Haberler

Dha Yurt Bülteni-10

Abone Ol

Rektör Prof.Dr.Gül isyan etti: Biz iş ve İşçi bulma kurumu değilizDİYARBAKIR Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Talip Gül, göreve geldiği günden bu yana bir çok kişinin ısrarla eleman alınması talebinde bulunmasından dolayı huzursuz olduklarını belirterek, "Her hangi bir partinin binlerce üyesi var.

Rektör Prof.Dr.Gül isyan etti: Biz iş ve İşçi bulma kurumu değiliz

DİYARBAKIR Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Talip Gül, göreve geldiği günden bu yana bir çok kişinin ısrarla eleman alınması talebinde bulunmasından dolayı huzursuz olduklarını belirterek, "Her hangi bir partinin binlerce üyesi var. Bunların hepsi kendisine bir rol biçiyor. Dolayısıyla böyle bir baskı değil iş istiyorlar. Mesela her hangi biri gelip 'şu adamı işe al' diyor. Bizim şehrimizde üniversitemizde böyle bir gelenek oluşmuş, gelip iş istiyor ama biz iş ve işçi bulma kurumu değiliz. Bizden yapamayacağımız şeyler istiyorlar. Bizim asıl görevimiz eğitim, bilimsel proje yapmak ve araştırma yapmaktır"dedi.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Talip Gül, "Güvenli Geleceğe Kayıtlı Kadınlar" projesinin tanıtım toplantısı düzenledi. Dicle Üniversitesi ve Meksa Vakfı tarafından ortak hazırlanan projenin tanıtım toplantısı üniversitenin toplantı salonunda gerçekleşirken, Proje kapsamında kentte kayıt dışı çalışan 80 kadına evde hasta,yaşlı, çocuk bakıcılığı, ev, kurum temizliği alanlarında mesleki eğitimler verilerek kadınların çalıştığı alanlarda mesleki niteliklerinin arttırılacağı belirtildi. Toplantıda konuşan Rektör Prof.Dr.Gül, Dicle Üniversitesinin hak ettiği yerde olmadığını belirterek, yaklaşık 5 aylık sürede büyük bir yol kat ettiklerini söyledi. Söz konusu 5 aylık süre içirisinde 5'i Uluslararası olmak üzere 30 sempozyum düzenlediklerini söyleyen Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Talip Gül, şöyle konuştu: "Üniversitemizde projelere büyük önem veriyoruz. Üniversitelerin görevi eğitim ve bilimsel aktivitelere imza atmaktır. Fakülteleri tek tek dolaşarak toplantılar yaptık. Bizim hocalarımızdan istediğimiz. Üniversitelerimizin bilim düzeyini yükseltmek, araştırmalara imza atmak, Bizim üniversitemizden mezun olan öğrencilerimizin diğer üniversitelerle yarışa girmesini sağlamak. Üniversiteler araştırma yapar, proje sağlarlar bu çerçevede çalışmalar yaptık. Tüm hocalara talimat verdim, Haziran ayında bütün hocalardan, araştırma görevlilerinden yaptıkları bilimsel faaliyet raporları isteyeceğiz. Herkes bir yıl içerisinde hangi bilimsel çalışmayı yapmışsa onları toparlayacağız. Bilimsel çalışma yapmayan akademisyen bu üniversitede barınamaz. Olmaması lazım, biz bilim adamıyız. Yardımcı Doçentin sözleşmesini uzatmadım çünkü bilimsel dosyası bomboştu, yıllarca hiç bir şey yapmamış. Tüm üyelerimizden bunu istiyoruz ve bu bir talimattır."

