Haberler

Dha Yurt Bülteni - 13

Abone Ol

AK PARTİ VE EMNİYET'E SALDIRAN TERÖRİST, TEKİRDAĞ'DA YAKALANDI (5)İKİNCİ TERÖRİST ÖLÜ ELE GEÇİRİLDİİstanbul'da Ak Parti İl Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü binalarına saldırıyı gerçekleştiren şüphelilerden biri olduğu belirtilen DHKP/C'li Bilgehan Karpat, Tekirdağ'ın Muratlı İlçesi'nde...

AK PARTİ VE EMNİYET'E SALDIRAN TERÖRİST, TEKİRDAĞ'DA YAKALANDI (5)

İKİNCİ TERÖRİST ÖLÜ ELE GEÇİRİLDİ

İstanbul'da Ak Parti İl Başkanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü binalarına saldırıyı gerçekleştiren şüphelilerden biri olduğu belirtilen DHKP/C'li Bilgehan Karpat, Tekirdağ'ın Muratlı İlçesi'nde yaklaşık yarım saat süren çatışmanın ardından ölü olarak ele geçirildi.

Tekirdağ'da yakalanan DHKP/C'li Şerif Turunç'un yanında olduğu ve sabahki operasyon sırasında otomobille kaçtığı belirlenen Bilgehan Karpat'ın Muratlı İlçesi'ne gittiği tespit edildi. Terörle Mücadele ekipleri, ilçede güvenlik tedbirlerini genişleterek arama başlattı. Araçla polisin 'dur' ihtarına uymayıp kaçan DHKP/C'li Karpat, daha sonra aracı bıraktı ve yaya olarak kaçmak istedi. Murat İlçesi'ndeki mesire alanına giden DHKP/C'li Bilgehan Karpat, etrafını saran polis ekiplerinin 'teslim ol' çağrısına silahla ateş ederek karşılık verdi. Çıkan çatışmada terörist Bilgehan Karpat ölü olarak ele geçirildi.

EMNİYET MÜDÜRÜ: ÇATIŞMA YARIM SAAT SÜRDÜ

Olayla ilgili açıklamalarda bulunan Tekirdağ Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, teröristin 'teslim ol' çağrısına silahla karşılık verdiğini söyledi. Teröristin teslim olmamak için yarım saat çatıştığını kaydeden Aydın, "Şahıs Muratlı İlçesi'nde ekiplerimizin, dur ihtarına uymadı. Mesire alanında teslim ol çağrısına silahla karşılık verince çatışma çıktı. Olay yerine Özel Harekat ekipleri ve TEM Şubesi ekipleri sevk edildi. Yaklaşık yarım saat süren çatışmanın ardından etkisiz hale getirildi. Bölgedeki metruk bir binada ele geçiren şahsa ait çanta bulundu. Olay yeri inceleme ekipleri, araştırmasını sürdürüyor" dedi.

GRİ LİSTEDE YER ALIYORDU

Tekirdağ'da canlı olarak ele geçirilen DHKP/C'li Şerif Turunç gibi İçişleri Bakanlığı'nın arananlar sayfasındaki gri listede yer alan Tekirdağlı Bilgehan Karpat'ın yakalanması için 300 bin liraya kadar ödül koyulmuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------

-Olay yerindeki ekipler

-Metruk binada bulunan teröristin çantası

-Emniyet müdürü açıklaması

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN-Mehmet YİRUN/TEKİRDAĞ,

=============================

Kontrolden çıkan otomobil, 2 otomobile çarptı: 6 yaralı

İZMİR'in Buca İlçesi'nde henüz belirlenemeyen bir nedenle direksiyon hakimiyetini kaybeden bir otomobil, karşı yönden gelen iki otomobile çarptı. Kazada 1'i ağır 6 kişi yaralandı.

