Dha İstanbul Bülteni - 4
(EK BİLGİLERLE YENİDEN )İŞADAMI'NIN ÇARESİZLİK GÖZ YAŞLARIOğlu tarafından bıçaklanarak öldürülen 17 yıllık şoförünü son yolculuğuna uğurlamak için camiye geldi.
(EK BİLGİLERLE YENİDEN )İŞADAMI'NIN ÇARESİZLİK GÖZ YAŞLARI
Oğlu tarafından bıçaklanarak öldürülen 17 yıllık şoförünü son yolculuğuna uğurlamak için camiye geldi. "O benim oğlum gibiydi" dediği şoförünün yakınlarını tarafından içeri alınmadı.
Sabri Yürür, cenazeyi göz yaşları içinde uzaktan izledi. Daha sonra sessizce uzaklaştı.
Haber / Kamera: Enver Alas, İstanbul,DHA
Beykoz'da bir villada, şoförlüğünü yaptığı ailenin oğlu Burhanettin Tarkan Yürür tarafından bıçaklanarak öldürülen Nihat Bulca,(50) ailesi ve yakınlarının gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
OĞLU ADLİYEDE, 17 YILLIK ŞOFÖRÜ SON YOLCULUĞUNDA
Oğlu'nun adliyeye götürüldüğü saatlerde 17 yıllık şoförünü son yolculuğuna uğurlamak için camiye gelen gelen un fabrikası sahibi işadamı Sabri Yürür, şoförün eşi bazı yakınlarının tepkisiyle karşılaştı.
UZAKTA SESSİZCE GÖZ YAŞI DÖKTÜ
Cami avlusunun dışında kalan işadamı bir süre gözyaşı döktü, sonra da orada sessizce uzaklaştı.
CENAZE, EVİNE GETİRİLDİĞİNDE GÖZ YAŞLARI SEL OLDU
Nihat Bulca'nın cenazesi helallik alınması için ilk olarak sabah saatlerinde Beykoz Ortaçeşme Mahallesi'ndeki evine getirildi. Bulca'nın eşi Arzu Bulca ve tek çocuğu olan kızı İrem Bulca, cenaze aracının gelişiyle gözyaşlarına boğuldu. Anne ve kızı, bir süre cenaze aracının içindeki tabuta sarılarak ağladı. Helallik alınmasının ardından cenaze Ortaçeşme Merkez Camii'ne getirildi. Cenaze törenine başta Bulca ailesi olmak üzere, yakınlar ve komşular katıldı.
OĞLU TARAFINDAN ÖLDÜRÜLEN ŞOFÖRÜ İÇİN, ' O BENİM OĞLUM GİBİYDİ'
Katil zanlısı Burhanettin Tarkan Yürür'ün babası ve Nihat Bulca'nın da 17 yıl patronluğunu yapan Sabri Yürür de cenazeye katılmak için gelenler arasındaydı. Cami avlusunun girişine kadara gelen Yürür, Nihat Bulca'nın dudaklarından 'O benim oğlum gibiydi' sözleri döküldü. Yürür, yanına gelen Bulca'nın kızı İrem Bulca'ya sarılarak ağladı. Bunu gören başta Bulca'nın eşi Arzu Bulca ile bazı yakınları buna ve Sabri Yürür'ün cenazeye katılmak istemesine tepki gösterdi. Tepkiler üzerine Sabri Yürür, gözyaşları içerisinde aracına binerek camiden ayrılmak zorunda kaldı.
ANADOLU KAVAĞI MEZARLIĞI'NDA TOPRAĞA VERİLDİ
Nihat Bulca, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Anadolu Kavağı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Törene katılan ve aynı villada, 2000 ile 2008 yıllarında güvenlik görevlisi olarak çalışan Nejdet Kara, öldürülen Nihat Bulca ile Yürür ailesinde birlikte görev yaptıklarını belirtti. Kendisinin de bir zamanlar patronluğunu yapan Sabri Yürür'ün, yaşanan olay nedeniyle çok üzgün olduğunu ifade eden Kara, "O, o'nun oğluydu. 17 yıl boyunca hep yanında oldu. Ufak öfkeler büyük tehlikelere neden oluyor" diye konuştu.
