Dha İstanbul Bülteni - 2

1- İŞTE AVRASYA TÜNELİ

20 Aralık'ta açılacak tünelin içi böyle görüntülendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı törenle 20 Aralık'ta açılacak Avrasya Tüneli'nin içi böyle görüntülendi.

İstanbullular, resmi açılışın ardından Avrasya Tüneli'ni 21 Aralık saat 07.00'dan itibaren kullanabilecek. Tünelin kullanımı, ilk etapta saat 07.00 ile 21.00 saatleri arasında 14 saat olarak gerçekleşecek. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ilk etapta yapılacak ölçümlerin değerlendirileceğini ve tam zamanlı olarak 30 Ocak'tan sonra hizmete sokmayı planladıklarını belirtmişti.

Asya ve Avrupa ilk kez deniz tabanının altından karayolu tüneliyle birleştirecek tünel, İstanbul'da araç trafiğinin yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında hizmet verecek. Toplam uzunluğu 14,6 kilometrelik olan güzergahın 5,4 kilometrelik bölümü, iki katlı olarak deniz tabanı altına yerleştirildi. Bu çalışmalarla yolculuk süresinin 100 dakikadan 15 dakikaya inmesi planlanıyor.

MODERN AYTINLATMA ÖZELLİĞİNE SAHİP

Modern aydınlatma, yüksek kapasiteli havalandırma ve yolun düşük eğime sahip olması gibi özellikler, yolculuk konforunu artıracak.

Tünelin iki katlı olarak inşa edilmesi, yol güvenliğine sağladığı katkı sayesinde sürüş konforunu da olumlu yönde etkileyecek.

Avrasya Tüneli, sis, buzlanma gibi olumsuz hava koşullarında da kesintisiz yolculuk yapılmasını sağlayacak.

DEPREME DAYANIKLI

Avrasya Tüneli, 24 saat boyunca güvenli, sağlıklı ve kesintisiz trafik akışı için gelişmiş bir sisteme sahip.İleri tasarım, teknoloji ve mühendislik uygulamaları ürünü olan tünel, deprem ve tsunami risklerinden etkilenmeyecek yapıda inşa edildi.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Tünelin içinden görüntüler

-Avrasya Tüneli'nde yapılan yolculuk

-Tünelin girişinin havadan görüntüsü

15.12.2016 - 11.50 Haber Kodu : 161215042

============================

2- KALECİ VOLKAN'A FİDYE TUZAĞI : 2 SANIK, HAKİM KARŞISINDA

Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel'in kızını kaçırma planı yaptığı öne sürülen 2 kişi hakim karşısına çıktı

Haber: Arzu KAYA, İstanbul DHA

Fidye için Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel'in kızını kaçırma planı yaptığı öne sürülen 2 kişinin "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs" suçundan yargılanmasına devam edildi.

"ŞAKA YOLLU YAPTIĞIMIZ KONUŞMALAR..."

Anadolu 66. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki 2. duruşmaya ilk celse ifadeleri alınamayan 2 tutuksuz sanık da katıldı. Duruşmaya katılmayan müşteki Volkan Demirel'i ise avukatı temsil etti. Kimlik tespiti yapılan sanıklardan Mustafa Gül suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Diğer sanık Yalçın, şaka yollu yaptığımız konuşmaları gerçek sanıp konuşmaları kaydetmiş. Bunların gerçekle bir ilgisi yoktur. Beraatımı talep ederim" dedi.

"BANA TEKLİFTE BULUNDU"

Duruşmada savunma yapan bir diğer sanık Yalçın Çiçek ise, "Mustafa ile bu konuyu konuşurken gayet ciddi bir şekilde bana teklifte bulundu. Ben bu hususu medyada yada başka bir yerde söylemedim. Sadece müştekinin kendisine durumu izah ettim. Ortada küçük bir çocuk olunca tüylerim ürperdi" diye konuştu.

DURUŞMA ERTELENDİ

Volkan Demirel'in avukatı Ece Özdipçiner de sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, "Müşteki Volkan, Fenerbahçe'de kalecidir. Bu akşam Amedspor ile maç olduğundan Diyarbakır ilindedir. Kendisini bu nedenle hazır edemedik. Bir sonraki celse duruşmaya katılımını sağlayacağız" dedi. Mahkeme, eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şikayetçi Volkan Demirel'in kızı Yade Demirel'in suç tarihi olan 5 Ocak 2016 tarihinde 1 yaşında olduğu belirtildi. Şüpheliler Yalçın Çiçek ve Mustafa Gül'ün, Demirel'in maddi imkanlarının iyi olduğunu ve fidyeyi vereceğini düşünerek olay tarihinde mağdureyi kaçırma planı yaptıkları ifade edildi. İddianamede, bu kapsamda şüphelilerin kendi aralarında haberleştikleri, mağdurenin hangi zaman dilimlerinde dışarıya çıktığını, içinde yolculuk ettiği araçların hangi noktalarda yavaşladığını tespit çalışmaları yaptıkları kaydedildi. Şüphelilerin amaçlarını gerçekleştiremeden kolluk görevlilerince yakalandığı ifade edilen iddianamede, soruşturma içinde yer alan ses çözümleme tutanaklarının olayı doğruladığı anlatıldı.

