Dha Yurt Bülteni-1
1)MARDİN NUSAYBİN'DE İKİ GRUP ARASINDA SİLAHLI ÇATIŞMA: 2, ÖLÜ 9 YARALIMARDİN'in Nusaybin ilçe merkezinde iki grup arasında başlayan tartışma silahlı çatışmaya dönüştü.
1)MARDİN NUSAYBİN'DE İKİ GRUP ARASINDA SİLAHLI ÇATIŞMA: 2, ÖLÜ 9 YARALI
MARDİN'in Nusaybin ilçe merkezinde iki grup arasında başlayan tartışma silahlı çatışmaya dönüştü. Olayda 2 kişi öldü, 9 kişi yaralandı. Yaralılar, Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Nusaybin ilçe merkezinde bulunan Lozan Caddesi'nde iki grup arasında, iddiaya göre kız kaçırma nedeniyle tartışma çıktı. Saat 16.15 sıralarında meydana gelen tartışma Kalaşnikof, tabanca ve pompalı tüfeklerin kullanıldığı çatışmaya dönüştü. Olayda Olayda 11 kişi yaralandı Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
TEDAVİ GÖREN 2 KİŞİ KURTARILAMADI
Mardin'in Nusaybin ilçe merkezinde iki grup arasında başlayan ve silahlı çatışmaya dönüşen kavgada ağır yaralanan ve hastaneye kaldırılan yaralılardan 2'si kurtarılamadı. Nusaybin Devlet Hastanesi'nde kaldırılan 9 kişinin tedavisi sürdürülüyor.
VALİLİK AÇIKLADI: 2 ÖLÜ, 9 YARALI
Mardin Valiliği'nin yaptığı yazılı açıklamada Nusaybin İlçesi'nde, bugün akşam saatlerinde 2 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili 9 kişinin de yaralandığını duyurdu. Valilik açıklamasında, "23.01.2017 tarihinde saat 16.26'da Mardin ili Nusaybin ilçesi Selahattin Eyyübi Mahallesi'nde sivil vatandaşlar arasında silahlı ve bıçaklı kavga ihbarı alınmıştır. Olay yerine üç 112 ekibi yönlendirildi. Saat 16.30'da ilk ekibimiz olay yerine ulaştı. 5 yaralı, 1 EX 112 ambulansları ile Nusaybin Devlet Hastanesi'ne nakledildi. 5 yaralı kendi imkanı ile Nusaybin Devlet Hastanesi'ne başvurduğu bilgisi alındı. Olayda toplamda 9 kişi yaralanmış, 2 kişi hayatını kaybetmiştir " denildi.Valilik açıklamasında Mehmet Masum Kızmaz'ın olay yerinde, Orhan Deniz'in de yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği belirtilırken 6 kişinin hayati tehlikesinin olmadığı ve tedavisinin devam ettiği, 3 kişinin ise hastanede yapılan ilk müdahalenin ardından taburcu edildiği belirtildi. İki kişinin hayatını kaybettiği, 9 kişinin de yaralandığı silahlı kavga ile ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.