Rektör Prof.Dr.Gül, bazı siyasi parti üyelerinin kendisine eleman alımı konusunda ısrarlarda bulunduğunu da ifade ederek, "Bizden eleman istihdam etmemizi istiyorlar, böyle bir görevimiz yok. İhale istiyorlar, biz bu ihaleler, şeffaf bir şekilde yapıyoruz. Birisi gelip ihalenin her hangi birisine peşkeş çekildiğini ispat ederse ben bu görevi bırakırım. İstihdam eleman alımında zaten bizim kadromuz yok, kadroyu üniversiteler değil de devlet veriyor. Her gün bize insanlar gelip bizi işe alın, bize memurluk kadrosu verin. Arkadaşlar memurluk kadrosu kolay değil, KPSS'na girip yüksek puan alacaklar, yada akademisyen olabilmek için ALES'ten çok iyi puan almak lazım. Açılan kadroya müracaat ediliyor. Kimin puanı yüksekse o giriyor sistem budur. Onun dışında mütahit elemanı vardır. Onlarda belli sayıda tabi, çalışanlardan biri emekli olursa yada işten ayrılırsa böyle bir durumda başka türlü her hangi birini alamıyoruz. Bize her gün eleman alımı ne zaman başlayacak diye müracaatlar oluyor. Biz sanki yeni kurulmuş bir kurumuz gibi bir algı var. Böyle bir eleman alımı yok. Şuan zaten bütün kadrolar dolu, bu konuda gerçekten huzursuz oluyoruz. Adını vermeyeceğim bir kurum tarafından güya hemşire alıyormuşuz hemşire başına da 10 Bin lira alıyormuşuz. Bu dedikodular gerçekten canımızı sıkıyor"diye konuştu. Göreve geldiği günden beri tek bir Hemşirenin işe alınmadığını da söyleyen Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Talip Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"BİZ İŞ VE İŞÇİ BULMA KURUMU DEĞİLİZ"

"Her gün Başhekim benim başımın etini yiyor, hemşire sıkıntımız var. Ama kadromuz yok alamıyoruz. Benim Diyarbakır'daki siyasilerle diyalogum çok iyi, siyasiler derken milletvekilleri olarak düşünmeyin. Her hangi bir partinin binlerce üyesi var. Bunların hepsi kendisine bir rol biçiyor. Dolayısıyla böyle bir baskı değil iş istiyorlar. Mesela her hangi biri gelip şu adamı işe al diyor. Bizim şehrimizde üniversitemizde böyle bir gelenek oluşmuş, gelip iş istiyor ama biz iş ve işçi bulma kurumu değiliz. Bizden yapamayacağımız şeyler istiyorlar. Bizim asıl görevimiz eğitim, bilimsel proje yapmak ve araştırma yapmaktır. Ama bizim bu görevimizi yapmak için bize fırsat vermiyorlar. Bizim günümüzün 3-4 saati bunlarla geçiyor. Yani her gün 3-4 saat boyunca her gelen bir şey istiyor. ve bu istenilen şeylerin bilimle üniversiteyle hiç bir ilgisi yok. Geçmişten böyle bir alışkanlık oluşmuş. Bize iş için insanlar gelmesinler, gerçekten çok zamanımızı alıyorlar. İhale için gelmesinler, ihale yöntemleri vardır. İhale zamanı geldiğinde herkes gelip başvurabiliyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

-Toplantıya katılanlar

-Rektör Gül'ün konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,

===========================================

70 yaşındaki dedeye torununa cinsel tacizden 14 yıl hapis

ISPARTA'nın Yalvaç İlçesi'nde çocuk yaşta velayeti kendisine verilen torunu 21 yaşındaki A.D.İ.'ye 8 yaşından 16 yaşına kadar cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla yargılanan emekli öğretmen 70 yaşındaki Mustafa Özbey İ., 14 yıl 4 ay 15 gün hapisle cezalandırıldı.

