Dha İstanbul Bülteni - 4
1- KANDİLLİ MÜDÜRÜ ÖZENER: (İSTANBUL DEPREMİ) 7'NİN ÜZERİNDE OLACAĞI KESİNProf. Dr. Haluk Özener," (OLASI İSTANBUL DEPREMİ) Yaklaşık boyutlarını da hep söylüyoruz; 7'nin üzerinde bir deprem olacağı, bazı bilim adamlarına göre 7.2 olacak, 7.5 senaryoları var. Ama 7'nin üzerinde olacağı kesin.
1- KANDİLLİ MÜDÜRÜ ÖZENER: (İSTANBUL DEPREMİ) 7'NİN ÜZERİNDE OLACAĞI KESİN
Prof. Dr. Haluk Özener,
" (OLASI İSTANBUL DEPREMİ) Yaklaşık boyutlarını da hep söylüyoruz; 7'nin üzerinde bir deprem olacağı, bazı bilim adamlarına göre 7.2 olacak, 7.5 senaryoları var. Ama 7'nin üzerinde olacağı kesin. Bilemediğimiz tek şey bunun zamanı"
" (ÇANAKKALE DEPREMLERİ) En son kayıtlara göre yaklaşık 4 bin tane deprem olmuş durumda, biz 4 bin tane deprem kaydettik bugün itibariyle, o aktivite devam ediyor"
"Biz her 3.5 yılda bir 7'nin üzerinde bir deprem yaşıyoruz. Bu sene olmaz seneye olur. Yani 1900'den 2017'ye gelene kadar 117 yılda 3.5 senede bir 7'nin üzerinde bir deprem olmuş"
Haber : Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ / İstanbul DHA
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Türk-Japon ortak projesi olan
MarDİM (Marmara Bölgesi Deprem ve Tsunami Zararlarının Azaltılması ve Afet Eğitimi) toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu.
Haluk Özener, toplantı hakkında bilgi vererek, proje hakkında neler yapıldığını anlatacaklarını belirtti.
Özener, "Proje 2013 yılında başladı ve 2018 yılında sona erecek. Japon tarafı Jica, Türkiye tarafı Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenen bir projeden bahsediyoruz. Bundan sonraki çabalarımız aynı projenin, benzer projelerin devamını sağlamak. Yaklaşık 4 sene geçirdik bu projede. Marmara Denizi ile ilgili faylarla ilgili inanılmaz önemli bilgilere sahip olduk. Fayın yeri, derinliği, oluşan mikro deprem aktiviteleri… Bunu hem sismik yöntemlerle hem de farklı jeolojik yöntemlerle öğrenme şansı elde ettik. Marmara Denizi tabanına yerleştirmiş olduğumuz 15 tane deniz tabanı sismometresi, açılım ölçerler cihazlarıyla Marmara Denizi'nin içini 7 gün 24 saat gözlemliyoruz. Bu gözlemimiz yaklaşık 4 senedir sürmekte. Fay mekanizması, faylanma, fay aktiviteleriyle ilgili çok önemli bilgiler elde ettik. Marmara Bölgesi ve İstanbul civarına koyduğumuz yer istasyonlarıyla bu projeden elde ettiğimiz verileri destekledik" dedi.
"AFET ANINDAN İNSANLARIN, MEDYANIN NASIL DAVRANMASI GEREKTİĞİ ÇOK BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTA"
Özener, "Bir de afet eğitimi boyutu var. Bu projenin en önemli bileşenlerinden birisi. Afet anından insanların, medyanın nasıl davranması gerektiği çok büyük önem taşımakta. Hep aynı soruları tekrarlıyoruz, bizlerde hep aynı cevapları veriyoruz. Hem medyanın, hem insanların hem de karar vericilerin bilinçlenmesi ve bu deprem olgusundan korkmadan, onunla yaşayabilmeyi, onuna karşı savaşabilmeyi öğrenmesini istiyoruz. Bu projenin sonunda ümit ediyoruz ki bu çıktılara ulaşabileceğiz" şeklinde konuştu.
