Dha Yurt Bülteni-12
1)GÜLTAN KIŞANAK: HAKKIMDA KARAR VERİLMEDEN, CEZAEVİNDE BANA ODA AYRILMIŞTUTUKLANDIKTAN sonra görevden alınan Diyarbakır eski Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak yargılandığı davanın duruşmasında verdiği ifadede, cezaevinde 3 aydan bu yana bir odada tek başına tutulduğunu söyledi.
1)GÜLTAN KIŞANAK: HAKKIMDA KARAR VERİLMEDEN, CEZAEVİNDE BANA ODA AYRILMIŞ
TUTUKLANDIKTAN sonra görevden alınan Diyarbakır eski Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak yargılandığı davanın duruşmasında verdiği ifadede, cezaevinde 3 aydan bu yana bir odada tek başına tutulduğunu söyledi. Kışanak, "Buraya geldiğimde yetkililer bir gün önceden odanın hazırlandığını söyledi. Daha hakkımda karar verilmeden cezaevinde oda hazırlanmış. Ağrlaştırılmış müebbet hapis cezası alan kişiler bile ortak havalandırmaya çıkıyorlar. Ben ortak havalandırmaya bile çıkamıyorum" dedi. Mahkeme, Kışanak ve Tuncel'in tahliye taleplerini redderek tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığında hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 30 Ekim günü tutuklanan ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Gültan Kışanak ve DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in yargılanmalarına 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Davanın bugün görülen ilk duruşmasına 'Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek' ile 41 kez 'örgüt propagandası yapmak' suçlarından 230 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Gültan Kışanak, Kocaeli 1 nolu F tipi Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS sistemi ile katıldı. 6 Kasım'da tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne götürülen ve hakkında 'Örgüte üye olmak' ve 'Örgüt propagandası yapmak' suçlarından 135 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Sebahat Tuncel ise SEGBİS ile ifade vermeyeceğini, mahkemeye gelmek istediğini söylediği için duruşmaya katılmadı. Duruşmanın başında konuşan Mahkeme Başkanı, davanın güvenlik gerekçesi ile nakledilmesi için dosyanın Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderildiğini belirterek, sanıkların sorgusunun yapılmayacağını ve sadece tutukluluk durumlarının değerlendirileceğini söyledi. Daha sonra söz hakkı verilen Cumhuriyet Savcısı, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
'ŞU ANDA BELEDİYEDE BİR SEÇİLMİŞ BİLE YOK'
Daha sonra söz hakkı verilen Gültan Kışanak bu davanın Türkiye demokrasisini ilgilendiren bir konu olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu ısmarlama bir davadır. Suçlamaların tamamı 5- 6 yıl öncesine dayanan iddialardır. Bunlar suç konusu ise neden zamanında gerekli hukuki süreç işletilmedi? Bunların hiç biri sonradan ortaya çıkan deliller değil. Kameralar önünde yapılan açıklama ve etkinliklerdir. Bunlar suç teşkil ediyorsa neden zamanında soruşturma açılmadı? Milletvekili olduğum dönemde yaptığım siyasi faaliyetlerdir. Neden şimdi sorusunun cevabı şuradadır. Bu konular Belediyeye el koyma, Belediye'ye bir memur atama, merkezi hükümete bağlı bir memur atamaktır. Sorun budur. Bu dava bahane edilerek, daha tutuklama kararı gece verilmişken, aynı gün İçişleri Bakanlığı Belediyeye bir memur görevlendirdi. Anayasa'ya aykırı olarak KHK çıkarma yetkisi elde ettiler. KHK çıkaracaklarsa darbecilerle mücadele için çıkaracaklar, yerel demokrasiyi askıya almak için değil. Şu anda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde bir tane bile seçilmiş yoktur. Meclis askıya alınmıştır. Seçilmiş üyeler devre dışı bırakılmıştır. Bu açıkça Anayasa'nın ihlalidir. Bu dava bahane edilrek Diyarbakır'da 400 bin kişinin oyu ile yöneticiliğe gelmiş birinin işi askıya alınmıştır."
