Dha Yurt Bülteni 1
Şanlıurfa'da aniden bastıran dolu, yaşamı olumsuz etkilediŞANLIURFA dün akşam saatlerinde etkili olan dolu yağışı yaşamı olumsuz etkiledi.
Şanlıurfa'da aniden bastıran dolu, yaşamı olumsuz etkiledi
ŞANLIURFA dün akşam saatlerinde etkili olan dolu yağışı yaşamı olumsuz etkiledi.
Kent merkezinde akşam saatlerinde dolu yağışı etkili oldu. Aniden bastıran dolu, kent merkezinde vatandaşlar ile sürücüler zor anlar yaşadı. Kentin simgesi konumundaki Balıklıgöl kavşağında taşan suların çamurla birlikte tünele akması sonucu çok sayıda araç çamura saplandı. Uzun araç konvoyunun oluştuğu yolda mahsur kalan sürücüler, belediye hizmetlerinin yetersizliğinden yakındı. Sürücüler, kendi imkanlarıyla çağırdıkları çekicilerle çamura saplanan araçlarını çekmeye çalıştı.
Yağış nedeniyle özellikle kırsal mahallelerde bulunan arazilerdeki ekinlere zarara verdi. Dolu yağışının ardından yerler beyaz bir örtüyle kaplandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Yolda kalan araçlar
Sular altında ilerlemeye çalışan sürücüler
Yolda kalan sürücüler
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================
Şanlıurfa'da bakan konvoyunda zincirleme kaza: 8 yaralı
ŞANLIURFA'da, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'i havalimanında karşılamaya giden Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın da yer aldığı konvoyda 6 aracın karıştığı zincirleme kazada 5 kişi yaralandı.
Kaza, dün akşam saatlerinde Şanlıurfa- Hilvan Karayolu'nun 20'nci kilometresinde meydana geldi. Şanlıurfa'ya uçakla gelecek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'i karşılamak için GAP Havalimanı'na giden ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu konvoydakilerin araçlardan biri, dolu yağışı nedeniyle ani fren yapınca zincirleme kaza oldu.
Aralarında Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi'nin aracının da bulunduğu toplam 6 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında 5 kişi yaralandı. Yaralılar, bölgeye sevk edilen sağlık görevlileri tarafından ambulanslarla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü.
Acil serviste teraviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.
YARALI SAYISI 8'E YÜKSELDİ
Şanlıurfa'da, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'i karşılamak üzere GAP Havalimanı'na giden konvoyda meydana gelen kazada yaralananların sayısı 8'e yükseldi. Ankara'dan uçakla Şanlıurfa'ya gelen Bakan Faruk Çelik'i GAP Havalimanı'nda karşılamak üzere yola çıkan uzun araç konvoyunda aniden etkili olan dolu yağışı nedeniyle meydana gelen zincirleme kazada Şanlıurfaspor Yönetim Kurulu Üyesi Şerdil Karahan, Ak Parti Haliliye İlçe Başkanı Mehmet Canpolat, Ak Parti Karaköprü Sosyal İşler Başkanı İsa Güzel, Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler biriminde görevli Sadık Alican, koruma Mustafa Kaplan ile şoför Ramazan Çiftçi, Mehmet Ali Tepe ve Necdet Müdüroğlu'nin yaralandığı belirtildi.
Konvoyda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi ile Siverek Belediye Başkanı Resul Yılmaz, Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaralıları ziyaret edip durumlarına ilişkin doktorlardan bilgi aldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Hastane
Yaralananlar
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK/ŞANLIURFA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
Zonguldak'ta kaçak ocakta göçük: 1 ölü
ZONGULDAK'ın Kilimli İlçesi Gelik Beldesi'nde, kaçak ocakta meydana gelen göçükte 48 yaşındaki Turan Tolgun, öldü.
Dağbaca Mahallesi'nde dün akşam saatlerinde Turan Tolgun, kaçak olarak açtığı kömür ocağında tavanın çökmesi sonucu göçük altında kaldı. Tolgun'un çıkarmak için arkadaşları çalışma başlattı. Bir süre sonra ocaktan çıkarılan Tolgun'un yaşamını yitirdiği belirlendi.
Tolgun'un cesedi, ambulansla Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırıldı.
Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------------
-Ambulansın hastaneye gelmesi
-Cesedin morga konulması
-Hastaneden detaylar
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Durmuş SEVİNDİK/KİLİMLİ(Zonguldak),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===============================================
Çorbacıya ateş açıldı; 2 yaralı
KONYA'da kimliği belirsiz kişiler, çalışanlarıyla tartıştıkları çorbacıya ateş açtı, 2 kişi yaralandı. Kurşunun boynunu sıyırdığı Muhammet Uyar, yerde yatarken, annesine telefon açıp, "Anne ben gidiyorum, hakkını helal et" dedi.
Olay, dün gece saat 23.45 sıralarında merkez Selçuklu İlçesi Nişantaşı Mahallesi Nalçacı Caddesi'nde meydana geldi. Çorbacıya gelen bir grup, daha önceden aralarında husumet bulunan işyeri çalışanları ile tartıştı. Tartışma sonrası dışarı çıkıp araçlarına binen grup, işyerine ateş açıp kaçtı. Bu sırada kaldırımda yürüyün 21 yaşındaki Derviş Çoban kolundan, çalışanlardan Muhammet Uyar ise boynundan yaralandı.
Kurşunun boynunu sıyırdığı Uyar, yerde yatarken annesini arayarak, "Anne ben gidiyorum, hakkını helal et" dedi.
Yaralılar, ihbar üzerine olay yerine sevk edilen ambulanslarla kent merkezindeki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı.
Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu belirtilirken, polis, kaçan şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------
Kaza yeri detay
Yaralıların araçlardan çıkartılması
Yaralıların ambulanslara alınması
Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Atilla ATMACA/EREĞLİ-KONYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================
Saros Körfezi'nde 146 kaçak yakalandı
ÇANAKKALE'nin Eceabat İlçesi Saros Körfezi'nde yasadışı yollarla Yunanistan'a kaçmak için arazide bekleyen 146 kaçak yakalandı.
Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün sabaha karşı 03.00 sıralarında Saros Körfezi'nin Ece Limanı mevkiinde göçmenlerin bulunduğu ihbarı üzerine harekete geçti. Bölgede yapılan aramada Ece Limanı ile Büyük Kemikli Burnu arasındaki dere yatağındaki sarp ve engebeli arazide, Yunanistan'a yasadışı yollardan kaçmak için hazırlık yapan 55 Suriye, 43 Pakistan, 17 Somali, 14 Afganistan, 6 Sri Lanka, 10 Eritre ve bir de Yemen uyruklu olmak üzere 146 kaçak yakalandı.
Hasta ve yaralı olduğu tespit edilen bazı kaçaklara, olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri müdahale etti. Kaçaklar, daha sonra Ayvacık İlçesi'ndeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi'ne gönderildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Bölgedeki arama çalışmalarından görüntü
Göçmenlerden görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Burak GEZEN/ÇANAKKALE,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================
Yola çıkan köpek kazaya neden oldu: 1 ölü, 2 yaralı
SAKARYA'nın Kaynarca İlçesi'nde yola çıkan köpeğe çarpmamak direksiyon kıran sürücünün otomobili, elektrik direğine çarptı. Kazada sürücü öldü, eşi ve kızı ise yaralandı.
Kaza, dün akşam saatlerinde, Adapazarı-Kaynarca karayolu Müezzinler Kavşağı'nda meydana geldi. 54 VL 187 plakalı otomobilin sürücüsü Ersin Bozkurt, yola çıkan köpeğe çarpmamak için direksiyon kırdı. Kontrolden çıkan araç, yol kenarında bulunan elektrik direğine çarptı. Kazada sürücü Ersin Bozkurt ile yanındaki eşi Hatice ve kızı Beril yaralanırken, köpek de telef oldu.
Araçta sıkışan Ersin Bozkurt, itfaiye ekipleri tarafından çıkarıldı. Kalbi duran Ersin Bozkurt sağlık ekiplerinin uzun süre yaptığı kalp masajına karşın hayata döndürülemedi.
Yaralı Hatice Bozkurt ile kızı Beril Bozkurt hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Olay yerinden görüntüler
-Sürücünün araçtan çıkarılması
-Sağlık ekiplerinden görüntü
-Sürücüye kalp masajı yapılması
Haber-Kamera: Serhat YAĞIZ/KAYNARCA(Sakarya),
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
==============================================
'Sana dayımın selamı var' deyip bacaklarından vurdu
KARAMAN'da kimliği belirsiz bir kişi, yanına yaklaştığı 45 yaşındaki Sezai Yavuz'u, "Sana dayımın selamı var" deyip bacaklarından vurarak yaraladı.
Olay, dün akşam saat 20.00 sıralarında Alacasuluk Mahallesi Özcan Genç Caddesi'nde meydana geldi. Yaya olarak evine giden Sezai Yavuz'un yanına gelen kimliği belirsiz kişi, "Sana dayımın selamı var" diyerek bacaklarına ateş ederek kaçtı. Kanlar içinde yerde kalan Yavuz, çevredekilerin çağırdığı ambulansla Karaman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yavuz'un sağlık durumunun iyi oludğu belirtildi.
Polis, kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------
Yaralının ambulansla hastaneye getirilişi
Hastane genel ve detay
Haber-Kamera: Muammer ŞEN-KARAMAN,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================
NATO boru hattından mazot hırsızlığına 6 gözaltı
TEKİRDAĞ ve İstanbul'da, NATO boru hattından yaklaşık 40 ton mazot çaldıkları iddiasıyla gözaltına alınan 6 kişi, adliyeye sevk edildi.
Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, 3 aydır sürdürdüğü teknik takiple 6 kişinin Tekirdağ ve İstanbul'da NATO boru hattından yaklaşık 40 ton mazot çaldıklarını tespit etti. Jandarma ekipleri, Tekirdağ, İstanbul ve Ankara'da eş zamanlı yaptıkları operasyonla E.Y., F.Y., M.Y., M.Ç., V.Ç. ve M.E.'yi yakalayarak, gözaltına aldı.
Şüpheliler, jandarmadaki işlemlerinin ardından hastanede sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Tekirdağ Adliyesi'ne sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------------------
-Adliye tabela
-Jandarma araçlarının gelişi
-Şüphelilerin adliyeye girişi
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================
İstinat duvarı park halindeki 6 aracın üzerine yıkıldı
ADANA'da bir apartmanın 5 metre yüksekliğindeki istinat duvarının yıkılması sonucu moloz yığınları altında kalan park halindeki 6 araç kullanılmaz hale geldi.
