Haberler

Dha Yurt Bülteni - 1

Abone Ol

El Bab şehidi Elazığ'a getirildiFIRAT Kalkanı Harekatı kapsamında El Bab bölgesinde şehit olan 24 yaşındaki Topçu Astsubay Kıdemli Çavuş Önder Pınar'ın naşı dün akşam saatlerinde memleketi Elazığ'a getirildi.

El Bab şehidi Elazığ'a getirildi

FIRAT Kalkanı Harekatı kapsamında El Bab bölgesinde şehit olan 24 yaşındaki Topçu Astsubay Kıdemli Çavuş Önder Pınar'ın naşı dün akşam saatlerinde memleketi Elazığ'a getirildi.

Suriye'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) ele geçirmeye çalıştığı El Bab bölgesinde terör örgütü DEAŞ militanları ile Türk askerleri arasında çıkan çatışmada şehit olan Elazığlı Topçu Astsubay Kıdemli Çavuş Önder Pınar'ın naşı, dün akşam saatlerinde uçak ile memleketine getirildi. Hava Limanı'nda şehtit Pınar'ın naaşı Vali Murat Zorluoğlu, şehidin babası Muzaffer Pınar ile şehidin yakınları karşıladı. Şehit Topçu Astsubay Kıdemli Çavuş Önder Pınar'ın naaşı bugün Cuma ve cenaze namazının ardından Elazığ'da toprağa verilecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------

-Vali şehidin babasına taziye verdi

-Şehidi karşılamaya gelenlerden detay

-Şehidin uçaktan alınması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: ELAZIĞ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

Suriye şehitleri Özüpek ve Acar'ın cenazeleri memleketlerinde

SURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı sırasında dün teröristlerin saldırılarında şehit olan askerden Astsubay Göktan Özüpek ile Uzman Çavuş Akın Acar'ın cenazeleri dün akşam saatlerinde Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi Havalimanı'na getirildi. Şehit Özüpek,bugün toprağa verileceği Kırklareli'ne götürülürken, şehit Acar'ın cenazesi Çorlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Çorlu Havalimanı'na askeri uçakla getirilen şehitler Astsubay Göktan Özüpek ile Uzman Çavuş Akın Acar'ın cenazelerini Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan, Kırklareli Valisi Esengül Civelek, 5'inci. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Şenol Alparslan, CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, Ak Parti Milletvekili Metin Akgün, Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Çorlu İlçe Emniyet Müdürü Aykut Efe, şehit aileleri ve yakınları ile askeri erkan karşıladı.

"BEN SENİ BÖYLE Mİ KARŞILAYACAKTIM"

Şehit Uzman Çavuş Akın Acar'ın annesi Hanife Acar, karşılaması sırasında gözyaşları dökerek, "Ben seni böylemi karşılayacaktım. Ben nasıl buna dayanacağım. İçim yanıyor" diyerek gözyaşı döktü.

Şehit Astsubay Göktan Özüpek'in eşi Merve Özüpek ise, "Aşkım canım, bir tanem" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Uçaktan tören mangaları tarafından indirilen şehitlerin naaşları cenaze araçlarına bindirildi. Şehit astsubay Göktan Özüpek'in cenazesi memleketi Kırklareli'ne gönderildi. Şehit Uzman Çavuş Akın Acar'ın cenazesi ise Çorlu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Şehit Özüpek, bugün Kırklareli'de, şehit Acar da Çorlu'da toprağa verilecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------

-Uçağın gelişi

-Şehit aileleri

-Uzman Çavuş Akın Acar'ın annesi

-Cenazelerin uçaktan indirilmeleri

-Havaalanından görüntüler

-Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU (Tekirdağ),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================================

Şehit Özüpek, sloganlarla karşılandı

Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi Havalimanı'ndan alınan şehit Astsubay Göktan Özüpek'in cenazesi karayolu ile memleketi Kırklareli'ne götürüldü. Şehit Özüpek'in cenazesinin konulacağı Devlet Hastanesi önünde ellerinde Türk bayraklarıyla toplanan bir grup, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez', 'Göktan Özipek' sloganları attıktan sonra dualar okudu.

Şehit Özüpek'i yakınları gözyaşları arasında karşılarken, eşi Merve Özüpek, yakınlarının yardımıyla ayakta durabildi. Şehit Özüpek, yarın Hızırbey Camisi'nde kılınacak cuma namazının ardından Kırklareli Şehitliği'nde toprağa verilecek.

ADI SOKAĞA VERİLECEK

Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, şehit Astsubay Göktan Özüpek'in adının kentte oturduğu sokağa verileceğini söyledi. Kesimoğlu, "Cumhuriyet Halk Partili meclis üyelerimiz şehidimizin ismini yaşatmak adına evinin sokağına Göktan Özüpek isminin verilmesini önerge olarak sundular. İlk belediye meclis toplantımızda bunu değerlendirerek hayata geçirmek istiyoruz. Şehidimiz Özüpek'in ismini sonsuza kadar Kırklareli'nde yaşatacağız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------

Şehit için yürüyüş yapan grup

Grubun slogan atması

Şehidin getirilmesi

Ailesinden detaylar

Gözyaşı döken yakınları

Hastane bahçesinde dua

Detaylar

Haber-Kamera: Selçuk VURUCU / KIRKLARELİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

Şehidin cenazesi Orhangazi'ye ulaştı

FIRAT Kalkanı Harekatı'nda El Bab'da şehit düşen Piyade Binbaşı Bülent Albayrak'ın cenazesi dün akşam saat 20.00 sıralarında Orhangazi'ye ulaştı. Askeri Uçak ile Yenişehir Havaalanındaki Askeri Hava Meydanı'na getirilen Şehit Bülent Albayrak'ın cenazesi buradan ambulans ve konvoy eşliğinde Orhangazi'ye getirildi. Şehidi Havaalanında şehidin yakınları ile birlikte Orhangazi Kaymakamı Dr.Yalçın Yılmaz, Orhangazi Belediye Başkanı Neşet Çağlayan, Ak Parti Orhangazi İlçe Başkanı Mustafa Kaya, MHP Orhangazi İlçe başkanı Necati Güneş ve çok sayıda vatandaş karşıladı. Havaalanından ambulans ve kortej eşliğinde Orhangazi'ye getirilen Bülent Albayrak'ın Türk Bayrağı'na sarılı naaşı Orhangazi Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Öte yandan vatandaşlar şehidin kız kardeşinin Siteler bölgesindeki evinin önünde kurulan taziye çadırına geçerek burada aileye taziyelerini iletti.

