Haberler

Dha Yurt Bülteni - 1

Abone Ol

1)İKİ SURİYELİ AİLENİN PALALI KAVGASINDA 3'Ü AĞIR 7 KİŞİ YARALANDIKONYA'da iki Suriyeli aile arasında çıkan kavgada 3'ü ağır 7 kişi yaralandı.

1)İKİ SURİYELİ AİLENİN PALALI KAVGASINDA 3'Ü AĞIR 7 KİŞİ YARALANDI

KONYA'da iki Suriyeli aile arasında çıkan kavgada 3'ü ağır 7 kişi yaralandı. Pala diye tabir edilen bıçak, sopa ve taş kullanılan kavgayı polis havaya ateş açarak durdurabildi.

Olay, dün saat 18.00 sıralarında merkez Meram İlçesi Şükran Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre iki Suriyeli ailenin kadınları arasında henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan kavgaya erkekler dahil oldu. Kavgada pala diye tabir edilen bıçak, sopa ve taşlar kullanıldı. İhbar üzerine mahalleye gelen polis kavgayı ayırabilmek için havaya ateş açtı. Kavgada yaralanan 3'ü ağır 7 kişi ambulanslarla kentteki çeşitle hastanelere kaldırıldı. Polis olaya karıştığı öne sürülen 2 Suriyeli şüpheliyi gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

-Başından yaralı Suriyelinin ambulans beklemesi

-Polisin mahalle de güvenlik önlemi alması

-Yaralı Suriyelinin ambulansla götürülmesi

-Mahalleden detaylar

Haber-Kamera: Hasan DÖNMEZ / KONYA,

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515207

=====================================

2)HUSUMETLİ ALİLERİN EVLERİNE GECE BASKINI

ADANA'da aralarında husumet bulunan Atınyüzük ve Üzer ailelerin evlerine gece vakti düzenlenen operasyonda bir kişi gözaltına alınırken, 1 adet ruhsatsız  tabanca ele geçirildi.

Geçen 21 Temmuz'da merkez Yüreğir İlçesi Doğankent Mahallesi'nde iki grup arasında çıkan kavgada 33 yaşındaki Ali Altınyüzük'ün öldürülmesinin ardından Altınyüzük ve Üzer aileleri arasında husumet oluştu. Bu cinayetten yaklaşık 10 ay sonra Karataş Yolu'nda 56 yaşındaki Müslüm Üzer, oğlu 32 yaşındaki Orhan Üzer ve torunu 9 yaşındaki torunu Hüseyin Üzer ile birlikte 01 DHR 78 plakalı otomobilde kalaşnikoflu saldırıya uğradı. Saldırıda Müslüm Üzer hayatını kaybetti, oğlu ve torunu ise yaralandı. Bu olayın ardından gözaltına alınan çok sayıda şüpheli tutuklandı. Zanlıların tutuklanmasına rağmen iki aile arasındaki husumet bitmedi. Geçen hafta sabah saatlerinde her iki aileye ait ve iş yerlerine baskın yapan polis, 3 pompalı av tüfeği ve çok sayıda tabanca mermisi ele geçirdi. İddiaya göre, polisin baskına rağmen her iki aile, birbirlerinin ev ve işyerlerine silahlı saldırıları sürdürdü. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, gece yarısı Çevik Kuvvet, Terörle Mücadele ve Özel Harekat şubelerinin desteğiyle Doğankent Mahallesi'nde her iki aileye ait 12 adrese baskın yaptı. Geniş güvenlik önlemi altında adreslerde arama yapan ekipler, bir kişi gözaltına alırken, 1 adet ruhsatsız tabanca ile tabancaya ait çok sayıda mermi ele geçirdi. Gözaltına alınan adı açıklamayan şüpheli, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Polis araçlarının gidişi

TOMA'lardan görüntü

Evin önünde uzunlu numlulu silahlı özel harekat polisi

Evin merdiven dairesinde bekleyen özel harekat polisleri

Özel harekat polislerinin evden çıkışı

Genel ve detay görüntüler

Süre: 01'48" Boyut: 110 MB

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ / ADANA,

16.05.2017 - Haber Kodu : 170516014

=====================================

3)BIÇAKLADIKTAN SONRA EVE GİDİP UYUMUŞLAR

KONYA'da önünü kestiklerini iddia ettikleri 39 yaşındaki İbrahim Ethem Çınar'ı sırtından bıçaklayarak ağır yaralayan 2 kuzen kaldıkları evde yakalandı. Kuzenlerin olaydan sonra eve gidip uyudukları öğrenildi.

Olay, saat 05.45 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi İhsaniye Mahallesi Kirmani Sokak üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, İbrdahim Ethem Çınar daha önceden aralarında husumet bulunan Uğur Karataş'ın (26) evinin önüne gitti. Burada ikili arasında henüz belirlenemeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Karataş, kuzeni Vahdettin Sucu'yu (27) çağırdı. Sucu'nun da dahil olduğu kavgada Çınar, sırtından aldığı bıçak darbesiyle ağır yaralandı. Yaralı halde otomobili ile evinin yakınına kadar giden Çınar, ambulansla Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Çınar'ın hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi.

Olaydan sonra çalışma başlatan polis, şüphelilerin kaldığı apartman ve daireyi belirledi. Adrese giden ekipler şüphelileri evde uyurken buldu. İki kuzen gözaltına alındı. İbrahim Ethem Çınar'ın önünü kestiğini ileri süren Karataş, bıçaklama olayının ise kimin gerçekleştirdiğini hatırlamadığını söylediği öğrenildi. Polis merkezine götürülen şüphelilerin sorgusu sürüyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Olay yeri detay

Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilişi

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Tolga YANIK-KONYA,

===================================

4)BURSA'DA, BEŞİKTAŞ TARAFTARLARINA TAŞLI SALDIRI

Bursaspor - Beşiktaş maçının ardından siyah-beyazlı taraftarlara, stadyum çevresinde ve İstanbul Otobanı girişinde taşlı saldırı düzenlendi. Taşlı saldırının ardından otobüslerden inen siyah-beyazlı taraftarlara, polis ekipleri müdahale etti. Beşiktaş taraftarları daha sonra polis eskorluğunda kentten ayrıldı. Spor Toto Süper Lig'in 31'inci haftasında oynanan Bursaspor-Beşiktaş maçının ardından taraftarlar arsında kısa süreli arbede yaşandı. Stadyumdan çıkan Beşiktaşlı taraftarlar, kendilerine taş attıkları iddia edilen Bursaspor taraftarlarına saldırmak için otobüsten inmeye çalıştı. Bu sırada konvoyda görevli çevik kuvvet polisleri, siyah-beyazlı taraftarlara müdahale ederek otobüslerine geri bindirdi. Daha sonra İstanbul Otobanına girişte bir grup Bursasporlu taraftar Beşiktaşlı taraftarların bulunduğu otobüse bir kez daha taşlı saldırı düzenledi. Yaralananın olmadığı saldırı sonrası Beşiktaşlı taraftarlar otobüsleri durdurarak yeşil-beyazlı taraftarlara karşılık vermeye çalıştı. Çevik kuvvet ekipleri olayların daha fazla büyümesine izin vermeden müdahale etti. Beşiktaş taraftarları otobüslere bindirilerek polis eskortluğunda kentten ayrıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Yaşanan gerginlik

Taraftarların inmesi

Polisin müdahalesi

Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ / BURSA,

16.05.2017 - Haber Kodu : 170516008

====================================

5)ZAP'A UÇAN ARAÇTAKİ 4 KİŞİDEN 1'İ KAYIP

HAKKARİ'de 1'inci tünel mevkiinde içerisinde 4 kişinin bulunduğu araç Zap suyuna uçtu. Kayıp 4 kişiden 3'ü bölgeye giden AFAD ekipleri ve vatandaşlar tarafından yaralı kurtarılırken, 1 kadının hala bulunamadığı belirtildi. Kaza, dün saat 21.00 sıralarında Hakkari-Van Karayolu'nun 12'inci kilometresindeki 1'inci türel mevkiinde meydana geldi. Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlı Ortaköy Köyü'nden yola çıkan Hakkı Berk yönetimindeki 27 UB 395 plakalı hafif ticari araç, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle Zap Suyu'na uçtu. Kazada, araçta bulunan ve akraba olan sürücü Hakkı Berk, Salih Berk ve Halime Çetin olay yerine gelen 112 Acil Sağlık Hizmetleri, AFAD  ekipleri ve çevredeki vatandaşların yardımıyla yaralı olarak kurtarılırken, kayıp olan ve ismi öğrenilmeyen bir kadının bulunması için arama çalışmalarına başlandı. Zap suyuna uçan araçtan yaralı olarak kurtarılan 1'i ağır 3 kişi ise Hakkari Devlet Hastanesine'e kaldıdırılarak, tedavi altına alındı.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

-Zap suyuna uçan aracı çıkarmaya çalışa ekipler ve vatandaşlar

-Genel ve detay

-Araçta çıkarılan bir yaralı ambulansa getirilmesi

-Sinir krizleri geçiren yakınları

-Yüzü kan dolu yaralı

-Ambulanslar ve vatandaşlar

-Sinir krizleri geçikren kadınlar

-Ambulans giderken

-Vatandaşlar ellerindeki el fenerleriyle zap suyunda kayıp kişiyi ararken

-Yolda bekleyen araçlar ve vatandaşlar

-Koşan 112 sağlık ekiplerinden detay

-Arama çalışmasına katılanlar ellerindeki fenerlerle yola çıkarken

-necman Adıyaman isimli vatandaş ile röportaj

-Panik halinde koşan yaralı yakınları

-Zap suyundaki araçtan görüntü

-Detaylar

-Hakkari Devlet Hastanesi önünde bekleyenlerW

-Hastaneye gelen yakınları ağlarken

BOYUT: 382 MB - SÜRE: 6 DK 24 SN

Haber-Kamera: Behçet DALMAZ / HAKKARİ,

16.05.2017 - Haber Kodu : 170516007

========================================

6)CHP'Lİ ALDAN: MİDİBÜS ÜÇ KEZ FREN SİSTEMİNDEKİ ARIZA NEDENİYLE ARAÇ MUAYENESİNDEN GEÇEMEMİŞ

CHP Muğla milletvekilleri, 24 kişinin öldüğü kazanın meydana geldiği Sakartepe Rampası'nda incelemede bulundu. CHP Milletvekili Ömer Suha Aldan, kaza yapan midibüsün, fren sistemindeki arıza nedeniyle 3 kez araç muayenesinden geçemediğini öğrendiklerini söyledi. Aracın son muayenesinin 05 Mayıs 2016'da yapıldığı belirtildi.

CHP Muğla milletvekilleri Nurettin Demir ve Ömer Süha Aldan ile CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, kazanın yaşandığı yerde incelemede bulundu. Kazayla ilgili basın mensuplarına açıklamasında bulunan Demir, şunları söyledi:  "D-2 (Şehirler Arası Tarifesiz Yolcu Taşıma Belgesi) Ulaştırma Bakanlığı tarafından verilen bir belgedir. Bu belgeyi almak için 75 koltuk kapasitesine sahip olmak yeterli. Bu araçlarda yaş sınırı 10'dur. Ancak D2 belgesine kiralık araç kaydettirilirse, araç yaş şartı aranmıyor. Kazadaki araçta kiralıktır. Aracın yolcu kapasitesi 30 kişi olmasına rağmen 34 yolcu bulunuyor. Tur faaliyetlerinin TÜRSAB üyesi seyahat acenteleri marifetiyle yapılması gerekiyor. Bu araç tabiri caizse turizm acentesine bağlı olmadan, mahalle aralarından yolcu toplayarak tura çıkarmaktadır. Her gün buna benzer onlarca araç günübirlik tur adı altında acentesiz, belgesiz Muğla'ya tur düzenliyor" dedi.