"İSTANBUL'DA BİZİ ETKİLEYECEK BİR DEPREMİN OLACAĞI ÇOK AÇIK"
Haluk Özener açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özener, olası İstanbul depreminin sorulması üzerine şunları kaydetti: "Marmara'da daha çok toplamış olduğumuz veriler, depremin lokasyonu ve büyüklüğü ile ilgili bilimsel veriler sağlayacak ama bizim özellikle karar vericilere ve İstanbul çevresi ile Marmara'da yaşan vatandaşlara söyleyeceğimiz en önemli mesaj; İstanbul'da bizi etkileyecek bir depremin olacağı çok açık. Bunun yaklaşık boyutlarını da hep söylüyoruz; 7'nin üzerinde bir deprem olacağı, bazı bilim adamlarına göre 7.2 olacak, 7.5 senaryoları var. Ama 7'nin üzerinde olacağı kesin. Bilemediğimiz tek şey bunun zamanı. Zamanı bilemediğimiz için bununla yaşamaya alışmamız lazım. Bu depremin zamanını maalesef bilemiyoruz. Bilemediğimiz için yapmamız gereken tek şey onunla yaşamayı öğrenmek, ona karşı tedbirler almak. Vatandaşın önünde, kameraların önünde konuşulacak tek şey, buna hazır olmak için elimizden geleni yapmamız ve bununla yaşamaya alışmamız"
"TSUNAMİ OLACAKTIR TABİ"
Haluk Özener, MarDİM projesinde bulunan tsunami çalışmalarının detaylarının sorulması üzerinde şunları söyledi:
"Tarihse kayıtlara baktığımız zaman Ege Denizi'nde, Akdeniz ve Marmara'nın içinde de tsunamilere rastlandığı görülmekte. Şanslıyız çünkü Marmara bir iç deniz ve fayın özelliğinden dolayı, doğrultu atımlı bir fayda çok büyük tsunamiler beklenmiyor. Bir normal fay veya ters fayda olduğu gibi büyük tsunami beklemek ok gerçekçi olmayacak. Marmara Bölgesi'nde meydana gelecek bir deprem tsunamiden çok daha fazla kayıplara yol açacak. Tsunami olacaktır tabi. Ama bunlar daha çok Marmara Bölgesi'nde, Marmara Denizi içinde, deniz tabanında oluşabilecek heyelanlardan dolayı meydana gelebilecek tsunamiler. Japonya'da, Endonezya'da, açık denizlerde meydana gelen tsunamilerden bahsediliyor ama şanslıyız ki öyle tsunamiler maalesef bizim gündemimiz dışında"
"EN SON KAYITLARA GÖRE YAKLAŞIK 4 BİN TANE DEPREM OLMUŞ"
Özener, Çanakkale'de yaşana depremlerin sorulması üzerine, "Hala devam ediyor. En son kayıtlara göre yaklaşık 4 bin tane deprem olmuş durumda, biz 4 bin tane deprem kaydettik bugün itibariyle, o aktivite devam ediyor. Ama gittikçe azalıyor. Bu deprem aktivitesinin bir ay kadar devam edeceğini öngörmüştük. Çanakkale'de bizim hem kendi networkümüz var. Depremden sonra hızlı gidip daha sık bir netwörk kurduk. Orayla ilgili çalışıyoruz" şeklinde yanıt verdi.
