Haberler

Dha Yurt Bülteni - 10

Abone Ol

Kurtulmuş: Türkiye olarak bunun altında kalmayızBAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Avrupa'da Türk siyasetçilerine yönelik engellemeleri yanıtlarken, "Akıllarını başlarına alsınlar" dedi.

Kurtulmuş: Türkiye olarak bunun altında kalmayız

BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Avrupa'da Türk siyasetçilerine yönelik engellemeleri yanıtlarken, "Akıllarını başlarına alsınlar" dedi.

Çeşitli temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere bu sabah karayolu ile Erzurum'dan Erzincan'a gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Vali Ali Arslantaş'ı makamında ziyaret etti. Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Hollanda'ya uçuş izninin bugün iptal edilmesi konusuna değinerek, Avrupa da Türk siyasetçilere yönelik engellemeleri sert dille eleştirdi. Avrupa'daki uygulamalardan rahatsız olduklarını ifade eden Kurtulmuş, şöyle dedi:

"Ciddi şekilde bu uygulamalardan endişe duyuyoruz. En son olarak Almanya'daki bir takım toplantıların iptal edilmesinden, bakanlarımızın konuşturulmamasından sonra Avusturya'dan gelen son derece sert mesajlardan sonra, Hollanda'dan önce mesajlar arkasından bugün itibariyle Sayın Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu'nun Hollanda'ya uçuş izninin iptal edilmesi dolayısıyla, son derece yanlış, son derece sakat, neresinden bakarsanız bakın, ne demokrasiyi, ne insan haklarını, ne fikir özgürlükleriyle, ne de Avrupa'nın baştan aşağı saydığımız değerlerinin hiçbirisiyle bağdaşmayan son derece faşist bir uygulama ile karşı karşıya kaldık. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Hollandalı siyasetçileri aklı başında davranmaya, makul davranmaya davet ediyoruz. Bu doğrudan doğruya bir seçim kampanyasında hayır cephesinde yer almanın ötesinde Türkiye'ye karşı açık bir husumet belirtisidir. Bunu kabul edemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı dünyanın her yerine gider, bütün dost, müttefiklerimizi ziyaret edebilir. Kampanyaya katılır, görüşlerini ifade eder, bütün siyasetçiler istediği şekilde hareket edebilir. Ama bunun kabul edilebilmesi mümkün değil."

"TÜRKİYE OLARAK BUNUN ALTINDA KALMAYIZ"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş konuşmasında yapılan engellemelerin akla, mantığa aykırı olduğunun altını çizerek şöyle konuştu:

"Dostluğa, demokrasiye, insanlığa, insan haklarına aykırı, son derece yanlış bir uygulamadır. Çok açık söylüyorum, Türkiye olarak bunun altında kalmayız, Türkiye gerekli her türlü cevabı bu uygulamayı yapanlara verir. Şunu da hep düzünden anlatmaya çalıştık. Avrupa değerleri, insan hakları, fikir özgürlükleri falan dedik anlamıyorlar. Şimdi birazda tersinden anlatalım. Ne kadar yasaklarsanız yasaklayın, Avrupa da bizim 5 milyona aşkın Türk Vatandaşımız nasıl davranacağını iyi bilir. Bu yasaklarla Hayır kampanyasına destek olmuyorlar. Bu yasakları bizim milletimiz ferasetle görüyor. Niye bunların yasaklandığını, niye bizim arkadaşlarımıza oralarda toplantı yapma imkan sağlanmadığını görüyorlar ve Allah'ın izniyle vatandaşlarımız da bizim hiç konuşmamıza gerek kalmadan hayır cephesinin içerisinde yer alan bu faşist mantıkları, zihniyetleri görerek, çok kuvvetli bir şekilde cevaplarını vereceklerini anlıyoruz. İnşallah bu anlamda 16 Nisan Kampanyası Avrupa bakımından da çok yüksek oranda evetin çıkacağı bir kampanya olacak."

