Dha Yurt Bülteni - 1
Van'da 38 günlük bebeğe cinsel istismar iddiasıVAN'da özel bir hastaneye kaldırılan ve bir gün sonra ölen 38 günlük erkek bebeğin, cinsel istismara uğradığı şüphesi üzerine, anne ve 2 erkek gözaltına alındı.
Van'da 38 günlük bebeğe cinsel istismar iddiası
VAN'da özel bir hastaneye kaldırılan ve bir gün sonra ölen 38 günlük erkek bebeğin, cinsel istismara uğradığı şüphesi üzerine, anne ve 2 erkek gözaltına alındı.
Olay, geçen 26 Ocak'ta meydana geldi. Rahatsızlık ve kusma belirtileri üzerine anne P.T. ve erkek olan F.A. ve Y.G. tarafından Van'daki özel bir hastaneye getirilen 38 günlük bebek, doktorlar tarafından hemen tedaviye alındı. Yaşama döndürülen bebek ardından da yoğun bakıma alındı. Tedavi sırasında ise bebeğin kafatasında kırık, vücudunun değişik yerlerinde ısırık, sol gözünde morluk ve cinsel istismar bulgularına rastlanınca, hastane yönetimi durumu polise bildirdi.
38 günlük bebek, 22 saat sonra yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybederken, Van Emniyet Müdürlüğüne Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği tarafından ise geniş çaplı soruşturma başlatıldı.
Yapılan soruşturmalar sonucu anne P.T. ve onunla birlikte hastaneye gelen F.A ile Y.G gözaltına alındı. Haklarında işlem yapılan şüpheliler düzenlenen tahkikat evrakı ile birlikte dün Van Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildi.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA
Van'daki 38 günlük bebekle ilgili Van Valiliği de açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi:
"İlimizde İpekyolu ilçesinde bir özel hastaneye 26.01.2017 günü 13.00 sıralarında tedavi amacıyla annesi P.T. ile F.A. ve Y.G. isimli erkek şahıslar tarafından götürülen 38 günlük erkek bebeğin yapılan muayenesinde; kafatasında kırık, vücudunun değişik yerlerinde ısırık, sol gözünde morluk ve cinsel istismar bulgularının bulunduğu, bebeğin hayati tehlikesinin bulunduğu ve yoğun bakımda tedaviye alındığı bilgilerinin İl Emniyet Müdürlüğüne bildirilmesi üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği tarafından tahkikat başlatılmıştır. Olayla ilgili olarak bahsi geçen şahıslar yakalanarak gözaltına alınmışlar, tahkikat devam ederken tedavi altında bulunan bebek 27.01.2017 günü yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir. Yakalanarak haklarında işlem yapılan şüpheliler düzenlenen tahkikat evrakı ile 30.01.2017 günü Van Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edilmişlerdir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
ANNE VE 2 KİŞİ TUTUKLANDI
Bebek istismarı olayı ile ilgili adliye çıkartılan anne P.T. ile sevgilisi ve sevgilisinin arkadaşı F.A. ve Y.G. çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Tutuklanan anne ve 2 kişi, cezaevine götürülmeden önce sağlık kontrolunden geçirilmek üzere Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Ancak zanlılar güvenlik gerekçesi ile getirildikleri midibüsten indirilmedi. Uzman bir doktor araca gelerek burada sağlık kontrolu yaptıktan sonra zanlılar, getirildikleri araçla geniş güvenlik önlemleri altında cezaevine götürüldü.
BARODAN AÇIKLAMA
Van Barosu da istismar olayı ile ilgili açıklama yaptı. Baro Başkanı Murat Timur, yaşanan bu olayın insanlığın geldiği son aşamayı gösterdiğini söyledi. Timur, Baro olarak 2 günden bu yana olayın yakından izlediklerini ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
UYUŞTURUCU ALMIŞLAR
"Otopsi raporunda bebeğin ölüm nedeni başına aldığı darbe sonucu ölümü gerçekleştiği belirtiliyor. Ayrıca bebeğin vücudunun belli noktalarında darp edildiği yönünde tespitler var. İstismar noktasında bir takım bulgular var. Adli Tıp Kurumu özellikle çocuktan alınan dokularla birlikte bu konuda net tespit yapacak. Dikkat edilecek hususlardan bir tanesi çocuğun annesinin de şüpheliler arasında tutuklanmış olması. Yine diğer soruşturma dosyasında dikkat edilecek bir diğer husus şüphelilerin uyuşturucu kullandığı iddiası. Uyuşturucu konusu uzun zamandır zaten gündemi meşgul ediyor. Bu da bu sorunun çözümü için çalışmalar yapılması gerektiğini bir daha akla getiriyor. Uyuşturucu kullanım yaşının çok aza düşmesi dikkat edilecek noktalardan bir tanesi."
"İNSANLIĞIN GELDİĞİ SON NOKTA"
Baro olarak olayın takipçisi olacaklarını da belirten Timur, istismar konusunun daha önce de kendilerine yansıdığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Ancak, bu konular soruşturmanın gizliliği açısından çok fazla gündeme gelemiyor. Özellikle 40 günlük bir bebeğin istismara uğrama şüphesi hiçbir toplumda hiç karşılaşılmayan bir olay. Bizde bu konuda bilgilendirme amaçlı böyle bir açıklama yapma gereği duyduk. Şüphelilerin 3'ü tutuklandı. Biz de baro olarak bu olayın takipçisi olacağız. Daha detaylı bilgiler toparlandıktan sonra yeni bir açıklama yapmayı düşünüyoruz. Soruşturmanın ilk aşaması tamamlanmış oldu. Ama şunu ifade edeyim bu da insanlığın geldiği son noktadır. Bizde bu şüphelilerin en ağır cezayı alması için elimizden gelen her şeyi yapacağız."
İSTİSMAR İTİRAFI
Şüphelilerden 2'sinin verdikleri savunmada istismarı reddettiklerini birini ise istismarı doğrulayacak bir beyanda bulunduğuna dikkat çeken Baro Başkanı Timur, "Şüphelilerinden bir kısmı istismar olayını reddederken bir tanesi istismar olayını doğrulacak bir beyanda bulundu. Şüphelilerden 3'ü de 'Çocuğu beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak derecede kişiyi öldürme' ve bir tanesi hakkında da uyuşturucu madde kullanıma suçundan tutuklandı" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Özel hastanenin görüntüsü
-Acil servisten görüntü
-Gözaltına alınan P.T. ile F.A. ve Y.G.'nin görüntüsü
-Detaylar
Haber-Kamera: Orhan AŞAN-Murat ÇAĞLAR/VAN,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Savur'da güvenlik güçleri, olası bir faciayı önledi
MARDİN'in Savur İlçesi ile Şenocak Mahallesi arasındaki karayoluna tuzaklanan ve 1 ton 350 kilo amonyum nitrat, 40 litre benzin ile güçlendirilmiş 500 kiloluk el yapımı patlayıcı, güvenlik güçleri tarafından tespit edilerek imha edildi.
