Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 4

Abone Ol

İSTANBUL EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISI HAKKINDA YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI.

İSTANBUL EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISI HAKKINDA YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI…

Haber : Serpil KIRKESER / İSTANBUL DHA

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ö.C. hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Ö.C.'nin ifadesinde suçlamaları kabul etmediği, "Bugüne kadar hiçbir suça karışmadım. Uyuşturucu ticareti ile ilgili herhangi bir ilgi ve alakam yoktur. Uyuşturucu madde bulundurduklarını duyunca şüphelileri bizzat ben yakalattım" dediği öğrenildi.

KUVVETLİ KANITLARIN OLDUĞU BELİRTİLDİ

Savcılık, atılı suçun niteliği, uyuşturucu ticareti yapmak suçunun katolog suçlardan olması, tutukluluğunu gerektirir kuvvetli kanıtların olması gerekçeleriyle şüpheli Ö.C.'nin serbest bırakılmasına itiraz etmişti. İtirazı değerlendiren Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın itirazını kabul ederek, şüpheli Ö.C. hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.

HAKİMLİK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Ö.C.'nin hakimlik sorgusunda, " Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Bugüne kadar hiçbir suça karışmadım. Uyuşturucu ticareti ile ilgili herhangi bir ilgi ve alakam yoktur. Ali isimli şahıstan banka kredisi çekmek suretiyle Başakşehir'de bir ev aldım. Tapu üzerime yapıldı. Fiilen kullanmadım. Benim için kiraya vereceğini söylemişti. Uyuşturucu madde bulundurduklarını duyunca şüphelileri bizzat ben yakalattım" dediği öğrenildi. Ö.C.'nin İstanbul Emniyet Müdürülüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü'nde Emniyet Müdürü olduğu öğrenildi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Edinilen bilgiye göre, bir uyuşturucu kuryesi geçtiğimiz günlerde Atatürk Havalimanı'nda yakalandı. Kurye ile bağlantılı olduğu düşünülen şüphelilerin evine de polis baskın yaptı. Eve yapılan baskında uyuşturucu (bonzai) ele geçirildi. Uyuşturucunun ele geçirildiği evi kimin kiraladığını araştıran polis, emniyet müdür yardımcısı Ö. C. 'nin adına ulaştı. Yapılan operasyonda gözaltına alınan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı şüpheli Ö. C. dün Bakırköy Adalet Sarayı'nda getirildi. Soruşturma savcısına dün ifade veren şüpheli Ö.C. "Uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bakırköy Nöbetçi 2.Sulh Ceza Hakimliği' de yurtdışına çıkış yasağı koyarak Ö.C.'yi serbest bırakmıştı.

==============================

(ÖZEL GÖRÜNTÜLERLE) TIR, KAMYONUN ÜZERİNE DEVRİLDİ: 2 YARALI

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - Uğur AYAZSIN / İstanbul DHA

Sancaktepe'de sürücüsünün kontrolünden çıkan TIR, virajı alamayarak karşı yönden bir kamyonun üzerine devrildi. Kazada araçları içerisinde sıkışan şoförler, vatandaşlar ve itfaiye erleri tarafından kurtarıldı.

Kaza, Sancaktepe Hoca Nasrettin Caddesi'nde saat 13.30 sıralarında meydana geldi. Ahmet Gümüşoğlu yönetimindeki 34 RLL 42 plakalı TIR, virajda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıktı. Kontrolden çıkan TIR karşı yönden gelen Ümit Gezen'in 34 BLL 54 plakalı kamyonun üstüne devrildi. Kaza nedeniyle araçlar hurdaya dönerken, şoförler araçları içerisinde sıkıştı. İhbar üzerine bölgeye polis, itfaiye ve 112 sağlık ekipleri sevk edildi.

SIKIŞAN SÜRÜCÜLER KURTARILDI

Gezen vatandaşlar tarafından hafif yaralı şekilde araçtan çıkarıldı. TIR içinde sıkışan Gümüşoğlu ise itfaiye ekipleri tarafından yaklaşık yarım saatlik çalışma sonucunda ağır yaralı şekilde kurtarıldı. Yaralılar ambulanslarla çevre hastanelere kaldırıldı.