10'AR YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Demirel'in şüphelilerden şikayetçi olduğu ve şüphelilerin eylemlerini tamamlayamadan yakalandıkları için suçun teşebbüs aşamasında kaldığı belirtilen iddianamede şüphelilerin üzerine atılı "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs" suçunu işledikleri belirtilen iddianamede, 2 sanık hakkında 2'şer yıldan 10'ar yıla kadar hapis istemiyle Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.

=========================

3- GAZETECİ-YAZAR ALTINDAL'IN ÇOCUKLARI: BABAMIZI FETÖ ÖLDÜRDÜ

Gazeteci-Yazar Aytunç Altındal'ın 3 çocuğu babalarının ölümünde FETÖ'nün şüpheli olduğunu belirterek Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Dilekçede, "İvedilikle mezarlığında feth-i kabir işlemi yapılarak, vücudundan örnek alınarak zehirlenip zehirlenmediği, kesin ölüm nedeninin tespit edilmesini, tedavi kayıtlarının bulunduğu tüm hastane dosyaları getirtilerek tümü üzerinde uzman bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz" denildi.

Haber: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA

Kanser tedavisi gördüğü hastanede 3 yıl önce hayatını kaybeden Gazeteci- Yazar Aytunç Altındal'ın 3 çocuğu, babalarının ölümünde terör örgütü FETÖ / PDY şüphesi olduğu iddiasıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu dilekçesinde, Altındal'ın Fetullah Gülen ile ilgili kitaplar yazdığı, konuşmalar yaptığı gerekçesiyle ölüm tehditleri aldığı belirtilerek, Altındal'ın öldürülmeden önce de FETÖ/ PDY terör örgütü üzerine kitap yazdığı belirtildi. Altındal'ın ölümüne ilişkin soruşturma başlatılması talep edilen dilekçede, Altındal'ın mezarının açılması ve kesin ölüm nedeninin tespit edilmesi istendi.

ÇOCUKLARI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Gerçek adı Osman Aytun Altındal olan Aytunç Altındal'ın(68) ölümünü şüpheli bulan çocukları Ahmet Mustafa Altındal, Zeyno Altındal ve Emine Altındal Altuğ avukatları Fırat Barış Kavlak aracılığıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

TERÖR ÖRGÜTÜ FETÖ/ PDY ÜZERİNE KİTAPLAR YAZDIĞI BELİRTİLDİ

Florya'daki özel bir hastanede şüpheli bir şekilde ölen Altındal'ın Fetullah Gülen ile ilgili kitaplar yazdığı, konuşmalar yaptığı gerekçesiyle ölüm tehditleri aldığı belirtilen dilekçede, Altındal'ın öldürülmeden önce FETÖ/PDY terör örgütü üzerine kitap yazdığına dikkat çekildi. Altındal'ın ölümüyle bu kitaba ilişkin evrakların da yok edildiği öne sürülen dilekçede, Altındal'ın ölümüne ilişkin Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturmanın 2015 yılına kadar sürüncemede bırakacak şekilde geciktirildiği iddia edildi. Altındal'ın zehirlenme şüphesi altında olmasına rağmen otopsi yapılması için fethi kabir (mezar açma) taleplerinin yerine getirilmediği, hastanede ölüme sebebiyet verecek nitelikte yakın somut bir vakanın bulunmadığı ifade edilen dilekçede, Altındal'ın hasta dosyaları toplanıp üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığı, öldükten sonra Altındal'ın cenazesinin yasal mirasçılarına teslim edilmediği, alelacele Üsküdar Karacaahmet Mezarlığına defnedildiği iddia edildi.

"TELEVİZYON PROGRAMINDA İSLAMA VERDİĞİ ZARARLARI İFADE ETMİŞTİR"

Dilekçede, "FETÖ/PYD terör örgütü aleyhine araştırmaları, yazıları olan müvekkillerimizin babası olan Aytunç Altındal katıldığı bir televizyon programında bu örgütün kendisini tehdit ettiğini, evini yaktıklarını ifade etmiştir. Açıkça Fetullah Gülen'in neden hacca gitmediğini sormuştur. Kendisiyle yapılan bir röportaja ilişkinse 'Dinler Arası Diyalog' projesini eleştirmiş ve Fetullahçılarla ilgili görüşlerini ifade etmiştir. 25 Şubat 2006 tarihinde bir televizyon programında da Fetullah Gülen örgütünün İslama verdiği zararları ifade etmiştir. Nurettin Veren ile yapmış olduğu programda da yine "Dinler Arası Diyalogö konusu eleştirilmiştir. Katıldığı programda F tipi yapılanma üzerine görüşlerini açıklıkla ifade etmiş, 20 Mart 2013 tarihinde katıldığı programda da FETÖ/PYD örgütü üzerine görüşlerini açıklayarak eleştirilerde bulunmuştur" denildi.