'YARGI, SİYASİ KONULARIN DIŞINDA DURMALI'
Gültan Kışanak, dokunulmazlığı kalktıktan sonra ne zaman çağrıldıysa gidip ifade verdiğini, siyasetin kendi sorunlarını yargının kucağına atamayacağını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim görüşlerimizi beğenmiyorsa çıkıp karşı propaganda yapacak, halkı ikna edecek. Bunun başka yolu yok. Bir ülkede adalet kayboluyorsa, hiç bir şey aramaya gerek yoktur. Yargının siyasi konular dışında durması lazım. Bu siyasi bir davadır. Siyasi görüşlerim, siyasi faaliytlerim, Belediye Başkanı olarak yaptığım demokratik siyaset, yargılamaya konu edilmiştir. Belediye'yi bir memura teslim etmek için bahane bir dava hazırlanmıştır. Sizin 'Biz bu davaya bakamayız' demeniz lazım. 'Bu bizim konumuz değil' demeniz lazım. Bunu demediğiniz sürece bu ülkede adalet yara alır."
'HAKKIMDA KARAR VERİLMEDEN CEZAEVİNDE ODA AYRILMIŞ'
Diyarbakır Cezaevi'nde 12 Eylül askeri rejiminin en ağır işkencelerini görmüş biri olarak kaçmadığını belirten Gültan Kışanak, şöyle konuştu:
"Beni sınır dışına koysalar da gitmeyeceğim. Adaletin bir gün tecelli edeceğine inanıyorum. Benim gibi bir insanı kaçma şüphesiyle tutuklamak zulümdür. Kabul edilebilir bir durum değildir. Bin kilometre ötedeyim. Avukatlarımla yeterince görüşemiyorum. 3 aydır burada bir odada tek başıma tutuluyorum. Bu özel bir politikadır. Ismarlama şekilde cezaevi koşulları ayarlanmıştır. Buraya geldiğimde, bir gün önceden odanın hazırlandığını yetkililer söyledi. Daha hakkımda karar verilmeden cezaevinde oda hazırlanmıştı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan kişiler bile tek başına kaldıkları zaman ortak havalandırmaya çıkıyorlar. Ben ortak havalandırmaya bile çıkamıyorum. Adalet buna alet olmamalı. Bu kin ve nefretle yaklaşmadır. Bu davanın ortadan kaldırılması gerektiğini inanıyorum."
Avukat savunmalarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, Adalet Bakanlığı'na gönderilen dosyanın beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR,
=============================================================
2)SAKARYA VALİSİ COŞ'A "İŞTE ORDU, İŞTE KOMUTAN" SLOGANLI DESTEK
SAKARYA Valisi Hüseyin Avni Coş hakkında FETÖ soruşturması kapsamında pasaportunun iptal edildiği yönünde haber yayınlanmasına tepki gösteren 65 sivil toplum kuruluşunun temsilcisi valiliğe gelerek, "İşte ordu, işte komutan" sloganı atarak destek verdi. Sakarya'da bir araya gelen 65 sivil toplum kuruluşu temsilcisi hakkında yayınlanan haber nedeniyle Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş'a destek vermek valiliğe geldi. Vali Coş, Sakarya Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı ve Sakarya İl Jandarma Komutanı Albay Emin Dursun ile birlikte kendisini ziyarete gelenleri karşıladı. Kalabalık, "İşte ordu, işte komutan" sloganı attı. Hakkında bu tür haber yapan kişilerin tanınmış isimlere şaibe bulaştırmaya çalıştıklarını belirten Vali Hüseyin Avni Coş, "Elbette yaşadığımız acılardan, karşılaştığımız büyük hainliklerden de ders alarak benzer sıkıntılarla karşılaşmamak için gayret sarf edeceğiz. Tanınmış isimlere de şaibe bulaştırmaya kalkışarak sanki Türkiye'de hukuk yok, Türkiye'de demokrasi yok, Türkiye'de terörle mücadele de hukuk dışı sürdürülüyor gibi bir algı oluşturmaya çalışılıyor. Bunların doğru olmadığını hepimiz biliyoruz ve hukuk gerçekten elinden geldiğince bütün imkanları en iyi şekilde kullanarak kolluk kuvvetlerimizle beraber bütün operasyonlar fevkalade titizlik içinde yürütülüyor" dedi.