Kamyon sürücüsünün yakınları kazanın ardından olay yerine gelerek sürücü Ümit Gezen'i yaralı halde görünce panik yaşadılar.

Yol, kaza nedeniyle kısmen trafiğe kapatıldı. Trafik, araçların çekilmesiyle normale döndü. Polis, kazayla ilgili inceleme başlattı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Kazalı araçlar

-Yaralı kamyon sürücüsü

-Yakınların gelmesi, panik anı

-TIR'da sıkışan sürücü

-Sürücünün kurtarılışı

-Ambulansa koyulması

-Vatandaşlarla röportajlar

-Polis, itfaiye ve sağlık ekibi

-Yolun kapatılması

08.02.2017 - 15.00 Haber Kodu : 170208112

===============================

HAVAYOLU PİLOTLARI VAKFI'NDAN KAN BAĞIŞI KAMPANYASI

Haber: Faik KAPTAN - Kamera: İbrahim YILDIZ / İstanbul DHA

Türkiye Havayolu Pilotları Vakfı (PİLVAK), Kızılay işbirliği ile ilki geçen yıl yapılan kan bağışı kampanyasını bugün Atatürk Havalimanı'nda bir kez daha başlattı.

TAV Havalimanları İşletmesi ev sahipliğinde, "Hayatınız kanatlarımızın altında" sloganıyla düzenlenen kan bağışı kampanyası için Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali Geliş Katı'nda bir stand kuruldu. 3 gün sürecek olan kampanya öncesinde gazetecilere açıklama yapan PİLVAK Başkanı Hüseyin Belpınar, kana sürekli ihtiyacın olduğunu belirterek, "Kan bağışı insanın vücudunun yenilenmesi açısından çok faydalı. Peygamber Efendimiz'in de bir sünneti. Hem insan sağlığına faydası hem de ihtiyaç sahipleri açısından önemli bir hizmet. Bu açıdan desteğini esirgemeyen herkese teşekkür ediyoruz" dedi.

Kızılay Genel Sekreteri Hüseyin Can ise kan bağışında bulunan pilotlara, tüm havalimanı çalışanlarına ve yolculara teşekkür etti. Kan verme bilincinin her yıl önemli bir oranda arttığını kaydeden Can, "Kan bağışında son yıllarda ciddi bir artış var. Amaç insana hizmet. Aldığımız kanlar yine bu topluma hizmet veriyor. Kan, yapılamayan tek ilaç. Devamlı kan bağışçısı kazanmak bizim için daha önemli" ifadelerini kullandı.

Kan bağışında bulunan kaptan pilot Selçuk Cengiz ise daha öncede kan verdiğini anımsatarak "Bugün kan kampanyasını tesadüfen öğrendim. Hem sağlığımız için hem de ihtiyaç sahiplerine ulaşacağı için mutluyuz" dedi.

Airbus A330 pilotu olan Kaptan pilot Perihan Işık ise sosyal sorumluluk projesi kapsamında burada bulunduğunu belirterek, Türkiye'de kan verme oranının erkeklerde yüzde 86, kadınlarda ise yüzde 14'de kaldığını öğrendik. Bu noktada öncü olmak istedim. Tüm kadınları kan vermeye davet ediyorum." şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Kadın Pilot Perihan Işıl'ın konuşması

-Erkek Pilot Selçuk Cengiz'in konuşması

-Kızılay Genel Sekreteri Hüseyin Can'ın konuması

-Hüseyin Belpınar konuşması

-Kan verme görüntüleri

-Genel ve detaylar

08.02.2017 - 14.23 Haber Kodu : 170208106

===============================

ZEYTİNBURNU'NDA 'YERİNDEN ETME' TARTIŞMASI

Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA / İstanbul DHA

Zeytinburnu'nun 6 mahallesinde yapılacak kentsel dönüşüm kapsamında evleri cami, okul, meydan gibi sosyal donatı alanlarında kalacak vatandaşlara, TOKİ'nin başka yerlerde yaptığı evlerin öncelikli olarak 'takas' yapılması için Belediye Başkanı Murat Aydın'a yetki verildi. TOKİ'nin Tekirdağ'dan Hakkari'ye kadar birçok noktada ev yaptığını belirten CHP'li üyeler, bunun 'yerinden etme' anlamına geldiğini söyleyerek karara tepki gösterdi.

