Dha Yurt Bülteni - 11
HDP Milletvekili Nursel Aydoğan'ın yargılanmasına devam edildiHDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın, "'terör örgütü üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" suçlamalarıyla yargılandığı davanın duruşmasına devam edildi.
HDP Milletvekili Nursel Aydoğan'ın yargılanmasına devam edildi
HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın, "'terör örgütü üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" suçlamalarıyla yargılandığı davanın duruşmasına devam edildi. Dava ile ilgili karar verileceğini söyleyen mahkeme başkanı, avukatların savunma yapmak için süre istemeleri üzerine duruşmayı 10 gün sonraya erteledi.
Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 4 Kasım'da tutuklanan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın, 2011 yılında katıldığı 5 ayrı gösteri yürüyüşü ve cenaze töreninde, "terör örgütü üyesi olduğu" ve "terör örgütü propagandası yaptığı" iddiasıyla hakkında Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın duruşmasına devam edildi. Davanın bugün görülen celsesine Nursel Aydoğan, Silivri Cezaevi'nden SEGBİS sistemi ile katılırken, duruşmayı HDP milletvekilleri Ziya Pir, Meral Danış Beştaş ve Sibel Yİğitalp de izledi. Duruşmada söz alan Aydoğan'ın avukatları, dosyada ciddi eksikliklerin olduğunu, soruşturmayı yürüten ve yargılama yapan önceki hakim ve savcıların FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında tutuklandığını, bu şekilde karar verilmesinin hukuksuzluk olacağını belirterek, soruşturmanın genişletilmesini istedi.
FEZLEKELER ŞİŞİRİLEREK TOPLUM KARŞISINDA SUÇ İŞLİYORUZ İZLENİMİ VERİLİYOR
Daha sonra söz hakkı verilen Nursel Aydoğan, Türkiye'nin en ağır sorununun yaşandığı Diyarbakır'da milletvekili olduğunu belirterek, "Her hareket ve davranışımız emniyet tarafından kontrol altında. Suçlandığım olaylar, bir milletvekilinin böylesi sancılı bir bölgede yapması gerekenlerdir. Burada milletvekilliği yapmamız engelleniyor. Bu ülkede küçük bir kıza 5-6 güvenlik görevlisi tecavüz ediyor. Böylesi ahlaksız bir duruma hassasiyet gösterdiğimiz için, teşekkür edilmesi gereken yerde dava açılıyor. Fezlekeler şişirilerek toplum karşısında suç işliyoruz izlenimi veriliyor. Birilerinin buna dur demesi lazım. Yoksa bu şekilde bu ülkenin sorunlarına çözüm bulamayız" dedi.
Daha sonra duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme, avukatların soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, tüm taleplerin reddine karar verdi. Daha sonra dava ile ilgili karar vereceklerini söyleyen Mahkeme Başkanı, Nursel Aydoğan'dan esas hakkındaki savunmasını yapmasını istedi. Davanın bu kadar acele bitirilmesine anlam veremediğini belirten Aydoğan, "Her mahkeme 10-15 celse sürerken bu acelenin sebebini anlayamadım. Savunma için çok hazırlanamadım. Süre verecekseniz verin, vermeyecekseniz de kararınızı verin"dedi.
Duruşmada söz hakkı alan Aydoğan'ın avukatları da savunmak yapmak için süre verilmesini istedi. Talebi değerlendiren mahkeme, duruşmayı 13 Ocak tarihine erteledi.
