'u bu örnekte de gördüğümüz gibi 'oldubittiye getirme', 'bizden iyi mi bileceksiniz' tavrı bitirme noktasına getirmiştir. Tarihi, insanı, Üsküdar'ın dokusunu, bir semtin kendine has kimliğini hiçe sayan bu meydan projesini kesinlikle istemiyoruz, onaylamıyoruz" dedi.

"SIRADAN BİR VATANDAŞIN DÜŞÜNEBİLİYOR DA PROJEYİ YAPANLAR DÜŞÜNEMİYOR MU"

Şemsi Paşa Cami'nin duvarlarında çıplak gözle dahi görülebilecek ölçüde büyük çatlakların açıldığının belirtildiği açıklamada, "Bu projeyi yapanlar Boğaziçi kıyısına özenle yerleştirilmiş bu nadide eserin, çakılan kazıklardan etkilenmeyeceğini mi düşündü. Bu beklenmeyen, öngörülemeyen bir sonuç mu. Bu projeler kimlere emanet edilmekte. Sıradan bir vatandaşın düşünüp akıl edebileceği, hesaplayabileceği hasarları bu projeyi yapanlar düşünemiyor mu. Hemen kazıklar çakalım old bittiye getirelim derken, Mimar Sinan gibi bir abide insanın bu nadide külliyesini yıkma noktasına getirmekten hiç utanmıyorlar" ifadelerine yer verildi.

"ÜSKÜDAR MEYDAN VE SAHİL PROJESİ DERHAL VE BÜTÜNÜYLE İPTAL EDİLMELİDİR"

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Gözümüzün içi gibi korumamız gereken tarihi mirasımız, 450 yıllık Şemsi Paşa Külliyesi'ne belediye tarafından alenen zarar verilmiştir. Gösterilen tepkiler neticesinde kazık çakma işleminin durdurulmasını geç kalmış yerinde bir karar olarak görüyoruz ama yetersiz buluyoruz. Bu proje toptan iptal edilmeli, Üsküdar Meydanı betona teslim edilmemelidir. Eğer bu proje hayata geçirilirse Üsküdar betonlaşacak ve kültürüne, mimarisine, geçmişine telafisi olmayan zararlar verecektir. Bu sahilin güzelliğini bitirmeyin. İçimiz dışımız beton olmasın. Gelin bu yanlıştan vazgeçin. Uzman görüşleri, halkın katılımı ve desteği alınmamış olan Üsküdar Meydan ve Sahil Projesi derhal ve bütünüyle iptal edilmelidir. Şemsi Paşa caminde hasara sebep olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Üsküdar Belediyesi olmak üzere sorumlu tüm kurumlar ve yetkililer ile yürütücü şirketler hakkında soruşturma başlatılmalıdır."

Açıklamanın ardından 'Tarihine ve Üsküdar'a sahip çık' şeklinde slogan atan grup, olaysız dağıldı.

Görüntü Dökümü:

------------------------------

Grubun cami önünde toplanması

Kazıklardan ve camiden görüntü

Pankart ve dövizlerden görüntü

Grubun görüntüsü

Basın açıklaması

Sloganlar

Genel ve detay görüntüler

21.06.2017 - 20.47 Haber Kodu : 170621192

================================

3- 'ENAYİ' DÖVMELİ KİŞİ GÖZALTINDA

Haber: Çağatay KENARLI, İSTANBUL DHA

Beyoğlu'nda merdivenlerde baygın halde yatan genç kıza görgü tanıklarınca uyuşturucu verdiği iddia edilen, alnında "Enayi" yazılı dövme bulunan kişi Güven Timleri Şube Müdürlüğü ekipleri, tarafından akşam saatlerinde yakalanarak gözaltına alındı. Güven Timleri Şube Müdürlüğü ekipleri, şüpheli Adem A.'yi Beyoğlu Taksim Polis Merkezi Amirliği'ne teslim etti. Adem A. buradaki işlemlerinin ardından Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Yapılan incelemeye göre Adem A.'nın "kasten yaralama" suçundan polise geliş kaydının olduğu öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Şüphelinin fotoğrafı

-Şüphelinin polis merkezinden çıkarılması

TAKSİM GÖRÜNTÜLERİ

-Yerde yatan kadın

-Vatandaşların kadına bakması

-Polis ekiplerinin gelmesi

-Vatandaşlarla röp.

-Genel ve detaylar

21.06.2017 - 16.13 Haber Kodu : 170621138

22.06.2017 - 00.37 Haber Kodu : 170622001

21.06.2017 - 23.43 Haber Kodu : 170621225

====================================

4-  BİNALİ YILDIRIM BANKACILARA SESLENEREK: YA ADAM GİBİ MAKUL BİR FAİZ ORANINI BENİMSERSİNİZ YA DA BUNUN DA TEDBİRİNİ ALIRIZ

*Başbakan Binali Yıldırım,

"Ya adam gibi makul bir faiz oranını benimsersiniz ya da bunun da tedbirini alırız. Bankacılarımız tehdit olarak algılamasın. Elimizde araçlarımız var. Ellerinden parayı alacak değiliz. Aracımız olduğunu bilsinler istiyoruz ki doğal seyrinde işler düzelsin"

"Elimizde araçlarımız var o araçları kullanmaktan çekinmeyiz. İstiyoruz ki tatlılıkla olsun"

"Bankalara diyoruz ki gelin aklınızı başınıza alın mevduat toplama yarışına girmeyin"

"6 aylık bir eylem planı hazırladık. Bunu bayramdan sonra ilan edeceğiz. Bürokrasiden biz de şikayetçiyiz. Kamu alımlarında prensibimiz yerlileştirmek"

"KDV konusunu yeni baştan vergi reformunu gözden geçireceğiz"

"Yasayı değiştirmenin yolu parlamentodur, yol değil"

(Kıdem tazminatı) "Adil bir çözüm bulacağız"

"Beğensek de beğenmesek de yargı, adalet hepimize lazım. Şikayetimiz var düzeltebiliriz"

"Yunanistan'daydım, askerleri sordum. Dedi ki 'O yargının işi, biz bir şey yapamayız.'