Olay, dün akşam saat 21.30 sıralarında merkez Çukurova İlçesi Huzurevleri Mahallesi 77060 Sokak'taki Mustafa Konuralp Apartmanı'nın otoparkında meydana geldi. Şantiye alanına kamyonlarla taşınan toprak, iddiaya göre kayarak apartmanın istinat duvarında baskı oluşturup çatlaklara neden oldu. Apartman sakinleri, şantiye yetkililerine uyarıda bulunmalarına karşın herhangi bir önlem alınmadı. Akşam saatlerinde istinat duvarı, büyük bir gürültüyle park halindeki araçların üzerine yıkıldı. Hasar oluşan araç sahipleri, polis merkezine giderek, şantiye yetkililerinden şikayetçi oldu.
DEPREM OLDU SANDIK
Hasar gören araçlardan birinin sahibi olan Cumali Atlı, deprem olduğunu zannedip balkona çıktıklarında duvarın yıldığını gördüklerini söyledi, "Bu bölgede çocuklar gündüzleri oyun oynuyor. Çok ciddi can kayıpları da olabilirdi. Araç kazasıyla ucuz atlattık. Toplu bir şikayet olmasa da bireysel olarak uyarıda bulunduk. Bize önlem alınacağı söylendi. Ancak bir önlem alan olmadı" dedi.
Suat Şahin ise, apartman sakinleri olarak şantiye yetkililerini uyardıklarını ancak uyarıların dikkate alınmadığını öne sürdü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Otoparkın görüntü
Apartamanın tabelasından görüntü
Yıkılan duvar, toprak yığını ve molozların altında kalan araçların yukarıdan görüntüsü
Toprak yığının yakınındaki iş makinesinden görüntü
Araçların üzerindeki molozlar
Araç sahibi Cumali Atlı ile röp.
Araç sahibi Suat Şahin ile röp.
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================
Kaldırımda yürüyen öğrencinin kulağına dikenli tel takıldı
ÇANAKKALE'de kaldırımda yürürken kulağına okulu çevreleyen dikenli tellerin takıldığı ortaokul öğrencisi 14 yaşındaki Berke Taş, itfaiyenin müdahalesiyle kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.
Olay, dün saat 15.30 sıralarında meydana geldi. Cumhuriyet İlköğretim Okulu önünde yürüyen Gazi Ortaokulu öğrencisi Berke Taş'ın sol kulağına okulu çevreleyen tel örgünün telleri takıldı. Acı içinde kıvranan Berte Taş'ın yardım çığlıklarına okul yönetimi ve çevredekiler koştu. Berke Taş, çağırılan itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kulağına takılan teller kesilerek kurtarıldı. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan Berke Taş, kulağında kalan telle, ambulansla Çanakkale Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Taş'ın kulağındaki tel çıkarılıp, pansuman yapıldıktan sonra taburcu edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Berke Taş'ın kulağına takılan telden görüntü
-Kurtarma operasyonundan görüntü
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===========================================
HDP Eş Başkanının evinde FETÖ içerikli materyal çıktı
GAZİANTEP'te, terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyonda gözaltına alınan HDP İl Eş Başkanı Erkan Şahin'in evinde FETÖ/PDY'ye ait yayın evi tarafından bastırılan kitap ile terör içerikli materyaller ele geçirildi.
Gaziantep Valiliği'nden yapılan açıklamada, terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik kent merkezinde düzenlenen operasyonda önceki gün gözaltına alınan HDP İl Eş Başkanı Erkan Şahin'in evinde yapılan aramada FETÖ/PDY'ye ait ve kapatılan bir yayın evi tarafından bastırıldığı belirtilen Bediüzzaman Said Nursi'ye ait 'Gençlik Rehberi' isimli kitap ile cep telefonu ve çok sayıda terör içerikli materyal ele geçirildiği belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Polislerin arama yapması
Ele geçirilen materyaller
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: GAZİANTEP,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================
Organları 4 kişiye umut oldu
UŞAK'ta, geçirdiği beyin kanaması sonucu kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen 75 yaşındaki Ömer Aktaş'ın bağışlanan organları 4 hastaya umut oldu.
Karahallı İlçesi'ne bağlı Kırkyaren Köyü'ndeki eşini iki yıl önce kaybeden 4 çocuk babası Ömer Aktaş, geçen 28 Şubat'ta evinde fenalaşınca Uşak Kamu Hastaneler Birliği Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yoğun bakımda tedaviye alınan Aktaş'ın dün saat 13.30'da beyin ölümü gerçekleşti. Ailesi, Aktaş'ın organlarını bağışlama kararı aldı. Bunun üzerine Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi ile irtibata geçildi. Ömer Aktaş'ın organları, yapılan operasyonla alındı. Aktaş'ın böbrekleri ve karaciğeri, nakil bekleyen 4 hastaya nakledilmek üzere Acıbadem Bursa Hastanesi'ne gönderildi.
Uşak Kamu Hastaneler Birliği Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Dr. Zafer Aydın, Ömer Aktaş'ın yakınlarının örnek bir davranış sergilediğini belirtti.
'BABAM ORGANLARI İLE UMUT OLACAK'
Karahallı'da özel bir öğrenci yurdu işleten Ömer Aktaş'ın oğlu Raşit Aktaş ise, "Babamdan alınan organlar inşallah acı içinde organ bekleyen vatandaşlara umut ve yeni bir can olur. Tüm dünyanın organ bağışı konusunda insanlık olarak duyarlı olmalarını istiyorum" dedi.
Ömer Aktaş'ın cenazesinin yapılan işlemlerin ardından bugün öğle Karahallı'nın Kırkyaren Köyü Mezarlığı'nda defnedileceği öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Organları bağışlanan Ömer Aktaş'ın fotoğrafı
Hastaneden görüntü
Dr. Zafer Aydın'ın konuşması
Raşit Aktaş'ın konuşması
Haber-Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Cumhurbaşkanına sosyal medya hakaret iddiasıyla ifade verdi
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Bodrum İlçe Gençlik Kolları Başkanı Salih Yanık hakkında, sosyal medyadaki paylaşımlarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Bodrum Polis Merkezi'ne giderek, iki saat süreyle ifade veren Yanık'ı, partililer yalnız bırakmadı.
Aynı zamanda bilgisayar programcısı olan CHP Bodrum İlçe Gençlik Kolları Başkanı 29 yaşındaki Salih Yanık hakkında bir süre önce, Facebook'ta çeşitli tarihlerdeki paylaşımlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakarette bulunduğu ileri sürülüp, Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne şikayette bulunuldu. Şikayet üzerine harekete geçen polis, Yanık'ı ifadeye çağırdı. Yanık, dün öğle saatlerinde avukatı Emine Yenilmez Aydoğan ile Bodrum Polis Merkezi'ne giderek ifade verdi. İki saat süreyle ifade veren Yanık'a polis merkezine gelirken, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, CHP Muğla Gençlik Kolları Başkanı Tufan Yakar, Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Taner Uslu ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarına üye yaklaşık 200 kişilik bir grup eşlik etti.
Polis merkezinden çıkışta açıklama yapan Yanık, "Sosyal paylaşım sitelerinden yaptığım açıklamalarla ilgili birisi şikayette bulunmuş, bu yönde ifademi aldılar. Sonuçta bir muhalefet partisinde siyaset yapan biriyim. Bu nedenle eleştiri hakkımı kullanıyorum. Eleştiri hakkımı ve özgürce düşüncelerimi paylaştım. Kimseye hakaret etme niyetim olmadığı gibi hakarette de etmedim" dedi.
CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen de tam da referandum aşamasında bu tür şikayetlerin yoğunlaşmasının çok doğru bulmadıklarını belirtip, "Ancak polis arkadaşlar da bunun rutin bir şey olduğunu, referandum ile ilgisi olmadığını belirtti. Sadece şikayet üzerine ifade aldıklarını, büyütülecek bir şey olmadığını ve gözaltı kararı olmadığını söyledi" dedi. Yanık, daha sonra beraberindekilerle parti binasına geçti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-CHP Bodrum İlçe Gençlik Kolları Başkanı Salih Yanık'ın partililerle polis merkezine gelmesi
-CHP Bodrum İlçe Gençlik Kolları Başkanı Salih Yanık ile röp.
-CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen ile röp.
Haber-Kamera: Yaşar ANTER/BODRUM(Muğla),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===========================================
'Hayır' konvoyu Karabük'te
ERGENEKON ve Balyoz davalarının mağdurları emekli askerlerin oluşturduğu 'hayır' konvoyu Karabük'e geldi.
28 Şubat'ta Ankara Anıtkabir'den yola çıkan emekli tümgenaral Ahmet Yavuz, emekli deniz kurmay albaylar Ali Türkşen, Bora Serdar, emekli amiraller Semih Çetin, Atilla Kezek, emekli koramiral Atilla Kıyat ve emekli teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin yer aldığı 'hayır' konvoyu, Karabük'e geldi. CHP Karabük İl Başkanı Erdoğan Dinçel, CHP Safranbolu İlçe Başkanı İbrahim Ayhan ve partililerin Kastamonu yolu Karıt Köyü mevkisinde karşıladığı konvoy, daha sonra Kemal Güneş Caddesi'ne geldi. Emekli askerler caddede vatandaşları selamladı. Burada açıklama yapan emekli amiral Semih Çetin, hiçbir siyasi partiyle, hiçbir kuruluşla bağlantılarının olmadığını, amaçlarının tamamen Balyoz mağduru vatandaşlarla birlikte, daha önceki anayasa referandumunda 'evet' oyunun kendilerini getirdiği noktayı herkese hatırlatmak olduğunu söyledi. Çetin, şöyle konuştu:
"Büyük umutlarla bu milletin 'evet' verdiği bir oylamaydı. Onun sonucunda ülke maalesef bizlere söylenenlerin tam aksi bir noktaya gitti ve 15 Temmuz'da başımıza neler geldiğini hep birlikte gördük. 'Bizler yanıldık, aldatıldık, kandırıldık' denildi. O zaman şimdi kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor: Bu referandumda bizden yine 'evet' istiyorsunuz. Yine çok önemli rejim, sistem değişikliği için bu sefer kandırılmadığınızı biz nereden bileceğiz? Nasıl buna emin olacağız? Bunun şu anda Cumhurbaşkanlığımızı yapan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la kesinlikle alakası yok 'Benim 16 Nisan'a çıkacağım bile belli değil. Bu bir seçim değil, bir parti seçmeyeceğiz, bir lider seçmeyeceğiz. Bu ülkenin rejimini tamamen değiştirecek, sistemini tamamen değiştirecek bir oylama olacak. Bence de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik oylaması olacak. Kimse körü körüne oy vermesin. Herkes bilerek, bilinçli olarak neye oy verdiğini bilerek oy versin. Bizim istediğimiz bu, kimse kandırılmasın. 'Sizi kim finanse ediyor' diye soranlara, 'Devlet finanse ediyor' diyoruz. Emekli maaşlarımızı zamanında yatırıyor devlet. Allah devlete millete zeval vermesin. Bunu da herkes bu şekilde bilsin."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
-Konvoyun kent girişinde karşılanması
-Emekli askerlerin caddede yürümesi
-Emekli Amiral Semih Çetin'in açıklaması
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================================
Yalçın Akdoğan'a, Kürdistan bayrağı tepkisi
Ak Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Konya'da 'Yeni Anayasa ve Güçlü Türkiye' adlı programda bir kadın izleyicinin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye ziyaretinde Kürdistan bayrağı asılmasına tepkisiyle karşılaştı. Kadın izleyicinin 'Türk bayrağının yanına PKK bayrağı astınız' sözlerine Akdoğan, "PKK bayrağını bu ülkede hiç kimse asamaz. O paçavraya karşı, o PKK bayrağı değil. Kuzey Irak yönetiminin bayrağıdır. PKK bayrağı ayaklarımızın altındadır. Hiç kimse de onu göndere çekemez" diye karşılık verdi.