Görüntü Dökümü
------------------
-Yerde yatan yaralının görüntüsü
-Silah sesleri
-Kaçışan insanlar
-Polis ve Ambulansın olay yerine gelmesi
-Sağlık ekiplerinin yaralıya müdahalesi
-Olay yerine gelen zırhlı araçlar
-Güvenlik önlemleri
-Yaralıların sedyeyle ambulansa taşınması
23.01.2017 - Haber Kodu : 170123139
23.01.2017 - Haber Kodu : 170123136
23.01.2017 - Haber Kodu : 170123129
DHA-Güvenlik - Türkiye-Mardin - MARDİN, (DHA
==================================================
2)NİŞANLI ÇİFT, 100 METREDEN DÜŞEREK FECİ ŞEKİLDE CAN VERDİ
ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi'nde 32 yaşındaki Özgür Özakın ile nişanlısı aynı yaştaki Zeynep Nida Sözeri, uçurum kenarında tartıştıkları sırada 100 metre yükseklikten deniz kenarına düşerek öldüler. Nişanlı çiftin ölüm haberini alan yakınları olay yerinde sinir krizleri geçirdi. Olay, saat 01.00 sıralarında Balı Mahallesi Köseağzı Mevkiinde meydana geldi. Ereğli'de esnaflık yapan Özgür Özakın ile Ankara'da özel bir firmada çalışan nişanlısı Zeynep Nida Sözer, ayrı araçlarla yanlarında bir arkadaşlarıyla beraber konuşmak için Közeağzı Mevkii'ne geldi. Çift, iddiaya göre uçurum kenarında tartışmaya başladı. Bu arada dengesini kaybeden Özgür Özakın ve Zeynep Nida Sözeri, 100 metrelik uçurumdan deniz kenarına düştü. Çiftin yanında gelen arkadaşının çığlıkları üzerine çevredeki vatandaşlar polise ve sağlık ekiplerine Haber'>haber verdi. Bu sırada, Köseağzı piknik alanı işletmecisi Nazım Tıngaz yaptığı aramada genç çiftin cansız bedenlerini buldu. Olay yerine gelen sağlık ekipleri de çiftin öldüğünü belirledi.
Cumhuriyet Savcısı'nın incelemesinin ardından Özakın ve Sözeri'nin cansız bedenleri Ereğli Belediyesi'ne ait cenaze aracına konuldu. Acı haberi alarak olay yerine gelen Özgür Özakın'in ailesi, gözyaşlarına boğuldu. Baba Metin Özakın, oğlunun konduğu tabuta sarılarak göz yaşı döktü. Nişanlı çiftin cenazeleri otopsi için Ereğli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Piknik alanı işletmecisi Nazım Tıngaz ise duyduğu bağırma sesi üzerine dışarı çıktığını anlatarak, şöyle konuştu: "Bir bayan bağırıyordu yukarıdan. Hanıma söyledim. Dışarıya çıktım. Baktım yukarıda iki tane ışık yanıyor. İki tane araba var. Bayana bir şey mi var diye seslendim. Özgür diye bağırıyordu. Bana aşağılara bakar mısın? dedi. Aşağıya bakarken arkadaşlara denk geldim. Polise haber verdim. Allah rahmet eylesin." dedi. Çiftin otomobillerinde inceleme yapan polis, olayla ilgili soruşturmasını sürdürüyor.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Uçurumdan düşen nişanlı çift
-Polislerin inceleme yapması
-Gençlerin düştükleri uçurum
-Anne Tülay Özakın'ın oğluna seslenmesi
-Yakınlarının göz yaşlarına boğulması
-Baba Metin Özakın'ın gözyaşları (MAVİ MONTLU)
-Cesetlerin cenaze aracına taşınması
-Nazım Tıngaz ile röportaj
-Polisin araçlarında inceleme yapması
24.01.2017 - Haber Kodu : 170124005_
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),
=========================================================
3)ZİNCİRLEME KAZADA KALDIRIMDA YÜRÜYEN POLİS ÖLDÜ, 2 YARALI
ŞANLIURFA'da 3 otomobilin karıştığı zincirleme trafik kazasında kaldırımda yürüyerek evine gitmeye çalışan polis memuru Recep Yanmaz yaşamını yitirdi, sürücülerden 2'si ise yaralandı. Polis memuru Yanmaz'ın, mesai arkadaşlarının arabayla eve götürme isteğini, "Bugün canım çok sıkkın. Biraz yürümek istiyorum" diyerek geri çevirdiği belirtildi. Kaza, akşam saatlerinde GAP Bulvarı'nda meydana geldi. Merkez Karaköprü İlçesi'nden kent merkezi yönüne ilerleyen Bilal Bayram yönetimindeki 79 DZ 656 plakalı otomobil, aynı yönde ilerleyen Yücel Demir'in kullandığı 63 DE 514 plakalı otomobile çarptı. Çarpışmayla karşı şeride geçen Yücel Demir'in kullandığı otomobil ise Turgut Arca idaresindeki 21 BR 251 plakalı otomobile çarptı. Zincirleme kazada sürüklenen Demir ve Arca'nın kullandığı araçlar, kaldırımda yürüyen Karaköprü ilçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Recep Yanmaz'a çarptı. Kazada polis memuru Yanmaz olay yerinde yaşamını yitirirken, sürücülerden Bilal Bayram ve Yücel Demir yaralandı. İhbarla olay yerine çok sayıda polis ile kurtarma ve sağlık görevlisi sevk edildi. Yaralı sürücüler sağlık görevlileri tarafından ambulanslarla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.
