DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2
BAHÇELİEVLER'DE BİNANIN ÇÖKME ANI KAMERADA Elif YAVUZ - İstanbul DHA - BAHÇELİEVLER'de binanın çökme anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.
BAHÇELİEVLER'DE BİNANIN ÇÖKME ANI KAMERADA
Elif YAVUZ - İstanbul DHA - BAHÇELİEVLER'de binanın çökme anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.
Bahçelievler Siyavuşpaşa Mahallesi'nde bir süre önce boşaltılan bina dün saat 14.44'te çöktü. Çökme anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.
Görüntü Dökümü:
----------Çökme anı======================
2- BAHÇELİEVLER'DE ÇÖKEN BİNANIN ÇEVRESİNDE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ DEVAM EDİYOR
Haber-Kamera: Serdar ALTINTEPE / İSTANBUL, - BAHÇELİEVLER'de çöken binanın enkazı kaldırıldı. Polis ve zabıta ekiplerinin bölgedeki güvenlik önlemi devam ediyor.
Bahçelievler Siyavuşpaşa Mahallesi Emek Caddesi'ndeki 7 katlı bina dün öğle saatlerinde çöktü. Çöken binanın enkaz kaldırma çalışmaları gece saatlerine kadar devam etti. Saat 01.30 sıralarında enkaz kaldırma çalışması sona erdi. Belediye ekipleri enkazın kaldırılmasının ardından sokakları temizledi. Polis ve zabıta ekipleri de bina çevresindeki sokak girişlerine bariyerlerle güvenlik önlemi aldı. Ekiplerin, çöken binanın olduğu alanın çevresindeki güvenlik önlemleri devam ediyor.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Polislerden görüntüÇevredeki binalara şerit çekilmesiEnkazdan geriye kalan boş alanHasar gören binalar=====================
3- ATATÜRK'ÜN MANEVİ KIZI ÜLKÜ ADATEPE'NİN OĞLU MİRAS DAVASINDA İSİMSİZ GAZETE İLANIYLA AVUKAT ARIYORHaber-Kamera: Esma MURAT/Ömer HASAR - ATATÜRK'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin oğlu Ahmet Kemal Doğançay, annesinin mirasıyla ilgili CHP ve İş Bankası'na açtığı dava için isimsiz gazete ilanıyla avukatlar arıyor. Doğançay "CHP ve İş Bankası'nın yüzlerce avukatına karşı, gönüllü avukatlarla davamızı yürütüyoruz. İyi hukukçular bana ulaşsın diye gazete ilanı vermek zorunda kaldım" dedi.
2012 yılında Sakarya'da hayatını kaybeden Ülkü Adatepe'nin çocukları Ahmet Kemal ve Ali Kemal Doğançay, Atatürk'ün vasiyetnamesinde manevi çocuklarına bıraktığı payın CHP ve İş Bankası tarafından "gasp edildiğiö iddiasıyla yargı süreci başlattı. Yaklaşık 7 yıldır devam eden yargı sürecinde Doğançay, geçtiğimiz günlerde ulusal bir gazeteye ilan vererek, avukat aradığını duyurdu. İsimsiz verilen ilanda "Çok haklı davam için …avukatlar arıyorum" dedi. DHA'ya konuşan Doğançay, isimsiz ilan vererek gerçek hukukçuları ve gönüllü olarak bu davayı üstlenecek kişileri aradığını söyledi."ANNEM VE ATATÜRK 'ÜN AİLESİ MAĞDUR EDİLMİŞ"
"CHP ve İş bankasından alacak davamız var" diyen Doğançay; "Annem ve Atatürk 'ün diğer kızları da bu sebepten mağdur edilmiş. Davamız şu an güzel bir aşamada hakim hesaplama kararı çıkardı. Fakat bu süreçte avukat bulmakta sorun yaşadık. Ben de akademisyen avukat istiyorum. Çünkü karşı taraf, CHP profesör avukat çalıştırıyor. İş bankası deseniz yüzlerce avukatı var. Bunlara karşı bizim tek bir avukatla mücadele etmemiz de beklenemez. Bizde bu yolda avukat arayışı içine girdik. Maalesef Türkiye'de fazla çevremiz olmadığı için ona buna sorarak biraz zor oluyor. Bizde uygar bir ülkede ilan verip görüşme yoluna gittik. Çünkü ülkede 100 bin üzerin de avukat var" dedi."AİLE'NİN BÜTÜN PARASI GASP EDİLDİ"
