Haberler

Dha Yurt Bülteni - 1

Abone Ol

Bu yıl 102.yıldönümü kutlanacakÇANAKKALE Savaşının 102. yılı nedeniyle bugün tören gerçekleştirilecek.

Bu yıl 102.yıldönümü kutlanacak

ÇANAKKALE Savaşının 102. yılı nedeniyle bugün tören gerçekleştirilecek. Donanmanın ve Türk yıldızlarının gösterilerinde yer alması beklenen törenler öncesinde şehitlikler ziyaretçi akınına uğruyor.

102.YILDÖNÜMÜ KUTLANACAK

Tarihin en büyük ve en çetin savaşlarından birinin yaşandığı Çanakkale Savaşlarının 102.yıl dönümü nedeniyle Çanakkale, bugün düzenlenecek törenlere hazır. Çanakkale savaşları sırasında 250 bin şehidin verildiği tarihi yarımada bu nedenle elden geçirildi. Bu yıl düzenlenecek ve binlerce kişi tarafından izlenecek törenler sırasında donanmanın ve Türk yıldızlarının gösterilerinin yer alması bekleniyor.

Öte yandan törenler öncesinde tarihi yarımadada bulunan şehitliklerde vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşılıyor. Çeşitli illerden kültür turlarıyla Çanakkale'ye gelen vatandaşlar, Abide, 57.Alay Şehitliği, Conk Bayırı, Şahindere Şehitliği, Mesudiye tabyası gibi tarihi mekanları gezerek 102 yıl önce yaşanan büyük savaşla ilgili bilgiler alıyorlar.

18 MART KUTLAMALARININ RESMİ PROGRAMI

Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenklerin konulmasının ardından 21 pare top atışı gerçekleştirilecek. Ardından 18 Mart Stadyumu'nda bir tören düzenlencek. Törende Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü bir gösteri yapacak. 18 Mart törenleri, daha sonra Şehitler Abidesinde devam edecek. Sembolik şehitlikte ve eş zamanlı olarak gerçek şehitliklerde Kuran-ı Kerim okunacak. Denizde gemi geçişi ve sonrasında 'Türk Yıldızları' gösterisiyle devam edecek.

Görüntü DÖkümü

---------------------

-şehitlik havadan çekilen görüntü

-detaylar

Haber-Kamera Ali AKSOYER/ ÇANAKKALE - İSTANBUL,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================================

TSK'dan Çanakkale fotoğrafları

Türk Silahlı Kuvvetleri, Çanakkale Savaşları sırasında cepheden çekilen fotoğrafları internet sitesinde yayınladı.

Görüntü Dökümü

---------------------

Haber: ÇANAKKALE

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

'Çanakkale Cephesi'

Türk Silahlı Kuvvetleri Çanakkale Savaşlarının yıldönümünde 'Çanakkale Cephesi' adlı bir video yayınladı.

Video ilgili olarak, "Çanakkale Muharebeleri I.Dünya Savaşının en kanlı safhasıdır. Türk Milletinin zaferlerle dolu tarihine altın harflerle yazılan bu savaş sonucunda I.Dünya savaşı uzamış tarihin akışı değişmiştir. Türk insanı, Türk askeri Çanakkale'de bu muharebeyi bir ölüm – kalım mücadelesi olarak görmüş ve gelecek nesillerinin varlığı ve bağımsızlığı için hayatını vatanı için feda etmekten hiç çekinmemiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Muharebeleriyle ilgili şöyle demiştir : "Benimle beraber burada muharebe eden askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım." (3 Mayıs 1915 Arıburnu)" bilgisi paylaşıldı.

Görüntü Dökümü

------------------

-'Çanakkale Cephesi' adlı video

Haber: ÇANAKKALE

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

Çanakkale'de Teyyareciler

Türk Silahlı Kuvvetleri, Çanakkale Savaşları'ndan görev yapan tayyarecilerin video ve fotoğraflarını yayınladı. Yayınlanan video ve fotoğraflara ilişkin, "Çanakkale'de, Mustafa Kemal'in "Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorumö sözüyle, vatanın her köşesinden yurdunu savunmak için gelen 250 bin kahraman askerimiz hiç düşünmeden bedenlerini siper ettiler ve düşmana geçit vermediler. Gök katmanları arasında hayatını hiçe sayarak, her türlü tehlikeye göğüs geren, her dakika mevcut tehlikeye karşı soğukkanlılığını koruyarak üzerine almış olduğu vazifeyi yerine getirmek için hayatını vakfeden cesur, fedakar tayyarecilerimiz de muharebe alanından çıkardıkları birkaç resim ve şemayla savaşın kazanılmasında büyük katkılar sağladılar." notu paylaşıldı.

Görüntü Dökümü

---------------------

Çanakkale'de teyyareciler

Haber: ÇANAKKALE

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

TSK'nın 18 Mart Şehitler Günü afişleri

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 18 Mart Şehitler Günü afişlerini internet sitesinden yayınladı.

Görüntü Dökümü

--------------------

-

Haber: ÇANAKKALE

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================

Çanakkale Köprüsü'nün temeli bugün atılıyor

AVRUPA ve Asya kıtalarını bir kez daha birleştirecek olan Çanakkale 1915 Köprüsü'nün temeli bugün atılıyor. 2023'te tamamlanarak açılması planlanan köprü dünyanın en uzun asma köprüsü olacak. Proje kapsamında Çanakkale Boğaz Köprüsü'nün yanı sıra yapılacak 354 kilometrelik otoyolda 31 viyadük, 5 tünel, 30 köprülü kavşakla 143 alt ve üst geçit köprüsü yapılacak. Cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023'te açılması planlanan köprü, dünyanın en uzun asma köprüsünün temeli yarın atılıyor. Çanakkale Deniz Savaşları zaferinin 102.'inci yıldönümünde yapılacak törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın aralarında bulunduğu protokolün katılması bekleniyor.

DÜNYANIN EN UZUN ASMA KÖPRÜSÜ OLACAK

Çanakkale Köprüsü, ayakları arasındaki açıklık 2 bin 23 metre. Köprü bu özelliği ile dünyanın en uzun asma köprüsü olacak. Köprü tabliyeleri 36 metre genişlikte ve 5 metre yükseklikte planlanıyor. Köprünün toplam boyu ise 3 bin 869 metre olacak. Köprü üzerinde 2x3 taşıt şeridi bulunacak. Ayakları deniz içine inşaat edilecek 1915 Çanakkale köprüsünün Lapseki tarafındaki yaklaşım viyadüğü 650 metre, Gelibolu tarafındaki yaklaşım viyadüğün ise 900 metre uzunluğunda olacak.

VİYADÜKLER, TÜNELLER, KÖPRÜLÜ KAVŞAKLAR İNŞAA EDİLECEK

Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu Projesi Malkara-Çanakkale (1915 Çanakkale Köprüsü dahil) kesimi, yap-işlet-devret modeli kapsamında ihale edilmişti. Köprü için yapılan ihalede en düşük süreyi Daelim (Kore) - Limak - SK (Kore) - Yapı Merkezi OGG teklif etmişti. Ortak girişim grubu köprü ve otoyol yapımı için 10 milyar 354 milyon 576 bin 202 lira proje bedeli ve 5,5 yıllık yapım süresi dahil toplam 16 yıl 2 ay 12 gün işletme süresi teklif etmişti. Köprü ve 100 kilometrelik kısmın 2023'te hizmete açılması hedeflenen otoyolun, toplam uzunluğunun 354 kilometre olacak. Yol, İstanbul Silivri'den başlayıp, Balıkesir'in Balya ilçesindeki otobanla birleşecek. Otoyol projesi kapsamında Çanakkale Boğaz Köprüsü'nün yanı sıra toplam 31 viyadük, 5 tünel, 30 köprülü kavşakla 143 alt ve üst geçit köprüsü yapılacak. Köprüden geçiş ücretinin ise otomobiller için 15 Euro artı KDV olması planlanıyor.

DÜNYANIN EN UZUN KÖPRÜSÜNE İLK HARÇ ASYA'DAN KONACAK

ÇANAKKALE Boğazı'na yapılacak 'Çanakkale 1915 Köprüsü'nün temeli, Asya kıtasındaki Lapseki İlçesi Şekerkaya Mevkiinde atılacak. 2023'e kadar tamamlanması planlanan köprü, Çanakkale Boğazı'nda Asya ile Avrupa kıtasını ilk kez birbirine bağlayan geçiş yolu olarak hizmet verecek. 2023 metre ayak açıklığıyla dünyanın en uzun köprüsü olacak 'Çanakkale 1915 Köprüsü'nün temelinin atılacağı Lapseki İlçesine bağlı Şekerkaya Mevkiindeki hazırlıklar, tüm hızıyla sürüyor. 18 Mart Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın katılımıyla gerçekleştirilecek olan temel atma töreni için Şekerkaya Mevkii'nde yaklaşık 1 ay önce başlatılan çalışmalar son aşamaya geldi. Yurt dışından yabancı konukların katılımıyla gerçekleşecek temel atma töreni için sahil kesimine tören alanı hazırlandı. İş makineleriyle düzlenen alana asfalt döküldü. Helikopter pisti, tören alanı ve giriş yolları yapılan alan, Cumartesi günü binlerce kişiyi ağırlayacak. Henüz kesinleşmeyen programa göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale 18 Mart Stadyumu'nda düzenlenecek törenlere katılacak. Başbakan Binali Yıldırım ise Lapseki'de tören alanında olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, telekonferans yöntemiyle alana bağlanıp, Başbakan Yıldırım ile birlikte temeli atacak. Ardından Başbakan Binali Yıldırım'ın, bölgede bir miting yapması bekleniyor. Boğazın Asya yakasındaki Lapseki İlçesi Şekerkaya mevkii ve Avrupa yakasındaki Gelibolu İlçesi Sütlüce mevkileri arasına yapılacak 1915 Çanakkale Köprüsü'nün 2023 yılında tamamlanması bekleniyor. Köprünün toplam uzunluğu 3 bin 860 metre, yaklaşım viyadükleri ile 5 kilometre olacak. 18 Mart günü, sadece köprünün değil 101 kilometrelik Malkara - Çanakkale otoyolunun da temeli atılmış olacak. Projenin tamamını kapsayan Kınalı - Tekirdağ - Çanakkale - Gelibolu-Balıkesir-Savaştepe otoyolunun toplam uzunluğu ise 352 kilometre olarak planlanıyor.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Köprünün yapılacağı bölgenin havadan çekiymiş görüntüleri

1915 Çanakkale köprüsünün temelinin atılacağı alandaki çalışmalardan görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Ali AKSOYER- Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===========================================================

Bolu Dağı'nda kar kazalara yol açtı, ulaşım felç oldu

ANKARA-İstanbul arasındaki en önemli geçiş noktası Bolu Dağı'nda etkili olan yoğun kar yağışı ulaşımı felç etti. Bolu Dağı Tüneli çıkışında kar nedeniyle 4 aracın karıştığı zincirleme kazada 1 kişi yaralandı. Kaza nedeniyle TEM'de uzun araç kuyrukları oluştu.