Vali Coş, Sakarya'da FETÖ soruşturması kapsamında bugüne kadar kamudan bin 17 kişinin ihraç edildiğini, bin 800'den fazla kişinin de görevden uzaklaştırıldığını açıklayarak, şöyle konuştu: "İlimizde, özellikle hem FETÖ'ye karşı, hem PKK'ya, DAEŞ'e karşı kapsamlı bir mücadele, polisimizin ve jandarmamızın üstün vazife anlayışı içinde devam edecektir. Cumhuriyet Başsavcılığımızın bu çalışmaları sonucunda bugüne kadar 790 kişi tutuklandı ve çok sayıda kişinin soruşturması devam ediyor. Daha yapılacak soruşturmalar var. Bu konuda bin 17 kişi kamu görevinden ihraç edildi., bin 800'den fazla kişi hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulandı. Hakkında bilgi ve iddialar asılsız olduğu anlaşılan kişiler de oldu, bunlarla ilgili gerekli göreve iade işlemleri yapıldı" Vatandaşları kandırarak millete karşı kullanmak isteyen kişilere gerekli cevabın verileceğini kaydeden Vali Coş, "Daha iyi bir Türkiye, daha büyük bir Türkiye, daha güçlü bir Türkiye için bütün engellemelere rağmen yılmadan, bıkmadan, usanmadan yolumuza devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde kurulan bütün tuzakları bozarak, bütün engelleri aşarak inşallah her alanda yeniden büyük Türkiye'yi hep beraber kuracağız. Bunun için yaptığımız bu çalışmaları engellemek isteyenler, milletimizin içinde fitne ve fesat tohumları saçmak isteyen, milletimizin bir kısmını kandırarak, yanıltarak, beyinlerine iğfal ederek onları milletimize karşı kullanmak isteyen şer güçler, kökü dışarda güçler var. Bütün sıkıntılarımızı aşacağız, istikbal bizim olacak, milletimizin olacak" diye konuştu.
Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Vali Coş'a Kur'an ve Türk bayrağı hediye ederken, ziyaret yapılan duayla son buldu.
Görüntü Dökümü
------------------------
Sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin gelmesi
Valinin konuşması
(Haber-Kamera: Aziz GÜVENER ADAPAZARI(Sakarya), -
==========================================================
3)ÖZGECAN'IN KATİLİNİN CEZAVİNDE ÖLDÜRÜLMESİ DAVASINDA 6 TAHLİYE
MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde bindiği minibüste öldürülen Özgecan Aslan'ın katili 26 yaşındaki Ahmet Suphi Altındöken'i Adana Cezaevi'nde öldüren 46 yaşındaki Gültekin Alan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, Alan dışındaki tüm sanıkların tahliyesine karar verdi.
11 Nisan 2016'da Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmittin Altındöken, cezaevinde kaldıkları koğuşta hükümlü Gültekin Alan'ın tabancalı saldırısına uğradı. Ahmet Suphi Altındöken öldü, babası yaralandı. Başlatılan soruşturma kapsamında Gültekin Alan hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu ve 52 yıl 6 ay, ona yardım ettiği iddiasıyla infaz koruma memuru Hacı Ahmet Özdoğan, silahı cezaevine soktuğu iddia edilen hükümlü Hüsamettin Bağlar'ın eşi Gamze Bağlar, hükümlü Hüsamettin Bağlar, diğer tutuklular Ahmet Tekin Baykal ve Ferhat Yüksel'in ağırlaştırılmış ömür boyu ve 28 yıl, tutuksuz sanık Serkan Akkoca hakkında ise 5 yıl hapis cezası istendi. Yargılamanın yapıldığı Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi dosya içeriği ile ilgili yayın yasağı getirdi.
