Dha İstanbul Bülteni - 3
1- BEYOĞLU'NDA ÇIKAN YANGINDA BİR KİŞİ HAYATINI KAYBETTİHaber-Kamera: Mustafa ÖZDABAK- Hasan YILDIRIM- Zeki GÜNAL İSTANBUL DHABeyoğlu'nda iki katlı binada çıkan yangında, evden çıkamayan yatalak hasta Mehmet Kehribar hayatını kaybetti.
1- BEYOĞLU'NDA ÇIKAN YANGINDA BİR KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Haber-Kamera: Mustafa ÖZDABAK- Hasan YILDIRIM- Zeki GÜNAL İSTANBUL DHA
Beyoğlu'nda iki katlı binada çıkan yangında, evden çıkamayan yatalak hasta Mehmet Kehribar hayatını kaybetti. Yangını duyarak olay yerine gelen yakınları sinir krizi geçirdi.
Yangın, Bülbül Mahallesi Turan Caddesi üzerinde bulunan iki katlı bir binada saat 12.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, iki katlı binanın ikinci katında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Evde yangın çıktığını gören Bilal Kehribar alevleri söndürmeye çalıştı. Yangını fark eden mahalle sakinleri bir yandan itfaiye ekiplerine haber verirken, bir yandan da evin demir kapısını kırarak içeri girdi. Alevlerin evi sarması nedeniyle yangını söndürmekte yetersiz kalan mahalle sakinleri Bilal Kehribar'ı dışarı çıkardı.
İtfaiye ekipleri yangına müdahale ederek kısa sürede kontrol altına aldı.Evin içinde yatalak hasta babası olduğunu söylemesi üzerine evde yapılan araştırmada baba 89 yaşındaki Mehmet Kehribar'ın hayatını kaybettiği anlaşıldı.
Mehmet Kehribar'ın yakınları sinir krizi geçirdi. Polis Kehribar'ın yakınlarını güçlükle sakinleştirdi.
VATANDAŞLAR MÜDAHALE ETTİ
Evin kapısını kırarak içeri giren sucu Cengiz Salman; "Biz evin kapısını kırarak içeri girdik. Bilal, babam içeride dedi. Babasına ulaşmaya çalıştık ama ulaşamadık. Yatalak hasta olduğu için içeride kalmış" dedi.
Yangına müdahale edenlerden Mesut Kaya ise "Yangını görünce itfaiye ve ambulansa haber verdik. Kapıyı kırarak içeri girdik. Oğlu vardı. Babam öldü dedi.Bizi dışarı çıkardı. İtfaiye ekipleri yangına müdahale etti" diye konuştu.Yapılan incelemeden sonra Mehmet Kehribar'ın cenazesi Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Yanan binadan görüntü
-İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi
-Vatandaşların itfaiyeye yardım etmesi
-Alevlerin çatıyı sarması
-Çevrede toplanan vatandaşlar
-Yangını öğrenerek olay yerine gelenler
-Mehmet Kehribar'ın yakınlarının siniz krizi geçirmesi
-Vatandaşlarla röp.
-Genel ve detaylar
15.12.2016 - 14.13 haber'>Haber Kodu : 161215101
=================================
2- GAZETECİ HÜSNÜ MAHALLİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 2 gün önce gözaltına alınan Gazeteci Hüsnü Mahalli adliyeye sevk edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, twitter üzerinden devlet büyüklerine hakaret ettiği iddiasıyla başlattığı soruşturma kapsamında Gazeteci Hüsnü Mahalli, 2 gün önce gözaltına aldı. Hüsnü Mahalli dün öğlenden sonra emniyetteki işlemleri sırasında rahatsızlanınca İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Mahalli hastanedeki tedavisinin tamamlanmasının ardından bu sabah tekrar İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Hüsnü Mahalli daha sonra Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.