Kaza, bugün saat 18.00 sıralarında Çaldıran Mahallesi Gürçeşme Caddesi'nde meydana geldi. Henüz belirlenemeyen bir nedenle direksiyon hakimiyetini kaybeden Yasin Gezen (27) idaresindeki 26 SU 672 plakalı otomobil, Buca'dan Yenişehir istikametine seyir halindeyken karşı yönden gelen Cüneyt Akçay (29) yönetimindeki 35 YK 194 plakalı otomobille çarpıştı. Gezen idaresindeki otomobil, çarpışmanın etkisiyle savrularak sürücüsü belirlenemeyen 48 BA 639 plakalı otomobile çarparak durdu. Kazada, sürücülerden Gezen ve Akçay'ın yanı sıra otomobillerde bulunan Nur Mehmet Doğan (39), Cennet Yılmaz (27) Şahin Sun (28) ve Fahrettin Orcan (29) yaralandı. Kazayı gören diğer sürücüler durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri yaralıları çevredeki hastanelere kaldırdı. Burada tedaviye alınan yaralılardan Şahin Sun'un hayati tehlikesi olduğu belirtilirken diğer yaralıların ise durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Polisin kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------

Kaza yerinden görüntü

Yaralıların otomobillerden çıkarılışından görüntü

Sağlık ekiplerinin çalışmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY/İZMİR,

=============================

Soylu: Uyuşturucu satıcısını gördüğünüzde acımayacaksınız (2)

PARTİSİNİN İL DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISINA KATILDI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon'da partisinin İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nde partilerce karşılanan Bakan Soylu, toplantının yapılacağı salona girerken zor anlar yaşadı. Partilerle selamlaşan ve taleplerini dinleyen Bakan Soylu, kalabalık nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra salona girebildi. Soylu, kendisiyle görüşmek isteyen ve gözyaşı döken bir kadın partilinin yanına giderek sorununu dinledi.

"TERÖR VE ŞİDDET SADECE BİR YERLE SINIRLI KALMAZ"

Toplantıda konuşan Bakan Süleyman Soylu, terör ve şiddetin sadece bir yerle sınırlı kalmadığını belirterek şunları söyledi:

"Türkiye yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele ediyor. ve bunun 1980 öncesinde yaşananlar yüzünden 'Anarşi dönemi' diye adlandırdığımız bir dönem var. 'Sağ-sol çatışması' dediler, değişik isimler verdiler. PKK Hala Brüksel'de çadır açmıyor mu? Stant kurmuyor mu? Terörist Fahriye Erdal'ı yıllarca ihmal etmediler mi? Temmuz ihanetinin çete lideri ve ekibi hala daha korunaklı villaları içerisinde hayatlarını sürdürmüyor mu? İşte bugün bu zihniyet yüzünden sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu'da da yıllardır kan akmaktadır. 21'inci yüzyıl teknolojik açıdan ne kadar gurur verici bir noktaya geldiyse de, insanlık açısından da o kadar utanç verici bir noktadadır. Şunu bir türlü anlatamıyoruz; terör ve şiddet sadece bir yerle sınırlı kalmaz, kalmıyor da. Bombalar, Bağdat'ta da patlıyor, İstanbul'da da patlıyor, ama Paris'te de patlıyor. Çok şükür ülkemiz güçlüdür. ve bu terör belasıyla, ülkesinin yiğit evlatlarıyla mücadele etmektedir."

PKK'YA SON 2 AYDA 5 KİŞİ KATILMIŞ

Terör örgütlerinin son demlerini yaşadığını vurgulayan Bakan Soylu konuşmasına şöyle sürdürdü:

"Acımız var ama korkumuz yok. Başımız dik ve bu terör örgütleri artık son demlerini yaşamaktadır. Özellikle PKK'ya son 2 ayda katılan kişi sayısı sadece 5. Ne kadar istismar ederlerse etsinler, ne kadar oradaki çocuklarımızı korkutarak dağa götürmek isterlerse istesinler, bu milletin birliğini ve beraberliğini bozamayacaklar. Ülkemiz milletiyle ve devletiyle teyakkuz halinde kenetlenmiş vaziyettedir. Zaten en büyük korkuları da budur."