Haber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER - Hakime TORUN / İstanbul DHA

Başbakan Binali Yıldırım, Bankalara yüksek faiz uyarısı yaparak, "Bu hareketten önce son çağrıdır. Tren kalkıyor hareketten önce son çağrıyı yapıyorum. ya adam gibi makul bir faiz oranını benimsersiniz ya da bunun da tedbirini alırız. Bankacılarımız tehdit olarak algılamasın. Elimizde araçlarımız var. Ellerinden parayı alacak değiliz. Aracımız olduğunu bilsinler istiyoruz ki doğal seyrinde işler düzelsin. Nasıl Kredi Garanti Fonu ile kaynak ürettiysek diğer tedbirlerimizle iş alemini rahatlattıysak bankalar da çaresiz diye düşünmesinler. Elimizde araçlarımız var o araçları kullanmaktan çekinmeyiz. İstiyoruz ki tatlılıkla olsun" dedi.

"ELİMİZDE ARAÇLARIMIZ VAR O ARAÇLARI KULLANMAKTAN ÇEKİNMEYİZ. İSTİYORUZ Kİ TATLILIKLA OLSUN"

Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Sanayi Odası Meclis toplantısında konuştu. Bankalara yüksek faiz uyarısı yapan Yıldırım, "Bankaların rasyoları geçen seneye göre 2016'da 15.5 civarındayken şimdi 16.4'e çıkmış. Her şey güzler de neden bankalar faizleri bu kadar yüksek tutuyor. Yüzde 14'ten parayı toplayacaksın sanayiciye iş adamına kaçtan kullandıracaksın? Yüzde 18, 19, 20, insaflıysan 25'e kadar gidiyor. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Bunu daha önce bir vesile ile söyledim. Bu hareketten önce son çağrıdır. Tren kalkıyor hareketten önce son çağrıyı yapıyorum. ya adam gibi makul bir faiz oranını benimsersiniz ya da bunun da tedbirini alırız. Bankacılarımız tehdit olarak algılamasın. Elimizde araçlarımız var. Ellerinden parayı alacak değiliz. Aracımız olduğunu bilsinler istiyoruz ki doğal seyrinde işler düzelsin. Nasıl Kredi Garanti Fonu ile kaynak ürettiysek diğer tedbirlerimizle iş alemini rahatlattıysak bankalar da çaresiz diye düşünmesinler. Elimizde araçlarımız var o araçları kullanmaktan çekinmeyiz. İstiyoruz ki tatlılıkla olsun" diye konuştu.

"SANAYİLEŞMEK MİLLİ BİR DAVADIR. SANAYİCİLİK YAPMAK BİR SEVDA İŞİDİR"

Yıldırım, "Sanayileşmek milli bir davadır. Sanayicilik yapmak bir sevda işidir. Para kazanmak için tercih edilecek öncelikli iş değildir. Para kazanmanın bir çok yolu var en zor yollarından biri de sanayici olmaktır. Kendi ölçüsünde denemiş ağır sanayide de çalışmış kardeşiniz olarak söylüyorum para kazanabilirsiniz bir ürün ortaya koymanın verdiği hazzı yaşayamazsınız. Sanayicilik kutsal çileli iz bırakan bir iş. hepinizi yürekten tebrik ediyorum. Türkiye kalkınıyorsa, sayılı ülkeler arasında yerini alıyorsa sizlerin yaptığı yatırımların çok büyük katkısı var" açıklamasında bulundu.

"ŞİMDİ YÜZ YIKAMA ZAMANI. BANKALAR YÜZ YIKAMA ZAMANI"

Bankalara, "millete, sanayiciye sahip çıkın" diye seslenen Yıldırım, "Bu hükümet bu kadar yükünüzü aldı. Temerrütte düşecek kredilerinizi yeniden yapılandırdı. Sizi rahatlattı rasyolarınız, karlarınız uçtu gitti. Şimdi bizde bir tabir var el eli yıkar el de döner yüzü yıkar.  Şimdi yüz yıkama zamanı. Bankalar yüz yıkama zamanı. Görevlerini yapmalarını sanayiciler adına bekliyoruz. Çokta zamanımız yok. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Öyle bir kar sanayide var mı yok. Alın, akıl teri bakıyorsun el elde baş başta. Her şart altında kazanan bir sektör olur mu kardeşim? Her seferinde 4 ayak üstüne düşüyor. Böyle bir şey olmaz. Bu işin karı zararı da var. Risk olunca aman hükümet bize sahip çıkın. Tamam çıktık. Şimdi de paralar geliyor siz de millete, sanayiciye sahip çıkın. Takiplerdeki kredilerde azalma var" ifadelerini kullandı.

"GÖSTERGELERİMİZE BAKIYORUZ İYİ BANKALARIMIZA, EFLASYONA BAKIYORUZ BURADA İŞLER TERSİNE DÖNÜYOR"

Yıldırım, "Göstergelerimize bakıyoruz hepsi dünyanın göstergelerinden iyi. Bankalarımıza, enflasyona bakıyoruz burada işler tersine dönüyor. Bunda bir yanlışlık yok mu? Siz bu işin erbabısınız. Burada bir yanlışlık var bu doğal bir şey değil, sürdürülebilir de değil. Bunun çaresi var bunu biz tek taraflı yapmak istemiyoruz" dedi.