====================================
3- BEŞİKTAŞ'TAKİ TERÖR SALDIRISINDA HAYATINI KAYBEDEN TUNÇ UNCU'NUN AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ
İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Haydar Karsavuranoğlu ve Şişli İlçe Emniyet Müdürü Melih Ekici, Dolmabahçe'de yaşanan terör saldırısının hayatını kaybeden Kartal Yuvası çalışanı Tunç Uncu'nun ailesini ziyaret etti.
Anne Kadriye Uncu,
"Onun kaderi oydu, ona malum oldu. Zaten şehit olacağı içindeydi, herkesle vedalaştı, helallik aldı. Öleceğini biliyordu, bir benden helallik alamadı oğlum. İşten eve gelirken o kötü kaderle karşılaştı"
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Haydar Karsavuranoğlu ve Şişli İlçe Emniyet Müdürü Melih Ekici, işten evine dönerken Beşiktaş'taki terör saldırısında hayatını kaybeden Kartal yuvası çalışanı Tunç Uncu'nun Harbiye Elmadağ'da bulunan evine giderek ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Polis müdürlerini anne Kadriye Uncu, baba Turgay Uncu, ağabey Eyüp ve kardeş Batuhan karşıladı.
"ÖLECEĞİNİ BİLİYORDU, BİR BENDEN HELALLİK ALAMADI OĞLUM"
Taziye ziyaretinin ardından kısa bir açıklama yapan anne Kadriye Uncu, "Onun kaderi oydu, ona malum oldu. Zaten şehit olacağı içindeydi, herkesle vedalaştı, helallik aldı. Öleceğini biliyordu, bir benden helallik alamadı oğlum. İşten eve gelirken o kötü kaderle karşılaştı. En son Cuma akşamı herkese hediye kupa almış. Herkesten de helallik aldı. Niye böyle yaptığını sordum, 'ölürüm belki, bir daha sizi göremem' dedi. 'Yemek yiyecek misin' diye sordum, baktım, 'yemeyeceğim' dedi. O bakışı… çocuğumu daha da öyle görmedim. Ölü haberini aldım zaten. İçimde sıkıntı vardı zaten, ona da malum oldu. Ben kendime bile gelemedim hala, ilaçlarla, iğnelerle ayaktayım. Allah şehitlerin annelerine sabırlar versin. Ağlamasınlar, karşı tarafa inat olsun diye ayakta duracağız. Allah daha başka keder vermesin. Dilerim Allah'tan o hayırsızlar, hainlerin kökü kuruyacak. Kendi ateşlerinde patlasınlar. Allah'ın adını almasınlar. Yeter artık. Bunu devletimiz zaten kökünü kurutuyor, hepten kökünü kurutsunlar. Yazık günah" dedi.
Baba Turgay Tunç ise söylenecek her şeyin söylendiğini belirterek, "Allah devletimize milletimize zeval vermesin" diye konuştu.
"ONLARIN İSTEKLERİ BİZİM İÇİN BİR EMİRDİR"
Şişli İlçe Emniyet Müdürü Ekici "Önce ülkemizin başı sağolsun. Onlar bizim anamız, babamız bu saatten sonra. Devletimizin bütün imkanlarıyla buradayız. Allah devletimize de zeval vermesin. Bir emirleri, bir talepleri varsa, biz evlatları olarak yanlarında olduğumuzu hissettirmek için buradayız. Bu saatten sonra onların istekleri bizim için bir emirdir" şeklinde konuştu. Ekici evden ayrıldığı sırada babanın elini öpmek istedi ancak baba tokalaştı.
OĞLUNUN LARINI GÖSTERDİ
Ziyaretin ardından anne Kadriye Uncu, oğlunun fotoğraflarını gösterdi. Anne Uncu, odasına ve fotoğraflarına hep baktığını belirterek, "Çok iyidi benim oğlum, hiç kimseyi incitmezdi" dedi.
"YOKLUĞU BENİM İÇİN GERÇEKTEN ÇOK BÜYÜK EKSİKLİK"
Kardeşi Batuhan Uncu ise ağabeyi ile birlikte kaldıkları odayı göstererek, "Zamanımızı hep burada geçirirdik. Yokluğu benim için gerçekten çok büyük eksiklik" dedi.