3 AYRI KONTROL NOKTASINDAN GEÇMİŞ

Söz konusu aracın İzmir ilinden Muğla'ya gelene kadar Çine, Kavaklıdere Kavşağı ve Menteşe girişinde 3 ayrı polis kontrol noktasından geçtiğini kaydeden CHP Milletvekili Demir, şöyle konuştu:

Bu noktalarda durdurulsa ve araç yolcu sayısı ya da TÜRSAB acentesi sözleşmesine bakılsaydı belki bu kaza olmayacaktı. Yetki belgesi denetimden sorumlu olan İzmir Ulaştırma Bölge Müdürlüğü'nde 6 ile bakan tek bir denetim ekibi var. D2 Belgesi alabilmek için araçlarda ilave teknik kriter aranmamakta, herhangi bir minibüs ve otobüs çok kolay şekilde bu belgeyi almakta ya da kiralık olarak belgeye eklenmektedir. Ulaştırma Bakanlığı'nca 2016 yılında çıkarılan genelge ile D2 Belgeli araçların yolda durdurulmaması emredilmiştir. Bu genelge Kasım ayında bitmesine rağmen teamül olarak hala uygulanıyor. Bu elim kazaya benzer riskler, başka taşıma türlerinde de olma ihtimali vardır. Özellikle Milli Eğitim Müdürlüklerinin yaptığı öğrenci taşıma ihalelerinde S plakalı, teknik özellikleri belirlenmiş, sürekli elektronik ortamda takip edilen araçlar yerine, yaş kriteri olmayan her türlü ticari taşıtın ihalelere alınması da benzer riskler taşıyor. Bahse konusu Sakar Rampası'nda mevzuata göre yüzde 10 olması gereken eğimin özellikle viraj noktalarında bu sınırın üzerinde olup olmadığı da araştırılmalı."

CHP Milletvekili Ömer Suha Aldan ise kazadaki midibüsün üç kez fren sistemindeki arızadan dolayı araç muayenesinden geçemediğini öğrendiklerini belirtti. Aracın 05.05.2016'da son muayenesinin yapıldığını söyledi.

Öte yandan; kaza yerinde hayatını kaybedenlerden geriye kalan ayakkabı ve giysiler yürekleri dağladı.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Kaza yerinden ve geriye kalan eşyalardan görüntü

CHP milletvekillerinin kaza yerindeki incelemesi

CHP'li Milletvekili Nurettin Demir'in açıklaması

Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA,

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515200

=================================================

7)FETÖ'DEN ARANAN KADIN DOĞUM SONRASI TUTUKLANDI

MERSİN'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan İngilizce öğretmeni 31 yaşındaki Aysun Aydemir, Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'ndeki özel hastanede doğum yaptıktan 3 gün sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütlen FETÖ/PDY soruşturmasında, kentte örgütün önemli isimleri arasında olduğu ve 'ByLock' kullandığı iddiasıyla uzun süredir aranan Aysun Aydemir, geçen Cumartesi günü doğum sancıları artında Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'ndeki özel hastaneye götürüldü. Aysun Aydemir, aynı gün erkek bebek dünyaya getirdi. Aydemir'in, hastanede yapılan kayıt işlemleri sırasında yakalama kararı olduğu ortaya çıktı. Aysun Aydemir, bugün taburcu işlemlerinin tamamlanmasının ardından polis ekipleri tarafından gözlatına alındı.

Ereğli Adliyesi'ne götürülen Aysun Aydemir, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Mersin Cumhuriyet Savcısı karşısına çıktı ve susma hakkını kullandı. Örgütün kendi içerisinde 'katalog evlilik' yöntemi ile evlilik gerçekleştirdiği öne sürülen Aydemir, SEGBİS aracılığı ile nöbetçi mahkemede hakim karşısında ifade verduikten sonra tutuklandı. Aysun Aydemir, adliyedeki işlemleri ardından bebeğiyle sağlık kontrolü için Ereğli Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Hastaneye girerken ve çıkarken Aydemir'in bebeğini kadın polis memuru taşıdı. Aysun Aydemir, sağlık kontrolünden sonra bebeğiyle birlikte Zonguldak'ın Beycuma Beldesi'ndeki cezaevine götürüldü.

Aysun Aydemir'in öğretmen olduğu öğrenilen eşi Murat Aydemir hakkında da aynı soruşturma kapsamında yakalama kararı bulunduğu belirtildi.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

-Ereğli Devlet Hastanesi

-Kadının hastaneye rapor için getirilmesi

-Bebeği taşıyan polis

-Detaylar

Süre: (2.35) Boyut: 79 MB

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE / EREĞLİ(Zonguldak),

=================================================

VALİ KARALOĞLU, OLAY ÇİN PAYLAŞIMINI SİLDİ

8) KARALOĞLU: BU BİR ESPRİYDİ

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, twitterdeki Çin paylaşımıyla ilgili olarak, DHA'na şunları söyledi:

"İnstagram köşesi diye bir şey var. Eskiden de hatıra köşeleri vardı. Çin ziyaretinde bu amaçla hazırlanmış bir köşede fotoğraf çektim hesabımda paylaştım. Milyonlarca insan aynı şeyi her gün yapıyor. Hayatımız renkleniyor. Ancak çok garip tepkilerle karşılaştım. Öncelikle duruma olumlu yaklaşanlara teşekkür ediyorun. Lakin gerçek kimliğini saklayarak ipe sapa gelmez yorumlarla hoş bir anı fotoğrafına karanlık ve kir bulaştıranları kınıyorum. Sosyal medyayı kirleten bu hesaplar insani olanı tahrip ediyorlar. Yazıktır, ayıptır. Paylaştığım karenin sempatik olduğuna halen inanıyorum. Ancak bazı art niyetliler o anı kirletmesin diye kaldırdım."

SELÇUKLU AV KÖŞKÜ'NDE SELAM VERDİ

Çin'in Anhui eyaletinin başkenti Hefei'de geleneksel kıyafetler giyip altın varaklı tahta oturarak çektirdiği ve twitter hesabından paylaştığı fotoğrafla ilgi gören Antalya Valisi Münir Karaloğlu, bugün Kemer İlçesi ziyaretinde Selçuklu Av Köşkü'nü gezdi. Köşkün çatısından inişte Vali Karaloğlu, Çin'dekinin benzeri selam verdi. Vali Karaloğlu, "Çin'de de bu selamı vermiştim, şimdi de Selçuklu Av Köşkü'nde veriyorumö dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Vali Münir Karaloğlu'na av köşküyle ilgili bilgi verilmesi