BEŞTAŞ: DOSYALAR KARARA ÇIKARILARAK MİLLETVEKİLLİKLERİNİN DÜŞÜRÜLMESİNİN YOLUNU AÇMAYA ÇALIŞIYORLAR
Duruşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş,"Maalesef yine bir darbe dönemi davasına daha tanıklık ettik. Nursel Aydoğan ile ilgili açılan dava dosyası daha önce yaptığı konuşma ve katıldığı etkinliklerin birleştirilmesi sonucu açılmıştır. Bugün en dikkat verici boyut mahkemenin çok çok acele ederek kararı vermek istemesiydi. Şu anda iktidar yeni bir tezgah peşinde. Alelacele dosyaları karara çıkararak, milletvekillerinin düşürülmesinin yolunu açmaya çalışıyor. Bu çok ciddi, çok önemli, Türkiye'nin gelecek günlerini, parlemento bileşimini doğrudan etkileyecek bir karar türüdür. Mahkemeler bütün talepleri reddediyor. Savunmaya ilişkin bütün argümanları reddediyor. Kendilerine gelen karar doğrultusunda yargılama yapıyorlar. Nursel hanıma isnad edilen fiiller aslında yargılama kapsamı dışında. Biz Ankara'ya Diyarbakır'dan sesleniyoruz. Sizin kurmak istediğiniz tezgahın farkındayız. Milletvekillerini cezaevlerine kapatmanız yetmedi, şimdi de yargılamada bir an önce karar verilmesi sağlanmaya çalışıyor. Biz buna izin vermeyeceğiz. Bu kararlar nerede olursa olsun bozulacaktır. Kendi çıkardıkları kanunlara uymayan bir iktidarla ve bu kanunları reddeden buna aykırı karar veren mahkemelerle karşı karşıyayız. Bu tephlikeli bir gidişattır. Adil yargılamanın hiç bir unsuru yoktur. Bu davaların hukukla bir ilgisi yoktur. Devam eden siyasal süreçlerin parçası olarak yargılamalar devam ediyor"dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Meral Danış Beştaş'ın açıklaması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -
=============================
Antalya'da 4 hastaneden geri çevrilen Suriyeli çocuk öldü
ANTALYA'da, Suriyeli 30 yaşındaki İzzettin Ahmed'in yüksek ateş şikayetiyle hastaneye götürdüğü oğlu 7 yaşındaki Ali İzzettin Ahmed, iddiaya göre nüfus cüzdanı olmadığı gerekçesiyle 4 hastaneden geri çevrildi. Ali İzzettin Ahmed getirildiği evinde yaşamını yitirdi.
Muratpaşa İlçesi, Güzeloba Mahallesi Aydın Sokak'ta oturan İzzettin Ahmed, geçen pazar günü inşaatta çalışırken 3 çocuğundan Ali İzzettin Ahmed'in rahatsızlandığı haberini aldı. İşi bırakıp hemen eve gelen İzzettin Ahmed, ateşi yükselen oğlunu kucağına alıp akşam saatlerinde tedavi ettirmek için Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Acil servisten giriş yapan İzzettin Ahmed, çocuğun nüfus cüzdanı isteyen görevliye Suriye olduğunu, nüfus cüzdanı olmadığını söyleyince iddiaya göre geri çevrildi.
Buradan oğlunu Kepez İlçesi'ndeki Sütçüler Devlet Hastanesi'ne götüren İzzettin Ahmed, buradan da aynı gerekçeyle geri çevrilince, bu kez Güllük Caddesi'nde bulunan Atatürk Devlet Hastanesi'ne geldi. Burada da İzzettin Ahmed'e aynı yanıt verildi. İzzettin Ahmed, son olarak oğlunu Demircikara Mahallesi'nde bulunan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne götürdü. Burada da kabul edilmeyen İzzettin Ahmed, oğlunu alıp eve gitti.