TAHLİYE OLDULAR
Davanın 3'üncü celsesine Ahmet Tekin Baykal SEGBİS sistemi ile katılırken diğer sanıklar mahkeme salonunda hazır bulundu. Gültekin Alan, kimsenin kendisine yardım etmediği ve azmettirmediğini söyleyip suçunu kabul ederken diğer sanıklar suçsuz olduklarını öne sürdü. Mahkeme heyeti, Gültekin Alan dışındaki 6 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi. Bu karara göre başka suçlardan da tutuklu bulunan Ahmet Tekin Baykal ve Hüsamettin Bağlar cezaevinde kalmaya devam ederken diğer sanıklar tahliye edilecek. Ayrıca tahliye edılen sanıklar hakkında yurt dışı çıkış yasağı konuldu.
KAYAK KAZASINDA YARALANAN ANA SINIFI ÖĞRETMENİ ÖLDÜ
ISPARTA Davraz Kayak Merkezi'nde geçen pazar snowtubing yaparken 5 kişiyle çarpışarak ağır yaralanan ana sınıfı öğretmeni 36 yaşındaki Gülhan Ulutaş, yaşam savaşını kaybetti.
Isparta Davraz Kayak Merkezi'ne geçen pazar günü giden Deregümü Köyü İlkokulu ana sınıfı öğretmeni Gülhan Ulutaş, snowtubing (yuvarlak şişme bot üzerinde karda kayma) yapmak istedi. Bindiği şişme botla kaymaya başlayan Gülhan Ulutaş, kendisi gibi snowtubing yapan 5 kişiyle çarpıştı. Kazada ağır yaralanan Ulutaş, ambulansla Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne götürüldü.
Hastanede tedavi gören Gülhan Ulutaş, dün akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Ulutaş'ın cenazesi bugün morgdan alınarak defnedilmesi için memleketi Çankırı'ya gönderildi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Ali ÇEVİKBAŞ/ISPARTA, -
========================================================
4)SOSYAL MEDYA HESABINDAN 'HAYIR' DİYECEĞİNİ AÇIKLAYAN MHP İLÇE BAŞKANI GÖREVİNDEN ALINDI
SAMSUN MHP İlkadım İlçe Başkanı Avukat Ali Korkmaz, sosyal medya hesabından anayasa değişikliği için referandumda 'hayır' oyu kullanacağını açıklayınca, MHP Genel Merkezi tarafından görevinden alındı. Bunun üzerine yine sosyal medya üzerinden açıklama daha yapan Korkmaz, "Şimdi ne iktidarım ne de muhalefetim. Sıradan bir ülkücü, milliyetçi, vatansever müslüman ferdim. Artık söylediklerim ve yazdıklarım sadece beni bağlar, hiçbir kurumu ilgilendirmez" dedi.
Samsun MHP İlkadım İlçe Başkanı Avukat Ali Korkmaz, referandumda 'Hayır' oyu kullanacağını sosyal medya üzerinden açıklayınca genel merkez ile arası açıldı. 'Bağımsız Meclis. Güçlü Başbakanlık. İşte ihtiyacımız olan bu' ifadelerini kullanan Ali Korkmaz'ın bu açıklamaları üzerine MHP Genel Merkezi hakkında hemen işlem başlattı. Dün itibariyle Korkmaz görevinden alındı.
Sosyal medya aracılığı ile düşüncelerini aktarmayı sürdüren Ali Korkmaz, "Devlet beyin ne dediğini anlamadan kuru muhalefet yapılıyor. Ne dedi; 'Benim bir tane oyum var. Meclis'te ve referandumda Evet diyecegim.' Kimseyi bağlamadı, zorlamadı. Herkes 'evet' diyecek demedi. Bu kadar demokratik bir tavır bizi bozdu mu ne oldu? Daha ne yapsın? Alın mesajı işte. Ben söz verdim 'evet' vereceğim, siz vicdanınıza göre istediğiniz oyu verin demektir bu" diyen Ali Korkmaz, görevden alınmasıyla ilgili de şu yorumu yaptı:
"Ben 'hayır' görüşümü beyan edince genel merkez teyakkuza geçti ve beni görevden aldı. Kimseye bir kırgınlığım, küskünlüğüm yok. Partiyle de bir sorunum yok. Görüşlerimiz çelişince normal olan durum ortaya çıktı. İdeallerime koltukla sahip olmadım. Taşımak için de koltuğa ihtiyacım yok. Bu gelişmenin başka türlü yorumlanmamasını, kullanılmamasını rica ederim."