"SURİYE TARTIŞMASI" KÜFÜRLÜ KAVGAYA DÖNÜŞTÜ.
Beykoz'da bir villada 17 yıllık aile şoförleri Nihat Bulca'yı aralarında çıkan "Suriye tartışması" nın küfürlü kavgaya dönüşmesi üzerine bıçaklayan Burhanettin Tarkan Yürür (49) polisteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi.
AK PARTİLİ VEKİL : AK PARTİ TEŞKİLATI OLARAK SON DERECE ÜZÜNTÜLÜYÜZ.
Cenaze törenine AK Parti İstanbul Milletvekili Hurşit Yıldırım ile Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu da katıldı. Cenaze namazının ardından basın mensuplarına bir açıklama yapan Hurşit Yıldırım, "Arkadaşımız siyasi görüşlerinden dolayı böyle bir menfur saldırıya uğramış olması nedeniyle AK Parti teşkilatı olarak son derece üzüntülüyüz. Olayın takipçisi olacağız" diye konuştu.
Muharrem Kaşıtoğlu da "Hükümetin Suriye politikasını savunurken ve görgü tanıklarının ifadesine göre Cumhurbaşkanımıza ağır ithamlarda bulunması sürecinin sonucunda 3 hatta 4 yerinden bıçaklanarak katledilmiştir. Teşkilat mensubu olan arkadaşımız o ailenin yanında 20 yıldır çalışmaktaydı" şeklinde konuştu.
SUÇUNU İTİRAF ETTİ. ADLİYE'YE SEVKEDİLDİ. TUTUKLANDI
Tarkan Yürür'ün polise verdiği ifadede suçunu itiraf ettiği, ölümle sonuçlanan kavganın ayrıntılarını anlattığı öğrenildi. Boynuna ve koluna isabet eden bıçak yaralarıyla hastaneye götürülen Nihat Bulca'nın 2 gün tedavi gördüğü, çabalara rağmen dün hayatını kaybettiği belirtildi. Yürür tutuklanıp cezaevine gönderildi.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Evin önünde helallik alınması (Özel)
-Kızı ve eşinin tabuta sarılarak ağlaması(Özel)
-Evin önünde dua edilmesi(Özel)
-Helallik alınması
-Cenazenin camiye getirilmesi
-Tabutun başında dua edilmesi
-Ağlayanlar
-Patronu Sabri Yürür'ün camiye dışında bekleyişi
-Gözyaşı dökmesi
-Merhumun bazı yakınlarının tepkisi
-Sabri Yürür'ün merhumun kızı İrem'e sarılması
-Genel ve detaylar
dhafeed
26.12.2016 - 16.20 Haber Kodu : 161226139
26.12.2016 - 14.44 Haber Kodu : 161226106
==========================================
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: MİLLİ MUTABAKAT İKLİMİNE İHTİYACIMIZ VAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
"Ülkemize yönelen her türlü tehdidi bertaraf edebilme yolunda, Mehmet Akif'in İstiklal Marşı ile ortaya koyduğu milli mutabakat iklimine bugün her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var"
"Farklı toplumsal kesimlere, farklı partilere, farklı düşüncelere sahip vatandaşlarımızın ortak değerler etrafında birleşebilmeleri, milletçe ne kadar büyük, ne derece güçlü olduğumuzun somut bir göstergesidir"
Haber: Özgür ALTUNCU - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un vefat yıl dönümü dolayısıyla bir mesajı yayımladı. Mesajında milli mutabakat vurgusu yapan Erdoğan, "Mehmet Akif'in İstiklal Marşı ile ortaya koyduğu milli mutabakat iklimine bugün her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Farklı toplumsal kesimlere, farklı partilere, farklı düşüncelere sahip vatandaşlarımızın ortak değerler etrafında birleşebilmeleri, milletçe ne kadar büyük, ne derece güçlü olduğumuzun somut bir göstergesidir" dedi.
