Dha Yurt Bülteni- 17
Şehit uzman çavuşun acı haberi Ordu'ya ulaştı (2)ŞEHİDİN NAAŞI ORDU'YA GETİRİLDİHakkari'nin Çukurca İlçesi'nde teröristler tarafından yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan 24 yaşındaki Uzman Çavuş Onur Tiken'in cenazesi memleketi Ordu'ya getirildi.
Şehit uzman çavuşun acı haberi Ordu'ya ulaştı (2)
ŞEHİDİN NAAŞI ORDU'YA GETİRİLDİ
Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde teröristler tarafından yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan 24 yaşındaki Uzman Çavuş Onur Tiken'in cenazesi memleketi Ordu'ya getirildi. Şehit Tiken'in naaşı askeri uçakla getirildiği Ordu-Giresun Havalimanı'nda törenle karşılandı. Buradaki törene Başbakan Yardımcıları Nurettin Canikli ve Numan Kurtulmuş, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Giresun Valisi Hasan Karahan, Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, İl Emniyet Müdürü Suat Çelik, İl Jandarma Komutanı Albay Sedat Sarıkaya, daire müdürleri, askeri erkan, polis, jandarma ile şehidin ailesi, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Şehidin naaşı uçaktan indirilerek tören mangası tarafından omuzda cenaze aracına taşınırken annesi Esma ile babası Alaaddin Tiken, gözyaşlarına boğularak sinir krizi geçirdi. Cenaze aracına konulan tabuta sarılıp ağlayan Esma ile Alaaddin Tiken çifti güçlükle sakinleştirilmeye çalışıldı.
Fatsa Devlet Hastanesi morguna kaldırılan şehit Onur Tiken'in cenazesi yarın öğle namazına müteakip Çatalpınar ilçe merkezinde düzenlenecek olan törenin ardından Ortaköy Mahalle Mezarlığı'nda defnedilecek.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Cenazenin havalimanına getirilişi
-Cenazenin omuzda taşınırken görüntüsü
-Başbakan Yardımcıları Nurettin Canikli ve Numan Kurtulmuş'un babaya taziyede bulunurken görüntüsü
-Baba ve annenin cenaze aracında tabuta sarılıp ağlarken görüntüsü
-Annenin ağlarken tabutun peşinden yürürken görüntüsü
-Törenden detay görüntü
(SÜRE: 04.05 Dk) (BOYUT: 241 MB)
Haber-Kamera: Nedim KOVAN /ORDU-DHA
=================================
Ege Denizi'nde 5.3 büyüklüğünde deprem
EGE Denizi'nde merkez üssü Karaburun açıkları olan 5.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Başta İzmir olmak üzere Ege sahil şeridinde de hissedilen depremde ilk belirlemelere göre can ve may kaybı olmadı.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesinin tespitine göre, deprem bugün saat 22.50'de Ege Denizi'nde Karaburun açıklarında meydana geldi. Yerin 22.98 kilometre derinliğinde olan deprem, başta İzmir olmak üzere, Ege sahil şeridinde de hissedildi. Paniğe neden olan depremda sarsıntıyla birlikte bazı vatandaşlar, evlerinden dışarıya çıktı. İllk belirlemelere göre can ve mal kaybına yol açmadı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü de depremin büyüklüğünü ilk etapta 5.5 olarak açıkladı.
12 Haziran tarihinde de yine aynı bölgede 6.2 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber: Mehmet GÜNEY/İZMİR, -
===================================
"Bir terör örgütünün çaresi bir başka terör örgütü değildir"
BAŞBAKAN Yardımcısı Veysi Kaynak, Tunceli'de katıldığı iftar programında yapıtığı konuşmada, Türkiye'deki iç politika ve Suriye'deki gelişmeleri değerlendirerek, "Bir yandan etrafımızdaki terör örgütlerine maalesef müttefiklerimiz tarafından silahlar verilmektedir" dedi.