'ÖNCELİKLİ' OLARAK EV TAKASI YAPILACAK

Zeytinburnu Belediye Meclisi'nde görüşülen teklif Zeytinburnu nüfusunun neredeyse yarısı anlamına gelen Çırpıcı, Veliefendi, Sümer, Yeşiltepe, Seyitnizam ve Nuripaşa mahallelerini kapsıyordu. Ancak teklifin kapsamı oylama sırasında cami, okul, meydan gibi donatı alanlarında bulunan evler olarak sınırlandırıldı. Böylece evleri cami, okul, meydan gibi alanlara alınan vatandaşlara öncelikli olarak TOKİ'nin Türkiye çapındaki evleri ile takas yapma teklifi götürülecek.

CHP: VATANDAŞI YERİNDEN EDECEKSİNİZ

Kararın görüşüldüğü oturumda söz alan Zeytinburnu Belediye Meclisinin CHP Grup Başkanı Hasan Hüseyin Üsküdar, "Bu konuda çok ah alacaksınız. İnsanlar 'yaktınız bizi' diyecek. Vatandaşı yerinden edeceksiniz. Trampa yaptık, 'Kayaşehir'de, Kırklareli'nin Düzova köyünde, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde, Konya'nın Ereğli ilçesinde… TOKİ'nin yaptığı dairelerden birini tercih et ve oraya git kardeşim' diyeceksinizö diye konuştu. CHP'li meclis üyesi Esin Hacıalioğlu ise "Zeytinburnu halkını nereye sürüleceği belli olmayan, evlerinin kimler tarafından alınacağı belli olmayan, baştan aşağı yanlışlıklarla dolu sonuçlar doğurabilecek bir yetki talebidir. Bu bir anlamda Zeytinburnu Meclisi'ni fes etmektirö dedi.

AK PARTİ: VATANDAŞ İSTERSE TÜRKİYE GENELİNDE TOKİ'NİN ELİNDE BULUNAN KONUTLARDAN ALABİLİR

Zeytinburnu Belediye Meclisi'nin Ak Partili İmar Komisyonu Başkanı Semih Demirci de bahsi geçen 6 mahallede okul, yol, cami, belediye hizmet alanı, sağlık tesisi gibi sosyal donatı alanlarının oluşturulması için yeni planlar yapılacağını söyledi. Demirci, "Burada bulunan mevcut binalarda vatandaş dilerse anlaşabilir, bunları bedeli karşılığında kamulaştırarak ödeyebiliriz. ya da Türkiye genelinde TOKİ'nin elinde bulunan konutlardan vatandaş isterse alabilir. Öncelikle vatandaşın bu konudaki talebi ne olacak, biz ona bakıyoruz. TOKİ bize bu daireleri indirimli olarak verecek. Vatandaşa istersen bu dairenin bedelini al, istersen 'TOKİ bize şurada indirimli daireler öneriyor. İstersen bundan yana da tercihini kullanabilirsin' diyeceğizö dedi.

"İLLAKİ TOKİ'DEN EV ALMAK ZORUNDASIN" DEMİYORUZ

Hukuk Komisyonu Başkanı AK Partili Meclis üyesi Havvanur Yurtsever ise, "Vatandaşa ille de evini vermek zorundasın ya da TOKİ'den ev almak zorundasın' demiyoruz. Belediyeye mali bir külfet getirmemesi için öncelikli olarak trampa, diyoruz. Çünkü kamulaştırma bedelleri belediyelerin üzerinde kambur olarak duruyor. Belediyemiz bu iş için ayıracağı finans ya da bütçeyi daha yararlı hizmet projelerinde kullanabilir. Hukuk altyapısı düzgün olan bir protokoldür, ben son derece müsterihim. Hukuken hiçbir problem görmüyorum" diye konuştu.