"BİZE ÖNCÜLÜK ETMEYE DEVAM EDİYOR"
Mehmet Akif Ersoy'u İstiklal Harbi'nin büyük mücadele adamı, İstiklal Marşı'nın yazarı, ilim, irfan geleneğimizin en mühim halkalarından biri olarak tanımlamayan Cumhurbaşkanı Erdoğan yazılı mesajında şu ifadeleri kullandı:
"Mehmet Akif Ersoy, eserleriyle, şiirleriyle, yılmak bilmeyen azmiyle günümüzde de bizlere hala ışık tutmaya, öncülük etmeye devam ediyor. Merhum Mehmet Akif'in Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarında yazdığı kahramanlık destanları, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük konusundaki kararlılığının, inancının, ruh birlikteliğinin en güzel ifadesidir. Milli şairimiz, insanına, milletine, dostlarına karşı şefkatli, merhametli, mütevazı olması; ülkesini, ideallerini, inancını tehdit edenlere karşı dik durması sayesinde, hayatıyla da bizlere mükemmel bir örnek teşkil etmektedir."
TÜRKİYE'YE YÖNELEN TEHDİTLERİ BERTARAF EDEBİLMENİN YOLU
Türkiye'ye yönelik tehditleri boşa çıkarmanın yolunun yeni bir milli mutabakattan geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Ülkemize yönelen her türlü tehdidi bertaraf edebilme yolunda Mehmet Akif'in İstiklal Marşı ile ortaya koyduğu milli mutabakat iklimine bugün her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Farklı toplumsal kesimlere, farklı partilere, farklı düşüncelere sahip vatandaşlarımızın ortak değerler etrafında birleşebilmeleri, milletçe ne kadar büyük, ne derece güçlü olduğumuzun somut bir göstergesidir. Milli birlik ve beraberliğimizin temel unsurlarını, milletimizin bağımsızlığa olan tutkusunu, vatan ve bayrak sevgisini, mücadeleci ruhunu en iyi biçimde tasvir eden Mehmet Akif'in eserlerini iyi anlamak, gelecek nesillere aktarmak, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmak hepimizin görevidir. Ebediyete irtihalinin yıl dönümünde Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'a Allah'tan rahmet diliyor, kendisini hürmet ve minnetle yad ediyorum" dedi.
ILGAZ TÜNELİ'NİN AÇILIŞINA CANLI BAĞLANDI
Geceyi Kısıklı'daki konutunda geçiren Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün öğle saatlerinde Yıldız Sarayı içindeki Mabeyn Köşkü'ne geçerek Başbakan Binali Yıldırım'ın katıldığı Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli'nin açış törenine canlı bağlanarak bir konuşma yaptı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Erdoğan'ın konvoyunun Mabeyn Köşkü'ne girişi
26.12.2016 - 15.51 Haber Kodu : 161226124
======================================
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, GAZİ'NİN ANKARA'YA GELİŞİNİN YIL DÖNÜMÜNDE BİR MESAJ YAYIMLADI
*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;
"Milli mücadele boyunca canı pahasına vatan ve bayrağına sahip çıkan Ankara, Cumhuriyet'in ilanından sonra da ülkemizin ilerleme ve gelişmesine öncülük etmiş, bugün dünyanın sayılı başkentleri arasında yerini almıştır."
"27 Aralık'ta Gazi ve arkadaşlarına birlik ve beraberlik içinde kucak açan Ankaralılar, 15 Temmuz'da darbe girişimcilerine karşı da büyük bir direniş göstermiş, birlik ve beraberliğimizden ödün vermeyeceğimizi bir kez daha tüm dünyaya ilan ettiğimiz merkez olmuştur."