"BANKALARA DİYORUZ Kİ GELİN AKLINIZI BAŞINIZA ALIN MEVDUAT TOPLAMA YARIŞINA GİRMEYİN"

Yıldırım, "Bankalara diyoruz ki gelin aklınızı başınıza alın mevduat toplama yarışına girmeyin.' Birbirleriyle yarışıyorlar. 'Ne veriyorsun?', '13', 'Ben 13,2.' Sanki efendim, balık mezbahasında müzayede yapıyor. Olur mu böyle şey? Parayı toplayacaksınız, sonra o parayı kullandıracak kimse bulamazsan ne yapacaksın? Turşusunu mu kuracaksın paranın? Bu finansman meselesi sanayinin gelişmesinin önündeki en büyük engeldir. Türkiye'nin büyümesinin önündeki en büyük engeldir. Tam bir dar bir boğaza girmiş durumdayız. Tamamen bir çıkmaz" açıklamasında bulundu.

"YAPACAĞIMIZ SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAYI GARANTİ ALTINA ALMAK. YAPACAK İMKANIMIZ VAR"

Yıldırım, "Kalkınma üretimle, istihdamla, yatırımla olur. Yapacağımız sürdürülebilir kalkınmayı garanti altına almak. Yapacak imkanımız var. İstikrar ve güven olduğu için büyüme sürüyor. Büyüme daha da artacak. Millet gerginlik, sorun istemiyor. Bize düşen çalışmak, üretmek. Katma değeri daha fazla artırmalıyız. AR-GE işi zihinsel bir dönüşüm gerektiriyor. Büyüme daha da artacak" dedi.

"6 AYLIK BİR EYLEM PLANI HAZIRLADIK. BUNU BAYRAMDAN SONRA İLAN EDECEĞİZ. BÜROKRASİDEN BİZ DE ŞİKAYETÇİYİZ"

6 aylık bir eylem planının bayramdan sonra ilan edileceğini belirten Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasa değişikliği güven ve istikrarı kalıcı hale getirdi. Vatandaş sandıkta iktidarı belirliyor. Güçlü iktidar her zaman garanti altına alındı. Yasama, yürütme ile geçişler çatışmalar büyük ölçüde ortadan kaldırılıyor. Yasama daha etkin hale geliyor. Yasama tamamen Meclis'in inisiyatifine geçiyor. Hükümet, Meclis üzerine çökmüyor. Yönetimde uzlaşma kültürünü getiriyor.

ARALARINDA KRİZ OLURSA ELLERİNE EŞİT SİLAHLAR DA VERMİŞ SİLAH ÇEKERSE ÖBÜRÜ DE ÇEKİYOR

Bu sistem, sandıkta iki tane eşit irade tanımlıyor vatandaş. Birine verdiği iradeyi yürütmeye verdiği iradeyi yasamaya da veriyor. Dolayısıyla iki tene yetki almış irade var. Aralarında kriz olursa ellerine eşit silahlar da vermiş tırnak içinde söylüyorum biri silah çekerse öbürü de çekiyor. mecburen birbirlerini yok etmek yerine oturup anlaşacaklar. Böyle bir güzellik. Bu bir mühendislik projesi. Hesabı kitabı yapılmış bir iş. 2019'da  deneyeceğiz. Türkiye artık bölünme korkusunu tamamen geride bırakmıştır. Bölünme diye bir şey yok.  6 aylık bir eylem planı hazırladık. Bunu bayramdan sonra ilan edeceğiz."

KDV KONUSUNU YENİ BAŞTAN VERGİ REFORMUNU GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ

Yıldırım, "KDV konusunu yeni baştan vergi reformunu gözden geçireceğiz. Çelişkiler var. Bürokrasiden biz de şikayetçiyiz. Kamu alımlarında prensibimiz yerlileştirmek ve millilik" dedi.

"DÜNYA 2008 SONUNDAN BERİ KRİZDE. BU SENE İYİ HABERLERE GELİYOR"

Dünya ekonomisinin iyiye gittiğini vurgulayan Yıldırım, "Dünya 2008 sonundan beri krizde. Bu sene iyi haberlere geliyor. Dünya büyümesi bu yıl 3.8 olarak revize ettiler. Dolayısıyla artık dünyada da büyüme artmaya başlıyor. Küresel kriz etkisin kaybediyor. Dünya tekrara büyüme yoluna girmiş oluyor. Bu tahminleri yapanlar dünya ile ilgili başka ülkeler ile tahminleri yaparken sonucu beklemeden yapıyorlar. Bizimkiler de sıra Türkiye'ye gelince Türkiye büyümeyi gerçekleştirdikten sonra  tahminlerini revize ediyorlar. Böyle bir farkımız var" diye konuştu.

"TÜRKİYE'YEYİ ARDI ARDINA BU DEĞERLENDİRME KURULUŞLARI MAALESEF VURDU"

Yıldırım, "15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra çok aceleci davrandılar. Türkiye'yeyi ardı ardına bu değerlendirme kuruluşları maalesef vurdu. Biz yılmadık, usanmadık milletimize, ülkemize, sizlere  güvendik. Her türlü olumsuzluğa karşı tedbirlerimizi aldık. Şimdi de bunun semeresini görüyoruz. Dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra üç numaraya yerleştik. Avrupa'nın iki katı" dedi.

"250 MİLYARLIK KREDİ HACMİNİ OLUŞTURMASAYDIK BUGÜN 30 BİN TANE SANAYİCİ, İŞ ADAMI GÖÇMÜŞTÜ"

Yıldırım, "Sürekli bir şey diyordum bu ilkbaharda, yazda inşallah, Türkiye ekonomisi çok daha güzel olacak. Bunları söylerken dudak büküyordu bir çok insan bu bir kehanet değil. bir yandan halk oylaması işçin kampanya yaparken parlamentoyu çalıştırdık. ABD seçimlerinden sonra orada oluşan kısa süreli kur kaynaklı dalgalanmayı bunun iş alemimize getireceği olumsuzlukları derhal gördük ardı ardına bir çok tedbir aldık. Eğer, 250 milyarlık kredi hacmini oluşturmasaydık bugün 30 bin tane sanayici, iş adamı göçmüştü. Bankalar zora girmişti. Eko nomi maalesef zora girecekti" açıklamasında bulundu.