"3.5 SENEDE BİR 7'NİN ÜZERİNDE BİR DEPREM OLMUŞ"
Özener, geçen hafta yaşanan Adıyaman depreminin sorulması üzerine, "O da Doğu Anadolu fayında olan bir faydan bahsediyoruz. Onun da yaklaşık 381 tane artçısı oldu, devam ediyor. Oralar için çeşitli istatistikler var. Bu büyüklükteki depremleri 8-8.5 ayda bir tane yani 5 ile 6 arasında bir deprem görme ihtimalimiz var. Bunların Türkiye'de yaşayan insanlar için sürpriz olmaması lazım. 3 ile 4 arasındaki deprem büyüklükleri günde 2 Türkiye'de. 4 ile 4.9 arasında yanılmıyorsam 26 günde bir deprem yaşıyoruz. Tarihsel kayıtlara baktığımız zaman 1900'den bugüne kadar geldiğimizde 2017'ye kadar her 3.5 yılda bir 7 ve üzerinde deprem yaşıyoruz. Bunlar istatistiki rakamlar. Bundan şunu anlamamız gerekiyor; biz her 3.5 yılda bir 7'nin üzerinde bir deprem yaşıyoruz. Bu sene olmaz seneye olur. Yani 1900'den 2017'ye gelene kadar 117 yılda, 3.5 senede bir 7'nin üzerinde bir deprem olmuş" dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Özener'in açıklamaları
Toplantıdan görüntüler
Detaylar
07.03.2017 - 15.55 Haber Kodu : 170307155_
================================
2- ASKERLERİN BYLOCK DAVASINDA 17 SANIK HAKKINDA YETKİSİZLİK
Ümit TÜRK, İstanbulDHA
Bylock kullandıkları iddiasıyla tutuklanan 19 asker hakkında açılan davanın ilk duruşmasında mahkeme, 17 sanık hakkında yetkisizlik kararı vererek 7 sanığın dosyasının Ankara'ya, 7'sinin İzmir'e, 2'sinin Muğla'ya, 1'inin de İzmit'teki yetkili mahkemelere gönderilmesine karar verdi. Haklarında yetkisizlik kararı verilen 17 sanık duruşma salonundan çıkarıldı. Duruşma ikametgahı İstanbul'da olan tutuklu sanıklar Alp Çırak ve Bünyamin Soysal'ın ise savunmalarının alınmasına geçilerek devam etti.
===========================
3 - GAZETECİ HASAN CEMAL'E 1 BERAAT, 1 CEZA
Hasan Cemal
"Özgür ve bağımsız medyayı savunmanın demokrasi ve barışı savunmak olduğunu yineliyorum"
Hayati KILIÇ, İstanbulDHA
Kapatılan "Özgür Gündem" gazetesinin 15 Haziran 2016 tarihli sayısında 1 günlük nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan Hasan Cemal "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan beraat etti, "Terör örgütünün açıklamalarını yayınlamak" suçundan ise 6 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.
HASAN CEMAL HAZIR BULUNDU
İstanbul 24,. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya "Terör örgütünün bildiri ve açıklamalarını basmak ve yayınlamak", "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 2 yıldan 8 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Hasan Cemal ve avukatları katıldı.
"GAZETECİLİĞİN SUÇ OLMADIĞINI SAVUNMAK İÇİN BURADAYIM"
Hasan Cemal savunmasında, "Burada özgür ve bağımsız medyayı savunmak için bulunuyorum. Medyanın bağımsızlığını ve özgürlüğünü savunurken gazeteciliğin de suç olmadığını savunmak için buradayım. Bu çerçevede Kürt gazetecilerinin de özgürlüğünü savunmak ve bunu savunurken de Kürt gazetecilerin özgür olmadığı bir ortamda Türk gazetecilerin de özgür olamayacağını vurgulamak için buradayım. Kürt meslektaşlarımla bir dayanışma göstermek için Özgür Gündem gazetesinde 1 günlük Genel Yayın Yönetmenliği yaptım. Özgür ve bağımsız medyayı savunmanın demokrasi ve barışı savunmak olduğunu yineliyorum" dedi.
DOSYANIN ANAYASA MAHKEMESİ'NE GÖNDERİLMESİNİ İSTEDİ
Cemal'in avukatı Fikret İlkiz ise, Basın Kanunu'nun 11. maddesindeki genel yayın yönetmeninin cezai sorumluluğu hakkındaki düzenlemenin Anayasanın 38. maddesindeki "Suç ve cezalara ilişkin esaslar" hükmüne aykırı olduğunu belirtti. İlkiz, bu nedenle söz konusu yasa maddesinin AYM'ye gönderilerek iptal edilmesini, AYM'nin vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasını talep etti. Heyet, bu talebi reddetti.