TEM ve D-100 karayolunun Bolu Dağı geçişinde dün akşam saatlerinden itibaren kar yağışı, etkisini artırdı. Tipi şeklinde yağan kar ile birlikte yollar beyaz örtüyle kaplandı. Karayolları ekipleri biriken karı temizlemede yetersiz kaldı. Özellikle TEM yolunun Bolu Dağı Tüneli kesiminde ulaşım aksadı. Bazı araçlar yolda kalırken, çok sayıda hasarlı kaza meydana geldi.

Saat 22.00 sıralarında Bolu Dağı Tüneli çıkışında ise kar ve buzlanma nedeniyle zincirleme kaza meydana geldi. Kayan otomobil öndeki TIR'a arkadan çarptı. Arkadan gelen yolcu otobüsü de otomobil ve TIR'a çarptı. Otobüs sürücüsü Şenol Göksu araçta sıkıştı. İtfaiye ekipleri Göksu'yu kurtarmaya çalışırken, freni boşalan otobüs, hareket edip önde bulunan sağlık ekiplerinin sedyesini ezerek, ambulansa çarptı.

Araçtan çıkarılan Göksu, İzzet Baysal Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırıldı. Yolcular ise bir süre sonra gelen aynı firmaya ait bir başka otobüsle yola devam etti.

Kaza nedeniyle İstanbul yönünde ulaşım uzun süre tek şeritten kontrollü sağlanırken arkada uzun araç kuyrukları oluştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-TEM'de kar yağışı

-TEM'de oluşan kuyruk

-Zincirleme kaza

-Kazaya karışan araçlar

-Yolcuların diğer otobüse binmesi

-Yolcularla röp.

-TEM'de kayarak ilerleyen araçlar

Haber-Kamera: Ersin ERCAN/BOLU,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==================================

Kütahya'da buzlanan yolda zincirleme kaza: 2 ölü, 13 yaralı

KÜTAHYA'da 7 otomobil, 1 kamyon, 1 kamyonet ve 1 minibüsün karıştığı zincirleme trafik kazasında 2 kişi öldü, 13 kişi yaralandı.

Kaza, dün akşam saatlerinde Kütahya-Tavşanlı karayolunun 25'inci kilometresinde meydana geldi. Tavşanlı'dan Kütahya yönüne giden 43 RL 475 plakalı tahta yüklü kamyonet, buzlanan yolda kontrolden çıkıp, aynı yöne giden 06 ACL 677 plakalı otomobile çarptı. Tavşanlı-Kütahya seferini yapan Ali Bozdemir yönetimindeki 43 HR 742 plakalı yolcu minibüsü de kaza yapan araçları fark edip ani fren yapan 34 ZJ 3135 plakalı kargo kamyonuna çarptı. Bu sırada arkadan gelen 6 araç da kazaya karıştı. Kazada, minibüs şoförü Ali Bozdemir ile yolculardan Yılmaz Şener öldü, 13 kişi de yaralandı.

Minibüsten fırlayıp ağır yaralanan kadının yanına gelen 7 yaşlarındaki oğlu, annesinin elini tutup, "Anne konuş benimle, ses ver bana. Babama haber verin. Anneme bir şey olmasın" diye ağladı.

Yaralılar, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. İtfaiye ekipleri tarafından çıkarılan ölen 2 kişinin cestleri de aynı hastanenin morguna götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Yerde yatan bir yaralının,

-Yerde yatan bir kadın yaralının eline tutan 7 yaşlarındaki çocuğun görüntüsü,

-Yaralıların ambulansa götürülmesi,

-İtfaiye ekiplerinin sıkışanları kurtarma çalışmasından,

-Kargo kamyonu şoförünün olayı anlatması,

-Kaza yerinden çekilen görüntüler

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ-Tuna İŞLEYEN/KÜTAHYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

Cenazeden dönenleri taşıyan midibüs kar yağışı nedeniyle kayganlaşan yolda devrildi: 2 ölü, 5 yaralı

SİVAS'ın Kangal İlçesi'nde cenazeden dönenleri taşıyan midibüs, kar yağışı nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkıp devrildi. Kazada 2 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.

Kaza, dün saat 17.00 sıralarında Kangal İlçesi'ne 10 kilometre mesafede meydana geldi. Malatya'da bir yakınlarının cenazesine katıldıktan sonra İstanbul'a dönmek için yola çıkanları taşıyan Akil Satılmış (53) yönetimindeki 34 KU 0972 plakalı midibüs, kar yağışı nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkarak devrildi. Kazada Nazlı Ayşe Doğanyılmaz (71) ve Adıgüzel Kınalı (66) öldü. Araçta bulunan 16 kişiden Cafer Doğanyılmaz, Satı Yılmaz, Ali Kınalı, Erdal Doğanyılmaz ve Süleyman Doldur ise yaralandı.

Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla kaldırıldıkları Kangal Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı. Hayatını kaybeden 2 kişinin cesedi de aynı hastanenin morguna kondu.

Kazayı yara almadan atlatan midibüs sürücüsü Akil Satılmış, ifadesi alınmak üzere jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Kaza yerinden görüntüler

-Devrilen midibüsün görüntüsü

-Ekiplerin çalışmaları

-Detaylar

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN-Hüsnü Ümit AVCI/KANGAL(Sivas),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===========================================

Denizli-Antalya karayolunda yağış nedeniyle heyelan meydana geldi

DENİZLİ- Antalya karayolunda yağış nedeniyle heyelan meydana geldi. Denizli istikametinde ulaşım, kontrollü olarak sağlanıyor.

Denizli-Antalya Karayolu'nun Cankurtaran Mevkii'nde dün saat 17.00 sıralarında heyelan meydana geldi. Kar ve yağmur yağışı nedeniyle gevşeyen tonlarca toprak ve kaya parçası, tepeden karayoluna aktı. İhbar üzerine bölgeye polis ve karayolları ekipleri sevk edildi. Karayolunun yaklaşık 100 metrelik bölümünü kaplayan tonlarca toprak nedeniyle Denizli istikametinde trafik kontrollü olarak sağlanıyor.

Karayolu ekipleri yolu trafiğe açmak için iş makineleriyle çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Karayolundan görüntü

Kar yağışından görüntü

Karayolundaki heyelandan görüntü

İş makinelerinden görüntüler

Ramazan Çetin anons

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN/DENİZLİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Otomobilin gizli bölmesinde yakalandı

ARTVİN'in Hopa İlçesi'nde bir otomobilin içerisindeki gizli bölmede Sarp Sınır Kapısı'nı geçmeye çalışırken yakalanan Gürcistan uyruklu Lasha Makharasvılı gözaltına alındı.

Sarp Sınır Kapısı'ndan Gürcistan'a geçmek isteyen Merabı Shavadze'nin kullandığı TT 386 NN Gürcistan plakalı otomobilde arama yapıldı. Otomobilin koltuklarının altındaki gizli bölme olduğunu fark eden ekiplerin açtığı yerde Gürcistan uyruklu Lasha Makharasvılı'nın saklandığı tespit edildi. Hakkında karıştığı suçlar nedeniyle İstanbul 8'inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından yakalama kararı olduğu belirlenen Gürcü Makharasvılı gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Otomobiliğn gizli bölmesinin açılması ve detaylar

Haber: Adem GÜNGÖR / ARTVİN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

İmam nikahlı eşini, çalıştığı kuaför salonunda öldürdü

TOKAT'ın Erbaa İlçesi'nde 45 yaşındaki Sebahattin Varol, imam nikahlı eşi 39 yaşındaki Yeliz Yaprak'ı çalıştığı kuaför salonunda tabancayla vurarak öldürdü.

Olay, dün akşam saatlerinde Cumhuriyet Mahallesi, Ziya Durmuş Caddesi'nde meydana geldi. İşsiz olan Sebahattin Varol, kendisinden ayrılmak isteyen imam nikahlı eşi Yeliz Yaprak'ın çalıştığı kuaföre gitti. İçeriye giren Sebahattin Varol, yanındaki tabancayı çekip, Yeliz Yaprak'a ateş etti. Yeliz Yaprak, kanlar içerisinde yere yığılırken, Varol kendisine ait 06 DAV 13 plakalı otomobille olay yerinden kaçtı. Çağırılan ambulansla Erbaa Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yeliz Yaprak, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

Önceki evliliğinden 2 kızı bulunan Yeliz Yaprak'ın ölüm haberini alıp hastaneye koşan annesi Saliha Yaprak'ın feryatları, yürekleri dağladı.

Katil zanlısı Sebahattin Varol, polis ve jandarmanın yaptığı ortak çalışmayla kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Olay yerinden görüntüler

Hastaneden görüntü

-Yakınlarının üzüntüsü

-Kadının fotosu

Haber-Kamera: İbrahim UĞUR/ERBAA(Tokat),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

16 yaşındaki kız, ikinci denemede yaşamına son verdi

Atlama anı kamerada

GAZİANTEP'te bunalıma girdiği öne sürülen 16 yaşındaki Mürşide Şıltu, 12 katlı apartmanın 11'inci katından atlayıp yaşamına son verdi.

Olay, dün öğleden sonra Seyrantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Psikolojik sorunları olduğu iddia edilen Mürşide Şıltu, misafirliğe gittiği adı öğrenilemeyen anneannesinin Nihat Özdemir Caddesi'ndeki evinin balkonuna çıkıp atlamak istedi. 11'inci kattan önce 10'uncu katın balkonuna düşen Mürşide Şıltu, ayağa kalkıp yeniden aşağıya atladı. Beton zemine düşen kızı görenlerin ihbarıyla gelen sağlık görevlileri, onu ambulansla Şehitkamil Devlet Hastanesi'ne kaldırdı.

Acil serviste tedaviye alınan kız, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Genç kızın cesedi otopsi için morga konulurken, olayı haber alarak gelen yakınları sinir krizi geçirip gözyaşı döktü.

ATLAMA ANI KAMERADA

Gaziantep'te intihar eden Mürşide Mürşide Şıltu'nun, atlama anı bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı. Görüntülerde; 11'inci kattan bir alt kata düşen Şıltu, yeniden ayağa kalkıp, balkon demirlerine çıkıyor. Çevredekilerin "yapma, atlama" diye bağırmalarına aldırış etmeyen Mürşide Şıltu'nun kendisini boşluğa bıraktığı görülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Balkon korkuluklarına tutunan kız

Kızın atlaması

Çevredekilerin bağrışması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ahmet ÖZER/GAZİANTEP,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

Casuslukla suçlanan Amerikalı'nın polise saldırdığı an kameralara yansıdı

NUSAYBİN'de casusluk suçlamasıyla yakalanarak sınırdışı edilmek üzere Kocaeli'deki Geri Gönderme Merkezi'ne getirilen ABD vatandaşı Çinli Joe Chan'ın polise saldırma anı güvenlik kameralarına yansıdı.