ALTINDAL'IN MEZARININ AÇILMASI TALEP EDİLDİ

Altındal'ın şüpheli ölümü hakkında daha önce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildiği hatırlatılan dilekçede, soruşturma dosyasında deliller yeteri kadar toplanmadığı öne sürüldü. Dilekçede, "İvedilikle Altındal'ın, mezarlığında feth-i kabir işlemi yapılarak vücudundan örnek alınarak zehirlenip zehirlenmediği, kesin ölüm nedeninin tespit edilmesini, tedavi kayıtlarının bulunduğu tüm hastane dosyaları getirtilerek tümü üzerinde uzman bilirkişi raporu alınmasını talep ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.

FAİLLERİN TESPİT EDİLMESİ İSTENDİ

Altındal'ın şüpheli ölümüne ilişkin çıkan yeni delillerin birlikte değerlendirilerek faillerin tespit edilerek, haklarında terör örgütü FETÖ / PDY üyesi olmak suçunda soruşturma başlatılması istendi.

==========================

4- TÜP MİDE AMELİYATIYLA 75 KİLO VERDİ, HAYATI DEĞİŞTİ

170 kilodan 95 kiloya düştü.

Haber-Kamera: İstanbul DHA

Son zamanlarda sıkça gündeme gelen tüp mide ameliyatları Pakize Aydın'ın da hayatını değiştirdi. 1 senelik karar verme sürecinin ardından tüp mide ameliyatı olan Aydın, 170 kilodan 95 kiloya düştü.

2015 yılının Şubat ayında tüp mide ameliyatı olan Pakize Aydın (34) İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi'nde tanıtım uzmanı olarak çalışıyor. Ameliyat olma kararını almasında yaşadığı sağlık problemlerinin büyük rolü olduğunu söyleyen Aydın, "Ameliyattan önce yolda yürüyemez, nefes alamaz haldeydim. Şeker, tansiyon gibi birçok kronik rahatsızlığım vardı. Bu durum hayat standartlarımı ve sağlığımı çok büyük bir şekilde tehdit ediyordu" dedi.

"ÖNCE İNSAN SONRA KADIN OLDUĞUMU HİSSETTİM?"

Ameliyatından bu yana geçen 22 ayda 75 kilo veren Aydın, hayatında çok fazla şeyin değiştiğini söylüyor. Aynaya baktığında bazen kendi kendini tanıyamadığını dile getiren Aydın şöyle devam ediyor:

"Yüzümdeki ifade, bakışım, yürüyüşüm, konuşmam hayatımdaki her şey değişti. Artık yol yürüyebiliyorum hatta koşabiliyorum. Önceden 13-14 adım atabiliyorken şu anda kilometrelerce yürüyebiliyorum. Astım hastasıydım nefes alamıyordum, geceleri uykumdan nefes tıkanıklığı ile kalkıyordum ve uykumu alamadığım için huzursuzluk yaşıyordum. Şu anda başımı yastığa koyduğumda derin derin uyuyabiliyorum. Ayak parmaklarımla tanıştım, yıllarca onları görmemişim. Bu ameliyatın bana en büyük katkısı ise önce insan daha sonra bir kadın olduğumu bana hissettirmesi oldu"

KAZANILAN SAĞLIK VE BİR ÖMÜR

Tüp mide ameliyatları konusunda genel bilgi veren İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu ise herkese aynı ameliyatın yapılmadığını, kişinin içinde bulunduğu durum, kilosu ve yapılan değerlendirmelerle hangi ameliyatın yapılacağına karar verildiğini söyledi. Tüp mide ameliyatlarının kolay bir işlem olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Eyüboğlu, "Bu ameliyatın uzun dönemdeki etkileri; kişiler son derece başarılı bir şekilde kilo verecek, vücut yapıları düzelecek, kendilerini daha çok sevmeye başlayacak ve sosyal alandaki etkinlikleri daha fazla olacak. Bunun ötesinde ise kazanılan sağlık ve bir ömür olacak" dedi.

"İLK 6 AYDA KİLONUN YÜZDE 30'UNU VERMEK MÜMKÜN?