BERAAT VE PARA CEZASI
Duruşma sonunda mahkeme heyeti Hasan Cemal hakkında "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan beraat kararı verdi. Mahkeme Cemal'e "Terör örgütünün açıklamalarını yayınlamak" suçundan 1yıl hapis cezası verdi. Bu ceza sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle 10 aya indirildi. Bu ceza da i 6 bin lira adli para cezasına çevrilerek 10 taksitle ödenmesi kararlaştırıldı.
Görüntü Dökümü
------------------------
hasan cemal adliye koridorunda (izleyici telefonu)
===========================
4- ŞÜPHELİLERİN "AŞK" HİKAYELERİ POLİSLERİ BİLE ŞAŞIRTTI
Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL
İstanbul'da çaldıkları motosikletle yolda yürüyen 7 kişinin cep telefonlarını silah tehditi ile gasp eden biri kadın 2 kişi yakalandı. Şüphelilerin ayrı cezaevinde yatarken mektuplaşarak arkadaş oldukları, birbirlerine aşk mektupları yazdıkları, firar ettikten sonra da bir araya gelerek gasp yapmaya başladıkları öğrenildi.
İstanbul'da motosiklette bulunan iki kişi tarafından yolda yürüyen vatandaşların gasp edildiği yönündeki şikayetler üzerine soruşturma başlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından başlatılan soruşturmada polis güvenlik kamera görüntülerini inceleyerek şüphelileri tespit etti. Önceki gün gerçekleştirilen operasyonda Emrah D.(30) ve Nagehan K.(25) yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin gasp olaylarında kullandıkları motosikletin çalıntı olduğu tespit edildi.
AŞK HİKAYELERİ POLİSİ BİLE ŞAŞIRTTI
Gasp Büro Amirliğinde sorguya alınan sevgili oldukları öğrenilen iki gaspçının hikayesi ise deneyimli dedektifleri bile şaşırttı. Gasp suçundan 14 yıl hapis cezası alan ve 12 yıldır Düzce'de cezaevinde bulunan Emrah D.'nin, Ankara'da cezaevinde yatan Nagehan K. ile bir arkadaşlarının aracılığı ile mektuplaşmaya başladıkları öğrenildi. İkilinin karşılıklı mektuplarla birbirleriyle tanıştığı ve 4 ay süresince de birbirlerine aşk mektupları yazdıkları öğrenildi. Daha sonra Emrah D.'nin 17 Ocak 2017 tarihinde kaldığı yarı açık cezaevinden firar ettiği, hemen ardından da Nagehan K.'nın ise sevk edildiği Kocaeli yarı açık cezaevinden firar ettiği tespit edildi.
Firar ettikten sonra İstanbul'da buluşan ikilinin Fatih'te bir evde kalmaya başladıkları öğrenildi. Şüphelilerin bir süre sonra paraları bitince 2 Mart tarihinde çaldıkları motosikletle yolda yürüyen vatandaşları gasp etmeye başladıkları öğrenildi.
Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Olay anının görüntüleri
-Şüphelilerin adliyeye sevki
07.03.2017 - 15.21 Haber Kodu : 170307147
========================
5- GÜLER SABANCI: TÜRKİYE ORTALAMALARININ ÜZERİNDE KADIN ÇALIŞAN ORANINA SAHİBİZ
Haber: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA
Sabancı Holding tarafından düzenlenen panelde konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye'de kadının iş gücüne katılımının yüzde 33 seviyesinde olduğunu belirterek, "Gururla söylüyorum ki; Türkiye ortalamalarının üzerinde kadın çalışan oranına sahibiz. Çalışanlarımızın yüzde 40'ı kadın. 2016 yılında Sabancı topluluğunda terfi eden çalışanlarımızın yüzde 52'si kadın oldu" dedi.