Atatürk stadyumunda bin kişinin katıldığı iftar proğramına Başbakan Yardımcısı Veysi kaynak, AK Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş ile kentin protokol üyeleri katıldı.
İftar yemeğinde konuşan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Tunceli'nin terörle değil doğal güzellikleriyle konuşulacağını belirterek, "Tunceli de artık terörle değil artık Allah vergisi o güzellikleriyle anılacak. Şu anda bizim için Türkiye'nin her bir yerinde Aliboğazı'nda da Kato Dağı'nda da Hakkari dağarında da Türkiye'nin he bir yerinde milletimizin bölünmez bütünlüğü için, devletimizin bekası için ve insanlarımızın huzuru için devletle teörle, teröristle mücadelemizde güvenlik güçlerimize şükran borçluyuz. ve terörle mücadele ederken hakkın rahmetine kavuşan şehitlerimize, 15 Temmuz şehitlerimize rahmet diliyoruz. Biz bu coğrafyada kiliseyle havrayla camiiyle sinagogla, cemeviyle ütün mabetlerle insanların huzur içerisinde ibadetlerini yapmalarının ve inançlarını yapmalarının peşindeyiz" dedi.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ İYİ YOLDA"
Türkiye ekonomisinin OİSD ülkelerden dana fazla büyüme gösterdiğini ifade eden Kaynak, "Son 3 aylık büyüme rakamlarına göre Türkiye, OİSD ülkelerinin iki misli yüzde beş oranında bir büyüme rakamına ulaşmıştır. ve Türk,ye'nin ulaştığı bu ekonomik başarı ekonominin her alanında kendini göstermiştir. Döviz kurları düşmüş, İstanbul borsası bizi ne ilgilendirir diyemeyiz tabi niye ilgilendiriyor ekonomimizin sağlığını gösteren önemli bir veri olduğu için ilgilendiriyor. Tarihi rekorlar kırmış vaziyette ve ilk defa bu son çeyrekte Cumhurbaşkanımızın istihdam çağışı üzerine son çeyrekte 1 milyona yakın insanımız iş bulmuştur" diye konuştu.
"BİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÇARESİ BİR BAŞKA TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR"
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmeleri ve ABD'nin Rakka operasyonunu ile YPG'ye verilen silahları da eleştirerek şöyle konuştu:
"Bir yandan da etrafımızdaki terör örgütlerine maalesef müttefiklerimiz tarafından silahlar verilmetedir. Öyle bir oyun düşünün ki burada 30 yılı aşkın bir süreden beri 40 binden fazla insanın canına mal olmuş PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısına bizim müttefikimiz bir devlet bir başka devletle savaşsın diye silah veriyor. Biz hep şunu söylüyoruz bir terör örgütünün çaresi bir başka terör örgütü değildir. Devletler, ancak kendileri gibi meşru devletlerle iş tutabilirler. Devletler, eli kanlı terör örgütleriyle iş tutamazlar. Onlarla bir masaya oturamazlar ve verdikleri silahların DEAŞ'A karşı yapılacak operasyondan sonra bizim milletimize, bizim insanımıza PKK vasıtasıyla dönmeyeceğinin garantisini bize verseler bile asla bunun nasıl sağlanacağını bize gösteremiyorlar. Bir terör örgütünin, tekrar ediyorum, bir terör örgütüyle mücadele bir başka terör örgütünü devreye sokarak olmaz. DAEŞ terör örgütüyle mücadeleyi dünyadaki en etkin mücadeleyi en etkili mücadeleyi Türkiye yapmıştır. Suriye'nin kuzeyinde Fırat Kalkanı operasyonuyla 3000'den fazla DEAŞ teröristinin bertaraf edilmesini sağladık. ve Türkiye içerisinde DEAŞ terör örgütüyle önemli mücadeleler yapıyoruz. Başarımız ortadayken Rakka'da Mümbiç'te yapılacak operasyonları müttefik ülkelerle biz yapacağımızı ilan etmişken maalesef meşru devletler, meşru devletlerle değil, gayri meşru devletlerle teröre karşı operasyon yapma peşinde oldular."