Vali Karaloğlu'nun köşkten çıkışı

Vali Karaloğlu'nun köşkteki incelemeleri

Vali Karaloğlu'nun poz verdiği fotoğraf

39.2 MB /// 01.13

HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),

====================================================

9)ÇEVRECİ BÜYÜKNOHUTÇU CİNAYETİNİN  SİLAHI BULUNDU İDDİASI

ANTALYA'nın Finike İlçesi'nde çevreci Ali Ulvi ve eşi Aysin Büyüknohutçu'nun yayla evinde öldürüldüğü olayda kullanıldığı düşünülen silah bulundu. Ailenin avukatı Fikri Doğan, "Şüphelinin olayda kullandığı düşünülen silah bir yakınının evinde ele geçirilmiş. Ancak bu silahın olayda kullanılıp kullanılmadığına ilişkin elimizde net bir delil yok" dedi. Finike'de mermer ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle tanınan Kiracılar Derneği (KİRADER) Genel Başkanı 61 yaşındaki Ali Ulvi Büyüknohutçu ve aynı yaştaki eşi Aysin Büyüknohutçu, Turunçova Mahallesi Asarönü Mevkii Kızılcık Yaylası'nda 'Ali Babanın Çiftliği' olarak adlandırdığı 2 katlı evinde 9 Mayıs günü saat 20.30 sıralarında av tüfeğiyle öldürüldü. İnceleme başlatan Antalya jandarma istihbarat ekipleri, olay gecesi cinayet şüphelisi 31 yaşındaki Ali Yumaç'ı gözaltına aldı. Sorgulanan Ali Yumaç işlemlerinin ardından tutuklandı.

EŞYALARI OBRUKTA BULUNMUŞTU

Cinayet şüphelisi Ali Yumaç'ın ifadesi doğrultusunda Finike Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı üzerine, cinayetin işlendiği eve yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta Asarönü Mezarlığı yakınlarındaki obrukta önceki gün yapılan aramada, Ali Ulvi Büyüknohutçu'ya ait cep telefonu, dizüstü bilgisayar, çanta, cüzdan, bazı özel eşyalar ve cinayette kullanılan av tüfeğine ait boş kartuş ile av tüfeği kayışı bulundu.

SİLAH BULUNDU ANCAK NET DELİL YOK

Büyüknohutçu çiftinin arkadaşı ve ailenin avukatlarından Fikri Doğan, şüphelinin olayda kullandığı düşünülen silahın bulunduğunu açıkladı. Fikri Doğan, "Silah bir yakınının evinde ele geçirilmiş. Ancak bu silahın olayda kullanılıp kullanılmadığına ilişkin elimizde net bir delil yok. Teknik inceleme aşamasında. Olay sırasında kullanılan silaha uygun olduğu düşünülüyor" dedi.

PARA ÖNERİLDİĞİ İDDİASI VE SİYAH ARAÇ

Ali Yumaç'ın ifadelerinde bir takım kişilerin kendisine para önerdiği ve siyah bir araçtan söz ettiğini anlatan Fikri Doğan, şöyle konuştu:

"Bunun kendisini olaydan kurtarmak, olayı farklı yönlere çekmek amacıyla söylenmiş olduğu yönünde bir kanaat hasıl olmuş. Savcıyla yapmış olduğumuz görüşmelerde her halükarda olayla tutmasa bile bu beyanlara itibar ederek gerekli araştırmaları yaptıklarını, bölgede faaliyet gösteren taş ocağı şirketine ait araç olabileceği şüphesi üzerine şirkete ait araçların kayıtlarının istendiğini, ancak şüphelinin anlattığı şekilde bir araca rastlanmadığını bize söylemiştir."

"BEYAN ÇOK İNANDIRICI BULUNMAMIŞTIR"

Şüphelinin ifadelerinde kendisine para teklif edildiği ve siyah bir araçtan bahsettiğini aktaran Fikri Doğan, şöyle dedi:

"Kendisine siyah renkli bir araç geldiğini, bir miktar para önerdiğini, bu kişiyi vurması halinde kendisine para ödeneceğini, bunun üzerine de gidip cinayeti işlediğini beyan etmiştir. Ancak bu beyan çok inandırıcı bulunmamıştır. Bu yönde araştırmalar devam ediyor. Çünkü şüpheli muhtemelen alacağı cezalardan kurtulmak ya da daha hafifletici ceza almak kastıyla bunu söylemiş olma ihtimali yüksek. Çünkü bahsettiği aracın, bahsettiği şirkete ait olmadığı, o şirkette böylesine bir aracın kayıtlı olmadığı sabit."

Toplanan kanıtlar bakımından olayın şüpheli tarafından gerçekleştirilmiş münferit bir olay olduğu yönünde yoğunlaşıldığını ve bunun delillerle sabit olma noktasına geldiğini vurgulayan Fikri Doğan, birkaç soru işareti çözüldükten sonra olayın netliğe kavuşacağını kaydetti. Fikri Doğan, davayla ilgili savunma avukatları olarak vekalet verdiklerini, Antalya, Finike ve Kumluca'dan da savunma için vekalet veren avukatlar olduğunu anlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Fikri Doğan'ın açıklaması

80 MB /// 02.31"

Haber-Kamera: Suat SÖĞÜT / FİNİKE(Antalya),

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515202

==========================================

10)FINDIK BÜYÜKLÜĞÜNDE DOLU YAĞDI

AĞRI'nın Doğubayazıt ilçesinde sadece fındık büyüklüğünde dolu yağdı.

Dün öğleden sonra başlayan dolu yağışı hayatı olumsuz etkiledi. 5 dakika yağan fındık büyüklüğündeki dolu vatandaşlara zor anlar yaşattı. Dolu ile birlikte yağan yağmur nedeniyle müstakil evlerin bahçeleri suyla doldu. Vatandaşlardan Abbas Kıymaz, "Her zaman mahallemizin hali bu. Her yağıştan sonra evlerimize su doluyor" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Araçlar suyun içinde

-Vatandaşlar suyun içinde

-Yağan dolu detay

-Abbas Kıymaz röp

Haber-Kamera: Yusuf İBA / DOĞUBAYAZIT(Ağrı),

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515205

===========================================

11)3 GÜNLÜK SU KESİNTİSİNE VATANDAŞLAR TEPKİ GÖSTERDİ

İZMİR'in Buca ve Gaziemir ilçesilerinin tamamında, Karabağlar'ın İlçesi'nin ise bir bölümünde, ana borudaki arıza nedeniyle 3 gün süreyle su kesintisi uygulanacak olmasına vatandaşlar tepki gösterdi. İZSU Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Tahtalı Barajı ile Görece Arıtma Tesisi arasında bulunan 2.2 metre çapındaki ana isale hattında (Şaşal Mahallesi noktasında) 14 Mayıs 2017 tarihinde akşam saatlerinde arıza meydana geldi. Arızanın tamiri için hattaki suyu boşaltan İZSU ekipleri çalışmalara başlarken, Buca'nın tamamına, Sarnıç hariç Gaziemir'in tamamına ve Karabağlar'ın bir bölümüne 14 Mayıs saat 23.30 ile 17 Mayıs saat 23.30 arasında su verilemeyeceğini öğrenen vatandaşlar duruma tepki gösterdi.

