Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 2

Abone Ol

ABDULLAH GÜL'DEN AB ÜYELİĞİ VE MÜZAKERE SÜRECİYLE İLGİLİ ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: (AB üyeliği müzakere süreci) "Esas hedef, AB'nin 27-28 üye ülkesinden biri olmak değildir; mesele o seviyede bir ülke olmaktır.

ABDULLAH GÜL'DEN AB ÜYELİĞİ VE MÜZAKERE SÜRECİYLE İLGİLİ ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:

(AB üyeliği müzakere süreci) "Esas hedef, AB'nin 27-28 üye ülkesinden biri olmak değildir; mesele o seviyede bir ülke olmaktır. Bunu Avrupa'yı tatmin etmek, Avrupa'ya taviz vermek anlamında görürseniz yanılırsınız"

"2002'den önce Türkiye'ye yıllık 1 milyar dolar yabancı sermaye ancak gelirdi. Öyle yıllar oldu ki biz bu reform sürecine başladık, bütün kurallarımızı 'upgrate' ettiğimizde Türkiye'ye yıllık 25 milyar dolar hatta 28 milyar dolara kadar sermaye geldi"

Haber-Kamera: Enver ALAS,İSTANBUL / DHA

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AB üyelik müzakereleri sürecinde son dönemde yaşananları sağlıklı bulmadığını belirtti. Gül, "Burada mantaliteyi iyi koymamız gerekir. Bu süreç bizim işimize yarıyor mu yaramıyor mu? Sürekli işimize yaramıştır, ekonomik olarak da siyasi olarak da yaramıştır. Nitekim en büyük ekonomik büyümeleri o dönemde gerçekleştirdik" dedi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Kalite Derneği(KalDer) tarafından düzenlenen 25. Kalite Kongresi'nin açılışına katıldı. KalDer üyeleri ve iş dünyasından davetlilerin katılımıyla Harbiye'deki Hilton Otel'de düzenlenen kongrenin açılış konuşmasını Abdullah Gül yaptı. Açılış konuşmalarının ardından gazeteci Ali Çağatay'ın moderatörlüğünde Abdullah Gül ile bir söyleşi gerçekleştirildi.

Burada, 11. Cumhurbaşkanı Gül'e Avrupa Birliği (AB) üyeliği müzakere sürecinde son dönemde yaşananlarla ilgili düşünceleri ve bu sürecin nasıl doğru yönetilebileceğine dair düşünceleri soruldu.

"SÜRECİ SAĞLIKLI BULMUYORUM"

Yaşanan süreci sağlıklı bulmadığını belirten Gül, "Bunlara kendi çıkarımız açısından bakıyorum. AB üyeliğini Cumhurbaşkanı olduğumda muhatabım Cumhurbaşkanlarına gerek ikili gerekse açık toplantılarda çok söylemişimdir. Esas hedef, AB'nin 27-28 üye ülkesinden biri olmak değildir; mesele o seviyede bir ülke olmaktır. Bunu Avrupa'yı tatmin etmek, Avrupa'ya taviz vermek anlamında görürseniz yanılırsınız" diye konuştu.

"TÜRKİYE BU SÜREÇTE GÜÇLÜ MÜ ZAYIF MI HALE GELDİ?"

Türkiye'nin bu süreçte güçlü mü zayıf mı hale geldiğinin dikkate alınmasını gerektiğini belirten Abdullah Gül şunları söyledi:

"Bu süreçte Türkiye güçlü hale mi geldi zayıf bir hale mi? Bakıldığında, reform sürecinde gerek siyasi gerek ekonomi gerek 'Maastricht' kriterleri dediğimiz onun temeli çalışan, işleyen fonksiyonel serbest bir piyasa ekonomisini sağlamaktır. Bunu sağlamak için biz, bazı kuralları, kanunları değiştirdiysek, bazı düzenlemeleri yaptıysak bu Türkiye'nin aleyhine olduysa zaten yapmamamız lazım. O zaman suçlu oluruz. Ama Türkiye'ye fayda getirdiyse o zaman AB'den faydalanıyorsunuz demektir. Nihayetinde bu süreç içerisinde Türkiye'ye en büyük yabancı sermaye böyle geldi. 2002'den önce Türkiye'ye yıllık 1 milyar dolar yabancı sermaye ancak gelirdi. Öyle yıllar oldu ki biz bu reform sürecine başladık, bütün kurallarımızı 'upgrate' ettiğimizde Türkiye'ye yıllık 25 milyar dolar hatta 28 milyar dolara kadar sermaye geldi. Zaten tasarrufu olmayan bir ülkeyiz, tasarruf olmayınca nasıl yatırım yapacaksın, nasıl büyüyeceksin? O zaman başkasının tasarrufunu alıp getireceksin kendi ülkenin çıkarı için kullanacaksın."