"CANIM ÇOK SIKKIN, BİRAZ YÜRÜMEK İSTİYORUM"
Kazayı duyup olay yerine giden polis memurunun mesai arkadaşları, kaldırıma savrulan ceset başında gözyaşı döktü. Kazada hayatını kaybeden polis memuru Recep Yanmaz'ın, akşam mesai çıkışında arkadaşlarının arabayla eve götürme isteğini "Bugün canım çok sıkkın. Biraz yürümek istiyorum" diyerek geri çevirdiği öğrenildi. Adı öğrenilemeyen eşini kanser nedeniyle kaybettiği belirtilen 2 çocuk babası polis memuru Yanmaz'ın cesedi, olay yerindeki incelemenin ardından otopsi için morga götürüldü. Kazayı haber alarak olay yerine gelen İl Emniyet Müdür Yardımcısı Sunay Balıkkaya da, görevlilerden bilgi aldı. Kaza nedeniyle ulaşımın tek şeritten sağlandığı karayolu, otomobillerin çekicilerle otoparka çekilmesinin ardından yeniden ulaşıma açıldı. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
Polislerin kaza yerinde inceleme yapması
Kazaya karışan otomobiller
Kazada ölen polis memurunun cesedi
Genel ve detay görüntüler
Haber: Ali LEYLAK-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)
=========================================
4)ALMANYA'DAN ZİYARETE GELDİĞİ AĞABEYİNİN EVİNDE DUMANDAN ZEHİRLENEREK ÖLDÜ
Bursa'da, uzun süredir Almanya'da yaşayan ve ağabeyini ziyarete gelen İfran Yiğeman, odasında uyuduğu sırada elektrikli battaniyeden çıkan yangında dumandan zehirlenerek hayatını kaybetti. Yangın sabah saat 05.00 sıralarında merkez Osmangazi İlçesi Ahmetpaşa Mahallesi Fahri Korutürk Caddesi'nde meydana geldi. Uzun zamandır Almanya'da yaşayan ve 75 yaşındaki ağabeyi İbrahim Yiğeman'ı ziyaret etmek için Bursa'ya gelen 72 yaşındaki İrfan Yiğeman odasında uyuduğu sırada elektrikli battaniye birden alev aldı. Dumanları fark eden İbrahim Yiğeman bağırışlarını duyan komşuları kapıyı kırarak İrfan Yiğeman'ı odadan çıkararak durumu itfaiye ve 112 Acil Servis Ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen İtfaiye ekipleri yangını kısa sürede söndürürken, komşular tarafından binadan çıkarılan İrfan Yiğeman ve ağabeyi İbrahim Yiğeman'a ilk müdahale itfaiye ve 112 Acil servis ekipleri yaptı. Durumu iyi olan İbrahim Yiğeman ambulansta tedavi edilirken, kardeşi İrfan Yiğeman Muradiye Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yiğeman burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. İrfan Yiğeman'ın cesedi Muradiye Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırılırken, yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Ölen şahsa müdahale edilmesi
-Ölen şahsın ambulansa bindirilmesi
-Dumandan etkilenen İbrahim Yiğeman'ın ambulansa gidişi
-Detaylar
Haber- Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,-
===============================================
SOMA MADEN FACİASI DAVASINDA YARGILAMAYA DEVAM EDİLDİ - EK
5)YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU İSTEDİ
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 51 kişinin yargılandığı Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın duruşmasına öğleden sonra devam edildi. Duruşmada ek bilirkişi raporuna karşı söz alan tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim kurulu Başkanı Can Gürkan, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bu nedenle de zaman kaybı yaşandığını öne sürüp, "Bilirkişi ilk raporlarında metan gazı yangını demişti, ancak ek raporlarında, metan ölçümü yapmadıklarını söylüyorlar. Burada geri adım attılar. Bilirkişi görüşlerini