Savur ile Şenocak İlçesi arasındaki karayolunda bulunan bir menfeze, teröristler tarafından tuzaklanan ve 28 çuvaldan oluşan 1 ton 350 kilo amonyum nitrat ile 40 litre benzinle güçlendirilmiş el yapımı patlayıcı, olası bir facia yaşanmadan, güvenlik güçleri tarafından bulunarak, kontrollü bir şekilde imha edildi. Patlama sonrası 3 metre derinliğinde ve 13 metre genişliğinde bir çukurun oluştu.
Mardin Valiliği'nce konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "30/01/2017 günü Savur İlçesi Şenocak Mahallesi kırsal alanında, bölücü terör örgütü mensuplarınca yola patlayıcı madde döşendiği, yine boş bir evin bodrum katında patlayıcı madde yapımında kullanılan malzemelerin depolandığı bilgisi alınması üzerine Mardin İl Jandarma Komutanlığınca icra edilen operasyonda; Patlamaya hazır vaziyette; 28 çuval (1350 kilogram) amonyum nitrat, 40 litre benzin. 50 metre kablo, 17 adet boş jelikan bidon ele geçirilmiş. Ayrıca bölgede yapılan arama tarama faaliyetleri neticesinde yola tuzaklanmış 500 kilogram el yapımı patlayıcı bulunmuş ve ele geçirilen diğer maddeler ile birlikte kontrollü şekilde imha edilmiş, yola döşenen el yapımı patlayıcının imha edilmesi sonrasında yolda yaklaşık olarak 3 metre derinliğinde 13 metre genişliğinde bir çukur oluşmuştur. Bahse konu bölgede arama tarama faaliyetleri ve operasyonlar devam etmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur" denildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Patlama anı
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş tutuklandı
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Sulh Ceza Hakimliği'nce hakkında verilen tutuklamaya yönelik yakalama kararı üzerine Diyarbakır'da gözaltına alındı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın '6-8 Ekim Kobani Olayları'na ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında geçen cumartesi günü gözaltına alınarak, adli kontrol koşulu ile serbest bırakılan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın, yapılan itiraz üzerine tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarılmıştı. Yakalama kararı üzerine harekete geçen polis ekipleri Beştaş'ı Diyarbakır'da gözaltına aldı. Gözaltına alınan Beştaş'ın Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılarak, hakkındaki tutuklama kararının yüzüne karşı okunacağı ve daha sonra cezaevine konulacağı belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Beştaş'ın gözaltına alınma anı
haber'>Haber : Felat Bozarslan/DİYARBAKIR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
İdris Baluken cezaevinden çıktı
DİYARBAKIR 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliyesine karar verdiği HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, Kocaeli F tipi Cezaevi'nden çıktı. İdris Baluken'i cezaevinin önünde HDP'li milletvekilleri ve partililer karşıladı. İdris Baluken seçilmiş siyasetçilerin bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini belirtti.
Dün, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen mahkemeye Kocaeli F Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile katılan İdris Baluken savunmasını yaptı. Mahkeme, İdris Baluken'in tahliyesine karar verdi. İdris Baluken'in tahliyesine karar verilmesinin ardından partililer Kocaeli F Tipi Cezaevi'nin önüne geldi. Partililer cezaevinin yakınında bulunan bir tesisin önünde bekledi. İdris Baluken, dün saat 18.15 sıralarında cezaevinden çıktı. HDP'li milletvekilleri Sırrı Sakık, Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan, HDP Kocaeli eski Milletvekili Ali Haydar Konca ve partililer İdris Baluken'i karşıladı. Ali Haydar Konca, İdris Baluken'e çiçek verdi.
Baluken yaptığı açıklamada, "Bugün benim dışarı çıkmam değil, Selahattin Demirtaş'ın içeride olması haberdir. Bu arkamda gördüğünüz cezaevinde şu anda bir siyasi partinin eş başkanı, milletvekili, belediye başkanları ve seçilmiş siyasetçileri var. Bir genel merkez binasından daha fazla siyasetçimiz cezaevinde bulunuyorsa bu Türkiye demokrasisi açısından hangi noktada olduğumuzu gösteriyor. İçeride gazeteciler var, sanatçılar var, hasta tutsaklar var. Bu ayıp devam ettiği sürece biz bu şekilde ki tahliyelerle sevinecek bir ruh halini bile inanın yaşamakta zorlanıyoruz. Her şeyden önce bu partinin eş başkanlarının, vekillerinin, seçilmiş siyasetçilerinin de bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü içerisinde bulunduğumuz referandum sürecinin meşrutiyeti bile aksi takdirde tartışmalı bir duruma gelecektir. Bu husus çok nettir. Selehattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve vekillerimiz içeride olduğu sürece bu referandumun meşrutiyeti bile ileriki süreçte ciddi şekilde tartışılır. O nedenle umarım bir an önce bu ayıptan vazgeçilir" dedi.
Balukan tecritin insanlık suçu olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bir diğer hususta, tam 3 aydır 21 yüzyılda seçilmiş bir parlamento mensubu olarak, 80 milyon halkın iradesini temsil eden bir milletvekili olarak burada orta çağ koşullarını dayatıldığı tecrit koşullarının yaşandığı yerdir. Tecrit insanlık suçudur, işkence yöntemedir hiç kimseye uygulanmaması gerektiği gibi milletvekillerine uygulanması da ayrı bir ayıptır. Umarım bizim tahliyemiz bu bahsettiğim olumsuzların giderilmesi için bir vesile olur. Türkiye halkları şunu bilsin biz içeri girerken de barış diyorduk, demokrasi diyorduk, özgürlük diyorduk. Oradayken de o zindanlarda tecrit altındayken de yine barış dedik, demokrasi dedik, özgürlük dedik. Bugün de dışarı çıktığımızda aynı mesajı veriyoruz. Barış demokrasi ve özgürlük bu ülkede hepimiz bunu fazlası ile hak ediyoruz" Baluken konuşmasının ardından partililerle birlikte cezaevinin önünden ayrıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Baluken'in cezaevinden çıkışı
-Partililerin karşılaması, çiçek vermesi
-Baluken'in açıklaması
Haber : Faruk KIYAK-Çağla DAŞCI-Orhan UZUN/KOCAELİ,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Kardak'ta hareketlilik yaşandı
Kardak Kayalıkları'na dün saat 15.00 sıralarında, Yunanistan'ın İstanköy (Kos) Adası'ndan gelen bir savaş gemisi ile Kilimli (Kalimnos) Adası'ndan gelen iki sahil güvenlik botu bölgede tekrar hareketlilik yaşanmasına neden oldu. Bunun üzerine bölgedeki iki Türk sahil güvenlik botuna Yunan botlarının gelmesinden 15 dakika kadar sonra 'P 1208' bordo numaralı 'Kaş' adlı karakol botu ile Yalıkavak ve Turgutreis limanlarında konuşlu bulunan sahil güvenlik botları da desteğe geldi. Bölgedeki Türk sahil güvenlik botu sayısı 5'e yükseldi. Yunan sahil güvenlik botlarından birinin güneydeki Kardak Kayalığı'na yaklaşıp, Türk karasularına girmesi üzerine bölgede gerginlik arttı. Türk botlarından ikisi Yunan botunu Türk karasularından çıkartıp, Kardak Kayalıkları'ndan uzaklaştırdı. Yunan botlarının kendi sularına çekilmesi ile gerginlik sona erdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Hareketlilikten görüntüler
Haber-Kamera: Yaşar Anter/BODRUM,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
FETÖ'den aranan TRT spikeri Yunanistan'a kaçarken yakalandı
EDİRNE'nin Meriç İlçesi'nde FETÖ soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan TRT haber spikeri Hamza Günerigök, yasa dışı yollardan Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalandı. Gözaltına alınan Günerigök çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Meriç İlçesi'nde 54'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı hudut birlikleri askeri yasak bölgeden Yunanistan'a gitmek isteyen bir şüpheli yakaladı. Jandarma ekiplerine teslim edilen şüphelinin Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan TRT eski haber spikeri Hamza Günerigök olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alındıktan sonra sağlık kontrolünden geçirilen ve üzerinden 5 bin 200 dolar para çıkan Günerigök, işlemlerinin ardından Uzunköprü adliyesine sevk edildi.