"FAŞİZMİN AYAK SESLERİ AVRUPA'NIN HER TARAFINDA YÜKSELMEYE BAŞLADI"

Avrupa ülkeleri tarafından yapılan engellemelerin Türkiye'ye hiçbir zarar veremeyeceğini ifade eden Numan Kurtulmuş konuşmasını şöyle tamamladı:

"Biz oradaki kardeşlerimize illa gidip yüz yüze görüşmemize gerek yok, biz gönülden gönüle görüşür, kalpten kalbe haberleşiriz. Bütün imkanlarımızı kullanarak oradaki vatandaşlarımızın dertleri ile dertleniriz. Onlarda her halükarda bizim yanımızda yer alırlar; 15 Temmuz'da yer aldıkları gibi. Bu Türkiye'ye karşı açık bir saldırıdır, ama daha kötüsü Avrupa'nın kendi değerlerine karşı yapılan bir saldırıdır. Şunu anlayabiliyoruz, Avrupa'da bu yıl seçim yılı, önümüzdeki dönemde seçimler var. Avrupa da son derece derinden, güçlü bir şekilde yükselen aşırı sağcı, aşırı milliyetçi, faşist eğilimler var. Hollanda, Avusturya'da, Almanya'da ve Fransa'da da var. Bu göçmen düşmanlığı olarak tezahür ediyor. Yabancı düşmanlığı olarak, İslam düşmanlığı olarak tezahür ediyor. Türk düşmanlığı olarak tezahür ediyor, Türkiye karşıtlığı olarak tezahür ediyor. En nihayetinde Tayyip Erdoğan düşmanlığı olarak ortaya çıkıyor. Bunların hepsi aynı çevrelerden beslenen Avrupa'nın faşist, neofaşist çevreleri tarafından desteklenen, beslenen görüşlerdir. Bunlar bize zarar vermenin ötesinde hemen yakın vadede Avrupa'nın siyasetine büyük zarar verecektir. Şimdi bunu yasakladılar ya marifet zannediyorlar. Halbu ki kendi ülkelerindeki ne faşist zihniyetlerin ekmeğine yağ sürdüler. Bunun farkında değiller, bir müddet sonra bugün Türkiye'nin siyasetçilerini konuşturmayanlar, meydanlar da bu neofaşist zihniyetin, bu kaba, yeni akım ırkçı zihniyetin altında belki kendileri konuşma fırsatı bulamayacaklar. Akıllarını başlarına alsınlar, makul bir şekilde davransınlar. Avrupa'daki 5 milyon Türkiye vatandaşını, büyük bir çoğunluğu da Avrupa ülkelerinde artık çifte vatandaşlığını almış olarak, o toplumların hiçbir problem çıkarmayan azınlıkları olan Türklere karşı bu uygulamalardan vazgeçsinler. Avrupa adına endişeleniyorum, Avrupa'nın geleceği adına endişeleniyorum. Bu kararları alanların çok kısa bir süre içerisinde mahcup olacağını biliyorum. Faşizmin ayak sesleri Avrupa'nın her tarafında yükselmeye başladı. Avrupa'nın yakın geleceği için yakın bir tehdittir. Ümit ederim ki bunu gözden geçirirler ve bu yanlışlardan dönerler. Biz her türlü tedbiri alarak gerekli cevapları veririz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Numan Kurtulmuş'un valilik ziyareti

-Numan Kurtulmuş'un açıklaması

Haber-Kamera: Coşkun MENEK/ERZİNCAN, -

============================================

Cumhurbaşkanı'na suikast timi davasında ara karar günü

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 47 kişinin yargılandığı Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada bugün ara karar verilmesi bekleniyor.