Amerika Birleşik Devletleri'nden İstanbul'a turist olarak gelen Joe Chan'dan bir süre sonra haber alınamayınca Amerikan Başkonsolosluğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne kayıp başvurusunda bulundu. Joe Chan 24 Kasım'da Nusaybin'de 'casusluk faaliyetinde bulunmak' suçlamasıyla gözaltına alındı. Joe Chan sınır dışı edilmesi için Kocaeli Göç İdare Müdürlüğü'ne bağlı Geri Gönderme Merkezi'ne gönderildi. Joe Chan 5 Aralık tarihinde Geri Gönderme Merkezi'nde bulunan polislere saldırdı. Polislerin şikayeti üzerine Joe Chan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Joe Chan'ın polislere saldırma anı güvenlik kameralarına yansıdı. Joe Chan polislere saldırması nedeniyle yargılandığı davadan tahliye edilirken, casusluk suçlamasıyla yargılanmasına devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Joe Chan'ın polislere saldırma anı

Haber: Faruk KIYAK / İZMİT(Kocaeli), -

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================================================

İntihara kalkışan işsizi polisler ikna etti

ŞANLIURFA'da, uzun zamandır iş bulamadığını söyleyen 36 yaşındaki İbrahim Halil T., eline aldığı bıçakla çıktığı 4 katlı binanın çatısında intihar girişiminde bulundu. Yanına kimseyi yaklaştırmayan İbrahim Halil T., polislerin uzun süren çabasıyla ikna edilerek indirildi.

Olay, öğle saatlerinde Bamyasuyu Mahallesi'nde meydana geldi. 4 katlı apartmanın çatısına çıkan ve elinde bıçakla aşağı atlayacağını söyleyen İbrahim Halil T.'yi görenler, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine gelen polisler, intihar girişiminde bulunan İbrahim Halil T.'nin atlama ihtimaline karşı itfaiyeye hava yastığı açtırdı.

Çevrede toplanan onlarca kişi yaşananları meraklı gözlerle izlerken, bazları da bu sırada intihar girişiminde bulunan İbrahim Halil T. ile polisleri cep telefonu kameraları ile görüntüledi. Polisin yaklaşık yarım saat süren çabasının ardından ikna edilen İbrahim Halil T., ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Çatından ayaklarını sarkıtan genç

Olay yerinde önlem alan ekipler

Cep telefonlarıyla çekim yapanlar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================

Yangında ev ve eşyalar kül oldu

TEKİRDAĞ'ın Malkara İlçesi'nde Osman Baysal'a ait iki katlı evin çatısında çıkan yangın kısa sürede büyüdü. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangında ev ve eşyaları kullanılmaz hale geldi.

Gazibey Mahallesi Kadıdüştü sokak üzerinde Osman Baysal'a ait iki katlı evin çatısında dumanların çıktığını görenler itfaiye ekiplerine haber verdi. Alevler kısa sürede büyürken, itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Çatıda başlayan ve evi saran yangın söndürülürken, içerisinde ki eşyalar kullanılmaz hale geldi. Ev sahibi Osman Baysal, yangının neden çıktığını henüz bilmediklerini ifade ederek, "Biz buradan kısa zaman önce taşındık ama içeride eşyalarımız vardı. Çıkan yangında evde, eşyalarda kül oldu. Yaklaşık 10 bin liralık zararımız varö dedi. Yangınla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------------

-Yanan çatı

-Müdahale eden itfaiye ekipleri

-Yanan eşyalar ve çatı

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA(Tekirdağ),-

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

========================================

Bebeğe 'yanlış kan' davası: İlk 3 ayda bebeğin kan grubu değişebiliyor

ANTALYA'da 3 aylık bebeklerinin, ameliyat sırasında yanlış kan verildiği için çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak öldüğünü iddia eden çiftin, özel hastane ve doktorlar hakkında açtığı 1 milyon liralık tazminat davasının görülmesine devam edildi. Davada tanıklık yapan hastanenin hemotoloji uzmanı, bebeklerin kan grubunun ilk 3 aylık dönemde değişebildiğini ya da ölçülemeyebildiğini söyledi. Anne Derya Tunçer ise "Öyleyse bana neden günlerce A Rh pozitif kan arattılar. Bunun cevabını versinler" diye tepki gösterdi.

Antalya'da 2 yıl önce, özel hastanede geçirdiği bir dizi ameliyatın ardından sevk edildiği bir başka hastanede 1 Aralık 2015'te yaşamını yitiren 3 aylık İzzet Emre Tunçer bebeğin ölümüyle ilgili ailenin açtığı 1 milyon liralık tazminat davasının görülmesine devam edildi. Antalya 3'üncü Tüketici Mahkemesi'nde görülen davanın dördüncü duruşmasında İzzet Emre Tunçer'in babası Mehmet Tunçer, annesi Derya Tunçer ile tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmayı basın mensuplarının izlemesine izin verilmedi. Duruşmada bebeğe yanlış kan verildiği iddia edilen hastanede görevli 2 doktor ile hemşire tanık olarak dinlendi.

'PLAZMA KAN DEĞİLDİR'

Hastanede hematoloji uzmanı olarak görev yaptığını söyleyen Vedat U., bebeğe kan verileceği zaman kendisinden de görüş alındığını söyledi. Çocuğun kan grubunun A Rh pozitif olduğunu aktaran Vedat U., "Dışarıdan birkaç kişiden bu gruptan kan temin edildi. Ancak çocuklarda reaksiyon oluştuğunu bildiğimizden test yapıldı. Çocuk tüm kan gruplarına reaksiyon gösterdiği için A Rh pozitif kanı veremedik. Evrensel verici olan 0 grubundan test yaptık. Bu uyumlu çıkınca çocuğa bunu verdik. Çocuğa plazma olarak ise A pozitif ya da AB pozitif plazma verilmişti. Bu kafa karıştırıyor olabilir. Plazma kan değildir. Kanın sulu protein karışımıdır. Plazmada evrensel verici de AB pozitiftir. Plazmanın içinde kan olmadığı için bunda kandaki reaksiyon olmaz" dedi.

'İLK 3 AYDA DEĞİŞEBİLİR'

Ailenin avukatı Fırat Kılıç'ın sorusu üzerine çocukla birebir ilgilenmediğini, kendisinin uzmanlık alanında bir hasta olmadığını da söyleyen Vedat U., bebeğe neden anne sütü verilmediğini bilmediğini kaydetti. Bebeğin annesi Derya Tunçer'in bebeğin kan grubunun ne olduğunu sorması üzerine ise bebeklerin kan grubunun ilk 3 ayda değişebildiğini ya da ölçülemeyebildiğini iddia eden Vedat U., bu konuda Sağlık Bakanlığı'nın da genelgesi olduğunu söyledi. Bebeklerde, bazen de yetişkinlerde kemik iliği yeterli kan üretemediğinde 0 negatif kan verilip ölçüm yapıldığında sonucun 0 negatif çıkabildiğini öne süren Vedat U., "Davacıların bebeğinde bu şekilde olmuş olabilir. Ayrıca A grubu bir hastaya 0 negatif kan verilebilir. 0 negatif bir hastaya da 0 negatif verilebilir. Sorun yaratmaz" diye konuştu.

'YETERLİ KAN AKIŞI SAĞLANAMADI'

Olayın meydana geldiği hastanede kalp damar cerrahı olarak çalışan İlker T., tanık olarak dinlendi. İlker T., şunları söyledi:

"Davacıların bebeği 10 günlükken yoğun solunum yetmezliği nedeniyle hastanemize sevk edilmişti. Yapılan kontrollerde aort damarının yeterince genişlemediği, kan akışının sağlanamadığı ve kalbin kan geçişini sağlayan bir kanalın açık olduğu anlaşıldı. Geldikten iki gün sonra ameliyata alındı. Ameliyata ben de girdim. Ameliyatta Şahin K. ile Hüseyin O. da vardı. Başarılı şekilde kalpteki kanalı kapatıp kan geçişini engelledik. Aort damarının doğuştan dar olan kısmını kesip uçlarını birbirine bağladık. Ameliyat sırasında 'hipoplastik aort' adı verilen damarda da gelişim olmadığını gördük. Bunun üzerine ikinci bir ameliyata karar verdik. 6 Ekim 2015 tarihinde yaptığımız ikinci operasyonla bir başka yerden damar alıp yama yaparak bu damarı genişlettik. Ancak bebekte yeterli kan akışı sağlanamadı."

'BEBEK DAMAR YOLUYLA BESLENİYORDU'

Hastanenin yenidoğan yoğum bakım ünitesi hemşiresi İlknur Ç. de davacıların bebeğinin serumla beslendiğini anlattı. Ç., "Bebek solunum cihazına bağlı olduğu için emmesine imkan yoktu. Bebek damar yoluyla besleniyordu. Yoğun bakımdaki bebeklerin beslenme şekline ve saatlerine doktorlar karar verir" diye konuştu.

Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, ayıplı veya eksik bir hizmetin bulunup bulunulmadığına ilişkin rapor hazırlanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

'BİZE NEDEN BAŞKA KAN ARATTILAR'

Duruşma çıkışı gözyaşları içinde adliyeden ayrılan Derya Tunçer, "Her duruşmaya geldiğimde acılarım tazeleniyor. Bugünkü duruşmaya hastaneden 3 tanık geldi. Halen bu hastanede çalışan kişiler bu tanıklar. Tabi ki çalıştıkları hastaneyi savundular. Beni savunacak halleri yok ya. Bizi tanımıyorlar, bizimle konuşmuşlukları yok. Benim mahkememe gelip nasıl şahitlik yapabiliyor bu insanlar? Benim dava açtığım doktorlar nerede? Onlar niye gelmiyor? Çocuğumun kan grubunu bile doğru analiz edemeyen bir hastane burası. Çocuğumun kan grubunu A Rh pozitif biliyordum. Şimdi de çocuğun vücudu reaksiyon gösterdiği için 0 grubu kan verildiğini söylüyorlar. Öyleyse bana neden günlerce A Rh pozitif kan arattılar. Bunun cevabını versinler" diye konuştu.