Görüntü Dökümü:

---------

-Kortejin Orhangazi'ye girişi

-Hastaneye geliş

-Cenazenin alınıp morga taşınması

-yakınlarının görüntüsü

Haber-Kamera: Hasan BOZBEY / ORHANGAZİ-BURSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================================================

Şehit askerler Samsun'da gözyaşlarıyla karşılandı

SURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı harekatında şehit düşen askerlerden Samsunlu Uzman Çavuş Hasan Kavuz ve Tokatlı Uzman Çavuş Ali Sezai Yalçın'ın Türk Bayrağı'na sarılı cenazeleri, askeri uçakla Samsun-Çarşamba Havalimanı'na getirildi.

Suriye'de sürdürülen Fırat Kalkanı harekatında şehit düşen askerlerden Samsunlu Uzman Çavuş Hasan Kavuz ve Tokatlı Uzman Çavuş Ali Sezai Yalçın'ın cenazesi dün akşam askeri uçakla Çarşamba Havalimanı'na getirildi. Vali İbrahim Şahin, protokol üyeleri, askeri erkan ve vatandaşlar tarafından karşılanan Şehit Uzman Çavuş Kavuz ve Yalçın'ın Türk Bayrağı'na sarılı cenazeleri uçaktan askerlerin omzunda indirildi.

Karşılama törende Samsunlu Uzman Çavuş Hasan Kavuz'un annesi Safiye Kavuz, "Canım oğlum. Canım yavrum. Geldin mi Hasanım" diyerek ağladı. Anne Safiye Kavuz'u akrabaları ve diğer oğlu Umut Kavuz sakinleştirmeye çalıştı. Tokatlı Uzman Çavuş Ali Sezai Yalçın'ın annesi Asuman Şerbetçi ise oğlunun tabutuna bakarak, "Benim canım yandı onların da canı yansın. Yandı yüreğim yandı" diye ağladı.

Havalimanında karşılanan cenazelerden Samsunlu Uzman Çavuş Hasan Kavuz'un naaşı karayoluyla bugün toprağa verileceği baba ocağı olan Çarşamba İlçesi'ne gönderilirken, Tokatlı olan Uzman Çavuş Ali Sezai Yalçın'ın Türk Bayrağı'na sarılı naaşı ise karayoluyla bugün toprağa verilmek için Tokat'ın Erbaa İlçesi'ne gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------

-Türk bayraklı slogan atan grup

-Samsunlu şehit babası Ertan Kavuz'dan detay

-Samsunlu Şehidin annesi Safiye Kavuz'dan detay

-Askeri uçağın gelişi

-Samsunlu Şehidin ağabeyi Umut Kavuz'dan detay

-Tokatlı Şehidin annesi Asuman Şerbetçi'den detay

-Şehit annelerinin ağıt yakmaları

-Şehit cenazelerinin omuzlarda taşınması

-Samsunlu şehit Uzman Çavuş Hasan Kavuz'un fotoğrafı

-Diğer detaylar

Haber: Hakan ÇELİKBAŞ- Hakan AKGÜN / SAMSUN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================================

Suikastçı polis Altıntaş'ın 6 yakını serbest bırakıldı

ORTADAN KAYBOLDULAR

Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov'a yönelik suikastla ilgili yürütülen soruşturmada gözaltına alınan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın 6 yakını, serbest kaldıktan sonra ortadan kayboldu. Ailenin evinde sessizliğin hakim olduğu görüldü. Cenazeyi almak için başvurunun henüz yapılmadığı öğrenildi. Cenazenin nerede toprağa verileceği de merak konusu oldu.

Ailenin yaşadığı Çeltikçi'nin Mahalle Muhtarı Önder Aşçı, "Sabah aldığımız habere göre Altıntaş'ın 6 kişilik ailesinin serbest kaldığını söylendi. Şu anda saat 16.00 olmasına rağmen aileyle hiçbir bağlantı kuramadık. Telefonlara da ulaşılmıyor. Bu konuyla ilgili ne gelecek, ne olacak bunu da bilemiyoruz. Cenazeyi almaya da başvuru yapan olmadı. Bize de öyle bir bilgi gelmedi. Mahallede bir sessizlik var" dedi.

Komşularından 60 yaşındaki Hüseyin Yoldan, aileyi yakından tanıdığını ifade ederek, "Altıntaş ailesi yıllardan beri bizim yan komşumuzdur. Krediyle ev aldılar onu ödüyorlardı. İyi bir aileydi. Polis olan oğulları da ara sıra izinli olduğunda mahalleye gelirdi. Polis olduğu için ancak burada görebiliyorduk. Çocukken böyle değildi. Böyle bir olay yapacak kapasitede biri değildi. Demek ki orada kafasını yıkadılar. Duyduğumuzda şok yaşadık. Şu ana kadar buraya gelen giden yok" dedi.

SUİKASÇİ POLİSİN AİLESİNİN İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a suikast düzenleyen Mevlüt Mert Altıntaş'ın annesi Hamdiye Altıntaş ve babası Esrafil Altıntaş'ın ifadelerinin ayrıntıları ortaya çıktı. Baba Altıntaş, oğlunun Ankara'daki ev arkadaşı Sercan B. ile yakınlaştıktan sonra davranışlarında değişiklik yaşandığını söyledi.

Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifade veren ve olay günü oğluyla konuştuğunu ifade eden baba Esrafil Altıntaş, "Bugün çalışıyor musun diye sorduğumda bana izinli olduğunu, çarşıda gezdiğini, yemek yiyeceğini söyledi. Kendisi annesini ve beni her gün olmasa da 2 günde bir arardı. Dolayısıyla, bu arama da öylesine bir konuşmaydı. Konuşmasında anormal bir durum söz konusu değildi. Benim oğlumun böyle bir olayı yapması aklımın ucundan bile geçmez. Hala onun yaptığına inanmıyorum. Benim oğlum böyle bir şey yapmaz" dedi.

"POLİS OLDUKTAN SONRA İBADETLERİNE DAHA DÜŞKÜN OLMAYA BAŞLADI"

Oğlunun İzmir Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksekokulu'nu kazandıktan sonra Sercan B. isimli öğrenciyle samimiyet kurduğunu dile getiren baba Altıntaş, "Benim bildiğim kadarıyla herhangi bir terör örgütüne, bir cemaate veya dini gruba mensup değildir. Ancak polis olduktan sonra ibadetlerine daha düşkün olmaya, içine kapanmaya ve sessizleşmeye başladı. İzmir'de polis okulunda okuduğu esnada en samimi arkadaşı Sercan B. isimli şahıstı. Hatta polis okulundan mezun olurken seçme imkanın varsa İzmir'de kalmasını söylememe rağmen Sercan'ın Ankara'ya gitmesinden dolayı Ankara'yı seçmiş, bu şahısla Ankara'da aynı evde kalmışlardır" şeklinde ifade verdi.

Anne Hamidiye Altıntaş'a "Mevlüt Mert Altıntaş'la ne zaman görüştükleri, olayla ilgili kendilerine bilgi verip vermediği ya da imada bulunup bulunmadığı, herhangi bir terör örgütü, dini grup ve cemaatle bağlantısının olup olmadığı" soruldu.

Anne Altıntaş, saldırının olduğu gün saat 16.30 sıralarında oğlunun aradığını belirterek, ifadesini şöyle sürdürdü: "O ara misafirlikte idim. Kendisi bana 'anne ne yapıyorsun' diye sordu. Ben de misafirlikte olduğumu, müsait olunca kendisini arayacağımı söyledim. 'Tamam anne Allah'a emanet ol, hakkını helal et' diyerek telefonu kapattı. Eve gelince, ailemle birlikte yemek yedik. Aradığımda Mevlüt'ün telefonuna ulaşılamıyordu. Bu esnada saat 19.30 gibiydi. Sonra Ankara'da oğlumun daha önceki evde birlikte kaldığı, Çevik kuvvette polis memuru olan Sercan B.'yi aradım ancak Sercan telefon çalmasına rağmen bana cevap vermedi."

Oğlunun polislik sınavlarına hazırlanırken herhangi bir dershaneye gitmediğini belirten anne Altıntaş, ifadesinde "Oğlum Mevlüt Mert'in herhangi bir şekilde terör örgütleriyle bağlantısı olduğunu ben bilmiyorum. Benim çocuğum içine kapanık sessiz sakin bir çocuktu. Bu suikast olayının gerçekleşeceğine dair tarafıma önceden bilgi verilmedi, bir imada da bulunulmadı. Böyle bir olayın olacağını kesinlikle bilmiyordum. Eğer böyle bir şeyden bilgim olsaydı, önlemek için her şeyi yapar, polise bilgi verirdim" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------

Mahalle Muhtarı Önder Aşçı'nın ve komşuları Hüseyin Yoldan'ın konuşması ve mahalleden görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Taylan YILDIRIM- Burhan CEYHAN / SÖKE (Aydın),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===========================================================

Gebze'de silahlı çatışma 7 yaralı

KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde iki grup arasında çıkan silahlı çatışmada 7 kişi yaralandı.

Gece saatlerinde, Gebze İstasyon Mahallesi Abdullah Horoz Caddesi'ne otomobillerle gelen 4-5 kişilik bir grup, henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı diğer gruba tabanca ve pompalı tüfeklerle ateş açtı. Uzun süre silah seslerinin dinmediği olayda 7 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Olay yerine gelen polis ekipleri önlem alırken, 112 Acil Servis ekipleri yaralılara müdahalede bulundu. Darıca Farabi Devlet Hastanesi ile Gebze Fatih Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılar tedavi altına alındı.

Olay yerinde park halindeki 4 otomobil ile bazı işerlerinin duvarları kurşunların ve saçmaların hedefi oldu. 1 kişinin silahıyla birlikte gözaltına alındığı, çatışmaya karışan bazı kişilerin ise otomobille olay yerinden kaçtığı öğrenildi. Polis kaçan kişileri yakalamak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------

-Olay yeri

-Çatışmada urşunların isabet ettiği araçlar

-Polis ekiplerinin çalışmaları (olay yeri ekipleri)

-Yerdeki boş kovanlar

-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Erol POLAT / GEBZE(Kocaeli),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

FETÖ'cü akademisyen çift Yunanistan'a kaçarken yakalandı

EDİRNE'nin Keşan İlçesi'nde, jandarma tarafından durdurulan araçta FETÖ/PDY ile bağlantıları oldukları tespit edilen ve yasadışı yollardan yurt dışına çıkış yapmak istedikleri ileri sürülen Ankara Gazi Üniversitesi öğretim üyeleri 44 yaşındaki Doç. Dr. Muhammet U. ve 37 yaşındaki eşi Doç. Dr. Esma U. ile organizatörlük yaptığı öne sürülen Mustafa D., yakalandı. Akademisyen çiftin 3 çocuğuyla birlikte yasadışı yollardan yurt dışına çıkmak için organizatörlere 10 bin euro ödediği belirtildi.