"EN BÜYÜK EKONOMİK BÜYÜMELERİ O DÖNEMDE GERÇEKLEŞTİRDİK"

Abdullah Gül, AB üyeliği müzakerelerinin siyasi sürecine de değindi. Sürecin Türkiye'ye hem ekonomik hem de siyasi olarak yaradığını kaydeden Gül, "Temel hak ve özgürlükler konusunda standartlarımız daha yüksek değilse bu Avrupalıya verilen bir hak mı yoksa Türkiye halkına verilen bir hak mı? Türk halkını temel hak ve özgürlük standartlarını yükseltiysek bu kendi halkımız adına onur duymamız gerekir. Burada mantaliteyi iyi koymamız gerekir. Bu süreç bizim işimize yarıyor mu yaramıyor mu? Sürekli işimize yaramıştır, ekonomik olarak da siyasi olarak da yaramıştır. Nitekim en büyük ekonomik büyümeleri o dönemde gerçekleştirdik" dedi.

"AB ÜYELİĞİ MÜZAKERELERİNİ BAŞLATAN KİŞİYİM"

"AB üyeliği müzakereleri başlatan bir kişiyim" diyen Abdullah Gül, "Başladıktan sonra da katılım sürecini yaptık. Bu süreçte AB'nin de çok büyük hataları oldu" ifadelerini kullandı. Gül, Türkiye'nin hak ve özgürlükler alanında kendi standartlarını yükseltmesine vurgu yaptı. Modarötürün bazı fasılların açılmamasına ve açılanların da kapatılamaması üzerine bir sorusu da Gül, "Kapanamamasının sebebi Avrupalıların öngörüsüzlüğü ve vizyonsuzluğudur. Yani bunlar çok küçük hesaplar" şeklinde yanıtladı.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Söyleşiden görüntüler

-Moderatörün soruları

-Abdullah Gül'ün konuşması

-Genel ve detaylar

===============

POLİS OKULLARININ "İMAM" VE "ABİ" LERİNE YÖNELİK OPERASYON: 11 YAKALAMA KARARI, 6 GÖZALTI

Aralarında "Marmara Bölgesi Polis Okulları İmamı", "Arnavutköy Polis Okulu Ağabeyleri" ve "İstanbul Polis Okulları İmamı" nın bulunduğu belirtiliyor

Haber: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) polis okulları örgütlenmesi içinde olduğu belirtilen 6 kişiyi gözaltına aldı 5 kişi aranıyor.

Edinilen bilgiye göre polis, Arnavutköy Polis Okulu'ndaki yapılanmayla ilgili bir grubun izini bularak çalışma başlattı.

6 ŞEHİRDE EŞ ZAMANLI

Soruşturma kapsamında 11 kişinin kimliği belirlendi. Sabah saatlerinde İstanbul merkezli, Ankara, Kocaeli, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa'da haklarında gözaltı kararı bulunan 1'i polis 11 kişiyi yakalamak için eş zamanlı operasyon düzenledi.

ÖRGÜTÜN "İMAM" VE "ABİ" LERİ

Yapılan aramalarda toplam 6 kişi yakalanarak gözaltına alındı. 5 kişi aranıyor. Gözaltına alınan 6 şüpheli sorgulanmak üzere Vatan Caddesi'nde bulunan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Gözaltı kararı bulunan, bir kısmı yakalanan şüphelilerin Arnavutköy Polis Okulu'ndaki sınıf abileri, İstanbul Polis Okulları imamı ve Marmara Bölgesi Polis Okulları imamı oldukları belirtiliyor. Söz konusu şüphelilerin, polis adayı öğrencilerin Polis Meslek Yüksek Okulları'na girişlerine müdahale ettikleri, bu öğrencilerinden sorumlu oldukları ileri sürülüyor.