Ak Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin Mevlana Kültür Merkezi'nde 'Şehir Konferansları' kapsamında düzenlediği 'Yeni Anayasa ve Güçlü Türkiye' adlı programına konuşmacı olarak katıldı.
'KANUN ÇIKARIR, KILIÇDAROĞLU'NU DA LİDER YAPARDIK'
Akdoğan, yapılacak anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanı'na çok yetki aktarılacağı yönünde eleştiriler yapıldığını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, siyasi yasaklı olduğu dönemde bile ülke gündemini belirleyecek siyasi bir ağırlığa sahip olduğunu söyledi. Akdoğan, daha önce de darbelerin olduğunu, o dönemin önemli liderlerini bunu önleyemediğini, ancak 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, halka sokağa çıkın demesiyle, halkın tankların önüne yatarak darbeyi püskürttüğünü ifade etti. Siyasi gücün kanun ve anayasayla olmadığını ifade eden Akdoğan, "Kanun çıkarmakla kimseyi lider yapamazsınız. Öyle olsa kanun çıkarır, Kılıçdaroğlu'nu da lider yapardık. Liderlik başka bir şey" dedi.
'CHP'NİN BİR HAFTA SONRA MAKYAJI DÖKÜLÜYOR'
CHP'nin referandum sürecinde yumuşak bir kampanya yaparak başladığını ifade eden Akdoğan, şunları söyledi:
"CHP baktı ki, rejim ve laiklik üzerinden bir şeyler yaptıkça, ters tepiyor. Taktik değiştirdi. Daha sevecen ve yumuşak bir kampanya başlattı. Her seferinde böyle başlıyorlar. 2011'de de böyle yaptılar. Bir hafta sonra makyajları dökülüyor. Onun için CHP'yi çok fazla araziye sürmüyorlar, teşkilatını, milletvekillerini. Çünkü halkla temas ettiklerinde, CHP'lilik damarları ortaya çıkıyor. Bunu ne kadar gizleyebilirsek, geride tutabilirsek, o kadar çok 'Hayır' desteği alabiliriz diye. Böyle strateji içindeler. Ama bu iki yüzlü. Üst taraftan böyle gidiyorlar, alttan broşürler; oradan kıyamet senaryosu var. 'Evet' çıkarsa ekonomi batar, terör azar, rejim elden gider, neler neler, bir kabus. Aşağıdan da bunu yapıyorlar."
KADIN İZLEYİCİDEN KÜRDİSTAN BAYRAĞI TEPKİSİ
Akdoğan, konuşmasının ardından salondaki katılımcıların yazılı olarak verdiği soru- cevap bölümüne geçti. O sırada söz alan bir kadın izleyici Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye ziyaretinde Türk bayrağının yanına Kürdistan bayrağı asılmasına tepki gösterdi. Kadın izleyicinin "Türkiye bayrağının yanına PKK bayrağı astınız" sözleri üzerine Akdoğan, "PKK bayrağını bu ülkede hiç kimse asamaz. O paçavraya karşı, o PKK bayrağı değil. Kuzey Irak yönetiminin bayrağıdır. PKK bayrağı ayaklarımızın altındadır. Hiç kimse de onu göndere çekemez" dedi. Bu sırada salondakiler de alkışladı. Akdoğan da yazılı olarak verilen soruları cevaplamayı sürdürdü.
'ŞEHİTLERİMİZE İHANET ETTİNİZ; SON KEZ BU OY EVET'
Yalçın Akdoğan daha sonra yeni kitabının imza töreni geçti. Akdoğan'a, kitabını imzalatan aynı kadın izleyici burada da Akdoğan'a tepki gösterdi. Kadın izleyici, "Önemli olan imza atmak değildir. Tamam mı? Cevap verebilmektir. Siz şehitlerimize ihanet ettiniz. Bunu böyle bilin. Son kez bu oy 'evet', bir daha 'evet' yok." deyip, ayrıldı.
Akdoğan da, diğer katılımcılara kitabını imzaladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Akdoğan'ın konuşması
Kadın izleyicinin tepkisi ve Akdoğan'ın, bayrak açıklası
Akdoğan'ın kitabını imzalaması
Kadın izleyinin kitap imzalatıp tepki göstermesi
Akdoğan'ın, kitap imzalaması
Salondan genel ve detay
Haber-Kamera: İsmail AKKAYA/KONYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
====================================
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayan'a 'Geçinemiyoruz' sitemi
Bursa gezisini sürdüren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan, Valilik ziyaretinin ardından Bursa Valisi İzzettin Küçük, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdülkadir Karlık ile birlikte Nalbatoğlu Çarşısı'ndaki esnafı ziyaret etti. Ziyaret sırasında bakanının yanına gelen ve ismini vermek istemeyen bir kişi, "Durumlar çok kötü. Ben de geçinemiyorum. İşletme mezunuyum. Belediye başkanlarına söylüyoruz. Osmangazi Belediye Başkanına söylüyoruz. İntihar mı edelim yani. Nereye gidersek gidelim hep gülüyorlar. Kimse iş bitirmiyor. Samimi olarak konuşuyorum sayın bakanım. Biz bu topraklar için canımızı veririz. Bunları cumhurbaşkanımıza mı iletelim yani" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdülkadir Karlık, "Biz yardımcı oluruz sayın bakanım" dedi. Bakan da "Allah'a emanet" deyip ziyaretlerini sürdürdü.
'ONLARIN İSTEDİĞİ UMUDU OLMAYAN BİR TÜRKİYE'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde kadın ve engelli buluşması programına katıldı. Bakan Kaya, burada yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak "Türkiye düşmanlarının telaşla kurdukları tezgahın boşa gitmesi de göstermektedir ki; içeride ve dışarıda doğru adımlarla ilerliyoruz. Onların istediği, talepleri ve umudu olmayan bir Türkiye'dir, iç sorunlarıyla boğuşan bir Türkiye'dir. İşte milletimizin tarihte eşi görülmemiş büyük bir kahramanlıkla işgal tezgahlarını püskürtmesi bu umutları boşa çıkarmıştır. Bir milletin istikbalinde kadının vazgeçilmez rolünü 15 Temmuz'da en çarpıcı örnekleriyle gördük" dedi.
'BU MESELE SİYASET ÜSTÜ BİR MESELEDİR'
16 Nisan'da yapılacak referandumun siyaset tarihinde önemli bir dönüm noktası olacağını söyleyen Bakan Kaya, şöyle konuştu:
"16 Nisan'daki referandum asla bir rejim değişikliğini getirmiyor. Aksine mevcut cumhuriyetimizi daha güçlü hale getiriyor. Çok başlılığı ortadan kaldırıyor. Milletimiz yetkiyi doğrudan seçimle gelen cumhurbaşkanına veriyor. İş başına gelen hükümete güvenoyunu milletimiz sandıkta veriyor. Bu mesele siyaset üstü bir meseledir. Partiler üstü bir meseledir. Yeni anayasa memleket meselesidir. Çünkü bu millet koalisyon dönemlerini yaşadı. Darbeler, muhtıralar gördü. Gezi olaylarını gördü, 17-25 Aralık darbe girişimini gördü, 15 Temmuz'u yaşadı. Terörün nasıl huzurumuzu bozduğunu, güvenliğimizi nasıl tehdit ettiğini en iyi sizler biliyorsunuz. Hiçbir tehdide aldırmadan, hiçbir kumpasa göz yummadan, hiçbir kirli tezgaha fırsat vermeden bu aziz millete hizmet etmeye devam edeceğiz."
'TERÖRİSTLERİN SESİNİ KESTİK'
Bakan Kaya buradaki programının ardından şehit aileleri ile buluşma yemeğine katıldı. Şehit ailelerine seslenen Bakan Kaya, "Evlatlarımız vatan ve bayrak nöbetindeyken Doğu ve Güneydoğu'da, 15 Temmuz'da şehit düştüler. Doğu ve Güneydoğu'da, El Bab'da, Cerablus'ta terörle mücadelede destan yazdılar. DEAŞ Kilis'e sürekli bomba atıyordu. Orada hazırladıkları canlı bombalarla şehirlerimize sızıyor, insanlarımızı şehit ediyorlardı. Şimdi teröristlerin seslerini kestik, sınır illerimiz daha güvenli hale geldi. Teröristler, darbe hayali kuranlar ne yaparlarsa yapsınlar, bu milletin birlik ve beraberliğini, kardeşliğini bozamayacaklar. Terör bataklığını kurutmak, ülkemizin güvenliğini sağlamak için Irak'ta ve Suriye'de mücadele veriyoruz" ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Bakanın konuşmaları
-Salondan detaylar
Haber-Kamera: BURSA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================
Başbakan Yardımcısı Şimşek : Terör bu coğrafyaya huzur getirmemiştir
Cizre'den sonra karayolu ile sıkı güvenlik önlemleri altında Şırnak'a gelen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ak Parti Şırnak İl Başkanlığı'na geçti. Burada düzenlen toplantıya katılan Şimşek, kendisini bekleyen partilileri Kürtçe selamladı. Partililere konuşan Şimşek, ülkenin birliği, beraberiliği ve kardeşliğinin devamı için hükümetin üzerine düşeni yaptığını söyledi. Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hükümet ret ve inkar siyasetine son vermiştir. Bugün dünyanın en gelişmiş demokrasilerinde farklı etnik veya inanç grupları hangi özgürlükleri yaşıyorsa, hangi haklara sahipse, inanın Türkiye'de de aynıdır. Vatandaşlarımız, sizler bu haklara özgürlüklere sahipsiniz. Bugün bazı eksiklikler varsa, bazı aksamalar varsa, bazı sorunlar varsa, inanın tek müsebbibi bölücü terör örgütüdür. Çünkü terörün olduğu yerde, demokrasi tehdit altındadır. Terörün olduğu yerde, kalkınma tehdit altındadır. Terörün olduğu yerde, en temel hak ve özgürlükler maalesef tehdit altındadır. Gerçek anlamda demokrasimizin daha da gelişmesi için, hak ve özgürlüklerimizin en geniş alanlara doğru yaşanması için, en temel koşul, terörün bertaraf edilmesidir. Terörün durdurulması ve yok edilmesidir. Hükümetimiz bu konuda kararlıdır. Evet, biz demokrasimizi de güçlendireceğiz. Onun için terörle mücadele edeceğiz. Biz bütün vatandaşlarımızın etnik mezhep farkı gözetmeden hak ve özgürlüklerini daha da genişleteceğiz. Bunu unutmayın istedim. Terör bu coğrafyaya da dünyanın hiçbir köşesine de huzur getirmemiştir. Barış getirmemiştir. Kalkınma getirmemiştir. İş ve AŞ müsebbibi olmamıştır. Dikkat ederseniz terör örgütlerinin derdi hak, hukuk, okul, kalkınma falan değildir. Çünkü olsaydı AK Parti hükümetleri döneminde bu kadar çok demokratik standartları iyileştirmesi, hak ve özgürlük alanlarının genişletilmesi, kalkınma noktasında bu kadar çok çaba göstermesi, ret ve inkar siyasetine son vermesi sebebiyle ne beklerdiniz. Silahların gömülmesini beklerdiniz değil mi. Dikkat ederseniz çözüm sürecinin amacı buydu, bunun için ne gerekiyorsa yaptık."