Tartışmanın ardından yapılan oylama, CHP'li üyelerin 'hayır' oyu ile Zeytinburnu Belediye Başkanı'na yetki verilmesi oy çokluğu ile kabul edildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Meclisten görüntü

-Meclis üyelerinden görüntü

-CHP Meclis üyesi Esin Hacıalioğlu'nun konuşması

-İmar Komisyonu Başkanı Semih Demirci'nin konuşması

-Hukuk Komisyonu Başkanı Havvanur Yurtsever'in konuşması

-CHP Grup Başkanı Hasan Hüseyin Üsküdar'ın konuşması

-Oylamadan görüntü

08.02.2017 - 15.55 Haber Kodu : 170208143

===============================

ÇALARAK SARIYA BOYADIĞI OTOMOBİLLERLE TAKSİCİLİK YAPARKEN YAKALANDI

Haber: Ali AKSOYER / İstanbul DHA

İstanbul'da çalıntı bir otomobili sarı renge boyayarak sahte belgelerle ticari taksiye çevirerek çalıştırdığı iddia edilen Murat P., polis ekipleri tarafından yakalandı. Şüphelinin bir başka çalıntı aracın ticari taksiye çevrilmesi olayıyla ilgili de arandığı ortaya çıktı. Araçlarda kullanılan plakaların Anadolu Yakası'nda çalışan taksilere ait olduğu, sahte taksilerin ise ise Avrupa Yakası'nda çalıştırıldığı öğrenildi.

ÇALINTI OTOMOBİLLER SARIYA BOYANARAK TAKSİ YAPILMIŞ

Küçükçekmece'de uygulama yapan polis ekipleri bir taksiyi kontrol için durdurdu. Yapılan kontrollerinde evrakların durumundan şüphelenen polis ekipleri aracın motor ve şasi numaralarını kontrol ettiklerinde, aracın 17 Aralık 2016 tarihinde Silivri'den çalındığını, orjinali beyaz renkte olan aracın sarıya boyanarak, sahte belge ve plaka düzenlendiğini tespit etti. Bunun üzerine aracı kullanarak taksicilik yapan Murat P., gözaltına alındı.

ŞÜPHELİ BAŞKA BİR SAHTE TAKSİYLE İLGİLİDE ARANIYORMUŞ

Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilerek sorgulanan Murat P.'nin 6 ay önce aynı durumda yakalanan başka bir sahte taksi olayıyla ilgili de arandığı ortaya çıktı. 6 ay önce Bahçelievler'den çalınan bir araç da sarıya boyanarak taksi haline getirildikten sonra polis ekipleri tarafından yakalanmıştı. Hakkında sahte belge hazırlamak, otomobil çalmak suçlarından işlem yapılan şüpheli Murat P., polisteki işlemlerin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi.

PLAKANIN GERÇEK SAHİBİ İKİ ARACI YANYANA GÖRÜNCE ŞAŞIRDI

Öte yandan şüphelinin kullandığı taksi plakasının gerçek sahibi Tuncay K., Emniyet Müdürlüğü'ne çağırıldı. Kendi taksisiyle aynı model ve renk ve plakası bulunan sahte aracı gören Tuncay K., oldukça şaşırırken "Zaman zaman bana gitmediğim yerlerden para cezaları geliyordu. Bununla ilgili gerekli müracaatları yapmıştım" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Şüphelilerin emniyetten çıkışı

08.02.2017 - 15.57 Haber Kodu : 170208145

================================

REİNA SALDIRISINA İLİŞKİN 10 ŞÜPHELİNİN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ...

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA

Reina saldırısına ilişkin gözaltında bulunan DEAŞ terör örgütü üyesi 10 kişi tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılığın sevk yazısında şüphelilerin, saldırgan Abdulkadir Masharipov ile birlikte aktif faaliyetler yürüttükleri ve benzer eylem potansiyelleri bulunduğu belirtildi.

Reina saldırısına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltında bulunan 10 şüpheli, polis tarafından İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Soruşturmayı yürüten Savcı Gökalp Kökçü tarafından ifadeleri alınan şüpheliler, tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Savcı, tüm şüphelilerin "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından; şüphelilerden Abdurrauf Sert'i ise ayrıca saldırıda hayatını kaybeden 39 kişi nedeniyle 39 kez "Kasten öldürme" suçundan sevk etti.

ŞÜPHELİLERLE İLGİLİ TESPİTLER

Sevk yazısında şüpheliler ile ilgili tespitlere de yer verildi. Tespitler şöyle:

Şüpheli Muhammed Ebulhasan'ın saldırgan Masharipov ile Afganistan'ın Veziristan blgesinde siyasi ve silahlı eğitim gördü. Masharipov ile Reina saldırısı öncesinde 4 kez buluştuğu tespit edildi.