Ahmet Kemal Doğançay, "Verdiğimiz bu ilanlar ile birlikte bizi birçok avukat arıyor. Görüşmelerimizi gerçekleştiriyoruz. Biz takımızı daha çok akademik anlamda geliştirmek istiyoruz. Çünkü karşı taraf mütalaalar koyuyor. Biz de bu anlamda zayıf kaldık. Ben de elimden geldiği kadar kuvvetler eşitliği prensibi içerisinde haklılığımızı doğru bir şekilde devam ettirmek istiyorum. Mesela büyük bir usul hocasından mütalaa aldılar bizim de buna karşılık mütalaa almamız gerekti. Haklı olsak da davayı usulen kaybedebiliriz. Çünkü imzayı yanlış yere atmışsınızdır. Benim de bu sebepten avukat çevremi geliştirmem lazım. Bir de para sorunu var. Karşı taraf avukatlara muazzam paralar veriyor. Bizde parada yok. Zaten bütün ailenin parası karşı taraf tarafından gasp edilmiş durumda. O anlamda zorluk çekiyoruz. Avukatlarda 100 bin dolar, 50 bin dolar gibi rakamlar söz konusu. Bu nedenle gönüllü danışmanlarımız var. Bir taraftan bakıyor CHP ama diğer tarafta Atatürk'ün ailesi var. Hiç parasız pulsuz yardım eden avukatlar var" diye konuştu."BİRÇOK İNSANIN BU DAVAYA KATKISI OLDU"Çeşitli gazetelere ayda bir de olsa ilan verdiğini söyleyen Doğançay, " Güzel İnsanlarla tanışıyorum. İzmir'den arayan Ankara'dan arayanlar oluyor. Diğer türlü ben bu insanları nereden bulacağım. Böyle bir çevrem yok. Ama gazeteye ilan verirken kim olduğumu yazmıyorum. Mesela Adana'da tanımadığım bir de gelip bana yardım edebiliyor. Ben de bu ilanlar ve bu insanlar sayesinde davamız belli bir aşamaya getirdik. Gönüllü birçok insanın da bu davaya katkısı oldu" diye konuştu."ATATÜRKÇÜ BİLDİĞİNİZ KİŞİLER BİLE BİZE DÜŞMAN OLUR"
"İlk olarak annemin kız kardeşi Sabiha Gökçen dava açmış" diyen Doğançay, "Annem aynı zamanda Atatürk'ün kız kardeşi makbule hanımın düştüğü durumları görmüş. Çünkü kafalarına göre ödeme gerçekleşiyor. 5 sene 10 sene ödemeyi arttırmıyor sonra birden arttırıyor. Ödemeler hiçbir zaman kesilmemiş ama kafalarına göre arttırılmış. Annem de bizlere 'evladım dava açarsak bunu da keserler, para istiyorlar derler, en Atatürkçü bildiğiniz kişiler bile bize düşman olur' derdi. Atatürk'ün kız kardeşi makbule hanım mektubunda 'yüce CHP lütfen' diye yalvarıyor nerdeyse. Annem dava açmadan önce Kılıçdaroğlu'nu bir çağırın durumu anlatın dedi. Ben de Kılıçdaroğlu'nu aradım. Randevu verildi. Ama randevuya gelmediler. Gelseler 'Ahmet Bey rica ederim Ülkü Hanım bizim canımız ciğerimiz buyurun ödedik. deseler dava bile açılmazdı. Yüzümüze gelip söyleyemediler bile cesur adam gelip bizimle konuşur. Biz de ondan sonra iddianame çektik. Dava açtık. Annemizin bize söylediği yolda devam ettik. O kadar güçsüz olmamıza rağmen gazetelerden avukat arıyorum. Karşı taraf çünkü ki parayı bastırıp Mütalaa, avukat bizde öyle bir şey de yok" diye konuştu.GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------Atatürk'ün vasiyetiAtatürk'ün Ülkü Adatepe ile fotoğrafıAtatürk'ün kız kardeşi makbule hanımın mektubuAhmet Kemal Doğançay röportajAtatürk ve Ülkü Adatepe' in fotoğraflarıGenel ve detay görüntüler=====================4- ADNAN OKTAR SORUŞTURMASI: GÖZALTINA ALINAN 2 KİŞİ TUTUKLANDIİstanbul DHA