'HABERCİLERİN SİZE FAYDASI OLMAZ'

Konuşmasında tazminat davasıyla birlikte doktorlar ve hastane hakkında ceza davası açılması istemiyle de suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Derya Tunçer, ceza davasıyla ilgili yaptıkları şikayete takipsizlik kararı verildiğini, itiraz ettiklerinde de aynı sonucun çıktığını aktardı. Kararı Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini kaydeden Tunçer, buradan sonuç alınamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceklerini belirtti. Duruşmaya gazetecilerin alınmadığını da vurgulayan Tunçer, "Hakim bize önceki duruşmayı hatırlatarak, 'burada ne konuşulduysa akşam televizyonda haberlerde izledim. Habercilerin size bir faydası olmaz' dedi. Ama bizim yaşadıklarımızı bu ülkede herkes duysun. Bizim başımıza gelen bir başkasının başına gelmesin istiyoruz. Kendimiz için bir fayda istemiyoruz. Hiçe sayılıyormuş bir çocuğun canı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Derya ve Mehmet Tunçel'in adliye bahçesinde görüntüleri

Derya Tunçel'in açıklaması

Çiftin adliyeden ayrılışı

HABER-KAMERA: Mustafa KOZAK / ANTALYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

Kesilen ağaçların kökleri parka koltuk oldu

KAYSERİ Büyükşehir Belediyesi tarafından İnönü Parkı'nda ömürlerini tamamladıkları ve çeşitli hastalıklara neden oldukları gerekçesiyle kesilen kavak ağaçlarının kökleri parka koltuk oldu.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, ömrünü tamamladıkları ve çürümeye başladıkları ifade edilen İnönü Parkı'ndaki kavak ağaçlarını kesti. Kavak ağaçlarının içten çürümeye başladığını ve rüzgarlı havalarda da devrilme riski taşıdığını dile getiren Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, kesim kararının İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunca verildiğini belirtti. Ömrünü tamamlayan kavak ağaçlarının aynı zamanda yaydığı pamukçuklarla da çeşitli alerjik hastalıklara neden olduğunu ve bu konuda vatandaşların şikayetlerinin de arttığını belirten belediye yetkilileri, bu nedenle kavak ağaçlarının kesildiğini ve kesilen ağaçların yerine de şehir yaşantısına uygun boylu çınar ağaçlarının dikileceğini belirtti. Diğer yandan İnönü Parkı'nda kesilen ve koltuk şekli verilen kavak ağacı kökleri de dikkat çekti. Ağaç köklerinden yapılan koltuklar ilginç görüntü oluştururken, Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, kavak ağacı köklerinden yapılan koltukların havaların ısınmasıyla birlikte bakımlarının da yapılacağını söyledi.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Parktaki koltuk yapılan ağaçlardan görüntüler

-Detaylar

Haber-Kamera: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==========================================

Ongözlü köprünün kapatılan gözleri açılıyor

TARİHİ On Gözlü Köprü'nün kapatılan 2 gözünün açılması için iş makineleriyle temizleme çalışmalarına başlandı. DSİ 10'ncu Bölge Müdürlüğü'ne ait iş makineleri, Dicle Nehri'ne inerek köprünün gözlerini kapatan dolguyu temizlemeye başladı.

Diyarbakır'da Dicle Nehri üzerindeki tarihi On Gözlü Köprü'nün iki gözünün toprak ile doldurulup, bir kafenin uzantısı haline getirilmesi sonrası medyada çıkan haberler üzerine harekete geçen yetkililer, bugün yıkım çalışmasına başladı. DSİ 10'ncu Bölge Müdürlüğü'ne ait iş makineleri, On Gözlü Köprü'ye gelerek, dolgu ile kapatılan köprü gözleri yakınından nehire indi. Dicle Nehri'ne inen iş makinesi, betonla doldurulan bölümleri yıkım çalışmasına başlarken, işletme sahibi ve yakınları da bloklar üzerine konulan tabure ve masaları topladı.

Yıkım çalışmalarını yöneten DSİ 10'ncu bölge Müdürü Murat Dağdeviren, haberlerin yayımlanmasının ardından harekete geçtiklerini belirterek, her iki taraftaki kapatılan gözleri yaklaşık 10 gün içerisinde açacaklarını söyledi. Dağdeviren, "Bilindiği üzere dere yatakları akarsu yatakları, kanunlarımız gereği mülkiyete, özel kullanıma konu olamaz. Kamunun ortak malı durumundadır. Bu yüzden işletme sahibinin de hoşgörülü yaklaşımıyla buradaki kapatılan gözler açılacak. Şuan çalışmalara başladık. aynı zamanda buradaki tarihi dokuya da hiç bir zarar vermeden çalışmalarımızı yürüteceğiz. Çalışmalar sırasında nehirde bulunan atıkların da temizlenmesi için ayrı bir çalışma yürüteceğiz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-On gözlü köprünün genel görüntüsü

-Kapatılan gözler

-İş makinelerinin alana gelmesi

-Yıkım çalışmalarına başlanması

-DSİ Müdürü Dağdeviren'in konuşması

-Muhabir anons

-Yıkım çalışmlarından detaylar

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================================

Deniz Zaferi ve şehitler için pedal çevirdiler

MUĞLA'nın Milas İlçesi'nde, 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 102'nci yıl dönümü ve Şehitleri Anma Günü için düzenlenen etkinlikte, 500'e yakın kişi yaklaşık 10 kilometre boyunca pedal çevirdi.

Bisiklet gönüllüleri tarafından Milas'ta, dün saat 15.30'da, 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 102'nci yıl dönümü ve Şehitleri Anma Günü için bisiklet turu etkinliği düzenlendi. Yaklaşık 500 kişinin katılımıyla gerçekleşen etkinliğe 7'den 70'e herkes katılım sağladı. Milas Kaymakamı Eren Arslan, Milas Belediye Başkan Yardımcısı Faik Karagöz, Milas İlçe Milli Eğitim Müdürü İsa Bal, AK Parti Milas İlçe Başkanı Levent Akyer, Milas İlçe Emniyet Müdürü Turgay Ava, kurum amirleri, okul yöneticileri, muhtarlar, öğrencilerden oluşan grup, Atatürk Bulvarı'nda yer alan Atapark'ta toplandı. Topluluk; bisikletleriyle Halilbey Bulvarı'ndan geçerek Milas- Bodrum- Ören- Yatağan karayolu kavşağından tekrar Atapark'a döndü. Güvenlik önlemleri eşliğinde yaklaşık 10 kilometre mesafe kat eden katılımcılar, Atatürk Anıtı önünde Türk bayrağı ve bisikletleriyle toplu fotoğraf çekimiyle etkinliğe son verdi.

Etkinlik kapsamında bugün saat 08.30'da, bir kez daha Milas'ta bisiklet turu gerçekleştirileceği belirtildi. Bu kez tura katılanlar, Milas Şehir Mezarlığı'na kadar giderek, burada bulunan şehit mezarlarını ziyaret edecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Bisiklet turundan görüntü

Haber-Kamera: Oktay ÇAYIRLI/MİLAS (Muğla),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============================

Simavlılar Çanakkale şehitleri için yürüdü

KÜTAHYA'nın Simav İlçesi'nde, Çanakkale Savaşı'nın 102'inci yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde yürüyüş düzenlendi.

Simav Belediyesi ve Meslek Yüksekokulu'nca ortak düzenlenen yürüyüş, Yeni Mahalle Parkı önünden başladı. Uşak Caddesi üzerinde gerçekleşen yürüyüşe; ellerinde bayraklarıyla başta Simav Belediye Başkanı AK Partili Süleyman Özkan, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasi partilerin ilçe başkanları, şehit aileleri, gaziler, belediye personelinin yanı sıra meslek yüksekokulu yöneticileri, öğrenciler ile çok sayıda vatandaş katıldı. Yürüyüşe katılanlar ellerinde Türk bayrakları ile "Şehitler ölmez vatan bölünmez, "Vatan sana canım feda, "Ne mutlu Türküm diyene" sloganları attı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği yürüyüş, Cumhuriyet Meydanında son buldu. Yürüyüşe katılanlar Cumhuriyet Meydanın da saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Yürüyüşten görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet YENEN/SİMAV(Kütahya),

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

====================================

Bakan Çavuşoğlu: Biz hayırcıyız, onlar 'Hayır'cı

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, memleketi Alanya'da bir et firmasının açılışını yaptı. Açılış kurdelesini kesen Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından başlatılan istihdam seferberliğinde sağlanan devlet teşvikleri hakkında bilgi vererek, Türkiye genelinde bu kapsamda bugüne kadar yeni 460 bin istihdam sağlandığını açıkladı. Bakan Çavuşoğlu, tesisin hayırlı olması dileğinde de bulunarak, 'Biz hayırcıyız, hayırlı olsun diyoruz ama onlar 'hayır'cı, arada ton farkı var" diye konuştu.

Daha sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 123 bin metrekarelik alanda yapılacak Alanyaspor yeni tesislerinin protokolu imzalandı ve Torosların zirvesindeki 12 mahalleyi birbirine bağlayan Akköprü'nün de açılışı yapıldı. Alanyaspor tesislerindeki protokol töreninde konuşan Bakan Çavuşoğlu, "Bunlar aslında Alanyaspor için hayati projeler. 6 sene önce Alanyaspor iflas etmiş bir kulüptü. İkinci ligdeydi ve o günkü tespit edilen borcu 8 milyon TL'nin üstündeydi. Sonra başka borçlar da çıktı. Alanya olarak seferberlik ilan ettik ve iki senede borçlarının yüzde 90'ını kapattık. Şimdi Süper Lig'in en mütevazı kadrosu" dedi.

HOLLANDA ESPRİSİ, 'ONLARIN RENGİ DE PORTAKAL'

Alanyaspor'un yense de yenilse de herkese zevk veren bir futbol oynadığını kaydeden Çavuşoğlu, "Aramızda dünyaca ünlü futbolcular da var. Bunlardan biri işte Vagner Love, Rodriguez de geldi. Vagner dünyanın en iyi takımlarında oynamış ama Alanya gibi bir ilçe takımına geldikten sonra gerçek bir profesyonel nasıl olur herkese gösteriyor. Aynı Eto'o'nun Antalyasporumuzda gösterdiği performans ve profesyonellik gibi. İnşallah gelecek sene de Avrupa kupalarına gider, bir Hollanda takımı çıkar, onların rengi de portakal, hangisi yenecek göreceğiz. Bu işin esprisi tabi" dedi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise tesislerin en fazla bir-iki sene içerisinde tamamlanarak hizmete kazandırılmasının planlandığını açıkladı.

'OSMANLI TOKADINI GÖNDERECEĞİZ'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'nın Alanya İlçesi'nde Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen ve ilçenin dağlık bölgelerini birbirine bağlayan Akköprü'nün açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa ülkelerinin 'evet' karşıtı kampanyalar yürüttüğünü belirterek, "Ama 16 Nisan'da benim vatandaşlarım bu küstahlara en güzel cevabı verecek. Osmanlı tokadını göndereceğizö dedi.

'DAĞLARDA KEÇİ GÜDER, AVRUPA'YI YÖNETMESİNİ DE BİLİRİZ'

Bakan Çavuşoğlu, daha sonra Alanya Keykubat Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi'nin hizmet binasının açılışını yaptı. Burada da esnafa seslenen Bakan Çavuşoğlu, son dönemde bazı Avrupa ülkeleriyle yaşanan sorunlara değinerek, "Biz gerekirse çıkarız dağlara koyun keçi güderiz, gerekirse Avrupa'ya ders de veririz, onları da yönetmesini bilirizö diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, Alanya Sanayici ve İşadamları Derneği üyeleri ile de bir toplantı yaptı. ALTSO Meclis Salonu'ndaki toplantıda konuşan Çavuşoğlu, Türkiye'nin dış politikasına yönelik bilgiler verdi. Dış politikanın temel felsefelerinden birinin girişimci dış politika olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, bu noktada yürütülen serbest ticaret anlaşmaları, gümrük birliği anlaşmalarına yönelik çalışmalardan bahsetti.