'HİZMETKARLIĞIN NE DEMEK OLDUĞUNU ŞIRNAK GÖRECEK'
Terörle mücadelede aralıksız, proaktif bir şekilde hem şehirlerde, hem kırsalda Türkiye'nin dört bir köşesinde terörle mücadeleye devam ettiklerini belirten Şimşek, "Terörün hakla, hukukla, adaletle alakası yok. Onların derdi farklı. Onların derdi Türkiye'yi karanlığa çekmek istiyorlar. Türkiye güçlü bir devlettir. Milletiyle ve din hukuk kardeşliğiyle güçlü bir ülkedir. Güçlü bir devlettir. Şırnak il ve ilçelerinde hiçbir zaman hissetmediğini, görmediğinizden daha fazla hizmet edeceğiz. İhya edeceğiz. İnşa edeceğiz. Hizmetkarlığın ne demek olduğunu Şırnak görecek" dedi.
'BÜTÜN BUNLARIN MÜSEBBİBİ TERÖR ÖRGÜTÜ'
Şırnak'ta içme suyu, kanalizasyon ve yollarını yeniden yapacaklarını belirten Başbakan Yardımcısı Şimşek, şöyle devam etti:
"Yıllardır belediye onlardaydı. Ben Batman'dan biliyorum. Hizmetle bir dertleri yok. Dava dedikleri de dava değil. Çünkü dava, hak davaysa biz zaten yanınızdayız. Kardeşlik hukuku içerisinde hepimizin birinci sınıf vatandaş olmaysa dava, biz zaten ne gerekiyorsa yapıyoruz. Dava eğer Şırnak'la Türkiye'nin batısındaki illerle arasındaki farkın kapatılmasıysa bu davanın sahibi biziz. Ne gerekiyorsa yapıyoruz. Yapacağız. Ama bugün Şırnak Cizre arasında birinci sınıf duble bir yol yapacağız. Makineleri kim yakıyor? Terör örgütü yakıyor. Şimdi Şırnak'ta yıkılan bütün evleri, çukur siyaseti sonucunda yıkılan bütün evleri yeniden birinci sınıf olarak inşa edeceğiz. Yapacağız. İhaleleri yapıldı. Allah'ın izniyle bu sene içerisinde yapacağız. Göreceksiniz. Çevre düzenlemesiyle, bütün sosyal alanları ile apayrı bir Şırnak, Apayrı bir Cizre, apayrı bir İdil ve bütün diğer yerler. Gönül ister ki memleket bu tür şeylerle zaman kaybetmesin. Gönül ister ki memleket zamanını enerjisini kalkınmaya çocuklarının eğitimine geleceğine harcasın. Hiç kimsenin zulüm görmemesi, hiç kimsenin hiçbir şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakılmaması, ama terör örgütü bütün bunların müsebbibi. Biz her zaman yanınızdayız. Sizden bir tek talebimiz var. Bu ülkenin geleceğiz için, güvenliği için, kardeşliği için tek yürek olalım teröre karşı duralım."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Mehmet şimşekin parti binası önünde karşılanması
Şehitler köşesi önünde hatıra fotoğrafı çektirmesi
Şimşek'in salona girişi, salondakilerle selamlaşması
Mehmet Şimşeki'n konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK,
03.03.2017 - Haber Kodu : 170303257
04.03.2017 - Haber Kodu : 170304006
=====================================
Bakan Çavuşoğlu, Alman mevkidaşıyla 8 Mart'ta görüşecek
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'le telefonla görüşerek, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin programlarına izin verilmemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Bakan Çavuşoğlu, 8 Mart'ta Almanya'da mevkidaşıyla bir araya geleceklerini söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'nın Korkuteli İlçesi'nde ziyaretlerde bulundu. Antalya Milletvekili Mustafa Köse ve İl Başkanı Rıza Sümer ile Ak Parti İlçe Teşkilatı'nı ziyaret eden Çavuşoğlu, basına kapalı toplantıda partililerle bir araya geldi. Cuma namazını Korkuteli'nde kılan Çavuşoğlu, cami çıkışında çocuklara çeşitli hediyeler verdi, ' Mevlüt Çavuşoğlu ile Dünyayı Geziyorum' adlı boyama kitabını dağıttı. Fotoğraf çektirmek isteyenleri de kırmayan Çavuşoğlu, Lokman Hekim Sağlık Meslek Lisesi konferans salonunda vatandaşlarla bir araya geldi.
Vatandaşlara seslenen Çavuşoğlu, ülkenin menfaatini her platformda koruduklarını anlatarak, Türkiye'nin insanı yardımda yılda 3.9 milyar dolarla dünya birincisi olduğunu söyledi. Korkuteli İlçesi'ndeki imam hatip lisesinin ihalesini yaptıklarını aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Ben bunu söyleyince 'Nasıl olur da Dışişleri Bakanı sadece imam hatibi savunur' diyorlar. Sadece imam hatipleri savunmuyorum. Milletimiz hangi okulu istiyorsa onun yapılması gerektiğini düşünüyorum. Kimsenin hayal etmediği branşlarda liseler açıyoruz" dedi.
REFERANDUMA DOĞRU
Tarihi bir referandum sürecine gidildiğini belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin geleceğine yönelik bir karar verme sürecindeyiz. 'Hayır' diyenlere de saygımız var. Her şeye rağmen saygımız var. Anayasa paketi ile maddeleri dürüstçe anlattılar mı? Hep iftira, hep negatif, hep manipülasyon. 'Hayır' diyenlere karşı saldırı yapıldığını gördünüz mü? 'Evet' diyen sanatçı ve sporcuların nasıl linç edildiğini gördünüz. En ağır şekilde hakaret etmeye başladılar. Bilkent Üniversitesi'nin yorumlarına baktım, 'evet' diyenler için 'Sizin gibi insanların bu üniversitede ne işi var, siz buraya layık değilsiniz' diyorlar. Antalya'da kendine aydın diyen Üniversiteli Kadınlar Derneği'nde bana 'Nasıl olur da başı kapalı kadınlar araba sürüyor, otellere gidebiliyorlar' diyor. Hanımefendi dedim' Allah parayı sadece size mi verdi, başı kapalı olanlar çalışamaz mı, onlar layık değil mi?' dedim. Çaylarını bile içmedim, kalktım gittim. Böyle utan verici bir anlayış olur mu? 'Evet' diyorsan dünyanın en kötü insanısın. Hiçbir şeye layık değilsin. İyi üniversiteye gidemezsin. Ben bugün Avrupa'ya, 'Türkiye ikinci sınıf değildir, siz bizim patronumuz değilsiniz' diye anlatmaya çalışıyorum. Ama kendi ülkemde bu azınlık, millete hakaret ediyor. Bundan utanıyoruz."
İSTİKRAR İÇİN İDEAL SİSTEM
Başkanlık sisteminin Türkiye'de ilk defa ortaya çıkmadığına değinen Çavuşoğlu, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun oyunun belli olmasına rağmen bu sistemi savunduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkenin geleceğini hayati bir mesele olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Çocukluğumdan beri mevcut sistemden dolayı yaşanan krizleri gördüm, yaşadım. Ülkemin kimler tarafından nasıl sürüklendiğini gördüm. Bu sistemin istikrar için ideal sistem olduğunu düşünüyorum" dedi.
SİSTEM 'UZLAŞIN' DİYOR
Yeni sistemde milletvekili sayısının 600 çıkarılacağını dile getiren Mevlüt Çavuşoğlu, nüfusun artmasının bu zorunlu kıldığını söyledi. Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Millete doğrusunu sunmamız lazım. Milletvekillerini daha yakından tanırsanız derdinizi daha rahat anlatırsınız. Gençlerle ne derdiniz var anlamadım. Birçok ülkede seçme ve seçilme yaşı 18. Gençlere ve kadınlara çok güveniyoruz. Seçimler 5 yılda bir yapılacak. İnsanlar 5 sene seçimle değil geçimle uğraşsınlar. İcraat peşinde koşsunlar, hem denge olur hem de sık sık seçim olmaz. Cumhurbaşkanı'nın meclisi fesih etme gibi bir şey yok. Cumhurbaşkanı meclisi seçime götürdüğü zaman kendisini de seçime gidiyor. Kimse kimseye keyfi davranamaz. Sistem uzlaşın diyor, kendi aranızda kavga etmeyin diyor."
'DÜNYANIN EN GÜÇLÜ LİDERİ ERDOĞAN'
Dünyada Recep Tayyip Erdoğan'dan daha güçlü lider olmadığını ileri süren Çavuşoğlu, "Onun söylediği her şeyin milletin hayrına olduğunu biliyoruz. Erdoğan'dan daha fazla güçlü bir lider yoktur. 15 yılda her seçimde oyunu artıran başka bir lider yok. Cumhurbaşkanımız da fani, seçilirse iki dönem seçilecek. Hani diktatörlük, halkımız kimi seçiyorsa o cumhurbaşkanı olacak. Bu sistem aslında Tayyip Erdoğan sonrası Türkiye'ye lazım. Sistemi sigorta altına almamız lazım" dedi.