Adnan Oktar suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı.İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü soruşturması kapsamında, geçtiğimiz pazartesi günü Kadıköy'de gözaltına alınan İpek Esra U. ve Turgut A. adliyeye sevkedildi. İki şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.======================5 - ÇIPLAK HALDE CESEDİ BULUNAN İRANLI CİNAYETİNDE 6 KİŞİ YAKALANDIAli AKSOYER-Buse PEHLİVAN/İSTANBUL -BÜYÜKÇEKMECE'de bir viyadük altında çıplak halde cesedi bulunan İran uyruklu Taher Banai Sahahwerdi cinayetiyle ilgili 4'ü İranlı 6 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin evinde yapılan aramada öldürülen kişiye ait cep telefonu, kol saati ile zorla imzalatıldığı düşünülen 200 bin lira değerinde bir senet bulundu. Şüphelilerin Shahwerdi'yi kaçırdıklarını, dövdüklerini ve çıplak halde viyadük altında terk ettiklerini kabul ederken öldürmediklerini söylediği öğrenildi.
SOKAK HAYVANLARINA YEM VEREN BELEDİYE GÖREVLİLERİ BULDU
Büyükçekmece, Karaağaç mahallesinde TEM otoyolu üzerinden geçtiği Beylikçayır viyadüğünün altında sokak hayvanlarına yemek vermek için gelen Belediye görevlileri çıplak kanlar içinde bir ceset görerek polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri yaptıkları incelemede çıplak haldeki erkek cesedinin bıçaklanarak öldürdüğünü belirledi. Çevrede yapılan aramada ölen kişiye ait olduğu düşünülen bazı eşyaların etrafa saçıldığı görüldü.
ELBİSELERDEKİ İKİ İP UCU CİNAYETİN ÇÖZÜLMESİNİ SAĞLADI
Asayiş şube müdürlüğü ekipleri olayı çözmek için harekete geçerlerken, bulunan elbiselerden çıkan bir siteye ait elektronik kapı açma kartı ile SİM kartı sökülmüş pin ve puk numaralarının bulunduğu bir kart cinayetin aydınlatılmasını sağladı. Polis bu ip uçlarını değerlendirerek ölen kişinin İran uyruklu İsviçre vatandaşlığı da bulunan Taher Banai Shahwerdi(44) olduğunu tespit etti. Asayiş şube müdürlüğüne bağlı dedektifler Taher Banai Shahwerdi'nin öldürüldüğü gün Maslak'ta iki ayrı otomobille gelen bazı kişilerle buluştuğunu tespit etti. Burada gelen kişilerin otomobiline binen Shahwerdi'nin önce Avcılar'a gittiği daha sonra ortadan kaybolduğu tespit edildi.
ŞÜPHELİLER GÖZALTINA ALINDI
Polis içinde şüpheli olduğunu değerlendirilen otomobillerin plakasını belirleyerek kısa süre içinde Mahdı N., Ali Asgari R. Akile A., Aytuğ D., Saeıd G., Ahmet S. ile Ahmet S.'yi gözaltına aldı. Bu kişilerin evlerinde yapılan aramada öldürülen Taher Banai Shahwerdi'ye ait cep telefonu, ve kol saati çıktı. Ayrıca Taher Banai Shahwerdi'ye zorla imzalatıldığı değerlendirilen 200 bin liralık bir senette bulundu.