Edirne Jandarma Komutanlığı ekipleri, FETÖ/PDY ile bağlantılı bazı şüphelilerin büyük meblağlar karşılığında organizatörler tarafından yasadışı yollarla yurtdışına çıkarılacakları bilgisi üzerine harekete geçti. Jandarma ekipleri, Keşan-Malkara karayolu üzerindeki Yenimuhacir Beldesi mevkiinde Mustafa D., yönetimindeki 61 TC 117 plakalı aracı durdurdu. Araçta FETÖ/PDY ile bağlantıları oldukları tespit edilen ve yasadışı yollarla yurtdışına çıkış yapmak istedikleri belirlenen Ankara Gazi Üniversitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Muhammet U., eşi Doç. Dr. Esma U. ve 3 çocuğu yakalandı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından görevlerinden ihraç edilen öğretim üyeleri ve çocuklarının, yasadışı yollarla yurt dışına çıkartılması için 10 bin Euro karşılığı organizatör Mustafa D. ile anlaştıkları öne sürüldü.

ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER

Çiftin araçta bulunan 3 çocuğu yakınlarına teslim edilirken, gözaltına alınan Doç. Dr. Muhammet U., eşi Doç. Dr. Esma U. ve organizatörlük yaptığı öne sürülen Mustafa D., ifadelerinin ardından elleri önden kelepçeli olarak Keşan Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. İşlemlerinin ardından ise Keşan Adliyesi'ne sevk edildi. Ayrıca şüphelilerin üzerinde sahte kimlik ve pasaportlar bulundu.

MERİÇ'TEKİ OLAYLA BAĞLANTISI ÇIKTI

Organizatörlük yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan Mustafa D.'nin, Meriç İlçesi'nde FETÖ/PDY ile bağlantılı Esra Zümre, Mesut Yaşar, kılavuz Fevzi Karabulut yakalandığı, HAVELSAN'dan ihraç edilen bilgisayar mühendisi Mustafa Zümre'nin Yunanistan sınırındaki Meriç Nehri'ne atlayarak kaybolduğu olayda şüphelileri İstanbul'dan getiren kişi olduğu da saptandı. Jandarmanın olayla ilgili soruşturması sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------

-Jandarma ekiplerinin gelişi

-Şüphelilerin hastaneye girişi

-Hastane tabelası

-Hastane önünde bekleyenler

-Şüphelilerin hastaneden çıkarılması

-Jandarma araçlarının hastaneden ayrılışı

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

Tartıştığı erkek arkadaşı pencereden itti

MUĞLA'nın Ortaca İlçesi'nde, tartıştığı erkek arkadaşı O.B. (22) tarafından 2'nci kattaki evinin penceresinden itilerek düşürülen M.G.U.'nun (34) duran kalbi, sağlık ekipleri tarafından tekrar çalıştırılıp hastaneye kaldırıldı. Polis, kendilerine zor anlar yaşatan O.B.'yi üç saat sonra balkondan eve girerek, etkisiz hale getirdi ve gözaltına aldı.

'Uyuşturucu satmak, kullanmak ve yaralama' suçlarından sabıkalı O.B, bugün saat 01.00 sıralarında, Ortaca'daki bir birahanede garson olarak çalışan kadın arkadaşı M.G.U.'nun Terzialiler Mahallesi Akasyalar Caddesi'ndeki evine gitti. Birlikte içki içtikleri ileri sürülen ikili arasında henüz belirlenemeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışma sırasında kendisini odaya kitleyen M.G.U., ikinci kattaki evin penceresine çıkıp çığlık atmaya başladı. Genç kadının çığlıkları üzerine komşuları durumu evin karşısında bulunan Ortaca İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bildirdi. Olay yerine polis, itfaiye ve 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, kendini odaya kilitleyen genç kadını kurtarmak için merdiven aracılığıyla çalışma başlattı. İddiaya göre bu sırada odanın kapısını kırarak içeri giren O.B., genç kadını pencereden itti. Yaklaşık 5 metre yükseklikten düşen M.G.U.'ya ilk müdahaleyi sağlık ekipleri yaptı. Duran kalbi tekrar çalıştırılan M.G.U., Ortaca Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

EVİ YAKACAĞINI SÖYLEYİP POLİSE DİRENDİO.B. ise evi ateşe vereceğini ve elindeki bıçakla intihar edeceğini söyleyip, polislere direndi. Evdeki pek çok eşyayı balkon ve pencereden fırlatan O.B., polisin çabalarına rağmen ikna edilemedi. Polis, çilingir yardımıyla eve girmeye çalıştı. Ancak, kapı kilitli olduğu için bu mümkün olmadı. O.B.'nin bir ara içeri girmesini fırsat bilen polis, itfaiye merdiveninin yardımıyla balkondan eve girip etkisiz hale getirdiği O.B.'yi gözaltına aldı. O.B., kilitlediği daire kapısının anahtarını bulamayınca evden itfaiye merdiveniyle çıkartılabildi. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen O.B.'nin işlemlerinin ardından bugün adliyeye sevk edileceği bildirildi.

Hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen M.G.U. de ifadesine başvurulmak üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

TUTUKLANDI

Muğla'nın Ortaca ilçesinde tartıştığı kadın arkadaşı M.G.U.'yu (34) ikinci kattaki evinin balkonundan aşağıya itip,

evdeki eşyaları sokağa fırlatıp, elindeki bıçakla intihar edeceğini söyleyerek polislere zor anlar yaşatan ve 3 saat sonra içeri itfaiye merdiveniyle giren polisler tarafından etkisiz hale getirilip, gözaltına alınan O.B. (22) sevk edildiği adliyede tutuklandı. O.B. Seydikemer Eşen T tipi cezaevine gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------

-O.B.'nin adliyeye sevk edimesinden görüntü

Haber: Cihan KAYA / ORTACA (Muğla),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

Çukura girip baz istasyonunu protesto etti

ÇORUM'da, baz istasyonu kurdurmak istemeyen bir mahalle sakini çevik kuvvet polislerinin yanında çukura girerek eylem yaptı. 67 yaşındaki Haydar Demir, "Kepçeler gidecek ya da burası benim mezarım olacak" dedi.