VİZE SERBESTLİĞİ UYGULANMAZSA GERİ KABUL VE GÖÇ ANLAŞMASI DA UYGULANMAZ

İnsanların önündeki engelleri kaldırmak, hayatı kolaylaştırmak gerektiğine değinen Bakan Çavuşoğlu, "Sadece THY'nin uçması değil. Bugün gururumuz dünyadaki destinasyon çeşitliliği açısından THY birinci sırada ama, vizelerin kaldırılması önemli. AB ile vize serbestliği konusunda rahat bir ortam değil, maalesef sorunlu bir süreci yaşıyoruz. Bunun da sebebi AB, bunu da açıkça söylemem lazım ama, yine de mücadelemizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte bakalım ne olacak, ne göreceğiz. AB vize serbestliğini uygulamazsa birbirine bağlı üç anlaşmamız var. Geri kabul ve göç anlaşması, o zaman diğer iki anlaşma da tabi doğal olarak uygulanmaz. Bu bir tehdit ya da blöf değildir. Anlaşmanın doğasıdır. Üç anlaşma birlikte uygulanacak diye kendi aramızda mutabakat sağladık ama, biz hep olur tarafından bakıyoruz. Bakalım ne olacak hep beraber göreceğiz, mücadeleyi de sürdüreceğizö diye konuştu.

KIBRIS'TA HATALAR DÜZELTİLMEDİKÇE MASAYA DÖNÜLMEYECEK

Kıbrıs sorununu çözmek için de gayret sarfettiklerini anlatan Bakan Çavuşoğlu, "Ama Rum tarafının da halen Enosis hayali, rüyası içinde olduğunu da son çıkardıkları meclis kararıyla gördük ve samimi yaklaşmadıklarını gördük. Bu hataları düzeltmedikleri sürece de Akıncı da hep beraber kararı verdik, masaya dönülmeyecekö dedi.

AVRUPA'DA AŞIRI AKIMLAR YÜKSELİYOR

Türkiye'nin BM çatısı altında İspanya ile birlikte eşbaşkanlığı görevini yürüttüğü medeniyetler ittifakına bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Maalesef Avrupa ve ötesinde her türlü aşırı akımlar giderek yükseliyor. Hatta çok tehlikeli boyutlara geldi. AB ile ilişkilerimizi her zaman sıcak tutmak için azami gayret sarfettik ama AB'nin bizimle ilgili net bir kararı yok. Her ne kadar tam üyelik için müzakerelere başlasak ve anlaşma imzalasak da uzun zamandır AB içindeki önemli ülkeler, hele hele AB'nin onlar için kurulduğu Fransa, Almanya gibi ülkelerin Türkiye'nin AB üyeliğine ciddi karşı çıkışlarını gördükö şeklinde konuştu.

'AB'NİN EN YUMUŞAK GÜCÜ GENİŞLEME'

Bakan Çavuşoğlu, bu konuyla ilgili geçenlerde Fransız önemli bir siyasetçiyle de bir araya geldiklerinden bahsederek, aralarında geçen diyaloğu şöyle anlattı:

"Türkiye ile Fransa arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirelim' dedi. 'Tamam.' 'Ticaret çok iyi olsun. Siyasi ilişkilerimiz mükemmel olsun. Askeri işbirliğimiz de artsın. Suriye ve diğer konularda da aynı düşünüyoruz.' Gerçekten de öyle Fransa'yla ve 'savunma sanayinde ortak işbirliğine geçelim fakat AB'ye girmeyin.' 'İyi de neden. Neden girmeyelim bu kadar iyi ilişkiler kurmak ya da sürdürmek istediğin bir ülkeyi AB içinde niye istemiyorsun.' Önce başka şeyler söylemeye başladı. 'Ben daha açık ve dürüst olmanı beklerdim. Ben gerçek sebebini biliyorum.' 'Evet haklısın Türkiye çok büyük. Türkiye eğer üye olursa, parlamentoda herkesin önünde olacak, en çok milletvekili sayısına ulaşacak Avrupa Parlamentosu'nda. Diğer ülkelerle de ilişkisi iyi. Almanya-Fransa dengesi bozulur, biz de bunu istemiyoruz.' Ben de dedim ki 'siz bu kafayla AB'yi bir yere götüremezsiniz. Güçlü bir aktör olmak, soruları aşıp fırsatları değerlendirmek istiyorsanız, bu kadar küçük hesap yapmamanız lazım. Gerçekten bu küçük bir hesap, bu kurumu küresel bir kurum yapmak istiyorsanız Türkiye dahil genişlemeyi de durdurmamanız lazım.' ki; AB'nin en yumuşak gücü genişlemedir.ö

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu detay

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıklama

--------------------------------

-Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu köprü açılışında konuşması (Osmanlı tokadı)

-Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu detay

-Köprüden detaylar

-Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi hizmet binası açılış töreni konuşması(dağlarda keçi güderiz)

-ALSİD üyeleri ile bir araya gelmesi

-Çavuşoğlu'nun açıklamaları

Haber-Kamera: Mehmet ÇINAR-Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================================

Bakan Bozdağ: Parlamenter sistemde istikrar liderlere bağlı

ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, Körfez Ticaret Odası'nda düzenlenen toplantıda oda üyelerine hitap etti. İktidarları döneminde başarılı çalışmalara imza attıklarını belirten Bozdağ, "Bugün istikrar var ama parlamenter sistemin doğurduğu istikrar liderlere bağlı istikrardır. Atatürk var, siyasi istikrar var, güçlü lider var. Menderes var siyasi istikrar var, Özal var siyasi istikrar, güçlü iktidar. Tayyip bey var siyasi istikrar, güçlü istikrar. sistem lidere bağlı değil, istikrar çıkarması lazım. Bu değişikliği kendimiz için değil, Türkiye'nin bundan sonraki geleceği için istiyoruz. Ak Parti, Tayyip bey, her şey gelip geçici. Öyle bir düzen kuralım ki Tayyip beyden sonra, Ak Parti'den sonra istikrar devam etsin" dedi.

'GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İSTEMİYORLAR'

Bozdağ, Türkiye'nin güçlü olmasının istenmediğini ifade ederek, "Sayın bakanlarımızın başına gelenleri değerlendirmemiz lazım. Avrupa'da yaşadıklarından sonra bu sistemi bugünkü savunduğumdan bin kat daha savunmam gerektiğine inandım. Türkiye'de halk oylaması yapacağız Hollanda, Almanya, İsviçre bir çok ülke telaşta. Devlet televizyonlarında 'hayır" reklamını Türkçe yapıyorlar. Biz sistemi değiştirmek için Türkiye de halk oylaması yapıyoruz. Başka bir ülkede sistemi değiştirmek için yapmıyoruz. Sizi ne ilgilendiriyor ki? Onlar hayır çıksın diye emek veriyorlar. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar, istikrarlı bir Türkiye istemiyorlar. Ekonomisi ayakta olan bir Türkiye istemiyorlar. Güçlü yürütmesi, yasaması olan bir Türkiye istemiyorlar. Terörü bitirmiş bir Türkiye istemiyorlar. ya ne istiyorlar. İstikrarsız Türkiye istiyorlar" diye konuştu.

Evet ve hayır için kimlerin çalıştığına bakılmasını isteyen Bozdağ, şöyle konuştu:

"Kimler evet için çalışıyor, kimler hayır için çalışıyor buna da bakmak lazım. Ak Parti, MHP, Büyük Birlik Partisi, Saadet'in tabanı evet diyor. Hayır diyenler HDP, CHP, PKK, DHKP-C ve tüm terör örgütleri hayır diyor. Hayır çıksın diye de büyük kampanyalar yapıyorlar. Yurt içinde de, yurt dışında da. Evet, hayır kararını verecek vatandaş. Vicdanınızın bir tarafına evet demek isteyenleri ve hayır demek isteyenleri teraziye koyun ona göre karar verin. Bölücü terör örgütü Türk milleti lehine bir an olsun nefes alıp vermiş midir? Her gün asker, polisimize tuzak kuranlar evet derler mi? Aklınızı başınıza vicdanınıza koyun ve ondan sonra karar verin. Evet de hayır da demokratik bir haktır. Hakem sizsiniz, karar verici sizsiniz."

Körfez Ticaret Odası Başkanı Sibel Moralı konuşmasının ardından Bakan Bozdağ'a hediye verdi.

'BU SİSTEM, HÜKÜMETİ SEÇME HAKKI VERİYOR'

ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, Bilim Merkezi'nde üniversiteli gençlerle buluştu. Sistemin yetki ve hükümeti seçme hakkı verdiğini söyleyen Bozdağ, "Türkiye'nin sistem kriziyle uğraşmadan yoluna devam etmesi gerekiyor. Vatandaş kendilerine aktarılan bir kararla işi noktalayacaktır. Referandumun özü şu; Siz Türkiye'yi yönetecek hükümeti doğrudan seçmek istiyor musunuz, yoksa istemiyor musunuz? Türkiye'de doğrudan hükümet seçimi yapılmamaktadır. Meclisin içinden hükümet çıkıyor. Bize hükümeti oluşturacak vekilleri seçme hakkı veriyor anayasa, ama doğrudan hükümeti seçme yetkisi tanımıyor. Bu sistem hükümeti seçme hakkı veriyor, yetki veriyor, güç hakkı veriyor. Devleti yönetenler Türkiye'de doğrudan halk tarafından seçiliyor mu, seçilmiyor" dedi.

CUMHURBAŞKANI 10 YIL SONRA DEĞİŞECEK

Cumhurbaşkanının 10 yıl sonra değişeceğini belirten Bozdağ, "Millete ayar veren değil, milletin gözünden, fikrinden ayar alan bir siyaset gelecektir. CHP, HDP diğer partilere oy veren inançlara ve kimliklere karşı sahip olan herkesin farklılıklarını daha fazla teminat altına alıyor bu sistem. Değişim de bu iktidarda olacak Türkiye'de. Ben çocuktum sayın Baykal, Türkiye'de Baykal'dı. Biz yaşlandık, sayın Baykal hala milletvekili. Yaşam boyu milletvekili olan olur mu? Yeni sistem, siyaseti kendi iradesi ile anayasa gereği başarısız olanlar gidecek. Başarılı oldu, 5 yıl seçiliyor. 5 yılda milletin gözünde başarılı sayılmadı, aday yapmıyorlar. Aday yapsalar bile zaten millet seçmiyor. Çok sevildi, iki dönem bu da 10 yıl demektir. Türkiye'de siyaseti yönetenlerin 10 yılda değişmesi mi iyi, yoksa kefen giyip orada durması mı iyi? Cumhurbaşkanı 10 yıl sonra değişecek" diye konuştu.