ŞÜPHELİLERİN TACİZ İDDİASI
Gayrettepe'de bulunan Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilen şüpheliler olayla ilgili sorgulandı. Şüpheliler mağdurun Akile A.'ya cep telefonu mesajı atarak taciz ettiğini bu konuyu konuşmak için buluştuklarında onu kaçırdıklarını darp ettiklerini, üzerindeki elbiseleri alarak çıplak bir halde viyadük altında terk ettiklerini kabul ederlerken "Ama onu biz öldürmedik" dedikleri öğrenildi. Şüphelilerin evlerinde bulunan 200 bin liralık senet konusunda ise bir açıklama yapamadıkları öğrenildi. Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler adliye sevk edildiler
Görüntü Dökümkü:
----------------Şüphelilerin sevki-Fotoğraf-Arşiv==================
6 - İCRADAN SATILIK 'PERİLİ KÖŞK' HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ
Haber-Kamera: Çağrı ÇALIŞKAN/ İSTANBUL, - KADIKÖY'de bulunan 'Küçük Dolmabahçe', 'Saray Yavrusu' ve 'Perili Köşk' gibi adlarla da anılan tarihi Ragıp Paşa Köşkü, alacaklı bankaların icra takibi sonucu satılacak.
Edinilen bilgiye göre mülk sahibi hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle satışa çıkarılan Caddebostan'daki tarihi Ragıp Paşa Köşkü'ne ilişkin, İstanbul Anadolu Adliyesi'nin 5. ve 10. İcra Müdürlükleri'nin kıymet takdir çalışmaları sürüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da köşke değerli konut vergisi kapsamında 234 milyon lira değer biçti. Tarihi köşk havadan da görüntülendi.TARİHİ KÖŞK 114 YAŞINDA
Caddebostan Cemil Topuzlu Caddesi'nde yer alan köşk, Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid'in mabeyincisi Ragıp Paşa tarafından Sirkeci Garı'nın da mimarı olan Prusyalı August Carl Friedrich Jasmund'a 1906'da yaptırıldı.Kadıköy'ün simgeleri arasında gösterilen 27 dönüm bahçe içerisindeki Ragıp Paşa Köşkü'nün tavanları, eritilerek elde edilen altın varaklarla süslü. 40 bin altına mal olduğu kayıtlarda yazılı olan köşkün deniz tarafında ise bir kule bulunuyor. Köşkün kara tarafına açılan çift kanatlı, büyük oymalı demir kapısının karşısında iki bina var. 1920 yılında Ragıp Paşa'nın bu köşkte vefat etmesinden sonra köşk, farklı kişilerin mülkiyetine geçti. Yıllardır bakımsız bırakıldığı için eski zarafetinin kalmadığı görülen tarihi Ragıp Paşa Köşkü, yeni alıcısıyla eski ihtişamlı günlerine kavuşmayı bekliyor.Görüntü Dökümü
-------------Köşkün drone görüntüsü-Köşkün genel ve detay görüntüleri=================
7- KENDİLERİNE AİT OLDUĞUNU İDDİA EDEREK YOLU TRAFİĞE KAPATTILARHaber-Kamera: Emin YEŞİL/İSTANBUL/DHA- SULTANGAZİ'de bir inşaat firması, 1998 yılından beri yol olarak kullanılan yerin kendilerine ait olduğunu öne sürerek, yolu trafiğe kapattı.
Sultangazi Cebeci Mahallesi Dökümcüler Sitesi'nde bulunan 2577. Sokağa dün sabah saatlerinde gelen bir inşaat firması görevlileri, şerit çekerek yolu trafiğe kapattı. Yolun yapıldığı arsanın kendilerine ait olduğunu ve inşaat çalışmasına başlanacağını belirten firma yetililerine site esnafı tepki gösterdi. Bildirilmesi üzerine olay yerine polis ve zabıta ekipleri geldi. Yapılan incelemelerde 2577 Sokağın 211 metrekaresi, yolu kapatan firmaya ait olduğu anlaşıldı. Zabıta ekipleri, Fen İşleri Müdürlüğü'nün yapacağı incelemeden sonra firmanın inşaat çalışmasına başlayabileceğini söylemesi üzerine firma yetkilileri, şeritleri sökerek olay yerinden ayrıldı. Site esnaflarından Mustafa Kendir, "2011 yılına kadar burada bir arsa yoktu. Yoldu burası. 2011 yılındaki imar tadilatıyla beraber Sultangazi Belediyesi sokağın tam ortasında 211 metrekare bir arsa çıkarmış. ve bu arsayı belli bir süre askıda bırakmışlar. Bizim de esnaf olarak bundan haberimiz olmadı. ve burası bir müteahhide satılmış, ruhsatı da verilmiş. Şimdi müteahhit yolun ortasına yapıyı yapacak. Belediyeye ve birçok yere müracaat etmemize rağmen hiçbir sonuç elde edemedik. Bugün müteahhit geldi, yolu kapattı. Bazı süreçler tamamlanmadığı için müteahhit çalışmalarını şu anda erteledi. 