Haberler

Dha Yurt Bülteni-11

Abone Ol

1)ÖSO, EL BAB'IN YÜZDE 60'INDA KONTROLÜ SAĞLADITÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin Fırat Kalkanı Harekatı ile desteklediği Özgür Suriye Ordusu güçleri, terör örgütü DEAŞ denetimindeki Suriye'nin El Bab kentinin yüzde 60'ında kontrolü ele geçirdi.

1)ÖSO, EL BAB'IN YÜZDE 60'INDA KONTROLÜ SAĞLADI

TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nin Fırat Kalkanı Harekatı ile desteklediği Özgür Suriye Ordusu güçleri, terör örgütü DEAŞ denetimindeki Suriye'nin El Bab kentinin yüzde 60'ında kontrolü ele geçirdi.

Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır güvenliğinin terör örgütlerinden temizlenerek güvenli hale getirilmesi için geçen 24 Ağustos'ta Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlatarak, Gaziantep'in Karkamış İlçesi'nin karşısındaki DEAŞ terör örgütü kontrolündeki Cerablus'a sınır ötesi harekat başlattı. Aynı gün Cerablus'ta kontrolü ele geçiren TSK tarafından desteklenen ÖSO güçleri, ilerleyişini sürdürerek kısa süre içerisinde Kilis'in Elbeyli İlçesi karşısında bulunan Suriye'nin Rai bölgesine ulaştı. DEAŞ'lı teröristlerle çatışarak ve kurtarılan bölgelerde mayın ve el yapımı patlayıcıları temizleyerek ilerleyen Türk Silahlı Kuvvetleri askerleri ile ÖSO güçleri, geçen yıl 9 Aralık'ta, Rakka'nın ardından terör örgütü DEAŞ'ın ikinci merkezi kabul edilen El Bab kentine yönelik harekat başlattı.

Çok fazla tuzaklanmış patlayıcı ve sık sık bomba yüklü araçlarla yapılan saldırılar nedeniyle temkinli hareket ederek ilerleyen TSK destekli ÖSO güçleri, son bir aylık süreçte El Bab kentinin doğusundaki Bzaghah ve Kabbasin ile batısındaki Akil Tepesi ile hastane bölgesinde kontrolü sağlayarak dış mahallelerine ulaştı. Son bir haftadır yoğunlaşan çatışmaların ve saldırıların ardından ilerleyişini sürdüren Türk askerlerinin desteklediği ÖSO unsurları, bugün yüzde 60'ında kontrolünü sağladığı El Bab'ın merkezine de girdi.

TAMAMEN TEMİZLENMESİ AN MESELESİ

Özgür Suriye Ordusu'nun ana çatısını oluşturan Türkmenlerden kurulu Sultan Murat Tümeni komutanları, El Bab'ın tamamen DEAŞ'lı teröristlerden temizlenmesinin an meselesi olduğunu söyledi. El Bab'ın yaklaşık 3 yıldır terör örgütü DEAŞ kontrolünde olduğunu belirten ÖSO güçleri, buranın denetiminin muhaliflere geçmesinin önemli olduğunu ifade etti. El Bab kentinin DEAŞ'tan temizlenmesi ile Azez-Cerablus hattının terör unsurlarından arındırılacağını kaydeden ÖSO güçleri, çok fazla tuzaklanmış patlayıcı, canlı bomba ve bomba yüklü araçlar ile yapılan saldırılar ve tünellerle kaçış yollarının kullanılması nedeniyle temkinli hareket ettiklerini, kentin tamamen denetimini sağlamalarının ise kısa sürede gerçekleşeceğini vurguladı.