İzzettin Ahmed eve getirip yatağına yatırdığı oğlunun başında beklerken uyuyakaldığını, saat 05.00 sıralarında uyandığında minik Ali İzzet'i hareketsiz bulduğunu söyledi. Haber verilmesi üzerine gelen sağlık ekibinin öldüğünü saptadığı Ali İzzet Ahmed'in cenazesi adli tıpta yapılan otopsinin ardından Kurşunlu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Oğlunun, götürdüğü 4 hastanenin de kabul etmediği için öldüğünü söyleyen ve şikayetçi olan İzzettin Ahmed, "Oğlum Ali İzzettin'in yüksek ateşi vardı. Çaresiz bir şekilde hastane hastane dolaştık, ancak nüfus cüzdanımız olmadığı gerekçesiyle hiçbir hastane kabul etmedi. Çaresiz eve döndük. Şimdi geride iki oğlum daha var. Onlar da aynı kaderi yaşarsa biz ne yapacağız. Çocuğumuzu okula gönderemiyoruz. Bunu sorun etmiyoruz da en azından tedavileri yapılsın" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Baba İzzettin Ahmed ile röp
-Babanın İzzetin Ahmed'in belgeleri göstermesi
-Baba ile diğer kardeşlerin görüntüsü
-Ölen Ali İzzettin Ahmed'in opak fotosu
-Detaylar
Haber Kamera Bülent TATOĞGULLARI/ANTALYA,
==============================
Gaziantep'te huzur operasyonu
GAZİANTEP'te çok sayıda polisin katılımıyla okulların etrafında huzur operasyonu yapıldı.
Kentteki okulların etrafındaki işyerlerine ve şüpheli şahıslara yönelik Asayiş Şube Müdürlüğü'nde görevli polislerin katılımıyla huzur operasyonu düzenlendi. Operasyonda çok sayıda işyerinde arama yapan polisler, okulların etrafında bulunanların kimliğini kontrol etti, üst aramasını yaptı.
Bölgedeki vatandaşlar, uygulamadan memnun olduğunu ifade ederken, yetkililer huzur operasyonlarının süreceğini kaydetti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Polis ekiplerinin huzur uygulaması
Polislerin okul çevrelerinde gezmesi
Polisin üst arama ve gbt sorgusu
Vatandaş ile röp.
Kıraathanelerin gezilmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber: Metin Faruk TAMER-Kamera: Ahmet ÖZER -GAZİANTEP-DHA)
=================================
Suriyelilere 12 tır yardım gönderdi
CANSUYU Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından hazırlanan 12 TIR'lık insani yardım malzemesi, Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı'na ulaştı.
Derneğin Ankara, İstanbul, Bursa ve Gaziantep Şubeleri tarafından toplanan 12 TIR'lık yardımın dışında bugüne kadar Suriye'de 4 bin ton yardım malzemesi dağıttıklarını söyleyen Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Abdülhadi Bük, muhtaç insanların yanında olmaya devam edeceklerini söyledi. Bük, "İnsani yardım malzemelerimizi göndermeye devam ediyoruz. Halep'ten göç eden insanların karda kıştaki durumunu sizler düşünün. Biz sıcak evimizde yatarken sıcak ekmek yerken onlar şu anda ağaçların altında, derme çatma çadırlarda kalmak mecburiyetindeler. Dernek yöneticilerimiz seferber oldu. İçinde her türlü insani yardım malzemesini bulunduğu 12 tır, Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye gönderilecek" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Yardım tırlarından detay
Yardım tırlarının hareket etmesi
Cansuyu Derneği Hatay Şube BAşkanı Abdülhadi Bük'le röportaj
Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK/HATAY,
=========================================
SGK primi ödeme süresi uzatıldı
HATAY Sosyal Güvenlik İl Müdürü Hamit Bal, son ödeme günü 2 Ocak olan prim ve diğer tüm alacakların tahsilatının 9 Ocak'a kadar uzatıldığını söyledi.
İl Müdürü Bal, anlaşmalı bankalarla SGK sisteminde yaşanan sorun nedeniyle son ödeme gününde uzatmaya gidildiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"2 Ocak'ta kurumumuzla prim tahsilat anlaşması olan bankaların kurumumuz tahsilat sistemleriyle iletişimde sıkıntılar yaşanmış ve prim tahsilatlarında aksaklıklar olmuştur. Prim ödeme yükümlülerimizin mağduriyetlerini önlemek amacıyla son ödeme günü 2- 1 - 2017 tarihi olan prim ve diğer tüm alacakların tahsilat işlemleri 9 - 1- 2017 mesai bitimine kadar uzatılmıştır."
