Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 3

Abone Ol

(aktüel görüntü ile geniş haber) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN İSTANBUL'DA ARDI ARDINA MEZAR ZİYARETLERİ Haber: Özgür ALTUNCU - Enver ALAS- Kamera: Güven USTA -İdris TİFTİKCİ - İstanbul Cumhurbaşkanı Recep Tayyiy Erdoğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın anmasına katıldı.

(aktüel görüntü ile geniş haber) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN İSTANBUL'DA ARDI ARDINA MEZAR ZİYARETLERİ

Haber : Özgür ALTUNCU - Enver ALAS- Kamera: Güven USTA -İdris TİFTİKCİ - İstanbul

Cumhurbaşkanı Recep Tayyiy Erdoğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın anmasına katıldı. Erdoğan daha sonra Menderes ve arkadaşlarının anıt mezarlarını ziyaret etti. Erdoğan Eski Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan ile Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın mezarlarına da gidip dua ettii. Erdoğan, ardından Eyüp Sultan Türbesine geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Fatih Camii'ne giderek Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim'in türbelerini ziyaret etti

ANMALAR, ZİYARETLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan sabah ilk olarak, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölüm yıldönümünde Topkapı'daki anıt mezarda düzenlenen anma törenine katıldı. Anma törenine önce Turgut Özal'ın eşi Semra Özal geldi. Özal tören alanına sandalyeye oturarak özel asansörle indirildi. Gazetecilere kısa bir açıklama yapan Semra Özal Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın törene katılacak olmasından memmuniyet duyduğunu söyledi. Semra Özal, "Bugün 'geleceğim' dedi. Çok memnun oldum"dedi. Referandum sonucunu değerlendirmesi istenen ve Başkanlık sistemini ilik olarak eşi Turgut Özal'ın gündeme getirdiğini hatırlatan bir gazeteciye Özal," Aşağı yukarı evet. Başkanlığı ilk konuşan rahmetliydi zaten. Hayırlısı inşallah" yanıtını verdi.

MENDERES'E DE DUA

Cumhurbaşkanı Erdoğan Özal anmasının ardından Menderes ve arkadaşlarının mezarlarını ziyaret edip dua etti. Anıt mezarın duvarlarındaki akmaya dikkat çeken Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı yanına çağırarak düzeltilmesini istedi. Erdoğan daha sonra eski Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan ile Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın mezarlarını da ziyaret etti.

ZİYARETLERİNİ SÜRDÜRDÜ.

Cumhurbaşkanı Erdoğan öğle saatlerinde de Eyüp Sultan'a geldi. Kalabalığın " Başkan" sloganlarıyla karşıladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eyüp Sultan Türbesi'nde dua etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan yine sevgi gösterileri arasında Eyüp Sultan'dan ayrılıp Fatih Camii'ne geçti. Erdoğan sırasıyla Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim türbelerini ziyaret edip dua etti.

Görüntü Dökümü

----------------------

Özal anmasından genel ve detay görüntüler

Menderes'in mezarına ziyaretten görüntüler

Eyüp Sultan'a geliş ve gidişten genel ve detay görüntüler

Korumaların vatandaşlara oyuncak dağıtması

Telefon kameralarıyla Erdoğan'ı çekenler

Erdoğan'ın türbeden çıkışı

Vatandaşların yoğun ilgisi

Erdoğan'ın çocukları sevmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir kadın vatandaşı dinlemesi

Erdoğan için yapılan tezahüratlar

Erdoğan'ın aracına yürümesi

Fatih Camii'ndeki ziyaretinden görüntüler

-Yavuz Sultan Selim türbesini ziyaretinden görüntü

17.04.2017 - 14.30 Haber Kodu : 170417068

17.04.2017 - 13.17 Haber Kodu : 170417047

17.04.2017 - 13.16 Haber Kodu : 170417046

=============================

- (AKTÜEL GÖRÜNTÜLERLE) CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YAVUZ SULTAN SELİM TÜRBESİNDE KURAN OKUDU

Özgür ALTUNCU, İstanbulDHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TBMM Başkanı İsmail Kahraman'la birlikte Fatih'te bulunan Yavuz Sultan Selim Türbesini ziyaret etti. Erdoğan, Yavuz Selim Camii içindeki türbede Kuran-ı Kerim okudu. ardından dua edildi.