Ankara Adliyesi'ne SEGBİS ile yapılan bağlantının ardından FETÖ terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan Hamza Günerigök, cezaevine konuldu. Günerigök, adliye çıkışında kendisini görüntüleyen gazetecilere 'kimse üzülmesin ruhumuz özgür' dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Uzunköprü Adliyesi
-Şüphelinin çıkışı
-Araca götürülürken konuşması
-Araca binmesi ve gidişi
-Uzunköprü adliyesi genel
Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/UZUNKÖPRÜ(Edirne),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Öğrenciler Kur'an okudu, öğretmen ayaklarını masanın üzerine uzattı
KIRIKKALE Beşir Atalay İmam Hatip Lisesi'ndeki bir sınıfta öğrenciler Kur'an-ı Kerim okurken Din Dersi öğretmeninin oturduğu sandalyede uygunsuz bir şekilde bacaklarını masanın uzerine uzatıp, üst üste koyması tepkilere neden oldu. Öğretmenin bu hareketi öğrenciler tarafından cep telefonu ile çekilip, sosyal medya üzerinden yayınlanması üzerine valilik soruşturma başlatırken, emekliliğei istendi.
Aynı lisede Din Dersi öğretmeni olan Hüseyin A., yarıyıl tatilinden önce öğrencilerinin Kur'an okuduğu derste sergilediği hareketler şahit olanların tepkisini çekecek nitelikte. Öğretmen Hüseyin A.'nın, Kırıkkale Beşir Atalay İmam Hatip Lisesi'nde girdiği derste öğrencisinin okuduğu Kur'an'ı Kerim'i, oturduğu öğretmen masasının üzerine çıkardığı ayaklarını üst üste koyması sosyal medyaya düştü. Olay, bir öğrencinin deste kaydettiği görüntüleri Kırıkkale'deki gazetecilere göndermesiyle ortaya çıktı.
Öğretmen Hüseyin A.'nın, iddiaya göre Kırıkkale'de Ensar Vakfı'nın eski başkanı olduğu ve aynı zamanda İlim Yayma Cemiyeti Mütevelli Heyeti'ned aktif olarak yer alıyor. Facebook'ta görüntüler üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından öğretmen Hüseyin A.'nın emekliliği istendi. Olayla ilgili Kırıkkale Valiliği soruşturma açarken, öğretmen Hüseyin A. ise emeklilik dilekçesini verdi.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA
Kırıkkale Valililiği il Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılana çıklamada, ilgili öğretmenin emekliye sevk edildiği belirtildi. Açıklamada, "İlimiz Beşir Atalay İmam Hatip Lisesi öğretmeni Hüseyin Aksoy'un, Kur'an-ı Kerim dersi esnasında ayaklarını masanın üzerine uzatarak ders işlediğine ilişkin olarak bazı internet haber sitelerinde yayınlanan haber gereği aşağıdaki açıklamaların yapılması ihtiyacı doğmuştur.
Konuya ilişkin olarak Valiliğimizce yapılan araştırmada; adı geçen görevlinin Beşir Atalay İmam Hatip Lisesi Meslek öğretmeni Hüseyin Aksoy olduğu anlaşılmış ve 20 Ocak 2017 tarihinde emekliye sevk edilmiştir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur" denildi.
Öte yandan ABD'nin çiçeği burnunda başkanı Donald Trump'ın da geçtiğimiz günlerde katıldığı bir ziyarette Kur'an-ı Kerim okunduğu sıradaki davranışı dikkat çekmişti. Başkan Trump, Kur'an okunurken yanında bacak-bacak üstüne atmış oturan eşi Melanie Trump'ı gizlice uyarmış, bacaklarını indirmesini sağlamıştı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Sınıfta 2 öğrencinin Kur'an'ı Kerim okurken, Din Dersi öğretmeninin sandalyede otururken masanın üzerine ayaklarını uzatıp, bacak bacak bacak üzerine atması,
Okulun dışarıdan görüntüsü
Haber : Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Din görevlisinden hayvansever yaşlı kadına şiddet
İZMİR'in İzmir'in Torbalı ilçesinde kör ve sakat bir köpeğin bakımını yapan 74 yaşındaki Fatma Özkan, İzmir Müftülüğü'nde din görevlisi olarak çalışan M.Ö. ve eşinin saldırısına uğradı. Şiddet görüntüleri sosyal medyada yankı uyandırırken M.Ö. hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Ayrancılar Mahallesi'nde yaşayan 74 yaşındaki Fatma Özkan, evinin bulunduğu sitenin bahçesinde sakat ve kör bir köpeğin bakımını üstlendi. Köpeğin yanı sıra civardaki sokak hayvanlarının da bakımını yapan yaşlı kadın, İzmir Müftülüğü'nde din görevlisi olarak çalışan komşusu M.Ö. ve eşi D.Ö. tarafından önü kesildi. "Bu köpeğe bakmayacaksın" diyen M.Ö, iddiaya göre göğsüne vurduğu Fatma Özkan'ın elindeki pazar arabasını yere çarptı. Hızını alamayarak sitede bulunan kedi barınaklarını da dağıttı. Ardından M.Ö., tekrar yaşlı kadının üzerine yürüdü. Site görevlisiaraya girerek, olayın daha fazla büyümesini önledi. O anlar sitenin güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. Sosyal medyada yayınlanan şiddet görüntüleri hayvan hakları savunucularını tepkisine neden oldu. Ege Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı Funda Bayriersoy, İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne 'kadına şiddet ve saldırı' suçlamasıyla M.Ö. hakkında suç duyurusunda bulundu. Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu üyeleri de İzmir Müftülüğü'ne dilekçe göndererek kişi hakkında soruşturma açılmasını istedi.
