Haberler

Dha Yurt Bülteni-19

Abone Ol

Şehit oğullarının mezarını taşımak için dilekçe verdilerKAYSERİ'de çarşı iznine çıkan askerleri taşıyan otobüse yönelik terör saldırısında şehit olan ve babasının doğduğu Sinop'ta defnedilen Komando Er 22 yaşındaki Kenan Döngel'in ailesi, mezarın Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'ne taşınması...

Şehit oğullarının mezarını taşımak için dilekçe verdiler

KAYSERİ'de çarşı iznine çıkan askerleri taşıyan otobüse yönelik terör saldırısında şehit olan ve babasının doğduğu Sinop'ta defnedilen Komando Er 22 yaşındaki Kenan Döngel'in ailesi, mezarın Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'ne taşınması için başvurdu.

Ereğli Kars Kafkas Folklor Derneği yönetim kurulu üyeleri, geçen 17 Aralık'ta Kayseri'de terör örgütü PKK tarafından bombalı araçla gerçekleştirilen saldırıda şehit olan Kenan Döngel'in annesi Şehime Döngel'i ziyaret edip Anneler Günü'nü kutladı. Dernek üyelerine teşekkür eden Şehime Döngel, sohbet sırasında oğlunu eşinin memleketi Sinop'un Erfelek İlçesi Akçasöğüt Köyü'nde toprağa verdiklerini hatırlatarak, "Biz oğlumun cenazesinin buraya alınmasını istiyoruz. Bunun için 33 gün önce dilekçemizi verdik. Evrakları verdik. Eşim de arada kalıyor. Dede 'Ben vermem' diyor. 'O zaman göndermeseydiniz' diyor. Ama eşimin işi burada. Emekliliğine 15 sene var. Oraya sadece bayramlarda gidiyoruz. Bizi bağlayan bir şey yok. Orada bir evimiz var. Başka bir şey yok. Büyükler de yaşlanınca yanımıza gelecek. Akşam sabah olmuyor. Mezarı yok. Cansız hayali mezarı Ereğli' de yatıyor. Çok zor. Ben yakınımda olmasını istiyorum" dedi.

Ereğli'de sac farikasında çalışan baba Özcan Döngel de "Böyle bir düşüncemiz var. Ancak babamlarla aramızda bir münakaşa var. Bir irtibata geçemiyoruz. Onlar Sinop'ta kalmasını istiyorlar. Biz de buraya almak istiyoruz. Hanım buraya istiyor. Onlar da 'Kimin toprağından kimi alıyorsun?' diyorlar. İlk başta onu düşünemedik. Sağlıklı düşünemedik. Bizim Kayseri'ye gitmemiz işi karıştırdı. O zaman oraya defnettik. Bakalım biz resmi girişimlerimizi yaptık" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-----------------------------

-Ziyaretten detay

-Baba Özcan Döngel'in konuşmasın

-Anne Şehime Döngel'in konuşması

Süre: (4.15) Boyut: (130 MB)

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

========================================

Çevreci Büyüknohutçu çifti cinayeti

ANTALYA'nın Finike İlçesi'nde çevreci Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyüknohutçu'nun yayla evinde öldürüldüğü olayda kullanıldığı düşünülen silah bulundu. Ailenin avukatı Fikri Doğan, "Şüphelinin olayda kullandığı düşünülen tüfek bir yakınının evinde ele geçirilmiş. Ancak bu silahın olayda kullanılıp kullanılmadığına dair hususa ilişkin elimizde net bir delil yok. Teknik inceleme aşamasında. Olay sırasında kullanılan silaha uygun olduğu düşünülüyor" dedi.

Finike'de mermer ocaklarına karşı verdiği mücadeleyle tanınan Kiracılar Derneği (KİRADER) Genel Başkanı 61 yaşındaki Ali Ulvi Büyüknohutçu ve aynı yaştaki eşi Aysin Büyüknohutçu, Turunçova Mahallesi Asarönü mevkii Kızılcık Yaylası'nda 'Ali Babanın Çiftliği' olarak adlandırdığı 2 katlı evinde 9 Mayıs günü saat 20.30 sıralarında av tüfeğiyle vurularak öldürüldü. Olayın ardından inceleme başlatan Antalya jandarma istihbarat ekipleri olay gecesi cinayet şüphelisi 31 yaşındaki Ali Yumaç'ı gözaltına aldı. Sorgulanan Ali Yumaç işlemlerinin ardından tutuklandı.