1-2 ay bina yapılmayacak. Bu yol çok önemli bir yol. Kestirme bir yol. Buradan girdiğiniz zaman İsmetpaşa Mahallesi'ne kadar uzanan bir yol. Belediye bize burayı istimlak edemeyeceğini söyledi. Bu kestirme yol müteahhit kazmayı vurduğu zaman tamamen yok olacak. Sabah müteahhidin kalfa geldi. Şeritlerle kapattı. Tabi insanlar ister istemez bir tepki verdi. Çünkü hiçbir bildirim yok. Belediyeden yetkililer geldi. Bunun böyle olamayacağını, Fen İşleri Müdürlüğü'nün burada bir çalışma yapacağını müteahhit firmaya bildirerek yolu açtılar" dedi.Sultangazi Belediyesi'nden yapılan açıklamada ise, resmi planlarda yolun bulunmadığını, söz konusu yerin yolu şeritle kapatan inşaat firmasına ait olduğu belirtildi.Görüntü Dökümü:
------------------Firma yetkililerinin şerit çekerek yol kapatması-Zabıta ekipleri-Yoldan detaylar-Esnaf ile röp.==============================
8 -KAMYONET ÜZERİNDE TEHLİKELİ YOLCULUK KAMERADAHaber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İstanbul DHA- KADIKÖY'de içi çuval dolu kamyonet kasası üzerinde bulunan 2 kadın ve bir erkeğin tehlikeli yolculuğu kameralara yansıdı.
Kadıköy Göztepe'de akşam saatlerinde, kamyonet kasasındaki çuvalların üzerinde yolculuk yapan 3 kişi kameralara yansıdı. Tehlikeye aldırış etmeden kamyonetin ön tarafında yolculuk yapan 2 kadın ve kamyonetin arka tarafında oturan bir erkek, cadde üzerinde bir süre ilerledikten sonra Ataşehir Örnek Mahallesi'nde ara sokaklara girerek gözden kayboldu.Görüntü Dökümü
-------------------Kamyonet kasasında yolculuk yapan 3 kişi-Kamyonetin sokak aralarında dolaşması-Kamyonetin cadde üzerinde ilerlemesi-Genel ve detay============================
9- KOLUNU HAMUR MAKİNESİNE KAPTIRDIHaber-Kamera: Emin YEŞİL/İSTANBUL/DHA- SULTANGAZi'de, lavaş üretimi yapan bir işyerinde çalışan işçi, elini hamur karma makinesine kaptırarak yaralandı.
Sultangazi Malkoçoğlu Mahallesi'nde bir binanın 3'ncü katında bulunan lavaş üretimi yapan iş yerinde çalışan Sedat İlhan, hamur yoğurma makinesine sol kolunu kaptırınca kanlar içerisinde kaldı. Talihsiz işçiyi gören arkadaşları, hemen sağlık ve itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, işçinin kolunu hamur karma makinesinden çıkardı. Sağlık ekipleri, olay yerinde yaptıkları ilk müdahalenin ardından Sedat İlhan'ı, Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. İlhan'ın hayati tehlikesinin bulunmadığı, sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi."KAN GÖRDÜM KAÇTIM"İş yeri çalışanı Cuhan Oso, "Biz molaya çıktık. Herkes moladaydı. Bir baktık sesler geldi. Ben de korktum makineleri kapatmaya gittim. Baktım elini sokmuş. Kan gördüm geri kaçtım. Dayanamadım, kalkmak istemedim. Moladayken kimse yokken oldu. Kendi kendine yapmış. Nasıl yaptı biz de bilmiyoruz" dedi.Polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.Görüntü Dökümü: -------------İş yeri önündeki hareketlilik-Polis ekipleri-Ambulans-İşçi ile röp.========================
10 - CEZAYİRLİ YANKESİCİ YAKALANDI
Ali ABLAY / İSTANBUL, - FATİH'te yankesicilik yaparak cep telefonu çalan Cezayir uyruklu Bachır K. yakalandı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güven Timleri Şube Müdürlüğü ekipleri şüpheli hareketleri üzerine takibe aldığı Cezayir uyruklu Bachır K.(28)'yi Beyazıt tramvay durağı yakınlarında durdurdu. Bachır K.'nin Fatih ilçesi Molla Gürani Mahallesi'nde Kırgızistan uyruklu Gulzhamal K.'nin cep telefonunu çalan şüpheli olduğu tespit edildi. Bachır K., emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede tutuklandıÖte yandan Bachır K.'nin tramvay istasyonunda Gulzhamal K.'nin cep telefonunu çalma anı güvenlik kamerasına yansıdı.Görüntü Dökümü