TERÖRLE MÜCADELESİNE GÜÇ KATACAK

Bozdağ sistemin ülkenin terörle mücadelesine güç katacağını belirterek, şöyle konuştu:

"Yürütmenin hızlı karar alması, hızlı kararları uygulaması etkin hale gelmesi, güçlü iktidarın olması, terör ve terör örgütlerinin panzehirdir. Terör örgütleri devletler için mikroptur. O mikropları güçlü iktidar, hızlı karar alacak etkin yönetim belirler. Onlar kargaşada kendilerine rol daha iyi buluyorlar. Zayıf dönemlerde daha iyi besleniyorlar. Canlı bomba neden oluyor etkisizlikten. Etkin mücadele var, siyasi istikrar var. Bu Türkiye'nin terörle etkin başarılı mücadelesine güç katacaktır. Terör örgütlerinin korkusu bundandır."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Bakanın konuşması

Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Orhan UZUN/KOCAELİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

========================================

Bakanı Soylu: O pusulaları da sizi de imha edeceğiz

HAKKARİ programı sonrası Yüksekova İlçesi'ne geçen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir düğün salonunda ilçe sakinleriyle bir araya geldi. Burada terör örgütü PKK'nın vatandaşları pusula göndererek tehdit ettiğini belirten Bakan Soylu, "Terör örgütü ailelere pusulalar göndererek tehdit edip para istiyor. Bu pusulaları her yerde gördüm. Benim vatandaşlarımdan tehditle para istemek, onun özgürlüğünü ve hürriyetini tehdit etmek ciğerime saplandı. Yüksekova havaalanını yaptırmamak için neler yaptığını en iyi Yüksekova'daki vatandaşlar biliyor. Sakın uçaklara binmeyin diye pusulalar gönderdiler. Neden bölgenin her yerindeyim. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla adım adım geziyorum. O pusulaları yazanlara söylüyorum. Bulduğumuz yerde o pusulaları da, sizleri de imha edeceğiz. Benim milletimi korkutamayacaksınız" dedi.

CHP BÖLGEYE GELEMİYOR

CHP'nin bölgeye gelmediğini, eline verilen pusulada 'Senin oralarda işin yok, senin derdin oralardaki insanlar değil. Sana verdiğimiz pusulayı takip et yeter' yazdığını vurgulayan Soylu, onların bu siyasetine karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine her zaman Hakkari'yi, Yüksekova'yı, bölge insanını yalnız bırakmama talimatı verdiğini söyledi. Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu için "Eline 5 keçi versen kaybeder" dediğini anımsatarak, geçtiğimiz hafta Milas'ta yanına gelen bir vatandaşın buna ekleme yaparak, "Ben keçileri iyi bilirim, keçiler kendini kaybetmez ama bu adam kendini kaybeder" dediğini anlattı. Yeni sistem laf değil iş üretenin görevde olacağı bir sistem olduğunu belirten Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"7 defa seçime girer kaybedersen arkana tenekeyi bağlar ve seni gönderirler, bir daha tutmazlar. Neden istemiyorlar biliyor musunuz. Orada sırça köşklerde oturuyor. Genel başkanlık yapıyor. Ekmek elden su gölden. Laf da bol. Buna devam etmek istiyor. Yeni sistem böyle değil. 16 Nisan'da yargının sahibi bu millettir diyoruz. Yargıda sadece Türkiye değil İngiltere'de, Danimarka'da, Norveç'te, Belçika'da da hükümet yargıyı belirliyor. Bir ülkede adalet varsa, huzur, ticaret, kardeşlik, yükselme, zenginlik, özgürlük ve hürriyet vardır. Onu halka veriyor ki '5 yılda yanlış yaparsam beni değiştir' diyor. Hakkarililer, bizim kardeşliğimizi bozmalarına izin vermeyin. Bayrağımızın ülkemizin her yerinde özgürlüğümüzün en önemli timsali olarak olarak dalgalanmasını sağlayın. Türkiye güçlü adımlarla geleceğe gidiyor. Avrupa, bir ırkçılık belasıyla yangın yeri haline dönmüş. Ortak para birimini girememiş, ortak anayasasını yapamamış. Almanya hepsini kendi egemenliği altına almak istiyor. 300 yıldan beri ilk kez bir yükselme dönemiyle karşı karşıyayız. Türkiye bir cezibe ülkesi olacak. Yarınlara güçlü adımlar atmaya çalışan bir güçlü anlayışı ortaya koyacak. Biz bunu ancak Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirebilecek. Korkutamadıkları, dik duran Recep Tayyip Erdoğan ile projelerimizi başarabiliriz."

Soylu, Yüksekova'da uğradığı silahlı saldırısında hayatını kaybeden AK Parti Esendere Belde Başkanı Tayfun Ayhan'ın ağabeyi Murat Ayhan'ın ailesine de taziye ziyaretine bulunduktan sonra ilçeden ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Bakan Soylu'nun konuşması

Haber-Kamera: Yaşar KAPLAN-Erkan ÇOBANOĞLU/HAKKARİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==============================

Oğan: 1-2 puan için Türkiye'nin itibarını Hollandalı iki polisin ayağının altına niye veriyorsun?

MHP'den ihraç edilen Sinan Oğan, Bursa'da 'Hayırlı Anadolu Yürüyüşü' programı kapsamında kendisini destekleyen vatandaşlarla bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Oğan " Benim Anadolu'da yetişen delikanlım, kınalı kuzum, askerim gidecek El Bab'da şehit düşecek, Suriye'de terörle mücadele edecek, taşı sıksa suyunu çıkaracak herifler gelecek sahillerde nargile fokurdatacak. Yok öyle bir şey" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi'nden ihraç edilen Sinan Oğan 'Hayırlı Anadolu Yürüyüşü' programı kapsamında Bursa'da kendisini destekleyen vatandaşlarla bir araya geldi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programda konuşma yapan Sinan Oğan 16 Nisan'da yapılacak referandum için "Vallahi, billahi, tallahi, inansam ki 'Evet'in bu ülkeye zerre kadar faydası olacak, bu ülkeyi canından çok seven bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Zerre kadar faydası olacağını bilsem evet derim. Ancak 'Evet'in bu ülkeye bir faydası olmayacak" dedi.

Referandumda 'Hayır' çıkacağını belirten Oğan "Ama bu defa olmayacak. Bu defa Türk milletinin sağduyusu galip gelecek. Türk milleti büyük bir millettir arkadaşlar. Öyle bir zamanda sağduyusunu gösterir ki herkesin feleği şaşar. Tam bugün o gündür. Çünkü bugün Türk milletinin geleceğinin oylanacağı gündür. Bugün sadece Anayasa'nın 18 maddesinin değil, Türk milletinin bekasını oylayacağız. Türk milletine gelecekte yeniden demokrasiyi özümseyip, Türkiye'yi yeniden dünyaya hükmedecek noktaya getirme veya despotizmin kucağına itme fırsatıdır bu. Saltanatla Cumhuriyet arasında tercih söz konusu olduğunda Mustafa Kemal Paşa'nn izinden nasıl gittilerse Türk milleti bugün de 'Yaşa Mustafa Kemal Paşa' diyor. Bugün de Cumhuriyetine sahip çıkacak, Cumhuriyetinin değerlerine sahip çıkacak" şeklinde konuştu.

"1-2 PUAN İÇİN TÜRKİYE'NİN İTİBARINI HOLLANDALI İKİ POLİSİN AYAĞININ ALTINA NİYE VERİYORSUN"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda'da sınır dışı edilmesi nedeniyle Hollanda'yı lanetleyen Sinan Oğan, "Bir Türk bakanına bu yapılan muameleyi asla ve kat'a kabul etmiyorum. Bir Mozambik bakanın dahi o işlem yapılmazdı. Polis eşliğinde kapı dışarı ettiler bir Türk bakanını. Peki, bunu bile bile 'Gelmeyin' diyen bir ülkeye bakanını sen neden gönderiyorsun? Bu neyin inadıdır. 1 puan için, 2 puan için Türkiye'nin imajını itibarını Hollandalı iki tane polisin ayağının altına niye veriyorsun? Bunu neden yaptılar biliyor musunuz? Türk bakanının gitmesinin yasak olduğunu bile bile oraya gönderdiler. Neticede bir mağduriyet beklediler" dedi.

"ELİ SİLAH TUTAN 1 MİLYON SURİYELİYE GİT ÜLKENİ TERÖRİSTTEN KURTAR DİYECEĞİZ"

"Türkiye'de 4 milyon Suriyeli var 2019'da 7 buçuk milyon olması bekleniyor" diyen Oğan, şunları söyledi:

"Öncelikle şunun altını çizeyim. Türk milleti büyük bir millettir, yemez yedirir, içmez içirir. Bize sığınan herkese sonuna kadar kapımız açıktır. Kadın, çocuk, yaşlı, hasta, engelli bunların hepsinin başımızın üstünde yeri vardır. Yalnız buraya gelirken gördük. Sokaklarda kadınlar çocuklar açız diye pankart açmışlar, dileniyorlar. Mültecinin yeri mülteci kamplarıdır. Öncelikle mülteci kamplarına dönecekler. İkincisi, Anadolu'da bir laf var 'Taşı sıksa suyunu çıkarır.' Benim Anadolu'da yetişen delikanlım, kınalı kuzum, askerim gidecek El Bab'da şehit düşecek, Suriye'de terörle mücadele edecek, Taşı sıksa suyunu çıkaracak herifler gelecek sahillerde nargile fokurdatacak. Yok öyle bir şey. Önce Allah'ın izni ile 'Hayır' çıkacak. Ondan sonra bu ülkeyi gerçekten seven, bu ülke için canını seve seve feda edecek insanlar olarak iktidar yolu açılacak ondan sonra. Allah izin verirse iktidara geldiğimizde ise kadın çoluk çocuk hepsinin başımızın üstünde yeri var ama eli silah tutacak olan bir milyon Suriyeliye 'Rap rap' git ülkeni teröristten kurtar diyeceğiz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Sinan Oğan'ın salona gelişi

-Sinan Oğan'ın konuşması

-Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===================================

Deniz Baykal: Arkadaşlar artık şerbetlenelim ne olur

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Ordu'nun Fatsa İlçesi'ndeki programının ardından karayolu ile Samsun'a geldi. İlkadım İlçesi'ndeki bir tesiste vatandaşlarla buluşarak anayasa değişikliği ve referandumla ilgili konuşma yaptı.

