Haberler

Dha İstanbul - Fetö'nün Medya Yapılanması Davasında İkinci Gün...

Abone Ol

Ümit TÜRK, İstanbul / DHAFETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik aralarında Said Sefa, Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun da bulunduğu 25'i tutuklu 29 sanığın yargılandığı davada sanıkların savunmasına devam edildi.

Ümit TÜRK, İstanbul / DHA

FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik aralarında Said Sefa, Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun da bulunduğu 25'i tutuklu 29 sanığın yargılandığı davada sanıkların savunmasına devam edildi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada yakalamalı sanık Said Sefa dışında tutuklu sanıkların tamamı hazır bulundu. İlk olarak Emre Soncan savunmasını yaptı.

"HİÇBİR TARİKATA CEMAATE ÜYE DEĞİLİM"

Gazetecilik hayatına 2004'de girdiği Zaman Gazetesi'nde başladığını ve uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı ve savunma muhabiri olarak görev yaptığını anlatan Soncan, "Meslek hayatım boyunca hiç bir tarikata, cemaate, örgüte veya ideolojik gruba dahil olmadım. Sarı basın kartı sahibiyim. Tek bir cebir iddiası gösterilmeden terör örgütü üyesi olarak tutuklanıp hapishaneye kondum" diye konuştu.

"VERDİĞİM MÜLAKAT O GÜN SUÇ SAYILMADI"

İddianamede atfedilen suçlamalara ilişkin konuşan Soncan, 2015 yılında bir gazeteye verdiği mülakaatta cumhurbaşkanını eleştirmesinin o gün hiçbir şikayete ve soruşturmaya konu olamamasına rağmen iddianamede suç olarak gösterildiğini belirterek, söz konusu mülakatta nefret, şiddet veya hakaret içeren herhangi bir kelime sarf etmediğini, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

"POLİSE KENDİM TESLİM OLDUM"

ABD, İngiltere ve Avrupa'nın birçok ülkesine vizesi olduğunu ifade eden Soncan, beni "kaçma şüphesi var" diye tutukladılar. Halbuki isteseydim bu ülkelere gidebilirdim. Ancak, hakkımda soruşturma başlatıldığını öğrenince ben kendim gidip polise teslim oldum" dedi. Bank Asya'da bulunan hesabın ise Zaman Gazetesi'nde çalıştığı dönemde maaş hesabı olarak açtırıldığını belirten Soncan, burada biriken 31 bin TL'yi de söz konusu bankayı kurtarma çağrılarının yapıldığı dönemde büyük kısmını çekerek araba aldığını söyledi.

"DARBE KARŞITI TWEETLERİM DOSYAYA KONULMADI"

Sosyal medya paylaşımlarına ilişkin de konuşan Soncan, iddianameyi hazırlayan savcının darbe karşıtı tweetlerini görmediğini sadece, "Darbenin arkasında Gülen grubunun olduğunu düşünmüyorum" şeklinde attığı tweeti öner çıkardığını savundu. Soncan, 15 Temmuz günü attığı tweetlerde seçilmiş iktidarın yanında olduğunu ifade eden çok sayıda tweet attığını da sözlerine ekledi.

"GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR DEDİĞİM İÇİN 8 AYDIR CEZAEVİNDE YATIYORUM"

Daha sonra savunma yapan Cuma Ulus ise, "Gazetecilik suç değildir dediğim için 8 aydır cezaevinde yatıyorum" dedi. Atığı 3 tweet ve verdiği bir demeçle suçlandığını dile getiren Ulus, "21 yıllık gazeteciyim. Meslek yaşamım boyunca teröre, şiddete karşı durdum. İfade hürriyetini savundum" dedi. Ulus, "Başkentçi adlı trol hesap, gözaltı kararından 6 gün önce bir liste yayınladı. Çok sayıda gazetecinin ismi vardı. Soruşturma yokken ben dahil yüzlerce gazetecinin basın kartları iptal edildi. Son olarak da savcılık harekete geçti. Gazeteciler gözaltına alındı" diye konuştu.

"300 TAKİPÇİMLE ALGI OLUŞTURMAKLA SUÇLANIYORUM"

Suçlamalara ilişkin konuşan Ulus, "Tweetlerim delil diye dosyaya konmuş. Böyle bir suçlamayla karşılaşmamak için ne demeliydim. 'Gazetecilik suç mudur' demeliydim. 'Can Erzincan TV karartılıyor, kapatma' dedim bir de. Bu tweetler suç mu? İçinde cebir şiddet öven tek bir kelime var mı? Ayrıca başkalarının tweetlerini paylaşmakla suçlanıyorum ki yaptığım yorum da yok sadece paylaştım. Yazanın değil paylaşanın suçlanmasını, kadavra incelenmesi yapan doktorun cinayetle suçlanması kadar abes görüyorum" dedi. Attığı 3 tweet ve paylaştığı 22 tweetin iddianamede algı oluşturmakla suçlandığını ifade eden Ulus, 300 bin değil, sadece 300 takipçisi olan bir kişiyim. Nasıl algı oluşturduğumu anlamış değilim" dedi.

"PARA YATIRDIĞIM BANKANIN KAPISININ CEZAEVİNE AÇILACAĞINI NERDEN BİLEYİM"

Oğlunun gittiği kolejin 2011 yılında okul ücretinin Bank Asya'ya yatırılmasını istemesi üzerine bu bankada hesap açtığını anlatan Ulus, "İşten ayrılınca tazminatımın bir bölümünü çocuklarımın okul taksidi için bankaya yatırdım. 2015 de tamamını çektim. Aynı okul 2016 da başka bir bankayla anlaştı bu kez oraya ödedim" dedi. Herhangi bir talimat üzerine bu bankaya para yatırmadığını belirten Ulus, "Devlet garantisinde olduğu bir dönemde para yatırdığım bankanın kapısının cezaevine açılacağını nereden bileyim" diye konuştu. Ulus tahliyesini istedi. Duruşma diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Ulus Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title