Sabancı Holding tarafından Dünya Kadınlar Günü kapsamında "Hayata Yön Verenler" başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Panelde konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, "İş dünyası değişiyor. Küreselleşme, teknolojik ve dijital dönüşüm, dördüncü sanayi devrimi hepimizin konuştuğu kavramlar. Ama kadının değişen dünyada kendine yer bulması, sosyal haklara erişmesinden yönetim kadrosuna gelmesine, cinsiyete duyarlı bütçelemeden teknolojiye erişimine, çok çeşitli değişkenleri dayandırıyor. Elbette aşılacak engeller, kırılacak çok cam tavanlar var. Biliyorsunuz engellere cam tavan deniyor. Türkiye'de kadının iş gücüne katılımı halen yüzde 33 seviyesinde. Kamusal alanda, siyasette, eğitimde halen gidilmesi gereken çok yol var. Bunların hiçbiri yeterli değil. Biz hepimiz daha iyisini hak ediyoruz. Daha hızlı koşmamız, kapıları daha çok zorlamamız, daha çok çalışmamız gerekiyor. Ama bir yandan da yadsınamaz ilerlemeler var. Tünelin ucunda ciddi bir ışık sızıyor. Siyasete katılım dünya genelinde artıyor. Eğitime katılım oranları yükseliyor. Medyanın, sivil toplumun, kamunun, iş dünyasının kadın meselesine karşı duyarlılıkları artıyor" ifadesini kullandı.
"ÇALIŞANLARIMIZIN YÜZDE 40'I KADIN"
Kadınların dünyanın birçok ülkesinde iş gücünün dışında kalmasının sadece kadınlara değil küresel kalkınmaya zarar verdiğini belirten Sabancı, "Gururla söylüyorum ki; Türkiye ortalamalarının üzerinde kadın çalışan oranına sahibiz. Çalışanlarımızın yüzde 40'ı kadın. 2016 yılında Sabancı topluluğunda terfi eden çalışanlarımızın yüzde 52'si kadın oldu. Ama bunu yeterli görmüyoruz, daha iyisini istiyoruz. Ayrıca cinsiyet eşitliği konusunda tüm topluluğumuzu aynı bilgi ve bilinç düzeyine getirmek için çalışıyoruz. Geride bıraktığımız yıl 10 bini aşkın çalışanımıza toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda online eğitim verdik" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Sabancının konuşması
-Panele katılanlar
-Salondakilerden detay
-Genel ve detaylar
07.03.2017 - 15.53 Haber Kodu : 170307154
====================
6- ÇETİN EMEÇ KADIKÖY'DE ANILDI
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN -İSTANBUL-DHA
7 Mart 1990'da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç, Kadıköy'de adının verildiği pakta anıldı.
' Çetin Emeç ve Demokrasi Parkı'ndaki anmaya törene Çetin Emeç'in eşi Bilge Emeç, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu,İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr.Arzu Kihtir de katıldı.
Törende bir konuşma yapan Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, "Çetin Emeç 26 yıl önce katledildi. Uğur Mumcu, Abdi İpekçi Türkiye'nin usta kalemleri.. .Şu an geldiğimiz nokta itibariyle sıkıntılı, gergin, şiddetin ve terörün etkili olduğu bir Türkiye'de yaşıyoruz. Umut ediyoruz ki referandum sonrası bundan sonra şiddetin ve terörün olmadığı sakin bir arenaya bırakır" diye konuştu.
Anma törenine katılan İstanbul Üniversitesi Öğretim görevlisi Prof Dr.Arzu Kihtir de " Atatürkçü ve laik yazılar kaleme alan, demokrasiye inanan Çetin Emeç, Gazeteciler Cemiyeti, Uluslararası Basın Enstitüsü üyesiydi. Özgür basın, ilkeli gazetecilik değerlerini taşıdı ve yaşattı. Bugün de olduğu gibi rol model oldu" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Parktan görüntü
-Eşi Bilge Emeç'in gelmesi
-Törene katılanlar ile sohbet etmesi
-Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu konuşması
-İstanbul Üniversitesi Öğretim görevlisi Prof Dr.Arzu Kihtir konuşması
-Bilge Emeç'in fotoğraf çektirmesi
-Genel ve detay görüntüler
07.03.2017 - 16.12 Haber Kodu : 170307173