Konuşmasında 12 Eylül 2010'da gerçekleşen referandumda evet çıkmasının 15 Temmuz darbe girişiminin önünü açtığını belirten Deniz Baykal, şunları söyledi:

"Bu referandumdan önce 2010'da bir referandum yaptık değil mi? 12 Eylül 2010'da o referandumda 24 tane madde vardı. 22 tanesinin referanduma götürülmesine hiç ihtiyaç yok. Biz dedik ki ben o zaman genel başkandım. 'Getirin mecliste halledelim' diye. 'Hayır. Biz mecliste hallettirmeyeceğiz' dediler. 'Niye?' 'Biz onu karamele kağıdı, şekerleme ve bulamaç olarak iki maddeyi halkın gözünde kamufle etmek için tutacağız diye' neydi o iki madde? Birincisi Anayasa Mahkemesi'nin yapısı, öbürü de HSYK'nın o günkü adıyla yapısı. Yani hakimleri atayacak, görev verecek, ana organı ele geçirmek istiyor arkadaş. Anayasa Mahkemesi hakimlerini de eline almak istiyor. Ben dedim ki 'bunları götürelim sadece', 'yok yok ben götüreceğim' dedi. Niye öyle yapıyorsun? Yaptı. 'Sakın yapma. Yanlıştır bu' dedik. O referandumda eveti aldı değil mi? Peki aldı ne oldu? Aldığı HSYK FETÖ'nün eline geçti. Bunun katkısı ve işbirliğiyle o zaman ayrım yok. Hep beraber. Sen, ben diye bir şey yok. Adamımız diye ona emanet etti. Oda devleti avcunun içine aldı. Önce yargıyı sonra güvenlik güçlerini ve sonra 15 Temmuz'da darbe oldu arkadaşlar darbe. Eğer, bakın iyi düşünün. Eğer 2010 referandumunda bu millet 'hayır' demiş olsaydı 15 Temmuz 2016'da o darbe olamazdı. Darbenin yolunu açan o referandum oldu. Şimdi yeni bir referanduma çağırıyor. Arkadaşlar artık şerbetlenelim ne olur. Buna da 'evet' dersek çok daha büyük tehlikelere Türkiye gider. Benim görevim bunu söylemektir."

"DEVLET, 'EVET DEYİN' DİYE BİZE TALİMAT VERİYOR"

Devletin 'evet deyin' talimatı verdiğini ileri süren CHP'li Baykal, "Evet diyenler kim? Rektörler, savcılar, kaymakamlar, Başbakan, Cumhurbaşkanı, devlet. Devlet 'evet deyin' diye bize talimat veriyor. Bizde o 'evet' diyen devletin karşısına millet olarak çıkıyoruz ve 'hayır' diyoruz. Bakın devletin dediği mi? Milletin dediği mi? Görelim bakalım" dedi. İktidarın anayasa değişikliği ile şimdiden devletle milleti karşı karşıya getirdiğini belirten Deniz Baykal, "Devlet olarak talimat vermeye kalkarsan millette, 'bir dakika biz de varız burada.' Şimdi millet 'hayır' diyecek. Devlet 'evet' diyor. Ne olacak? Devletle millet karşı karşı karşıya? Peki 16 Nisan'dan sonra ne olacak? Devlet mi milletin yanına gidecek? Millet mi gidip devletin önünde diz çökecek? Hangisi olacak? Millet, 'hayır' diyecek. 'Evet' diyen devlet de onun önünde diz çökecek" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Salondan detaylar

-Deniz Baykal'ın gelişi

-Deniz Baykal'ın açıklamaları

Haber-Kamera: Hakan AKGÜN/SAMSUN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================================

Muharrem İnce : Babanın dükkanı mı zannettin sen başbakanlığı

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Başbakan Binali Yıldırım'ın, meydanlarda 'başbakanlığı kaldırın' diye seslendiğini belirterek, "Feda olsun diyor Binali'nin başbakanlığı. Babanın dükkanı mı zannettin sen Başbakanlığı da feda ediyorsun. Beleş bulduğu için feda olsun diyor. Sanki babasının evinden getirdi" dedi.

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, 16 Nisan'da yapılacak referandum için dün Konya'da Kılıçarslan Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslendi. Muharrem İnce, konuşmasında, Başbakan Binali Yıldırım'ın mitinglerde Başbakanlığın kaldırılmasıyla ilgili yaptığı açıklamaları eleştirdi. Başbakan Yıldırım'ın, seçimle Başbakanlığa gelmediğini ifade eden İnce, şunları söyledi:

"Meydan meydan geziyor, meydanlarda, ben gereksizim, ben lüzumsuzum, başbakanlığı kaldırın, başbakanlığı yok edin diyor. Çünkü seçimle gelmedi. 'Abidik gubidik' yöntemlerle geldi. Milyonlarca oy alan Konyalı Davutoğlu'na çekil kenara dediler, sonra kongrede bin 200 kişinin oyuyla başbakan oldu. Ben Konya'da yaşasaydım sadece bu sebep için bile 'Hayır' oyu verirdim. Ne oldu ?'Abidik gubidik' yöntemler, bu yöntemi ben bulmadım ki, Binali Yıldırım'ın kendisi buldu. Şimdi bu yöntemle geldiği için 'feda olsun' diyor, Binali'nin başbakanlığı. Babanın dükkanı mı zannettin sen Başbakanlığı da feda ediyorsun. Beleş bulduğu için 'feda olsun' diyor. Sanki babasının evinden getirdi."

O KADAR DOLAR AYAKKABI KUTUSUNA SAĞMAZ Kİ

Başbakan Binali Yıldırım'ın meydanlarda İstanbul'daki 3'üncü köprüden bahsettiğini belirten İnce, "Köprü yaptık diyor. O kadar dolar, ayakkabı kutusuna sığmaz ki, artanıyla da köprü yapacaksın" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın, her gün mitinglerde gaf yaptığını söyleyen İnce, "Milletvekili değil de sadece fizik öğretmeni Muharrem İnce olsaydım, yine hayır derdim. Sadece Binali Yıldırım kalsın diye. O bu ülkenin neşesi, neşesi. Canım sıkıldığında onun videolarını izliyorum. Bakalım bugün ne gaf yapacak diye. Günlük olarak takip edin, eğlenirsiniz" diye konuştu.

"İSRAİL EZANLARI SUSTURDU TEK KELİME EDEBİLDİ Mİ?"

Muharrem İnce, Konya'daki toplu taşıma minibüslerinin arkasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resminin olduğunu ve bunlardan bir tanesinde 'Dik dur eğilme, Konya seninle' yazılığı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Onun dikliği mi kaldı? İsrail ezanları susturdu, tek kelime edebildi mi? Putin'den özür diledi mi, dilemedi mi? Askerin kafasına çuval geçirildiğinde nota verebildi mi? Ne dedi, Nisan'da Gazze'ye gideceğim, sonra Mayıs'ta, Haziran'da gideceğim dedi, gitti mi Gazze'ye. Dik duruyormuş ne diki, 90 derece eğilmiş, ne diki. Gazze'ye gidemedi ama Gebze'ye gitti. Neresi dik duruyor, onu almadım."

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine değinen İnce, muhtar azasını bile halkın seçtiğini, Cumhurbaşkanı yardımcılarını ise halkın seçmeyeceğini, Cumhurbaşkanı'nın kendisinin atayacağını söyledi.

BİR GÜN BUNLAR DA İÇERİ GİRECEK

Balyoz ve Ergenekon suçlamalarıyla onlarca kişinin haksız yere cezaevinde hapis yattıklarını ve onları yargılayan hakimlerin ise şimdi FETÖ suçundan cezaevinde olduğunu hatırlatan İnce, "Keser döner sap döner, bir gün hesap döner, bir gün de bunlar içeri girecek merak etmeyin. Bunlar olacak"dedi.

İnce, 18 maddelik Anayasa değişiklik paketinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde oylaması yapıldığı sırada oylarını açık olarak kullanan Ak Partili milletvekillerinin FETÖ'cü olduğunu ileri sürdü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Miting alanından detay

Muharrem İnce'den detay

Muharrem İnce'nin konuşması

-Genel ve detay

Haber-Kamera: İsmail AKKAYA- Mehmet Kayhan YILDIZ/KONYA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================================

Burhan Kuzu: Valla ben olsam Cumhurbaşkanı olmam bu memlekette

AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, yeni anayasada cumhurbaşkanının sorumluluğunun çok ağır olduğunu belirterek, "Valla ben olsam Cumhurbaşkanı olmam bu memlekette. Öyle zor iş ki, o kadar sorumluluğun var ki, başına bela alırsın" dedi.

Çorum Evet Platformu tarafından düzenlenen 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Anayasa' konferansı için kente gelen Ak Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, programdan önce Ak Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Parti binası önünde Ak Parti Milletvekilleri Ahmet Sami Ceylan ve Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt, İl Başkanı Mehmet Karadağ, Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ve partililer tarafından karşılanan Kuzu, daha sonra toplantı salonunda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın 'Bu kadar yetkiyi peygambere verseniz, peygamberi bozar' sözlerinin sorulması üzerine Burhan Kuzu, "Önce Deniz Bey bir tövbe etsin bence. Çünkü bu tövbeyi gerektiren bir şey. Yani Hz. Peygambere böyle bir benzetme olmaz. Başka bir benzetme yapsa, 'en iyi adama da verseniz' falan dese benzetme diyerek fazla yorum yapmayacağız ama o çok tepki aldı, vatandaşlardan haklı olarak. Kendi seçmeni de dahil buna" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye için çok faydalığı olacağını savunan Kuzu, şunları söyledi:

"Bugünki bizim getirdiğimiz başkanlık modeli ile elimizde şu anda uygulanan, onların ballandıra ballandıra anlattığı parlementer modeli ortaya koyduğunuz zaman, şu an uygulanan modelde kuvvetler ayrımı yok. Onun dediği tek kişi yönetimi olsa olsa bugünkü modelde çıkar. Çünkü bugünkü modelde yasama organı çok zayıf, yok denecek kadar zayıf. Hükümetten gelen yasaları kabul ederiz. Denetim zaten yok. Hükümet, zaten başbakan, onun yanındaki bakanlar bizim arkadaşlarımız, başbakan zaten bizim dünürümüz, kankamız, arkadaşımız, genel başkanımız. Bakanların akrabalık bağları da olabilir zaman içerisinde. Dostuz. Sonuç itibariyle böyle iç içe geçmiş bir yapıda kuvvetler ayrımı yok. Denetim de yok zaten o yüzden. Biri dese ki 'bugünkü modelde bir başbakan hakikatten diktatör olabilir', ben buna inanırım. Bu olabilir. Yetki anlamında söylüyorum. O imkan olabilir, ama başkanlık modelinde asla böyle bir şey olmaz. Çünkü biz güçleri ayırmışız. Yasama yetkisini tamamen parlementoya vermişiz. Bu anlamda yürütmenin asla bir yetkisi yok.ö