Haber: Ramazan ÇELİK/Hatay,
=========================================
Mersin'de sel felaketi 55 bin dekar sera alanını vurdu
MERSİN'de, geçen hafta yaşanan sel felaketi en büyük zararı tarım arazilerine verdi. Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, sel felaketinde 55 bin dekardan fazla seranın sular altında kaldığını söyledi.
Su baskınlarının etkili olduğu Türkiye'nin en önemli örtü altı üretim merkezleri arasında yer alan biberiyle ünlü merkez Akdeniz İlçesi'nin Kazanlı ve Adanalıoğlu mahallelerinde çiftçiler yaraları sarmaya çalışıyor. Seralardaki suları çekmek için gece gündüz çalışan çiftçiler, pazara sürmeye hazırlandıkları ürünlerini hasat edemiyor.
Türkiye'de üretilen biberin yüzde 70'ini karşılayan bölgede sele bağlı mağduriyetin, vatandaşın sofrasına da zam olarak yansıyacağı ifade ediliyor. Örtü altı tarımın yapıldığı bölgedeki tarım alanlarının tamamına yakınının büyük zarar gördüğünü ifade eden Cengiz Gökçel, Türkiye'nin örtü altında en fazla üretim yapan bölgesinde yaşanan sel taşkınlarının. aradan 5 gün geçmesine rağmen hala seralardan boşaltılamadığını kaydetti.
BORÇ AFFI TALEP EDİYORUZ
Her iki bölgede incelemede bulunan ve yaklaşık 60 bin dekarda örtü altı sebze üretildiğine işaret eden Gökçel, borç affının gündeme gelmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
"Arkadaşlarımız kendi imkanlarıyla sera içerisinden suları çekerek ürünlerini kurtarmaya çalışıyor. Türkiye'deki biber üretiminin yüzde 70'ini biz yapıyoruz. Böyle önemli bir merkezde afet yaşadık. Bu bölgede 2014 yılında soğuk afeti yaşadık. Geçen yıl en fazla tarım ürünleri ihraç ettiğimiz ülke olan Rusya ile yaşadığımız krizle birlikte üreticiler müthiş zarar etti. Türkiye'de ve Mersin'de örtü altında üretim yapan çiftçilerimiz özel bankalara borçlanmak zorunda kaldı. Çiftçiler olarak üretime devam edebilmemiz, insanlarımızın ihtiyacı olan ürünleri üretebilmemiz için borç affının gündeme gelmesi gerektiğini düşünüyor ve yetkililerden talep ediyoruz."
55 BİN DEKARDAN FAZLA SERA ZARAR GÖRDÜ
Çiftçilerin çok büyük zarara uğradığını kaydeden Gökçel, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın zararın rakamsal olarak belirlenmesi talimatı verdiğini hatırlatarak şunları söyledi:
"31 Aralık günü yaklaşık 70 kişilik ekip, bölgede durum tespiti yaptı. Sadece Akdeniz ilçemizde 40 bin dekarlık sera, sel ve su baskınına maruz kaldı. Tarsus'taki yaklaşık 20 bin dekarlık serada da zarar var. Toplamda 55 bin dekarın üzerinde hasara uğrayan seraların olduğunu gözlemledik. Çiftçilerimizin bu işten hem desteklerle, hem de borç affı ile sıkıntılarının ortadan kalkmasını ümit ediyoruz. Sel afeti olmasıyla birlikte arzda müthiş bir daralma oldu. Biz piyasaya ürün veremiyoruz. Hasat yeni başlamıştı zaten. 10 gün oldu çiftçilerimiz pazara ürünlerini vermeye başlayalı. Arzda sıkıntı oldu. Yetişmiş ürünü bile toplayacak pozisyon yok. Çamurun içinde kimsenin ürün toplaması mümkün değil. Dolayısı ile fiyatlar bir miktar arttı. Fakat zararın boyutu bu şekilde devam ederse fiyatlar daha da yükselir."