Görüntü Dökümü
--------------------------
-İftar yemeği için stadyumda toplanan kalabalık
-Masalarda oturan vatandaşlar
-Mustafa ataş'ın konuşması
-Başbakan yardımcısının konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, -
===================================
Başbakan Yardımcısı Kaynak ve Görmez Gaziantep'te cami açtı (2)
SURİYELİ GAZETECİLERLE İFTARDA BULUŞTU
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Gaziantep'te Suriyeli gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iftarda bir araya geldi. Vali Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür'ün de katıldığı yemekte iftar öncesi Kuran okundu. İftar sonrası Arapça konuşan Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara kucak açtığını ve onların sorunlarıyla ilgilendiğini anlattı. Türkiye'deki 3 milyon Suriyeliye ensar-muhacir kapsamında olduğunu belirten Görmez, şöyle devam etti:
"Halep ve Gaziantep kıyamet gününe kadar kardeş kalacaklardır. Bugünleri, bu mübarek geceleri, Ramazan'ın özellikle son 10 gününde Allah'tan sizleri işlerinizde muvaffak kılmasını temenni ediyorum. Ülkelerinizden istemeyerek çıktınız. Siz Türkiye'desiniz, emniyet ve güvenlik içindesiniz. İnşallah sizin hicretinizin Türkiye'ye mübarek olmasını temenni ediyorum. Çünkü ensar-muhacir kavramı ümmetin temellerindendir. Zorluklara rağmen biz üzüntü hissediyoruz. İslam alemindeki bu durumlar, özellikle Suriye'de olan gelişmeleri üzüntüyle takip ediyoruz. Bu siyasetçiler, alimler bir şekilde bu imtihanı geçemediler. Medyacılar da bu başarısızlığın bir parçasıydı. Suriye sorununda yüz binlerce insan öldürüldü ve aynı zamanda milyonlarca insan ülkesini, vatanlarını terk etti. Sadece Türkiye'de 3 milyon kardeşimiz var. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, Suriyelilere karşı sorumluluğumuz vardır. Onlara münasip yerlerde vazifeler verdik. Aynı zamanda Fırat Kalkanı çerçevesinde yeni ufuklar açıldı. Bazı Suriyelilerle daha iyi şekilde irtibat kurduk. Bizim Diyanet Vakfımız, 80 mescidi Ramazan'da İdlib ve bu bölgelerde ibadete açtı. Bu geceden itibaren oralarda bizim 450 memurumuz var. Bu camiler Ramazan ayı öncesinde kapısını ibadet açmıştır. Diyanet Vakfı aynı zamanda binlerce Suriyeliye sınırda büyük bir hizmet yapmıştır. Aynı zamanda AFAD ve sivil toplum kuruluşları da önemli hizmetler yapıyor. Bu insani görevi yapmayı sürdürüyoruz. Biz kusurumuzu itiraf etmemiz gerekiyor. Uluslararası ülkelerin bazıları Suriye'deki olayların bu noktaya ulaşmasını istemezdi. Çünkü bizim vacibimiz, bu kusuru, bu hatayı düzeltmektir ve bizim Allah'tan ümidimiz var. Allah diyor ki; 'Allah'ın rahmetinden hiç bir zaman uzaklaşmayın.' Gelecek günler inşallah daha iyi olacaktır."