Şüpheli Abdurrauf Sert, Reina eyleminin planlayıcılarından. Halen gözaltında bulunan DEAŞ terör örgütünün güvenli evlerinden (Madafalar) sorumlu emir düzeyinde faaliyet gösteren Eyüp Korkusuz'un yardımcısı. Masharipov'un Esenyurt'ta yakalandığı ve barındırıldığı evin kira kontratı fotoğraf olarak şüphelinin cep telefonundan elde edildi.

-Şüpheli Maierdan Tuersun, Küçükçekmece'deki telefon satışı yapılan işyerini DEAŞ militanlarının irtibat yeri olarak kullandırdığı belirtildi. Masharipov'un kaçışı ve saklanması eylemlerini planlayan Tulpar Kod adlı İbrahim isimli DEAŞ militanıyla irtibatlı.

Şüpheli Abulaiti Halike, saldırgan Masharipov'un kaçmasına yardım eden Tulpar Kod adlı İbrahim'in yardımcısı. Telegram üzerinden çok sayıda örgütsel görüşmesi tespit edildi. Telefon incelemesinde çok sayıda örgütsel paylaşım elde edildi.

-Şüpheli Kuerban Muhemmedemınşeyh, Masharipov'un saklanmasına yardım eden Muhammed Fatih kod isimli Muhammd Ebu Hasan ile irtibatlı ve birlikte hareket ettiği tespit edildi. Masharipov'a lojistik destek sağlayan şahıslarla irtibatlı.

-Şüpheli Maımaıtıalı Nuermaımaıtı, Tulpar Kod adlı İbrahim'in yardımcısı ve telegram üzerinden çok sayıda görüşmesi tespit edildi. Reina saldrısından sonra Hatay'dan illegal yollardan DEAŞ'a katılmak için çıkarken yakalanan Abulıkemu Maıtırehemu ile irtibatlı. Telefon incelemesinde çok sayıda DEAŞ ile ilgili fotoğraf ve paylaşımların bulunduğu tespit edildi.

-Şüpheli Abudureheman Aıhemaıtıtıohet, Reina planlayıcısı firari şüpheli Haku Kod adlı Mustafa Dursun ile irtibatlı. Hatay'dan Suriye Devleti'ne geçmek üzereyken yakalandı. Üzerinde bulunan defterde patlayıcı madde ve bomba yapımını gösteren bilgiler elde edildi.

-Şüpheli Maımaıtıtuersun Sulaıman, kardeşi halen Suriye'nin çatışma bölgelerinde DEAŞ militanı. Tulpar Kod adlı İbrahim ve Muhammed Kod ile irtibatlı.

-Şüpheliler Abulıkemu Maıtırehemu ve Maımaıtıtuohetı Balatınıyazı ise DEAŞ'a katılmak amacıyla Hatay'dan geçmek üzereyken yakanlandı.

TUTUKLANMALARINI TALEP ETTİ

Şüphelilerin, Abdulkadir Masharipov ile birlikte aktif faaliyet yürüten ve benzer eylem potansiyelleri bulunduğu da belirtildi. Savcılık, DEAŞ terör örgütü üyesi şüphelilerin, atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğunu belirterek suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumunu dikkate alarak tutuklanmalarını talep etti.

=====================================

DHA İSTANBUL- AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞINI İŞGAL DAVASI

TUTUKSUZ ASKERLER: "TATBİKAT VAR" DİYE GÖTÜRDÜLER

Haber: Hayati KILIÇ - İSTANBUL

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimine katılarak Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı'nı işgal eden 14'ü tutuklu 74 asker'in yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında, tutuklu yargılanan 1 uzman çavuş, tutuksuz yargılanan 12 er ifade verdi. Sanıklar hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek "tatbikat var" diye araçlara bindirilerek Ak Parti İl Başkanlığı binasına götürüldüklerini söylediler.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları'nın karşısındaki mahkeme salonunda yapılan üçüncü duruşmaya, haklarında "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez müebbet hapis cezası istenen 14 tutuklu ve 37 tutuksuz sanık katıldı.