'CHP'NİN İÇİNDE DHKP-C'Lİ VAR'
Bu sistemde MHP'nin en kilit noktada olacağını belirten Mevlüt Çavuşoğlu, MHP'nin destek vermediği hiç kimsenin cumhurbaşkanı olamayacağını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bu yeni sistemle Anayasa'daki çelişkileri kaldıracağız. Cumhurbaşkanı'nın bu kadar yetkisi varsa sorumlu bir cumhurbaşkanı haline getireceğiz. Bu çelişkiler düzeltmek Türkiye'nin geleceği için elzem. Millet kimi isterse onu getirir. Elimde yetki varken ülkemin geleceğini, çocuklarımızın geleceğini planlamak zorundayım. CHP'nin içinde PKK'yı sevenler de çok, DHKP-C'li olanlar da çok. DHKP-C bugün PKK ile birlikte askerimize, polisimize karşı savaş veriyor. Biz onları temizliyoruz ama CHP'nin için ön seçimle gelmiş DHKP-C'li milletvekilleri var. Dolayısıyla onların da PKK, DHKP-C'liler gibi 'hayır' demesi son derece doğaldır. Ama yine de saygımız var. PKK neden 'hayır' diyor, çünkü bu sistemle Türkiye'yi bölemeyecekler. Bir sürü terörist grup 'hayır' konusunda birleşti. DEAŞ da 'hayır' diyor. Türkiye balyoz gibi bunların tepesine bindiği için 'hayır' diyor. Yabancı ülkelerde 'hayır' diyor. Biz her 'hayır diyene terörist demiyoruz. Ama tüm hainler 'hayır' diyor."
YARGININ AYARI KAÇTI
Konuşmasında 15 Temmuz darbe sürecine de değinen Bakan Çavuşoğlu, "Yargının tarafsız ve bağımsız olması lazım. FETÖ'cüler bu yargının ayarını bozdu. Yargı Pensilvanya'daki, hasta, hain, sapık kişilere bağımlı olmamalı. Tarafsızlığı tesis etmemiz lazım" diye konuştu.
Ak Parti Milletvekili Mustafa Köse de 16 Nisan'da gerçekleştirilecek referandumla gerçekleşecek değişiklikleri anlattı.
ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI'NI TELEFONLA ARADI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Korkuteli'nden sonra Elmalı İlçesi'ne geçti. Burada önce partisinin ilçe başkanlığı ziyaret eden Bakan Çavuşoğlu; ardından esnafı da selamladı.
Çavuşoğlu, Elmalı programı sırasında Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'le telefonla görüşerek, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin programlarına izin verilmemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Bakan Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'le görüşmesine ilişkin, basın danışmanı aracılığıyla gazetecilere bilgi verdi. Bakan Çavuşoğlu'nun telefon görüşmesinde mevkidaşına, "İptaller kabul edilemez" dediği ifade edildi. Bakan Çavuşoğlu konuyla ilgili de 8 Mart'ta Almanya'da mevkidaşıyla bir araya geleceklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamaları
Haber-Kamera: Hasan DEMİRBAŞ-Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK
=====================================
Bakan Soylu: Dünyaya sözünü kabul ettirecek bir Türkiye için 16 Nisan önemli bir tarih
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, 16 Nisan'ın önemli bir tarih olduğunu belirtip, "Bizler 2100, 2200 ve 2300'lerde eğer hızlı bir şekilde bütün dünyaya sözünü kabul ettirecek bir Türkiye, söyleyecek sözünün karşılığı olabilecek bir Türkiye ortaya koyacaksak bu 16 Nisan bunun için en önemli tarihtirö dedi.
Bilecik'teki programının ardından dün akşam saat 21.30 sıralarında Eskişehir'den hava yoluyla Trabzon'a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ak Parti Trabzon İl Başkanlığı Anaysa Referandumu Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) Çalıştayı'na katıldı.
TRABZONSPOR-KARABÜKSPOR MAÇINI İZLEDİ
Salona alkışlar eşliğinde giriş yapan Bakan Soylu partilileri selamladıktan sonra otel yetkililerinden Trabzonspor-Karabükspor maçını açmasını istedi. Bunun üzerine Bakan Soylu ve katılımcılar müsabakayı salonda bulunan sinevizyondan canlı olarak izledi. Trabzonspor'un 1-0 galip geldiği karşılaşmayı canlı izleyen Bakan Soylu'nun bordo mavili takımın bazı gol pozisyonlarından eli boş dönmesine eliyle tepki göstermesi de dikkat çekti.
'ÇOK ÖNEMLİ BİR ZAMAN DİLİMİNDEYİZ'
Maçın ardından partililere seslenen Bakan Soylu, anayasa değişikliği ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle parlamentonun daha da güçleneceğini söyledi. Bakan Soylu, "Çok önemli bir zaman dilimindeyiz. Büyük bir fırsat var önümüzde. Bu fırsat çok açık ve nettir. Avrupa'nın durumu belli. İnanın Avrupa şu anda karar alma yeteneğinden çok uzaktadır. İçinde bulunduğumuz konu sadece 16 Nisan tarihinin meselesi değildir. Bu konu 2100'lerin 2200'lerin meselesidir. Bunu bennce bir daha tartmanızı isterim. Bizler 2100, 2200 ve 2300'lerde eğer hızlı bir şekilde bütün dünyaya sözünü kabul ettirecek bir Türkiye, söyleyecek sözünün karşılığı olabilecek bir Türkiye ortaya koyacaksak bu 16 Nisan bunun için en önemli tarihtir. 16 Nisan sadece kendi gününün tarihi değildir. Eğer biz birinci sıçramayı yaptıktan sonra ikinci sıçramayı da gerçekleştirmek istiyorsak, önümüzdeki 13-14 yılda 3 bin dolardan 10 bin dolara çıktığımız gibi 25 bin dolarları aşan bir gelir seviyesine gelmek istiyorsak biz bunu biliyoruz ki, ancak Recep Tayyip Erdoğan'la yapabiliriz. Bunu muhalefet de biliyor. Bunu CHP ve HDP seçmeni de biliyorö dedi.
'CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün siyasi partilerin siyasi ve fırsatçılık hesabıyla hareket edebileceği bir dönem değildir. Bugün Türkiye'ye milli bakma dönemidir. Benim ülkem ne olacak, nereye gidecek? Benim ülkem yarın öbür gün PKK'nın prangasına mı düşecek? Yarın öbür gün PKK'nın prangasına düşen bir Türkiye, sürekli olarak onun manipülasyonlarına mı düşecek? Yoksa sürekli bugünkü CHP yöneticilerinin seçmenin de sürekli reddettiği bir 'istemezükçü' bir tavırla karşı karşıya mı kalacak? Bizler Cumhuriyet Halk Partisi seçmeniyle karşı karşıya kalıyoruz. Marmaray'dan memnun olmadıklarını mı söylüyorlar. Hayır memnunlar. 3'üncü Boğaz Köprüsü'nden memnun olmadıklarını mı söylüyorlar. Bal gibi memnunlar. Memnun olmayan kim? Siyasi ihtiraslarını yenemeyen onların yöneticileri ve bir tarafından başka yerlere bağlı olanlar, tabanlarına kopuk olanalar. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının parti seçmeni üzerinde bir etkisi söz konusu değildir. Bu çok net ve açıktır. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine sorsanız, deseniz ki, 'Siz Kılıçdaroğlu'ndan memnun musunuz?' alacağınız cevap yüzde 20 ile 25'lerdedir. Bu sisteme de kendi menfaatleri için 'hayır' diyorlar. Bu sistem geldiğinde seçime gidildiğinde ne yapacak, mecburen genel başkanları aday olacak. Kaybettiği zaman mebus olamayacak, parlamentoda da olamayacak siyasi hayatı da sona erecek. Bu kadar basittir.ö
Çalıştay daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Bakan Soylu'nun salona gelmesi ve maç izlemesi
Bakan Soylu'nun konuşması
Detaylar
Haber-Kamera: Fatih TURAN/TRABZON,
=====================================
Bakan Işık: Bir gemide iki kaptan olursa, o gemi muhakkak batar
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Balıkesir'de Valilik ve Büyükşehir Belediyesi ziyaretlerinin ardından sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Salih Tozan Kültür Merkezi'ndeki toplantıya Ak Parti Balıkesir milletvekilleri Mahmut Poyrazlı, Ali Aydınlıoğlu, Kasım Bostan, Sema Kırcı, Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Ahmet Edip Uğur, çeşitli dernek, sendika ve kuruluşların başkan ve yöneticileri katıldı.
Toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, 16 Nisan'daki referanduma dikkat çekerek, "Biz, Ak Parti olarak, Türkiye, esası başkanlık sistemi olan, ama ülkemize özgü olduğu için de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmelidir. Bir gövdede iki başın bulunması, bir gemide iki kaptanın olmasıdır. Denizcilerin çok güzel bir sözü vardır. 'İki kaptan gemiyi batırır.' Bir gemide iki kaptan olursa, o gemi muhakkak batar. Aramızda bu geminin batmasını isteyen var mı? 'Kaptan sizdense batsın' anlayışı bu ülkeye hizmet eder mi? Esas olan görev ve yetki ve sorumlulukları net olarak tanımlanmış tek başlı bir yapıdır. 16 Nisan'da halkın iradesinin sandığa birebir yansıyacağına inanıyorum" dedi.
Yeni sistemin diktatörlüğü getireceği iddialarının da gerçeği yansıtmadığını savunan Işık, "Halkımızın hiçbir diktatöryel eğilimi kabul etmeyeceğine yürekten inanıyoruz. Halk bugüne kadar sağdan, soldan bu gibi heveslenenleri sandığa gömdü. Yarın bir başkası böyle bir hevese kapılırsa, yine sandığa gömülür. Bu konudaki spekülasyonların yersiz olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
'HAİNLER GİDİNCE ZAYIFLAMADIK, GÜÇLENDİK'
Son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin güçsüzleştiği, zayıfladığı şeklinde bir algı operasyonu yapılmak istendiğini belirten Işık, 15 Temmuz darbe girişiminden tam 39 gün sonra 24 Ağustos 2016'da Fırat Kalkanı harekatının başladığını ve başarıyla sürdürüldüğünü hatırlattı. Bakan Işık, şunları söyledi:
"Hani Türk ordusu zayıflamıştı? Türk ordusu şöyle olmuş, Türk ordusu çok kıymetli subaylarını kaybetmiş. Hainin kaybından üzülen bizden değildir. Bu hainlerin içimizden def olup gitmesi bizi nasıl zaafa uğratır? Aksine daha güçlüyüz. Çünkü içimizdeki bilgileri dışarıya sızdıran hainler artık aramızda yok. Artık komutanından değil de ağabeyinden emir alan zavalılar Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mensubu değil. Düşünebiliyor musunuz, adam general olmuş, amiral olmuş, bu devlet ona 30-40 sene yatırım yapmış, kalkıyor, gidiyor, 'abi' dediği kişi ona emir veriyor. Bu emir, komutanın emrinden daha kıymetli. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Bunların gitmesine, TSK'dan tasfiye edilmesine kim üzülür? Bazıları çok üzülüyor? Niye, çünkü onlar varken çok kolay haber alıyorlardı. Onlar varken başka bir şeye gerek kalmıyordu. Şu anda TSK, Fırat Kalkanı'nda başarı üzerine başarı elde ediyor mu? DEAŞ'ın en önem verdiği Dabık'ı kolaylıkla DEAŞ'tan temizledi mi, El Bab'ı kolaylıkla temizledi mi, temizledi. Aynı anda, aynı Türk Silahlı Kuvvetleri yurt içinde PKK'ya 35 senenin en ağır darbelerini üst üste vurdu mu? Nasıl güç kaybı bu? Birileri Türk Ordusu'nu güçsüz göstermekle maalesef kendi siyasi emellerine ulaşmayı hesap ediyor. Ama bu milletin her ferdi gerektiğinde kadınıyla, erkeğiyle askerdir. Millet 15 Temmuz gecesi iradesine, seçtiği Başbakanı'na, Cumhurbaşkanı'na, TBMM'ne, ekonomisine ve kendi bağrından çıkan, 'peygamber ocağı' olarak gördüğü Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de sahip çıkmıştır."