Haber: Özgür ALTUNCU / İstanbul DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Gazi Mustafa Kemal'in 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelişinin, Kurtuluş Savaşı'nın önemli dönüm noktalarından biri olduğunu; Anadolu'nun küçük bir şehri olan Ankara'nın, istiklal mücadelesinin yönetildiği bir merkez haline geldiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında şu ifadeleri kullandı: Gazi Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye üyelerini büyük bir coşku, heyecan ve umutla karşılayan Ankara, millet iradesinin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisi başta olmak üzere Cumhuriyetimizin temel kurum ve kuruluşlarına ev sahipliği yapmıştır. Milli mücadele boyunca canı pahasına vatan ve bayrağına sahip çıkan Ankara, Cumhuriyet'in ilanından sonra da ülkemizin ilerleme ve gelişmesine öncülük etmiş, bugün dünyanın sayılı başkentleri arasında yerini almıştır. 27 Aralık'ta Gazi ve arkadaşlarına birlik ve beraberlik içinde kucak açan Ankaralılar, 15 Temmuz'da darbe girişimcilerine karşı da büyük bir direniş göstermiş, birlik ve beraberliğimizden ödün vermeyeceğimizi bir kez daha tüm dünyaya ilan ettiğimiz merkez olmuştur. Bu vesileyle, Gazi Mustafa Kemal ve İstiklal Savaşı'nın tüm kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyor, tüm Ankaralıları en kalbi duygularımla selamlıyorum.
======================================
"SURİYE TARTIŞMASI" CİNAYETİNİN FAİLİ TUTUKLANDI
Haber-Kamera: Uğur AYAZSIN / Cengiz ÇOBAN / İstanbul DHA
Beykoz'da bir villada 'Suriyeli tartışmasın'da çıkan kavgada aile şoförleri Nihat Bulca'yı bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen Burhanettin Tarkan Yürür çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Beykoz'da bir villada 20 yıllık aile şoförleri Nihat Bulca'yı (50) aralarında çıkan "Suriye tartışması"nın küfürlü kavgaya dönüşmesi üzerine bıçaklayan Burhanettin Tarkan Yürür, polise verdiği ifadede suçunu itiraf ettiği, ölümle sonuçlanan kavganın ayrıntılarını anlattığı öğrenildi. Polisteki işlemlerinin ardından Beykoz Adliyesi'ne sevk edilen Yürür, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Maltepe Cezaevi'ne gönderildi.
Yürür, adliye çıkışı basın mensuplarının sorularını yanıtsız bıraktı.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Şüphelinin adliyeden çıkışı
-Polis aracına koyulması
-Polis aracının gidişi
-Genel ve detay
26.12.2016 - 16.38 Haber Kodu : 161226146
=====================================
AHŞAP BİNADA ÇIKAN YANGIN PANİĞE NEDEN OLDU
Haber - Kamera: İbrahim AKTÜRK / İstanbul DHA
Fatih'te, daha önce bir derneğin kullandığı 3 katlı ahşap bina alev alev yandı. Boş olduğu öğrenilen binada çıkan yangın nedeniyle mahalle sakinleri panik yaşadı. Bina alevli şekilde yanarken, çevredekiler o anı cep telefonuyla çekti.