Çorum'un Bahçelievler Mahallesi İpekli Sokak'ta yaşayan Fatih Ö., evinin bahçesini bir GSM operatörüne ücret karşılığında kiraladı. Bunun üzerine şirket tarafından gönderilen işçiler baz istasyonu direği kurmak için bahçeyi kazmaya başladı. Bu sırada mahalle sakini Haydar Demir, kazının yapıldığı çukura girerek işçilere engel olmaya çalıştı. Bunun üzerine mahalledeki vatandaşlar kazı çalışmasının yapıldığı alana toplandı. Çevik Kuvvet ekipleri tarafından mahallede yoğun güvenlik önlemi alınırken, çukura girerek kazı çalışmasını durduran Haydar Demir, baz istasyonunu mahallede istemediklerini, kendilerinin bu konuyla ilgili muhatap bulamadığını ifade etti. Demir, "Buraya baz istasyonu kuracaklar. Bize sahip çıkan yok. Valiliğe gittik, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'ne gittik, bizimle ilgilenen olmadı. Burası gecekondu semti, ilgilenen olmaz. Biz de elimizden geldiği kadar engel olmaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın sağlığı için bunu buraya yaptırmayacağız" diye konuştu.

İpekli Sokak'a gelen Bahçelievler Muhtarı Hasan Kızıltepe ise yetkililerin konunun bilirkişi raporuyla çözülebileceğini söylediğini belirtti. Çukura giren Haydar Demir, kepçelerin ve kamyonların mahalleyi terk etmesinin ardından çukurdan çıktı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------

Mahallelinin baz istasyonu tepkisi

Çevik kuvvet ekiplerinden görüntü

Çukura giren Haydar Demir'in konuşması

Detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR / ÇORUM,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

Polisle gençler kartopu oynadı

KAHRAMANMARAŞ'ta, çevik kuvvet polisi ile bir grup genç, kar topu oynadı.

2 gündür karın etkili olduğu Kahramanmaraş'ta bir araya gelen bir grup genç, polislere moral vermek ve destek olmak için Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü bahçesine geldi. Burada her zaman yanlarında olduğunu dile getiren gençler, daha sonra polislerle kartopu oynadı. Polislerle gençlerin birbirlerine kartopu attığı ve neşeli dakikaların yaşandığı kartopu savaşında Çevik Kuvvet Şube Müdürü Tahsin Tunç da yer aldı. Renkli görüntülerin yaşandığı kartopu savaşıyla polisler moral buldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------

Elinde kartopu olan polisler

Polisle vatandaşlar yanyana

Polisle vatandaşların kartopu savaşı

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

Taksicilerden şehidin evine taziye ziyareti

BURSA'da 100'ü aşkın taksi şoförleri, Fırat Kalkanı harekatı kapsamında Suriye'nin El-Bab bölgesinde şehit olan Bursalı Uzman Çavuş Ferhat Demir'in evine taziye ziyaretinde bulundular.

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında El Bab'da şehit düşen Bursa'lı Uzman Çavuş Ferhat Demir'in ailesine taziye ziyaretinde bulunmak isteyen taksi şoförleri Merkez Osmangazi İlçesi Kükürtlü Caddesi'nde toplandı. 100'ü aşkın taksici buradan Şehit Demir'in baba evini ziyaret etmek üzere yola çıktı. Çekirge Meydanı'ndan, Altıparmak Caddesi'ne konvoy yaparak hareket eden taksiciler, Atatürk Anıtı önünde 1 dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okudu. Türk bayraklarıyla donatılan taksiler, ardından şehit Ferhat Demir'in evine giderek taziye ziyaretinde bulundu.

Organizasyonu düzenleyen taksici esnafı Semih Aydın, "Akşam Bursalı taksiciler olarak bir araya geldik. Ülkemizin yaşamış olduğu acıyı arkadaşlarla birlikte paylaşmaya çalıştık. İlk olarak Heykel'de Mustafa Kemal Atatürk Heykeli önünde İstiklal marşımızı söyledik. Akabinde şehit ailemizin evine taziye ziyaretine gittik. Şehidin babasının ellerinden öptük. Biz taksi esnafı olarak devletimizin, askerimizin, polisimizin yanında olduğumuzu, şehitlerimizin ailelerinin yanında olduğunu belirttik. Acılarını bir nebze paylaştık, merhem olabildiysek ne mutlu bizlere. Bizler Allah'tan şehitlerimize rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyoruz" dedi. Ziyaretin ardından taksi şoförleri dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------

-Taksicilerin konvoyundan görüntüler

-İstiklal marşı okurken

-Taksi esnafı Semih Aydın röp.

-Detaylar

Haber: Mehmet İNAN/BURSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

Yarar: El Nusra haberlerinden sonra El Nusra çığlıklarıyla konsolosu vurdular

GÜVENLİK Uzmanı Mete Yarar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) aylardan beri Amerikan medyasını Türkiye'nin El Nusra'yı desteklediği üzerine yalan haber bombardımanına tuttuğunu belirterek, "Arkadaşlara 'Buradan muhtemelen bir şey planlıyorlar' dediğimizin ertesi günü, Türkiye'de El Nusra çığlıkları atan bir polisin Rus Konsolosu'nu arkadan vurduğunun sahnesini gördük" dedi.