"DİREKSİYON BAŞINA GEÇMENİN ZAMANI GELMİŞTİR"

Anayasa değişikliğinin devleti darbe modundan çıkaracağını ifade eden Bakan Soylu, "Yapmamız gereken şeyler, almamız gereken tedbirler ve önemli kararlar var. Yapmamız gereken ilk iş, ülkemizi ve şu hükümet sistemimizi hızlı karar alabilen, birlik ve bütünlüğümüzü sağlayabilecek, daha demokratik ve güçlü bir liderlik ortaya koyabilen bir hale getirmektir. İşte bunun ilk adımını gazi meclisimiz atmıştır. Kapsamlı anayasa teklifini milletin onayına sunulmak üzere kabul etmiştir. Açıkça ifade etmek istiyorum, bu yeni Anayasa değişikliği devletimizi darbe modundan çıkarıp hem de başlangıç ayarlarına ve Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 rotasına çevirecektir. Kıymetli kardeşlerim, artık direksiyon başına geçmenin zamanı gelmiştir" dedi.

"BU SİSTEM MİLLETİN SİSTEMİDİR"

"Nisan ayındaki randevumuz bir seçim randevusu değildir" diyen Bakan Soylu, "Bu önerdiğimiz ve millete sunduğumuz sistemin ismi elbette ki Cumhurbaşkanlığı sistemidir. Ama bunun bir ismi vardır ki demokrasi ile bezenmiştir, bu milletin hür ve özgür oylarıyla birlikte bezenmiştir. Bunun bir ismi vardır ki, ne kadar zorluk çıkarırlarsa çıkarsınlar, hangi darbe anlayışını ortaya koymaya çalışırlarsa çalışsınlar, bir taraftan AK Parti'nin kapatılma davası, bir taraftan, 'Biz sizi sizin değerlerinizi taşıyan Cumhurbaşkanı yaptırmayız' derlerse desinler, yaklaşık 21'inci asrın başından itibaren bu millet demokrasiye sahip çıkan, bu millet istiklaline ve hürriyetine sahip çıkan bu sistemin adını koymuştur. Bu sistem milletin sistemidir. Bu sistem milletin talebidir. 1 Kasım seçimlerinden bu yana hep birlikte bu konuları değerlendirdik. Nisan ayında inşallah hep birlikte referandum sürecini yaşayacağız. Nisan ayındaki randevumuz bir seçim randevusu değildir. Alelade bir referandum ya da alelade bir oy kullanma da değildir. Bu Türkiye'nin bundan sonra hangi hızda gideceğinin belirlendiği bir hadisenin adıdır. 2053'e ve 2071'e hep birlikte bu büyük hedeflerimizi uzatacağız" sözleriyle konuşmasını noktaladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------

-Bakan Soylu'nun salona girişi öncesi görüntüler

-Konuşması

-Detaylar

Haber-Kamera: Fatih TURAN/TRABZON,

============================

Develer, Tire 1922 Spor Kulübü için güreşti

İZMİR'in Tire ilçesinde, bu yıl 17'incisi düzenlenen geleneksel deve güreşleri, dört kategoride 110 namlı devenin katılımıyla yapıldı. Kategorilerinde rakipleriyle yenişemeyip, berabere kalan toplam 8 devenin sahibi kupa ile ödüllendirildi.

17. Tire Geleneksel Deve Güreşi, Ege, Marmara ve Akdeniz Bölgeleri'nden gelen 110 namlı devenin katılımıyla başladı. Maltepe Arenası'ndaki güreşlere ilgi büyük oldu. Biletleri 15 liradan satılan ve geliri Tire 1922 Spor Kulubü'ne aktarılacak güreşleri, soğuk havaya rağmen yaklaşık 5 bin kişi izledi. Şehitler nedeniyle güreşlerde davul, zurna çalınmadı. Dört kategoride yapılan güreşler, kıyasıya mücadeleye sahne olurken, ortaya renkli görüntülere çıktı.