(KIDEM TAZMİNATI) "ADİL BİR ÇÖZÜM BULACAĞIZ"

Kıdem tazminatına ilişkin Başbakan Binali Yıldırım, "Kıdem tazminatı, önemli konu. Burada prensibimiz çok açık, bu işin taraflarını bir araya getirip uzlaşma sağlayıncaya kadar gayret etmemiz lazım. Maksat üzüm yemek. Bunun için de anlaşacağız, anlatacağız. Ben eminim ki ülkenin geleceği sadece sanayicinin derdi değil, siyasetçinin derdi değil, çalışanın da derdi. Olmayınca, istediğin kadar iste. Nasıl olacak? Nereden vereceksin? Şimdi artık geçmiş dönemlerin ideolojik sendikacılığı bitti, ücret sendikacılığı bitti. İş yerinin altın üçgeni var şimdi. Çalışan, patron, iş yeri. Bu üçgenin bozulmaması lazım. Burada da sorumluluk herkese düşüyor. Biz hakemlik görevimizi yapacağız ve bu işi çalışanlarımızın hakkına, hukukuna halel getirmeden, onlara zarar vermeden, işverenin de sürdürülemez bir yük almasının önüne geçecek, adil bir çözüm bulacağız. Bu konudaki duruşumuz budur, kararımız budur. Bu iş hukukuyla ilgili serzenişinize, şikayetinize sonuna kadar katılıyorum. Bu sürdürülebilir bir iş değil. Burada da adalet. Ölçü ne çalışan ne çalıştıran, adalet" diye konuştu.

"BEĞENSEK DE BEĞENMESEK DE ADALET HEPİMİZE LAZIM. ŞİKAYETİMİZ VAR DÜZELTEBİLİRİZ"

"Beğensek de beğenmesek de yargı, adalet hepimize lazım" diyen Yıldırım, adaletten, yargıdan şikayetlerin olduğunu vurgulayarak, "Memnun olan yok. Kimisi yollara düşüyor, kimisi kararları beğenmiyor. Beğensek de beğenmesek de yargı, adalet hepimize lazım. Adalet devletin temeli. Ben çocukken ilçeye giderdim, kaymakamlığın bodrum katında adliye olurdu. Orada istida yazdırırdık babamla katiplere. Hep şöyle düşünürdüm; adalet mülkün temeli demek, bodrum katta bunların yeri burada demek. Öyle anlardım. O zaman mülkün de devlet olduğunu tam kavrayamamıştık, çocuktuk. Şimdi biz onu temelden çıkardık, saraylara taşıdık. Bu işin zarfı. İçerik, mazruf, düzelmesi için zamana ihtiyacımız var. Şikayetimiz var ama imkansız değil. Düzeltebiliriz" ifadelerini kullandı.

"YASAYI DEĞİŞTİRMENİN YOLU PARLAMENTODUR, YOL DEĞİL"

Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Adalet yürüyüşü"ne ilişkin şunları söyledi: "Yargının tekrar güven kazanması için yapmamız gereken şeyler belli. Mahkeme kararı bizi mutlu etmeyebilir. Ama o kanun orada olduğu müddetçe, o hükümler yazılı olduğu müddetçe, ona rıza göstermemiz lazım. Ne yapacağız? Değiştireceğiz. Eğer maksat o yargılamadan hasıl olmuyorsa, yasayı değiştireceğiz. Bunun yolu da parlamentodur, yol değildir, yollara düşmek değildir. Çalışacağız, çabalayacağız, değiştireceğiz. Ana muhalefet partisi, iktidar alternatifi parti ve onun başkanının yapması gereken, parlamentoda bu meselenin takipçisi olmasıdır. Biz de şikayetçiyiz sadece o değil."

"YUNANİSTAN'DAYDIM, ASKERLERİ SORDUM. DEDİ Kİ 'O YARGININ İŞİ, BİZ BİR ŞEY YAPAMAYIZ.'

Yıldırım Yunanistan'daki darbeci askerlerin iadesine ilişkin, "Yunanistan'daydım, askerleri sordum. Dedi ki 'O yargının işi, biz bir şey yapamayız.' Ben de aynı şeyi söyledim. Ama biz aynı şeyi söyleyince, maalesef bu farklı yorumlanıyor. Bakıyorum bazı gazeteler, 'Başbakana hukuk dersi verdi Çipras' diyor. Nasıl hukuk dersi vermiş? Darbecilerin verilmemesine yargı karar vermiş de ben ona rağmen istemişim. Bakış açısını görebiliyor musunuz? Bu kafalarla memleket bir yere gitmez. En iyisi kenarda durmak biz öyle anlıyoruz" açıklamasında bulundu.

"YÜKSEK FAİZLER, ÜRETİM EKONOMİSİNE GEÇİŞİN ÖNÜNDE CİDDİ ENGEL"

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, yaptığı konuşmada,  rehavete kapılmadan 'nitelikli' büyümek gerektiğine dikkat çekerek "Yüksek faizler, üretim ekonomisine geçişin önünde ciddi engel" dedi.