Mete Yarar, Ak Parti Onikişubat Gençlik Kolları tarafından düzenlenen '15 Temmuz süreci ve darbenin kayıp saatleri' konulu konferansa katılmak üzere Kahramanmaraş'a geldi. Konferans öncesi Vali Vahdettin Özkan'ı ziyaret edip ardından Ak Parti Onikişubat İlçe Başkanı Fırat Görgel ve yönetimiyle bir araya gelen Yarar, gazetecilerin de gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

'YALAN HABERLERDEN SONRA GELEN SUİAKAST SÜRPRİZ OLMADI'

Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov'a yapılan suikastın Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hrant Dink, Danıştay saldırısı ve Malatya'daki sadırılar olmak üzere bütün saldırılarla fotokopi gibi benzeri olduğunu belirten Yarar, suikast öncesi ABD'de medyasından çıkan haberler nedeniyle suikastin kendisi için sürpriz olmadığını söyledi. Yarar, şöyle devam etti: "Yaklaşık 4-5 günden beri Washington'daydım oradan New York'a geçtim. Oradaki Türk toplumu yetkilileri ve FETÖ'nün oradaki yaptıklarıyla ilgili çalışmaların içerisinde yer aldım. Gördüğüm tablo aynı, bir malzemeyi hazırlamışlar, bu malzemenin üzerine de servis edilecek son eylemi yapmışlar. Aylardan beri Amerikan medyasını Türkiye'nin El Nusra'yı desteklediği üzerine bir yalan haber bombardımanına tutmuş durumdalar şu an. Arkasından bunun gelmesi de benim için hiç sürpriz olmadı. Hatta orada konuşurken de zikrettiğim bir kelime vardı arkadaşlara 'Buradan muhtemelen bir şey planlıyorlar' dediğimizin ertesi günü Türkiye'de El Nusra çığlıkları atan bir polisin Rus Konsolosu'nu arkadan vurduğunun sahnesini gördük."

'FETÖ'YE KARŞI İLK UYANANLARDAN BİRİ RUSYA'DIR'

Mete Yarar, suikastta FETÖ'nün arkasında bir istihbarat örgütü ya da ülkenin olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine ise şöyle konuştu: "Onu söylemek için çok erken, kimse bir şey söyleyemez. Ama unutmayın bu örgüt zaten bir istihbarat örgütü gibi yapılanan ve teşkilatlanan, geçmişte de birçok istihbarat örgütü tarafından desteklendiği bilinen bir örgüt. Zaten örgütün bu eylemi yaptığı kesinleşirse arkasında bir istihbarat örgütü de çıkarsa kimse şaşırmaz muhtemelen. Bu örgütü Türk toplumu artık çok iyi tanıyor, bu toplumun tanıdığı gibi artık Rusya'da bu toplumu tanıyor. Çünkü geçmişte de bu grubun ne olduğunu, belki ilk uyananlardan ve ilk uyaranlardan bir tanesiydi. muhtemelen bütün deliller ortaya çıktıktan sonra da hep beraber ortak mücadele nasıl yapılması gerekiyorsa da inşallah yapılacaktır."

'DEAŞ, SİVİL HALKIN ARASINA KARIŞARAK EYLEM YAPIYOR'

Suriye'de devam eden Fırat Kalkanı Harekatı ve dün 14 askerin şehit olmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yarar, şöyle devam etti: "El Bab'ın olduğu bölge, birbirinin içine geçmiş olan köylerin de olduğu, dış mahallelerin köylerinin de olduğu, iç mahallelerde de çok uzun yıllardan beri yığınaklanma yapmış olduğu bir yer. Bütün istihbarat raporlarında bölgede ciddi anlamda mayın olduğu, el yapımı patlayıcıların olduğu biliniyordu. Yine ağır silahlarını da buraya konuşlandırdığını da biliyorduk. Yani girildiği andan itibaren de bunlarla karşılaşacağımız belirgindi. Bölgede geçmişte yaptığı örneğin bir benzerini onlar da yapıyorlar yine. Sivil halkın arasına karışarak bu eylemleri yapıyorlar. Bildiğiniz üzere rakamlar değişebilir ama 40 bin civarında insanın hala orada yaşadığını biliyoruz. Onların arasına sızıp, onların arasından eylem yapmaya çalışan bir örgütle mücadele edildiği için de maalesef bu istenmeyen olaylarla da karşılaşıyoruz. Yani meskun mahal muharebesinin siviller arasına karışmış teröristlerin uyguladığı taktiklerden bir tanesi bu."

'EL BAB BU İŞİN SONU DEĞİL'

Fırat Kalkanı Herekatı'nın ne zaman son bulacağıyla ilgili bir değerlendirme yapmanın şu an için imkansız olduğunu ifade eden Yarar, bu tip meskun mahal operasyonlarında süre vermenin askerleri riske atacağını söyledi. Komuta kademesinin bu işin bir an önce bitirilmesi için ellerinden gelen bütün gayreti gösterdiğini, operasyonun hızlı bir şekilde değil ince eleyip sık dokunarak yapılması gereken bir operasyon olduğunu anlatan Yarar, "Operasyonun hem sivil kayıplarını engellemek için hem de tek bir askerimizin burnunun kanaması için bu mücadelenin titizlikle yapılması gerekiyor. Bunun için de bir süre veremezsiniz. Ama hava şatları zorlaşmadan bu işin bitirilmesi için de hem kuvvet kaydırmaları hem bölgedeki yeni takviyeler hem de teçhizat anlamında takviyelerle en kısa süre bitirilmeye çalışılacaktır diye değerlendiriyorum. Ama bir kez daha söyleyeyim El Bab bu işin sonu değil. Çünkü bundan sonra yaşanılacak süreçlerde açıkçası Fırat'ın batısı tamamen temizleninceye kadar bitmeyecektir" diye konuştu.