delillendirmek zorunda, biz de bu delillere karşı itiraz edelim. Ama bu deliller yok" dedi. Mahkeme heyetini de eleştiren Can Gürkan, davanın hiçbir bilimsel araştırma olmadan sürdüğünü, bilirkişileri duruşmada dinleyemediklerini ve taleplerinin sürekli reddedildiğini belirtti. Geçen yıl şubat ayından itibaren mahkemenin olayın maddi gerçeğini bulma çabasını bıraktığını ileri süren Can Gürkan, "Biz sizin yapmanızı istedik, ama olmadı. Bunu ya yeni bilirkişi yapacak ya da Yargıtay yapacak. Ben patronum, hadi idam edildim ama burada suçsuz insanlar da ceza alabilir. Bilirkişi dinlenmeli, çalışanların bazılarının ifadeleri yeniden alınmalı. Bunlar olmadığı takdirde kimse burada kusura bakmasın biz yargılanmıyoruz" dedi. Davanın artık milli bir dava olduğunu ve herkesin takip ettiğini de söyleyen Can Gürkan, olayın planlı olduğunu, gerçeğin bulunması için test merkezi kurduklarını, mahkemenin istediği bilim insanlarıyla burada çalışma yapabileceğini ifade etti.
AVUKATIN SÖZLERİ SALONU KARIŞTIRDI
Can Gürkan'dan sonra ek bilirkişi raporu için avukatı Kadir Çekin de söz aldı. Bilirkişilerin olayı anlatımları sırasında 'kurgu yaptıkları' sözlerini eleştiren Kadir Çekin, "Kurgu lafını bir yargılamada ilk kez duydum. Bu filmlerde olur ama yargılamada nasıl oluru, burada gördüm" dedi. Bilirkişilerle ilgili 'cahil' nitelemesinde bulunan Kadir Çekin'e müdahale eden Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, bu tür sözleri kullanmaması gerektiğini söyledi. Bu anlarda madenci annelerinden Elmas Kaya, salonda ayağa kalkıp, avukata tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın, Elmas Kaya'nın dışarıya çıkartılmasını istemesi üzerine tepki gösteren diğer madenci aileleri de salonu terk etti. Bu anlarda, olayın sabotaj olduğuna yönelik iddialarda bulunan Kadir Çekin'e uzun süre tepkiler dinmedi. Ortamın yatışması için duruşmayla 15 dakika ara verildi. Aradan sonra tekrar söz alan Kadir Çekin, bilirkişi heyetinin duruşmada dinlenmesini, ölen madencilerin varsa kan örneklerinin, ölüm nedenlerinin belirlenmesi için tekrar incelenmesini de istedi. Kan örneklerinin saklanmadığının açıklanmasına ve avukatın talebine madenci aileleri tepki gösterdi.
AVUKATTAN "HSYK'YA ŞİKAYET ETTİK" AÇIKLAMASI
Can Gürkan'ın avukatlarından Abdurrahman Gök ise diğer müvekkili Alp Gürkan'ın savunmasını hazırlaması için en az üç aylık bir süre talep etti. Ardından da Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı ile üye hakimler ve bilirkişi heyetinin ortak oluşturduğu WhatsApp yazışmalarının dosyaya konulmasını istedi, ayrıca bu konuda da HSYK'ya şikayette bulunduklarını, müfettiş görevlendirildiğini söyledi. Tarihin, yaşanan kazanın sabotaj olduğunu ortaya çıkartacağını, ellerinde deliller olduğunu söyleyen Abdurrahman Gök, dosyayı, Devlet Denetleme Kurulu'na kadar götüreceklerini dile getirdi. Abdurrahman Gök konuşmasında ayrıca, "Burada bir üst akıl 2 mağdur tarafı çarpıştırıyor. 46 sanık da mağdur, 301 işçi de mağdur. Bilirkişi raporuna göre mahkemenin adil bir karar verme durumu yoktur" dedi. Gök, mahkemeden, bilirkişi heyeti ile 301 işçinin otopsilerini yapan adli tıp uzmanlarının duruşmada dinlenmesini, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasını, ayrıca FETÖ'den gözaltına alınan ancak şimdi firarda bulunan maden işçisi İbrahim Girik için de yakalama kararı çıkartılmasını talep etti.