172 GÜNDE 2705 DEAŞLI TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

172'nci gününe giren Fırat Kalkanı Harekatı'nda Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından desteklenen ÖSO güçleri 229 meskun mahal ve 1910 kilometre karelik alanda kontrolü ele geçirdi. Bugüne kadar 64 Türk askerinin şehit düştüğü harekatta, Türk savaş uçakları 1972 hedefe yönelik hava harekatı düzenledi. Karadan ve havadan ateş altına alınan DEAŞ terör örgütünün çok sayıda barınma alanı, karargah, mühimmat ve toplanma alanı ile silahlı ve bombalı araçları imha edildi. Harekatta bugüne kadar 2 bin 228'i ölü olmak üzere 2 bin 705 DEAŞ'lı teröristte etkisiz hale getirildi. Yine harekatın başladığı günden bu yana 3 bin 750 el yapımı patlayıcı ile 66 mayın da imha edildi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

CEP TELEFONU

Yaşanan çatışmalar

Bir aracın üzerinden ateş edilmesi

El Bab merkezine ilerleyen ÖSO askerleri

ÖSO askerlerinin ellerindeki silahlar

Bir askerin elindeki roket atar

Arapça konuşmalar

Yaşanan silahlı çatışma

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 90 MB

===========================================================

2)ZÜLFÜ LİVANELİ'DEN AHMET TÜRK'E ZİYARET

ZÜLFÜ Livaneli, Tarhan Erdem, Akın Birdal ve Ziya Halis'in de aralarında bulunduğu aydın, sanatçı ve siyasetçilerden oluşan 18 kişilik diyalog grubu, geçtiğimiz günlerde kaldığı cezaevinden tahliye edilen Mardin Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Ahmet Türk'ü, Kasrı Kanco'da ziyaret etti.

Mardin Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce yurt dışı yasağı ve adli kontrol kararıyla tahliye edilen Mardin Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Ahmet Türk'e, herkesimden insanların ziyareti devam ediyor. Son olarak aralarında Zülfü Livaneli, Tarhan Erdem, Akın Birdal ve Ziya Halis'in de bulunduğu 18 kişiden oluşan diyalog grubu Kasrı Kanco'da Ahmet Türk'ü ziyaret ederek bir süre görüştü.

Elazığ'da hastaneye çıkarılırken, kelepçe takıldığı iddia edilen fotoğrafı değerlendiren Türk, "Resim çok kötü bir resimmiş gibi oldu. Yerlerde buz vardı. Kaymamak içinde koluma girdiler, kelepçeler takılmadı. 2 kez beni Diyarbakır'a getirdikleri ring arabası ile getirmediler. Bir araba ile getirdiler. Kelepçe takmadılar. Yolda sigara da veriyorlardı. Şimdi kalkıp desem bunlar hakaret etti, gerçekten hoş olmaz. Dürüst olmak lazım" dedi.

"AHMET TÜRK TÜRKİYE'DE BARIŞIN SİMGESİ HALİNE GELMİŞ"

Basına kapalı gerçekleşen ziyaretin ardından gazetecilere konuşan Zülfü Livaneli, Ahmet Türk'ü, Ankara ve İstanbul'dan diyalog grubu üyelerinden oluşan 18 kişilik bir grupla ziyaret ettiklerini belirterek, "Diyalog gurubu olarak İstanbul ve Ankara'dan arkadaşlarımızla birlikte sayın Ahmet Türk'e geçmiş olsun ziyaretine geldik. Kasrı Kanco'da ağırlanıyoruz. Diyalog gurubu Türkiye'nin bu sertleşen ortamında, kutuplaşan ortamda ilişkileri daha yumuşatmak ve uygar ülkelerdeki gibi gerekli olan siyasi üslubu, gerekli olan diyaloğu, gerekli olan barış, özgürlük ve demokrasi için, gerekli olan ilişkileri kurabilmek için yola çıkmış olan iyi niyetli barışçı insanlardan oluşuyor. İçimizde bakanlar var, parti genel başkanları var, sivil toplum kuruluşları var, sendika başkanları var, çok önemli aydınlar var, yargıçlar var. Böyle bir gurubun yapması gereken işlerden birisi de diğer faaliyetyerin yanısıra Ahmet Türk'ü ziyaretiydi. Ahmet Türk'ü ziyaretinin iki anlamı var; bir tanesi saygıdeğer Ahmet Türk en saygın insinlardan birisi. Türkiye'nin ona geçmiş olsun demek elbette, fakat bir yandan da Ahmet Türk saygın kişiliğinin de ötesinde yıllardan beri Türkiye'de barışın, yumuşak konuşmanın, siyasi nezaketin simgesi olmuş. 6 dönem parlamentoda hizmet vermiş parti genel başkanlığı yapmış, büyük şehir belediye başkanlığı yapmış, çok değerli bir isim ve ve barışın simgesi haline gelmiş. Son olarak bu hapishaneye girip, çıkışındaki tutumu, davranışları ve özellikle topluma verdiği mesajlarda, özellikle saygı topladı. Özellikle takdir topladı Türkiye'nin her kesiminden. O yüzden Ahmet Türk ismi Türkiye'de hepimizin özlediği barış için çok önemli bir isim, bir simge. Barışın zamanı olmaz, barış için geç kalındı, kalınmadı denmez. Çünkü kan akmaya devam ediyorsa orada barış acil olarak alınmalıdır. Dalayışıyla biz Türkiye'de bu sertlik ortamından kurtulmak, kan dökülmesinden kurtulmak ve uygar demokratik ülkelerdeki gibi bir demokrasiye kavuşmak istiyoruz. Hukukun üstünlüğü içinde ve birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var, o bakımından bütün diyalog gurubumuzla birlikte burada, bu amacımızı bir kere daha tekrar ediyoruz. Hemen barış, hemen dostluk ve seçilmiş parlamenterlere özgürlük ve bütün bu amaçlarımızı ve iyi dileklerimizi belirtmek ve saygılarımızı sunmak üzere buradayız" diye konuştu.