"DAHA NİTELİKLİ BİR İSTANBUL'A VE DAHA NİTELİKLİ BİR SANAYİYE İHTİYAÇ DUYUYORUZ"

Bahçıvan, sanayi büyümesinin, Türkiye ekonomisinin 2017 ilk çeyrek büyümesini de geçerek yüzde 5,3'e ulaştığına dikkat çekerek,  "Bu performans bizleri rehavete sürüklememelidir. Arzu ettiğimiz büyüme 'nitelikli' büyümedir. Böyle bir vizyonu hayata geçirmek için cesur adımlar atmamız gerekiyor" dedi. Bahçıvan sözlerini şöyle sürdürdü: "Son dönemde arzu etmediğimiz bir şekilde kredi faizlerinde yüzde 15-16'lık oranlara varan bir yükselişe tanık oluyoruz. Faiz oranlarının yüksek seviyesi, üretim ekonomisine geçişin önünde ciddi bir engeldir. Bankaların reel sektörü paydaş olarak görmeleri ve uzun vadeli, sağlıklı bir iş birliğini kısa vadeli çıkarlara kurban etmemeleri gerekiyor. İstanbul'un sadece bir kültür, turizm ve finans şehri olarak görülmemesi gerekir. Daha nitelikli bir İstanbul'a ve daha nitelikli bir sanayiye ihtiyaç duyuyoruz. Her 10-15 yılda taşınmak, ciddi kaynak, vizyon ve enerji israfıdır. İstanbul'daki sanayimizin bu göçebelik durumu artık bir çözüme kavuşturulmalıdır. Çok önemli teşviklere rağmen sanayide yatırımların sınırlı kalmasının sebebi, yatırım ortamının yeteri kadar tatmin edici olmamasıdır. AB ile entegrasyonun arttığı, risklerin azaldığı, güvenli ülke algısının daha da güçlendiği bir yatırım ortamında hem yerli yatırımlar hem de doğrudan yabancı yatırımlar daha da canlanacaktır."

"YENİ NESİL BİR KALKINMA BANKASINA SAHİP OLMAMIZ ÇOK GEREKLİ BİR İHTİYAÇ"

Faiz oranlarının yüksek seviyesi, üretim ekonomisi için engel sürdürülebilir ekonomik büyüme için nitelikli finansmana erişiminin önemine de değinen Bahçıvan, "Kamu sanayi yatırımlarına mutlaka destek olmalı. Yeni nesil bir Kalkınma Bankasına sahip olmamız çok gerekli bir ihtiyaç. Bu Banka, sanayicilere Türk Lirası cinsi, uzun vadeli uygun maliyetler ile yatırım ve proje kredilerini sağlamalıdır. Bu noktada bir hususa özellikle dikkat edilmesi gerekiyor; o da bankaların faaliyetlerini sorumluluk bilinci eşliğinde sürdürmesi gerçeğidir. Oysaki son dönemde, arzu etmediğimiz bir şekilde kredi faizlerinde yüzde 15-16'lık oranlara varan bir yükselişe tanık oluyoruz. Faiz oranlarının böyle yüksek bir seviyede seyretmesi, üretim ekonomisine geçişin önünde ciddi bir engeldir. Bankaların reel sektörü paydaş olarak görmeleri ve uzun vadeli, sağlıklı bir iş birliğini kısa vadeli çıkarlara kurban etmemeleri gerekiyor. Çünkü bankaların, içinde yer aldıkları ekonomik yapının bütününü gözeterek hareket etmesi çok önemlidir"  ifadelerini kullandı.

"AB İLE BELİRSİZLİKLER ORTADAN KALKMALI"

Türkiye AB ilişkilerine değinen Bahçıvan, "AB ile belirsizlikler ortadan kalkmalı" dedi. 2017 birinci çeyrek büyüme rakamlarında yatırımların büyümeye katkısının çok sınırlı olduğuna da dikkat çeken Bahçıvan, çok önemli teşviklere rağmen sanayide yatırımların sınırlı kalmasını yatırım ortamının yeteri kadar tatmin edici olmamasına bağladı. Bahçıvan, "Gerek dünya gerekse AB ile entegrasyonun arttığı, risklerin azaldığı, güvenli ülke algısının daha da güçlendiği bir yatırım ortamında hem yerli yatırımlar hem de doğrudan yabancı yatırımlar daha da canlanacaktır. Bu noktada en büyük dış ticaret ortağımız olan AB özel bir önem taşıyor. Ocak-Nisan 2017 döneminde AB'nin, AB dışındaki ülkelerden yaptığı ithalat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 arttı. Aynı dönemde Türkiye'nin AB ülkelerine ihracatı sadece yüzde 4 artarak 23,1 milyar Euro'ya çıkarken, Güney Kore'nin AB'ye ihracatı yüzde 20, Hindistan'ınki ise yüzde 10 arttı. AB ekonomisi toparlanırken bizim bu pastadan aldığımız pay yeterli değil. AB ile sürdürülebilir, takvimi ve kesin sonuçları olan samimi bir ilişkiyi yeniden tarif etmemiz ve belirsizlikleri ortadan kaldırmamız gerekiyor. Gümrük Birliği'nin revize edilmesi ve kapsamının değişen ticari koşullara uygun olarak genişletilmesi talebimiz güncelliğini korumaktadır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Açılış kurdelasının kesilmesi

-Zeynep Bodur'un açıklaması

-Bahçıvan'nın açıklaması

-Yıldırım'ın açıklaması

-Detaylar

21.06.2017 - 20.16 Haber Kodu : 170621181

21.06.2017 - 20.20 Haber Kodu : 170621182

21.06.2017 - 20.21 Haber Kodu : 170621183

21.06.2017 - 20.29 Haber Kodu : 170621188

21.06.2017 - 20.41 Haber Kodu : 170621189

21.06.2017 - 20.43 Haber Kodu : 170621190

21.06.2017 - 21.32 Haber Kodu : 170621203

=======================================

5- BAŞBAKAN YILDIRIM "INVEST İN ISTANBUL" UN AÇILIŞINI YAPTI

Haber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER - Hakime TORUN / İstanbul DHA

Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın (İSTKA) yabancı yatırımcıya doğrudan hizmet veren ofisi Invest in İstanbul'un resmi açılışını gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcıların kamu kurumları nezdindeki sekiz işlemi doğrudan yapabilecekleri ofisi Invest in İstanbul'un açılışında konuşan Yıldırım, "Invest in İstanbul yatırımların yapılması için tek penecereden hizmet verecek. Bürokrasiyi azaltacak. Böylece İstanbul daha çok yatırım alacak" dedi.