'OSMANLI YIKILDIKTAN SONRA İSLAM ALEMİ PARÇALANDI'
Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslam tarihinde 3 büyük kriz yaşandığını ve Osmanlı'nın yıkılmasıyla İslam aleminin parçalandığını kaydetti. Görmez, 'büyük kriz' diye tanımladığı İslam ülkelerindeki karışıklıklardan büyük bir İslam medeniyetinin doğacağını ifade ederek, şunları söyledi:
"Biz İslam tarih medeniyetimize bakarsak büyük krizler göreceğiz, büyük zorluklara şahit olacağız. Ben bunu 4'üncü zor olarak görüyorum. Birinci dönem Hz. Osman'ın öldürülmesiyle başladı. Fitnenin zuhuru açık olması, kardeşler arasında, hatta sahabeler arasında bu sıkıntılar oldu. Bu krizlerden büyük medeniyetler doğdu. ve Endülüs medeniyeti doğdu. İslami ilimler, büyük alimler doğdu. İkinci zor olan dönem ise, Moğolların Haçlı Seferleri'yle beraber bütün İslam ülkelerine ve İslam alemine karşı Fırat ve Dicle döneminde kanlar aktı ve aynı zamanda kitap mürekkepleriyle siyahlaştı. Bu büyük krizden de Osmanlı Devleti doğdu. Osmanlı, 6 asır boyunca İslam'a hakim oldu. Üçüncü dönem ise, Osmanlı Devleti'nin yıkılmasıydı. Osmanlı yıkıldıktan sonra İslam alemi parçalandı. Biz bu üçüncü dönemden kurtulmak istiyorduk ama maalesef dördüncü krize ulaştık. Büyük bir ümidim var; bu büyük krizden büyük bir İslam medeniyetinin doğduğunu ve doğacağını göreceğiz. Türkiye Devleti, Suriyelilere ve muhacirlere yeni bir bakışla bakmaktadır. Sosyal hayatıyla, ekonomik hayatıyla Türklerle eşit eğitim ve ticaret onlar için açıktır. Hatta vatandaşlık verilmeye bile başlandı bazılarına. Bizim sorumluluğumuz cehaletle, bilinçsizlikle savaşmaktır. Onun için bizim her zaman Suriyelilerle ilgili doğru bilgilere ihtiyacımız var. Medyanın doğru bilgiyi araştırıp, bulup ve ulaştırmaları gerekiyor."
'TERÖR LİSTELERİNDE ZALİMLERİN İSMİNİ GÖREMİYORUZ'
Prof. Dr. Mehmet Görmez, Körfez ülkelerinin, Mısırlı Dünya Alimler Birliği Başkanı Yusuf El-Karadavi'nin terör listesine alınmasını ise, "Mısırlı din kardeşim Yusuf El-Karadavi terör listesine alınıyor ancak bu terör listelerinde zalimlerin ismini göremiyoruz. Beşşar Esad zalimlik yapıyor ama ismini göremiyoruz" diyerek tepki gösterdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
İftara katılanlar
Görmez'in davetlilerle tokalaşması
Dua edilmesi ve ezan okunması
Mehmet Görmez'in konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Metin Faruk TAMER-GAZİANTEP-DHA)
===================================
Başbakan Yardımcısı Canikli: "Yürüyüş Fetullahçı Terör Örgütü'ne destektirö
BAŞBAKAN Yardımcısı Nurettin Canikli, Giresun'da Ak Parti il Danışma Meclisi toplantısında açıklamalarda bulundu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun adalet yürüyüşünü eleştirdi. Canikli, yürüyüşün Fetullahçı Terör örgütüne destek olduğunu ileri sürdü.