Gece saat 01.00 sıralarında annesiyle su aramaya çıktığını söyleyen Tolunay Kavrar (21), "Önceden haber verilmediği için bir mağduriyet oluştu. Sosyal medyada ya da mahallelerde muhtarlar aracılığıyla haber verilseydi en azından bu mağduriyeti yaşamazdık. Gecenin 01.00'ında cami cami su aramaya çıktık ve bulamadık. Camilerde bile su yok. Üç gün boyunca sularımız kesik. Ne yapacağız bilmiyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Su aramaya çıkan anne oğuldan görüntü

Tolunay Kavrar ile röportaj

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY / İZMİR,

16.05.2017 - Haber Kodu : 170516016

====================================

12)RÖGARDA MAHSUR KALAN 5 KÖPEK YAVRUSU 1 SAATTE KURTARILDI

ADIYAMAN'da, TOKİ konutlarının bahçesindeki kırık bölümden girdikleri rögarda mahsur kalan 5 yavru köpek, itfaiyenin 1 saat süren çalışmasıyla kurtarıldı.

Olay, dün akşam saatlerinde Bahçelievler Mahallesi'ndeki TOKİ konutlarında meydana geldi. Konutların bahçesindeki rögarda köpek sesleri duyan Şevket Kollu, itfaiye ekiplerine haber verdi. İhbarla gelen itfaiye ekipleri,rögardaki küçük bir kırık bölümden içeri girip çıkamayan yavru köpekler için seferber oldu. Ekipler, murç ve balyozla betonu kırıp yavru köpekleri kurtardı. Sağlıklı oldukları belirlenen yavru köpekler, çalışma boyunca olay yerinden ayrılmayan anneleri tarafından beslenmeye başladı.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Olay yeri

Logarda sıkışan yavru

Betonun kırılması

Köpek yavruları çıkartılması

İtfaiye erleri köpekleri annesinin yanına bırakması

Köpekler annesinden beslenmesi

Vatandaşlar ile röp.

Ağlayan köpek yavruları

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN/ADIYAMAN,

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515223

====================================================

13)KÖPEK HIRSIZLIĞI GÜVENLİK KAMERASINDA

Denizli'nin Akkonak Mahallesi'nde yaşayan 48 yaşındaki Müzeyyen Akçalı'ya ait Rus finosu cinsi 'Lokum' adlı köpek, kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındı. Hırsızlık anı güvenlik kameraları tarafından görüntülenirken, köpeğinin çalındığını öğrenince şok geçirdiğini söyleyen Akçalı, can dostunun bulunmasını istedi.

Köpek hırsızlığı, geçen 1 Nisan'da, saat 07.30'da, Merkezefendi İlçesi Akkonak Mahallesi'ndeki Tıpırdamaz Apartmanı'nda yaşandı. Kimliği belirsiz bir kişi, apartmanın çevresindeki duvardan atlayarak köpeğin kulübesinin bulunduğu yere geldi. Köpekle yakından ilgilenen ve bir süre seven kişi, etrafı kontrol ettikten sonra tasmasını çıkararak hayvanı serbest bıraktı. Ardından ise apartmanın karşısına bıraktığı aracına götürdü. Daha sonra aracıyla olay yerinden uzaklaştı. Köpeğin çalınma anları ise güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Köpeği Lokum'un çalındığını yaklaşık 2 saat sonra fark eden köpeğin sahibi evli ve iki çocuk annesi Müzeyyen Akçalı, durumu polise bildirdi. Polis hırsızın kim olduğunun belirlenmesi ve yakalanması için çalışma başlattı.

"LOKUMU GÖREMEYİNCE ŞOK GEÇİRDİM"

Köpeği lokuma 3 yıldır baktığını belirterek, "Benim artık bir evladım gibi olmuştu. Bir an önce bulunmasını istiyorum. Yerinde göremediğim zaman şok geçirdim. Çalındığı günden beri tasması olduğu gibi duruyor. Elime bile alamıyorum. Her seferinde çok üzülüyorum. Psikolojik açıdan ailecek bunalıma girdik. Polise şikayet ettik. Parmak izlerini aldıklarını söylediler. Onlar da araştırıyor. 1.5 aydır bir sonuç çıkmadı. Köpeğimin değeri yaklaşık 1200 liraydı. Bulana gönlümden koptuğu kadar ödül vereceğim" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Hırsızlık anının kamera görüntüsü

Müzeyyen Akçalı'nın Köpeğiyle görüntüsü

Köpeğin görüntüleri

Köpeğin tasması ve kulübesi

Müzeyyen Akçalı ile röp.

Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,

====================================

14)ELEKTRİKLİ BİSİKLET HIRSIZLIĞI KAMERADA

KONYA'da park halindeki elektrikli bisikletin kimliği belirlenemeyen bir kişi tarafından çalınma anı güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, 13 Mayıs günü saat 15.00 sıralarında merkez Karatay ilçesi Şems Tebrizi Mahallesi'nde meydana geldi. Mustafa B.'ye ait park halindeki elektrikli bisiletin yanına gelen bir şüpheli etrafı kolaçan ettikten sonra bisikletin üzerine binerek direksiyonun yönünü yolda doğru çevirdi. Bir süre bekleyen şüpheli daha sonra çevredeki vatandaşlara aldırış etmeden bisikleti iterek hızla olay yerinden uzaklaştı. Bu anlar ise çevredeki işyeryerlerinin güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Görüntüleri inceleyen polis, şüpheliyi yakalamak için çalışmasını sürdürüyor.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Bisikletin çalınma anını gösteren güvenlik kamera görüntüleri

Haber-Kamera: Tolga YANIK / KONYA,

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515212

==================================

15)KAMYON ALEV ALEV YANDI

SAKARYA'nın Pamukova İlçesi'nde motor kısmı tutuşan kamyon alev alev yandı.