INVEST İN İSTANBUL YENİLENEN ODAKULE'DE FAALİYET GÖSTERECEK

Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Sanayi Odası yeni hizmet binası açılışı ve Meclis toplantısına katıldı. Yıldırım öncesinde,  yabancı yatırımcıya doğrudan hizmet edecek olan Invest in İstanbul'un resmi açılışını yaptı.

Yenilenen Odakule'de faaliyet gösteren Invest in İstanbul'dan hizmet alan yabancı yatırımcı; ikamet izni, çalışma izni, işyeri tescili, vergi kaydı, SGK işlemleri, işyeri açma ruhsatı, imar izni ve yapı ruhsatı işlemlerini tek elden yürütebiliyor.

İSTKA'nın koordinatörlüğü ve İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ticaret Odası ile İstanbul Sanayi Odası'nın ortaklığıyla hayata geçen Invest in Istanbul'a başvuran bir yabancı yatırımcı; ikamet izni, çalışma izni, işyeri tescili, vergi kaydı, SGK işlemleri, işyeri açma ruhsatı, imar izni ve yapı ruhsatı işlemlerini tek elden yürütebiliyor. Invest in Istanbul'a Başbakanlık Yatırım ve Destek Ajansı, İstanbul İl Göç İdaresi Müdürüğü, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, İstanbul Sosyal Güvenlik Müdürlüğü ile İstanbul Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü de destek veriyor.

"TABLONUN ÖZGÜVENİNİ AMA AYNI ZAMANDA DAHA GÜÇLÜ BİR GELECEĞE İLİŞKİN BAZI KAYGILARI DA TAŞIYORUZ"

İSO Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Bodur Okyay İSO Meclis toplantısında yaptığı konuşmada,  "Büyüme oranlarında sanayinin payına baktığımızda sanayi büyürse, Türkiye büyüyor. Sanayi yavaşlarsa, Türkiye yavaşlıyor. Görevini hakkıyla yerine getirme gayreti içinde olan sanayiciler olarak bugünkü tablonun özgüvenini ama aynı zamanda daha güçlü bir geleceğe ilişkin bazı kaygıları da taşıyoruz. İSO 500 araştırması sonuçlarında bir kez daha gördüğümüz üzere finansman ve teknoloji konusunda arzu ettiğimiz noktanın henüz uzağındayız. Hem sanayicilere hem de siyasi iradeye büyük görevler düşüyor. ARGE harcamalarında bir önceki yıla göre yüzde 20'lere yaklaşan düşüş göstermesi kaygı verici olduğunu ifade etmek istiyorum. Yeni snayi devrimi drediğimiz bu değişim rüzgarıudna yarının neler getireceği de belirsiz. Bu rüzgarda ayakta kabilmenin yolu teknoloji ve ARGE'ye yapılan yatırımdan geçiyor. Türk sanayi olarak bu konuda şimdiden bir dönüşüm planlaması içine girmezsek önümüzdeki senelerde rekabet edebilirliğimiz giderek zor bir hale gelecek. Teknolojiyi tüketen değil üreten olmalıyız. Kalıcı değer yaratmak ancak böyle olabilir. ARGE yatırımları konusunda hükümetimiz tarafından sağlanan destek ve teşvikleri daha verimli kullanmamamız gerekiyor. Ülkemizin yazacağı yeni başarı hikayesinde sanayiciler üzerine düşen görevi üstlenmeye hazırlar. Ancak bu dönüşümü Sizlerin desteği olamadan da sağlayamayız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Açılışın yapılması

-Zeynep Bodur Okyay'ın konuşması

-Detaylar

21.06.2017 - 18.43 Haber Kodu : 170621174

============================

6- BAKAN BOZDAĞ: YARGININ VERDİĞİ KARARLAR ANKARA, İSTANBUL E-5 KARAYOLUNDA YÜRÜYEREK DENETLENMEZ

Haber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER / İstanbul DHA

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Yargıda Birlik Derneği'nin düzenlediği iftar programında yaptığı konuşmada, " Yüksek Seçim Kurulu'nun saygıdeğer Başkan ve üyeleri, Adliyelerimizde görev yapan çok saygın hakim ve savcılarımız, en son Anayasa Mahkemesi'nin sayın başkanı ve üyeleri hakkında konuşulanlara baktığım zaman benim yüzüm kızarıyor. Türkiye'nin ana muhalefetinin lideri küfür sayılacak ifadeler kullanarak yargı görevi yapanlara hakaret ediyor. Hukuk devletine inanan birisi yargı görevi yapanları verdikleri kararlardan dolayı suçlayamaz, hakaret edemez, tehdit edemez" dedi.

"TÜRK YARGISINI YIPRATMAK İÇİN ÇOK ZEHİRLİ BİR DİL KULLANILMAKTADIR"

Yargıda Birlik Derneği, Haliç Kongre Merkezi'nde iftar yemeği verdi. Yemeğe Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile dernek üyeleri katıldı.