'TSK ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMASINA İZİN VERMEYİZ'
Birilerinin ısrarla Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasetin içine çekmeye çalıştığını ve TSK üzerinden polemik yapmaya çalıştığını söyleyen Bakan Işık, "Başka bir ülkemiz de, başka bir ordumuz da yok. Bu çabalar beyhude çabalardır. Hiç kimsenin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üzerinden siyaset yapmasına izin veremeyiz. Bunu mahkum edecek olan Türk milletinin ta kendisidir. Bu açıdan bu beyhude çabaların bir an önce son bulmasını istiyoruz. Bırakalım TSK yurdun savunması için bugüne kadar olduğu bundan sonra da en üstün gayreti göstersin. Askerimizin görevi yurdumuzu savunmaktadır. Son günlerde oluşturulmaya oluşan havanın kesinlikle gerçeği yansıtmadığını söylemek zorundayım. TSK'nın zayıfladığı algısının oluşturulması ve TSK'nın siyasi hesaplaşmaların içerisine çekilmesinin bir algı operasyonu olduğunu söylemek zorundayım. Türkiye yoluna devam edecektir."
Bakan Işık, bu toplantının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na ait İşbir Jenaratör'de ve Astsubay Meslek Yüksekokulu'nda incelemelerde bulundu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın konuşmasından görüntü
Haber-Kamera: Coşkun YAMAN/BALIKESİR,
GÖRÜNÜT GEÇİLECEK
===============================
Bakan Özhaseki : Bütün bunları 15 temmuz için yapmışlar
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Niğde Ticaret ve Sanayi Odası'nda sanayici ve işadamlarıyla akşam yemeğinde buluştu. Burada konuşan Bakan Özhaseki, FETÖ mensuplarının yıllardır toplumun içerisinde yaşadığını belirterek şöyle konuştu:
"Öyle geliyorlar ki, çok kibar insanlar medeni bir vaziyette geliyorlar. İnsana sıcak sıcak yaklaşıyorlar. Diyorlar ki; biz bir sürü okul açtık. Okullara gidiyorsun, yurt dışında Türk bayrağı var, Atatürk var. Kara oğlanları sahneye çıkarıyorlar, İstiklal Marşı okutuyorlar. Hepimizin gözü yaşarıyor. Duygulanmamak ne mümkün. Meğerse bütün bunları özel bir gün için yaparlarmış. 15 Temmuz'da gördük. O işi bitirdik, FETÖ bitti. Hala hapishanedeki zavallılar birbirbirlerine rüya anlatarak kandırıyorlar. Rüyalarına peygamber giriyor, kelebek gibi uçuyorlar. Duvarlar yıkılıyor. Birbirlerini kandırmacaö
'ZOR BİR COĞRAFYADAYIZ, GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ'
Türkiye'nin çok hızlı bir kalkınmaya ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Bakan Özhaseki, "Zor bir coğrafyadayız. Bu coğrafyada ayakta kalmanın bir bedeli var. O bedeli ödüyoruz, biz hep beraber. Bu coğrafyada dimdik durmanın, hür bir şekilde bayrağın dalgalanmasının tek bir şartı var, o da güçlü olmak. Biz güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmazsak paramparça ederler bizi, yaşatmazlar. Ekonomide birinci şart istikrardır. Geleceği görmektir. Eğer istikrar var ise ve geleceği görüyorsanız, önünüz açıksa bir şeyler yaparsınız. Önünüz kapalı ise yapmazsınız. 16 Nisan hepimizin gözünde mi şimdi. Hepimiz sanayiciyiz. Şu 16 Nisan bir geçsin diyoruz, değil mi hepimiz? Niye, önümüzü görelim diyeö şeklinde konuştu.
İKİ BAŞLI SİSTEM YÜRÜMÜYOR
Refrandumdan 'Evet' çıkmasını istemelerinin 2 nedeni olduğunu belirten Bakan Özhaseki, "Birincisi, iki başlı sistem yürümüyor arkadaşlar. İkincisi, bu ülkede istikrar lazım onun için" dedi.
Geçmişten örnekler vererek cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında yaşanan kavgalara dikkat çeken Bakan Özhaseki, "İkili sistem yürümez arkadaşlar. Beni küçük kardeşimle beraber belediye başkanı yapsaydınız, bana çok saygılı olmasına rağmen ertesi gün kavga ederdikö diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Salondan görüntü
Bakanın Mehmet Özhaseki'nin konuşması
Sanayici ve iş adamlarından görüntü
Bakan Özhaseki'ye halı hediye edilmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================
Bakan Akdağ Akdağ'dan şehit ailesine ziyaret
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 16 Ocak tarihinde Diyarbakır'da PKK'lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu şehit olan 28 yaşındaki polis memuru Miraç Kadir Özcan'ın Trabzon'un Kalkınma Mahallesi Mekan Sokak, Nasip Sitesi'nde yaşayan ailesini ziyaret etti. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen ziyarette Bakan Akdağ şehit ailesine taziye dileklerini iletti, çevredeki vatandaşlarla selamlaştı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Bakan Akdağ'ın şehit ailesi ziyareti
-Detaylar
Haber-Kamera: Fatih TURAN/TRABZON,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
Koray Aydın: 'Evet' çıkarsa, Meclisi mezara, demokrasiyi de tarihe gömeriz
MHP eski Milletvekili Koray Aydın, 16 Nisan'da referandumda 'Evet' çıkması halinde, demokratik rejimden ayrılıp, otoriter bir rejimin kurulacağını söyledi. Aydın, "Yasama, yürütme, yargı tek bir elde toplanır. Etkisiz, yetkisiz, aciz, sembolik bir Meclis ortaya çıkar. Meclisi mezara, demokrasiyi de tarihe gömeriz" dedi.
MHP eski Milletvekili Koray Aydın, Konya'da bir düğün salonunda düzenlenen 'Niyet Akıbet Hayır' adlı programa katıldı. Burada partililerine seslenen Koray Aydın, referanduma giden Anayasa değişiklik paketini eliştirdi. Koray Aydın, "Bunlar kendi inanmadıkları bir şeyi, millete inandırmaya çalışıyorlar. Ne istediklerini, ne arzuladıklarını, neyi istediklerini bile bilmiyorlar. Bir ülkenin Başbakanı kapı kapı gezip bana ihtiyaç yok diye dolanıyor. Bunlar önce başkanlık sistemi dediler olmadı, yarı başkanlık dediler olmadı, partili cumhurbaşkanlığı dediler olmadı, şimdi de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diyorlar. Bunlar ne zaman kendilerinden olmayan çocuğa isim koymaya kalktılar, bu millet çok acı çekti" dedi.
'KİM SEÇİLİRSE, ÜLKESİNE ZARAR VERİR'
Bu değişiklikle tek adam yapısı ortaya çıkarıldığını belirten Koray Aydın, seçilecek olan kişinin bakanları, bürokratları, sayısız cumhurbaşkanı yardımcısı atayabileceğini anlattı. Adolf Hitler örneğini veren Aydın, "Onlarda Anayasa değişikliği yaptı, aynı şekilde bu tür yetkileri oluşturdular. Geldi oraya o zamanın führeri Adolf Hitler oturdu. Ne oldu. Kendisi gitti, ülkesi yandı kül oldu ve bütün insanlık alemine zarar verdi. Bütün bu yetkiler tek kişide toplandığı zaman bu seçilecek kişi kim olursa olsun, kendisine, partisine ve her şeyden önemlisi ülkesine zarar verir"diye konuştu.
'BABADAN OĞULA GEÇECEK YÖNETİME ŞİDDETLE KARŞIYIZ'
Azerbaycan örneğini vererek konuşmasına devam eden Aydın, "Azerbaycan'da geçen sene bizdeki gibi anayasa değişikliği için oylama yapıldı. Bu oylamadan gelen hakkını 15 gün önce İlham Aliyev kullandı. Karısı Mihriban Hanımı birinci yardımcısı yaptı. Bunun daha ötesi de var. Rusya'dan kopunca Azerbaycan ilk önce Elçi Bey Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye ile Azarbeycan'ı tek yumruk yapacağını gören emperyal güçler, kendi oyunlarını kurarak onu görevden alıp, yerine Haydar Aliyev'i getirdiler. Haydar Aliyev göreve geldikten sonra şimdiki oğlu İlham Aliyev'i petrol bakanı yaptı. Haydar Aliyev öldü, yerine petrol bakanı yaptığı oğlu İlham Aliyev Cumhurbaşkanı oldu. Şimdi o İlham Aliyev karısını birinci yardımcısı yaptı. Oğul, gelin, damat atamaları çevremizdeki birçok ülkede oluyor. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da bir dönemde Arjantin'de Peron döneminde olmuştu. Yapılacak bu değişiklik, bizi bu ülkeler seviyesine getiriyor. Yani tek başına bu madde bile hayır dememize yeterlidir. Çünkü biz babadan oğula geçecek yönetime şiddetle karşıyız. Çünkü bugün örneklerini görüyoruz. Şu andaki Cumhurbaşkanımızın damadı Eneriji Bakanı değil mi? Kim seçilirse seçilsin. Kim olursa olsun bu yetkilerin tamamının verilmesi onu tek adam yapar. Hem onun, hem partisinin hem de Türkiye'nin başını belaya sokar" dedi.