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HAYKONFED) Yönetim Kurulu Üyesi Fevziye Özkan, şiddete uğrayan hayvanseven Fatma Özkan'ın koşusunun kendisini aramasıyla olaydan haberdar olduğunu belirtip, "Telefondaki komşusu, yıllardır sahipsiz hayvanları besleyen Fatma Özkan'ın durumuna çok üzüldüğünü söyledi. Özkan'ın yaşlı olduğunu ve yaşadığı olay nedeniyle çok korktuğunu da anlattı.
Bunun üzerine yasal süreci başlatmalarını, Fatma Özkan'ın darp raporu alıp, şikayetçi olmasını önerdim. Konfederasyon olarak harete geçtik. Özkan'a şiddet uygulayan kişinin Müftülük'te çalıştığını öğrendik. Mütftülüğe soruşturma açılması konusunda dilekçelerimizi yolladık. Hayvan korumacıları bu duruma tahammül edemedi. Ülkemizde hayvanlara karşı artan şiddetin zamanla insanlara kadar geleceği düşüncesiyle Müftülüğe gönderilen dilekçelere geniş katılım oldu. O kişinin ceza alması gerekir. Bu sahış 3-5 TL idari para cezası ile kurtulmamalı. Hayvanlara zülüm edenler, mutlaka hapis cezası alması gerekir. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun TCK kapsamına alınmısanı istiyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
-Olay anı güvenlik kamerası görüntüsü
Haber-Kamera: Mustafa OĞUZ/İZMİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Görev başında kalp krizi geçiren uzman çavuş Yağlı toprağa verildi
HAKKARİ Yüksekova 3.Taktik Piyade Tümen Komutanlığı'ndan görevli gittiği Van'da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden evli 2 çoçcuk babası Piyade Uzman Çavuş 31 yaşındaki Yakup Yağlı, memleketi Kırıkkale'de son yolculuğuna uğurlandı.
Uzman Çavuş Yakup Yağlı'nın cenaze törenine şehidin ailesi, yakınları, Kırıkkale Valisi Mehmet İlker Haktankaçmaz, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Selami Arslan, Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, Cumhuriyet Başsavcısı Kasım Tüten, askelerle kalabalık bir vatandaş katıldı. Van'dan uçakla Ankara'ya getirilen 31 yaşındaki Yağlı'nın cenazesi Nur Cami külliyesine getirildi. Yağlı'nın babası Gaffur ve annesi Zeynep Yağlı ile eşi Deniz, çocukları Damla, Zeynep ile yakınları, tabuta sarılarak gözyaşı dökerken fotoğrafını ellerinden bırakmadılar. Sağlık ekipleri, fenalık geçiren Yakup Yağlının annesi ve yakınlarına müdahale etti.
Kırıkkale Mühimmat Komutanlığında işçi olarak çalışan ve törene ağabeyinin üniformasıyla gelen Yağlı'nın kardeşi Taki Yağlı güçlükle ayakta durabildi. 2 çocuk babası olan Yağlı'nın naaşı, ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Yuva Mahallesi Mezarlığı'nda defnedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Yakup yağlının cenazesini bekleyen yakınları,
Kız kardeşi Zehra kardeşinin fotoğrafını elinden düşürmedi,
Annesinin asker selamı,
Kardeşinin yakup elbisesini giyerek tabutu başında,
Yakınlarının göz yaşları,
Eşi ve çocuklarının görüntüleri,
Cenaze namazı
Haber-Kamera: Erhan GÖĞEM /KIRIKKALE,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Yangın çıkan evde bağlı olan köpek havlama sesi ile kurtarıldı
EDİRNE'de kimsenin bulunmadığı sırada iki katlı evin çatısında çıkan yangına müdahale eden itfaiye ekipleri, havlama sesi üzerine girdikleri evin balkonunda bağlı bulunan bir köpeği yanmaktan son anda kurtardı.
Edirne'nin Talatpaşa Mahallesi Tarlakapı Caddesi, Ayrancı Sokak üzerindeki 16 numaralı iki katlı evin çatısında akşam saatlerinde belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Haber verilmesi üzerine giden itfaiye ekipleri kimsenin bulunmadığı evdeki alevlere dışarıdan müdahale etmeye başladı. Bu sırada evin içinden havlama sesi duyan itfaiye ekipleri, kapıyı kırarak girdikleri içeride, evin balkonunda bağlı olarak bulunan köpeği alevler arasında kalmaktan son anda kurtardı. Alevler de evi sarmadan kontrol altına alındı.
Yangını duyarak gelen Cüneyt Çağlar, evin dedesine ait olduğunu belirterek, "Sibirya Kurdu olan York isimli köpeğim evde bağlı bulunuyordu. Yangın çıktığını duyunca koşarak geldim. Onun başına bir şey gelmesinden çok korktum. Ama sağolsun itfaiye ekipleri köpeğime bir şey olmadan kurtarmışlar" dedi. Yaralanan olmayan yangının çıkış nedenini belirlemek için polisin soruşturması sürüyor.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Evin yanan çatısı
-İtfaiye ekiplerin müdahalesi
-Kalabalığın yangını izlemesi
-İtfaiye ekipleri yangına müdahalesi
-Cüneyt Çağlar köpeğiyle
-Çağlar'ın konuşması
-Detaylar
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Yolcu otobüsü, kamyonla çarpıştı: 1 ölü, 12 yaralı
UŞAK'ta, önünde giden kamyona arkadan çarpan yolcu otobüsünde Süleyman Boz öldü, 12 kişi de yaralandı.
Kaza, dün saat 23.30 sıralarında İzmir-Uşak Karayolu'nun Güre Mevkii'nde meydana geldi. İzmir-Samsun seferini yapan Kamil Coşkun yönetimindeki 34 DY 1325 plakalı yolcu otobüsü, henüz belirlenemeyen nedenle aynı giden İsa Arbus yönetimindeki 31 V 5178 plakalı kamyona arkadan çarptı. Kazada otobüste bulunan Süleyman Boz öldü, kamyon şoförü İsa Arbus ve otobüs sürücüsü Kamil Coşkun ile otobüste bulunan 10 yolcu yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine sevk edilen sağlık ekipleri yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaparken Boz'un öldüğü belirledi. Diğer yaralılar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırdı. Tedaviye alınan yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. Öte yandan Boz'un cesedi savcının olay yerindeki incelemeleri ardından Uşak Devlet Hastanesi Morgu'na gönderildi.
Jandarmanın kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Otobüs ve kamyondan görüntü
-Otobüsten detay görüntü
-Kazadan detay görüntüler
Haber-Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
'Tek Teker' can aldı
ANTALYA'da, Baran Çalışkan'ın ön tekerini kaldırarak arka tekerin üzerinde ilerlediği iddia edilen motosikletin çarptığı 48 yaşındaki Serpil Yetim hayatını kaybetti. Evinin önündeki yolda motosikletin altında 20 metre sürüklenen kadının vücuduna saplanan demir parçaları, itfaiye ekipleri tarafından demir makasıyla kesilerek çıkarıldı.