MHP Samsun İl Başkanı Taner Tekin de bir açıklama yaparak, "MHP İlkadım İlçe Başkanı'nın kendi şahsi sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklamanın partimizin genel politikası ile aykırılığı sebebiyle, genel merkezimizin kararına istinaden görevine son verilmiştir. Avukat Ali Korkmaz beyin kişisel görüşünün parti teşkilatlarımızla bir ilişkisi söz konusu değildir" dedi.
SAMSUN,
===============================================
5)BAKANLIĞA SORULDU: FETÖ NEDENİYLE KAMUDAN ATILANLAR, ÖZELDE ÇALIŞABİLİR Mİ?
KAYSERİ Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Akgün Ergül, kasım ayında Valilik OHAL Bürosuna başvurarak, kamuda çalışırken FETÖ soruşturmaları kapsamında görevlerinden alınan veteriner hekimlerin serbest olarak mesleklerini yapıp, yapamayacakları konusunda görüş istediklerini açıkladı. Buna göre, Bakanlıktan yapılan resmi açıklamada, kamu görevlerinden ihraç edilen kişilerin taşıdıkları, devlet tarafından tevdi edilen meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamayacakları ancak, mezuniyet ile elde edilen "Veteriner Hekim" gibi mesleki unvanları kullanabilecekleri ifade edildi. Ayrıca 6343 sayılı kanunun 6'ıncı maddesinde sayılan suçlardan hüküm giymeyenler ve ilgili koşulları taşıyanların da serbest veteriner hekimlik mesleklerini icra edebilecekleri yönünde görüş belirtildi.
FETÖ Soruşturmaları kapsamında kamudan ihraç edilen ancak tutuklu yargılanmayan kişilerin, özel sektörde mesleklerini icra edip, edemeyecekleri yönünde bir belirsizliğin olduğunu ifade eden Kayseri Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Akgün Ergül, kendi meslek alanlarında da bu yönde kendilerine birçok sorunun iletildiğini söyledi. Bu çerçevede, Kayseri Valiliği OHAL Bürosu'na resmi yazı ile başvurduklarını dile getiren Ergül, "Kayseri Veteriner Hekimleri Odası yönetimi olarak, 9 Kasım 2016 tarihinde Kayseri Valiliği OHAL Bürosuna başvurarak, kamuda çalışırken FETÖ soruşturmaları kapsamında görevlerinden alınan veteriner hekimleri serbest olarak mesleklerini yapıp, yapamayacakları konusunda görüş istedik. Bu çerçevede Valiliğimiz de konuyu ilgili birimlere iletti. Söz konusu cevap da tarafımıza iletildi. Biz de Bakanlığımızın verdiği cevapla birlikte üyelerimizi ve kamuoyunu bilgilendiriyoruz" diye konuştu.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BAŞBAKANLIĞA, BAŞBAKANLIK DA TARIM BAKANLIĞINA SORDU
Diğer yandan, Kayseri Veteriner Hekimleri Odası'nın başvurusunu değerlendiren İl OHAL Bürosu, yazıyı İçişleri Bakanlığı OHAL Koordinasyon Bürosuna iletti. Burada yapılan değerlendirmenin ardından yazı Başbakanlığa, Başbakanlık ise Veteriner Hekimleri Birliği ve Odalarının idari ve mali yönden denetim yetkisinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sorumluluğunda olduğunu belirterek, görüş belirtmeleri için konuyu ilgili Bakanlığa resmi yazıyla iletti ve görüş belirtilmesini istedi. Bunun üzerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği yöneltilen soruyu yanıtladı. Bakanlık, kamu görevlerinden ihraç edilen kişilerin, uhdelerinde taşıdıkları devlet tarafından tevdi edilen meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamayacakları ancak mezuniyet ile elde edilen 'doktor', 'hemşire', 'mühendis', 'veteriner hekim' gibi meslek unvanlarını kullanabilecekleri yönünde görüş belirtti. Bakanlık ayrıca, Olağanüstü Hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevlerinden çıkarılan Veteriner Hekimlerin halihazırda 6343 sayılı kanunun 6'ıncı maddesinde sayılan suçlardan hüküm giymemek ve kanunun öngördüğü diğer koşulları yerine getirmiş olmak kaydı ile mesleklerini serbest olarak icra etmelerinde bir sakınca bulunmadığı kanaatine varıldığını da açıkladı.