EŞYALARI OBRUKTA BULUNMUŞTU

Cinayet şüphelisi Ali Yumaç'ın ifadesi doğrultusunda Finike Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı üzerine, cinayetin işlendiği eve yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta Asarönü Mezarlığı yakınlarındaki obrukta önceki gün yapılan aramada Ali Ulvi Büyüknohutçu'ya ait cep telefonu, dizüstü bilgisayar, çanta, cüzdan, bazı özel eşyalar ve cinayette kullanılan av tüfeğine ait boş kartuş ile av tüfeği kayışı bulundu.

SİLAH BULUNDU ANCAK NET DELİL YOK

Büyüknohutçu çiftinin arkadaşı ve ailenin avukatlarından Fikri Doğan, şüphelinin olayda kullandığı düşünülen silahın bulunduğunu açıkladı. Fikri Doğan, "Şüphelinin olayda kullandığı düşünülen silah bir yakınının evinde ele geçirilmiş. Ancak bu silahın olayda kullanılıp kullanılmadığına dair hususa ilişkin elimizde net bir delil yok. Teknik inceleme aşamasında. Olay sırasında kullanılan silaha uygun olduğu düşünülüyor" dedi.

PARA ÖNERİLDİĞİ İDDİASI VE SİYAH ARAÇ

Ali Yumaç'ın ifadelerinde bir takım kişilerin kendisine para önerdiği ve siyah bir araçtan bahsettiğini kaydeden Fikri Doğan, "Bunun kendisini olaydan kurtarmak, olayı farklı yönlere çekmek amacıyla söylenmiş olduğu yönünde bir kanaat hasıl olmuş. Savcıyla yapmış olduğumuz görüşmelerde her halükarda olayla tutmasa bile bu beyanlara itibar ederek gerekli araştırmaları yaptıklarını, bölgede faaliyet gösteren taş ocağı şirketine ait araç olabileceği şüphesi üzerine şirkete ait araçların kayıtlarının istendiğini, ancak şüphelinin anlattığı şekilde bir araca rastlanmadığını bize söylemiştir" diye konuştu.

'BEYAN ÇOK İNANDIRICI BULUNMAMIŞTIR'

Şüphelinin ifadelerinde kendisine para teklif edildiği ve siyah bir araçtan bahsettiğini aktaran Fikri Doğan, şöyle dedi:

"Kendisine siyah renkli bir araç geldiğini, bir miktar para önerdiğini, bu kişiyi vurması halinde kendisine para ödeneceğini, bunun üzerine de gidip cinayeti işlediğini beyan etmiştir. Ancak bu beyan çok inandırıcı bulunmamıştır. Bu yönde araştırmalar devam ediyor. Çünkü şüpheli muhtemelen alacağı cezalardan kurtulmak ya da daha hafifletici ceza almak kastıyla bunu söylemiş olma ihtimali yüksek. Çünkü bahsettiği aracın, bahsettiği şirkete ait olmadığı, o şirkette böylesine bir aracın kayıtlı olmadığı toplanan delillerle sabittir. Ancak yine de savcılık bu hususta kesinlikle araştırmasını sürdürdüğünü bu konuya hassasiyetle durduğunu belirtmiştir."

Toplanan deliller itibariyle olayın şüpheli tarafından gerçekleştirilmiş münferit bir olay olduğu yönünde yoğunlaşıldığını ve bunun delillerle sabit olma noktasına geldiğini vurgulayan Fikri Doğan, birkaç soru işareti çözüldükten sonra olayın netliğe kavuşacağını kaydetti. Fikri Doğan, davayla ilgili savunma avukatları olarak vekalet verdiklerini, Antalya, Finike ve Kumluca'dan da savunma için vekalet veren avukatlar olduğunu anlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Fikri Doğan'ın açıklaması

80 MB /// 02.31"

Haber- Kamera: Suat SÖĞÜT/FİNİKE (Antalya),

=====================================

Minübüsün çarptığı bisikletli çocuk yaralandı

MUĞLA'nın Ortaca İlçesi'nde, servis minibüsünün çarptığı bisikletli 5 yaşındaki Batuhan Şanal yaralandı.