'PKK, SPONSORLARININ MÜSADESİ OLMADAN EYLEMLERİ ŞEHRE KAYDIRAMAZ'

Mete Yarar son olarak PKK terör örgütün birer hafta arayla İstanbul ve Kayseri'de düzenlediği saldırıları değerlendirdi. PKK'nın artık dağda barınamadığını ifade eden Yarar, şöyle konuştu: "Dağda sıkışan bir örgütten bahsediyoruz. İkincisi artık dağda eylem yapamayan, kışın dahi barınacağı tüm barınaklarının başlarına yıkıldığı, silahlı İHA'lar ve gelişmiş olan diğer silah ve teçhizatlarla yerlerinin artık tespit edildiği bir ortamda dağda barınamadıkları için de şehre inmeye başladılar. Ama bu işin en acı veren tarafı şu, ne olursa olsun sponsorları yurt dışında olan bir örgüt, sponsorlarının desteği olmadan ve onların müsaadesi olmadan bu işleri şehre kaydıramazlar. Çünkü geçmişteki eylemlerinden sonra nasıl tepkiler verdiğini biliyoruz. Açıkçası bunun önünü açan Avrupa'nın ve Amerika'nın vurdumduymazlığı. Bununla araya mesafe koyamayan, hatta bazı ülkelerin terör örgütü listesinde olmasına rağmen terör örgütü gibi davranmayan ülkeler sayesinde bunlar maalesef başımıza geliyor. Bundan sonra da göreceğimiz sahne açıkçası hem Genelkurmay Başkanı'nın hem de diğer siyasilerin söylediği gibi temizleninceye kadar bu mücadele devam edecek."

'HALİSDEMİR, ŞEHİT OLMASAYDI 15 TEMMUZ'DAN 3 AY SONRA EMEKLİ OLACAKTI'

Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, AK Parti Onikşubat Gençlik Kolları tarafından Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde düzenlenen '15 Temmuz süreci ve darbenin kayıp saatleri' konulu konferansa katıldı. Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Akif Erdoğan'ın konuşmasıyla başlayan programda daha sonra söz alan Mete Yarar, cuntacı generali öldürdükten sonra şehit olan Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir ile ilgili bilinmeyen bir anıyı paylaştı. Halisdemir'in 15 Temmuz'dan gelecekte kendisi ve çocuklarıyla ilgili hayalleri olduğunu belirten Yarar, şunları anlattı: "15 Temmuz'da Ömer Halisdemir'i bu ülke kahramanlığıyla, şahadetiyle hatırladı. Ömer Halisdemir 20 yılını özel kuvvetlere vermiş şerefli bir astsubaydı. 15 Temmuz olmasa 3 ay sonra emekliliğine ayrılacak bir arkadaşımızdı. 15 Temmuz'dan yaklaşık 1 ay önce memleketine gidiyor, bir asra satın alıyor, öyle büyük hedefleri de yok yani İstanbul'da, Ankara'da yaşayım hedefi yok. Doğduğu köye gidiyor, orada bir ev alıp evin etrafını duvarlarla çeviriyor, bahçesine güllerini ve ağaçlarını dikiyor şehit arkadaşları için, onları hatırlamak için. Bu anılarında var. Çocukları, eşi var. 20 yıl boyunca yılda belki 2 ay görmediği çocukları var. Onlarla beraber köyünde onlara zaman ayırarak geçirmek istiyor. 15 Temmuz günü komutanı 'Bunun sonunda şehadet var' dediğinde 'Başım üstüne' diyebiliyor. 'Yahu ben 3 ay sonra emekli olacaktım, çocuklarıma daha fazla zaman ayıracaktım. Ben yapmasam başkası yapar'ı getirmiyor aklına. Hiç düşünmüyor. Bunları yapan şehitlerin bizlere yüklediği sorumluluğu düşünebiliyor musunuz? Her şeyden vazgeçerek şahadete gidiyor."

'ELİMİZ KOLUMUZ UZUYOR'

Konuşmasının devamında Suriye'de devam eden Fırat Kalkanı operasyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mete Yarar, şöyle devam etti: "'Bugün El Bab'da ne işiniz var?' diyenler yaklaşık 4 ay önce 'Kilis'e roketler atılıyor, vatandaşlarımız öldürülüyor, siz IŞİD'le ne zaman mücadele edeceksiniz?' diye soruyorlardı. Bugün El Bab'a gittik 'El Baba'da ne işiniz var?' diye soruyorlar. Ankara'da, İstanbul'da, Kayseri'de bombalar patlıyor, gencecik vatandaşlarımız, askerlerimiz, polislerimiz şehit ediliyor 'Siz ne zaman PKK ile mücadele edeceksiniz, Kobani veya diğer yerlerde bu işi engelleyeceksiniz?' diye soranlar Suriye'ye geçtiğinizde 'Sizin Suriye'de ne işiniz var?' diyorlar. Bizim her yerde işimiz var kardeşim. Benim vatandaşımın yaşı ne olursa olsun saçının kılına zarar verecek olan adam bilecek ki, bunun hesabını bu devlet sorar. Buraya geldiğinde bir daha o kıla el uzatamaz. O el o kadar uzun olacak ki, dünyanın neresinde olursanız olun, onun hesabını soracaksınız. Benim ülkem oraya doğru gidiyor. Zaten bugünlerde bu kadar uğraşmalarının ana sebeplerinden bir tanesi bu, elimiz uzuyor arkadaşlar, kolumuz uzuyor. Çünkü biz güçlendikçe bizimle mücadele etme şansları azalıyor. Biz güçlendikçe insanları korumaya devam ediyoruz."