Güreşlerin sonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi Kupası Kategorisi'nde berabere kalan Tire'den 'Gökçen Efe' ile Bayındır'dan 'Türkiyem', Tire Belediye Başkanlığı Kupası'nda berabere kalan Salihli'den 'Çakır' ile Turgutlu'dan 'Aliço-2', Tire Kaymakamlık Kupası'nda berabere kalan Germencik'ten 'Çılgın Akın' ile Altınova'dan 'Özen Efe', Tire Deveciler Derneği Kupası'nda ise berabere kalan Tire'den 'Efe Berke' ve Ortaklar'dan 'Kara Hasan' isimli develerin sahipleri kupa ile ödüllendirildi.

Haber: Faruk ÇARK/TİRE(İzmir),

=========================

Manisa Atık Su Arıtma Tesisi'nde yarıya gelindi

MANİSA Büyükşehir Belediyesi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından merkezde yapılan atık su arıtma tesisinin yüzde 50'si tamamladı. MHP'li Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, büyüyen ve gelişen Manisa'nın ihtiyacına cevap verecek olan tesis sayesinde gelecek kuşaklara daha temiz bir Manisa'nın miras olarak kalacağını söyledi.

Manisa'da çevre kirliliğini ortadan kaldıracak olan tesiste, zemin iyileştirme işleminin tamamlanmasının ardından betonarme imalatlar hız kazandı. Gediz Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde yapılan çalışmalar kapsamında evsel nitelikli atık suların arıtılacağı tesis, Gediz Nehri'nin temizlenmesi için de büyük bir önem kazandı. Tesiste yer alan idari bina ve laboratuvar binasının inşası tamamlandı. Havalandırma havuzlarının betonarme imalatlarının yüzde 75'i noktalanırken, tesisin genelinde inşaat işlerinde yüzde 50 ilerleme sağlandı. Tesiste ayrıca çamur susuzlaştırma ve blower binasında da imalatlar devam ettiği bildirildi.

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Manisa merkezin evsel nitelikli atık sularının arıtılacağı atık su arıtma tesisinde inşaat çalışmalarının hızlı bir şekilde ilerlediğini belirterek, il merkezinin 30 yılını garanti altına alacaklarını söyledi. Ergün, "İl genelinde MASKİ olarak önemli çalışmalara imza atıyoruz. Manisa merkezin 30 yıl boyunca evsel nitelikli çevre kirliliğinden uzakta, temiz bir çevrede yaşaması için uğraş veriyoruz. Tesisimiz günümüz nüfusuna hitap edecek olmasının yanı sıra gelişen ve büyüyen Manisa'mızın gelecekte ortaya çıkacak ihtiyacına da cevap verecek. Bu sayede, geleceğimizin teminatı evlatlarımıza daha temiz ve yaşanabilir bir Manisa emanet etmiş olacağız. Aynı zamanda hemşerilerimiz de özlenen ve arzulanan Gediz Nehri'ne kavuşacak" dedi.

Haber: Nermin UÇTU/MANİSA,

=======================

Lady Tuna ve balık çiftlikleri için bir araya geldiler

İZMİR'in Çeşme ilçesini Ildır Mahallesi yakınlarında kayalıklara oturan "Lady Tuna" gemisinden sızan yakıt nedeniyle ortaya çıkan kirlilik sorunu ve balık çiftliklerini balıkçılar ve çevreciler tarafından düzenlenen geniş katılımlı toplantıda tartışıldı.

Ildır Mahallesi'ndeki köy kahvehanesindeki toplantıya, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi, çevreci Avukat Şehrazat Mercan, Ildır Mahallesi Muhtarı Erdem Yavuz, yakıt kirliliğinden en fazla etkilenen Ardıç Mahallesi'nin Muhtarı Eyüp Odabaş, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Çeşme Şubesi Başkanı Sedat Mutlu, Çorumlular Derneği, Çeşme Motosiklet Kulübü, CHP Çeşme İlçe Örgütü ve Vatan Partisi Çeşme İlçe Örgütü temsilcileri ile Ildır bölgesindeki sitelerde oturan sakinler ve çok sayıda Ildırlı balıkçı katıldı.