Yeni sistemde cumhurbaşkanının yetkilerinin fazla olmadığını, aksine bugünkü sistemde yetkilerin daha fazla olduğunu kaydeden Burhan Kuzu, "Dolayısıyla tek bir kişi yetki bolluğu diyorsak, bu yetki bolluğunu bence bugünkü model için yapmamız lazım. Cumhurbaşkanının yetkileri zaten çok fazla şu anda var. Anayasada var, üstelik sorumsuz. Kenan Evren hep 'asker gelir' düşüncesiyle doldurmuş yetkiyi kendine ama Özal aradan sivil olarak girince yetki kaldı sivillere. Sorumluluk da yok. Hiçbir sorumluluk yok. İmza atar oturur. Cumhurbaşkanının yanında biz 3-5 çizgi daha koymuşuz başbakan olmadığı için. Adamı her şey için A'dan Z'ye sorumlu tutmuşuz. Valla ben olsam cumhurbaşkanı olmam bu memlekette. Öyle zor iş ki. O kadar sorumluluğun var ki, başına bela alırsın. Bugün denilenin tam tersi. Kocaman bir yasama var, adamı kök söktürür bundan sonra. Yok öyle. Denetimin alası geliyor. Bunlar hep korkutmaya yönelik, kestirmeden giden yollar bunlar doğru şeyler değil" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Burhan Kuzu açıklama

Salon görüntü

Detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===================================

CHP Genel Başkan Yardımcısı Altıok Akatlı: Hangi demokrasiden söz ediyorlar bize

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı, Cumhurbaşkanlığı sistemini savunanların, 'fiili olanı resmiyete dönüştürüyoruz' sözleri üzerinden eleştiride bulundu. Altıok Akatlı, "Fiili olanın ne olduğunu hatırlayacak olursak; kadına yönelik şiddetin yüzde 1.400 arttığı, çocuk istismarının yüzde 489 arttığı, kadın öldürümünün yüzde 456 arttığı bir Türkiye'den söz ediyoruz. Hangi insan haklarından, hangi düzenden, hangi demokrasiden, hangi barıştan, hangi özgürlükten söz ediyorlar bize" dedi.

Birleşik Haziran Hareketi Yalova Meclisi tarafından düzenlenen 'Memleket İçin Hayır' paneline CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve ÖDP eski Genel Başkanı ve Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş katıldı. Yalova Belediyesi Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, Ak Parti hükümetini eleştirdiği konuşmasında şunları söyledi:

"Fiili olanı resmiye dönüştürüyoruz dedikleri düzende, fiili olanın ne olduğunu hatırlayacak olursak; kadına yönelik şiddetin yüzde 1.400 arttığı, çocuk istismarının yüzde 489 arttığı, kadın öldürümünün yüzde 456 arttığı bir Türkiye'den söz ediyoruz. Gazetecilerin tutuklu olduğu, tutuklu gazeteci sayısında dünya birincisi olan bir ülkeden bahsediyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri'ne başvuruda rekor kırmış, birinci gelmiş ülke olmaktan söz ediyoruz. Küresel demokrasi endeksinde 113 ülke içerisinde 99'uncu olduğumuz bir ülkeden söz ediyoruz. Hukukun üstünlüğü endeksinde 117 ülke arasında yine 96'ıncı olduğumuz bir ülkeden bahsediyoruz. İktidarın üzerinde denetim açısından baktığımızda en denetimsiz iktidar olarak 6'ncı sırada yer aldığımız bir ülkeden söz ediyoruz. Çıkıp başka ülkede usulsüz ve kanunsuz şekilde 'evet' propagandası yapamadıkları için oralardaki insanları demokrasi düşmanlığıyla, insan hakları ihlaliyle suçlayanlar bu ülkede bahsettiğimiz düzenin gerçekleşebilmesi için oluşan katliamların cezasız kalmasını oyladılar Mecliste. Bizlerin Meclise tüm faili meçhul siyasi cinayetlerin aydınlatılabilmesi için verdiğimiz teklife MHP dahil, tüm partiler 'evet' oyu verdiği halde; MHP dahil deme sebebim geçmiş bazı faili meçhul siyasi cinayetlerin doğrudan muhatabı olan MHP olduğu içindir, onların da aydınlık bir gelecek için 'evet' dediği koşulda tam 27 kez salt AKP oylarıyla reddedilmiştir önergelerimiz, kanun tekliflerimiz. Hangi insan haklarından, hangi düzenden, hangi demokrasiden, hangi barıştan, hangi özgürlükten söz ediyorlar bize."

'AYDINLIK BİR GELECEK İÇİN 'HAYIR' DİYORUZ'

"İlim olacak dedikleri kalıcı şey baskıdır, şiddettir, ölümdür, kindir ve kandır" diye devam eden Altıok Akatlı, "Bunlara karşı çıkıyoruz. Ben böyle konuştuğum zaman karamsar bir tablo çizdiğim, ümitsizliğe kapıldığım asla düşünülmesin. Nelerden kurtuldu bu ülke. Ama şunu unutmayacağız ki; işte özgürlükler adına, üstelik de kendini aydın olarak tanımlayan kimi aymazların elinden güç alarak 'darbe anayasasıyla mücadele edeceğiz' diyerek geldikleri yerde, darbe anayasasının bütün karanlıklarından beslenerek, bugün bu rejimi dönüştürmek için önümüze yepyeni bir anayasa teklifi getirdiklerini unutmamamız lazım ve eğitim sisteminin, hukukun içi boşalırken bu işbirlikçi aydınlardan, omurgasızlardan aldıkları gücü de unutmamamız lazım. Biz aydınlık bir gelecek için, burada aydınlık insanlarla sizlerle birlikte 'Hayır' diyoruz. Bu nedenle 'Hayır'ımızı büyütüyoruz. Bu nedenle gerçek özgürlükler peşinde koşuyoruz" şeklinde konuştu.

'KHK'LARLA CEZALANDIRDILAR'

İktidarın KHK'larla toplumun tüm kesimlerini cezalandırdığını söyleyen Zeynep Altıok Akatlı, "Beyaz Toroslardan hendeklere dönüştüler. Kardeşin kardeşi öldürdüğü bir düzene evrilttiler. Aydınlar dilekçesinden barış imzacılarının zulmüne, eğitimin bu hale gelişine yol açan KHK'ları fırsat bilerek toplumun tüm kesimlerini güya darbe girişimcileriyle hesaplaşıyoruz diyerek cezalandırdıkları bir sisteme evrildik. Yani hepsinin sonucunda da kültür merkezlerine, kültüre, sanata, aydınlanmaya, okumaya, yazmaya, düşünen insana düşman olduklarını unutmayalım ve kurtuluşun aydınlıkta olduğunu unutmayalım" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Salondan genel görüntü

-Genel başkan yardımcısının konuşması

Haber-Kamera: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================================

Yoldaki kaldırım taşına çarpan otomobil takla attı, sürücü öldü

İZMİR'in Torbalı İlçesi'nde yoldaki kaldırım taşına çarpan otomobil takla attı, sürücü 40 yaşındaki Ersen Kaya, yaşamını yitirdi.

Kaza, dün saat 02.00 sıralarında Aydın- İzmir karayolunun Orman Fidanlığı Kavşağı'nda meydana geldi. Torbalı'nın Alpkent Mahallesi yönüne giden 22 yaşındaki Recep Yaprak, yönetimindeki 35 TRY 70 plakalı otomobiliyle kavşaktaki refüje çarptı. Çarpmanın etkisiyle refüjdeki kaldırım taşı yolun ortasına fırladı.

Aracında önemli bir hasar olmayan Recep Yaprak durmadan yoluna devam ederken, bir süre sonra Torbalı Belediyesi'nde işçi Ersen Kaya 35 RCY 19 plakalı otomobiliyle oradan geçerken yol ortasındaki kaldırım taşını fark edemeyip çarptı. Kaya'nın direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu savrulan otomobil kavşaktaki yön tabelasına çarptı, ardından refüjdeki palmiyeyi devirdi. Takla atarak 50 metre sürüklenip ters dönen otomobilin sürücüsü Ersen Kaya, kaza yerinde öldü.

Polis kaza yerinde inceleme yaparken, önce Recep Yaprak'ın otomobilinin refüje çarpıp kaldırım taşını yol ortasına fırlatması, sonra da Ersen Kaya'nın otomobiliyle bu taşa çarpmasının mobese kameralarına yansıdığı görüldü.

Ersen Kaya dün ikindi üzeri Torbalı'da toprağa verildi, ilk kazayı yapan sürücüsü Recep Yaprak hakkında da işlem başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Ölen Ersen Kaya'nın fotoğrafı

Kaza yerinden görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber-Kamera: Gökhan YALKALK/TORBALI(İzmir),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================================

Kamyon şarampole yuvarlandı, sürücü öldü

SİNOP'un Boyabat İlçesi 'nde freninin boşalması üzerine kontrolden çıkan tuğla yüklü kamyon şarampole devrildi, sürücüsü yaşamını yitirdi.

Sinop'un Boyabat İlçesi'nde Şener Memiş yönetimindeki 41 N 3706 plakalı tuğla yüklü kamyonun freni boşaldı. Sürücü Memiş, yol kenarındaki bariyerlere sürtünerek durmaya çalıştı. Bariyerlerin kırılmasıyla şarampole yuvarlanan kamyonda bulunan tuğlalar da etrafa saçıldı. Sürücü Şener Memiş, direksiyon başında sıkıştı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye sağlık ekipleri ve polis sevk edildi. Olay yerine gelen AFAD ve İtfaiye ekipleri sürücüyü sıkıştıdığı yerden çıkarmak için yoğun bir çaba sarfetti. Ancak başarılı olamadı. 112 sağlık ekibi ağır yaralı olan Memiş'i hayatta tutabilmek için seferber oldu. Bölgeye gelen 3 vinç yardımı ile kamyon bulunduğu yerden çıkarıldı. Yaklaşık 4 saatlik kurtarma çalışmalarının ardından Şener Memiş'in cansız bedenine ulaşıldı.

Görüntü Dökümü :

-----------------------

Kaza yerinden detay

Sürücünün çıkarılmaya çalışılması

Detaylar

Haber-Kamera : İbrahim ASLAN/BOYABAT (Sinop), -

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================================================

Tunceli'de kaza: 2 yaralı

TUNCELİ'de aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkan minibüsün tali yola uçması sonucu 2 kişi yaralandı.

Kaza, dün saat 18.30 sıralarında Tunceli-Elazığ karayolu Mameki Köprüsü yakınlarında meydana geldi. Kent merkezine doğru giden Nedim Güngörmüş yönetimindeki 23 HV 257 plakalı kapalı kasa münübüs, aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkarak, mezbahane yoluna uçtu. Yaklaşık 20 metre sürüklenip takla atan aracın sürücüsü Nedim Güngörmüş ile yanındaki Birkan Karakaş yaralandı.

Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla kaldırıldıkları Tunceli Devlet Hastanesi'nde tedaviye alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Olay yerinden görüntü

-Kaza yapan münübüsün görüntüsü

-Yaralıların ambulansa ile hastaneye götürülmesi

-Olay yerinde çalışan polisler

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: TUNCELİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mevlüt Çavuşoğlu Muharrem İnce Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title