Yalvaç'ta 2000 yılında babası cezaevine giren, annesi de başka biriyle evlenen kız çocuğu A.D.İ.'nin velayeti 4 yaşındayken dedesi Mustafa Özbey İ.'ye verildi. Dedesi ve babaannesiyle kalan A.D.İ., 8 yaşındayken iddiaya göre dedesinin cinsel tacizine maruz kalmaya başladı. A.D.İ.'nin lise eğitimi için yatılı okulda kalmaya başladığı 2012 yılında, 8 yıl süren tacizler de sona erdi. 2014 yılında kızın yaşadığı cinsel taciz olaylarını anlattığı İstanbul'da oturan amcası durumu cezaevindeki babaya aktardı. Baba Hakan İ. de cezaevinden öz babası hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili 2014 yılı eylül ayında hazırlanan iddianame sonrası tutuksuz yargılanmaya başlayan dede Mustafa Özbey İ. hakkında Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 14 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi. Ancak Yargıtay 14'üncü Dairesi, suç tarihindeki yasanın değişmesi nedeniyle sanığın lehine olan hükümlerden yararlanmak isteyip istemediğini sorulmadığı gerekçesiyle kararı bozarak yeniden yerel mahkemeye gönderdi.

MAĞDUR İLK KEZ DURUŞMAYA KATILDI

Yargıtay'dan dönen karar üzerine Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava yeniden görüldü. Duruşmaya sanık Mustafa Özbey İ. avukatı İzzet Dirik ile katılırken, bugüne kadar hiçbir duruşmada yer almayan mağdur A.D.İ., avukatı ve sanığın eşi de duruşmada hazır bulundu. Mağdurun babası Hakan İ. ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi-SEGBİS vasıtası ile tutuklu bulunduğu Kocaeli Cezaevi'nden duruşmaya katıldı.

'8 YAŞINDAN BERİ TACİZ EDİYORDU'

Mağdur A.D.İ. babasının 4 yaşındayken cezaevine girdiğini, o yaştan itibaren dedesi ve babaannesinin yanında kaldığını anlattı. Sürekli alkol alan dedesinin 8 yaşından itibaren kendisine cinsel tacizde bulunduğunu aktaran A.D.İ., babaannesi evde bulunmadığı zamanlarda dedesinin odasına girmeye çalıştığını ve tacizlerin 16 yaşına kadar devam ettiğini kaydetti.

CİNSEL İÇERİKLİ KASET İZLETMİŞ

Sanığın eşi B.A.İ., Mustafa Özbey İ.'nin sürekli alkol aldığını ve dengesiz hareketleri olduğunu belirterek, "Bir gün elinde cinsel içerikli bir kasetle gelerek beraber izlemeyi teklif etti. Kabul etmedim ancak torunumdan öğrendiğime göre ona izletmiş. Bunu duyunca kendisine bağırıp, çağırdım, suçlamayı reddetti. Bir defasında da torunumun bakire olup olmadığını anlamak için Akşehir'e doktora götüreceğini söyledi. Kendisine mani oldum" dedi.

'CEZASINI ÇEKSİN'

Baba Hakan İ. duruşmadaki ifadesinde, "Babamın kızıma yönelik taciz olayını öğrendim ve hemen şikayetçi oldum. Sanığın tutuklanmasını istiyorum, cezasını çeksin" diye konuştu.

'BERAATIMI İSTERİM'

Sanık Mustafa Özbey İ. ise üzerine atılı suçu işlemediğini kaydederek, "Torunum lise çağına geldikten ve ilçe merkezinde bir devlet yurdunda kalmaya başladıktan sonra çok değişti. Okul idaresinden çok şikayet alıyordum. İstanbul'da yaşayan annesinin yanına gidebilmek için böyle bir yalan uydurdu. Suçsuzum beraatımı isterim" dedi.

