Haberler

Marmara Depremi'nin 18'inci Yılında, Depremin Merkez Üssü Gölcük'te Anma

Güncelleme:
Abone Ol

17 Ağustos 1999'de meydana gelen Marmara Depremi'nde hayatını kaybeden 17 bin 840 kişi, depremin merkez üssü olan Gölcük'te gözyaşları ve dualar arasında anıldı.

Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde, 18 yıl önceki 17 Ağustos 1999'da merkez üssü Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki depremde yaşamını yitirenler anılırken, acılar tazelendi

DUALAR OKUYUP ÇELENK BIRAKTILAR

.Gölcük'te, 17 Ağustos 1999 depreminin 18'inci yıldönümü nedeniyle Gölcük Kavaklı sahilinde deprem şehitleri anısına yapılan anıtın bulunduğu alanda anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğine Gölcük Kaymakamı Mustafa Altıntaş, Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, depremde yaşamlarını yitirenlerin yakınları ve çok sayıda kişi katıldı. Depremin meydana geldiği saat 03.02'de saygı duruşunda bulunulurken acılar tazelendi. Dualar okunurken, anıta çelenk bırakıldı. Daha sonra depremde sular altında yaşamlarını kaybedenler için denize çiçekler bırakıldı.


''DEPREM DEĞİL, TEDBİR ALMAMAK ÖLDÜRÜR''

Depremin değil, tedbir almamanın öldürdüğünü vurgulayan Başkan Mehmet Ellibeş, şöyle dedi: "Acılar taptaze 18 yıl geçmiş olmasına rağmen insanlarımız o anı o günü unutmadı, unutması da mümkün değil. Mutlaka acılarımızı, şehitlerimizi kalbimize gömdük. Nihayetinde buradan başka bir mesajı onların vesilesiyle vermek istiyoruz. Deprem gerçeği ile her an yüzleşebiliriz. Bölge olarak deprem bölgesindeyiz. Bizler 18 yıl önce yaşadığımız felaket sonrası ifade ettiğimiz gibi 6 bine yakın şehidimiz oluştu, bir o kadar yaralımız engellimiz bundan sonra olası bir depremde aynı acıyı yaşamama adına herkesin tedbirini ve önlemini alması lazım. Her zaman bilinen bir gerçeği bir kez daha paylaşmak istiyoruz. İnsanlarımızı depremler değil, depreme dayanıksız, hazırlıksız binalar öldürdü. İşte bizler bu yaşanan olaydan ders alarak bugünümüzü ve geleceğimizi yeniden şekillendirirken depreme dayanıklı binalar oluşturarak önlemlerimizi alarak hazırlıklarımızı tamamlayarak yaşantımızı sürdürmemiz lazım."


''FRANSIZLAR BİZİ ENKAZDAN KURTARDI''

Depremzede 4 gün enkaz alkında kalan Suna Karakaya yıllar geçmesihe rağmen o korkuyu yaşadıklarını anlara anlatarak, şöyle dedi: "Çok zor günlerdi, Allah bir daha yaşatmasın. 4 gün kaldım babamla beraber. Babam bana yardımcı oldu. Fransızlar kurtardı. 7 katlı binanın zemin katındaydım. 4'ncü günü akşamı çıkarıldık. Babamla birbirimize destek olduk. Annem ile kardeşimi kaybettim. Dudaklarımızı tükürüklerimizi yalayarak yaşadık. Babamla yakındık seslerimiz geliyordu. Kurtulduktan sonra kendi babamla birbirimize destek olduk. Ailemi kaybettim, Allah yeni ailemi başımdan eksik etmesin. Zor günlerdi, hala yaşıyoruz, hala unutmadık aklımızda. Her gün kızım bana anne derken bile annem aklıma geliyor."

''O BİNADA 200 KİŞİ RAHMETLİK OLDU''

Oturduğu yaşadığı 9 katlı binanın yıkıldığını söyleyen Hüseyin Özkarhan, "O gece yalnız yatıyordum ailem ve çocuklarım yanımda değildi. O gece hepsi yanımda kalsaydı hiçbirimiz sağ kalmazdık. 9 katlı binanın 4'üncü katındaydım 3 dakika sonra çıkabildim ama 200 kişi rahmetlik oldu o binada" diye konuştu. Hüseyin Özkarhan depremle ilgili yazdığı şiiri okudu.

''ŞATO GİBİ GÖZÜKEN EVLERİMİZ BAŞIMIZA ÇÖKTÜ''

Emine Cebeci ise, 16 Ağustos 1999'ta oğlu ile son geceyi. geçirdiklerini belirtirken şöyle dedi: "O şato gibi gözüken evlerimiz başımıza çöktü. Bu da tamamen sorumsuzca yapılan, demirinden betonundan çimentosundan çalınan, ben diyorum toplu bir katliamdı bizim için. Evet 18 yıldır her gün gözümün yaşıyla her gün mezarlıklar böyle geçiriyorum günümü. Tek istediğim şey bundan sonra yetkililerden tedbirlerin alınması, çürük binaların yapılmaması ve yüksek katların olmaması. Deprem bizleri öldürmedi bizi betonlar öldürdü. Yetkililerden tek istediğimiz sağlam binalar yapılması."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Yalova Gölcük İzmir Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title