================

O ÖĞRETMEN SERBEST BIRAKILDI

Haber: Arzu KAYA, İstanbul DHA

Ümraniye'de öğrencisine derste şiddet uyguladığına ilişkin görüntüleri sosyal medyaya düşen öğretmen, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.

SAVCILIK SERBEST BIRAKTI

Tahtaya yazı yazan öğrencilerine hakaret ederek şiddet uyguladığı görüntülerinin sosyal medyaya düşmesinin ardından ilkokul öğretmeni T.K. hakkında soruşturma başlatıldı. Hakkında başlatılan soruşturma üzerine Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne teslim olan öğretmen T.K., emniyetteki işlemlerinin ardından Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'na getirildi. Burada nöbetçi savcının karşısına çıkan T.K., ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

================

İŞ ADAMI CAHİT PAKSOY TAHLİYE EDİLDİ

Haber: Arzu KAYA, İstanbul DHA

FETÖ/PDY'ye maddi destek sağladıkları iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan İhlas Holding eski CEO'su Cahit Paksoy tahliye edildi.

AVUKATI İTİRAZ ETTİ

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından AKFA Holding ve holdinge bağlı 44 şirket ile ortakları ve çalışanlarına yönelik düzenlenen operasyon kapsamında 26 Ağustos 2016 tarihinde "Terör örgütüne üye olmak", "Terör örgütüne finansman sağlamak" ve "Suçtan kaynaklı mal varlığı değerlerini aklamak" suçlarından tutuklanan Cahit Paksoy'un avukatı tutukluluk haline itiraz etti.

"ALEYHİNE SOMUT DELİL YOK"

Avukatın itirazını değerlendiren Anadolu Sulh Ceza Hakimliği, tutuklu şüpheli Paksoy aleyhine değerlendirilebilecek somut hiçbir delilin bulunmadığı belirtti. Tutuklamanın tedbir niteliğinde olduğunu ifade eden hakimlik, tutukluluk halinin devam etmesiyle ileride telafisi imkansız zararların olabileceği, verilmesi muhtemel ceza ve suç vasfının değişme ihtimali bulunduğu gerekçeleriyle tahliye talebinin kabulüne karar verdi.

ADLİ KONTROL HÜKÜMLERİ UYGULANARAK TAHLİYE EDİLDİ

Paksoy'un başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü değilse derhal serbest bırakılmasına karar veren hakimlik, Paksoy'a yurt dışına çıkış yasağı ve haftada iki gün polis amirliğine düzenli olarak başvurmak şeklinde adli kontrol hükümleri uygulayarak tahliye edilmesine hükmetti.

SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY'ye finansal destek sağladığı iddiasıyla AKFA Holding ve 44 alt şirketine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, 120 şüpheli hakkında gözaltı kararı alınmış, bu şüphelilerden 102'si gözaltına alınmıştı. Soruşturma kapsamında İhlas Holding eski CEO'su Cahit Paksoy'un da aralarında bulunduğu 39 şüpheli tutuklanmıştı.

================

EKONOMİ BAKANI ZEYBEKCİ: TÜRKİYE'NİN ENDİŞE EDECEK HİÇBİR ŞEYİ YOKTUR

Haber: Özgür ALTUNCU - Kamera: Yaşar KAÇMAZ / İstanbul DHA

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul'da düzenlenen İhricat Zirvesi'nde konuştu. Zeybekci, "Türkiye'nin bütün ekonomik göstergelerine baktığımızda, Türkiye'nin endişe edecek hiçbir şeyi yoktur. Speküle edebilecekleri, biraz endişeye sevk edebilecekleri, gayret edebilecekleri alanlardan bir tanesi kur oyunu. Kurla ilgili endişeye gerek yok" dedi.