Kaza, bugün akşam saatlerinde, Ortaca-Dalyan yolunda meydana geldi. Ortaca'dan Dalyan yönüne giden İsmail Çoban yönetimindeki 48 S 4609 plakalı servis minibüsü, Ortaca'nın Ekşiliyurt Mahallesi'ndeki akaryakıt istasyonunun önüne geldiğinde, bölünmüş yoldan kendisinden 3 yaş büyük ağabeyi ile birlikte bisikletleri ile yolun karşına geçmek isteyen Batuhan Şanal'a çarptı. Kazayı görenler sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Yaralı çocuk ambulansla Ortaca Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahale sonrası Batuhan Şanal, ambulansla Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Batuhan'ın hayati tehlikesinin olduğu öğrenildi. Servis minibüsünün şoförü, polis tarafından gözaltına alındı. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------------------------

Minik batuhanın hastaneden gör

Ailesinden görüntü

Haber- Kamera: Cihan KAYA / ORTACA(Muğla),

========================================

Fındık büyüklüğünde dolu yağdı

AĞRI'nın Doğubayazıt ilçesinde sadece fındık büyüklüğünde dolu yağdı.

Öğleden sonra başlayan dolu yağışı hayatı olumsuz etkiledi. 5 dakika yağan fındık büyüklüğündeki dolu vatandaşlara zor anlar yaşattı. Dolu ile birlikte yağan yağmur nedeniyle müstakil evlerin bahçeleri suyla doldu. Vatandaşlardan Abbas Kıymaz, "Her zaman mahallemizin hali bu. Her yağıştan sonra evlerimize su doluyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Araçlar suyun içinde

-Vatandaşlar suyun içinde

-Yağan dolu detay

-Abbas Kıymaz röp

Haber-Kamera: Yusuf İBA/DOĞUBAYAZIT(Ağrı),

======================================

Çiftçi profesör: Kanserin önemli sorumlusu biz çiftçileriz

MANİSA'daki köyünde çiftçilik de yapan Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, Antalya'da katıldığı tarım sohbetleri toplantısında, "Şehirlerde artan kanserin önemli ölçüde sorumlularından biri biz çiftçileriz. Üzerinde 'İlaç atıldıktan 15 gün sonra hasat yapılmalıdır' diyor. 3 gün sonra domatesler eriyor biz toplayıp vatandaşa gönderiyoruz" dedi.

Antalya Ticaret Borsası (ATB), Antalya Tarım Konseyi ve Dünya Gazetesi ortaklığıyla ATB'de 'Tarımda Seferberlik' konulu tarım sohbetleri toplantısı yapıldı. Toplantıya ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, ATB Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan, meclis üyeleri, sektör temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

TARIMA İTİBAR KAZANDIRILMALI

Tarım sohbetlerinin moderatörlüğünü yapan Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Antalya'nın tarımın başkenti olduğuna işaret ederek, ATB Başkanı Ali Çandır'ın tarımda seferberlik başlatılması yönünde kısa, orta ve uzun vadeli hedef koyduğunu ve bunun altının doldurulması gerektiğini söyledi. Tarıma itibar kazandırılması gerektiğine işaret eden Yıldırım, "Duble yol, köprü, baraj ne kadar önemliyse tarımın da daha önemli olduğunu toplumun benimsemesi lazım. Falcı itibarlı meslekler sırlamasında 125'inci, 126'ncı sırada dansöz var. Çiftçi 53'üncü, tarım işçisi 114'üncü sırada" diye konuştu.