500 BİN TL ZARARIM VAR
20 bin dönümlük alanda biber üretimi yapan Fuat Can ise şöyle dedi:
"Seramız tamamen bitik durumda. Bu bitki kendini asla toplayamaz. Devletten ve özel bankalardan aldığımız krediler var. Borçlarımızın affını istiyoruz. Bitki ölü durumda ve hasat yapamıyoruz. Yetkililerden borçlarımızı silmelerini istiyoruz. Borçları ertelemekle olmaz. Ben bu biberi çekip atacağım. Selin yaşandığı günden bu yana suları çekiyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz. Bir türlü su bitmiyor. Suyu boşaltıyoruz, topraktan şu fışkırıyor. Her şeyimiz zarara uğradı. 20 bin dönümde 500 bin TL zararım var. Bankadan kredi alıp yaptık bu serayı."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Seraların havadan görüntüsü
-Seradan motorla çıkartılan su
-Sera içinde çalışan işçilerden genel ve detay görüntü
-DHA Muhabarı İbrahim Maşe'nin anonsu
-İbrahim Maşe sera sahibi ile çamur içinde yürürken
-Sera sahibi ile röp
-Sera içinde yürüyen çifçi
-Çitfçi ile röp
-Sera dalındaki biber ve domates görüntüsü
-İbrahim Maşe'nin anonsu
-Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel ile röp
Haber: İbrahim MAŞE- Mustafa ERCAN/MERSİN, -
=============================================
Halk otobüsünde bayılan yaşlı adama yakındaki hastane çalışanları müdahale etti
KAYSERİ'de, evine gitmek için halk otobüsüne binen 74 yaşındaki Hamit Tuna, araç hastane önünden geçerken bayıldı. Tuna, hastanede görevli sağlık çalışanlarının ilk müdahalesinin ardından hastaneye taşındı.
Olay, merkez Kocasinan ilçesi Hastane Caddesi'nde meydana geldi. 38 AB 245 plakalı halk otobüsü ile Ziyagökalp Mahallesi'nde bulunan evine giden Hamit Tuna, araç Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünden geçerken birden fenalaşarak bayıldı. Otobüs şoförünün kapıyı açarak seslenmesi üzerine, hastanede görev yapan sağlık çalışanı, hasta taşıyıcısı ve güvenlik görevlisi Tuna'nın yardımına koştu. Otobüste ilk müdahalesi yapılan Hamit Tuna, ardından görevliler tarafından hastaneye taşındı. Tedavi altına alınan Tuna'nın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
-Yaşlı adama otobüste müdahale edilmesi ve hastaneye taşınması
-Genel detaylar
Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN /KAYSERİ DHA)
==========================================
KYK'lı gençlerin Halep için topladığı 102 TIR yardım yola çıktı
GENÇLİK ve Spor Bakanlığı'na bağlı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun (KYK) düzenlediği 'Halep Bizdir, Halep Bizdendir, Halep Bizimledir' kampanyasında toplanan 102 TIR'lık yardım, Bakan Akif Çağatay Kılıç'ın katıldığı törenle yola çıktı.