BİRLİKTE ÖRTÜYÜ KALDIRDILAR

Duanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman'la birlikte restorasyonu tamamlanan türbe üzerindeki kaftanın örtüsünü birlikte kaldırdı.

Görüntü Dökümü:

Erdoğan ve beraberindekilerin türbeye gelmesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kuranı kerim okuması

Dua edilmesi

Erdoğan ve Kahramanın örtüyü kaldırması

17.04.2017 - 16.47 Haber Kodu : 170417101

=====================================

FETÖ'NÜN "İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ YAPILANMASI" DAVASI

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA

FETÖ'nün İstanbul Üniversitesi yapılanması davasında aralarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski danışmanlarından Doçent Fatih Gürsul'un da bulunduğu 10'u tutuklu 40 sanığın yargılamasına başlandı.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, 10'u tutuklu 32 sanık hazır bulundu. Kimlik kontrollerinin yapılmasının ardından iddianamenin özeti okundu. Daha sonra tutuklu sanıkların savunmalarına geçildi. İddianamede örgütün kriptolu mesajlaşma programı olan "Bylock" kullanıcısı olmakla suçlanan Fatih Gürsul, MİT'in ulaştığı Bylock listesine, davayı sulandırmak için FETÖ'nün ekleme, çıkarma yapmış olabileceğini söyledi. Gürsul, "İddianamenin 124'üncü sayfasında güncel olmamakla birlikte kırmızı seviyede kullanıcı olduğum yazıyor. 'Güncel olmamakla birlikte' diyerek ne kast ediliyor. Bu ifade iddianamede bir tek benim için kullanılmış" dedi.

"MİT'İN ULAŞTIĞI LİSTELERE FETÖ EKLEME, ÇIKARMA YAPMIŞ OLABİLİR"

İddianamede MİT tarafından hazırlanan raporda 2014 Ağustosu'nda Bylock kullanıcısı olduğunun belirtildiğini söyleyen Gürsul, "Ancak ben akıllı telefonumu Ocak 2015'te aldım. Bununla ilgili faturam da var" dedi.

Tutuklanmasına karar veren sulh ceza hakiminin, 'Bylock'la ilgili yazışmalar çıkacak, devletin verdiği belgeye güvenmek zorundayım' dediğini belirten Gürsul, "5 aydır tutukluyum ama dosyaya gelen bir şey yok. Tıpkı Ergenekon ve Balyoz'daki 5 no'lu CD gibi" dedi. Haberlerden öğrendiğine göre MİT'in Bylock serverlarına ulaşıp bilgileri aldığını belirten Fatih Gürsul, "FETÖ terör örgütü bunun tespit edildiğini anlamışsa davayı sulandırmak açısından buraya eklemeler ve çıkarmalar da yapmış olabilir. Bu konuları iyi biliyorum. Bilişim hukuku dersi veriyorum. MİT'in ulaşabildiği doysa excel doyası. Sağ tuşla ekleme çıkarma yapılabilir" diye konuştu.

"KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞDANIŞMANI OLDUĞUM BİLİNDİĞİ İÇİN BÖYLEBİR YANLIŞLIK YAPILDI"

Gürsul, "Zaman zaman Türkiye'de internete erişim yasaklandığı için VPN üzerinden internet kullandım. İnterneti yoğun kullandığım için bu veri geçişlerinden acaba böyle bir hataya mı neden oldular. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da başdanışmanıyım. Bu bilindiği için böyle bir yanlışlığın yapıldığını düşünüyorum. Böyle bir davanın sulandırılması için sansayonel olması için de böyle bir yanlışlığın bilerek yapıldığını düşünüyorum" dedi.

"AKSİNE FETÖ İLE MÜCADELE EDEN BİRİSİYİM"

FETÖ sempatizanı olmadığını aksine bu yapıyla mücadele eden birisi olduğunu belirten Fatih Gürsul, "TÜBİTAK'a defalarca bilimsel proje sundum. Her seferinde reddedildim. Orada da bilindiğ üzere FETÖ'den çok sayıda kişi açığa alındı" dedi.