Kepez İlçesi'ndeki kaza, dün saat 19.00'da Kızılırmak Caddesi'nde meydana geldi. Mevlana Kavşağı'ndan Kepez Belediyesi yönüne ilerleyen Baran Çalışkan'ın kullandığı 07 CZD 64 plakalı motosiklet, yolun karşısına geçmeye çalışan 48 yaşındaki Serpil Yetim'e çarptı. Durakta otobüsten inip yaya geçidinden yolun karşısındaki evine gitmeye çalışan Yetim, motosikletin altında yaklaşık 20 metre sürüklendi. Kazada Yetim, olay yerinde hayatını kaybetti, yaralanan motosiklet sürücüsü de ambulansla hastaneye götürüldü. Motosiklet sürücüsü Çalışkan'ın da hayati tehlikesinin olduğu kaydedildi.
KARISINA SON BAKIŞ
Motosikletin alt bölümündeki demirlerin Serpil Yetim'in bacaklarına saplanması nedeniyle olay yerine itfaiye ekipleri de çağrıldı. Kaza sonrası olay yerine gelen Yetim'in kocası Musa Yetim ile yakınları, gözyaşı döktü. Musa Yetim, karısının motosikletin altındaki cansız bedenine uzun süre ağlayarak baktı. Karısının işten geldiğini ve yolun karşısına geçerken motosikletin çarptığını anlatan Musa Yetim, üst geçit yapılmasını istedi. Kazayı duyan sürücünün yakınları da olay yerine geldi. Çalışkan'ın yakınları ile Yetim'in akrabalarıyla kısa süreli tartışma yaşadı.
'TEK TEKER' SÜRERKEN ÇARPTI İDDİASI
Polis, güvenlik şeridi ile çevrelediği kaza yerinde toplanan vatandaşları uzaklaştırmak için yoğun çaba gösterdi. Polisin kaza yerindeki incelemesinin ardından itfaiye ekipleri, demir makasla Yetim'in vücuduna saplanan demir parçalarını kesti. Yetim'in cenazesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yetim'in akrabaları, Baran Çalışkan'ın motosikletin ön tekerini kaldırıp, yolda tek teker üzerinde ilerlerken kazayı yaptığını iddia etti.
Hayatını kaybeden Serpil Yetim'in emekliliğine yaklaşık 2 yıl kaldığı ve Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nde bir işyerinde çalıştığı öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Kaza yeri detay
-Polis ve kalabalık vatandaşlardan detay
-Motosiklet ve hayatını kaybeden Serpil Yetim'den detay
-Serpil Yetim'in yakınlarının motosiklet sürücüsü Baran Çalışkan'ın yakınlarını linç etme girişimi
-Serpil Yetim'in eşi Musa Yetim'in kazayı anlatması
-Görgü tanığının ifadesi: Motosikletin önünü kaldırmış geliyormuş
-İtfaiye ekiplerinin çalışması ve motosiklet parçalarını kesmesi
-Motosikletin çekiciyle çekilmesi
-Serpil Yetim'in cansız bedeninin cenaze aracına yüklenmesi
Haber-Kamera: Tolga YILDIRIM-Alparslan ÇINAR/ANTALYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Instagram'dan küfür ettiği iddiasıyla arkadaşını 5 yerinden bıçakladı
KONYA'da 17 yaşındaki E.B.A., sosyal medya hesabı instagram'dan kendisine küfür ettiği iddiasıyla arkadaşı 18 yaşındaki Ahmet Öğüt'ü 5 yerinden bıçaklayarak ağır yaraladı.
Olay, saat 02.00 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Akşemsettin Mahallesi Güleryüz Sokak içerisinde meydana geldi. Bir berber dükkanında kalfa olarak çalışan E.B.A., fotoğraf paylaşım hesabı instagram'dan kendisine küfür ettiği iddiasıyla arkadaşı Ahmet Öğüt ile buluşup konuşmaya başladı. Konuşmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesi üzerine E.B.A. yanında getirdiği bıçakla Öğüt'ü vücudunun 5 yerinden bıçaklayarak kaçtı. Kanlar içinde yerde kalan Öğüt, yanında bulunan arkadaşının çağırdığı ambulansla Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Öğüt'ün hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi. Olaydan sonra çalışma başlatan Cinayet Büro Amirliğine bağlı ekipler şüpheli E.B.A.'yı olayın gerçekleştiği sokaktaki evinde gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheli, Çocuk Şube Müdürlüğü'ne teslim edildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Şüphelinin sağlık kontrolünden geçirilmesi
Olay yeri detay
Hastane genel ve detaylar
Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Antikacıya giren hırsızlar 50 bin liralık eşya çaldı
ANTALYA'nın Alanya İlçesi'nde bir antikacı kimliği belirsiz 2 şüpheli yaklaşık 50 bin TL değerindeki antika eşyaları çalarak kaçtı. Hırsızlık anı işyerinin güvenlik kameralarına yansıdı.
Hırsızlık olayı geçen Cuma saat 21.00 sıralarında Oba Göl Mahallesi'ndeki Hüseyin Yiğit'e ait antikacıda meydana geldi. İşyerinin cam kapısının alt kısmını kıran kimliği belirsiz 2 şüpheli içeride değerli eşya aradı. Antikacıda yaklaşık 3 saat kalan şüpheliler Osmanlı dönemine ait antika bakır tabak ve tepsileri çuvala doldurdu. 2 şüpheli yaklaşık 50 bin TL değerindeki eşyalarla aynı kapıdan çıkarak kayıplara karıştı.
GÜVENLİK KAMERASI KAYDETTİ
Hırsızlık olayı işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Kamera kayıtlarında başında bere olan 2 erkek, sırayla girdikleri işyerinin her köşesine baktıkları, tespit ettikleri değerli eşyaları yanlarında getirdikleri çuvallara doldurarak, kapıdan çıktıkları ve yaya olarak olay yerinden kaçtıkları görülüyor.
SOYULDUĞUNU SABAH FARK ETTİ
Sabah geldiğinde soyulduğunu fark eden işyeri sahibi Hüseyin Yiğit, polise haber verdi. İhbar üzerine gelen polis antikacıda parmak izi çalışması yaptı. Kaçan hırsızları yakalamak için polis işyerindeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı.
Yaklaşık 30 yıldır antika dükkanını işlettiğini belirten Hüseyin Yiğit, "Hırsızların girmesi sonucu dükkanımda maddi ve manevi değeri yüksek olan bakır ürünlerin büyük miktarı çalındı. Hırsızların nakit paraya çevirebileceği ürün olan bakır eşyalarımız ne yazık ki çalındı" dedi.