Öte yandan evin camlarına yaklaşan yeni yıl nedeniyle "2017" yazıldığı görüldü.
Görüntü Dökümü:
-----------------
Evin görüntüsü
Polis müdürlerinin gelişi
Anne ve babanın açıklamaları
Ekici'nin açıklaması
Ekici'nin babanın elini öpmek istemesi
Evden görüntüler
Annenin fotoğrafları göstermesi
Tunç Uncu'nun odasından görüntüler
Kardeşinin açıklamaları
Detaylar
15.12.2016 - 14.08 Haber Kodu : 161215099
============================
4- ADLİYEDE AVUKATLARDAN ÇEVİK KUVVET POLİSİNE BAŞSAĞLIĞI ZİYARETİ
Haber-Kamera: Özden ATİK- Hayati KILIÇ / İstanbul, DHA
İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu (İMAG ) üyesi avukatlar, Beşiktaş'taki terör saldırısında hayatını kaybeden polisler için İstanbul Adalet Sarayı önünde bekleyen çevik kuvvet polisine başsağlığı ziyaretinde bulundu. İMAG üyesi avukatlar, çevik kuvvet polislerine Türk bayrağına sarılı Kuran vererek başsağlığı diledi.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen İMAG grubu üyesi avukatlar, Beşiktaş'ta yaşanan terör saldırısında hayatını kaybeden polisler için önce adliyenin fuaye alanında toplandı. Bir süre ellerindeki Türk bayraklarıyla alanda bekleyen avukatlar, daha sonra adliye karakolunu ziyaret etti. İMAG üyesi avukatlar, karakol amirlerine çiçek ve Türk bayrağına sarılı Kuran verdikten sonra adliyeden çıktılar. Adliye önünde bekleyen çevik kuvvet polislerine Türk bayrağına sarılı Kuran vererek başsağlığı dileyen avukatlara, çevik kuvvet polisleri de teşekkür etti.
Görüntü
--------------------
-İMAG üyesi avukatların ellerinde bayraklarla toplanması
-Karakolu ziyaretleri
-Çiçek ve bayrak hediye etmeleri
-Adliye önünde çevik kuvvet polisine Türk bayrağına sarılı Kuran vermeleri
15.12.2016 - 14.10 Haber Kodu : 161215100
======================
5- İSTANBUL VALİLİĞİ'Nİ İŞGALE GİDEN ASKERLER HAKKINDA HAZIRLANAN İDDİANAME
İddianame ile ilgili detaylar ortaya çıktı
Darbeci askerlerin başındaki Nizamettin Aydın polisin elindeki MP-5 otomotik silahı çekerek aldı
Nizamettin Aydın 3 er ile birlikte Valiliğin arka tarafında bulunan caminin kapısını kırarak valiliğe girdi
İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan, tanıdığı bir esnafı cep telefonuyla arayarak toplayabildiği kadar vatandaşla valiliğe gelmesi istedi
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
15 Temmuz darbe girişiminde, 47. Motorlu Piyade Alayı'ndan, Kurmay Albay Nizamettin Aydın komutasında 90 askerle birlikte İstanbul Valiliği'ni işgale giden darbeci askerler hakkında tamamlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.
İstanbul Valiliği'ni korumakla görevli bazı polislerin etkin direniş göstermeden darbecilere silahlarını teslim ettikleri belirtilen iddianamade, İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan'ın darbeci askerlere direnmeleri için telefonla aradığı bir esnaftan toplayabildiği kadar vatandaşı valiliğe toplamasını istediği, halkın toplanması üzerine darbecilerin geri püskürtüldüğü anlatıldı.