"KUMPASA SEBEBİYET VERMEMEK İÇİN TELEFONUMUN ŞİFRESİNİ VERMEDİM"

Mahkeme başkanın "Telefonunuzun şifresini vermemişsiniz? Niçin vermediniz?" diye sorması üzerine Gürsul, "Benden şifre istediler ben de kendilerine Ergenekon ve Balyoz davalarını hatırlattım. Teğmen Mehmet Ali Çelebi'de olduğu gibi bir kumpasa sebebiyet vermemek için polise şifreyi vermek istemedim. Şifreyi vereceğimi ancak altına bir satırla, imajının daha sonra verileceği yönünde not düşülmesini istedim. Oradaki polisler şifreyi versen de vermesen de bizim elimizde bunu kıracak program var deyince şifreyi vermedim" dedi.

Mahkeme başkanının "Telefonun incelenmesi gerekiyor. Şimdi vermek istemisiniz?"  demesi üzerine ise "Bir tek Iphone'nun şifresi var" diyerek şifresini verdi.

"ORTAK IP'DEN BYLOCK YÜKLENMİŞ OLABİLİR"

Suçlamaları kabul etmeyen akademisyen Ahmet Sezgin Uzun da, "Bylock denilen programı kesinlikle kullanmadım. İddanamade yer alan tarihlerde akıllı telefonum yoktu. 15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra böyle bir program olduğunu basıdan öğrendim.  Türkiye'de GSM hatlarının tek bir kişiye IP vermediğini ortak IP verdiğini biliyorum. Ortak IP'den Bylock yüklenmiş olabilir. Bylock kullandığım iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum" diye konuştu.

Duruşma diğer sanıkların savunma yapmalarıyla devam ediyor.

===============================

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A ÇİLLER, YILMAZ VE AKBULUT'TAN TEBRİK TELEFONU

Haber: Özgür ALTUNCU / İstanbul DHA

Eski Başbakanlar Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak tebrik etti. Anayasa değişikliği referandumunun 'Evet' ile sonuçlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tebrik edenler arasında eski  başbakanlar Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'in de olduğu öğrenildi. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, her üç eski başbakan da dün gece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla arayarak tebrik etti.

===================================

TRT VE DİJİTÜRK'ÜN YAYININI KESME GİRİŞİMİNDE BULUNAN DARBECİLERİN DAVASI….

"KOMUTAN,  'BU GECE GÜZEL BİR GECE OLACAK' DEDİ

Serpil KIRKESER, İstanbul DHA

15 Temmuz'da TRT ve Dijitürk'ün yayınını kesmek için hareket eden 56'sı tutuklu 94 kişi hakkında açılan davada sanıklar savunma yaptı. Tutuksuz sanık Er Emre Gencer savunmasında, 15 Temmuz'da evci izni  aldığını, İstanbul'da düğünleri olduğunu söyleyerek "İznim iptal edildi. Babam da kışlaya gelmişti. Ben böyle bir işin içinde olsam düğüne gider miydim? Babam da darbeyi öğrendiğinde sokağa çıkmıştı. 15 Temmuz'da hiç tanımadığım rütbeliler gördüm. İsmini bilmediğim bir komutan 'Bu gece güzel bir gece olacak' dedi. Olaydan bilgim yoktur" dedi. "TRT binasına gittiğimizde karşımıza halk ve polis çıkmadı" şeklinde konuşan Gencer, "Arka kapıda nöbet tuttuk. Sivil polis geldi. 'Böyle böyle yapıyorsunuz' dedi, köprüde olanları anlattı. 'Alın bizi' dedik. Silahlarımızı bırakıp, teslim olduk" dedi. Soru üzerine sanık Gencer, sivillere ateş edin emri verildiğini de sözlerine ekledi.