DURUŞMA SONRASI TUTUKLANDI

Mahkeme heyeti yeniden yapılan yargılama sonunda sanık Mustafa Özbey İ.'ye altsoyuna karşı cinsel istismar suçu işlediğine kanaat getirerek toplamda 17 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Heyet, iyi hal indirimi yaptığı sanığın temyiz yolu açık olmak üzere 14 yıl 4 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Duruşmanın ardından sanık Mustafa Özbey İ., salon dışında bekleyen polis tarafından gözaltına alındı. Sanık işlemlerinin ardından Yalvaç B Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Sanığın polis nezaretinde adliyeden çıkarılması

Sanığın polis aracına bindirilmesi

HABER- KAMERA: Nurettin ARKAN/YALVAÇ (Isparta),

=============================================

FETÖ'den gözaltına alınan 14 akademisyen adliyeye gönderildi

KAYSERİ'de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında By-Lock kullandıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 14 akademisyen sorgularının ardından adliyeye gönderildi.

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 'By-Lock' kullandıkları gerekçesiyle gözaltına alınan Erciyes Üniversitesi'nde görevli 14 akademisyen, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Soruşturma kapsamında firari olan 3 akademisyenin ise aranmasına devam ediliyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------

-Zanlıların adli tabiplikten çıkarılışı

-Genel detaylar

Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN /KAYSERİ DHA)

=====================================================

Kırıkkale'de FETÖ'nün eski okulunda gizli kasa bulundu

KIRIKKALE'de Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ait olan Kızılırmak Lisesi, kapatıldıktan sonra Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olarak eğitim-öğretime devam eden Şehit Alpaslan Yazıcı Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin çatı katındaki dolapların arasında gizli kasa bulundu.

Kentin, şehirlerarası otobüs terminalinin arkasında bulunan FETÖ'nün eski okulu olan ve yeni Şehit Alpaslan Yazıcı Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin Müdiresi Selma Nezir, çatı katındaki dolapların arasında bir kasa bulunması üzerine durumu Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü'ne haber verdi. Kırıkkale Emniyet Müdürü Mahmut Çorumlu başta olmak üzere emniyet müdür yardımcıları, birim müdürleri ile Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri okula gelirken, polis tarafından okul önünde geniş güvenlik tedbirleri alındı.

Polisin çalışması sonucu dolapların arasında gizli kasa bulundu. Olay Yeri ekipleri, daha önce açılıp açılmadığı konusunda kasanın üzerinde inceleme başlattı. Okul Müdiresi Selma Nezir emniyet yetkililerine verdiği bilgide, "Bizim her zaman malzeme aldığımız kapıyı kapalı görmüştüm. Bu kez açık olduğunu fark ederek polis çağırmaya karar verdim" dedi.

Görüntü Dökümü

Okuldan detay görüntüler

Emniyet müdürü Mahmut Çorumlu'nun gelişi

Kasanın bulunduğu yerde incelemeler yapılması

Okul müdürü sema nezir in açıklamaları

Olay yeri ekiplerinin inceleme yapması

Haber-Kamera: Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE, -

===============================================

Silopi'li Fırıncı, oğlunun "Hakan Şükür" olan adını değiştirmek için mahkemeye başvurdu

ŞIRNAK'ın Silopi İlçesi'nde yaşayan Fırıncı Abdurrahman Yakaomar, 11 yaşındaki oğlunun, "Hakan Şükür" olan adını değiştirmek için Mahkemeye başvurdu. Oğlunun adının FETÖ terer örgütü ile ilişxkisi olduğu belirtilen eski milli Futbolcu Hakan Şükür ile anılmaması için adını değiştireceğini belirten Yakaomar, "Oğlumun adı, Diyarbakır'da uğradıkları saldırılarda öldürülen Yasin Börü ve Aytaç Baran'ın isimlerini kullanarak, Yasin Aytaç olarak değiştireceğim"dedi.