"ATEŞ EMRİ VERİLDİĞİNİ DUYDUM"

Duruşmada 13 sanık ifade verdi. Tutuksuz yargılanan sanıklardan er İsmail Bozkurt "Yeni askerdim. Hiçbir komutanı tanımıyorum. Bölük Komutanı Muzafefer Dikencik "tatbikat var" dedi. Araçlara binmemiz için emir verildi. Ancak emri kimin verdiğini bilmiyorum. Araçlarla olay yerine gittik. Araçtan inince komutanımız Muzaffer Dikencik 'binanın emniyetini alın' dedi. Emniyeti aldık. Birkaç sivil ve polis vardı. Sonra kalabalık çoğaldı. Üzerimize geldiler. Üstteğmen darbe olduğunu anlayınca bizi geri çekti. Polisler neden geldiğimizi sordu. Komutanımız Muzaffer Dikencik 'size destek olmaya geldik' dedi. Sonra vatandaşlardan bayrak alıp bize verdi. İki kez İstiklal Marşı okuduk. Bir el sileh sesi duydum. Ancak kimin ettiğini görmedim. Arkadaşlardan ateş emri verildiğini duydum. Ancak emri kimin verdiğini duymadım" dedi.

"BİR RÜTBELİ ATEŞ ETTİ"

Tutuksuz yargılanan sanıklardan er Ruşen Taşçı "Tatbikat olduğu söylendi. Mühimmat dağıtarak araçlara bindirilip AK Parti binasına götürüldük. Burada insanlar kalabalıklaşınca bir rütbelinin G3 tüfek ile havaya ateş ettiğini gördüm. Boş kovanı alıp cebine koydu" dedi.

Tutuksuz yargılanan sanıklardan er Gökhan Bulut ise, "Ak Parti Binasının önünde toplanan halk barikat kurdu. Biz geri çekilmeye çalışırken, Binbaşı Faruk Şimşek bizi aşağı doğru ittiriyordu" dedi. Sanıklardan er Hasret Ali Okanlar "Techizatlı olarak askeri araçlara bindirildik. Binanın önüne gittikten sonra halk toplandı. Etten duvar ördüler. Yüzbaşı rütbeli bir kişinin ateş ettiğini gördüm. Sonra Bölük Komutanımızın emrine uyarak geri çekildik. Başkasının emrine uymadık. İnsanlar iyi niyetliydi. Bize su verdiler" dedi.

Duruşma sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 236 sayfalık İddianamede, 1 Binbaşı, 2 yüzbaşının da aralarında bulunduğu 14 tutuklu rütbeli asker ve tutuksuz yargılanan 60 er hakkında, "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. İddianamede, bir kısım şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan, diğer bazı şüpheliler hakkında ise "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

==============================

YASEMİN KAYMAKLI DAVASI

*Esenyurt'ta 3 yıl önce tartıştığı eşi Özkan Kaymaklı'yı bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen Yasemin Kaymaklı'nın (28) yargılanmasına davam edildi. Kaymaklı'nın avukatları müvekkilinin savunmasını hazırladığı sırada aynı olayları tekrar yaşadığı için ruhsal olarak olumsuz etkilendiğini ve intihar girişiminde bulunduğunu söyledi.

*Mahkeme heyeti, sanığın İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı'na sevkine ve sanığın tüm vücudunun muayenesinin yapılarak sigara izlerinin veya yara izlerinin bulunup bulunmadığına, ayrıca bu izlerine muhtemel sürelerinin tespit edilmesine hükmetti.

Serpil KIRKESER / İSTANBUL DHA

Esenyurt'ta 3 yıl önce tartıştığı eşi Özkan Kaymaklı'yı bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Yasemin Kaymaklı'nın yargılandığı davanın 12. duruşması yapıldı. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya "Yakın akrabayı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Yasemin Kaymaklı ve taraf avukatları hazır bulundu. Öte yandan öldürülen Özkan Kaymaklı'nın kardeşi Gönül Yaşar da katıldı.