Olay, D-650 Karayolu'nun Dereköy mevkiinde meydana geldi. Adapazarı istikametine giden sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 34 PSK 26 plakalı hafriyat kamyonunun motoru tutuştu. Sürücü aracı yolun sağına çekerek aşağıya indi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Elektrik kontağı sonucu çıktığı tahmin edilen yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Araç kullanılmaz hale gelirken, soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

-Kamyonun yanması

-cep telefonu görüntüleri

Haber: İsmail ÇETİNTAŞ / PAMUKOVA(Sakarya),

16.05.2017 - Haber Kodu : 170516006

===========================================

16)SAZLIK ALANDA ÇIKAN YANGIN GOLF SAHASINA SIÇRADI

ANTALYA'nın Serik İlçesi'nde sazlık alanda çıkan yangın golf sahasına da sıçradı. Rüzgarın da etkisiyle yayılan yangın 2.5 saatlik çabanın ardından kontrol altına alınabildi. Yangında 5 dönüm sazlık alan zarar gördü.

Serik'e bağlı Belek turizm merkezi İleribaşı mevkiindeki Beygölü Ovası'nda bulunan sazlık alanda dün saat 16.30 sıralarında yangın çıktı. Rüzgarın da etkisiyle büyüyen yangın çevreye yayıldı. İhbar üzerine bölgeye polis ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı itfaiye ekipleri geldi. İtfaiye araçları yangının bulunduğu noktaya giremezken 2 itfaiye eri ve 2 polis memuru alevlere kendi imkanlarıyla müdahale etmeye çalıştı. Rüzgarla birlikte yayılan yangın yolun karşı tarafındaki golf sahasına da sıçradı. Bölgeye takviye ekipler de çağrılırken, yangın noktasına iş makinesiyle yol açılmaya çalışıldı.

Yangına, Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı itfaiye ekiplerinin yanı sıra Belek Turizm Yatırımcıları Ortak Girişimi (BETUYAB) ve golf sahasının kendi itfaiye personeli, 2 sulama tankeri ve 2 iş makinesi müdahale etti. Yaklaşık 2.5 saat süren çabanın ardından yangın kontrol altına alınırken, 5 dönüm sazlık alan, yol kenarındaki ağaçlar ve golf sahasının yola bitişiğindeki çalılık alan zarar gördü. Yangında bazı hayvanlar da yanarak telef oldu.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Polis memurları yangını söndürmeye çalışırken görüntü

Yoldan geçen vatandaşların yangını söndürmek için uğraşları

Haber-Kamera: Namık Kemal KILINÇ / SERİK(Antalya),

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515210

===============================================

17)ÇORUM'DA ÇATI YANGINI

ÇORUM'un Osmancık İlçesi'nde tek katlı evde çıkan yangın güçlükle kontrol altına alındı.

Çorum'un Osmancık İlçesi Esentepe Mahallesi'nde Orhan Değer'e ait tek katlı evin çatısında başlayan yangın korku ve paniğe neden oldu. Kısa sürede büyüyen yangına ihbar üzerine bölgeye gelen itfaiye ekipleri müdahale etti. Çatıyı saran alevler itfaiye ekipleri tarafından güçlükle kontrol altına alındı. Olayla ilgili polis soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

-Yangından detay

-İtfaiye ekibinin müdahalesi

-Vatandaşlardan detay

(SÜRE: 6.29 Dk) (BOYUT: 207.59 MB)

Haber-Kamera: Mustafa ULUSOY / OSMANCIK(Çorum),

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515206

================================================

18)ŞEHİT OĞULLARININ MEZARINI TAŞIMAK İÇİN DİLEKÇE VERDİLER

KAYSERİ'de çarşı iznine çıkan askerleri taşıyan otobüse yönelik PKK'lı teröristlerin bombalı saldırısında şehit olan ve babasının doğduğu Sinop'ta törenle toprağa verilen komando er 22 yaşındaki Kenan Döngel'in ailesi, oturdukları Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'ne taşınması için başvuruda bulundu.

Ereğli Kars Kafkas Folklor Derneği yönetim kurulu üyeleri, geçen yıl 17 Aralık'ta Kayseri'de terör örgütü PKK tarafından bombalı araçla gerçekleştirilen saldırıda şehit olan Kenan Döngel'in annesi Şehime Döngel'i ziyaret edip Anneler Günü'nü kutladı. Dernek üyelerine teşekkür eden Şehime Döngel, sohbet sırasında oğlunu eşinin memleketi Sinop'un Erfelek İlçesi Akçasöğüt Köyü'nde toprağa verdiklerini hatırlatarak, "Biz oğlumun cenazesinin buraya alınmasını istiyoruz. Bunun için 33 gün önce dilekçemizi verdik. Evrakları verdik. Eşim de arada kalıyor. Dede 'Ben vermem' diyor. 'O zaman göndermeseydiniz' diyor. Ama eşimin işi burada. Emekliliğine 15 sene var. Oraya sadece bayramlarda gidiyoruz. Bizi bağlayan bir şey yok. Orada bir evimiz var. Başka bir şey yok. Büyükler de yaşlanınca yanımıza gelecek. Akşam sabah olmuyor. Mezarı yok. Cansız hayali mezarı Ereğli'de yatıyor. Çok zor. Ben yakınımda olmasını istiyorum" dedi.