"HİÇBİR ÜLKE BÖYLE BİR TESTTEN ÇIKMADI"

Türkiye ekonomisinin 15 Temmuz darbe girişimiyle daha önce hiçbir ülkenin tabi olmadığı bir testten geçtiğini söyleyen Zeybekci, "15 Temmuz'dan sonra Türkiye, devletiyle milletiyle ve ekonomisiyle yüz yüzünde hiçbir ekonominin tabi olmadığı bir stres testinden geçti. Dünyada hiçbir örneği yok. Dünyanın hiçbir ülkesi böyle bir teste tabi olmadı ve böyle bir testten başarıyla çıkmadı" diye konuştu.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin siyasi olarak da rahatlayacağını söyleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Siyasi operasyonlarıyla ilgili son delikleri de tıkanacak. Türkiye bir daha, 'hükümet kurulacak mı?' ' İstikrar ne olacak ". 'Koalisyon mu kurulacak' diye endişelerden kurtulacak. Bunu da 2017 itibariyle, TBMM'miz anayasa ile ilgili değişikliği yaptıktan sonra halkın referandumuyla artık şu kararı verecek; seçim sonuçlarıyla ilgili sıfır tereddüt. Kim gelirse gelsin yüzde 51'le gelecek en az. Başka bir türlü gelemeyecek. Yüzde 51'le gelen de, 'önümüzdeki 5 yıl boyunca uzlaşma çıkar mı' Koalisyon kurulur mu ?'. Böyle bir dert yok. 5 Yıl boyunca Türkiye geleceğini çok rahat bir şekilde görebilecek" diye konuştu.

"Bunu çözdükten sonra, geriye kalıyor sadece ekonomi ile ilgili endişe" diyen Zeybekci sözlerini şöyle sürdürdü:

Türkiye'nin bütün ekonomik göstergelerine baktığımızda, Türkiye'nin endişe edecek hiçbir şeyi yoktur. Speküle edebilecekleri, biraz endişeye sevk edebilecekleri, gayret edebilecekleri alanlardan bir tanesi kur oyunu. Kurla ilgili endişeye gerek yok. Çünkü Türkiye'nin toplam kısa vadeli borçları, Merkez Bankası döviz mevduatları, şirketlerin kendi öz varlıklarına, şirketlerin yurt dışındaki imkan ve kabiliyetlerine baktığınız zaman, borçları itibariyle döviz mükellefiyetleri itibariyle speküle edilebilecek hiçbir şey yoktur. Net söylüyorum. Onun için kurla ilgili spekülatif yaklaşımlara Merkez Bankasıyla ilgili şunu söyledik; 'dokunmamak lazım'. 'Müdahale etmemek' lazım. Dokunmayacağız ve müdahale etmeyeceğiz. Çünkü dokunmamızı ve müdahale etmemizi gerektirecek birşey yoktur."

OYUNU GİRERSEK, ZARAR GÖRÜRÜZ

Kur artışının ekonomiye etkisinin sıfır olmadığını belirten Zeybekci, "Bunu bilmeyecek kadar da herhalde gözümüz kapalı değil. Enflasyonla ilgili kısa dönemde olsa bir etkisi var mıdır ? Vardır. Kur artışı sebebiyle maalesef bütün girdileri TL olmak zorunda olan kuruluşlarımızın, yanlış bir kararla borçlarını ve mükellefiyetlerinin tamamını dövize bağladıklarında uğradıkları zararı da biliyorum. Ama bu kısa vadeli zararlardır. Zaman içerisinde telafi edilir. Ama spekülatif amaçlı birilerinin bu oyunlarına girersek, Türkiye olarak önemli zararlar görürüz. O zarara Türkiye'de müsaade etmeyeceğiz. 'Piyasalarda bir sıkışıklık var' Doğrudur. Yaşadığımız şey az buz şey değilki. Türkiye'de gerçekleşen şey, engellenen şey az buz değilki. Bir tedirginlik yaratması, bu tedirginliğin devam etmesi, o hastalığın bir süre daha insanda biraz halsizlik, biraz iştahsızlık, biraz uykusuzluk yapması normaldir. Ama Elhamdülillah vücut sapa sağlamdır. Toparlanacaktır" dedi.

AB ÜYELİĞİ HEDEF DEĞİL, AB STANDARTLARI HEDEF

AB'ye üye olmanın Türkiye için bir hedef olmadığını söyleyen Zeybekci, "Ama vazgeçilmez hedef değil. Bizim için vazgeçilmez bir hedef var. AB şartlarını tutturmak. Bizim için vazgeçilmez hedef AB standartlarını tutturmaktır. Bunu tutturduktan sonra

AB'ye üye olsan ne olur olmasan ne olur ?" diye konuştu.