ERDEM: PARLAMENTONUN ÖNEMLİ BİR KISMI TUTUKLANDI

Tarhan Erdem da, parlamentonun önemli bir kesiminin tutuklandığını, bir kısmının da tahdit altında olduğunu hatırlatarak, "Parlamentonun önemli bir kesimi tutuklandı, bir kısmı da tehdit altında. Ahmet beyin nezdinde, bunu tenkit etmek protesto etmek için buradayız. Ahmet bey parlamentomuzun yaşayan en eski üyelerindendir. Daha önünde çok önemli yıllar varken, kendisi parlamentodan alınmış ve hapsedilmiştir. Bu gün hepimiz sevinerek görüyoruz ki aramızdadır. Kendilerine geçmiş olsun demeye geldik. Daha çok ihtiyacı var Türkiye'nin Ahmet beye. iyi ki varsınız, iyi ki başımızdasınız" diye konuştu.

"TEK SEÇENEĞİN ARTIK BARIŞ OLDUĞUNU HERKES GÖRMELİ"

Mardin Büyükşehir Belediye eski başkanı Ahmet Türk, konuklarına yaptıkları konuşmadan ötürü teşekkür ederek, şöyle konuştu:

"Çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız. Benim için çok büyük bir onur. İyi ki varsınız halklarımız arasında köprüleri yıkmak isteyenler, bu gün bu köprüleri tamir etmek için vicdan sahibi demokrat insanları, bu ülkede seslerini gür bir şekilde duyurduklarını görüyoruz. Bu aslında sadece şahsım ile ilgili değil, Türkiye'nin halkalarının kardeşliğini temel alan, bunu gerçekten bir kardeşlik duygusuyla ve ortaklaşmayı esas alan bir mantıkla yaklaşan insanlarımızın, dostlarımızın olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koymakta. Ben buna inanıyorum ki Kürt halkı, Türk halkı bir birine düşman değildir. Yürütülen siyasetin bu halklarımız arasında bir öfkenin, bir kırgınlığın, bir güvensizliğine neden olmuş. Bizim görevimiz işte bunu yeniden tesis etmek, bunu sağlamak ve demokratik ortak bir gelecekte, birlikte yaşamayı esas alan bir mantıkla sorunları çözmektir. Evet bugün cezaevinden çıktım ama yüreğimin bir parçası da cezaevinde eş genel başkanlarımız, cezaevindeki milletvekillerimiz, cezaevinde yine toplumun vicdanı olan Cumhuriyet Gazetesi'nin ve diğer basın mensuplarının bir çoğu cezaevinde. Yine 80'e yakın belediye eş başkanlarımız, işte kayyum atanarak cezaevinde bulunmaktadır. Biz 1980'leri yaşadık, 1994'leri yaşadık, şiddet ve baskı politikalarının Türkiye'yi aslında hiç illeri götürmediğini ve gittikçe maalesef bu gün daha kaosun yaşandığı bir ortama sürüklendiğimizi görüyoruz. Tek seçeneğin barış olduğunu artık herkes görmeli. Barıştan başka bir seçenek yok. Sorunları ortak akılla çözmekten başka bir seçenek yok. bu nedenle çok değerli dostlarımızın diyalog gurubunun çabalarını görüyoruz. Bunlara yönelik herkesin katkı sunması lazım. haksızlığa karşı, antidemokratik uygulamala karşı bir bütün olarak seslerimizi yükseltmeliyiz ki haklarımız arasında kardeşliği ve güveni oluşturabilelim."