----------------------Şüphelinin cep telefonunu çalma anı-Şüphelinin uzaklaşması-Genel ve detay görüntüler=============
11 - CRR'NİN MÜZİK TUTKUNU KEDİLERİMüge YARIMBATMAN İSTANBUL,
Cemal Reşit Rey (CRR) Konser salonunun sevimli kedileri, mekandaki konser ve gösterilerin en sıkı takipçileri arasında. Sanatçıların ve izleyicilerinin de sempatiyle yaklaştığı kediler, konserlere, gösterilere renk katıyor.İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser salonu, her yıl konser, dans ve bale gösterilerine gelen binlerce sanatseveri ağırlıyor. Etkinlik öncesinde salonda seyircilerle vakit geçiren kediler, konser ve gösteri sırasında ise zaman zaman sahneye çıkıyor. CRR Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni Cem Mansur şefliğinde dün akşam gerçekleştirilen CRR Senfoni Orkestrası'nın Amadeus Fan Club konseri sırasında da bir kedi sahneye çıktı. Bir süre sahnede kalan kedi, sanatçılara yer yer zor anlar yaşatsa da etkinliğe renk kattı. Kedinin sahneye çıkışı seyircilerin ilgisini çekerken, orkestra da konsere devam etti.Görüntü Dökümü
-------Konserden görüntü-Kedinin sahneye çıkması-Kedinin sahnede dolaşması-Orkestra şefinden ve kediden görüntü============================12- İYİLİK SENFONİSİ İSTANBUL ADALET SARAYI'NDA KONSER VERDİ
Halil YILMAZ - Kubilay ÖZEV İSTANBUL,
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı Metin Sabancı Spastik Çocuklar Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi öğrencilerinin Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda düzenlediği konsere İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ve sanatçı Yavuz Bingöl katıldı. Yaralı Ceylanlar Kulübü üyesi kişilerden oluşan İyilik Senfonisi adlı grubun söylediği şarkılara Yavuz Bingöl de eşlik etti.Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz Konferans Salonu'nda düzenlenen konseri, Prof. Dr. Mim Kemal Öke'nin kurduğu Yaralı Ceylanlar Kulübü öğrencilerinden oluşan 'İyilik Senfonisi' adlı grup düzenledi. Etkinliğe İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak, Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Yavuz Bingöl, savcılar, hakimler ve adliye personeli katıldı.BU TÜR ETKİNLİKLERE KAPIMIZ AÇIK
Açılış konuşmasında söz alan Adalet Komisyonu Başkanı Okan Albayrak, tüm katılımcılara saygı ve sevgi sunduğunu belirterek "Bu tür etkinliklere İstanbul Adalet Sarayı'nın kapıları her zaman açık olduğunu bilmelerini isterim. Bu vesileyle öncelikle ağırladığımız çocuklarımız başta olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.ö dedi.İyilik Senfonisi adlı grubun konserine eşlik eden sanatçı Yavuz Bingöl de saz çalarak öğrencilerle birlikte türkü söyledi. Konseri takip eden adliye personeli konsere alkış tutarak eşlik etti.Görüntü Dökümü
-----------------İyilik Senfonisi adlı grubun konserinden detaylarÖğrencilerin söylediği şarkılarYavuz Bingöl'ün saz çalması ve öğrencilere eşlik etmesiYavuz Bingöl ve Başsavcı İrfan Fidan görüntüleri================
14 - TALASEMİ HASTASI MERVE, 15 YIL SONRA SAĞLIĞINA KAVUŞTU
Haber-Kamera: Özlem YURTÇU KARABULUT- Hüseyin ÇAKMAK/İSTANBUL,ŞANLIURFA'da yaşayan ve 2,5 yaşında genetik geçişli kan hastalığı olan Akdeniz Anemisi (talasemi) teşhisi konulan Merve Ekinci (17), 15 yıl sonra bulunan donörle sağlığına kavuştu. Hastalığı nedeniyle gelişimi akranlarından geri kalan Merve, bu süre boyunca geçirdiği siroz tehlikesine ve pankreasındaki hasarlar nedeniyle şeker hastası olmasına rağmen umudunu yitirmeden nakil olmayı bekledi. Nakil öncesi yumurtalıkları toplanarak dondurulan, bu sayede ileride anne de olabilecek Merve, taburcu edildi.