"KOMUTANLAR 'CANLI BOMBA İHBARI VAR BURAYI BOŞALTMAMIZ LAZIM' DEDİ"

Tutuksuz sanıklardan er İhsan Kayık, 15 Temmuz akşamı askerlerin içtima için toplandığını belirterek, "Karışık bir ortam vardı. Tatbikat var dendi ve  araçlara binip, bilmediğimiz yerlere gittik. Araçla TRT binasına geldik.  Burada komutanlar,  'Canlı bomba ihbarı var, burayı boşaltmamız lazım. Biz de tahliye için geldik. Güvenliğini de biz aldık' dedi. Binadan herkes çıktı oranın güvenliğini sonra biz aldık. Rütbeliler 'Nöbet alacaksınız' dediler gruplar haline nöbet aldık" dedi. Sanık Kayık, komutanların kendilerine şüpheli bir durumda önce havaya, sonra yere, durmazlarsa 'vur emri' talimat verdiklerini anlatarak, bir rütbelinin  talimatıyla  telefonlarının bataryalarını çıkardıklarını ve ayrı ayrı ceplerine koyduklarını anlattı. Sanık Kayık, kendilerine "Babanız gelse de vurun, kışlada tuttuğunuz nöbet gibi tutmayın, burada mermiyi yersiniz, acımayın" emri verildiğini de söyledi.

"TRT BİNASINA BOMBA YERLEŞTİRİLDİĞİ SÖYLENDİ"

Tutuksuz sanıklardan Aygün Sönmezer de Hasdal'daki 6. Motorlu Piyade Alayı'nda grev yaptığını içtima alanında mühimmat dağıtıldıktan sonra kışladan araçlarla çıktıklarını anlattı.

Sönmezer, kendilerine tatbikat yapılacağının söylendiğini ifade ederek, "TRT binasına vardık. burada çalışanlarla güvenlikçiler dışarı çıkartıldı. Telefonlarına el konuldu. Orada tanımadığımız rütbeliler de vardı. Başımızdaki komutan bize içerideki bilgisayarları kapatmamızı istedi. Bize, 'binaya bomba yerleştirildiğini ve askerle polisin birlik olup teröristlerle çatışacağını' söyledi. Sonra TRT binasının içinde nöbet yerlerine gönderdiler. Orada daha önce hiç görmediğim bir yüzbaşı vardı. Arka tarafta bir yerdeydim sabaha kadar bekledim, sabah halk geldi ondan sonra polisler gelince teslim olduk" diye konuştu. Diğer sanıklarda benzer ifadeler verdi. Duruşma sanıkların ifade vermesiyle devam ediyor.

=================================

İSTANBUL VALİLİĞİ'Nİ İŞGAL DAVASI…

Haber - Kamera: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA

15 Temmuz darbe girişimi gecesi İstanbul Valiliği'ni işgal girişiminde bulunan 12'si tutuklu 90 asker hakkında açılan davanın 5. duruşması yapıldı. Savunmasını yapan sanık erler 'Tatbikat var' denilerek kışladan çıkarıldıklarını, suçsuz olduklarını söyledi. Duruşmada 'tanık' olarak dinlenen iki polis de olay günü darbeci askerlerin silahlarını aldıklarını anlattı.

"DARBE NEDİR BİLMİYORUM, SUÇSUZUM"

Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında bulunan binada yer alan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren tutuksuz sanıklardan er Murat Batur, 21 Temmuz günü tezkeresini alacağını anlatarak "Askerliğimin bitmesine 6 gün kalmıştı. Bizi, 'Tatbikat var' diyerek dışarı çıkarttılar. Valiliğe gittiğimizde halkı uzaklaştırmamız emredildi. Halk bizi uyardı, 'Darbe yapıyorsunuz' dedi. Bizim hiçbir şeyden haberimiz yoktu" dedi. Şikayetçi olduğunu söyleyen sanık Batur, olay günü yüzünü ilk defa gördüğü bazı komutanların halka ateş açma yönünde emirler verdiğini belirterek şöyle konuştu:  "21 Temmuz'da tezkeremi alacaktım. 15 gün Silivri Cezaevi'nde yattım. Psikolojim bozuldu. Ne yapacağımı bilmiyorum. O gün yüzünü ilk defa gördüğüm bazı rütbeliler 'Halk üzerinize gelirse önce havaya sonra ayaklarına sıkın' emrini vermişti. Bize halkımıza sıkın emrini verdiler ama biz halkımızı sevdiğimiz için emirlere uymadık. 'Darbe nedir?' bilmiyorum. Suçsuzum" diye konuştu.