MESLEKTAŞLARINA SESLENDİ
Mağdur olduğunu anlatan Hüseyin Yiğit, "Antikacı dostlarımızdan ricam çalınan ürünlerin çoğuna kendim polisaj yapmıştım. Parlatılmış, yazılı, tarihli ve mühürlü ürünlerdir. Toplu miktarda satmak isteyen hırsızlar gelirse polise haber versinler" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Hırsızlık anını gösteren iş yeri güvenlik kamerası görüntüsü
İş yerinden genel görüntü
Antikacı Hüseyin Yiğit konuşması
Haber-Kamera: Engin ANAK/ALANYA(Antalya),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Yolcu otobüsünde esrar ele geçirildi
UŞAK'ta polisin yaptığı denetimde, bir yolcu otobüsünde 3 kilo 40 gram esrar ele geçirildi. Uyuşturucu madde ile ilgili iki kişi gözaltına alındı.
Uşak İl Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Şubesi ekipleri önceki gün, Uşak-Ankara Karayolu Şeker Fabrikası Kavşağı'nda denetim noktası oluşturdu. İzmir yönüne giden yolcu otobüsleri durdurularak arama yapıldı. Narkotik köpeği Tora, bir yolcu otobüsünün bagajında siyah bir çanta içindeki esrarı tespit etti. Çantayı açan polis, poşete sarılı 3 kilo 40 gram esrar buldu. Ele geçirilen uyuşturucuya el koyan polis, İ.S. (35) ve G.A.'yı (33) gözaltına aldı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ederken yapılan açıklamada, terör örgütünün önemli finans kaynaklarından olan uyuşturucu madde ticareti ve sevkiyatının sokak satıcılarına ulaşmadan engellenmesine yönelik çalışmaların aralıksız devam edeceği belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Polis kamerası görüntüsü
Haber: Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Mersin'de 'kınalı kuzular' askere uğurlandı
MERSİN'in Erdemli İlçesi'nde 200 genç düzenlenen törenle askere uğurlandı. Anneler çocuklarının ellerine kına yakarken, Orhan Ölmez de şarkılarıyla gençlere moral verdi.
Erdemli Belediyesi Kültür Merkezi'nde bir araya gelen askerler önce tıraş oldu. Ardından hamama gidip öğle yemeği yiyen gençler içen düzenlenen törenle Kuran-ı Kerim okundu, İlçe Müftüsü Mahmut Sami Türkmenoğlu asker duası yaptı. Gençlerin ellerine anneleri kına yaktı. Duygulu anların yaşandığı etkinlikte Belediye Başkanı MHP'li Mükerrem Tollu, askere gidecek gençlere hayırlı tezkereler diledi.
Kaymakamı Muhittin Pamuk da yaptığı konuşmada, Türk kültüründe askerliğin kıymetli ve kutsal olduğunu anlattı. Etkinliğin son bölümünde ise şarkıcı Orhan Ölmez sahneye çıktı. Ölmez, söylediği birbirinden güzel şarkılarıyla askerlere duygulu anlar yaşattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Asker adayları toplu halde
Gençlerin ellerine kına yakan yakınları
Gençler traş edilirken
Gençlerin hamamdaki görüntüsü
Kuran-ı Kerim okunurken
İlçe Müftüsü dua okurken
Gençler yakınlarına sarılıp ağlarken
Belediye Başkanı Mükerrem Tollu'nun konuşması
Kaymakam Muhittin Pamuk'un konuşması
Orhan Ölmez konseri
Konserden genel ve detay
Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Tüylerine yapışan kartopları nedeniyle yürüyemeyen köpeğe yardım eli
SAMSUN'da golden retriever cinsi bir köpek karların tüylerine yapışması sonucu bacaklarında ve göğsünde kar topları oluştu. Yürümekte güçlük çeken köpeğe Muay Thai antrenörü olan Fahri Kılıçaslan yardım etti. Kılıçaslan önce kartoplarını elleriyle dağıttı, ardından da bir makasla köpeğin tüylerini keserek temizledi.
Samsun'un Yakakent İlçesi'nde golden retriever cinsi bir köpeğin tüylerine yapışan karlar, kartopu haline dönüştü. Bacaklarındaki kartopları nedeniyle yürüyemeyen köpeğe onu gören Muay Thai antrenörü olan Fahri Kılıçaslan isimli vatandaş yardım etti. Kılıçaslan, önce adeta buzlaşan kartoplarını eliyle vurarak kırıp köpeğin tüylerinden temizlemeye çalıştı. Bu sırada köpeğin canının yanmaması için özen gösterdi. Daha sonra bir esnaftan aldığı makasla köpeğin kartopu yapışan tüylerini keserek yardım etti. Bir vatandaş ise bu anları cep telefonunun kamerasıyla görüntüledi. Görüntü sosyal medyada kısa sürede ilgi gördü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Sosyal medyadan alınan görüntüde yürüyemeyen köpeğe yardım edilmesi
-Kar toplarının yumruklanarak parçalanması
-Köpeğin tüylerinin makasla kesilmesi
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
TBB Başkanı Feyzioğlu: Tapu milletin elinde olmalıdır
UŞAK Barosu, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Eğitim İş Sendikası Uşak Şubesi'nin ortaklaşa düzenlediği 'Anayasa' konulu panele konuşmacı olarak katılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Anayasa değişikliği olduğu takdirde Türkiye'nin bir demokrasi olmaktan çıkıp, bütün yetkilerin bir kişiye toplanması halinde bölücü terör örgütünün bayram yapacağını dile getirdi.
Uşak Barosu, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Eğitim İş Sendikası Uşak Şubesi'nin ortaklaşa düzenlediği 'Anayasa' konulu panele konuşmacı olarak katılan TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Hukukçu ve Siyasetçi Prof. Dr. Süheyl Batum, Psikiyatrist Dr. Semih Dikkatli konuşmacı olarak katıldı. Panel öncesi düzenlenen basın toplantısında Uşak Baro Başkanı Avukat Gürcan Sağcan, Anayasa tasarısının halkoyuna sunulacağını ancak halkın çoğunluğunun Anayasa değişikliğinin içeriğinden habersiz olduğunu vurguladı. Hukukçu ve Siyasetçi Prof. Dr. Süheyl Batum ise, Türkiye'de kısa bir süre içinde anayasa değişikliğinin oylanacağına dikkat çekerek, "Bu konu çok yerde tartışılıyor ama bilinçli bir şekilde içeriği, getirilen maddelerin neler götürüp neler getireceği ve esasları üzerinde bilgi verilmiyor. Anayasadaki değişiklik, açıklama yapılmadığı için bir toz bulutu içindedir" dedi.