Şanlıurfa'da yaşayan Merve Ekinci'ye, 2,5 yaşında genetik geçişli bir kan hastalığı olan Akdeniz Anemisi (talasemi) teşhisi konuldu. 3 haftada bir kan nakli olması gereken Merve'ye 6 yaşına gelmeden ilik nakli yapılması gerekiyordu, ancak ne ailesinden, ne de akrabalarından uygun donör bulunabildi. Hastalığı nedeniyle gelişimi akranlarından geri kalan Merve, siroz tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Pankreasındaki hasarlar da şeker hastası olmasına neden oldu.
Merve'nin yıllar süren hayali, geçen yaz Ulusal Kemik İliği Bankası'ndan (TÜRKÖK) bulunan uygun verici ile umuda dönüştü. 17 yaşına geldiği için riski yüksek olan ve donörü tam uyumlu olmayan Merve'nin kemoterapi nedeniyle anne olmama ihtimali de vardı. Çocukları çok seven ve anaokulu öğretmeni olmak isteyen Merve'nin yumurtaları toplanarak, Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi'nde gerçekleştirilen kapalı yöntemle donduruldu. 4 Ekim 2019'da da ilik nakli gerçekleştirildi. Haftalar süren zorlu bir tedavi sürecinin ardından Merve taburcu oldu. Geçen yıl kendisi gibi aynı hastanede ve aynı hastalık nedeniyle ilik nakli geçiren Şanlıurfa'daki kuzeni Elif Nur'a kavuştu.
HER ŞEY ALEYHİNE GÖRÜNSE DE O BAŞARDI
Merve'nin tedavisini gerçekleştiren ekipten Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Kemik İliği Nakil Merkezi Çocuk Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Malbora, "Merve'ye yıllar sonra bir verici çıktı, ama o da yüzde yüz uyumlu değildi. Zor bir kemik iliği nakli süreci bekliyordu bizi. Çünkü uzun yıllardır üç haftada bir kan nakli alıyordu, demir düzeyi çok yükselmişti; iç organları ve hormon bezleri olumsuz etkilenmişti. Karaciğer neredeyse siroz aşamasına gelmişti. Pankreas da etkilenmişti ve diyabet hastası olmuştu. Ayrıca büyüme geriliği vardı. Cinsel gelişiminde de sorunları vardı. Bunların hepsi talasemiden kaynaklanıyordu. Donöründen kaynaklı riskler de vardı. Tam uyumlu değildi, ancak yüzde 90 uyumlu verici bulunabilmişti. Cinsiyet ve kan grubu uyumsuzluğu vardı. Tüm riskleri göze alarak ilik naklini yaptık. Beklediğimiz üzere ciddi komplikasyonlar da geçirdi ama hepsiyle mücadele etti ve sağlığına kavuştuö dedi.