"CANIMIZI ZOR KURTARDIK"

Sanıklardan İsa Tufan Sağlam da "15 Temmuz da İstanbul Valiliği'ne gittik. Uzman çavuş valiliğin kapısını kırmamızı istedi. Kapıyı kırdık.Valilikte darbeyi de televizyondan öğrendim. Valilikte hiçbir şeye elimi sürmeden çıktım. Kışlaya döndüm" dedi.  "İsmini bilmediğim komutan bize bir durum olduğunda önce havaya, sonra yere, üstünüze gelirlerse de şarjörü boşaltın" diye talimat verdiğini aktaran sanık Sağlam, "Valilik önünde halk toplanmıştı. Canımızı zor kurtardık. Pişman olduk" ifadelerini kullandı.

POLİSLER TANIK OLARAK DİNLENDİ

Duruşmada polis memurları S.Ç. ve Y.K. da 15 Temmuz günü İstanbul Valiliği'nde yaşananları 'tanık' sıfatıyla anlattı. S.Ç., rütbesini hatırlayamadığı bir komutan ile beraberindeki bazı rütbelilerin kendilerine silah doğrulttuğunu söyleyerek, "O gün komiserimizin talimatıyla valiliğe doğru gittik. Çok geçmeden askeri araçlar geldi. Biz iki kişiydik. Bize silah doğrultarak, valiliğin güvenliğini alacaklarını ve  silahlarımızı teslim etmemizi istediler. İsmini bilmediğim bu rütbeli silahımı almaya çalıştı. İki kişi olmamızdan dolayı teslim etmek zorunda kaldık. Bu durumu da bağlı bulunduğumuz birim müdürüne bildirdik"  dedi.

"SİLAHLARINIZI TESLİM ETMEZSENİZ SİZİN İÇİN İYİ OLMAZ"

Askerlerin kendilerine silah doğrulttuğunu söyleyen polis memuru Y.K. da "Bize silah doğrultarak silahlarımızı aldılar. 'Silahlarınızı teslim etmezseniz sizin için iyi olmaz' dendi. Silahlarımızı aldılar. Bu durumu amirlerimize rapor etmiştik. Bize Vatan İlçe Emniyet Müdürlüğüne gelmemizi ve yedek silahlarımızı almamızı emrettiler. Silahımızı almaya gittik. Tekrar valiliğe geldiğimiz de ise askerler dağılmak üzereydi. Zaten halk kalabalıklaşmaya başlamıştı" diye konuştu. Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.

=================================

TUĞÇE BEBEĞİ DENİZE ATAN ANNE VE SEVGİLİSİ HAKKINDAKİ SORUŞTURMA TAMAMLANDI...

-BEBEĞİNİ DENİZE ATAN ANNE VE SEVGİLİSİNE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEMİ...

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA

Fatih'te 40 günlük bebeğinin denize attığı iddiasıyla tutuklanan Fatma K. ve sevgilisi Mustafa T. hakkındaki soruşturma tamamlandı. Savcılık, şüpheliler hakkında "Altsoydan akrabayı kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle iddianame düzenledi.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Fatma K. ve Mustafa T'nin gayri resmi olarak birlikte yaşadıkları belirtildi. Şüphelilerin 12 Aralık 2016'da Tuğçe isimli bebeklerinin olduğu, şüpheli Mustafa T'nin sabit bir işi olmadığı ve günlük işlerden para kazandığı ifade edildi. 23 Ocak 2017'de Fatma K.'nin bebeğin bakımı için Mustafa T'den para istemesi üzerine tartışma yaşandığı, tartışmanın kavgaya döndüğü, tartışma sırasında Fatma K.'nin bebeği emzirmeye devam ettiği belirtildi.