Yakıt kirliliğinin ve balık çiftliklerinin durumunun tartışıldığı toplantıda, en net ifadeyi, yakındaki bir site sakini olan Ömer Mavioğlu söyledi: "Ildır'da Fatmagül'ün suçu olmadığı ortaya çıktı. Ama Ildır'ın suçu ne?" dedi. Site sakininin sözü, toplantıya katılanları acı acı gülümsetti.

"ACİL MÜDAHALE MERKEZİ MERKEZİ KURULMASI GEREKİYORDU"

Köy kahvehanesindeki toplantıda, Lady Tuna gemisinin neden olduğu kirlilik ve balık çiftlikleri sorunu ile ilgili açıklamalarda bulunan çevreci Avukat Şehrazat Mercan, balık çiftliği sahibi Nedim Anbar'ın Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmayı hatırlatarak, "Bırakın siz balıkçıların yakındığı deniz patlıcanlarının toplanması, deniz ve kıyı kirliliğini ben kendim orada balık yetiştiremem' diyor. Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkan Yardımcısı, 'Çeşme turizmi etkilenecek' diyor. Bu bölgede üç avukat bir tespit yaptırdık. Bu tespit, denizin ne kadar kirlendiğini ve şu anda yapılan temizleme çalışmasının doğru yöntemlerle yapılıp yapılmadığını ortaya koyacak.

Doğru yapılmıyorsa bundan ne kadar zarar görüleceğini belirleyecekler. Bizim, çalışmalarımızı devam ettirirken onların tespitlerini takip edip, onlarla dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Bu tespit, bizim için bir fırsat. Bu kazayı duyduktan sonra sürekli takip ettim. Kirliliğin etkilendiği kıyıları, CHP'li Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ile kontrol ettim. Bu tür kazalar meydana geldiğinde, oluşan zararın tazmini ile ilgili bir yönetmelik var. Bu yönetmeliğe göre, Valinin talimatıyla Kaymakamlık'ın burada 'Acil Müdahale Merkezi' kurması gerekiyordu. İlgili her birimden yetkilinin bulunacağı bu merkezin bütçesini oluşturacaktı. Daha sonra da çalışma yöntemini belirleyip çalışmayı yönlendirmesi gerekiyordu. Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla ne böyle bir çalışma yapılmış ne de taşın altına elini koyan var. Yönetmeliğin gereği yerine getirilmemiş" diye konuştu.

"TURİSTİK BÖLGEDE BALIK ÇİFTLİĞİ OLMAZ"

"Ildırlılar'ın, balık çiftliklerinin ilk yapıldığı dönemde buna karşı çıkması gerekirdi" diyen Mercan, şöyle devam etti:

"Çok net bir gerçek, plajlarda, turistik bölgelerde balık çiftliği olmaz. Bazı öğretim üyelerinin, 'Biz eko sistemi inceliyoruz, etkilenmez' demelerine inanmıyorum. Turistik bir bölgede, balık çiftliği, orkinos çiftliği varsa, rahat rahat denize girer misiniz? Kaza yapan gemi de, aldığı orkinosları Japonya'ya götürecekmiş. Japonya kendi balığını üretsin. Bu bölgede oluşan zarar, bütün hepinizi ilgilendiriyor. O nedenle aranızda ayrılık, gayrılık çıkarmadan bu zarara karşı mücadele etmenizi öneririm. 20 yılı aşkın süredir çevre davalarına bakıyorum, her görüşten kişinin avukatlığını yaptım. Çünkü benim ortak kaygım, çevreydi. Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı stratejik plan var. O plana baktığınızda, bu bölgenin kalkınmasının turizm ve tarımla olacağı belirtilmiş. Yani, planlar bizden yana. Gerçek bizden yana, ekoloji bizden yana. Bizlerin bir şeyler yapması gerekiyor. Biz bir şey yapmazsak, yaşam alanlarımızı kaybedeceğiz."