İŞSİZLİK RAKAMLARI

"'İşsizlik rakamları yüzde 11.3 çıktı, adam bir kelime bile bahsetmedi demeyin" diyerek bugün açıklanan işsizlik rakamlarına değinen Zeybekci, "Türkiye yüzde 5'in altında büyüdüğü sürece mutsuz olacak bir ülkedir. Yüzde 4.5'lar seviyesinde olduğu zaman Türkiye yerinde sayan bir ülke demektir. İşsizliği düşmeyen bir ülke demektir. Bakın 27 çeyrekten bu yana, Türkiye yüzde 5 ortalamayla büyüyor. İşsizlik artıyor. Biliyoruz. Sadece doğum oranı değil. Sadece iş gücüne katılımla, 'ben çalışmıyorum' diyen ev hanımının katılımıyla, kırsaldan kente katılımların artışıyla, 700 bin ek insan üretime katıldı. Net doğum oranı hariç. Onun için Türkiye olarak biz yüzde 5'in üzerinde ortalama büyümek zorunda olan bir ülkeyiz. Bütçe disiplininden taviz vermeden, mali disiplinden taviz vermeden, ekonomik dengeleri bozmadan, cari açığı finanse edilebilir bir seviyede tutarak büyümediği, yüzde 5.5-6 aralığında tutacaksınki, senin işsizlik rakamın yüzde 10'un altına inmeye başlasın. Bunu yapmadığımız sürece sonuç budur. Onun için yeniden seferberlik" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

--------------------

Zeybekci'nin açıklamaları

Detaylar

================

HARAÇ ŞEBEKESİNE POLİS OPERASYONU

Haber: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA

Avcılar, Esenyurt, Beylikdüzü ve Büyükçekmece ilçelerinde esnaflardan haraç isteyen, para alamayınca önce işyerine silahla ateş açan daha sonra da işyeri sahiplerini silahla yaralayan şebekeyle ilgili Avcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri ortak çalışma başlattı. Polis ekipleri, çevrede bulunan güvenlik kameralarını inceleyerek olayları liderliğini Arkin T.'nin yaptığı bir şebekenin yaptığını belirledi. Özel Harekat Şube Müdürlüğü ekiplerinin desteği ile Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Bahçelievler'de bir adrese operasyon düzenledi. Operasyonda Arkin T. ile birlikte bulunan E.A. ve E.Y.'de yakalanarak gözaltına alındı. Adreste yapılan aramalarda bir miktar uyuşturucu madde ile 12 adet mermi ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler Vatan Caddesi'nde bulunan organize suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi.

2 CİNAYET, 2 YARALAMA, UYUŞTURUCU VE RUHSATSIZ SİLAHTAN ARANMASI VAR

Emniyetteki yapılan detaylı sorgulamada Arkin T.'nin 2 kişiyi öldürmek, 2 kişiyi yaralamak, uyuşturucu madde ticareti, ruhsatsız silah kullanmak ve satın almak, 1 kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçlarından aranması bulunduğu ortaya çıktı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Arkin T. sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Operasyonda Arkin T. ile birlikte yakalanan E.A. ve E.Y.'nin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

İŞ YERİNE ATEŞ AÇILMASI VE YAKALANMALARI GÜVENLİK KAMERASINDA

Arkin T.'nin hareket halindeki otomobilin camından bir işyerine kaleşnikof tüfekle ateş ederek kaçması güvenlik kameraları tarafından görüntülenirken, Özel Harekat ekiplerinin binaya operasyon düzenleyerek Arkin T., E.A. ve E.Y.'yi yakalayarak gözaltına alması görüntülere yansıdı.

Görüntü Dökümü

----------

(Güvenlik Kamerası)

-Arkin T.'nin bir işyerine ateş açtıktan sonra otomobille kaçması

-Özel Harekat Ekiplerinin binaya girmesi

-Arkin T., E.A. ve E.Y.'nin polis ekipleri tarafından yakalanması

-Genel ve detaylar

================

BERBER KOLTUĞUNDA UYUŞTURUCU MÜCADELESİ

İhsan DÖRTKARDEŞ / İstanbul DHA

Avcılar'da bir berber, son dönemde giderek artan uyuşturucu ve madde bağımlılıkla mücadele etmek amacıyla bir grup esnaf arkadaşı ile Bağımlılığa Karşı Eğitim, Yardımlaşma ve Korunma Derneği (BAĞ-DER) kurdu. Derneğin kurucusu Öztürk Karahan, diğer berberlerden ucuz tarife uygularken, müşterilerine bağımlıların dramına ilişkin haberleri izletiyor.