MÜVEKKİLİNİN İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDUĞUNU SÖYLEDİ

Söz alan sanık Yasemin Kaymaklı'nın avukatı Duygu Eroğlu, müvekkilinin savunmasını hazırladığı sırada aynı olayları tekrar yaşadığı için ruhsal olarak olumsuz etkilendiğini belirterek, "Bir intihar girişiminde bulundu. Hayati tehlikesi olduğu için hastaneye kaldırıldı. Halen tedavisi devam etmektedir. 15 Aralık 2016 tarihinden 31 Ocak 2017'ye kadar hastanede kalmıştır. Ayrıca epikriz raporunun fiziki muayene kısmında müvekkilimin vücudunda sigara söndürme yanık izleri olduğu ve bunların tespit edildiği görülmektedir. Ayrıca sol kolunda eski kesi izlerinin olduğu görülmüştür. Adli Tıp Kurumu raporunda bu şekilde bir tespit yapılmamıştır. Adli Tıp Kurumu raporunun müvekkilimin psikolojik durumu ile ilgili göndermiş olduğu raporu kabul etmemiz mümkün değildir. Müvekkilimin daha önceki olayla ilgili anlatımları rapora yansıtılmamıştır. Kısa bir rapor olarak geçmiştir. Bu nedenle tekrar Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması konusundaki talebimizi yeniliyoruz. Müvekkilimin yeniden savunmasını hazırlaması için süre verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

MÜVEKKİLİNİN TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Sanık Kaymaklı'nın avukatı Oya Meriç Eyüpoğlu da, müvekkilinin fiziki muayenesinin eksik kaldığını, İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından rapor alınmasını ve müvekkilinin tahliyesini talep etti.

SİGARA İZLERİ BULUNUP BULUNMADIĞI ARAŞTIRILACAK

Sanık Yasemin Kaymaklı'ya savunmasını hazırlaması için gelecek celseye kadar son kez süre verilmesine karar veren mahkeme heyeti, sanığın İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı'na sevkine ve sanığın tüm vücudunun muayenesinin yapılarak sigara izlerinin veya yara izlerinin bulunup bulunmadığına, ayrıca bu izlerin muhtemel sürelerinin tespit edilmesine hükmetti. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşma 5 Nisan saat 14.00'a ertelendi.

İDDİANAME

İddianamede Yasemin Kaymaklı'nın 10 Temmuz 2014 tarihinde eşi Özkan Kaymaklı ile çocuk bezi yüzünden tartıştığı belirtildi. Özkan Kaymaklı'nın Yasemin Kaymaklı ve o tarihte 7 aylık olan küçük çocuğu darp ettiği belirtilen iddianamede, Yasemin Kaymaklı'nın ekmek bıçağıyla eşini öldürdüğü iddia ediliyor. İddianamede Kaymaklı için, "Yakın akrabayı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPILDI

Kaymaklı'nın avukatı Oya Meriç Eyüboğlu adliye önünde yaptığı açıklamada, "Müvekkilimiz ağır bir süreç yaşıyor. Müvekkilimiz geçen duruşmadan çok kısa bir süre sonra savunmalarını yazarken tekrar yaşadığı her şeyi hatırladığı için ağır bir süreç yaşıyor ve yaşamına son vermek istiyor. Bu nedenle de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 1,5 ay kadar destek gördü. Bu sırada tıbben belgelendi ki müvekkilim fiziki muayenesinde yaşadığı şiddete ilişkin izler var. Bu rapor diyor ki, eski sigara yanık izleri görülmektedir. 'Adli tıp kurumu bunu atlamıştır' dedik, mahkemede. Adli Tıp Kurumu yaşanan şiddeti 'Bu rapor eksiktir' dedik. Güzel bir sonuç oldu. Mahkeme, travma konusunda İstanbul üniversite Adli Tıp Anabilim Dalı'na dosyayı göndermeye karar verdi. Buradan gelecek raporla umuyoruz ki, müvekkilin gerçekte ne yaşadığı aslında ne olduğu neden bu sonucun ortaya çıktığını tıbben bilimsel olarak da belgeleyebileceğiz. Yasemin'e özgürlük istiyoruz. Yaşasın kadın dayanışması, erkek adalet değil gerçek adalet" diye konuştu. Basın açıklamasının ardından sloganlar atan kadınlar, daha sonra adliyeden ayrıldı.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Eyüpoğlu'nun konuşması

-Adliyeden görüntü

-Genel ve detaylar

08.02.2017 - 17.51 Haber Kodu : 170208190

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Adli Tıp Kurumu Zeytinburnu Bakırköy AK Parti Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title