Gölbaşı KYK Kız Öğrenci Yurdu'nda düzenlenen törende, kampanyanın Ankara ayağında toplanan 5 TIR'lık malzeme, Kızılay aracılığı ile Halep'e ulaştırılmak üzere Cilvegözü Sınır Kapısı'na uğurlandı. Bakan Çağatay Kılıç'ın bir koli yardım malzemesini TIR'a yüklemesinin ardından TIR'lar yola çıktı. Bakan Çağatay Kılıç yaptığı konuşmada, toplanan yardım miktarının çok önemi olmadığını belirtirken, "Burada önemli olan rakamlar değil. Genel Müdürümüzün saydığı rakamları tekrarlayıp şu kadar koli, şu kadar TIR oldu demeyeceğim. Bu kampanyanın asıl anlamı, bizim tarihimizden, değerlerimizden, geleneklerimizden gelen özelliklerimizin açığa çıkması, onların bugün dahi dünyanın şu zor halinde bile korunduğunun ve her zaman korunacağının ispatını ortaya koymanızdır. Burada önemli olan, bir koli, 2 koli gitmiş, 100 TIR gitmiş, 500 TIR gitmiş konusu değil. Neredesiniz dendiği zaman buradayız diyen Asım'ın Nesli'nin varlığı. İşte burada önemli olan bu" dedi.
Bakan Kılıç, ortaya konulan işlerde samimiyetin önemine işaret ederken, "Sayın Cumhurbaşkanımızın 15 yıldır Türkiye'de siyasi hayatın en önünde yer almasının altındaki sırrın ne olduğunu soranlar var. Benim şahsi kanaatim samimiyet… Çünkü yüreğinden gelen, içinden gelen bir şey her zaman insanların nezdinde en çok yer bulandır. Yapmacık olan, yapmış olmak için yapılan hiçbir şeyi milletimiz kabul etmez. Onu da görür, hisseder, ferasetiyle de gerekli cevabı verir. Başbakanımız ne diyor; Laf üstüne laf değil, iş üstüne iş, taş üstüne iş koyma vaktidir" dedi.
Bakan Çağatay Kılıç, Halepliler için toplanan yardımın tarihteki yerini aldığını ifade ederek, "Bu kampanya için ortaya konulan, destekle toplanan her bir koli, okyanusların içerisine atılan bir damladır. Ama o damla okyanusun içerisinde yok olmayacaktır. Çünkü, nasıl ki çınarlar yüzyıllar boyu yaşıyorsa, bizim devlet ve millet geleneğimizden, aziz Türk milletinin tarihinden gelen güç bugün hala yaşıyorsa ve biz tarihimizden gelen bu gücü ortaya koyuyorsak, işte bugün atılan bu damla, milletimizin medeniyet yolculuğunda muhakkak ki yerini ve değerini almıştır" diye konuştu.
HALEPLİLER'E 102 TIR YARDIM
Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarında barınmakta olan öğrencilerin yardımlaşma ve diğergamlık duygularını harekete geçirmek, Halep'ten tahliye edilen iç savaş mağduru Suriyeliler'in hüzünlerini paylaşmak ve acil ihtiyaç duydukları insani yardım malzemelerini temin etmek amacıyla 19-30 Aralık 2016 tarihleri arasında "Halep Bizdir, Halep Bizdendir, Halep Bizimledir' adlı yardım kampanyası düzenlenmişti.
Kampanya süresince toplanan yardımlar, içeriklerine uygun olarak tasnif edilerek ve paketlerin üzerine içerik adları yazılarak il müdürlüklerinde toplandı ve Kızılay yetkililerine teslim edildi.
Görüntü dökümü
-----------------------
Yardım Tırlarından GENEL Görüntü
Bakan Kılınç'ın geliş görüntüsü
Bakan'dan genel görüntüsü
Bakan'nın konuşması
Bakan'nın yardım kolisini koyma
Öğrenciler ile görüntüsü
Haber: Mehmet DEMİR/GÖLBAŞI(Ankara), -
===========================================
Kuyumcular Başkan Savaş'tan yardım istedi
HATAY'ın İskenderun İlçesi'ndeki Eski Kuyumcular Çarşısı esnafı, çarşının yanına el işi ürünlerin satışı için yapılan barakaların yol açtığı güvenlik sorunu konusunda Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'tan yardım istedi.