KIRSAL KESİMİN YÜZDE 70'İ FAKİR

Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, köylerden şehirlere ciddi bir göç olduğuna işaret ederek, "Kırsal kesimdekilerin yüzde 70'i fakir, 2 milyardan fazla insan mineral ve diğer gerekli besinlerden faydalanamıyor. 1 milyardan fazla insan bir taraftan obezlik sorunu yaşıyor. Tarımsal üretimde yeterli artış yok, açık varken, bir taraftan da üretilen gıdaların 3'te 1'i israf ediliyor ve 1 milyar dolarlık ciddi bir rakam. Özellikle meyve sebzede üretilen ürünün yüzde 50'si israf ediliyor ya da tarla, işlem aşaması veya soframızda kayboluyor. 1.4 milyar insan 1.25 dolardan daha az gelirle yaşıyor. Mutlak açlık sınırının altında yaşayan ciddi bir nüfus var ve fakir insanlar gelirinin yüzde 80'ini gıdaya harcıyor" dedi.

Toplantının konuşmacılarından TED Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Çakmak, bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu söyledi. Prof. Dr. Çakmak, "Son tarım sayısı 2001'de yapıldı 10 yılda bir yapılırdı. 2011'de yapılması lazımdı, her sene erteleniyor" dedi.

Toplantının son konuşmacısı, Manisa'da aileden çiftçilikle de uğraşan Prof. Dr. Yaşar Uysal ise, Türkiye'de üretim temelli bir şey olmadığını ve bu zihniyetin değişmesi gerektiğini kaydetti. Tarımda, üretimde istikrarsızlık olduğunu belirten Prof. Dr. Uysal, "Çiftçiler yaşlanıyor. Sektöre ilgisiz bir gençlik var. Gençler iPhone'ları alacak, şehirlerde parklarda kız tavlayacak. Köylü çocuklarının baktığı bu. Köydeki kız çocukları da şunu ister, bizim köydekileri söylüyorum, 'Simit satsın Manisa'da otursun' derler. Bizim orada tarlalar ciddi oranda özellikle kurak kısımlar boş kalmaya başladı. Biliyor musunuz ben ovanın göbeğinde 7.5 dönüm tarlayı 2 sene boş bıraktım. Pamuk ekip zarar ettiğim için" dedi.

'KANSERİN ÖNEMLİ BİR SORUMLUSU BİZ ÇİFTÇİLERİZ'

Babasını kanserden kaybettiğini belirten Prof. Dr. Uysal, "Çünkü sırt motorunu alan ilk kişiydi ve bütün köyün tarlalarını o ilaçlıyordu. Tenekeyle sırtına ilaç dökülürdü, o ilaçlar hep sırtına da dökülürdü. Tabi ondan sonra da kanser oldu. Bizim ürünlerde çok ciddi bir sağlık sorunu var. Bakın şehirlerde artan kanserin önemli ölçüde sorumlularından biri biz çiftçileriz. Bunu görmemiz lazım. İlacı atıyoruz, üzerinde 'İlaç atıldıktan 15 gün sonra hasat yapılmalıdır' diyor. 3 gün sonra domatesler eriyor biz toplayıp vatandaşa gönderiyoruz" dedi.

KORKUTAN ÖRNEK

Prof. Dr. Yaşar Uysal, bu açıklamasıyla ilgili bir de şu örneği verdi:

"Bir Ömer abimiz vardı, köyün içinde bağ vardı, bir gün gittim yanına hoş sohbet bir abimizdi. Kızına dedi ki 'Şurdan biraz üzüm kes getir hoca yesin' dedi. Kızı gidiyordu, 'İlk iki sıradan kes' dedi. 'Ömer abi neden ilk iki sıra' dedim, 'Ona ilaç atmadım' dedi. 'Neden' dedim, 'Onu bizim çocuklara yediriyorum' dedi. 'Ötekini kimin çocukları yiyor Ömer abi' dedim, arkadaşlar tabi ki işini doğru, düzgün yapan insanlarımız var."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Konuşmacıların görüntüsü

Katılımcıların görüntüsü

Prof. Dr. Yaşar Uysal'ın konuşması

62 MB /// 01.57

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Zonguldak Antalya Ortaca Sinop Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title