ALP GÜRKAN İÇİN TUTUKLAMA İSTEDİ
Duruşmada söz alan madenci ailelerin avukatlarından Denizer Şanlı ise duruşmaya gelmeyen Alp Gürkan ile diğer sanıklar için tutuklama kararı verilmesini istedi. Ailelerin avukatlarından Selçuk Kozağaçlı da davada esasa ilişkin taleplerini sunacaklarını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmayı yarına (salı) erteledi.
Görüntü Dökümü
------------
-Akhisar Ağır ceza mahkemesinden görüntü
-Soma faciasında hayatını kaybeden işçilerin yakınlarının duruymanın yapıldığı salona girmeleri
-Polisin güvenlik önlemleri
-Duruyma öncesi yürüyüş
Haber: Taylan YILDIRIM / AKHİSAR MANİSA,
========================================================
6)AKINTIYA KAPILAN GENÇ BOĞULDU
MUĞLA'nın Köyceğiz İlçesi'nde, avladığı ördeği almak isterken akıntıya kapılan 18 yaşındaki Yasin Dağ boğuldu.
Olay, bugün saat 13.00 sıralarında Hamitköy Mahallesi Namnam Çayı kenarında meydana geldi. Yasin Dağ ve arkadaşı Cengiz Yerli, ördek avlamak için Namnam çayı kenarına gitti. Dağ, vurduğu ördeğin suya düşmesi üzerine ördeği almak için suya girdi. Dağ'ın akıntıya kapıldığını fark eden arkadaşı Yerli, Dağ'ı kurtarmak için suya girdi. Dağ'ı kurtaramayacağını anlayan Yerli, durumu jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine bölgeye AFAD ve Dalgıç Polis ekipleri sevk edildi. Yaklaşık 2 saat süren aramanın ardından dalgıçlar talihsiz genci bularak sudan çıkardı. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede Dağ'ın hayatını kaybettiği belirlendi. Savcının olay yerindeki incelemelerinin ardından Dağ'ın cesedi otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi. Öte yandan Urfa nüfusuna kayıtlı olan Dağ'ın Köyceğiz'e tarım işçisi olarak geldiği bir süredir Köyceğiz de çalışan Dağ bu gün üç arkadaşı ile birlikte ava çıktıkları öğrenildi. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
------------
Olay yerinden görüntü
Dağ'ın sudan çıkartılışından görüntü
Sağlık ekiplerinden görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Cihan KAYA / KÖYCEĞİZ (Muğla),
=================================================
7)KOMŞU CİNAYETİNDE CİNSEL İÇERİKLİ MESAJ İDDİASI
ADANA'da Özkan Tatlı'nın (31) katil zanlısı Ferdi Çağlar (32) ile Çağlar'ın nikahsız eşi Dilek Zeytun (25) mahkemeye sevk edildi. Tatlı'nın genç kadının cep telefonuna cinsel içerikli mesajlar gönderdiği ileri sürüldü.
Merkez Seyhan İlçesi'nin Yenibaraj Mahallesi'nde 19 Ocak'ta Ferdi Çağlar beraberindeki arkadaşı Ahmet Berber, üst katta oturan Ferdi Çağlar'ın evine gitti. Çağlar, nikahsız eşi Dilek Zeytun'a cinsel içerikli mesajlar göndererek taciz ettiğini ileri sürdüğü Özkan Tatlı ile kavgaya tutuştu. Kavgada Tatlı, satırla Çağlar ve Berber'i yaraladı. Çağlar da tüfekle Özkan Tatlı'yı vurarak öldürdü. Kavgada yaralanan Berber yoğun bakıma alınırken Ferdi Çağlar, tedavisinin ardından Dilek Zeytun ile birlikte gözaltına alındı.