Muğla Adliyesi'nin fiziki koşullarından dolayı, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Salonu'nda yapılan yargılamanın 14'üncü celsesi bugün başladı. Ara kararın verilmesi beklenen bu celseye tutuklular, yine geniş güvenlik önlemleri içerisinde getirildi. İki gün önceki protestolarda idam ipi, yumurta, sopa ve su şişesi yağmuruna tutulan tutuklu sanıkların, araçlardan indiklerinde birbirleriyle şakalaştıkları, sohbet edip gülüştükleri görüldü. Tutuklu sanıkların birçoğu, kende talepleri üzerine takım elbise ve kravatla duruşmaya geldi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Sanıkların gelmesinden görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Yaşar ANTER- Cavit AKGÜN / MUĞLA,

================================================

Gaziantep'te 156 STK 'Evet Platformu' kurdu

GAZİANTEP'te 156 dernek ve vakıf bir araya gelerek 'Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne destek vermek amacıyla 'Evet Platformu' kurdu.

Şehitkamil Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında bir araya gelen 156 dernek ve vakıf yöneticisi, 16 Nisan'da oylanacak olan 'Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne destek vermek için 'Evet Platformu'nu kurduklarını açıkladı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, Türkiye'nin tarihi bir dönemden geçtiğini belirterek, şunları dedi:

"Büyük ve güçlü bir ülke olma yolunda şanlı ve şerefli bir milletin kararlı yürüyüşünü mazlum coğrafyalar aşkla ve heyecanla izlerken, katığını zalimlikten elde eden güç merkezleri endişeyle izliyor. Büyümemizi, gelişmemizi engelleyen, özgürlüklerimizi kısıtlayan, geleceğimizi çalan, çatışmaları, ayrışmaları körükleyen bir sistemi dönüştürüp daha özgür ve müreffeh bir Türkiye'nin sıçrama tahtası yapmamıza az kaldı inşallah. Biz Gaziantep'te hizmet eden 156 dernek ve vakıf bir araya geldik ve bu kritik süreçte milletimizin lehine olduğuna inandığımız Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine destek vermek amacıyla Gaziantep Evet Platformu'nu kurduk."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Toplantıya katılanlar

Ahmet Gök'ün konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Metin Faruk TAMER-Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)

================================================

Girişimsel radyolojide malzeme temininde sıkıntı

TÜRKİYE Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) Başkanı Prof.Dr. Halil Öztürk, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından malzeme fiyatlarına yıllardan bu yana enflasyon ile orantılı düzenleme yapılmadığına dikkat çekerek, "Büyük ölçüde dışarı bağımlı olduğumuz bu ürünlerde, üreten veya temin eden firmaların, fiyat politikaları nedeniyle ülkemizdeki faaliyetlerini kısıtlaması ya da sonlandırması endişesi yaşıyoruz" diye konuştu.

Antalya'nın turizm bölgesi Belek'teki Sueno Otel'de başlayan 12'nci Girişimsel Radyoloji Yıllık Toplantısı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan TGRD Başkanı Prof.Dr. Halil Öztürk, 450'nin üzerinde katılımcının kongreye katıldığını söyledi. Girişimsel radyolojide büyük ameliyat kesileri olmadığını belirten Prof.Dr. Öztürk, sadece 1 iğne ve 'Kateter' denilen plastik boruların geçeceği kadar küçük kesiler yoluyla operasyonlar gerçekleştirildiğini söyledi.

Girişimsel radyoloji işlemlerinde kullanılan malzemelerin temininde giderek artan güçlükler yaşadıklarını dile getiren Prof. Dr. Öztürk, şöyle dedi:

"SGK tarafından malzeme fiyatlarına yıllardır enflasyon ile orantılı düzenleme yapılmamıştır. Girişimsel radyoloji işlemlerinde kullanılan malzemelerin maalesef çoğunluğu ithal ürünlerdir. Büyük ölçüde dışarıya bağımlı olduğumuz bu ürünlerde, üreten veya temin eden firmaların, fiyat politikaları nedeniyle ülkemizdeki faaliyetlerini kısıtlaması ya da sonlandırması endişesi yaşamaktayız. Bunun örnekleri geçmişte yaşanmıştır ve bazı kalemlerde de hali hazırda yaşanmaktadır. Bu konular yıllardır dile getirdiğimiz sorunlar olup, artık bunları konuşmamak için, malzeme fiyatlarına enflasyon ile orantılı düzenlemelerin düzenli yapılmasını yetkililere önermekteyiz."

TEK FİRMA KALDI

Fiyatlandırma politikası nedeniyle iki seçenek olduğunu dile getiren Prof. Dr. Öztürk, ya kalitesiz malzemelerle bu ameliyatları yapmak zorunda olduklarını ya da hastanelere borçlandırarak operasyonları yapmak durumunda olduklarını söyledi. Hastaları mağdur etmemek için uğraştıklarını aktaran Prof.Dr. Öztürk, "Hastanelere borç yüküyle bu iş yürüyor. Hastalara direkt yansıyan bir şey yok şimdilik. Malzeme çeşitliliğimiz azalıyor. Aynı malzemeyi artık sadece bir firmadan bulabiliyoruz. Bizim korkumuz artık o tek firmanın da piyasadan çekilmesidir. Uyarma görevimizi yapıyoruz" dedi.

20 SANİYEDE 1 BACAK KESİLİYOR

TGRD üyesi Doç.Dr. Burçak Gümüş ise, özellikle bacakta izlenen damar tıkanıklıklığının, şeker hastalarının önemli bir sorunu haline gelen diyabetik ayak yarası oluşumunda ana faktör olduğunu söyledi. Diyabetik ayak yarası olan hastaların büyük kısmında ayak yarası iyileşmesi sağlanamazsa uzuv kaybı ve eşlik eden ölüm oranında artışın beklenen sonuç olduğuna dikkati çeken Doç.Dr. Burçak Gümüş, "Dünya üzerinde her 20 saniyede bir diyabete bağlı olarak bir bacak kesiliyor. Özellikle tıkanıklık seviyesi kritik düzeyde olan hastaların yüzde 35'i bacak kesilmesi, yüzde 20'si ise ölümle karşı karşıya" diye konuştu.

YENİ TEKNİKLER

Halk arasında da yaygın bilinen balon ve stent tedavilerinin ayak damarları için de kullanılarak yüz güldürücü sonuçlar aldıklarını dile getiren Doç.Dr. Gümüş, şöyle konuştu:

"Hastalar böylece daha kısa süreli hastanede kalış süresi ile ve daha az istenmeyen hadise oranları ile daha etkin tedavi imkanı bulmaktadır. Medikal teknolojinin her geçen gün gelişmesi ile ilaç kaplı balon ve stent uygulaması gibi yeni teknikler günümüz pratiğine kazandırılmakta olup ileride girişimsel radyolojinin diyabetik ayak yarasının tedavisinde daha büyük bir paydada rol oynayacağı görülmektedir."

İNME EN SIK ÜÇÜNCÜ ÖLÜM NEDENİ

Prof.Dr. Hasan Dinç de halk arasında 'felç' olarak da bilinen inmenin, beyin damarlarında ani oluşan sorunlar nedeniyle beynin fonksiyonlarının bir kısmının kaybedilmesi olarak tanımlandığını söyledi. İnmenin kalp-damar hastalıkları ve kanserden sonra en sık üçüncü ölüm nedeni olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dinç, inmenin sakatlığa yol açan hastalıklar açısından ise ilk sırada olduğunu söyledi. Prof.Dr. Dinç, şöyle konuştu:

"İLK SAATLER ÇOK ÖNEMLİ"

"Şah damarındaki darlığın tedavisinde kullandığımız yöntem stent takılmasıdır. Ancak bu işlemin bu konuda deneyimli girişimsel nöroradyoloji hekimlerince yapılması, işleme ait risklerin azalması için gereklidir. Çünkü bu bölgenin stentlenmesi, teknik olarak diğer stent tedavilerinden farklı olup daha karmaşıktır. Ayrıca risklerinin sonuçları da diğer bölge stent tedavileri ile karşılaştırıldığında çok ciddidir. Zamanında müdahale, inme sonrası hastanın hastaneye ilk 3-4 saatte getirilmesinin ve ilk 6-8 saat içinde yapılan müdahaleyi ifade etmektedir. Bu zaman aralığında müdahale edilen hastalarda gerekli ise damar içinden beyindeki pıhtıyı temizlememiz mümkündür. Bu yöntemler, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tedavide girişimsel radyologlar tarafından kullanılmaktadır."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

RÖP 1: Prof. Dr. Halil Öztürk

RÖP 2: Doç Dr. Burçak Gümüş

Toplantıdan görüntü

Detaylar

HABER: Hasan DEMİRBAŞ-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

=====================================================

Çevreci Saynur Gelendost anıldı

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, çevreci eylemleri ve barış yanlısı söylemleriyle bilinen merhum Saynur Gelendost, mezarı başında anıldı.

Bodrum Çevre Platformu tarafından kentte 'Çevreci Anne' olarak anılan Saynur Gelendost için, Türbe Mezarlığındaki kabri başında anma etkinliği düzenlendi. Anma törenine Gökova Sürekli Eylem Kurulu gönüllüsü Reşat Uygun, TURMEPA Bodrum Gönüllüsü Ethem Güzelgün, Bodrum Çevre Platformu gönüllüleri ve Bodrumlu çevreciler katıldı. Solunum yetmezliği nedeniyle kaldırıldığı hastanede 2 Mart 2003'te 73 yaşında ölen, Bodrum Çevre Gönüllüleri Derneği kurucularından ve genel sekreteri Gelendost'un anısına konuşma yapan Av. Remzi Kazmaz, etkinliğe bir avuç insan geldiğini belirterek, ancak kimsenin üzülmemesini istedi. Ülkenin dört bir yanından çevrecilerin selamı getirdiğini belirten, Gelendost'un isminin ve anılarının mücadelelerinde yaşadığını ifade eden Kazmaz, "Ege ve Akdeniz olmak üzere tüm çevre sorunlarıyla ilgilenen Saynur Gelendost, Muğla'nın Fethiye İlçesi'ni zehirleyen Gökova Termik Santraline karşı açlık grevi yapmış. Nükleer karşıtı mücadeleye destek olmuş, Muğla ve çevresindeki çevre katliamlarına karşı sessiz kalmayarak, arkadaşlarıyla birlikte çevre mücadelesini hayatın her alanında hayata geçirmiştir. Siyasi yönü ile Kardak krizi döneminde adanın silahlara değil foklara ait olduğunu anlattı. 2003 yılında ise birçok anısını ve hayallerini geride bırakarak aramızdan ayrıldı. Bodrum Çevre Koruma Platformu olarak hem anısına hem de hayallerine sahip çıkıyoruz. Bodrum Yarımadası tarihinin en kötü ve zor koşullarını yaşıyor. RES'ler, külliye, çöplük, sit alanlarının imara açılması. Orman yangınları, imar kirliliği, tarihi ve kültürel varlıklarımızın yok edilişi. Bozulan kent kimliğimiz, bize bıraktığın gibi değil. Bodrum eski Bodrum değil. Bodrum'u bir ana şefkatiyle korumaya devam ediyoruz. Hayallerini paylaşıyoruz. Ege Denizi bir barış denizi olarak kalacak. En büyük hayalin Ekolojik Köyü bütün çocuklar için kuracağız. Tüm çevre mücadelemizde yüreğimizde olacak. Bu mücadele de inandıklarının bize ışık olması için çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

Anma etkinliğine katılanlar, daha sonra Oasis Alışveriş ve Eğlence Merkezi Toplantı Salonu'nda bir araya geldi. Gelendost'u anlatarak, andı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Mezarı başında toplanan gruptan görüntü,

Remzi Kazmaz'ın açıklamaları.

Haber- Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Numan kurtulmuş Bodrum Muğla Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title