Ereğli'de sac farikasında çalışan baba Özcan Döngel de "Böyle bir düşüncemiz var. Ancak babamlarla aramızda bir münakaşa var. Bir irtibata geçemiyoruz. Onlar Sinop'ta kalmasını istiyorlar. Biz de buraya almak istiyoruz. Hanım buraya istiyor. Onlar da 'Kimin toprağından kimi alıyorsun?' diyorlar. İlk başta onu düşünemedik. Sağlıklı düşünemedik. Bizim Kayseri'ye gitmemiz işi karıştırdı. O zaman oraya defnettik. Bakalım biz resmi girişimlerimizi yaptık" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

-Ziyaretten detay

-Baba Özcan Döngel'in konuşmasın

-Anne Şehime Döngel'in konuşması

Süre: (4.15) Boyut: (130 MB)

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515196

=======================================

19)ÇİFTÇİ PROFESÖR: KANSERİN ÖNEMLİ SORUMLUSU BİZ ÇİFTÇİLERİZ

MANİSA'daki köyünde çiftçilik de yapan Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, Antalya'da katıldığı tarım sohbetleri toplantısında, "Şehirlerde artan kanserin önemli ölçüde sorumlularından biri biz çiftçileriz. Üzerinde 'İlaç atıldıktan 15 gün sonra hasat yapılmalıdır' diyor. 3 gün sonra domatesler eriyor biz toplayıp vatandaşa gönderiyoruz" dedi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB), Antalya Tarım Konseyi ve Dünya Gazetesi ortaklığıyla ATB'de 'Tarımda Seferberlik' konulu tarım sohbetleri toplantısı yapıldı. Toplantıya ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, ATB Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan, meclis üyeleri, sektör temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

TARIMA İTİBAR KAZANDIRILMALI

Tarım sohbetlerinin moderatörlüğünü yapan Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Antalya'nın tarımın başkenti olduğuna işaret ederek, ATB Başkanı Ali Çandır'ın tarımda seferberlik başlatılması yönünde kısa, orta ve uzun vadeli hedef koyduğunu ve bunun altının doldurulması gerektiğini söyledi. Tarıma itibar kazandırılması gerektiğine işaret eden Yıldırım, "Duble yol, köprü, baraj ne kadar önemliyse tarımın da daha önemli olduğunu toplumun benimsemesi lazım. Falcı itibarlı meslekler sırlamasında 125'inci, 126'ncı sırada dansöz var. Çiftçi 53'üncü, tarım işçisi 114'üncü sırada" diye konuştu.

KIRSAL KESİMİN YÜZDE 70'İ FAKİR

Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, köylerden şehirlere ciddi bir göç olduğuna işaret ederek, "Kırsal kesimdekilerin yüzde 70'i fakir, 2 milyardan fazla insan mineral ve diğer gerekli besinlerden faydalanamıyor. 1 milyardan fazla insan bir taraftan obezlik sorunu yaşıyor. Tarımsal üretimde yeterli artış yok, açık varken, bir taraftan da üretilen gıdaların 3'te 1'i israf ediliyor ve 1 milyar dolarlık ciddi bir rakam. Özellikle meyve sebzede üretilen ürünün yüzde 50'si israf ediliyor ya da tarla, işlem aşaması veya soframızda kayboluyor. 1.4 milyar insan 1.25 dolardan daha az gelirle yaşıyor. Mutlak açlık sınırının altında yaşayan ciddi bir nüfus var ve fakir insanlar gelirinin yüzde 80'ini gıdaya harcıyor" dedi.

Toplantının konuşmacılarından TED Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Çakmak, bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu söyledi. Prof. Dr. Çakmak, "Son tarım sayısı 2001'de yapıldı 10 yılda bir yapılırdı. 2011'de yapılması lazımdı, her sene erteleniyor" dedi.

Toplantının son konuşmacısı, Manisa'da aileden çiftçilikle de uğraşan Prof. Dr. Yaşar Uysal ise, Türkiye'de üretim temelli bir şey olmadığını ve bu zihniyetin değişmesi gerektiğini kaydetti. Tarımda, üretimde istikrarsızlık olduğunu belirten Prof. Dr. Uysal, "Çiftçiler yaşlanıyor. Sektöre ilgisiz bir gençlik var. Gençler iPhone'ları alacak, şehirlerde parklarda kız tavlayacak. Köylü çocuklarının baktığı bu. Köydeki kız çocukları da şunu ister, bizim köydekileri söylüyorum, 'Simit satsın Manisa'da otursun' derler. Bizim orada tarlalar ciddi oranda özellikle kurak kısımlar boş kalmaya başladı. Biliyor musunuz ben ovanın göbeğinde 7.5 dönüm tarlayı 2 sene boş bıraktım. Pamuk ekip zarar ettiğim için" dedi.

'KANSERİN ÖNEMLİ BİR SORUMLUSU BİZ ÇİFTÇİLERİZ'

Babasını kanserden kaybettiğini belirten Prof. Dr. Uysal, "Çünkü sırt motorunu alan ilk kişiydi ve bütün köyün tarlalarını o ilaçlıyordu. Tenekeyle sırtına ilaç dökülürdü, o ilaçlar hep sırtına da dökülürdü. Tabi ondan sonra da kanser oldu. Bizim ürünlerde çok ciddi bir sağlık sorunu var. Bakın şehirlerde artan kanserin önemli ölçüde sorumlularından biri biz çiftçileriz. Bunu görmemiz lazım. İlacı atıyoruz, üzerinde 'İlaç atıldıktan 15 gün sonra hasat yapılmalıdır' diyor. 3 gün sonra domatesler eriyor biz toplayıp vatandaşa gönderiyoruz" dedi.

KORKUTAN ÖRNEK

Prof. Dr. Yaşar Uysal, bu açıklamasıyla ilgili bir de şu örneği verdi:

"Bir Ömer abimiz vardı, köyün içinde bağ vardı, bir gün gittim yanına hoş sohbet bir abimizdi. Kızına dedi ki 'Şurdan biraz üzüm kes getir hoca yesin' dedi. Kızı gidiyordu, 'İlk iki sıradan kes' dedi. 'Ömer abi neden ilk iki sıra' dedim, 'Ona ilaç atmadım' dedi. 'Neden' dedim, 'Onu bizim çocuklara yediriyorum' dedi. 'Ötekini kimin çocukları yiyor Ömer abi' dedim, arkadaşlar tabi ki işini doğru, düzgün yapan insanlarımız var."