Dilek Zeytun ile Ferdi Çağlar ifadelerinde cinayet suçlamasını kabul etmedi. Pompalı tüfeği Özkan Tatlı'nın kullandığını ileri süren zanlılar, "Satır ve tüfekle saldırdı. Boğuşma sırasında Ahmet, Özkan'ın elindeki tüfeği alıp ateş etti. Özkan'ı yaralayan Ahmet Berber" diye ifade verdi. Nikahsız çift Dilek Zeytun ile Ferdi Coşkun silahla adam öldürmek suçundan adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Zanlıların Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi
Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması
Polis aracına bindirilmesi
Adli Tıp Birimi genel görüntüsü
Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,
===================================================
8)"ÖZEL MÜLKÜM" DİYEREK, ANITI YIKTI
MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde 21 yıl önce, Abdi İpekçi Barış Ödülü Sahibi, çevreci, ressam Saynur Gelendost tarafından projesi çizilip, bazı sivil toplum kurumluşlarının da desteğiyle yaptırılan, ölümün ardından "Özgürlük Meydanı ve Anıtı" olan adı "Gelendost Özgürlük Meydanı ve Anıtı" olarak değiştirilen eser, bir gecede yıktırıldı. Müteahhit Muhammet Karapınar arazinin kendi özel mülkiyeti olduğunu belirtirken, çevreci ve bazı sivil toplum kuruluşları yıkıma tepki gösterip, eylem yaptı.
Muğla'nın büyükşehir olmasının ardından kapatılan Gündoğan Belde Belediyesi'nin CHP'li eski belediye başkanlarından Hasan Ali Yılankaya, o dönemde mülkiyeti Karapınar Ailesi'ne ait olan Gündoğan Sahili'ndeki araziyi kamu alanı olarak kullanmak üzere isteyip, yazılı anlaşma yaptı. Söz konusu araziye arıtma tesisi terfi merkezi, meydan Atatürk Anıtı, jandarma binası ve umumi tuvalet yapıldı. Aynı araziye 1996 yılında "Çevrecilerin Anası" olarak tanınan merhum Saynur Gelendost tarafından 11 yıl önce çevreci Mümtaz Özçelik, Gündoğan Peynir Çiçeği Derneği ve Mavi Yol Girişimi üyeleri ile "Özgürlük Meydanı ve Anıtı" yapıldı. Gelendost'un projesini kendisinin çizdiği meydan ve anıtın ismi, 2003 yılında ölümünün ardından "Gelendost Özgürlük Meydanı ve Anıtı" olarak değiştirildi. Ancak, bu sabah Gelendost Özgürlük Meydanı ve Anıtı'nın bulunduğu arazinin kendilerinin özel mülkiyeti olduğunu ileri süren Muhammet Karapınar tarafından dozerlerle yıktırıldı. Molozları çöplüğe taşındı.
Yıkılan Gelendost Özgürlük Meydanı ve Anıtı'nın bulunduğu yerde toplanan çevre dostu Mümtaz Özçelik, Gündoğan Peynir Çiçeği Gönüllüleri Derneği Başkan Yardımcısı Tomur Kaş, Tema Vakfı gönüllüleri ve Bodrumlu çevreciler bugün eylem yaptı.