İŞTE BAKANLIĞIN MERAK EDİLEN SORUYA VERDİĞİ CEVAP
Bakanlığın, konuyla ilgili olarak verdiği ve aynı zamanda Kayseri Veteriner Hakimleri Odası'na da gönderilen resmi yazıda yer alan ifadeler:
"Bilindiği üzere 6343 sayılı Veteriner Hekimliği mesleğinin icrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının teşekkül tarzına ve göreceği işlere dair kanunun 6'ıncı maddesinde Türk ceza kanununun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle ya da devletin güvenliğine karşı suçlar anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından hapis cezasına mahkum olmak Veteriner Hekimlik mesleğinin icrasına mani haller olarak sayılmış ve Veteriner Hekimlik mesleğinin icrası için adli sicil yönünden değerlendirilecek hususlar açıkça belirtilmiştir. Diğer taraftan olağanüstü hal kapmasında yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameler ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan kişiler başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarılmış olup bunların mahkumiyet kararı aranmaksızın rütbe veya memuriyetleri alınacağı, bir daha kamu hizmetlerinde doğrudan veya dolaylı olarak istihdam edilemeyecekleri, uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevlerinin de sona ermiş sayılacağı, silah ruhsatları, gemi adamlığına ilişkin belgelerin ve pilot lisanslarının iptal edileceği, oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından on beş gün içinde tahliye edilecekleri, bu kişilerin özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamayacakları, pasaportlarının iptal edileceği hususlar hüküm altına alınmış ayrıca bu durumdaki şahısların varsa uhdelerinde taşımış oldukları büyükelçi, vali gibi unvanları ve müsteşar, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamayacakları ve bu unvan, sıfat ve meslek adlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamayacakları belirtilmiştir. Tereddüde konu husus yukarıda yer verilen düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilmiş olup buna göre; kamu görevlerinden ihraç edilen kişilerin uhdelerinde taşıdıkları devlet tarafından tevdi edilen büyükelçi, vali, yüksek mahkeme başkan ve üyeliği, müsteşar, hakim, savcı, kaymakam, ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamayacakları ancak mezuniyet ile elde edilen doktor, hemşire, mühendis, veteriner hekim gibi meslek unvanlarının yasak kapsamı dışında tutulduğu, iptal edilen belge ve lisansların sayma yolu ile sınırlandırıldığı ve bu belgeler arasında Veteriner Hekimlik ruhsat ya da diplomasının bulunmadığı ve aynı kapsamdaki doktorların özel sağlık kurumlarında çalışabilmelerine Sağlık Bakanlığı tarafından izin verildiği dikkate alındığında Olağanüstü Hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevlerinden çıkarılan Veteriner Hekimlerin halihazırda 6343 sayılı kanunun 6'ıncı maddesinde sayılan suçlardan hüküm giymemek ve kanunun öngördüğü diğer koşulları yerine getirmiş olmak kaydı ile mesleklerini serbest olarak icra etmelerinde bir sakınca bulunmadığı kanaatine varılmıştır
Cafer ZENGİN/KAYSERİ, -