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Konuşmacıların görüntüsü

Katılımcıların görüntüsü

Prof. Dr. Yaşar Uysal'ın konuşması

62 MB /// 01.57

Haber-Kamera: Mehmet ÇINAR-Mehmet KILIÇASLAN / ANTALYA,

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515201

==========================================

20)HASAN TAHSİN GAZETECİLİK ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

İZMİR Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik ve Gazetecilik Teşvik Yarışması ödülleri yapılan törenle sahiplerini buldu. Gecede Onur ödülünü alan Nahit Duru, "Gazetecilik adına verilen bu ödülü bana layık gören İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Misket Dikmen'e ve yönetim kurulu üyelerine şükranlarımı sunuyorum" dedi.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik ve Gazetecilik Teşvik Yarışması ödülleri dün saat 19.30'da Aziz Vukolos Kilisesi'nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törene İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ve basın mensupları katıldı. Gecenin açılış konuşmasını yapan Dikmen, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da her daim bizlere güç ve desteğini esirgemedi. Yıllardır bu yarışmalarla ilgili her konuda gerçekten çok büyük destek verdi. İzmirli gazetecilerin ne zaman ihtiyacı olsa yanımızda durdu. Kendisine desteklerinden dolayı İzmir Gazeteciler Cemiyeti adına sonsuz teşekkürlerimi sunarım" dedi.

Gecede Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik ve Gazetecilik Teşvik Yarışması Onur ödülünü alan Gazeteci Nahit Duru yaptığı konuşmada "Gazetecilik adına verilen bu ödülü bana layık gören İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Misket Dikmen'e ve yönetim kurulu üyelerine şükranlarımı sunuyorum" dedi.

Gündoğan Kaplan Fotoğraf ödülünün alan Doğan Haber Ajansı Foto Muhabiri Mustafa Oğuz ise, "Ben ödümü alıp gitmeyeceğim. Bir sokak gazetecisi olarak birkaç şey söylemek istiyorum. Ben her sabah gündemime bu Basmane'nin sokaklarında başlıyorum. Neden burada başlıyorum, beni buraya ne çekiyor diye hep kendi kendime sorguladım. Tabii ki buranın tarihi zenginlikleri, insanı, kültürel değerleri çekiyor ama asıl beni buraya çeken, ruhumuzun burada olduğunu gördüm. Karşıda Basın Müzesi'nin, Çetin Emeç'lerin, Metin Göktepe'lerin, Uğur Mumcu'ların ve diğer neslin ruhunun ve büyüklerimizin beni buraya çektiğine inanıyorum" diye konuştu.

Ödül töreninin sona ermesinin ardından davetliler Aziz Vukolos Kilisesi'nin bahçesinde kokteyle katıldı.

"BU ÖDÜL İNSANIN SORUMLULUGUNU ARTTIRAN BİR ÖDÜL"

Hasan Tahsin'in yaptıklarının ve kişiliğinin, bu ödülü alanların sorumluluklarını arttırdığını söyleyen Nahit Duru, "Hasan Tahsin Türkiye'de Kurtuluş Savaşı'nın başlamasında çok önemli rol oynayan, ilk kurşunu sıkan gazetecidir. Sadece bir gazeteci değil, vatansever ve cesur bir gazetecidir. Bu ödül insanın sorumluluğunu arttıran bir ödül. Hasan Tahsin adını taşımasa bu kadar sorumluluğu arttırmayabilir ama Hasan Tahsin'in yaptıkları ve kişiliği bu ödülü alanların sorumluluklarını arttırıyor diye düşünüyorum. Bugüne kadar ilkeli gazetecilik yaptığımı düşünüyorum. 52'nci yılım sürüyor. Bundan sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleri doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini içime sindirerek daha dikkatli, daha cesur gazetecilik yapacağımı biliyorum ve yeni nesil gazeteci arkadaşlarıma da korkunun ecele faydası olmadığını hatırlatmak istiyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Salondan görüntü

Misket Dikmen'in konuşmasından görüntü

Nahit Duru'nun ödül sonrası konuşmasından görüntü

Ödül töreninden görüntü

Nahit Duru ile röportaj

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY / İZMİR,

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515217

====================================

21)ŞANLIURFA'DA ENGELLİLERDEN SERGİ

ŞANLIURFA'da, Engelliler haftası nedeniyle Omurilik Felçlileri İstihdam Derneği üyesi 60 engelli tarafından hazırlanan sergiye vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Avrupa Birliği tarafından desteklenen 'Meslek Edin Hayata Katıl' projesi kapsamında Şanlıurfa Omurilik Felçlileri İstihdam Derneği üyeleri sergi düzenledi. 60 engelli tarafından hazırlanan sergi Büyükşehir Belediyesi sergi salonunda vatandaşların beğenisine sunuldu. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği sergide: Hedeflerinin engelsiz bir Şanlıurfa oluşturmak olduğunu ifade eden Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdülkadir Açar, şunları söyledi:

"Engellilerin beyinde olmaması temel problem budur. İnsanın aklında ve bedeninde engel olabilir ama temel problem engellerin beyinde olmamasıdır. Büyükşehir Belediyesi olarak bütün vatandaşlarımızın her türlü hizmetini yapmakla mükellefiz ama bu mükellefiyetimiz engelli olan insanlarımızda daha fazla artmaktadır ve hedefimiz engelsiz bir Şanlıurfa'dır. Bunu hep birlikte kafalardaki engelleri kaldırdığımızda hepimiz başaracağız."

Omurilik Felçlileri İstihdam Derneği Başkanı Habip Polat ise, "Engellilerin hakikaten engellenmediği bir hayatta her şeyi başarabilecektir. Sadece engeller bizi engellediği için dört duvar arasına kapanıyoruz. Şehir, işyeri, binalar ve sosyal hayatta kullandığımız her alan engellilere göre uygun olursa bizde sağlıklı yürüyen insanlardan geri duracak değiliz ve her işi yapabiliyoruz" diye konuştu.

Küçük yaşta geçirdiği rahatsızlık sonucu engelli olan 27 yaşındaki Hatice Beden de, vatandaşların kendilerine engel olmadıkça kendilerinin engelli olmadığını söyledi.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Engellilerin hazırladıkları ürünlerin sergilenmesi

Sergiyi gezenler

Genel Sekreter Abdülkadir Açar, ile röportaj

Dernek Başkanı Habip Polat ile röportaj

Engelli Hatice Beden ile röportaj

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer PINAR / ŞANLIURFA,

15.05.2017 - Haber Kodu : 170515192

========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Avrupa Birliği Hasan Tahsin Ereğli İzmir Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title