13 yıldır her 2 Mart'ta Saynur Gelendost'u Özgürlük Meydanı ve Anıtı'nda andıklarını belirten Peynir Çiçeği Gönüllüleri Derneği Başkan Yardımcısı Tomur Kaş, "Diğer zamanlarda ise birçok basın açıklamasına sahne olan bir anıtın, eserin bir gecede kaldırılmasının şokunu yaşıyoruz. 21 yıldır duran bir eser, bir gecede yok oldu. Yaptığı eylemlerle sadece Türkiye'de değil dünyada çevre ve doğa tahribatına dikkat çeken bir kişinin adını taşıyan meydan ve anıt nasıl yıkılır? Dün içime doğmuş gibi son fotoğrafını çekmiştim ve sizinle paylaşıyorum. 21 yıl sonra buranın kendi arazisi olduğunu söyleyen Muhammet Karapınar'a "Bize kısa bir süre verin bu eseri olduğu gibi mahallenin uygun bir başka köşesine taşıyıp, Gelendost'un anısını yaşatalım' dedik. Çünkü, belediye ile yer konusunda görüşmelerimiz devam ediyordu. Bu sabah, meydan ve anıtın yıkıldığını görünce şaşırdık. Nasıl böyle bir şeyi yapabilirler aklımız almıyor. Gelendost'u unutturamamak için dernek olarak aynı eseri bir başka yere yapacağız" dedi.
"DİĞER KAMU MALLARINA DOKUNULMAMIŞ, KASIT VAR" İDDİASI
Gelendost ile birlikte proje haline getirip eseri yapan Mümtaz Özçelik ise "Burası tam 25 yıldır kamunun kullandığı bir alan. 'Mal sahibiyim' diyen kişi, dönemin belediyesine 'kamu' kullanabilir diyerek yazı vermiş. Ama mal sahibi buradakui kamu malı olan otopark, arıtma tesisi terfi ünitesi ve halk tuvaletine dokunmayıp, sadece Gelendost Özgürlük Meydanı ve Anıtı'nın yok etmiştir. Burada kasıt arıyoruz" diye konuştu. Yaklaşık 20 kişilik grup, açıklamaların ardından eylemlerinen son verip, dağıldı.
KARAPINAR, "ORADA ÖZEL MÜLK YAZIYOR"
DHA muhabirinin telefonla ulaştığı Muhammet Karapınar ise söyleyecek fazla bir şeyin olmadığının altını çizip, "
"Görüleceği gibi o alanda 'özel mülktür' yazıyor"dedi.
Muğla bölgesinde bulunan 3 termik santrale karşı verdiği mücadele ile tanınan ressam Saynur Gelendost, solunum yetersizliği nedeniyle kaldırıldığı Bodrum Devlet Hastanesi'nde, 2 Mart 2003 tarihinde, 73 yaşındayken yaşamını yitirmişti. Abdi İpekçi Barış Ödülü sahibi olan Gelendost, aynı zamanda Bodrum Gönüllüleri Derneği'nin kurucularındandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Gelendost Özgürlük Meydanı ve Anıtı'nın yıkılmadan bir gün önceki görüntüsü
-Gelendost Özgürlük Meydanı ve Anıtı'nın arşiv görüntüleri
-Yıkılan Gelendost Özgürlük Meydanı ve Anıtı'ndan geriye kalanlardan görüntü
-Gündoğan Peynir Çiçeği Gönüllüleri Derneği Başkan Yardımcısı Tomur Kaş ile röp.
-Gelendost ile birlikte proje haline getirip eseri yapan Mümtaz Özçelik ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Yaşar ANTER / BODRUM (Muğla),
================================================
9)ÖZDEN TOKER, BABASI İSMET İNÖNÜ'NÜN BALMUMU HEYKELİNİN KARŞISINDA OTURDU
İSMET İnönü'nün kızı Özden Toker, Eskişehir'de Kurtuluş Müzesi'ni gezerken, babasının masada oturmuş balmumu heykelini karşısına oturdu.
Eskişehir'e kendisine verilen Uğur Mumcu Yaşam Boyu Başarı ödülünü almak için gelen Özden Toker, tören öncesi Kurtuluş Müzesi'ni gezdi. Özden Toker'e müze gezisinde Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Yılmaz Büyükerşen de eşlik etti. Çocuklar için hazırlanan bölümle başlayan gezide Toker, 1'inci İnönü Savaşı'nın bir harita üzerinde anlatıldığı, 'Strateji Odası'na girdiğinde masa başında oturan babası İsmet İnönü'nün balmumu heykelini görünce heyecanlandı. Kurtuluş Savaşı'nın anlatıldığı filmi izleyen Özden Toker, Atatürk heykeli ile selfie yaptı.