Türk daha sonra kendisine ziyarete gelen misafirlerine Kasri Kanco Konağı'nı gezdirdi. Türk, CHP eski genel başkanlarından Deniz Baykal'ın uzun yıllar önce Kasrı Kanco'ya geldiğini ve cezaevi anılarını paylaştığını anlattı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Zülfü Livaneli'nin konuşması

-Tarhan Erdem'in konuşması

-Ahmet Türk'ün konuşması

-Kasrı Kanco Konağı

-Genel ve detay görüntüler

-Haber-Kamera: Mehmet Ali DİNLER/KIZILTEPE (Mardin), -

====================================================

Özgecan'ı anlatacak 'Cennetin Kuşları' filminin sözleşmesi, ikinci ölüm yıldönümünde imzalandı (EK)

3)MEZARINDA ANILDI

Mersin Şehir Mezarlığı içerisindeki Özgecan Aslan'ın anıt mezarına giden baba Mehmet, anne Songül ve kardeşler Beste ile Barış Ali Aslan, duygulu anlar yaşadı. Heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından kızının mezarına yapılan anıt heykeli okşayan anne Songül Aslan, kızını temsil eden heykelin siluetini öptü. Okunan dualara eşlik eden Aslan, güçlükle ayakta durabildi. Ölümünün ikinci yılında kardeşi Özgecan Aslan'ı mezarı başında anan Beste ile Barış Ali de mezar başında dua edip hüzünlü anlar yaşadı. Büyük acı yaşadıklarını ifade eden anne Aslan, "Ölene kadar bu acımız bitmez. Tüm dünyaya sesleniyorum. Anne babalar eğitimden geçsin. Böyle bir şiddete kimsenin çocuğu maruz kalmasın, bu şiddet artık son buldun. Hiçbir anne baba yüreği böyle yanmasın. Özgemin hiç bir suçu yoktu. Çok masumdu. Allah kimsenin başına vermesin, çok zor bir acı. 2 yılda acı aynı. Hep ağlıyorum, üzülüyorum. Değişen hiç bir şey yok. Ölene kadar da bitmeyecek. Çok zor bir şey. Allah kimsenin başına vermesin" dedi. Vatandaşlar da gün içerisinde Özgecan Aslan'ın mezarını ziyaret etti. CHP Gençlik Kolları eski Genel Başkanı ve PM üyesi Ayhan Yalçınkaya ile beraberindekiler de Özgecan'ı mezarı başında anıp dua okudu. Galatasaray taraftarı bir grup mezara atkı bırakırken, mezar başında duygusal anlar yaşandı.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Özgecan Aslan'ın mezarından görüntüler