Kemalpaşa Mahallesi'ndeki işyerini Türk bayrağını simgeleyen ay-yıldızlı dekorla donatan, diğer meslektaşlarının ücret tarifesini yüksek bulduğu için odaya kayıt olma yerine limited şirket kuran Karahan, her gün yüzlerce kişi ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Mahallesinde, ilçede ve ülke genelindeki sorunlara karşı duyarlı olduklarını belirten Karahan, günümüzde bağımlılığın büyük bir sorun olduğunu belirtirken, bu konuda çaba harcamaya karar verdiğini söyledi.

Karahan, şöyle devam etti:

"Bağımlılık; mahallemizde çevremizde her tarafta sıkıntı oldu. Bu konuda meslek odalarıyla, insanlarla görüşmelerim oldu 'Bir şeyler yapalım' dedik. Ancak, fazla bir hareket göremedik. Avcılar Kaymakamı Hulusi Doğan, Belediye Başkanı Handan Toprak ile görüştük, destek olacaklarını söylediler. Derneğimizi kurduk,. Çalışmalarımızda hedef kitlemiz bağımlı olan değil, satıcıların, kullanıcıların hedef kitlesi olan insanlar. Amacımız onları uyarmak anne, baba, çocuklarla bir halk hareketi başlatmak. Okullarımızda, mahallelerimizde başlatacağız. Yönetim olarak işyerlerimizde görsellere önem vereceğiz. Arkadaşlarımız çalışmalara başladı. İşyerimizde böyle bir şey risk olabilir belki. Bu riski göze aldık. Kötülerle mücadele etmek amacımız."

Öztürk Karahan, uyuşturucu ile mücadele kapsamında işyerine gelen müşterilerin yoğun olduğu saatte haber veya müzik kanalları yerine internetten belirlediği uyuşturucu kurbanlarının dramlarına ilişkin videoları izlettiğini söyledi. Karahan, bu videoların büyük ilgi gördüğünü vurgularken, "Çoğu ilk defa görmüş böyle bir şeyi. Kendi evinde bile açıp görmemiş. Sanıyorum medyada da fazla yer bulmuyor bunlar. İnternetten, buluyoruz, gösteriyoruz 'Bakın bu hale gelebiliriz' diyoruz. Çok teşekkür eden oluyor" dedi.

Berber Karahan'ın yanısıra aralarında dernek yöneticileri, restoran, pastane işleten, nakliyeci, su bayii bulunan BAĞ-DER'in açılış törenine katılan Avcılar Kaymakam Hulusi Doğan ve Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, bağımlılık gibi sorunlarla mücadelede sivil toplum kuruluşlarının büyük önem taşıdığını bunlara her zaman destek olacaklarını söyledi.

Görüntü Dökümü:

------------------

Berber dükkanından genel görüntüler

Uyuşturucu haberlerini izleyen müşteriler

Müşterilerle röportaj

Öztürk Karahan, müşterilerle tek tek sohbet etmesi

Açılış töreninde kurdele kesilirken

Berber Karahan konuşurken

Dernek binasının dış camındaki uyuşturucuya karşı afişler

===================

DİSK GENEL SEKRETERİ ÇERKEZOĞLU: İNSAN İHALEYLE ÇALIŞTIRILMAZ, KADRO HAKTIR

İstanbul DHA

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, taşeron işçilere kadro konusu ile ilgili yazılı açıklamasında, "İnsan ihaleyle çalıştırılmaz, kadro haktır" dedi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada taşeron işçilere 'kadro vaadi'nin yerine getirilmesi için çalışmaların tamamlanmadığını, 'son noktaya gelinmediğini' açıkladı. Alınan kararın 720 bin vatandaşı ilgilendirdiğine değinen Kurtulmuş 'Öyle bir uygulama yapmak durumundayız ki; hem vatandaşlarımızın beklentilerini karşılayalım hem de devletin çekemeyeceği bir yükü kamunun üzerine koymayalım. Titizlikle bunlar çalışıldı. Son noktaya gelse teferruatıyla bilgilendirirdim ama çerçevesi konuşuldu. İnşallah bu anlamda adımlar atılacak' dedi. Seçimlerin ardından bir yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen hükümet bu vaadini yerine getirmemekte, 'çalışmaların sürdüğü' bahanesiyle işçileri oyalamaya, işçilerin umutlarıyla oynamaya devam etmektedir.