"POLİSİN ELİNDEKİ OTOMOTİK SİLAHI ÇEKEREK ALDI"
İddianamede darbeci askerlerin 22.30'da valiliğe gittikleri, ilk olarak Ankara Caddesi üzerindeki kapıda nöbetçi olan iki polis memuruna, 'Ordu adına geliyoruz, buranın güvenliği bizden sorulur, silahlarınızı teslim edin' dedikleri, polislerin de 'böyle bir emir gelmedi' demeleri üzerine de darbeci askerlerin başındaki Nizamettin Aydın'ın polisin elindeki MP-5 otomotik silahı çekerek aldığı, polislerin de bir süre sonra olay yerinden uzaklaştıkları kaydedildi.
CAMİNİN KAPISI KIRILARAK VALİLİĞE GİRİLDİ
İddianamede, daha sonra darbeci askerlerin başında bulunan Nizamettin Aydın'ın 3 er ile birlikte Valiliğin arka tarafında bulunan caminin kapısını kırarak valiliğe girdikleri, burada da karşılaştıkları bir polis memurunu silah zoruyla elleri havada bir şekilde diz üstü çöktürerek, atletle kalacak şekilde giysilerini çıkardıkları anlatıldı.
EMNİYET MÜDÜRÜ GELİP İKNA ETMEYE ÇALIŞTI
Bu sırada İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan'ın olayı haber alarak gittiği valilik binası önünde darbeci askerleri engellemeye çalıştığı anlatıldı. Demircan'ın kendisini tanıttıktan sonra geriye kalan polislerin silahlarını teslim etmeyeceklerini belirterek darbeci askerlerin o an başında bulunan Yarbay Recep Karaçam ile görüşerek ikna etmeye çalıştığı aktarıldı.
"TOPLAYABİLDİĞİN KADAR VATANDAŞLA VALİLİĞE GEL"
Askerlerin sayıca çok olması nedeniyle Demircan'ın önce takviye ekip çağırdığı daha sonra da tanıdığı bir esnafı cep telefonuyla arayarak toplayabildiği kadar vatandaşla valiliğe gelip darbeci askerler üzerinde psikolojik baskı kurmalarını istediği belirtildi. Emniyet müdürü Demircan'ın emniyet ve belediyeden görüştüğü kişilere de sivil toplum kuruluşlarını, partileri ve vatandaşları valiliğe toplamalarını istediği kaydedildi. İlk etapta 20 kişilik bir grubun geldiği, daha sonra bu sayının 100'e ulaşması üzerine, şüpheli Nizamettin Aydın'ın, Yarbay Recep Karaçam'ı arayarak "Çok sıkıntıya girerseniz sıkın" şeklinde emir verdiği, daha sonra darbeci askerlerin halka silah doğrulttuğu belirtildi.
"HALK SİZİ KANDIRMAYA ÇALIŞIYOR, ONLARA KANMAYIN"
Bu arada, valiliğin işgal girişimine karşılık valilik önünde toplanan vatandaşların askerlere, "Kışlanıza dönün yapmayın, etmeyin" şeklinde telkinlerde bulunulduğu sırada, şüpheli teğmen Sadık Efe'nin de şüpheli askerlere, "Çocuklar halk sizi kandırmaya çalışıyor, onlara kanmayın, sizin soğukkanlılığınızı ölçüyoruz" söylemlerinde bulunduğu belirtildi.
Emniyet Müdürü Demircan'ın ise, 'Şuan 15 bin kişi buraya geliyor. Vatandaşlar sizi linç edebilir' diyerek bu işe son vermelerini istediği, Recep Karaçam'ın da telefonla konuştuğu kişiye, 'Komutanım, bu bir tatbikat veya eğitim değil ise ben birliğimi alıp buradan çekilmek istiyorum' dediği kaydedildi. Daha sonra polislerin de yardımıyla darbeci askerlerin geldikleri araçlara binerek valilikten ayrıldıkları ancak Haliç Köprüsü civarında polisler tarafından önleri kesilerek gözaltına alındıkları anlatıldı.
TÜM ŞÜPHELİLER HAKKINDA 3'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENDİ
İddianamede 12'si tutuklu 15'i rütbeli 75'i er olmak üzere toplam 90 asker hakkında, "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede ayrıca bir kısım şüpheliler için de "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından onaylanan iddianame 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.