Adalet Bakanı Bozdağ yemekten sonra programa katılanlara hitap etti. Cumhuriyet Halk Partisi'nin başlatmış olduğu 'Adalet' yürüyüşünün yanlış olduğuna değinen Bozdağ, "Yollarda yürüyerek adalet sağlanmaz" dedi. Bozdağ şu ifadeleri kullandı, "Türkiye'de beğendikleri kararlar üzerinden  veya beğenmedikleri kararlar üzerinden Türk yargısı hakkında haksız değerlendirmeler ve haksız açıklamalar yapılmaktadır. Yargının vereceği kararların denetimi yine yargı içindedir. İtiraz yoluyla, temyiz yoluyla, bireysel başvuru yoluyla yargının verdiği kararları denetlemek mümkündür. Hiçbir hukuk devletinde yargının verdiği kararlar Ankara, İstanbul E-5 karayolunda yürüyerek denetlenmez. Sokakta denetlenmez. Hukuk devletleri buna izin vermez. Vermesi mümkün değildir. Ama maalesef burada Türk yargısını yıpratmak için çok zehirli bir dil kullanılmaktadır. Yüksek Seçim Kurulu'nun saygıdeğer başkan ve üyeleri, adliyelerimizde görev yapan çok saygın hakim ve savcılarımız, en son Anayasa Mahkemesi'nin sayın başkanı ve üyeleri hakkında konuşulanlara baktığım zaman  benim yüzüm kızarıyor. Türkiye'nin ana muhalefetinin lideri küfür sayılacak ifadeler kullanarak yargı görevi yapanlara hakaret ediyor. Hukuk devletine inanan birisi yargı görevi yapanları verdikleri kararlardan dolayı suçlayamaz, hakaret edemez, tehdit edemez. Çünkü bunlar bizim hukukumuzda suçtur. Müeyyidesi vardır, karşılığı vardır. Yargı görevlilerine hakaret etmeyi düşünce açıklaması olarak kabul eden kişiler var. Adalet Bakanı olarak yargı görevi yapan hakim ve savcılarımızın hukukunu korumak benim asli vazifemdir."

"TÜRK YARGISINI KULLANMAYA KİMSENİN HAKKI YOKTUR"

Bakan Bozdağ, yargının siyasete alet edilmesinin yanlış olduğunu vurgulayarak, "Siyaseti gidin, partinizde, teşkilatlarınızda, meydanlarda yapın. Ama bu politikaya Türkiye'nin hakimlerini ve savcılarını sakın alet etmeyin. Yargının siyasallaşmasından rahatsız olanlar yargıyı siyasallaştırmak için her türlü yola başvurmaktan vazgeçsinler. Parti içi tartışmaları sona erdirmek, Türkiye'de cephe oluşturmak maksadıyla Türk yargısını kullanmaya kimsenin hakkı yoktur" dedi.

"YARGIYI BU KADAR YIPRATMAK NE CHP'YE NE AK PARTİYE FAYDA SAĞLAMAZ"

Bakan Bozdağ konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen "gizli" ibareli yazının, talimat değil, suç duyurusu olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanlığından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılan bir yazı üzerinden ana muhalefet partisi yargıya emir ve talimat verildiğinden bahsetti. Türkiye'de siyasal hedeflerine fayda sağlamak için yargıyı bu kadar yıpratmak ne CHP'ye ne Ak Partiye fayda sağlamaz. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin imzasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na giden yazı suç duyurusu yazısıdır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------

-İftara katılanlardan görüntü

-Bakan Bozdağ'ın salona gelmesi

-Bozdağ'ın açıklamaları

-Genel ve detaylar

21.06.2017 - 23.21 Haber Kodu : 170621220

================================

7- TAKSİ DURAĞINA SALDIRI OLAYINDA 2 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Haber: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA

Ümraniye'de dün gece bir taksi durağında 1 kişinin öldürdüğü 2 kişinin yaralandığı silahlı saldırı ile ilgili 2 kişi gözaltına alındı. Alemdağ Caddesi Çakmak Köprüsü yakınındaki Çakmak Taksi Durağı'nda dün gece durağı işleten Ferhat Bozyel'in hayatını kaybettiği, kardeşi Feyyaz Bozyel ve Hasan K.'nın yaralandığı silahlı saldırı sonrası Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri çalışma başlattı.

Polis ekipleri saldırgan grubunda taksici olduğunu tespit ederek, olayın daha önce aralarında yaşanan trafik kavgasından kaynaklandığı belirledi. Bunun üzerine Ümraniye Araştırma Büro Amirliği ekipleri kimliğini tespit ettiği saldırganlara sabah saatlerinde operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda Atilla Ökkeş T. ve Erdem B.yakalanarak gözaltına alınırken, G.Ö. isimli bir şüphelinin de yaralandığı ve tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Atilla Ökkeş T. ve Erdem B.'nin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

Görüntü Dökümü

----------

(Polis Kamerası)

-Şüpheli Atilla Ökkeş T.'nin gözaltına alınması

-Genel ve detaylar

21.06.2017 - 18.39 Haber Kodu : 170621173

===================================

8- İFTARDA BİR ARAYA GELEN DOKTORLAR: HASTANENİN TAŞINMASINI İSTEMİYORUZ

Haber - Kamera: İbrahim AKTÜRK / İSTANBUL DHA

Çapa'da bulunan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi çalışanları, hastanenin karşısındaki kaldırım üzerine kurulan iftar sofrasında bir araya geldi. Hastane çalışanları ve çevredeki esnaf, uzun yıllardır burada bulunan binanın taşınmasını istemediklerini, hastanenin yerinde yapılandırılmasını istedi.

Çapa İşadamları Derneği'nin düzenlediği iftarda hastane çalışanları ile öğrenciler ve çevredeki esnaf, bir araya geldi. Hastanenin karşısındaki kaldırımda kurulan iftar sofrasına yaklaşık 200 kişi katıldı. Hastane çalışanları, doktorlar ve çevredeki esnaf, iftar öncesi gazetecilere İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin buradan taşınmasını istemedikleri mesajını verdi.

"TAŞ YERİNDE AĞIRDIR"

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Dizdar, uzun yıllardır hastanede görev yaptığını belirterek, "Biz en az 100 yıldır buradayız. Hastanemizle, esnafımızla, öğrencilerimizle bir bütünüz. Bu bütünlüğümüzü de Ramazan vesilesiyle bir kez daha dile getirmek adına bu sofrayı kurduk. Çapa'nın taşınması söz konusu olmayacaktır. Çapa, Çapa'da Çapa'dır. Taş yerinde ağırdır, hep böyle denilmiştir. Vatandaş Çapa'yı bilir. Buradaki binaları islerlerse yenilesinler, istemezlerse yenilemezler. Biz zaten böyle hizmet vermeye alışmışız. 5 yıldızlı yapsanız bu kaliteyi alamazsınız" dedi.