Giresun'da AK Parti İl Danışma Meclisini toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye'nin 2002'den bu yana çok önemli dönemeç noktalarından geçtiğini anlattı, bu dönemeç noktalarından en önemlilerinden birinin de 16 Nisan referandumu olduğunu söyledi. 16 Nisan referandumundan sonra Türkiye'de ekonomide yeni bir atılım dönemi başladığını kaydeden Canikli, "Türkiye'nin önü her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da açıktır. Siyasette tartışma ne kadar ayrıntılı ve ne kadar sert olursa olsun istikrarsızlık gibi bir durum olmayacağı ve Türkiye hiç bir zaman hükümetsiz kalmayacağı için ekonomideki gelişme ve büyüme bir kesintiye uğramayacaktır. İlk örnek ortaya çıkmaya başladı. 2017'nin ilk çeyreğinde Türkiye inanılmaz bir büyüme rakamını yakaladıö dedi. "Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünü savunmak iktidarıyla muhalefetiyle herkesin görevidirö diyen Canikli şöyle devam etti:
"Bu topraklarda yaşayan, bu topraklara ait olan, bu topraklara ait olduğunu iddia eden herkesin görevidir. Sadece iktidarın değil muhalefetin de görevidir. Ama maalesef muhalefetin, özellikle ana muhalefetin ve bölücü terör örgütüne destek veren muhalefetin bu konuda sabıkası çok kabarık. Bırakın mücadeleyi, geçmişte de terör örgütlerine açıkça destek verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. Bu Cumhuriyet Halk Partisi için de geçerli. Buldukları her fırsatta terör örgütlerine destek veriyorlar, onlarla kol kola giriyorlar.ö
'FETTULAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK'
"Şu anda sayın Kılıçdaroğlu'nun adaleti bulmak adı altında yaptığı yürüyüş de esasında Fetullahçı terör örgütüne bir destektir" diyen Canikli şunları söyledi:
"Çünkü bu ülkenin gizli kalması gereken bilgilerini yayınlanması olayında o bilgiler, o kişilere kim tarafından verildi, kim tarafından sağlandı? Bu çok önemli bir sorudur. Herkes her şeyi söylüyor. Adalet için yürüdüklerini ifade ediyorlar. Başbakanımız, arkadaşlarımız da söyledi. Adalet sokakta aranmaz. Adaletin aranacağı yer bellidir. Daha da önemli olan, mahkemenin mahkum ettiği o milletvekiline esas itibariyle bu bilgileri kim verdi? Devletin gizli kalması gereken, doğrudan güvenliğini etkileyen bu casusluk faaliyetinde kullanılan bu bilgileri kim verdi? Er ya da geç bu da açığa çıkacaktır. Böyle bir hareketin savunulması mümkün değil. Verilen cezayı adaletsiz bulabilirsiniz, ağır bulabilirsiniz. Olabilir, ama onu da arama yöntemi bellidir. Onun dışında herkes kendi kafasına göre, 'Ben verilen bu kararı beğenmedim. Dolayısıyla sokağa çıkıyorum. Ben öyle yapacağım' dediğiniz anda bu ülkede yaşanmaz. Kaos ortaya çıkar. Normal bir vatandaş, bir mahkeme karar verdiği zaman nasıl hakkını aramaya çalışıyorsa bu durum herkes içinde geçerlidir. Milletvekilleri için de geçerlidir, ana muhalefet partisinin Genel Başkanı için de geçerlidir. Hiç kimsenin ayrıcalığı yok, olamaz. Hem bir taraftan mahkemeyi baskı altına alarak kararı değiştirmeye çalışıyorsunuz, hem de aynı zamanda Fetullahçı terör örgütüne, esas itibariyle bu casusluk faaliyetine destek veriyorsunuz. Anlamı bu. Bu yürüyüşün anlamını bu böyle okumak gerekiyor.ö
"Şehitlerimiz için yürüdünüz mü? 15 Temmuz'da bu ülkenin birlik bütünlüğü ortadan kaldırılmak ve iç savaş çıkarılmak istendi. Binlerce, on binlerce insan katledilmek istendi. O zaman yürüdünüz mü? diyerek konuşmasını sürdüren Canikli şöyle devam etti:
"Sayın Kılıçdaroğlu, o zaman kaçtınız. Gün o gündü, yürümenin zamanı o zamandı. Kendini göstermenin, gerçekten bu milletin dirliğini tehdit edenlere karşı mücadele etmenin zamanı o gündü. Tankların üzerine çıkma günü o gündü. Ama siz ne yaptınız? Tankların yanından savuştunuz. Öyle olmaz. Şimdi bu yolla yeniden sokaklar hareketlendirilmeye çalışılıyor. Bu ülkenin barışı ortadan kaldırılmaya, kardeşliği dinamitlenmeye çalışılıyor. Elbette buna müsaade etmez bu millet. Boşuna uğraşıyorlar. Sokağa çıktığınız anda ve herkesi sokağa davet ettiğiniz anda bunun anlamı çok farklıdır. Bunun anlamı barışı, düzeni, sistemi ortadan kaldırmaya çalışmaktır.ö
Türkiye'nin artık çok önemli adımlar attığını belirten Canikli, "Dünyanın en büyük üçüncü büyüme oranını yakalamış bir Türkiye almış başını gidiyor. Şahlanıyor adeta. Tam böyle bir dönemde bu gelişmenin önünü kesmek için herkesi sokaklara davet ediyorsun. Terör örgütleri dahil, onları sokaklara davet ediyorsun. Bu yürüyüşü engelleyemezsiniz. Onu söyleyelimö diyerek konuşmasını noktaladı.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Canikli'nin açıklamaları
-Detaylar
Haber-Kamera: Hakan KABAHASANOĞLU DHA
===================================
Bakan Bozdağ: Sokaklarda yargı denetimi yapılmaz
SİİRT Belediyesi ve Gaziantep Şahinbey Belediyesi tarafından ortak düzenlenen "Gönül Köprüsü" iftar etkinliğine katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, FETÖ törer örgütünün rüyalar ile tarih verdiğini ve bu tarihi cezaevinde bulunan tutuklulara anlatıldığını belirterek, "Mahkemelerde FETO'nün senaryo yazdığı bir tiyatro oynanıyor" dedi.
15 Temmuz Demokrasi Meydanı'na yaklaşık 2 bin 500 kişiye verilen iftar yemeğine özel uçak ile gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, paralel devlet yapılanması ve son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin huzur ve güven adası olduğunu belirten Bozdağ, "O yüzden Türkiye bölgesinde huzur ve güven adası olarak varlığını devam ettir iken sadece adını saydığım terör örgütleri ile değil bunları besleyen bunları ellerinde tutan ülkeler ile istihbarat örgütleri ile uluslararasıgüçler ile mücadele etmekteyiz. Darbe teşebbüsünü yaptılar başaramadılar şuanda millettin yargısında millete hesap veriyorlar. Duruşmalardaki mahkemeleri takip ediyorsunuz biri çıkıptayiğitçe söylüyemiyor evet biz bu darbe teşebbüsünde biz bulunduk. Ama başaramadık adam gibi yaptıkları işe dahi sahip çıkamıyorlar. Neden çünkü bu terör örgütünün kurucusu ve yöneticisi terörist başı Gülen onlara yaptıkları her şeyi inkar etme talimatını verdi. Bir kontrollü savunma yapılıyor. Mahkemelerde bir tiyatro oynanıyor mahkemede. FETÖ'nün senaryosunu yazdığı bir tiyatro oynanıyor. İçeride bulunanları rüyalar ile aldattığı gibi dışarıdaki akrabalarında rüyalar ile aldatıyor. Dışarıda bir ekip var rüyayı uyduruyor. Eşler avukatlar diğer kişiler vasıtası ile uydurulmuş rüyaları içeriye gönderiyorlar ziyaretçi sırasında onlar ile görüşerek içerde bunlar yayılıyor sonra içerden dışarıya bunlar aktarılıyor. Peygamberlerimizi, ulu kişileri, evliyaları, Salihleri rüyalarda kullanmak suretiyle örgütün üyelerini ne yapıyorlar mutive etmeye çalışıyorlar. Buradan bir kez daha sesleniyorum bu sahte rüyalara inanların vay haline" dedi.