Başkan Savaş Eski Kuyumcular Çarşısı'nı ziyaret ederek esnafla sohbet etti, sorunlarını dinledi. İskenderun Kuyumcular Odası Başkanı Uğur Fırat, Şehit Pamir Caddesi'ndeki çarşıda yaşanan sorunla ilgili şöyle konuştu:
"Büyük Çarşı Kuyumcular Pasajı'nın yan tarafındaki baraka, pasaja sıfır şekilde yapıldı. Bu hem imara hem de kanunlara aykırıdır. Bu barakaların içerisine, arkada ara bölme bırakılan yere gizlenip, 4-5 günlük tatillerde veya hafta sonu duvarı delerek içeri girip soygun yapsa bizlerin zararını kim karşılayacak?"
Konuyu İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil'e ilettiklerini ancak sonuç alamayınca mahkemeye başvurduklarını anlatan Uğur Fırat, pasajdaki 65 esnafın tedirgin olduğunu kaydetti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da sorunu ilk kez duyduğunu, çözümüyle ilgileneceğini söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Kuyumcular Odası Başkanı Uğur Fırat'ın Başkan Lütfü Savaş'a barakaları göstermesi
Uğur Fırat'ın konuşması
Başkan Lütfü Savaş'ın kuyumcular çarşısını gezmesi
Başkan Lütfü Savaş'ın güvenlik kamera görüntülerini izlemesi
Esnafın sorunlarını dinlemesi
Haber-Kamera Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),
==============================================
Sürpriz evlilik teklifi ile şaşırdı
KOCAELİ'nin Gölcük İlçesi'nde Emre Aygün Kılıç kız arkadaşı Pelin Yalçın'a sürpriz yaparak evlenme teklifinde bulundu. Erkek arkadaşı ile dev ekranda gösterilen fotoğraflarına bakan genç kız, "Ömrümün geri kalanı arkana bakar mısın?" yazısını görüp arkasını döndüğünde bir araya gelen arkadaşlarının oluşturduğu "Benimle evlenir misin?" yazısını görünce heyecanlandı. Pelin Yalçın evlilik teklifini kabul ederken, vatandaşlar alkışladı.
Gölcük'te Emre Aygün Kılıç kız arkadaşı Pelin Yalçın'a bugün Anıtpark'ta evlenme teklif etti. Kız arkadaşı Pelin Yalçın ile birlikte parka gelen Emre Aygün Kılıç, dev ekranın önünde dururken, bu sırada etrafta gizlenen arkadaşları hemen gerilerinde bir araya geldi. Emre Aygün Kılıç ile Pelin Yalçın dev ekranda gösterilen birlikte çekildikleri fotoğraflara bakarken, ekranda "Ömrümün geri kalanı arkana bakar mısın?" yazısı çıktı. Arkasına dönen Pelin Yalçın, tişörtlerinin sırt kısmında harflerin olduğu yan yana geldiklerinde oluşan "Benimle evlenir misin?" yazısını görünce heyecanlandı. Pelin Yalçın ve Emre Aygün Kılıç'ın etrafını arkadaşları sardı. Emre Aygün Kılıç diz çöküp önce kız arkadaşını çiçek verdikten sonra yüzüğü çıkardı. Konfetiler patlatılırken, Pelin Yalçın evlilik teklifini kabul etti. Emre Aygün Kılıç kız arkadaşının parmağına yüzüğü takarken birbirlerine sarıldılar. Parkta toplananlar sürpriz evlilik teklifini ilgiyle izleyerek gençleri alkışladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Gençlerin parka gelişi
-Ekranın önünde durmaları
-Arkadaşlarının arkalarında toplanmaları
-Genç kızın arkasına dönmesi ve şaşırması
-Konfetilerin patlatılması, yüzük takılması
HABER-KAMERA: Soner GÜLEZER / GÖLCÜK(Kocaeli), -