'BU YETKİ, KÖTÜ BİR ADAMIN ELİNE GEÇERSE DİKTATÖR OLUR'
Seçilecek olan başkanın Meclisi feshetme yetkesine sahip olduğunu söyleyen Aydın, dünyanın hiçbir ülkesindeki başkanlık sisteminde böyle bir yetki olmadığını belirtti. Yapılacak değişiklik ile yargı organlarının da tek adamla tekelleştiği bir yapının yargı ayağının ortadan kalkmasına ve kuvvetler ayrılığı olan yasama, yürütme, yargının tek elde toplanması anlamına geldiğini belirten Aydın, "Bunun adı da zaten demokrasi olmaz. Tek adamlı rejimi olur. Çok kötü bir adamın eline geçerse de vallahi de billahi de diktatör olur. Ben çocuklarımın böyle bir ülkede yaşamasını istemem" dedi.
'DEMOKRASİDEN AYRILIP, OTORİTER BİR REJİM KURULUR'
Anayasa değişikliği geçtiği taktirde yönetimi denetleyecek hiçbir gücün kalmayacağını ifade eden Aydın şunları söyledi:
"Anayasa ile tek adam belki de bir diktatör yaratırız. Her şeye dokunan ama kendisine dokunulamayan bir tek adam diktatör ortaya çıkar. Demokratik rejimden tamamen ayrılıp, otoriter bir rejim kurulur. Hiçbir vatandaşın can mal hukuk güvenliği kalmaz. Her kişi kurum ve kuruluş bir tak adamın, bir diktatörün vicdanına terk edilir. Yönetimi denetleyecek hiçbir güç kalmaz. Devlet yönetiminde ülkede zorbalık hakim olur. Bir kişi hem hükümet, hem Meclis, hem mahkeme olur. Yasama, yürütme, yargı tek bir elde toplanır. Etkisiz, yetkisiz aciz sembolik bir Meclis ortaya çıkar. Meclisi mezara, demokrasiyi de tarihe gömeriz. Devlete sadakat yerini, bir kişiye sadakata bırakır. Cumhurbaşkanının partisini il ve ilçe başkanları, taşrada fiilen işi ele alırlar, yargı organları dahil her kuruma müdahale ederler, tam bir parti devleti ortaya çıkar."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
Koray Aydın'dan detay
Salondan detay
Koray Aydın açıklama
Haber- Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ-KONYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===============================
Ak Partili Kuzu: Koalisyonda ülke kim vurduya gidiyor
AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, koalisyonda ülkenin kim vuruya gittiği söyleyerek "Cumhurbaşkanlığı modelinin en önemli getirisi koalisyonlara paydos" dedi.
Ak Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Burdur'da düzenlenen 'Cumhurbaşkanlığı ve Yeni Hükümet Sistemi' konulu konferansa katıldı. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Konferans Salonu'ndaki konferansta konuşan Burhan Kuzu, pek çok liderin geçmişte 'başkanlık sistemi'ni uygulamak istediğini söyledi. Süleyman Demirel, Turgut Özal, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş gibi birçok siyasetçinin başkanlık modelini savunduğunu anlatan Kuzu, "Hepsi diyordu ki; bu modeli getirelim. Ben de bunların tamamına şahidim. Özellikle Özal'a danışmanlık yaptım. Demirel bizzat beni çağırdı 'bu modeli getirelim, bu sistem yürümüyor' dedi. Ama olmadı, güçleri yetmedi" dedi.
'DEVLET BAHÇELİ BÜYÜK HİZMET YAPTI'
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin ülkeye büyük hizmet yaptığını kaydeden Burhan Kuzu, "Çünkü 15 Temmuz'u ve 7 Haziran'ı gördü ve memleketin ancak bu yönetimle ayağa kalkacağına kanaat getirdi. Bu modele karşı olmasına rağmen" diye konuştu.
Türkiye'nin bilineni bilinmeyeni, ortaya çıkanı, çıkmayanı 12 darbe gördüğünü söyleyen Burhan Kuzu, "İyi işleyen bir başkanlık modelinde kriz olmayacağından dolayı darbeler de prensip olarak olmaz" dedi.
'YAPTIĞIMIZ İÇ MİMARLIK, İÇ DİZAYN'
Rejim değişikliği iddialarını da değinen Kuzu, şunları söyledi:
"Rejim değişikliği dediğin; devlet yönetimi biçimidir, hükümet modeli değildir. Cumhuriyet yerinde duruyor. O iş bitmiştir. Cumhuriyet ile alakalı kim saldırırsa, onların karşısında evvela Ak Parti durur, bunu bilesiniz. Cumhuriyet bunların babasının malı mı? Atatürk de İnönü de Osmanlı paşasıydı. Şimdi beni konuşturmasınlar. Cumhuriyeti bunlar kurmuş da babasının tapulu malı mı? Yok böyle bir şey. Hepimizin dedeleri Çanakkale'de beraber savaştı da kurdu. Cumhuriyet meselesini getirip, dayayıp milletin kafasının karıştırılmasının anlamı yok. Üniter yapı, Atatürk, Cumhuriyet, Cumhuriyetin ilkeleri yerinde, İstiklal Marşı ve Ankara'nın başkent olması yerinde, bitti, nokta. Bunların yanından geçen yok. O zaman ne rejim değişikliğinden bahsediyorsunuz. Ana kolonlar duruyor. Yaptığımız iç mimarlık, iç dizayn."
'YENİ MODELİN EN ÖNEMLİ GETİRİSİ KOALİSYONLARA PAYDOS'
Türkiye'nin bugünkü modelden kurtulması gerektiğini anlatan Burhan Kuzu, şöyle konuştu:
"Diyoruz ki artık koalisyonlara son verelim. Cumhurbaşkanlığı modelinin en önemli getirisi koalisyonlara paydos. Koalisyonda ülke kim vurduya gidiyor. Arabayı kullanan var, 50 kişi de yanında. Biri debriyaj basıyor, biri frene dokunuyor, biri vites arttırıyor. Kim sürüyor bu arabayı? Araba kaza yaptığında birbirini suçluyorlar. Halbuki başkanlık olsa, 5 sene gidecek, arabayı kimin sürdüğü belli. İyi mi sürüyor? Devam kardeşim, kötü mü sürüyor? İn aşağı arkadaş, başka birini getirirsin. Bu kadar net. Ülke bu modelde kim vurduya gidiyor, bizim getirdiğimiz modelde ülkeyi kimim yönettiği belli."
'MECLİS GÜÇLENECEK'
Yeni sistemin Meclisi güçlendireceğini anlatan Kuzu, "Bundan böyle bütçe kanunu hariç, bütün yasaları Meclisin kendisi hazırlayacak. Cumhurbaşkanına 'al sen bunu uygula' diyeceğiz. Esas Meclis şimdi kavuşuyor şahsiyetine ve yetkilerine. Milleti kandırmanın anlamı yok. Bir ülkede başkanlık modeli varsa, kuvvetler ayrılığı vardır. Başka bir modelde kuvvetler ayrımını bulamazsınız" diye konuştu.
KANUNUN ESAS SAHİBİ MECLİS OLACAK
Cumhurbaşkanına verilen kararname yetkisinin sadece yürütme konusunda kullanılacağını vurgulayan Kuzu, kanunun esas sahibinin Meclis olacağını belirtti. Yeni sistemle Türkiye'nin bölüneceği iddialarının da gerçek dışı olduğunu savunan Burhan Kuzu, "Bir defa anayasa buna müsait değil. Buna kimsenin gücü yetmez. Ne özerk bölge, ne özerlik, ne öz yönetim, ne eyalet, ne federal yapı. Böyle bir şey yok. Böyle bir şey olsa PKK balıklama dalar bu işe, hemen 'evet' der. Böyle bir şey yok, hiç bir zaman da düşünmedik" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Salon detay
Burhan Kuzu konuşma
Haber-Kamera: Mesut MADAN-BURDUR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==============================
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ataş: Erdoğan ve Ak Parti düşmanlığında birleştiler
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş, Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti düşmanlığı adına, bazı çevrelerin terör örgütleriyle işbirliği yapmaya yöneldiğini söyledi. Ataş, "Bu çevreler ve Türkiye'nin gelişmesini engellemek isteyenler, işbirliği yapıyorlar" dedi.
Ak Parti Kayseri İl Başkanlığı'nın Genişletilmiş İl Divan Toplantısı, Kayseri Kültür Merkezi'nde yapıldı. Toplantıya, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş, Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Taner Yıldız, Ak Parti milletvekilleri İsmail Tamer, Sami Dedeoğlu, Hülya Nergis, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ve partililer katıldı. Toplantıda konuşan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, 16 Nisan'da önemli bir referandum olduğunu belirterek, "Ne gereği vardı, parlamenter sistemimiz var, değişikliğe ne gerek vardı' diyorlar. Ancak geçmişte koalisyon dönemlerini çabuk unuttular. Böyle koalisyonlar döneminde hizmet üretilebilir miydi? Üretilemedi de. Ak Parti 2001'de çok kısa bir sürede kuruldu ve 2002 yılından bu yana ülke yönetimine geçti. Bundan dolayı sizleri kutluyor, tebrik ediyorum" diye konuştu.
2002 Türkiyesi ile bugünün Türkiye arasında bir kıyaslama yapan Ataş, şunları söyledi:
"2002 Türkiyesi, ekonomisini yönetemeyen, dışarıdan ekonomist ithal etmek üzere bir ekonomisti getirdiler. Yazarkasaların atıldığı, fert başına milli gelirin 3 bin dolar civarında olduğu bir Türkiye vardı. Şimdi milli geliri 10 bin doların üzerinde olan, inşaat sektöründe Çin'den sonra ikinci olan bir Türkiye inşa ettiniz. Dünya ile rekabet edebilen üretimiyle güçlü Türkiye'yi siz inşa ettiniz. Eskiden hastanelerde insanlarımız rehin alınırken, şimdi hemen hemen tüm ilçelerinde 5 yıldızlı otel konforunda hastaneler inşa ederek, hizmet kalitesini artırdınız. Bugün Türkiye'nin hemen hemen tüm büyük şehirlerinde şehir hastaneleri inşa ederek, vatandaşların kaliteli hizmeti almasına siz imkan verdiniz. 16 yılda yapılamayan Bolu tünelinin belki 100 katını biz 15 yılda yaptık. Artık füzesini, helikopterini, denizaltısını yapan bir Türkiye var. Ancak siz bunları yaparken eski Türkiye'nin alışkanlıklarıyla birileri sizlere engel olmaya kalktı. E-muhtıra ile vesayet odakları, eski Türkiye'deki alışkanlıklarını Ak Parti'ye karşı yapmaya kalktılar. Yargının içindeki vesayet odakları da Ak Parti'yi kapatma davası açtılar. Taksim Gezi Parkı'nda eylem yapan insanların çadırlarını kimler yıktı? O insanlara kimler tazyikli sular sıktı? Emniyet içindeki FETÖ mensupları, bu kışkırtmaları yaptılar. 17-25 Aralık girişiminde bulundular. Ancak başarılı olamadılar. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider vardı. Yeni bir sisteme neden ihtiyaç olduğunu anlıyor musunuz?"