YAŞ İLERLEDİKÇE İLİK NAKLİ REDDİ RİSKİ ARTIYOR
Prof. Dr. Malbora, bu hastalıkta ilik naklinin 16 yaşından sonra yapılmasının çok nadir görülen bir durum olduğunu anlatarak, "Mümkünse 16 yaşından önce yapmak gerekiyor. Çünkü daha iyi sonuç veriyor. Hastanın yaşı ilerledikçe daha fazla kan transfüzyonuna maruz kalıyor; bu da vücuttaki demir birikimini artırıp organ ve hormonal bezlerin hasarlarına neden oluyor. Ayrıca çok sık kan ürünü aldığı için kemik iliği reddi riskini yükseltiyor. Nitekim Merve'nin kuzeni Elif Nur'a da geçtiğimiz yıl ilik nakli yaptık. Ama Elif Nur henüz 3 yaşındaydı. O nedenle sorunsuz bir tedavi geçirdi ve iyileşip Urfa'ya döndü. Tüm bu risklere rağmen Merve hepsini atlattı ve artık kuzenine kavuşacakö diye konuştu.
EN SAĞLIKLI EMBRİYO SEÇİLECEK
Merve'nin ilik nakli öncesi göreceği kemoterapi nedeniyle gelecekte anne olma şansı kalmayacaktı. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi'nden Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. M. Gürkan Arıkan ile Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Meryem Kürek Eken, Merve'nin tedavisine katılarak 17 yaşına gelmesine rağmen hastalığı nedeniyle hiç adet görmeyen genç kızın yumurtalıklarından olgun yumurta elde etmeyi başardı ve karnından kapalı yöntemle yumurtalıkları alınarak donduruldu. Doç. Dr. Meryem Kürek Eken, "Zorlu bir tedaviydi. Daha önce adet görmediği için olgun yumurta elde edip edemeyeceğimizi bilmiyorduk. Yumurtalıklarını stimüle ederek olgun yumurta geliştirmeyi başardık ve kapalı yöntemle yumurtalarını topladık. Merve ileride bebek sahibi olmak isterse eşi de talasemi açısından taranacak. Eşinde talasemi yoksa çocuk zaten sadece taşıyıcı olur ve bu sorun olmaz. Ama eşinde de talesemi tespit edilirse, embriyolar taranacak ve en sağlıklı olanlar seçilip tüp bebek yöntemiyle nakledilecek. Böylece sağlıklı bir bebek sahibi olması sağlanacakö dedi.
HASTA KEMOTERAPİYE BAŞLAMADAN YAPILMASI GEREKİYOR
Prof. Dr. M. Gürkan Arıkan ise bu tür hastalarda kritik noktanın hastanın kemoterapi radyoterapi gibi vücuda ve yumurtalıklara toksik etki yapacak tedavilere başlamadan yumurtalık dondurma işleminin yapılması olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
"Kısa bir süre içinde yumurtayı toplamamız gerekiyor. Genelde de bu süre 1 ayı geçmiyor. Topladığımız bu doku ya da yumurtalar 5 yıla kadar saklanabiliyor. Ondan daha uzun süre saklanması gerekiyorsa ki çocuk hastalarda genelde böyle oluyor, Sağlık Bakanlığı'nın izni gerekiyor. Daha sonra eğer hasta dokunun saklandığı merkezden uzak bir yerde yaşayacaksa, iki merkez birbiriyle iletişime geçerek diğer merkeze nakli sağlanıyor ve tüp bebek işlemi hastanın bulunduğu merkezde gerçekleştiriliyor."
'HASTANELERDE BÜYÜDÜM'
Merve Ekinci, hastanelerden kurtulduğu için çok mutlu olduğunu söyleyerek duygularını şu cümlelerle anlattı:
"10. sınıfa gidiyorum. 2,5 yaşımdayken talasemi teşhisi aldım. 4 Ekim'de nakil oldum. Kendimi bildim bileli zamanım hep hastanelerde geçiyordu. Ama hastalıktan kurtuldum artık, o yüzden çok mutluyum. Gerçekten çok güzel bir duygu. İlk fırsatta okulumu bitirip öğretmen olacağım. İleride de anne olmayı çok istiyorum. Anaokulu öğretmenliğini seçeceğim çünkü çocukları çok seviyorum."
Görüntü Dökümü
-----------------------Prof. Dr. Barış Malbora röportajı-Prof. Dr. M. Gürkan Arıkan röportajı -Doç. Dr. Meryem Kürek Eken röportajı-Merve Ekinci röportajı-Merve'nin kuzeni Elif Nur ile görüntüleri-Genel ve detay görüntüler