"CUMHURBAŞKANI, SİYASİ PARTİ GENEL BAŞKANI SEVİYESİNE İNECEK"
Türkiye Barolar Birliği'nin Anayasa değişikliğine hukuk penceresinde yaklaşımlarına değinen Metin Feyzioğlu, "Anayasa değişikliği öncelikle Türk milletinin tamamını temsil etmesi gereken, özellikle kriz zamanında milletin yüzde 100'ünü etrafına toplaması beklenen Cumhurbaşkanını, siyasi parti genel başkanı seviyesine indirmektedir. Cumhurbaşkanı milletin tamamını kucaklayacağı en üst seviyedeyken, aşağıya ve sadece kendi siyasi partisinin il ve ilçe temsilcilerini kucaklayacak, onun dışındakileri ise öteleyecek, ötekileştirecek bir yere indirilmektedir. Bu Türkiye'nin bölücü, yıkıcı örgütler ve onların arkasındaki küresel güçlerin saldırısı altında olduğu düşünülürse sakıncalıdır. Açık ve yakın bölünme ile karşı karşıya olan bir ülke milli birliğini zayıflatmaz, tam aksine güçlendirir. Milli birliği güçlendirmek için de Cumhurbaşkanının Türk milletinin tamamını kucaklar halde durması lazımdır" dedi.
"HUKUK GÜVENLİĞİ OLMAZSA YATIRIMCI GELMEZ"
Anayasa değişikliğinin Türkiye'ye siyasi ve ekonomik olarak kalıcı istikrarsızlık getireceğini TBB'nin tespit ettiğini ifade eden Feyzioğlu, milleti ve toprakları parçalanmış, bölünme tehdidi altındaki bir ülkede siyasi istikrar sağlanamayacağını söyleyerek, "Siyasi istikrar sağlanabilmesi için milletin, milli konularda tarafsız Cumhurbaşkanının etrafında toplanabilmesi ve kol kola girebilmesi gereklidir. Anayasa değişikliğinin ekonomik istikrarsızlığa yol açacak olmasının sebebi ise, toplumda ve devlette yatırımlar hukuk güvencesinde olmazsa, yerli ve yabancı yatırımcı gelmez, parasını bağlamaz, fabrika kurmaz ve yatırım yapmaz. Yatırımcının yatırım yapmasının vazgeçilmez şartı yatırımlarının hukuk güvenliği altında olmasıdır. Anayasa değişikliği hukuki güvenliği yerle bir etmektedir. Kimin suçlu kimin suçsuz, kimin haklı kimin haksız, kimin alacaklı kimin borçlu olduğuna Cumhurbaşkanı karar verir hale gelmektedir" dedi.
"DEVLET BAŞKANI VE SİYASİ PARTİ ŞAPKASI"
Anayasa değişikliği ile başkanın iki şapkaya sahip olacağını ifade eden Feyzioğlu, "Başkanın siyasi parti genel başkanı olması ve başkana tanınan kanunları veto yetkisi şu sonuca yol açacaktır. Başkan siyasi parti genel başkanı şapkasını takıp iktidar partisinden kimlerin milletvekili olacağını kendi elleriyle yazacaktır. Sonra devlet başkanı şapkasını takıp meclisin önüne getirdiği kanunları yayınlayıp yayınlamamaya karar verecek. Yayınlamayıp meclise geri gönderdiği takdirde ise meclis üyeleri, o kanunu kabul edip yayınlayabilmek için oybirliği bulacak. Bu da ulaşılması imkansız bir oy birliği demektir. Başkan milletvekillerini seçecek ancak vekiller maaş almanın, odalarda oturmanın, devletin telefonlarını kullanarak araçlarına binmenin dışında hiçbir etkinlik gösteremeyecek. TBMM bugünü mumla arayacak etkisiz meclise dönüştürülmek istenmektedir. Bu milleti mecliste temsilcisiz bırakmak demektir" diye konuştu.
"HSYK BAŞKANA BAĞLANIRSA, ÜLKEDE YATIRIMCI KAÇAR"
Anayasa değişikliğinin hakim ve savcıları atayan kurulun 15 üyesinden 13'ünün başkan tarafından atanmasının önünü açtığını iddia eden Feyzioğlu, "Başkan 6'sını doğrudan atayacak ve geriye kalan 7 üyenin belirlemesi ise meclis komisyonlarında ve genel kurulunda yapılacak. Mecliste çoğunluk iktidar partisinin olduğu için bu defa başkan devlet başkanı şapkasını çıkarıp, siyasi parti genel başkanı şapkasını takarak, kalan 7 üyenin seçimine başkana sahip olacak. Türkiye'de haklıya haksıza, suçluya suçsuza, tutukluya, tutuksuza, hapse gitsin beraat etsin, alacaklı olduğuna, boşanmasına karar verilene, davası haklıdır veya haksızdır densin bütün bunlara karar verecek heyetin başındaki HSYK ise başkana bağlı olacak. Bu kabul edilemez. Böyle bir ülkeye yatırımcı gelmediği gibi böyle ülkedeki yatırımcı kaçar gider" dedi.
"BİR CEBİNDE HAKİMLER, DİĞER CEBİNDE MİLLETVEKİLLERİ"
Bir cebinde hakimler, diğer cebinde milletvekillerinin olduğu bir başkanlık sisteminin demokratik olmadığının altınız çizen TBB Başkanı Feyzioğlu, "Başkanın bir cebinde hakimler, diğer cebinde milletvekilleri olursa bu konu dünyada otoriterlik ve diktatörlük diye adlandırılır. Ayrılıkçı ve bölücü hareketlerin bulunduğu ülkeler arkasındaki örgütleri dünya terör örgütü olarak tanır. Eğer bir devlet demokratik değilse, devlet başkanı hakimlere emrediyor ve milletvekilleri ile meclisi kontrol altına alıyorsa böyle bir düzende ayrılıkçı hareketler uluslararası hukukta özgürlük savaşı ve özgürlükçü hareket olarak nitelendirilir. Maazallah arzu edilen anayasa değişikliği çıkacak olursa Türkiye'de bizi, bütün kaynaklarımızı, insanlarımızı, varımızı yoğumuzu hedef alan bölücü terör örgütü dünyanın her yerinde temsilcilik açar, dünyanın en etkili ülkelerinden açıktan hiç gizlemeye gerek duymaksızın istihbarat ve silah alır hale gelir. Dünyada örnekleri de vardır, Esad bir diktatör olduğu için, Esad'a karşı çıkan ÖSO ya da muhalifler bugün dünyada Esad'la aynı masaya oturabilir konumda kabul edilmektedir. Astana toplantısı ve Cenevre süreci bunun kanıtıdır. Devrik lider Saddam zamanında ortaya çıkan peşmerge hareketi dünya tarafından bir terör hareketi olarak değil, özgürlükçü hareket olarak düşünülmüştür. 36'ncı Paralel çekilerek peşmergenin bulunduğu yer merkezi Irak hükümetinden korunmaya alınmıştır. Saddam bir cebine hakimleri, diğer cebine Irak parlamentosundaki milletvekillerini almış tek adamdır. Türkiye'nin tüm operasyonlara, tüm bölünme senaryolarına karşı direniyor olması, Türkiye milli birliğini ve beraberliğini koruyor olması, Türkiye'nin bir demokrasi olmasıdır" dedi.