Yangın, saat 14.00 sıralarında, Aksaray'da bulunan Alboyacılar Sokak üzerindeki 3 katlı ahşap binanın üst katında meydana geldi. Daha önce Trabzon İl Köprübaşı İlçesi Kültür ve Yardımlaşma Derneği olarak kullanılan, bir süredir boş olduğu öğrenilen bina, henüz bilinmeyen bir sebepten dolayı yanmaya başladı. Kısa sürede büyüyen yangın, binanın alt katına da sıçradı. Mahalle sakinleri durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını kontrol altına aldı. Ahşap binanın alev alev yanması, çevredekiler tarafından cep telefonuyla görüntülendi. Mahalle sakinleri, yangının kısa sürede büyüdüğünü ve çevredekilerin panik yaşadığını söyledi. Yaklaşık 1 saatte kontrol altına alınan yangınla ilgili polis inceleme başlattı.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
CEP TELEFONU
-Yangından alevli görüntü
-İtfaiye ekiplerinin olay yerine gelmesi
-Çevredekilerden görüntü
AKTÜEL GÖRÜNTÜ
-İtfaiye ekiplerinin söndürme çalışmalarından görüntü
-Yanan binadan detay görüntüler
-Görgü tanıklarıyla röportajlar
-Genel görüntüler
26.12.2016 - 16.12 Haber Kodu : 161226133
========================================
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN İLK DURUŞMASI YARIN BAŞLIYOR
İstanbul'da 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin açılan ilk dava yarın Silivri Cezaevi'nde başlıyor. Çeşitli rütbelerde ve birimlerde görevli 25'i tutuklu 29 polisin sanık olduğu davada polislerin, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında göreve gelmedikleri ya da darbeye direnen arkadaşlarını ve vatandaşları vazgeçirmeye çalıştıkları iddia ediyor.
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
İstanbul'da 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ilk dava, aralarında polis helikopteri pilotlarının da bulunduğu 25'i tutuklu, 29 polise açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Evliya Çalışkan 59 sayfadan oluşan bir iddianame düzenleyerek, 21 polis hakkında "Darbeye teşebbüs" suçundan 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. 8 polisin ise, "Terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. İddianame, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme, duruşmaların Silivri'de görülmesine karar verdi. İlk duruşma 27 Aralık'ta (yarın) başlayarak 4 gün boyunca sürecek.
"KADINLAR KUCAKLARINDA ÇOCUKLARIYLA KENDİLERİNİ, TANKLARA, BOMBALARA SİPER ETTİĞİ BİR ORTAMDA..."
Cumhuriyet savcısı Evliya Çalışkan hazırladığı iddianamede, söz konusu polislerin ya göreve gelmedikleri ya da darbeye direnen arkadaşlarını ve vatandaşları vazgeçirmeye çalıştıklarını iddia etmişti. Evliya Çalışkan şüpheli polisler hakkında hazırladığı iddianamede şu ifadelere yer vermişti:
"Doğru zamanda, doğru yerde bulunan tek bir kişinin, yerinde söylenen cesur bir sözün ve yerinde kullanılan tek bir kurşunun ülkenin kaderini çizdiği, kadınların kucaklarında çocuklarıyla kendilerini, tanklara, bombalara siper ettiği, erkeklerin kendini tankların önüne attığı, terör örgütüne kahramanlık ve direniş dersi verdiği bir ortamda, Emniyet Teşkilatına mensup bir kısım personel, çeşitli bahanelerle görev yerine gelmeyerek terör örgütüne direnmemiş, direnen vatandaş ve kolluk görevlilerinin şevk ve cesaretini kırmak için eylemlerde bulunmuşlardır."
"PİLOTLAR EMİRLERE UYMADI... HELİKOPTERİ KALDIRMADI"
İddianamede, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde kadrolu pilotlar Tolga G., ve Ender K., ile sözleşmeli pilot Mehmet Barış A.'nın darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı korumak için görevlendirilen özel harekat timini Huber Köşkü'ne götürmek için verilen emirleri uygulamadıkları, helikopteri kaldırmak için darbe girişiminin sürdüğü esnada yazılı emir istedikleri belirtilmişti. İddianamede, polislerin bu tavırlarıyla, "Yasal kamu hiyerarşisini değil, adeta silahlı terör örgütünün emirlerini esas alacaklarını ortaya koymuşlardır." ifadelerine yer verildi.
"KAMUFLAJLARI HAZIRLAYIN, YARIN ASKER OLUYORUZ"
İddianamede, İshak E., isimli bir polis memurunun da WhatsApp grubundan asker fotoğrafı paylaşarak "Bunların anlamını biliyor musunuz, kamuflajları hazırlayın, yarın asker oluyoruz" şeklinde mesaj attığı, bazı polislerin de darbeye direnen vatandaşlardan evlerine gitmelerini istedikleri belirtilmişti.