"BALIK ÇİFTLİKLERİ ILDIR KÖRFEZİNİ OLUMSUZ ETKİLEDİ"

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Doğan da yerlisi olduğunu Ildır'ın çocukluğundaki haliyle bugünkü halinin çok farklı olduğunu belirtip, "Dünyanın birçok yerinde endüstriyel anlamda balık çiftlikleri var. Ama balık çiftliklerinin uygun şekilde yapılması gerekiyor. Eko sistemin kaldırabileceği şekilde yapılmalı. Bu anlamda oldukça yol alındığını söyleyebilirim. Buradan güneye doğru inildiğinde balık çiftlikleri alanları belirlenmiş durumda. Derinliği 70-80 metre olan yerlerde balık çiftlikleri yapılıyor. Buralarda eko sistemin oldukça iyi durumda olduğunu gözlemliyoruz. O bölgedeki deniz canlılarının durumu, eko sistem hakkında bize fikir veriyor. Ildır bölgesinde de çalışma yaptık. Derin alanlarda sıkıntı yok gibi görülüyor. Ama tüm Ildır körfezi olarak baktığımızda, eko sistemin etkilenmemesi maalesef mümkün değil. Dediğim gibi, çocukluğumuzdaki deniz ile şimdiki deniz arasında ciddi fark var. Lady Tuna gemisinin kazası da hiç kimsenin beklemediği bir olay. Herkes çok etkilendi. Müdahalede geç kalınmış olabilir. Bölgede dalış yapan birisi, bazı deniz canlılarının ölmüş olduğunu gösterdi. Kaza keşke olmasaydı ama ne yazık ki oldu. Oldukça geniş bir alan kirlilikten etkilendi" dedi.

MUHTARLAR TEDİRGİN

Ildır Mahallesi Muhtarı Erdem Yavuz, Lady Tuna kirliliğinin yüzeysel olarak temizlendiğini vurgulayarak, "Önemli olan bundan sonrası ne olacak? Deniz dibine çöktüğünü düşündüğümüz yakıtın, bizlere çok zarar vermesinden korkuyoruz. Kazanın oluşundan altı gün sonra müdahale gerçekleşiyor. Altı gün boyunca neden müdahale edilmedi?" diye sordu.

Kirlilikten en çok etkilenen Paşa Limanı bölgesinin bağlı olduğu Ardıç Mahallesi Muhtarı Eyüp Odabaş, Paşa Limanı'ndaki plajlarda ve kıyılarda temizliğin devam ettiğini belirterek, "Nisan ayına kadar temizlik bitecek diyorlar. Ama biteceğine inanmıyorum. Denizin dibine çöken yakıt nasıl temizlenecek? Deniz suyu ısındığı zaman, yakıt su yüzüne çıkacak" diyerek tedirginliğini diye getirdi.

"20 SENE ÖNCE BALIK ÇİFTLİKLERİNE KARŞI ÇIKTIK, DİNLEMEDİLER"

Ildırlı balıkçılar adına konuşan Ceyhan Mete ise, 20 senedir Ildır Körfezi'nin balık kafeslerini kaldırmayacağını söylediklerini vurgulayarak, "Üniversite araştırma yapıyor, 'Kirlilik olmuyor' diyordu. Ama şimdi geldiğimiz noktayı, üniversite de artık kabul etti. Bizleri hiç ciddiye almadılar. Üç yazlık site balık çiftlikleri için mahkemeye başvurdu. Gemi kazası yüzünden de hem Ildır, hem Paşa Limanı hem de Ilıca zarar gördü. Ildır olarak biraz şanslıydık. Gemi kazası olduğunda sert esen poyraz yüzünden daha az etkilendik. Balık çiftlikleri de etkilenmedi. Ters rüzgar esseydi balık çiftlikleri de çok zarar görecekti. Bizim başka bir sorunumuz daha var; deniz patlıcanı toplama iznini kim veriyor? Deniz patlıcanı toplamak için izin verilmiş, 20 sene önce balık kafesleri için söylediğimizi şimdi deniz patlıcanı için söylüyoruz. Artık Ildır körfezinde balık çiftliği de olmasın, deniz patlıcanı da toplanmasın. Bodrum'da dört sene deniz patlıcanı toplandı. Balıkçı arkadaşlarımız diyor ki, 'Daha önce körfezimizde çipura tutuyorduk, artık balık yok'. Bizler de aynı zararı göreceğiz. Kafesler için itirazımız ciddiye alınmadı, ne olduğunu gördük. İtiraz ettiğimiz zaman, 'Köylü ne anlar' diyorlardı" diyerek sıkıntılarını dile getirdi.