Silopi İlçesi'nde fırıncı olarak çalışan Abdurrahman Yakaomar, FETÖ ile ilişkisi bulunduğu belirtilen eski milli futbolcu ve eski milletvekili Hakan Şükür'e tepki göstererek, çocuğunun "Hakan Şükür" olan ismini değiştirmek için mahkemeye başvurdu. Yakaomar, 1995-2002'de 3'ncü Lig ekiplerinden Silopi spor'da futbol oynadığı dönemlerde o dönemde Galatasaray'da top koşturan Hakan Şükür'e olan sevgisinden dolayı o dönemde yeni doğan çocuğuna "Hakan Şükür" ismini verdiğini ve futbolu bıraktıktan sonra fırıncı dükkanı açtığını söyledi. Yakaomar, FETÖ mensuplarının 15 Temmuz darbe kalkışması sonrasında oğlunun ismini değiştirmeye karar verdiğini belirtirek, şöyle konuştu: "Hakan Şükür olan oğlumun adını, PKK'lılar tarafından 6-7 Ekim olayları esnasında Diyarbakır'da öldürülen Yasin Börü ile yine Diyarbakır'da 9 Haziran 2015'te silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran adlarını kullanarak 'Yasin Aytaç' olarak değiştirmek için mahkemeye başvurdum. Bundan sonra inşallah çocuğumu Yasin Aytaç olarak çağıracağız. Dilekçemizi mahmeye verdik. Yakında yeni isim yeni kimliği inşallah alacağız. Yasin Aytaç iki iyi insan, iki kardeşimiz Diyarbakır'da şehit edildi. Hakan Şükür yaşayacağına Yasinler, Aytaçlar yaşasın."

Babasının Hakan Şükür olan ismini değiştirmek için mahkemeye başvurduğu 11 yaşındaki Hakan Şükür Yakaomar ise, "Eskiden Hakan Şükür'ü çok seviyordum. Şimdi onu sevmiyorum. Adımın Yasin Aytaç olacağı için çok mutluyum"diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Baba ve çocuğun adliyeye girişi

-Adliyeden çıkışları

-Konuşmalar

-Baba Abdurrahman Yakaomar'ın fırında çalışması

-Baba ve çocuktan detaydan detaylar

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN/SİLOPİ (Şırnak), -

=========================================

Görüntüler, Silopi dosyasında

Güvenlik korucusu olmak için ter döktüler

BİTLİS'in Ahlat İlçesi'nde 42 güvenlik korucusu alımı için yapılan fiziki yeterlilik sınavında adaylar dereceye girmek için büyük efor harcadı.

Ahlat İlçesi'nde çeşitli bölgelerde görev yapmak için alınacak 42 güvenlik korucusu için 186 aday başvuru yaptı. Başvuru yapanlar bugün fiziki yeterlilik sınavın ilk aşamasına girdi. Ahlat İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ahmet Zafer Bayram gözetiminde spor salonunda yapılan sınavda korucu adayları en iyi dereceyi elde etmek için ter döktü. Fiziki yeterlilik sınavının ikinci aşamasında 3 bin metre koşuya katılacak adaylar daha sonra mülakata alınacak. Sınavla ilgili açıklama yapan Ahlat İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ahmet Zafer Bayram, "Yapılacak olan fiziki yeterlilik sınavından geçen adaylar Perşembe ve Cuma günü yapılacak sözlü mülakata girmeye hak kazanacaklar. Mülakatı da geçen adayların arasından puanları en yüksek olan 42 kişi güvenlik korucusu olarak göreve başlayacak" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Sınava girecek adaylardan genel görüntü

-Jandarma personelinin adaylara sınavlar hakkında bilgi vermesinden genel görüntüler

-Şınav çeken adaylardan genel ve detay görüntüler

-Mekik çeken adaylardan genel görüntüler

Haber-Kamera: Halil ÜLKER/AHLAT (Bitlis), -

==============================================

Tartıştığı kardeşini bıçaklayarak öldürdü (2)

ŞÜPHELİ AĞABEY ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

Beydilli Mahallesi'nde tartıştığı kardeşi Mehmet Sayan'ı bıçaklayarak öldürdükten sonra gözaltına alınan ağabeyi Tanju Sayan'ın Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulamasının ardından sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi.