"RÜYALAR YOLU İLE TARİHER VERİLİYOR"
FETO terör örgütün mensuplarının gördükleri rüyaları ceza evinde buluna tutuklulara aktarıldığını ve bu tutuklulara gördükleri rüyalarda tarihler verildiğini belirten Bozdağ, "Bu terör örgütü mensupları gördükleri rüyalar ile tarihler veriyorlar. Bir rüyayı anlatayım size rüyalardan bir tanesinde tarih konusun üzerinde duruluyor "Peygamber efendimiz diyor, rüyada yanıma geldi diyor benim avucumun içine bir tarih yazdı diyor ama diyor sakın ha bunu kimseye söyleme diyor. Bu tarih yeni darbe tarihi veya dışarıya çıkacak tarih. Sonra ben geldim diyor bunu arkadaşlarıma anlattım diyor. 17 kişi var içerde 17 side aynı rüyayı görmüşö Peygamberimiz demiş ellerine tarih yazmış bu tarihte iş tamam ama bir talimat vermiş rüyada yazılan bu tarihleri kimselere söylemesinler diye talimat vermişler. Şimdide rüyaları sorgulamaya başladılar. Bayram olacak Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı falan diye. Onu üzerine bir rüya daha görüyorlar bayram olacak herkes dışarıya çıkacak bu ramazan bayramı da olabilir kurban bayramı da olabilir" diye konuştu.
"SOKAKTA YARGI DENETİMİ YAPILMAZ"
Ana muhalefet partisinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adalet yürüyüşünü de değerlendiren Bakan Bozdağ, sokaklarda yargı denetiminin yapılamayacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Meydanlarda, sokaklarda yargının denetimi yapılmaz. Buradan hukuku tanımayanlara hukuku tanımaya, hukuka uymayanları hukuka uymaya davet ediyorum. Yargıya karşı saygısızca, ahlaksızca hukuk dışı yol ve yöntemler ile zehirli bir dil kullananları, saygın bir dil kullanmaya davet ediyorum. Yargıyı tehdit etmek yargı görevi yapanlara hakaret etmek hem yargı görevi yapanları engellemeye teşebbüs suçunu hem de hakaret ve tehdit suçlarını oluşturur ana muhalefet ve diğer kesimler suç işleyerek yargıya hakaret tehdit ederek netice alacaklarını düşünüyorlarsa aldanıyorlar. Netice almanın yolu istinavtır, temizdir, itirazdır."
161 BİN 865 KİŞİDEN 50 BİN 489 KİŞİ TUTUKLUDUR
FETÖ soruşturmaları kapsamında Türkiye'de haklarında adli işlem yapılan toplam 161 bin 865 kişi olduğunu, bunlardan 50 bin 489'unun tutuklu olarak yargılandığını belirten Bakan Bozdağ, "Adli kontrol altına 47 bin 136 kişi var, tutuklandıktan sonra adli kontrol ile 7 bin 996 kişi var ve şu anda Türkiye'de adli kontrol altında 55 bin 132 kişi bulunuyor" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Bakan Bozdağ'ın alana gelişi
-Alanda bulunan vatandaşları gezmesi,
-İftar sofrasına oturması,
-Bakan Bozdağın konuşması,
-Bakan Siirt'te esnaf ziyareti.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera Turhan KOYUNCU Mehmet Yücel DURAK SİİRT/ DHA
===================================
Meral Akşener, 'Kılıçdaroğlu'nun 'Adalet Yürüyüşü' eylemini destekliyorum
BURSA'da 2 bin kişiye düzenlenen iftar yemeğine MHP'den ihraç edilen Meral Akşener de katıldı. İftarın ardından konuşma yapan Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirerek, "Sayın Bahçeli, içiniz hiç sızlamıyor mu? " sözlerini kullandı. Akşener, Kemal Kılıçaroğlu'nun başlattığı Adelet Yürüşü desteklediğini belirtti.