'İDAM GELİRSE YURT DIŞINA KAÇANLAR TÜRKİYE'YE İADE DİLMEZ'

Salondakiler sorularını da yanıtlayan Mete Yarar, idamla ilgili bir soru üzerine idam getirilse dahi geriye doğru işlemediğini ifade ederek, "Eğer idam cezası çıkartırsak bu iadesini beklediğimiz hiç kimse Türkiye'ye iade edilmez. Yani idam çıkarttığımız andan itibaren yurt dışına kaçanların hiçbiri o ülkelerden alma şansına sahip değiliz. Bu olayı iyi değerlendirmek zorundayız. İdamı çıkarmanın iyi ve kötü sonuçları ne olur düşünmek zorundayız. 'Bu adamların Türkiye'ye getirilip yargılanmasını istiyor muyuz, istemiyor muyuz?' sorusunu iyi düşünmek lazım. Ani karar verdiğimiz de hata yapabiliriz. Çünkü belki bunlar bunu da istiyor olabilirler. Türkiye'ye ide edilmemek için bir sebep oluşturmak da istiyor olabilirler" diye konuştu.

'60 KİLOLUK MERMİLERİ ASKERLER SIRTINDA TAŞIYOR'

Mete Yarar, bir soru üzerine Fırat Kalkanı'nda görev yapan askerlerle ilgili de bir anısını anlattı. 1,5 ay önce bölgeye gittiğini ve o dönem yerli yapım fırtına obüsleriyle 10 bin merminin atıldığını ve her merminin 60 kilo ağırlığında olduğunu söyledi. Obüslerin başındaki askerlerin kendi aralarında tartıştığını gördüğünü belirten Yarar, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: "Dedim ki 'Sorun mu var?' 'Sorun yok komutanım' dedi. 'Biz olayın başladığı günden bu yana buradayız. Ama bir konuda bir problem yaşıyoruz ve onu kendi aramızda çözmeye çalışıyoruz' dedi. Sorunun ne olduğunu sorduğumda 'Sırtımızda mermiyi içeri taşıyoruz' dediler. 10 bin ile 60 kiloyu çarpın, ne kadar büyük bir rakam yapıyor. 'Bunlar otomatik olarak doldurulabilen silahlar, arkaya dayıyorsunuz mermiler otomatik olarak içeriye kayıyor' dediğimde 'Biz bunu yaparsak silahımız ateş etmiyor o sırada. Ama bizim arkadaşlarımız devamlı çatışıyorlar ve mermiyle onları desteklemek zorundayız. Silah ateşi kesilmesin diye biz mermileri sırtımızda teker teker yüklüyoruz içeriye.' Bana söyler misiniz Çanakkale ruhu bitmiş mi ?"

Konferansın sonunda Onikişubat İlçe Belediye Başkanı AK Partili Hanifi Mahçiçek Mete Yarara plaket ve köstekli saat verdi. Yarar daha sonra 'Darbenin kayıp saatleri' isimli kitabını imzaladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------

Mete Yarar'ın konuşması

Saygı duruşu

Salondan detaylar

Onikişubat Belediye Başkanı'nın Yarar'a plaket vermesi

Yarar'ın kitabını imzalaması

Haber-Kamera: Ömer KOÇ / KAHRAMANMARAŞ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

Edirne'de emekli polis beylik tabancasıyla intihar etti

EDİRNE'de Havsa İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden emekli olan 41 yaşındaki Mehmet Erol, çamlık alanda beylik tabancasıyla başına ateş ederek intihar etti.

Havsa İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevliyken bir süre önce emekli olan polis memuru Mehmet Erol, Şükrüpaşa Mahallesi Şerif Bilgen Caddesi üzerindeki ağaçlık alanda beylik tabancasıyla başına ateş ederek intihar etti. Silah sesini duyanların ihbarıyla gelen polis ekipleri Erol'un hayatını kaybettiğini belirledi. Erol'un bir süre önce annesini kaybettiği, eşiyle de boşanması nedeniyle girdiği bunalım sonucu intihar ettiği tahmin ediliyor.

Savcılık ve polis ekiplerinin incelemesinin ardından Mehmet Erol'un cesedi otopsi için Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi moruna kaldırıldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------

-Polis ekiplerinin incelemesi

-Ağaçlık alan ve güvenlik şeridi

-Olay yeri inceleme ekipleri

-Cesedin taşınması

-Cesedi cenaze aracına konması

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN- Ali Can ZERAY/EDİRNE,-

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

Gaziantep'te şüpheli ölüm

GAZİANTEP'te, 30 yaşındaki Hasan Demir, evinde ölü bulundu. Demir'in ölüm nedeni, yapılacak otopsinin ardından belirlenecek.

Olay, dün akşam saatlerinde Onat Kutlar Mahallesi'nde meydana geldi. Hasan Demir'in annesi evine döndüğünde bekar ve işsiz olan oğlu Hasan Demir'in hareketsiz yattığını gördü ve durumu sağlık ekipleri ile polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri Hasan Demir'in yaşamını yitirdiğini tespit etti. Polis ekipleri de Hasan Demir'in ailesinin ve komşularının ifadesine başvurdu. Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından Demir'in cesedi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.

Demir'in ölüm nedeni, yapılacak otopsinin ardından belirlenecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

Olay yeri ve ambulans

Sağlık ve polis ekipleri

Genel ve detay görüntüler

Haber: Metin Faruk TAMER-Kamera: Ahmet ÖZER -GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================

Şanlıurfa'da, 42 bin paket kaçak sigara ele geçirildi

ŞANLIURFA'da, polisin şüphe üzerine durdurarak arama yaptığı akaryakıt tankerinin deposundaki gizli bölmede, 42 bin paket kaçak sigara ele geçirildi.

Kent girişinde şüpheli araçlar üzerine uygulama yapan polis ekipleri, Serkan C. yönetimindeki 47 DN 342 akaryakıt tankerini durdurdu. Sürücünün tedirginlik hareketinden şüphelenen polis, akaryakıt tankerini Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi bahçesine götürüldü. Yapılan detaylı aramada tankerin gizli bölmelerinde 42 bin paket kaçak sigara ele geçirildi. Sigaraya el koyan polis, tanker sürücüsü Serkan C.'yi gözaltına aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Durdurulan tankerde arama yapan polis

Polis ekiplerinin kaçak sigaraları tankerden çıkarması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Türkiye Elazığ Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title