Haber: İsa ATAGÖZ/ÇEŞME(İzmir),

==========================

Şansı itfaiyeci komşusu oldu

MANİSA'nın Turgutlu İlçesi'nde, itfaiye eri Mevlüt Dabak, evinin bitişiğindeki apartmanda oturan komşusunun bacasında çıkan yangını gereken müdahaleyi yaparak, olası bir faciayı büyümeden önledi.

Mustafa Kemal Mahallesi, Köşe Sokak'taki üç katlı Zengin Apartmanı'nın bacasında, bugün saat 00.30 sıralarında yangın çıktı. Binanın son katında oturan Ali Zengin, evine duman dolunca bacadaki yangını fark edip, durumu panikle yan apartmandaki, itfaiye eri olan komşusu Mevlüt Dabak'a bildirip, yardım istedi. Bunun üzerine hemen çatıya çıkan Dabak, bacayı bezlerle kapattı. Ardından 3 katlı apartmandaki diğer dairelere girerek baca deliklerinin hepsini tıkadı. Bir saat tedbir amacıyla bekleyen Dabak, yangının büyümesini önledi.

Tehlikenin geçmesiyle rahat bir nefes alan ev sahibi Ali Zengin, "Gece, oturduğumuz oda bir anda duman içinde kaldı. Ana bacanın geçtiği duvar, çatladı. Diğer dairelerden de bağrışmalar, feryatlar gelince panik olduk. Aklımıza itfaiyeci komşumuz Mevlüt Dabak geldi. Onu çağırdık. Durama müdahale edip, bizleri kurtardı. Olay daha ileri boyutta olsaydı, patlayan duvarlardan kıvılcımlar halılara, koltuklara sıçrayıp can ve mal kaybına yol açabilirdi " dedi.

Haber: Doğan ÇİZMECİ/TURGUTLU(Manisa),

================================

Toprak altında kalan imam yaşamını yitirdi

İZMİR'in Kiraz ilçesinde, evine su getirtmek için kazdırdığı kanala dolan yağmur sularını tahliye etmek isterken kayan toprağın altında kalan 30 yaşındaki imam Turan Baskın yaşamını yitirdi.

Kiraz'ın kırsal Taşlıyatak Mahallesi Camisi İmamı, evli, bir çocuk babası Turan Baskın, geçen 20 Ocak'ta evine su getirtmek için kepçeyle 2 metre derinlik 50 santimetre genişliğinde kanal kazdırdı. Ancak, kanal yağmur nedeniyle suyla doldu. Kanala dolan suyu boşaltmak için içine giren Baskın, bu sırada kayan toprağın altında kaldı. Yanındaki bir arkadaşı ve kepçe operatörü durumu Kiraz İlçe Jandarma Komutanlığı'na bildirirken, bir yandan da Baskın'ı kurtarmak için çalışma başlattı. Kepçe operatörünün "Toprak nemli kayabilir" uyarısına rağmen kanala girdiği ileri sürülen Baskın'ın 10 dakika kadar sonra cesedine ulaşıldı. İmam Baskın'ın ani ölümü yakınları ve mahalle sakinlerini yasa boğdu. Jandarma ve savcının olay yerindeki incelemelerinin ardından Baskın'ın cesedi, kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Jandarma, Baskın'ın ölümüyle ilgili soruşturma başlattı.

Haber: Faruk ÇARK/KİRAZ(İzmir),

==========================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Tekirdağ AK Parti Muratlı Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title