Ataş, 7 Haziran'dan sonraki ilk sabah, 8 Haziran sabahı bir endişe ile uyandığını belirterek, "O sabah bir kaos dönemine, istikrarsızlık dönemine uyandığımızı hissetmiştim. O dönemin ekonomik olarak kaybı 100 milyar TL olarak hesaplanıyor. Ancak 1 Kasım'da çok şükür ki o istikrarsız dönem bitti. Ancak durmadılar ve 15 Temmuz'da ordunun, adliyenin, polisin içine yerleştirilmiş hain FETÖ örgütünün mensupları vardı. 15 Temmuz'da bu hainler topyekün Türkiye'yi işgale kalkıştılar. Ancak milletin lideri, başkomutanı Recep Tayyip Erdoğan, 'milletime gidiyorum' diyerek meydanlara, halkın içine gelmiştir. Çok şükür ki milletimiz de meydanlarda tanklara, toplara, uçaklara, helikopterlere karşı koymuştur. Hep birlikte bu hain darbe girişimini püskürtmenin hazzını hep birlikte yaşadık. 1960'taki darbede bir şey yapamamanın acısını yaşayan milletimiz, 15 Temmuz'da o eski Türkiye artıklarına, 'Recep Tayyip Erdoğan'ı yedirtmeyiz' demiştir" ifadelerini kullandı.
Mustafa Ataş konuşmasının arasında salondakileri, 15 Temmuz öncesi ve sonrasındaki şehitler için birer Fatiha okumaya davet etti. Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti düşmanlığı adına, bazı çevrelerin terör örgütleriyle işbirliği yapmaya yöneldiğini belirten Ataş, "Bu çevreler ve Türkiye'nin gelişmesini engellemek isteyenler, işbirliği yapıyorlar" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Taner Yıldız ise, Türkiye'nin çok önemli bir siyasi kırılımdan geçtiğini belirterek, "15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değildir. Bölgemizin dengelerini alt üst edecek bir hareketti. 16 Nisan da sadece tek bir partinin seçimi değildir. Ak Parti ve MHP kadrolarıyla birlikte " iye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------------
Pankartlardan genel görüntü
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş
Detay görüntü
Haber-Kamera: Zafer BARIŞ -Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=================================
Peynircileri Bodrum'da buluşturan festival
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, kaybolmakta olan tatları geri kazandırmak ve tüketicilerin doğrudan adil, temiz gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla bu yıl ikincisi düzenlenen Slow Cheese Uluslararası Peynir Festivali, peynir tadım etkinlikleri ile başladı. Etkinliğe katılanlar, çeşit çeşit peynirlerin tadına bakıp, alışveriş yapma imkanı buldu.
Bodrum'da fast food beslenmeye karşı olarak gönüllüler tarafından oluşturulan Slow Food Vakfı, Bodrum gönüllüleri tarafından iki yılda bir düzenlenen Slow Cheese Bodrum Uluslararası Peynir Festivali'nin ikicisi başladı. Oasis Alışveriş Eğlence ve Kültür Merkezi Sümbül Sokak'ta Türkiye'nin dört bir yanından gelen üreticiler, 111 çeşit peyniri tanıttı. Tadım etkinliğinde, peynir çeşitlerini katılımcılar, gurme edasında tadarak, damak zevklerine göre değerlendirdi.
'GELENEKSEL TATLARI KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ'
20 gönüllü tarafından oluşturulduğu belirten Slow Food Yaveş Gari Bodrum Birliği Lideri Eczacı Deniz Kurtsan, "Etkinlikleri bu yıl Muğla merkezinde de gerçekleştirmeye çalışıyoruz. 20 üretici tarafıdan 111 farklı peynir sergileniyor. Amacımız kaybolmakta olan yöresel lezzetlerimizden, peynir gibi en önemli besin kaynaklarımızdan birini gözönüne çıkarmak. Sadece endüstriyel peynir yemek değil, güzel ülkemizin yüzlerce çeşit peynirinden insanların tatmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Aynı zamanda bu yerel üreticilerin, geleneksel peynir üreticilerinin yeni bağlantılar yaparak kazançlarını arttırmaya destek olmaya çalışıyoruz. Bu peynirlerin ticari hayatta yer bulabilmeleri için üreticilerin değerlerinin bilinmesi gerekiyor. Bunlar özel peynirler. Peynir çok zor üretilen bir ürün. Festivalimizde 7'si coğrafi işaret almış olan, 14'ü de Slow food'un desteklediği ve 'eşsiz ürün' olarak onayladığı peynir türleri de yer alıyor. Bir gelir amacımız yok, gönüllü grubuz. Okullarda da çalışıyoruz. Festival kapsamında dört okulda peynir yapımı etkinlikleri ve konferanslar gerçekleştirilecek" dedi.
'ÜRETİCİ İLE TÜKETİCİNİN BULUŞTURLMASI ÇOK GÜZEL'
Festivale Kars'ın Boğatepe Köyü'nden katılan gravyer peynir üreticisi Murat Özşahin, "Gravyer, Türkiye'nin yapımı en zahmetli ve bir o kadar lezzetli olan peyniridir. Kendi bakterileri ile gözeneklerini oluşturabilen, tadını alabilen bir peynirdir. Alt üst ederek tuzlanması yapılır. Ardından da dinlenme süresi vardır. Altınca ayda satışa hazır olabiliyor. İki yıllık bir kaşar peyniri ve tereyağının da tanıtımı yapıyoruz. İlgiden de çok memnunuz. Yetiştirmeye çalışıyoruz. Festivaller düzenlenerek, üretici ile tüketicinin direk buluşması çok güzel" dedi.
'TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDA ÜRETİLEN PEYNİRLERİ TATTIK'
Peynirleri tadarak alışverişte yapan Ay Ayışığı, "Hepsi farklı yörelerden ve olağanüstü lezzetli. Tabi içinde kişilerin kendi tercihlerine damak zevklerine göre ayrımlar yapıyoruz. Genele baktığımızda muhteşem. Yörelerimizin hepsi başlı başına güzel ürünler üretiyorlar. Bunun da festivalle Bodrumlular ile buluşturulması çok güzel. Adıyaman'a gidip bu peyniri alma ya da tatma imkanımız yokken, festival sayesinde ülkenin dört bir yanından peynirleri tatma imkanı buluyoruz" dedi.
Festival, 5 Mart'a kadar çeşitli tadım ve üretim etkinlikleri ile devam edecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Peynir stantlarından görüntü
-Tadım yapanlardan görüntüler
-Slow Food Yaveş Gari Bodrum Birliği Lideri Eczacı Deniz Kurtsan ile röp,
-Üretici ve tüketicilerle röp
Haber-Kamera: Nilüfer DEMİR-Hülya ELTEŞ/BODRUM(Muğla),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================
Milas'taki fuarda genç çiftçiler yarıştı
MUĞLA'nın Milas İlçesi'nde bu yıl 8'inci kez açılan Güney Ege Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nda, genç çiftçiler arasında bilgi yarışması düzenlendi. 12 ilçeden 12 kişinin katılığı yarışmanın birincisi, Bodrum'dan katılan çiftçi oldu.
Muğla İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nce, bu yıl 8'inci kez kapılarını açan Güney Ege Uluslararası Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı'nda bir kez daha bilgi yarışması düzenlendi. Fuar alanında gerçekleşen yarışmaya; Bodrum'dan Songül Tüzün, Dalaman'dan Pembe Gül Bolat, Fethiye'den Sibirya Güven, Kavaklıdere'den Ümmühan Şahan, Köyceğiz'den Ferhat Keskin, Marmaris'ten Nurcan Tosun, Menteşe'den Güldane Yaraş, Milas'tan Melek Yayla, Ortaca'dan Veside Can, Seydikemer'den Mutlu Namak, Ula'dan Nurcan Özderin ve Yatağan'dan Özge Kuzluk katıldı.
AMAÇ FUARA RENK KATMAK
Muğla'da geçtiğimiz aylarda gerçekleştirilen desteklemelerden yararlanan genç çiftçilerin yarışması öncesinde konuşma yapan Muğla İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Muhammed Sevinç, "Tarım alanındaki yenilikleri, değişiklikleri takip etmeniz açısından sizlerin her yıl sabırsızlıkla beklediği fuarda kurum olarak bizler de her yıl yarışmalar düzenlemeye çalışıyoruz. Bu yıl genç çiftçiler arasında bilgi yarışması yapmayı düşündük. Daha önce arıcılar, kadın girişimciler, zeytinyağı yarışmaları yapmıştık. Bu yarışmaları hem fuara renk katmak hem de üreticilerimizin bilgi birikimini ölçmeye çalışıyoruz. Üretmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Pazarlamasında da sorunların yaşandığını biliyoruz. Ama üretimin olduğu her yerde her alanda mutlaka sorunlar sıkıntılar yaşanıyor. Önemli olan bu sorunları sıkıntıları çözüme kavuşturmak. Bizler sizlerin daha verimli en iyi şekilde ürünlerinizi alabilmenizi, verimli ve sağlıklı yetiştirebilmeniz için çalışmalar yapıyoruz" dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalardan örnekler vererek konuşmasını sürdüren Sevinç'in ardından yarışmanın jürisinde görev alan Muğla Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Yardımcıları Mehmet İdar, Enver Aydın ve Veteriner Hekim Songül Topal yerlerine davet edildi.
Yarışmada genç çiftçilere 15 soru yöneltildi. Yarışmaya Bodrum'dan katılan Songül Tüzün soruların büyük bir bölümüne doğru cevap vererek yarışmanın birincisi oldu. Dalaman'dan Pembe Gül Bolat, Köyceğiz'den Ferhat Keskin ve Milas'tan Melek Yayla eşit puan aldı. İkinci ve üçüncünün belirlenmesi için bu yarışmacılara yedek sorular soruldu. Yedek sorulara doğru yanıt veren Milas'tan Melek Yayla ikinci, Dalaman'dan Pembe Gül Bolat üçüncü oldu.
Birinciye ödülü olan süt sağım makinesi Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Muhammed Sevinç, ikinciye tohum İl Müdür Yardımcısı Enver Aydın, üçüncüye ise hediye paketi İl Müdür Yardımcısı Mehmet İdar tarafından verildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Yarışmadan görüntü
-Yarışmacılar ödül alırken görüntü
-İl Müdürü Muhammed Sevinç'in konuşmasından görüntü
Haber-Kamera: Oktay ÇAYIRLI/MİLAS(Muğla),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=================================