Yaşamını yitiren Mehmet Sayan'ın cenazesi ise yapılan otopsinin ardından Yeşilkent Mezarlığı'nda toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Zanlının sağlık kontrolüne getirilmesi

Zanlının araçtan indirilmesi

Zanlının polis eşliğinde polis otosuna bindirilmesi

Polis otosunun hareketi

Hastane önündeki kalabalık

Genel ve detay görüntüler

Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)

=====================================

Market soyguncuları kayıt cihazını yakarken kameraya yakalandı

MERSİN'de oyuncak tabancayla market soyan 4 zanlının marketin güvenlik kamerasının kayıt cihazını yakarken başka bir işyerinin güvenlik kamerasına yakalandığı ortaya çıktı.

Selçuklar Mahallesi'nde 1 Şubat'ta yüzleri maskeli silahlı şüpheliler, market sahibi V.G.'yi tehdit ederek yazar kasada bulunan bin 500 lira ile çelik kasada bulunan 650 dolar, 200 Euro, bin 500 lira ve bir cep telefonunu gasp etti. Olayın ardından bölgede çalışma başlatan Gasp Büro Amirliği ekipleri, olayı gerçekleştirdiği belirlenen B.K., M.Y. ve M.G. ile M.T.'yi yakaladı. Zanlılarla birlikte 1 havalı tüfek, 3 telsiz, 3 cep telefonu, bir oyuncak tabanca, bir eldiven ile bir pasaport ve resmi evraklar ele geçirildi. Şüphelilerin market soygununda tüfekle birlikte oyuncak tabanca kullandıkları belirlenirken, iz bırakmamak için de marketin güvenlik kameralarının kayıt cihazını da yaktığı belirlenmişti.

4 şüpheli tutuklanırken olayla ilgili çalışmasını sürdüren polisin elde ettiği bir başka işyerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde zanlıların marketin güvenlik kamerasının kayıt cihazını yaktığı görüldü.

Görüntü Dökümü

------------------------

***GÜVENLİK KAMERASI***

Zanlılar taksi ile sahile gelirken

Araçtan inerlerken

Sahile elindeki cihazla gelirken

Ateş yakarken

Cihaza ateş atarlarken

Zanlılar araca binip giderken

-------------------------

Zanlılar polislerin eşliğinde emniyetten çıkarken

Elleri kelepçeli olarak götürülürken

Polis aracına bindirilirken

Polis aracı giderken

Oyuncak silahların görüntüsü

Haber-Kamera: Mustafa İNSAN/MERSİN

========================================

5 dakikada 10 bin TL değerindeki sigarayı çaldılar

SAKARYA'nın Akyazı İlçesi'nde markete giren hırsızlar 5 dakika içerisinde raflarda bulunan 10 bin TL değerindeki sigara ile kasada bulunan 400 TL'yi çaldı.

Akyazı Kabakulak Mahallesi'nde bir akaryakıt istasyonundaki markete giren hırsızlar 5 dakikada sigara reyonunu boşaltırken, güvenlik kameraları kayıttaydı. Kar maskeli 4 hırsız akaryakıt istasyonunda bulunan marketin kapısını açarken, 1 kişi dışarıda beklerken, 3 kişi ise içeriye girdi. 3 kişi raflarda bulunan sigaraları ve kasada bulunan 400 TL'yi çaldı. 4 kişi daha sonra geldikleri otomobile binerek kaçtı. Jandarma güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyerek hırsızları yakalamak için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Güvenlik kamerası görüntüleri

-Olay yeri görüntüleri

HABER-KAMERA: Alaattin ONUR / SAKARYA

==========================================

Donan gölün üzerinde motosiklet kullandılar

SAKARYA'nın Akyazı İlçesi'nde enduro motosiklet tutkunları Keremali Yaylası'nda donan göl üzerinde kros yaptı. Motosiklet tutkunları o anları kamerayla kayıt ederek sosyal medyada paylaştı.