Aile mezara gelirken

Baba Mehmet Aslan'ın mezarı öpmesi

Anne Songül ve baba Mehmet Aslan dua etmesi

Anne Songül Aslan'ın ağlaması

Aslan ailesi mezar başında

Mezar başında dua edilmesi

Vatandaşların mezarı ziyaret etmesi

CHP heyetinin mezar başında dua etmesi

Taraftar grubu mezara atkı bırakması

Songül Aslan'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

SÜRE: 05'48" BOYUT: 383.52 MB

Haber-Kamera: İbrahim MAŞE/ MERSİN,

=========================================================

4)IRAKLI MÜLTECİ ÇOCUĞUN DRAMI YÜREK BURKTU

İRAN uçaklarının Irak'taki DAEŞ hedeflerine yerine yanlışlıkla evlerini bombaladığı sırada babası ve ağabeyi ölen, anne ve 6 kardeşiyle birlikte Tükiye'ye sığınan 14 yaşındaki Ahmed Hişam Hussein'in dramı yürekleri burktu. Küçük sanayi sitesinde ısınmak amacıyla tenekeye döktüğü benzinin üzerine sıçramasıyla alev alan ve iki ayağı yanarak zor günler geçiren Hussein hem kendisi hem de bakmakla yükümlü olduğu ailesi için yardım bekliyor.

Manisa'ya 5 ay önce gelerek yerleşen Iraklı mülteci ailenin en büyük çocuğu 14 yaşındaki Ahmed Hişam Hussein'in dramı yürekleri burktu. İran uçaklarının Irak'taki DAEŞ hedeflerine yerine yanlışlıkla evlerini bombaladığı sırada babası ve ağabeyinin kaybeden Ahmed Hişam Hussein, annesi ve altı kardeşi ile birlikte yürüyerek Türkiye'ye sığındı. Ahmed Hişam Hussein ailesiyle birlikte, Manisa'ya daha önceden yerleşen dedesi Hüssein Ali'nin yanında kalmaya başladı.

Yunusemre İlçesi Kuyualan Mahallesi'nde yaşamını sürdüren dedesi Hüssein Ali'nin yaşadığı evin yakınında oturan Ahmed Hişam Hussein, ailesine bakabilmek adına küçük sanayi sitesinde bir kaynakçı atölyesinde çalışmaya başladı. Bundan 1.5 ay önce üşüdüğü işyerinde tenekeye benzin dökerek ısınmaya çalışan Ahmed Hişam Hussein, benzinin üzerine sıçramasıyla birlikte alev aldı. Üzerindeki pantolonu tutuşan Ahmed Hişam Hussein'in iki ayağı birden yandı. Manisa Merkez Efendi Hastanesine kaldırılan Ahmed Hişam Hussein, yaraların kapanmasıyla birlikte taburcu oldu. Dedesi Hüssein Ali'nin, bakımını üstlendiği, evin teş çalışanı Ahmed Hişam Hussein yürüyecek durumda olmaması yüzünden ailesi zor günler geçiriyor.

Ahmed Hişam Hussein'in annesinin günlük ev işlerine giderek geçimini sağladığı aile, yardım bekliyor. 7 kardeşin en büyüğü olan Ahmed Hişam Hussein'in ayrıca 5 ila 7 yaş arasında 6 küçük kardeşi bulunuyor.

Şehzadeler İlçesi Vaizi Mehmet Ergün'ün tercümanlığıyla derdini anlatan Ahmed Hişam Hussein, "Isınmak için benzini tenekeye dökerken üzerimdeki pantolona sıçraması sonucu ayağım bu şekilde yandı. 1 aylık süredir hastanede kalıyorum. Yaralar kapanmaya başlayınca eve gönderdiler. Haftada bir pansuman için hastaneye gidiyorum. Benden küçük 3 kız, 3 erkek kardeşim daha var. En büyüğü benim. Abimi ve babamı İran uçaklarının DAEŞ yerine Irak Kerkük'teki evimizi bombalaması sonucu hayatını kaybetti. Ailemin geçimini sağlarken benimde başıma böyle bir olay geldi. Ailede başka çalışan yok. Burada dedemin yanında kalıyorum. Yardıma ihtiyacımız var" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Ahmed Hişam Hussein'in yanan ayağından görüntü

Dedesi Hussein Ali'nin Ahmed'in ayak bakımını yaparken

Hussein'in Şehzadeler İlçesi vaizi Mehmet Ergün'ün aracılığıyla olayı ve yardıma ihtiyaç duyduğunu anlatırken

Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN / MANİSA,

==========================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ahmet Türk Türkiye Suriye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title