Kurtuluş Müzesi'ndeki babasının kaldığı odayı da gören Toker, çocukluğunda müzede anlatılan olayları bire bir kahramanlarından duyduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Şu anda 90 yıl öncesine gittik. Benim babam, hepinizin babaları, büyük babalarınızın ne büyük mücadeleler yaptıklarını öğreniyoruz. Bunu yalnızca bizim kaynaklarımızdan değil, mağlup olan Yunanlıların ağzından, onların çektikleri fotoğraflar ve filmlerinden görmek, hakikaten söylenecek söz bulamıyorum. Fevkalade bir şey, büyük heyecan duydum. Kendimi babamla beraber, onun masasında, Fahrettin Paşa'nın yanında buldum. Buradaki kahramanların hepsi benim ailem, bütün olayları ben onlardan dinledim. Benim tek ricam var. Mümkün olduğu kadar gençlerimizin ve her yaştan gencin, tarihimizi içinde yaşayarak, yabancı kaynaklardan öğrenmek için bu müzeyi gezmeleri."
Görüntü dökümü:
-----------------------
-Özden Toker'in Kurtuluş Müzesi'ni gezmesi,
-Görevillerin Özden Toker'e bilgi vermesi,
-Özden Toker'in babası İsmet İnönü'nün balmumu heykelinin karşısına oturması,
-Özden Toker'in konuşması,
-Toker'in müze anı defterine duygularını yazmasından çekilen görüntüler bulunuyor.)
Haber-Kamera: ESKİŞEHİR,
==============================================
10)TAHTALI ZİRVESİNDE SERGİ
ANTALYA'nın Kemer İlçesi'ndeki 2365 metrelik Tahtalı Dağı'nın zirvesindeki Olimpos Teleferik Tesisleri'nde 'Antalya Kelebekleri Sergisi' açıldı.
Antalya Tanıtım Vakfı'nın (ATAV) 'Memleketim Antalya' çalışmaları kapsamında Tahtalı Dağı'ndaki teleferik tesislerinde Antalya Kelebekleri Sergisi açıldı. Serginin açılışına Vali Yardımcısı Hüseyin Ece, ATAV Başkanı Nizamettin Şen, Kemer Turistik Otelciler Birliği (KETOB) Başkanı Tayyar Gül ve Olympos Teleferik Genel Müdürü Haydar Gümrükçü katıldı.
ATAV Başkanı Nizamettin Şen, Antalya'nın Erzurum'dan sonra dünyadaki en zengin ikinci kelebek kenti olduğunu belirterek, "Bu sömestir tatilinde ve mayıs ayının 23'üne kadar da özellikle Rusya'dan 1 Mayıs bayramında gelecek misafirlerimize de tanıtmak üzere böyle 3 aylık bir sergi planladık. Antalya endemik bitkiler açısından, bitki zenginliği açısından Türkiye'nin ve dünyanın sayılı kentlerinden biri ve kelebek zenginliği olarak da Türkiye'de Erzurum'dan sonra ikinci zenginliğe sahip bir kent. 183 kelebeğimiz var ve bu 183 kelebeğin 3 tanesi de endemik özelliğe sahip, yani 3 tanesi dünyada sadece Antalya'da var" diye konuştu.
Vali Yardımcısı Hüseyin Ece de valilik olarak bu tür çalışmalara her türlü desteği sağlama gayretinde olduklarını vurguladı.
Konuşmalarının ardından ATAV Başkanı Nizamettin Şen, Vali Yardımcısı Hüseyin Ece ve konuklara sergiyi gezdirerek kelebeklerle ilgili bilgiler verdi. Sergi 23 Mayıs'a kadar açık kalacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Serginin gezilmesi
ATAV Başkanı Nizamettin Şen'in konuşması
Vali Yardımcısı Hüseyin Ece'nin konuşması
HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER,
===========================================