Akyazı Keremali Yaylası'na çıkan bir grup amatör motosiklet tutkunu tehlikeye aldırış etmeden donan göl üzerinde çeşitli akrobasi hareketleri yaptı. Enduro motosiklet tutkunu Talip Hikmet ve arkadaşları Keremali Yaylası'nda donan gölde çektikleri görüntüleri sosyal medya paylaştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler

Haber: Alaattin ONUR / SAKARYA

===============================================

Restorasyona alınan 1923 yapımı Taş Mektep, Cumhuriyet Bayramı'nda açılacak

MERSİN'in merkez Mezitli İlçesi'nde Cumhuriyet'in ilan edildiği 1923 yılında inşa edilen halk arasında 'Taş Mektep' olarak bilinen Cumhuriyet İlkokulu belediye tarafından restore edilerek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda müze olarak açılacak.

Mezitli İlçesi'nin Esenbağlar Mahallesi'nde bulunan ve uzun yıllar önce kapatılan eski Cumhuriyet İlkokulu'nun restorasyon ihalesi gerçekleştirildi. Mersin'in önemli kültürel değerlerinden birisi olan Cumhuriyet İlkokulu'nu yeniden eski cıvıltılı parlak günlerine geri döndürmek istediklerini kaydeden Belediye Başkanı CHP'li Neşet Tarhan, "Esenbağlar Mahallesi gelişmeye aday bir yer. Kent merkezine yakın olmasının ve yerleşim alanın geniş ve iyi olması Esenbağlar Mahallesi'ni gelecekte Mezitli'nin en önemli yeri olmasını sağlayacak" diye konuştu.

Taş Mektep'in restore edilmesiyle Esnebağlar'ın daha önemli ve tercih edilir bir yer haline geleceğini vurgulayan Tarhan, şunları söyledi: "Taş Mektep Esenbağlar'ın önemli bir pilot noktası oluyor. Cumhuriyet döneminde pek çok öğrenci yetiştiren bu okul, kapatıldıktan sonra tescili yapılmış ve kaderine terk edilmiş bir durumdaydı. Uzun uğraşlardan sonra tahsisini aldık ve projelendirdik. Keşif çıkartıldı ve büyük ölçüde Valilikten de kaynak sağlanacak. Mart ayı ile birlikte inşaatın başlaması planlanıyor. Bitirme tarihi olarak ta 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda bitirmeyi planlıyoruz. Geçmişte bir dönem Cumhuriyet Ortaokulu adını da alan okulumuzu yine Cumhuriyet Bayramı'nda açmayı planlıyoruz. Okulda restorasyon çalışmaları yapıldıktan sonra farklı amaçlar için kullanacak. Bir tarafı müze olarak kullanılacak. Ama halka açık olacak. Yaklaşık 7.5 dönüm arazi üzerinde bulunan bu okulumuzun çevre düzenlemesini de yaparak, halkımızın kullanımına açacağız. Çok güzel bir havası ve manzarası var. İnsanlar zamanını temiz ve serin bir havada çayını yudumlayarak geçirmek için buraya akın edecektir diye düşünüyorum."

Okul binasının restore edilerek, çürümeye terk edilmekten kurtulacak olmasının kendilerini heyecanlandırdığını ifade eden Esenbağlar Mahallesi Muhtarı Hasan Develi ise, "Mersin'in belki de en önemli yapılarından birisi olan Cumhuriyet İlkokulu'nu harabe olarak kaderine terk edilmesi içimizi acıtıyordu. En büyük mutluluğumuz da Cumhuriyet adını yaşatan okulumuz yine Cumhuriyet Bayramı'nda açılacak olmasıdır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------

Okul önündeki kalabalık

Belediye Başkanı Neşet Tarhan kalabalıkla birlikte yürürken

Tarhan ve beraberindekiler okul çevresinde inceleme yaparken

Belediye Başkanı Neşet Tarhan okulla ilgili açıklama yaparken

Haber-Kamera: Gülhan DEMİRCİ/MERSİN,

=================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Dicle Üniversitesi Mustafa Özbey Yalvaç Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title