"YERİNDE YAPILANDIRILSIN"

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye mütehassısı Dr.Kerim Özcan ise, "40 senedir burada(hastanede görevliyim). Hastanenin taşınmasını hiç istemiyorum" diye konuştu. Öte yandan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri de hastanenin taşınmasını istemediklerini belirterek, yerinde yapılandırılmasını istedi.

"HASTANENİN TAŞINMASINI İSTEMİYORUZ"

İftar programını düzenleyen Çapa İşadamları Derneği Başkanı Timerkan Altuğ, söz konusu hastanenin 400 yıllık olduğunu ve burada çalışanların, çevredekilerle bütünleştiğini ve hastanenin taşınmasını istemediklerini belirtti.

CUMHURBAŞKANI DUYURMUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz ay katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, söz konusu hastanenin 4 yıl içinde Hasdal'daki yeni yerine taşınacağını duyurmuştu.

Görüntü Dökümü:

--------------------------------

-Kurulan iftar sofrasından detay görüntü

-Doktorlar, öğrenciler, esnaflar ve vatandaşlarla röportajlar

-Dernek Başkanı Altuğ ile röportaj

-Detaylar

21.06.2017 - 23.04 Haber Kodu : 170621214

================================

9-KADİR GECESİ'NDE SULTANAHMET CAMİİ DOLDU TAŞTI

Haber-Kamera: Soner HASIRCIOĞLU /İSTANBUL DHA

Kadir Gecesi nedeniyle çok sayıda vatandaş Sultanahmet Camiine akın etti. Caminin içinde yer kalmayınca vatandaşlar avluda ve çimlerde namaz kıldı.  Kadir Gecesi nedeniyle, aileleriyle birlikte şehir içinden ve şehir dışından gelen binlerce ziyaretçi Sultanahmet Camii'ne akın etti.  Bin aydan daha hayırlı olduğuna inanılan Kadir Gecesi'nde teravih namazını vatandaşlar Sultanahmet Camiinde kıldı. İbadet için gelen kalabalık avluya sığmayınca cami dışına taştı. Bazı vatandaşlar camiinin avlusunda namaz kılarken, bazı vatandaşların da çimlerde namaz kıldığı görüldü. Vatandaşlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar Kur'an-ı Kerim okudu, Mevlid-i Şerif dinledi ve dua ederek af diledi. Bu sırada camii dışında da bazı vatandaşlar bol bol fotoğraf çektirirken, çevik kuvvet polis ekiplerinin de önlem aldığı görüldü.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Sultanahmet Camii'denden görüntü

Çimlerde oturan vatandaşlar

Camiye gelen vatandaşlar

Namaz kılan vatandaşlar

Fotoğraf çektiren vatandaşlar

Polisin önlemi

Vatandaş ile röp

Genel ve detaylar

22.06.2017 - 01.02 Haber Kodu : 170622007

================================

10- AVCILAR'DA KADİR GECESİ'NDE 15 BİN KİŞİYE İFTAR

Haber - Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL DHA

Avcılar'da 'da Kadir Gecesi nedeniyle belediye tarafından 15 bin kişiye iftar verildi.

Avcılar Belediyesi tarafından, ilçe girişindeki İspark tarafından işletilen eski Turgut Özal Stadyumu'nda verilen iftar için sabah erken saatlerden itibaren masa ve sandalyeler getirilirken, alanın çevresinde ışıklandırma çalışması yapıldı ve sıkı güvenlik önlemleri alındı. Kamyonlarla getirilen çorba, pilav, türlü, ayran ve tatlıdan oluşan iftarlıklar iftar saatinden kısa süre önce garsonlar tarafından tek tek masalara dağıtıldı.

Merkez Camii İmamı Musa Aydoğdu'nun okuduğu Kuran-ı Kerim ve dua ardından okunan ezanla birlikte binlerce kişi aynı anda oruçlarını açtı. Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, Avcılar'daki 'komşularımız' olarak nitelendirdiği 15 bin kişi ile birlike Ramazan ayının '1000 geceden daha hayırlı' olarak nitelendirilen Kadir Gecesi'nde yan yana iftar yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek gelen herkese teşekkür ettiklerini söyledi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------------

İftar alanından genel görüntüler

İftarlık dağıtımı

Kuran-ı Kerim okunması ve dua

Belediye Başkanı röportaj

22.06.2017 - 01.05 Haber Kodu : 170622008

========================

11- PİLOTLAR DERNEĞİ " YORGUNUZ "

Haber: Murat ÇAKIR-Faik KAPTAN / İSTANBUL DHA

Türkiye Havayolu Pilotları Derneği TALPA internet sitesinden yaptığı açıklamayla uyarıda bulundu. Açıklamada, uçuş saatleri yönergelerle belirlenen pilotların devamlı ve aşırı strese maruz kaldıkları ifade edilerek pilotların yorgun oldukları duyuruldu. TALPA açıklamasında, farklı zaman dilimlerinde yapılan uçuşların, düzensiz ve değişken çalışma saatlerinin insan fizyolojisi üzerinde yorgunluğa neden olduğu belirtildi. Sosyal yaşam düzenini ve insan faktörünü dikkate almayan çalışma şartları nedeniyle sağlığı bozulup mesleği bırakan ve yaşamını kaybeden pilotların bulunduğu kaydedilerek  "Meslek örgütü olarak uyarıyor, paydaşları sorumluluklarını almaya çağırıyoruz" denildi. - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Binali Yıldırım Gaziosmanpaşa Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title