Yapılan tetkikler sonucunda obezitesi olan ve kilo verme konusunda metabolik problemler yaşayan insanları bu ameliyatlara yönlendirmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Eyüboğlu, tüp mide ameliyatının bunlar içinde en kolay ve kısa sürede yapılanı olduğunu ifade etti. "Ameliyatın tek dezavantajı, kalan midenin genişlemesi sonucu kişinin bir miktar kiloyu geri alma ihtimali" diyen Prof. Dr. Eyüboğlu bu oranın çok yüksek olmadığını, yüzde 2-3 gibi bir orandan söz edilebileceğini söyledi. Kişilerin ameliyatın ardından gelen ilk 6 ay içerisinde kilolarının yüzde 20-30'unu kaybettiğini söyleyen Prof. Dr. Eyüboğlu, "Yani 150 kiloluk bir insan bunun 50 kilosunu verebiliyor. Bu da çok ciddi bir motivasyon oluyor. Süreç sonunda beklentimiz ise 150 kiloluk bir insanın 80'li kilolara inmesi" dedi.

Görüntü Dökümü:

---------

-Pakize Aydın'ın görüntüsü

-Eski pantolonun görüntüsü

-Aydın ile röportaj

-Eyüboğlu'nun açıklaması

15.12.2016 - 09.54 Haber Kodu : 161215014

====================

5 - SEVİMLİ DOSTLAR İÇİN HERGÜN 4 TON YİYECEK HAZIR

Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL,

Havaların soğuması üzerine Beylikdüzü'nde sokak hayvanları için günlük olarak pişirilen 3 ton yiyecek 4 tona çıkarıldı.

Hava sıcaklıklarının yurdun önemli bölümünde düşmesi üzerine yiyecek bulmada zorlanan sokak hayvanları için hayvanseverler çağrılarda bulunurken, yerel yönetimler de önlemlerini artırdı.

Beylikdüzü Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Ertuğrul Tuncel, 'Beylikdüzü TV'ye yaptığı açıklamada, bölgedeki sokak hayvanlarının beslenme ihtiyaçlarını gidermek için geçici sokak hayvanları bakımevinin yemekhane bölümünde günlük olarak hazırlanan 3 ton taze yemek miktarını soğuk havanın gelmesi ile birlikte kış mevsiminde 4 tona çıkardıklarını söyledi. Tuncel, Beylikdüzü Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi'ndeki görevlilerin ilçe ve dışındaki fırın ve ekmek fabrikalarından aldıkları ekmeklerin yanı sıra İstanbul genelinde topladıkları sosis, salam, sucuk, tavuk eti ve kemiği gibi mamulleri soğuk hava deposunda sakladıklarını, günlük ihtiyaca yetecek kadar buradan alıp pişirdiklerini anlattı.

Veteriner İşleri Müdürü Ertuğrul Tuncel, şöyle dedi:

"Saat 08.30'da ocaklarımızın altı yanar 14.00'te biter. Dağıtım olduktan sonra temizlik işleri ve ertesi gün hazırlıklarını yaparız. Her gün yemek yapıyoruz. 10 mahallemizdeki sokak hayvanlarımızın lokalizasyonunu, nerede durduklarını ve daha kalabalık olduklarını biliyoruz. Görevlilerimiz ve gönüllülerimizin de yardımıyla bunları dağıtıyoruz. İnsanlar soğuk havada fazla dışarı çıkmıyor. İnsanların olduğu yerde hayvanların beslenmesi çok daha kolay. Soğuk havalarda özellikle kar yağdığında dışarıda çok fazla insan gezmez. Dışarıdaki hayvanlar da bu nedenle yemek bulmada hakikaten zorlanıyorlar. Kar yağdığında hemen her gece ekiplerimiz nöbetçi kalıyor. Kar yağdığında normalden fazla hazırlanan yemeği görevlilerimiz dağıtıyor. Hayvanların hepsine birer birer ulaşma şansımız yok. Ağırlıkla toplu yerlerde bulunan hayvanların beslenmesi için bu organizasyonu yapıyoruz"

Tuncel, halkın da artan yemekleri çöpe dökmemesini, bunları küçük poşetler halinde binaların yanındaki boş araziye bırakıldığında sokaktaki sevimli dostların bunlara ulaşabileceğini ifade ederek, "En azından o hayvanların yemek bulmalarında çok ciddi biçimde yol kat eder, bize ciddi biçimde bir paydaş olurlar" dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Stoklanan sosis, ekmek çuvalları depodan alınırken ve kazanlara boşaltılırken

-Görevliler kazanlarda köpekler için yiyecek hazırlarken

-Yiyecekler kürek ile kovalara doldurulurken

-Kovalar araçlara yüklenirken

-Yiyecek kovaları araziye bırakılırken

-Köpekler bu yemekleri yerken

-Veteriner İşleri Müdürü Ertuğrul Tuncel konuşurken

15.12.2016 - 10.03 Haber Kodu : 161215019_

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel