Dha Yurt Bülteni-10
Mardin Nusaybin'de patlama: 2 çocuk ağır yaralandıMARDİN'in Nusaybin ilçesi Abdulkadir Paşa Mahallesinde yerde buldukları cismi kurcalayan yaşları 3 ve 5 olan 2 kardeş ağır yaralandı.
Mardin Nusaybin'de patlama: 2 çocuk ağır yaralandı
MARDİN'in Nusaybin ilçesi Abdulkadir Paşa Mahallesinde yerde buldukları cismi kurcalayan yaşları 3 ve 5 olan 2 kardeş ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırılan iki kardeş yapılan ilk müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesine sevk edildi.
Nusaybin ilçesi Abdulkadir Mahallesi Umut sokakta oturan Havin (3) ve Fatih Güneş (5) adlı kardeşler bugün öğlen saatlerinde sokakta buldukları bir cismi kurcalayınca patlama meydana geldi. Patlamada ağır yaralanan 2 kardeş, Ambulans ile önce Nusaybin Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından Havin ve Fatih Güneş adlı kardeşler Mardin Devlet Hastanesine sevk edoilirken, patlama ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü:
-Yaralı kardeşlerin acil servisten çıkarılarak ambulansa bindirilmesi
-Yaralıların ailelerin feryadından görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: NUSAYBİN,-
==========================================
Bakan Yılmaz: İkili eğitim sistemini kaldıracağız
MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, önümüzdeki dönemde yeni müfredat ile eğitime başlayacaklarını belirterek, "İkili eğitim sistemini daha kaliteli bir eğitim için kaldıracağız. Müfredatımızı yeniliyoruz. Önümüzdeki dönem 1-5-9'dan itibaren inşallah yeni müfredatla eğitime başlayacağız. Çocuklarımızı bilgi hamalı yapmak istemiyoruz. İyi bir yoldayız. Bize güvenin" dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, çeşitli programlara katılmak için Sinop'a geldi. Havaalanında protokol üyelerince karşılanan Bakan Yılmaz, daha sonra valiliği ziyaret etti. Basına kapalı olarak geçekleşen ziyaret sonrasında Bakan Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti.
ÇOCUKLARI BİLGİ HAMALI YAPMAYACAĞIZ
Ziyarette konuşan Bakan Yılmaz, önümüzdeki dönemde yeni müfredat ile eğitime başlayacaklarını belirterek, "İkili eğitim sistemini daha kaliteli bir eğitim için kaldıracağız. Başbakanımızın talimatı 'Önümüzdeki dönemde İsmet bey, ikili eğitimi kaldıracaksınız. Okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacaksınız. Bir de ilkokuldan sonra yabancı dil ağırlıklı sınıf haline getiriyoruz. Hazırlık sınıfı gibi. İstiyoruz ki evlatlarımız kendi ana dili gibi anlayabilsin. Kafasında ki düşüncesinde ne varsa onu ifade edebilsin diye. Müfredatımızı yeniliyoruz. Önümüzde ki dönem 1-5-9'dan itibaren inşallah yeni müfredatla eğitime başlayacağız. Daha iyi bir eğitimle. Çocuklarımızı bilgi hamalı yapmak istemiyoruz. Öğrettiğimiz bilgilerin çocuklarımızın hayatlarında faydası ve katkısı olsun yani geleceğinde o bilgi kendisine faydalı olsun diye. İyi bir yoldayız. Bize güvenin" dedi.
16 Nisan'da gerçekleşecek anayasa değişikliği referandumu ile ilgilide açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakan Yılmaz, yeni sistemde vatandaşın kaygı duyacağı bir şey olmadığını söyledi. Yılmaz şunları söyledi: "Kesinlikle bundan sonra hükümet olmak istiyorsak, uzlaşma gelecek. Uzlaşmanın da Türkiye'ye faydası var. Uzlaşma herkesi değiştirir ve orta noktaya getirir. Kavgadan ve kutuplaştırıcı dilden uzak tutar. Türkiye'nin bir barış iklimine ihtiyacı var. Onu da bu sistem sağlayacaktır. Türkiye'de ki yürütme iki başlıdır. İki başlılığı kaldıracağız. Ancak yürütmenin bir başı herşeyden sorumlu Başbakan. Diğeri de çok yetkili ancak sorumsuz. Diyoruz ki yetkiyi ikiye bölmeyelim. İki başlılığı ortadan kaldıralım. Yetki verdiğimiz her şeyden sorumlu olsun. Bu 16 Nisan'da ki halk oylamasına 2007'de ki oylamayla bu millet 'evet' demiş oldu. Yani çoğunu yaptı. Çok az bir kısmı kaldı. Tek suçladıkları şu, 'tek adam' diyorlar. Başkada suçladıkları yok. Biz de şunu diyoruz. 'Tek adam yalnızdır. Güçlü olmaz.' Tek adam ne zaman güçlüdür? Millet yanında durduğu zaman güçlüdür. O zaman millet kimin yanında duracağını bilir. Millet Kılıçdaroğlu'nun yanında durursa Kılıçdaroğlu güçlü, millet Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durursa o güçlü. Millete kızamayanlar 'niye Tayyip Erdoğan'a destek veriyorsun. Yanında duruyorsun' diye kızamayanlar bu sefer Tayyip Erdoğan'a kızıyorlar ki 'bu millet neden senin yanıda duruyor' diye. İyide 15 Temmuz'da bu millet gördü. Zifiri karanlıkta fırtınalı hava da bir vatan gemisini sağ salim limana ulaştıran bir lideri gördü. Millet kimin yanında duracağını bilir. Evlatlarımız, ülkemiz, Türkiye için vatan için ve bayrak için 21'nci yüzyılda Türkiye'yi lider yapmak için buna 'evet' dememiz gerekir. Yüz akıyla diyeceğiz inşallah. Bu sistemde vatandaşın kaygı duyacağı hiç bir şey yok."
Bakan Yılmaz daha sonra Türkeli ilçe ziyareti için karayoluyla ilden ayrıldı.
Görüntü Dökümü
------------
-Bakan İsmet Yılmaz'ın gelişi
-Bakan İsmet Yılmaz'ın protokolle selamlaşması
-Bakan İsmet Yılmaz'ın valilik defterini imzalaması
-Bakan İsmet Yılmaz'ın parti ziyareti
Haber-Kamera: Hakan AKGÜN/SİNOP,
======================================
Bakan Zeybekci: 16 Nisan, CHP'ye de iyi gelecek
DENİZLİ'ye gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 16 Nisan'da yapılacak referandumda anayasa değişikliğinin geçmesinin CHP'ye de iyi geleceğini söyledi. Anayasa değişikliğinin bir siyasi partinin meselesi olmadığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra gelecek cumhurbaşkanlarını da garantiye alacağını belirten Zeybekci, "16 Nisan'da Türkiye hastalıklarından kurtulacak. Bu mesele sizin meseleniz. 16 Nisan bu memlekete, siyasete iyi gelecek. CHP'ye de iyi gelecek. 16 Nisan'dan sonra CHP'nin başına yüzde 60'ı, 70'i kucaklayan bir anlayış gelecek. Millete göbeğini kaşıyan adam demeyen bir zihniyet gelecek" dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli'deki Grand İtimat Otel'de Ziraat Odaları'nın başkanları ve yönetim kurulu üyeleriyle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe'nin yanı sıra AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin'in de katıldığı toplantıda konuşan Bakan Zeybekci, AK Parti döneminde Denizli'de köylere ve tarıma yönelik yatırımları, destekleri anlattı. Türkiye'nin tarihi bir dönemeçten geçtiğini, ülkenin bağımsızlığının söz konusu olduğunu belirten Zeybekci, "Savaş illa tüfekle tankla olmaz. Kurtuluş Savaşı deyince yanlış anlıyorlar. Gazi Mustafa Kemal'in dediği gibi kalkınmayla ilgili bir savaş bu" dedi. Pamuk destek primlerinin en az geçen seneki kadar verileceğini, primi artırmak için gayretleri olduğunu belirten Zeybekci, enflasyon oranında iyileştirmenin mutlaka yapılacağını vurguladı.
Pamuk primini referandum öncesi açıklamayacaklarını belirten Zeybekci, "Hep bu memlekette seçim öncesi söylendi vaatler. Ne veriyorsa 5 fazlası diye. Kimin parasını veriyorsun? Bu memleketi bu hale bu tarz uygulamalara çanak tutarak getirdik. 30 yaşında kadınlar emekli olmadı mı bu memlekette? Sadece bunun maliyeti 5 trilyon. Bugünkü bütçe 641 milyar, bütçenin 8 katı. Biz Türkiye olarak her yıl yüzde 5 büyümek zorundayız. Her yıl 1 milyon kişiye iş bulmak zorundayız. Türkiye bütün hastalıklarından kurtulacağı bir zaman tünelinden geçiyor. 15 Temmuz ihanetinin olduğu bir coğrafyada, Türkiye 2016'yı yine büyüyerek kapatıyor. Yeterli mi değil. Bu milletin geleceği ipotek altına alınıyor, geleceği peşkeş çekiliyor. Bu ülkenin 3 bakanını, başbakanını idam ederek tüm alınan mesafeyi kaybetti 1960'larda. 12 Mart ile kaç tane hükümet kuruldu o yıllarda. Türkiye o dönem koalisyonların en kötü yüzleriyle karşılaştı. 80 darbesinde 'bir sağdan bir soldan astık' diyerek 17 yaşındaki çocuklar idam edildi. Bugüne kadar kaybeden hep millet oldu" dedi.
"16 NİSAN, CHP'YE DE İYİ GELECEK"
Referandumun Türkiye'yi prangalarından kurtaracağını belirten Zeybekci, 16 Nisan'ın millete, siyasete, CHP'ye bile iyi geleceğini söyledi. Anayasa değişikliğinin AK Parti'nin meselesi olmadığını belirten Zeybekci, "16 Nisan sizin meseleniz. Türkiye'nin bekası için en önemli mesele. Bu yüzden hepinizden büyük bir gayret bekliyorum. Türkiye'nin bu hastalıktan kurtulması lazım. AK Parti olarak 10 yıldır bunun savaşını veriyoruz. Yalvarıyoruz ne olur gelin diyoruz. Anayasa yapalım bu milleti kurtaralım. Gelin bu ülke ayağına pranga olan bu anayasa ile devam edemez gelin diyoruz. Neden olmadı sebebini biliyorsunuz. Azıcık olsun benim olsun zihniyeti. Şu anda ana muhalefet genel başkanının tek şeyi bu. 16 Nisan bir millet meselesi. Herhangi bir partiye oy vermeyeceğiz. Bu yeni sistem herkese eşit değil mi? Bu 18 maddenin neresinde AKP-MHP yüzde 10 önde başlar diye bir şey var mı? 16 Nisan bu memlekete, siyasete iyi gelecek. CHP'ye de iyi gelecek. 16 Nisan'dan sonra CHP'nin başına yüzde 60'ı, 70'i kucaklayan bir anlayış gelecek. Millete göbeğini kaşıyan adam demeyen bir zihniyet gelecek. Bunun için gidin CHP'li kardeşlerinizin de elinden tutun ve onlara gerçeği anlatın. Çünkü ana muhalefetin başındaki isim tek ayak üstünde 40 yalan söylüyor. Biliyor ki; 16 Nisan'da evet çıkarsa kendi o partinin başında kalamayacak. Aslında sandıktan çıkacak evet, CHP'yi de yüzde 20-25'lik kısır aralıktan kurtaracak. 16 Nisan CHP'nin de kurtuluş günüdür" dedi.
"BU MESELE SİZİN MESELENİZ"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, isim vermeden muhalefeti eleştirerek, "Buraya gelip Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini eleştirirlerse, size bu sistem geldiğinde tarlalarınız elinizden alınacak gibi yalanlar söylerlerse; ne olur biriniz ayağa kalkıp sende hiç utanma yok mu diye sorun. ya da sadece yuh deyin. Siyaset Türkiye'de en itibarlı kurum olmak zorundadır. Ne yaparsak ne edersek siyasetle halledeceğiz. Türkiye'nin en kutsal, en inanılır, en dokunulmaz kurumu TBMM olmalıdır. Onun için bu şerefsizler, 15 Temmuz'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombaladılar. Oraya saldırdılar, 15 Temmuz ihaneti sırasında. Ama Türkiye'nin bir siyasi partinin Genel Başkanı öyle bir şey yapar mı? Onun için diyoruz ki; bu mesele AK Partililerin, CHP'lilerin, MHP'nin meselesi değil. Bu mesele sizin meseleniz. Ülkenin geleceğinin meselesi, Türkiye'nin gelecek beka meselesi, Türkiye bu hastalıktan kurtulmalı. AK Parti'nin iktidar derdi yok, Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki bir Ak Parti'nin tek başına iktidara gelmek gibi bir derdi yok" diye konuştu.
"PKK'NIN UZANTISI PARTİYİ CİLALAYIP, BOYADILAR"
7 Haziran seçimlerinde PKK'nin uzantısı bir partinin cilalanıp, boyandığını cici gösterildiğini belirten Zeybekci, "Ama ona rağmen 7 Haziran seçimlerinde ne olduğunu hep beraber gördük. Yine aynı yöntemi kullanarak, bir zamanlar otellerdeki milletvekili pazarlığının aynısıdır o. PKK'nın uzantısı olan bir partinin bu memlekette cilalayıp boyalayıp, kınalayıp ta, Türkiye partisi olacağız biz, demokrasiden ayrılmayacağız, bölücülük yapmayacağız, parlamentoda siyaset yapacağız diyerek bir de eline saz verdiler biliyorsunuz., türkü söyletmek için. ve Denizli'de buna inanan sosyalist, liberal kardeşlerimiz gittiler bunlara oy verdiler. İnandılar, çünkü öyle cilaladılar, öyle boyadılar ki, öyle masum hale getirdiler ki; nasıl sempatik, nasıl cici oldu böyle. Ama bir ay sonra ne hale geldiğini hep beraber gördük. İşte onun için yüzde 13.5 oy verdi millet bunlara. 80 tane milletvekili verdi 7 Haziran'da. 7 Haziran'da bu oyları aldıktan sonra Temmuz'da bunlar sırtını orasını, burasını Kandil'e dayadık demediler mi? Doğu'da, Güney Doğu'da hani dostluktu, kardeşlikti, birlik beraberlikti, bölünme yoktu, demokrasi vardı, TBMM'de siyaset yapmak vardı. Güneydoğu'da çukur terörüyle bir bölgeyi kan gölüne çevirmediler mi? Bunlar yapmadı mı? Bunları kim organize ediyor, kim dizayn ediyor Allah aşkına. 7 Haziran'dan itibaren bu memlekette o güne kadar Türk Lirası, Euro, dolar karşısında ne kadar değer kaybettiyse, Türk Lirası da o kadar değer kaybediyordu. 7 Haziran'dan sonra Türk Lirası ayrıldı. Türk Lirası'nın değerini kaybetmesi, kurlar falan derken, biz yaşamadık mı bunları. Faizlerimiz yüzde 2.5-3 artmadı mı? Kim ödedi bunu kim. Biz ödedik, siz ödediniz. Bize en güçlü zamanımızda bile bunu yapmadılar mı yaptılar. Nasıl, bu sistemle yaptılar. Bu sistemden kurtulmamız lazım" dedi.
Anayasa değişikliğiyle koalisyonların sona ereceğini, bundan sonra gelecek tüm iktidarların milli olmak zorunda olacağını belirten Zeybekci, "Bu sistemden kurtulmak Recep Tayyip Erdoğan'dan sonrakini garanti altına almaktır. Ülkenin geleceği için. Kim gelirse gelsin, ister sağdan, soldan gelsin. Bundan sonra milli olmak zorunda. Yüzde 50'yle geldiği zaman yüzde 60'ı kucaklayan değerlerle gelmek zorunda. İster soldan ister sağdan. Onun için bana ne olur şunu söylemeyin. Nasıl olsa siz yaparsınız? Hayır, arkadaşlar. Bu öyle değil artık. Şimdi sizin zamanınız. Siz yapacaksınız, siz taraf olacaksınız. Sizin meseleniz bu. Bugüne kadar tarımla ilgili bugüne kadar akla hayale gelmeyecek, dünyanın dördüncü büyük tarımsal gayri hasılasına sahip olan ülke haline geldik. 20 milyar dolarlık ihracat yapabilen bir ülke haline geldik. Ekonomi tarihimizin en önemli dönemi yaşıyoruz şu anda. AB ile tarımda tam serbestliğe gideceğiz. Çok farklı günlere gidiyoruz. Bırakın bunları yapan biziz diyebilirsiniz. Tamam, biz yapıyoruz ama bu mesele sizin meseleniz. Vebali sizindir. Hep beraber bizimdir. 16 Nisan'da Türkiye bu hastalıktan kurtulacak" diye konuştu.
"YAPILANLARIN HESABI SORULACAK"
16 Nisan'la ilgili tereddütü olanların hedefte kimin olduğunu takip etmesi gerektiğini belirten Zeybekci, "16 Nisan'la ilgili bir tereddüdünüz varsa hedefte kimin olduğunu takip edin. Hedefte önce Türk Bayrağı var, bu vatan var. Avrupa'da bizlere her türlü çirkinlik yapılıyor. Alman Bild Dergisi'nin şahsıma ettiği hakaret gibi. Şu an avukatlarım Almanya'da. Biz Bild'den her türlü hesabı soracağız. Bu benim nefsi meselem. Siz de 16 Nisan'da biliyorum ki; bütün bu yaşananların hesabını soracaksınız. Çünkü bu yapılanı Türkiye'nin en hasım ülkelerinden Ermenistan'daki bir küfürbaz bile yazmaz. Ama biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bu milletin sabrını test edenler görecek ki terör örgütünü sevindirmeyeceğiz" diye konuştu.
Bakan Nihat Zeybekci, daha sonra Çardak İlçesi'ne gitti ve burada vatandaşlara seslendi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Salondan görüntü
Başkanlardan görüntü
Zeybekci'nin konuşması
Haber: Ramazan ÇETİN- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,
=======================================
Akşener: Bu 'ey'lerin sebebi Suriye'den geri dönmenin ayak seslerini bastırmak için
MHP'den ihraç edilen Meral Akşener, "Ey Hollanda' diye bir esildi gürlendi, 'Ey Almanya' denildi esildi, gürlendi. Şimdi İzmir mitinginde söyledim. Dün MGK'da karar çıktı. Dedim ki bu gürültünün sebebi, bu 'ey'lerin sebebi Suriye'den yüz geri olmanın ayak seslerini, geri dönmenin ayak seslerini bastırmak üzere mi yapılıyor. Evet bastırmak üzere yapılıyor" dedi.
Meral Akşener, Samsun'da kendisine destek verenlerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Yaklaşık 1000 kişinin katıldığı programda konuşma yapan Akşener, 16 Nisan'da 'Hayır' sonucu çıktığında kendisinin bir sandalye sahibi olmayacağını belirterek, söyle devam etti: "Siz de bir sandalye sahibi olmayacaksınız. Sayın Erdoğan yerinde oturacak. Binali beyi bilmiyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi yerinde duracak da, şimdi Sayın Davutoğlu biliyorsunuz gelmişti. Sayın Erdoğan getirdi. Ondan sonra beğenmedi gönderdi. Binali beye dedi ki, 'Bin Ali' şimdi de kızar 'İn Ali' diyebilir. Oraya biz karışamayız. Ama iktidar elinde duracak. Dolayısıyla bu kişisel çıkarın üstünde bir çalışma olduğu için Allah indinde de çok doğru yapılan bir çalışma yapıldığına inanıyorum."
Kuzey Irak'ta Mesut Barzani'nin Güneydoğu'da Kürt kökenli Türk vatandaşları üzerinde 'Evet' kampanyası başlattığını öne süren Meral Akşener, şöyle konuştu: "Sonra aradan zaman geçti bir sabah uyandık bir baktık ki meğer Kerkük Barzani'ye verilmiş. Şimdi Kürt Bayrağının yani Barzani'nin paçavrasının vilayete bando eşliğinde asıldığı Türkmen elinde, Türkmenlerin bugün itibariyle direnişe geçtiği şehitlerin olduğu bir sistemde ben çıktım iktidara dedim ki; 'Ver Evet'i al Kerkük'ü' demişsiniz bu olmaz. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Cevap. Sayın Bahçeli'in şeylerini yazan bir arkadaşımız var ondan cevap geldi. 'Meral Akşener iftiranın dibine vurdu' Eee ondan sonra 'Ver Evet'i al Kerkük'ü' dedi ve Türkmen davasının haysiyetine' şöyle oldu böyle oldu. Şimdi ben buraya itirazda bulundum, ses buradan geldi. Demek ki bu koltuğumun bekası ne kadar önemliymiş ki Tayyip beyin yazarları, Başbakanın yazarları valla onların kalemlerinden kan damlıyor öyle şeyler yazarlar ki, daha önce yazdılar biliyoruz çünkü. Onlardan cevap yok ama Bagdat'tan cevap geldi."
Meral Akşener, Hükümetin "Fırat Kalkanı meselesini başarı ile tamamlandı" diye açıklamada bulunduğunu hatırlatarak, "71 kardeşimiz şehit. İkisini IŞİD yaktı. Biz bu El Bab ve Fırat Kalkanı'ndan ne kazandık? Oraya niçin gittik? Membiç için gittik ve 700 kilometrelik o sınıra Kürt kantonları kurulmasın orada bir koridor açılmasın diye gittik. Membiç, Afrin YPG ve PYD'ye ABD ile Ruslar'ın el sıkışması sonucunda verildi. Biz geri geliyoruz. Süleyman Şan Türbesi biliyorsunuz ne halde. Birden bire bir 'Evet' propagandası ile asabi, sinirli bir evet propagandası ile karşılaştık. O arada 'Ey Hollanda' diye bir esildi gürlendi, 'Ey Almanya' denildi esildi gürlendi. Neye uğradığımızı şaşırdık, biz garipler gene 'Aman' dedik, devletimiz zor durumda kalmasın, ben, arkadaşlarımız, Sayın Baykal, hepimiz Hollanda ve Almanya'daki programlarımızı iptal ettik. Niye devletimizin yanındayız ya. Orada bakanlarımız bizim rezil rüsva oldu ya. Dolayısıyla kendimize göre Almanya'ya Hollanda'ya posta koyduk. Sonra en yetkililerden duyduk ki 17'sinden sonra bu ey kısmı gelecekmiş. Ne yapılacak belli değil. Şimdi İzmir mitinginde söyledim dün. MGK'da karar çıktı. Dedim ki bu gürültünün sebebi bu eylerin sebebi Suriye'den yüz geri olmanın ayak seslerini, geri dönmenin ayak seslerini bastırmak üzere mi yapılıyor. Evet bastırmak üzere yapılıyor. Bir Evet uğruna Türkiye'nin geleceği, geçmişi ve çocuklarımızın geleceği heba ediliyor."
Meral Akşener, konuşmasının ardından yoğun ilgi ile Samsun'dan Sinop'a gitmek üzere salondan uğurlandı.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Toplantıya katılanlarden detay
-Meral Akşener'den detay
-Meral Akşener'in konuşması
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER/SAMSUN,
==========================================
Trafik magandası
MERSİN'de trafik magandası ticari taksi sürücüsünün yaya güvenliğini tehlikeye atarak geçişi, cep telefonu ile görüntülendi.
Duyarlı bir vatandaş tarafından çekilen ve sosyal medyadan paylaşılan görüntüye göre, ismi belirlenemeyen trafik magandasının, 'Pes' dedirten hareketi, 2 gün önce merkez Akdeniz İlçesi 3 Ocak Mahallesi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde yer alan Anadolu İmam Hatip Lisesi yakınındaki yaya geçidinde yaşandı. Plakası tespit edilemeyen araç yaya geçidine direksiyonu kırarak bir süre duruyor. Bunun üzerine arkadan gelen iki bayan ile çöp toplayıcısı şaşkın durumda ticari taksinin arkasında geçmek üzere bekliyor. İki bayan gitmesini bekledikleri ticari taksinin arkasında yaya geçidinde beklerken, alana sığmayan çöp toplayıcısı ise ana caddede kalarak olası bir trafik kazasına davetiye çıkartıyor.
Son derece yoğun trafik akışının yaşandığı ana bulvar üzerinde geçen araçların, çöp toplayıcısına çarpmaya ramak kaldığı görüntülerden net şekilde anlaşılıyor.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Yaya geçidinde bekleyen çöp toplayısıcı kadınlar ve otomobil
Yoldan geçen
Yaya geçidinden geçmeye çalışan otomobil
Otomobil yaya geçidinden çıktıktan sonra yolda ilerlerken
Kadınlar ve çöp toplayıcı yaya geçidinden geçerken
Haber-Kamera: MERSİN,
=============================================
Otobüsü taşlayıp şoförü dövdüler
ANTALYA'da, içinde yolcu bulunan halk otobüsünü taşlayarak camlarını kıran 2 kişi, şoförün de yüzüne ve başına taşla vurup yaraladı. Yolcuların büyük korku yaşadığı saldırı anı, araç kamerası tarafından kaydedildi.
Kepez İlçesi Baraj Mahallesi'ndeki olay, geçen salı günü saat 19.30 sıralarında meydana geldi. Varsak yönünden Lara'ya seyreden 29 yaşındaki Berkan Ercan yönetimindeki 07 AU 0109 plakalı Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı halk otobüsü, Baraj Mahallesi'ne geldiği sırada yoldan geçen motosikletli 2 kişinin taşlı saldırısına uğradı. Önce ön taraftan taş atan 2 kişi, daha sonra otobüsün arkasına geçip taş atarak camlarını kırdı.
ŞOFÖRÜ TARTAKLADILAR
Saldırı üzerine otobüs şoförü Berkan Ercan, aracı durdurarak polisten yardım istedi. Otobüsün camlarına taş atarak yolculara korku dolu anlar yaşatan saldırganlardan biri, otobüsün yanına gelerek Berkan Ercan'ı tartakladı. Saldırgan, taşla yüzüne vurduğu şoförü çeşitli yerlerine tekme atarak yaraladı. Yolcular tarafından tekrar otobüse alınan Berkan Ercan, olay yerinden uzaklaşmak istedi, ancak saldırganın otobüse taşlı saldırısı devam etti. Kapıyı kapatan otobüs şoförü, yolcuların güvenliğini sağlamak için bölgeden hızla uzaklaştı.
Yolcuların büyük korku yaşadığı olay, otobüs içindeki güvenlik kamerasına yansıdı. Yolcular saldırganları 'Lütfen yapmayın' diye durdurmaya çalışırken, görüntülerde dövülen şoförün burnunun kan içinde kaldığı görülüyor.
Polis saldırganları yakalamak için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
(araç kamerası)
-------------------
Şoförden görüntü
Aracın durdurulması
Şoförün araca binmasıu
Burnundan kan akması
YOlcuların yanına gelmesi
Haber- Kamera: ANTALYA-DHA)
=============================================
Sarp Sınır Kapısı'ndaki tampon bölgede 4 saatlik eziyet
TÜRKİYE'nin Gürcistan üzerinden Kafkaslara açılan Artvin'in Hopa İlçesi'ndeki Sarp Sınır Kapısı'nda genişletme çalışması sırasında yıkımı yapılan bir bina için yaya ve araç giriş çıkışı bir süreliğine durduruldu. Yıkımın uzaması üzerine iki ülke arasındaki tampon bölgede biriken vatandaşlar saatlerce bekledi, fenalık geçiren bir kadın ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Sarp Sınır Kapısı'nda Türkiye ve Gürcistan hükümetleri arasında kimlikle geçiş için imzalanan protokolün 11 Aralık 2011 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte, iki ülke vatandaşları karşılıklı geçişe başladı. Sarp Sınır Kapısı'nda günlük ortalama 28 bine ulaşan karşılıklı yaya geçişleri nedeniyle hizmet vermekte zorlanan Gümrük Kapısı için genişletme kararı alındı, çalışmalara geçen ay başlandı. Gümrük sahasındaki bir binanın yıkımı için güvenlik gerekçesiyle Türk tarafında yaya ve araç giriş çıkışı bir süreliğine durduruldu. Bu sırada Gürcistan gümrüğünden Türkiye'ye giriş yapan vatandaşlar iki ülke arasındaki tampon bölgede birikmeye başladı.
SAATLERCE BEKLEDİLER
Ancak bina yıkımı planlanan süreden uzun sürdü. Bu sırada Gürcistan'a geri dönemeyen ve Türkiye'ye de giremeyen Gürcüler tampon bölgede izdihama neden oldu, Türk gümrük görevlileri ile tartıştı. Uzun süre ayakta bekleyen bir kadın fenalaştı, sahaya getirilen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kapının 4 saat sonra yeniden açılması üzerine bekleyenler Türkiye'ye girişe başladı. Kapıda oluşan kuyruk yaklaşık 5 saat sonra normale döndü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Kapıda bekleyen vatandaşlar
Gümrük görevlisinin kadınla tartışması
Fenalık geçiren kadın
Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR / HOPA(Artvin), -
=========================================
Para tartışmasında kardeşini öldürdü
ŞANLIURFA'da, iki kardeş arasında çıkan kavgada 24 yaşındaki İsmail Arslan, ateşlenen tüfekten çıkan saçmalara hedef olarak yaşamını yitirdi.
Olay, öğle saatlerinde merkez Eyyübiye ilçesine bağlı Kuyucak Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre İsmail Arslan ile adı öğrenilemeyen ağabeyi arasında borç- alacak anlaşmazlığı nedeniyle tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma sırasında ağabey, yanındaki tüfekle kardeşi İsmail'e ateş etti. Tüfekten çıkan saçmalara hedef olarak yaralanan İsmail Arslan, kavgayı görenlerin çağırdığı ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Ancak acil serviste doktorların müdahalesine karşın öldü. İsmail Arslan'ın cesedi otopsi için morga konulurken, olayı duyarak hastaneye gelen yakınları ise ölüm haberi üzerine sinir krizi geçirip gözyaşı döktü.
Jandarma ekipleri olayın ardından kaçan ağabeyin yakalanması için çalışma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Hastanenin acil servisi
Ambulanstan yaralıları indirilmesi
Polis ekiplerinin gelmesi
Ölenin yakınları sinir krizi geçirmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
=============================================
Ceylanpınar'da 10 kilo patlayıcı imha edildi
SURİYE sınırındaki Şanlıurfa'nın Ceylanpınar İlçesi'nde, köprü menfezine yerleştirilmiş halde bulunan 10 kilo patlayıcı, kontrollü imha edildi.
Suriye'nin terör örgütü PKK'nın bu ülkedeki kolu olan PYD denetimindeki Resulayn kentinden yasa dışı yollarla Ceylanpınar'a çuval içerisinde getirildiği tahmin edilen ve menfez altına yerleştirilen 10 kilo patlayıcı devriye görevini yapan jandarma ekiplerince fark edildi. Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Ceylanpınar işletmesi arazisindeki menfezde fark edilen patlayıcı, sevk edilen bomba imha ekiplerince kontrollü şekilde imha edildi. Güvenlik güçleri, patlayıcıyı menfez altına yerleştiren kişi ya da kişilerin belirlenerek yakalanması için çalışma başlatıldı.
Haber: CEYLANPINAR(Şanlıurfa), -
================================================
Kozan katliamındaki sır perdesi
ADANA'nın Kozan İlçesi'nde salı gecesi aynı aileden 5 kişiyi öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan İbrahim A. susma hakkından vazgeçip ifade verdi, ancak suçlamayı kabul etmedi. İfadesindeki bilgilere dayanılarak, bir katliam zanlısı daha belirlendi. Katlimın arkasındaki sır perdesini aralamaya çalışan jandarma, katliamla ilgili olabileceği gibi, ilgisiz de birçok iddiayı dikkate alıp, gerçek faile ulaşmaya çalışıyor. Soruşturma, 2 cumhuriyet savcısı tarafından yürütülüyor.
İlçe merkezine fazla uzak olmayan çiftlik evinde meydana gelen olayda, besicilik ve çiftçilik yapan 38 yaşındaki Mehmet Doğan, resmi nikahsız eşi Ayşe Ayrancı, ağabeyi 46 yaşındaki Hüseyin Doğan ve resmi nikahsız 43 yaşındaki eşi Fatma Yavuz ile oğulları 8 yaşındaki Hakkı Doğan av tüfeğiyle öldürüldü. Katliam sırasında evde olan Fatma Yavuz'un ilk eşinden olan oğlu 20 yaşındaki Görkem Temizkan son anda kaçmayı başardı. Temizkan, ifadesinde İbrahim A.'nın tüfekle eve doğru geldiğini gördüğünü söyledi. Güvenlik güçleri, İbrahim A.'yı alkollü vaziyette yakaladıktan sonra gözaltı süresini uzatarak ancak bugün ifadesini alabildi.
'ARACIMA BİNDİ, SİLAHLARI TARLAYA ATTI'
Jandarma tarafından yürütülen soruşturmada ifadesi alınan İbrahim A.suçlamayı kabul etmedi. Doğan ailesinin olay yerine yakın tarlasında çalıştığını anlatan İbrahim A.'nın yakınları ifadesinde şunları söylediğini belirtti: "Tarlada işim bittikten sonra aracımla eve gidiyordum. Yolda biri el kaldırınca arabaya aldım. Arabaya binince fark ettim ki elinde tabanca ve tüfek vardı. Daha sonra yolda giderken araçtan tabanca ve tüfeği attı. Bir süre sonra da araçtan indi. Daha sonra isminin Murat Tosun olduğunu öğrendim. Görkem Temizkan, benim aracımı görünce olayı benim yaptığımı düşünmüş olmalı. Zaten daha sonra Murat Tosun'un silahları attığı yeri güvenlik güçlerine gösterdim."
İbrahim A.'nın yaklaşık 15 yıl önce Kozan'da bir öğretmenin çocuğunu öldürmek suçundan bir süre cezaevinde yattıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest kaldığı belirtilirken babası Hikmet A.'nın ise izinsiz define aramaktan dolayı suç kaydının olduğu ortaya çıktı.
EVDE MUSKALAR BULUNDU
Olayın meydana geldiği evde inceleme yapan Jandarma ekipleri, çok sayıda muska buldu. Muskaların define arama sırasında cinlerden korunmak için olduğu iddia edilirken mahalle sakinleri Mehmet Doğan'ı 'tuhaf bir kişi' olarak tanımladı. 1 hafta kadar önce resmi nikahlı karısı Yasemin'i döverek babasının evine gönderdiğini söyleyen bazı mahalle sakinleri, "Mehmet Doğan, evini kantron yağıyla temizletiyordu. Eve abdestsiz kimseyi almazdı. Allah'la konuştuğunu söylerdi. Farklı hocalara götürdüler. Zaman zaman düzelse de bir süre sonra eski haline dönerdi" diye konuştular.
Görüntü DÖkümü
---------------------
-Olayla ilgili dün geçilen görüntüler
Haber: Yaşar KORKUSUZ/KOZAN(Adana), -
==============================================
Ağaçta mahsur kalan kediyi itfaiye kurtardı
MANİSA'nın Soma ilçesinde, çıktığı ağaçta üç gündür mahsur kalan bir kedi, itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.
Soma'nın kırsal Yağcılı Mahallesi'nde, İzver Dağdelen ve Yasin Dağdelen çiftinin 'Tekir' isimli kedileri, geçen 27 Mart'ta kayboldu. Dağdelen Çifti, üç gündür ortalarda görüntümeyen kedilerinin evlerinin arka tarafında bulunan ormanlık alandaki bir çam ağacının tepesinde olduğunu tespit etti. Kendi imkanları ile yaklaşık 15 metre yüksekliğindeki çam ağacının tepesindeki kediyi indirmeyi başaramayan Dağdelen çifti, durumu itfaiyeye bildirip, yardım istedi. Daha yakın olması nedeniyle Balıkesir'in Savaştepe İtfaiyesi'nden yardım istendi. Savaştepe İtfaiye ekiplerinin, 45 dakikalık çabası sonucunda yakalanabilen kedi, ağaçtan indirildi. Dağdelen Çifti, üç gün sonra tekrar kavuştukları, aç ve susuz kaldığı için bitkin haldeki kedilerinin karnını doyurdu. Dağdelen çifti, evlerinin neşesi olduğunu belirttikleri kedilerini kurtaran itfaiye ekiplerine teşekkür etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Kedinin mahsur kaldığı ağaçtan kurtarılmasından görüntü
-Kedileri kurtarılan İzver Dağdelen ve Yasin Dağdelen Çifti ile röp.
-Açlık ve susuzluktan bitkin halde kalan kedinin beslenmesinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Alper ÇOBANOĞLU / SOMA (Manisa),
=================================================
Turizmciler: Booking'in kapatılması iç turizmi etkiler
PROFESYONEL Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Duran, online rezervasyon kanalı Booking.com'un Türkiye'deki faaliyetlerine tedbiren durdurma kararı verilmesinin, özellikle iç turizmde sektörü etkileyeceği söyledi. Daha çok şehir otellerinde rezervasyonların önemli oranda bu portal üzerinden yapıldığı kaydedildi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından, birlik üyesi seyahat acentalarına karşı gerçekleştirilen haksız rekabetin önlenmesi amacıyla açılan davada, mahkemenin online rezervasyon portalı Booking.com'un Türkiye'deki faaliyetlerine tedbiren durdurma kararını sektör temsilcileri değerlendirdi.
ONLİNE SİTELER İYİ BİR GELİR KAYNAĞI
Kararın sektörü etkileyeceğini belirten Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Duran, online portalların özellikle şehir otellerinde direkt rezervasyon alınan bir mecra olduğunu söyledi. Otelcilerin de iyi bir gelir kaynağı olduğuna işaret eden Duran, "Özellikle bu şirket adına seyahat edenler, bireysel seyahat edenler ve genellikle Booking.com gibi online rezervasyon sitelerinden rezervasyonlarını yapıyor ve bunlar içinde en popüleri Booking.com" dedi.
REZERVASYONUN YÜZDE 35'İ ONLİNE
Expedia, Trivago gibi çeşitli portalların da olduğuna değinen Hakan Duran, "TÜRSAB bir dava açmış detayları bilmiyoruz, haksız rekabet denilmiş ama haklı olarak biz otelciler bu işten biraz etkileniriz. Şehir otelleri rezervasyonlarının yaklaşık yüzde 35'ini online portallardan alıyor. Booking.com da en önemlilerinden biri. Kendi otelimizde bile yüzde 20-25'ini Booking.com üzerinden alıyoruz" dedi.
YURTDIŞI MİSAFİRLER SİSTEMİ KULLANABİLİYOR
Kapatılma kararının sadece Türkiye için geçerli olduğunu belirten Duran, "Yurtdışından otellerimize rezervasyon yapacak misafirler sistemi kullanabiliyor. Yurtiçinde gezi veya iş amaçlı seyahat edecek misafirlerimizin yolunu kesecek. Onlar da bildikleri diğer portallara yönelecektir. Ama bu işlerin içindeki en popüleri Booking.com'du ve etkileneceğiz. Zaten sıkıntılı olan bir dönemde bu ne olursa olsun bir sıkıntı olarak karşımıza çıkıyor. Hukuki kısmını bilmediğimiz için yorum yapamıyoruz" dedi.
YURTDIŞI MİSAFİRLERİ DE ENDİŞELENDİRDİ
Sistem üzerinde deneme yaptıklarını ve Türkiye'den otel rezervasyonu yapılamadığını da kaydeden Duran, "Ancak yurtdışındaki rezervasyonları çok durdurmayacak. Bize Booking.com üzerinden rezervasyon yapan misafirlerimiz mail atıyor, 'rezervasyonum size geldi mi' diye endişe verici bir durum oluşmuş. Teyit isteniyor. Dün öğleden sonra ve bu sabah 4-5 mail aldık. Daha çok iç pazardaki hareketi etkiler. Etkilenmeyi önümüzdeki bir hafta-10 gün içinde daha rahat göreceğiz" dedi.
İÇ TURİZMİ ETKİLER
Kararın özellikle şehir otelleri üzerinde daha etkili olacağını belirten POYD eski başkanı ve Calista Otel Genel Müdürü Ali Kızıldağ, "Bütün otelcilik sektörü mutlaka etkilenecektir. Ama dünya ticaretinin bu kadar küresel boyutta olduğu, serbest piyasa ekonomisinin artık komünist ekonomilerde bile geçerlilik sağladığı bir süreçte böyle global ticaret yapan bir sistemin dışında olmak doğru değil. Antalya'da hemen hemen bütün oteller Booking.com'dan rezervasyon alıyor. Ama sadece Türkiye üzerinden erişimi engellendiği için iç turizmdeki hareketliliği etkiler" dedi.
Haber : Mehmet ÇINAR/ANTALYA, -
==============================================