MHP'den ihraç edilen Meral Akşener, Bursa Merinos Kongre ve Kültür Merkezi'nde ki Hayat Lokantasın'nda 2 bin kişiye düzenlenen iftara katıldı. Akşener, iftar sonrası yaptığı konuşmada Devlet Bahçeli'nin referandum kararını ve politikalarını eleştirerek, "Şehitlerimize baktığımızda hepsinin sosyal medyasında bozkurt işareti var. Referandumdan sonra terörün biteceği söylenmişti. Referandumun ardından bugüne kadar 63 şehidimiz var. Bu günlerin sorumlusu Sayın Devlet Bahçeli'dir. Sayın Bahçeli, için hiç sızlamıyormu?, Türkiye'yi getirdiğiniz yerden hiç üzüntü duymuyormusunuz" dedi.
"KILIÇDAROĞLU'NUN EYLEMİNİ DESTEKLİYORUM"
Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı Adelet Yürüyüşü eylemine de değindi. Akşener, "Kılıçdaroğlu, İstanbul CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun hapse mahkum edilmesiyle ilgili bir adalet yürüyüşü başlattı. Allah gücünü arttırsın, Allah yardımcısı olsun. Bu eylemin biçimini destekliyorum. Çünkü provakasyon yok. Ne yaparsa kendine yapıyor. İnşallah Hayırlı olur" ifadelerini kullandı. MHP'den ihraç sonrası yeni bir oluşuma gidileceğinin sinyalini veren Akşener, " 1200 arkadaşımla uzun süren görüşmeler yaptık. 20 Haziran'da görülecek davanın sonucu ne olursa olsun bu ülkeyi kurdun kuşun eline bırakmayacağız, arkadaşlarımın yüzde 90'ı yeni bir oluşum kurulmasından yana" diye konuştu
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Akşener'in iftara gelmesi
-Akşenir'in destekçileriyle buluşması
-Akşener'in konuşması
Haber: Berktuğ ÖNCÜ/BURSA,-
========================================
İzmir'deki deprem Çanakkale'de de hissedildi
Merkez üssü Ege Denizi, İzmir Karaburun açıkları olan 5.3 büyüklüğündeki deprem, Çanakkale'de de hissedildi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), saat 22.50'de merkez üssü Ege Denizi, İzmir Karaburun açıkları olan 5.3 büyüklüğünde bir deprem kaydedildiğini açıkladı. Deprem Çanakkale'de de hissedildi. Kısa süreli paniğe neden olan depremde, herhangi bir can veya mal kaybı olmadığı belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
-Sokaktaki vatandaşlardan görüntü.
-Binalardan görüntü.
Haber: Burak GEZEN / ÇANAKKALE,
=========================================
Otomobilin motoruna sıkışan kediyi polis kurtardı
ADANA'da bir otomobilin motor kısmına giren kedi, araç sahibi ve vatandaşlara zor anlar yaşattı. Kedi, polis ekipleri tarafından kurtarıldı.
Olay, saat 22.30 sıralarında merkez Seyhan İlçesi Ziyapaşa Bulvarı Kuruköprü Mahallesi'nde meydana geldi. Park halindeki 01 ATN 72 plakalı otomobilin motor kısmından kedi sesi geldiğini fark eden çevre sakinleri, aracın sahibi Adem Orakçı'ya haber verdi. Orakçı ve yanındaki hayvanseverler, kediyi kurtarmayı başaramayınca polise haber verdi. Gelen polis ekipleri, motor kapağını söküp, sıkışan kediyi kurtardı. Bırakılan kedi, kaçarak gözden kayboldu.
Görüntü Dökümü
------------------------
Polislerin ve vatandaşın araca bakmaları
Motor kısmına ışık tutmaları
Aracın alt kısmına bakmaları
Polisin motor kapagını çıkarması
Kedinin miyavlaması
Polisin 'pisi pisi'diyerek seslenmesi
Polisin aracın alt kısmına süpürge ile vurması
Kedinin çıkması
Kedinin koşarak uzaklaşması
Araç sahibi ile bir vatandaşın konuşması
Haber - Kamera: Ahmet ÖZMEN / ADANA,