BEBEĞİ KOLTUĞA FIRLATTI

Mustafa T'nin "Yeter bıktım sizden. Yüzüne vurmayacağım, anlamasınlar seni dövdüğümü" diyerek Fatma K'yi darp ettiği, bebeği alarak koltuğa fırlattığı, "Önce bu çocuktan kurtul. Sonra intihar et. Sabah döndüğümde sizi evde görmek istemiyorum. Ölün geberin. Kendinizi kurtarın benden" dediği anlatıldı.

BEBEĞİ DENİZE ATIP POLİSE TESLİM OLDU

Bunun üzerine Fatma K'nin evden dışarı çıktığı, tüm gece sokaklarda dolaştığı, 24 Ocak'ta saat 06.25'te görüntü ve tanık ifadelerine göre Eminönü'nde bulunan Deniz Otobüsleri Deniz İskelesi'ne gelerek kucağında bulunan Tuğçe bebeği denize attığı, bir süre daha sokakta dolaştıktan sonra polise giderek çocuğunu denize attığını söylediği belirtildi.

BEBEĞİNN CESEDİNE ULAŞILAMADI

Şüpheli Fatma K'nin emniyette ve savcılıkta, bebeği attığını kabul ettiği, Mustafa T'nin ise suçlamayı reddettiği belirtildi. Olay günü ve devamında yapılan çalışmalarda maktülün cesedine ulaşılamadığı ifade edilen iddianamede, Fatma K'nin soruşturma aşamasında eşinin olaya karışmadığı şeklinde beyan değiştirdiği, böylece diğer şüpheliyi suçtan kurtarmaya çalıştığı vurgulandı.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİSLERİ İSTENDİ

İddianamede, şüphelilerin olay günü bebeğin masrafları hususunda tartıştıkları ve şüpheli Mustafa T'nin bebeği fırlatarak sesinin kesilmesine sebebiyet verdiği, Fatma K'ye de "Bu çocuktan kurtul. İntihar et" diyerek yönlendirdiği, Fatma K'nin de olayın etkisiyle Tuğçe bebeği denize attığı belirtildi. Şüphelilerin "Altsoydan akrabayı kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edildi. Şüpheliler, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacaklar.

Görüntü Dökümü: (ARŞİV)

--------------------------------

-Bebeğin denizde aranması

-Şüphelilerin gözaltı görüntüleri

17.04.2017 - 17.50 Haber Kodu : 170417124

====================================

- SULTANGAZİ'DE YANGIN PANİĞİ

Haber - Kamera: İbrahim AKTÜRK / İSTANBUL DHA

Sultangazi'de 3 katlı apartmanın çatı katında çıkan yangın paniğe neden oldu. Yangın anı, çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Yangın, saat 16: 30 sıralarında, Uğur Mumcu Mahallesi 2117 Sokak üzerindeki 3 katlı binanın çatı katında meydana geldi. Daire sahiplerinin evde bulunduğu sırada çıkan yangın, kısa sürede büyüdü. Alevlere teslim olan yangında, dairede oturan aile hemen evi terk etti. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangın anı, çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, alevli şekilde yanan binanın çatı katı ve çevredeki vatandaşların yangını merakla izlemesi görülüyor. Daha sonra itfaiye ekipleri gelerek yangına müdahale ediyor. Mahalle sakinleri, yangının kısa sürede büyüyerek dairenin alevlere teslim olduğunu ve itfaiye ekiplerinin olay yerine gelerek yangına müdahale ettiğini söyledi. Nedeni henüz bilinmeyen yangınla ilgili polis inceleme başlattı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

CEP TELEFONU GÖRÜNTÜSÜ:

-Yangından alevli görüntüler

-Çevredekilerin yangını merakla izlemesinden görüntü

-İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi

-Detaylar

AKTÜEL GÖRÜNTÜLER:

-Görgü tanıklarıyla röportajlar

-Sokaktaki kalabalıktan detaylar

-İtfaiye ekiplerinin söndürme çalışmaları

-Yanan daireden detay görüntü

-Genel görüntüler

17.04.2017 - 17.46 Haber Kodu : 170417121

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan Yavuz Turgut Özal Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title