"YÖNETİM TEK KİŞİYE GEÇERSE, BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ BAYRAM YAPAR"
Türkiye'nin bir demokrasi olmaktan çıkıp bütün yetkilerinin bir kişiye toplanması halinde bölücü terör örgütünün o gün bayram yapacağını ileri süren Feyzioğlu "Türkiye'de yönetim bir kişide olursa bölücü terör örgütü dünyanın her yerinde meşru olarak destek alabilir, bugün gizli kapaklı verilen istihbarat desteği o gün açıktan verilir hale gelir. Bazı ülkelerin gizli kapaklı yaptığı patlayıcı ve cephane desteği açıktan ve meşru verilir. Bu da Türkiye'nin dünyanın bütün devletlerine karşı tek başına kalması demek olur. Dünyanın bütün ülkeleri bölücü terör örgütünün arkasına geçer ve Türkiye yapayalnız kalır. Bu uyarımızı buradan yapıyor ve Türk milletini bilgilendirmeyi namus ve vatan borcu olarak görüyoruz. Hiç kimse başka bir algı operasyonu yapmasın. İçi boş laflar ve sloganlarla hiç kimse Türkiye'nin vaktini boşa harcamasın. Ben iktidara da muhalefete de Türkiye'de ki bütün siyasi partilere sesleniyorum: 'Herkes her şeyi bilmeyebilir. Biz bunu bilerek söylüyoruz, bilenleri lütfen dinleyin. Türkiye'nin bugün yanılmaya ve yanıltılmaya tahammülü yoktur. Telafisi imkansız zararların doğmasına elbirliği ile izin vermeyelim. Türkiye bir seçime gitmiyor. Nisan ayında Türkiye hangi hükümet ve hangi Cumhurbaşkanı bu ülkeyi yönetecek bu konumuz değil. Türkiye'nin tapusunu millet elinde tutacak mı yoksa a veya b kişisinin ileride cebine koymasına izin verecek mi? Herkesin geleceğini düşünerek en doğru kararı vereceğine inanıyoruz" dedi.
HAKİMLERE SESLENDİ
2010 öncesinde kürsüde siyaset yapan bir grup hakim olduğuna değinen Feyzioğlu, kürsüden siyaset yapan hakim istemediklerini söyleyerek şöyle devam etti:
"2010 öncesi kürsüden siyaset yapan bir grup hakim vardı, biz bunlardan rahatsızdık ve o gün ki konumda yanlış yaptıklarını dile getirdik. Sonrasında siyasetin emir komutasında karar veren hakimler gördük bunu da istemedik. 28 Şubat sürecinde Genelkurmay'dan brifing alıp vicdanlarını ipotekleyen hakimlerden de haz etmedik. Kendilerini Fethullah Gülen cemaatine satmış ve teslim etmiş hakimlerle de mücadele ettik. Siyasi iktidarın emrindeki hakimlerle de elbette mücadele ediyoruz. Biz hakim gibi hakim istiyoruz. TBB'nin Türkiye'de güvenilir bir adalet sistemi kurulması için gerekli olan önerileri resmi kayıtlarda vardır. Bu anayasa değişikliği milletimiz tarafından ret edildikten sonra bunu yeniden hükümetimize ve Sayın Cumhurbaşkanına iletmeyi ve onlarla birlikte üzerinde çalışmayı bir vatan görevi biliriz. Ama önümüzdeki anayasa değişikliği hakim ve savcıları Türkiye'nin devlet başkanına, tek başına bağımlı kıldığı için bir felakettir. Tapu milletin elinde kalmalıdır."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Uşak Baro Başkanı Gürcan Sağcan'ın konuşması
Süheyl Batum'un konuşması
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşması
Haber-Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Ak Parti'li Gül: Rejim değişikliğine ilişkin teklifte bulunmadık
AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, Anayasa değişikliği teklifinin Türkiye'nin hükümet sistemi değişikliğine yönelik olduğunu belirterek, "Rejim değişikliğine ilişkin teklifte bulunmadık" dedi.
AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, memleketi Gaziantep'te partisinin il yönetim kurulu toplantısına katıldı. Toplantıda meclisten geçen Anayasa değişikliğine ilişkin değerlendirme yapan Abdulhamit Gül, ülkenin hükümet sistemi değişikliğine yönelik teklif verildiğini belirtti. Rejim değişikliği talebinde bulunmadıklarını kaydeden Gül, "Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu, Türkiye'nin temel nitelikleri korunmakta, Türkiye'nin devletiyle, milletiyle, bölünmez bütünlüğü bu Anayasa ile korunmakta ve güvence altına alınmaktadır. Rejim değişikliğine ilişkin teklifte bulunmadık. Dolayısıyla bu Anayasa ile Türkiye'nin güçlü Türkiye olması, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik krizlerden kurtularak daima hedefine bakacağı, önüne bakacağı bir anayasa değişiklik teklifinin bir özgüven ifadesidir" dedi.
Anayasa teklifinde yürütme sisteminin, halk tarafından seçileceğinin yer aldığını ifade eden Gül, şöyle konuştu:
"Yürütmede çift başlılığı ortadan kaldırarak milletin yürütmeyi seçeceği sistemin adıdır. Tıpkı yasama organını seçtiği gibi yürütme organını da kendisi seçecek. Yürütme organında seçtiği kişiyi de bizzat halk denetleyecek. Halk seçecek, halk istemiyorsa beğenmiyorsa gönderecek. Beğeniyorsa da bir defa seçecek. Dolayısıyla bizim hedefimizde kişisel iktidarlık yok. Sadece iki dönemle ve beş yılla sınırlı bir yürütme, Cumhurbaşkanlığı söz konusu. Bu teklifimizde meclisin varlığı, meclisin gücü daha da arttırılmakta asla Cumhurbaşkanı'nın meclisi feshetme gibi bir yetkisi bulunmamaktadır. Böyle bir durum söz konusu değil. Meclis güçlenmekte, yürütme ve hükümet güçlenmektedir. Amerika 45'inci hükümetini seçti, 45'inci başkanını seçti. 220 yılın üzerinde Amerika'da başkanlık seçimi oluyor ve 45 hükümet seçiliyor. Bizim Türkiye'de şu anda 65'inci hükümet var. 1950'den itibaren çok partili sistemin hayata geçtiği 1950'den itibaren kurulan hükümet sayısı 45. Amerika'da 200 yıl geçmiş 45'inci hükümet kurulmuş, Türkiye'de 66 yılda, 45 hükümet kuruldu. 'Türkiye'de esnaf dükkanını açarken, işçi işine giderken, bugün hükümet kurulacak mı, yıkılacak mı?' Korkusundan kurtulacak bu sistemle. Egemenlik, kayıtsız, şartsız şeklinde tam anlamıyla millete verilecek. Sistemin adı Cumhurbaşkanlığı sistemidir. Biz bu çalışmayı MHP ile mutabakatta hazırladık."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Toplantıya katılanlar
Abdulhamit Gül'ün konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Metin Faruk TAMER-Ahmet ÖZER/GAZİANTEP,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================