TÜM TAŞERON İŞÇİLERE KADRO İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ

İktidar partisinin seçimlere giderken üzerinde çalışma yapmadan bir vaatte bulunması, devlet yönetme ciddiyetinden uzak bir tutumdur. Seçimden önce umutları istismar edilerek 'oy deposu' olarak görülen taşeron işçilerinin seçimlerin ardından 'kamuya yük' olarak tarif edilmesi de kabul edilemez. İşçiler hastanelerde, belediyelerde, karayollarında kamuya hizmet üretmektedir. Kamuya yük olan, taşeron işçilerin emeği üzerinden beslenen taşeron şirketler ve kadro hakkını seçim vaadi haline getirip oy sağlamaya çalışan siyasetçilerdir. Daha önceden defalarca dile getirdiğimiz gibi 'İnsan ihaleyle çalıştırılmaz, kadro haktır, seçim vaadi olamaz'. Tüm taşeron işçilere ayrımsız-kayıtsız-şartsız kadro hakkı için mücadeleye devam edeceğiz"

===================

4. ULUSLARARASI BOĞAZİÇİ FİLM FESTİVALİ, HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR

İstanbul DHA

4. Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından gerçekleştirilen 4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali devam ediyor. 10 Kasım'da başlayan ve 18 Kasım Cuma akşamı Cemal Reşit Rey'de ödül töreniyle sona erecek festival kapsamında, ulusal kısa ve uzun metraj film yarışmaları düzenleniyor.

FESTİVALDE YARIŞACAK FİLMLER

Festivalde bu yıl ilk kez gerçekleştirilen "Ulusal Uzun Metraj Yarışması"na 68, ulusal kısa belgesel ve kurmaca yarışmalarına 347 film başvurdu. Festivalin Ulusal Uzun Metraj Yarışmasında Reha Erdem'in "Koca Dünya", Derviş Zaim'in "Rüya", Mehmet Can Mertoğlu'nun "Albüm", Ümit Köreken'in "Mavi Bisiklet", Kıvanç Sezer'in "Babamın Kanatları", M.Tayfur Aydın'ın "Siyah Karga", Bedir Afşin'in "Son Kuşlar" ve Gözde Kural'ın "Toz" filmi yarışacak.

TÜRK SİNEMACILAR DESTEKLENECEK

Uluslararası Uzun Metraj Yarışmasında ise Polonyalı belgeselci yazar yönetmen Marta Minorowicz'in "Zud", genç yönetmen Emma Rozanski'nin "Papagajka", Kazakistanlı yönetmen Yerlan Nurmukhambetov'un "Walnut Tree", İran kökenli Hollandalı yazar ve yapımcı Kaweh Modiri'nin "Bodkin Ras", Macar yönetmen, senarist ve aktör Szabolcs Hajdu'nun "It's Not The Time Of My Life", Ronny Trocker'ın "The Eremites" ve yönetmen-senarist Ivan Marinovic'in "The Black Pin" filmleri yarışıyor.

FESTİVALİN UZUN METRAJ JÜRİSİ

Festivalin uzun metraj jürisinde Maryna Er Gorbach, Ümit Ünal, George Ovashvili, Györg Baron, Songül Öden, kısa kurmaca jürisinde Nisan Dağ, Mernoush Esmaelpour, Matija Pisacic, Ekin Türkmen, Pierre Louis Garnon, belgesel jürisinde Abdülhamit Avşar, Paul Cowan, Amer Shomali, Josef Erçevik ve Elif Eda Tartar Karagöz, İma jürisinde ise Gökdemir İhsan, Ege Ellidokuzoğlu, Yücel Erzen yer alıyor.

Festival kapsamında ünlü senarist Robert Mckee Türkiye'ye geliyor. Yarın Bosphorus Four Seasons'da, saat 15.00'te basın toplantısı yapacak. Festivalin ödül töreni ve kapanışı cuma günü Cemal Reşit Rey'de saat 19.30'da gerçekleşecek.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Avrupa Birliği Arnavutköy Marmara Avcılar Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title