Dha Yurt Bülteni-2
1)FIRAT KALKANI'NIN 101'İNCİ GÜNÜNDE TÜRK JETLERİ DEAŞ'I VURDUSURİYE'de sürdürülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ'ın kullandığı 3 bina ve 2 silahlı araç, Türk jetleri tarafından vurularak imha edildi.
1)FIRAT KALKANI'NIN 101'İNCİ GÜNÜNDE TÜRK JETLERİ DEAŞ'I VURDU
SURİYE'de sürdürülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ'ın kullandığı 3 bina ve 2 silahlı araç, Türk jetleri tarafından vurularak imha edildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 101 gündür yürütülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ'a yönelik Türk Hava Kuvvetleri tarafından hava harekatı düzenlendi. Harekatın son durumuna ilişkin Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan bilgilendirmede, "Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar tarafından Bzagah ve Sulfaniyah bölgesinde DEAŞ terör örgütü mensuplarınca kullanılan 3 bina ve 2 silahlı araç imha edilmiştir" denildi.
KİLİS/DHA
=====================================================
2)İZMİR'DE FETÖ OPERASYONU: 29 GÖZALTI
İZMİR merkezli İstanbul ve Ankara'da polis tarafından Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik yapılan operasyonda 29 kişi gözaltına alındı. Çoğunun esnaf olduğu öğrenilen şüphelilerin terör örgütüne finans desteği sağladığı belirtildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatları doğrultusunda, İzmir Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik, gizli tanıkların verdiği bilgilerinden yola çıkarak bugün sabah saatlerinde çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. İzmir merkezli İstanbul ve Ankara'da da düzenlenen operasyonda, toplam 29 kişi gözaltına alındı. Çoğunun esnaf olduğu öğrenilen şüphelilerin terör örgütüne finans desteği sağladığı belirtildi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Şüphelilere sağlık raporu alınması
-Operasyondan görüntü
-Genel ve detay görüntü
( Haber, Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,
=======================================================
3)SULAK ALANLAR AZALINCA, MANDA SAYISI 1 MİLYONDAN 100 BİNE DÜŞTÜ
TÜRKİYE'de sulak alanların daralmasıyla birlikte 15 yıl öncesine kadar 1 milyonu bulan manda sayısı 100 bine kadar düştü. Büyük talep gören ancak bulunamayan sütü 8-10 lira, yoğurdu ise 15 liradan satılan mandaların yeniden canlanması için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 3 yıl önce başlattığı, 'Halk elinde Anadolu mandası ıslahı' ile birlikte ülkedeki manda sayısı yavrularla birlikte 130 bine yükseldi. Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, mandacılığın teşvik edilmesi gerektiğini belirterek, "Aksi takdirde nesli tükenen hayvanlar gibi manda besicisinin azalmasıyla birlikte, Türkiye manda sütü ithal edecek duruma gelir" dedi.
Türkiye'de son 15 yıl içinde çeşitli nedenlerle sulak alanların daralması özellikle manda besiciliğine büyük darbe vurdu. Türkiye Damızlık Manda Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Sekreteri Hadi Kayhan, Türkiye'de manda sayısının son 15 yılda 1 milyondan 100 bine kadar düştüğünü söyledi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 3 yıl önce başlattığı 'Halk elinde Anadolu mandası ıslahı' projesi ile birlikte manda sayısının şu anda yavrularla birlikte 130 bine ulaştığını belirten Kayhan, "Bakanlığın projesi ile hibe damızlık için manda başına 800 lira destek veriyor. Bu da mandacılığın yeniden canlanmasına neden oldu. 1 milyondan 100 bine düşen manda sayısı şimdi yavrularla beraber 130 bine yükseldi. Ancak bu da yeterli değil. Şu anda manda sütünün litresi 8-10 lira arasında, yoğurdu ise 15 lira civarında bulunuyor. Ama param var alırım deseniz de, alamazsınız. Çünkü manda sütü tüketicilere sırayla veriliyor" dedi. Daha önce 2 yıl İtalya'dan manda ithal edildiğini söyleyen Hadi Kayhan, ancak bu hayvanlarda hastalık tespit edilmesi nedeniyle ithalatın durdurulduğunu belirtti. Kayhan, "İtalyanlar bizden manda ıslah etti, sonra bize satmaya başladı. Hastalık tespit edilmesinin ardından biz İtalya'dan ithalatı durdurduk ve öze döndük. Türkiye'de şu anda 24 ilde birliğimiz bulunuyor. En fazla manda İstanbul, Diyarbakır, Samsun ve Trakya illerinde bulunuyor" dedi.
"GÖLETLER KURUDU, ÇİFTÇİ MANDA BESİCİLİĞİNİ BIRAKTI"
Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, sulak alanların kurumasıyla birlikte manda besiciliğinin son 20 yılda bitme noktasına geldiğini söyledi. Yorulmaz, "Edirne ve bölgede bundan 20 yıl önce manda besiciliği çok yapılıyordu. Sulak alanların azalması ve bakımın ağırlaşmasıyla, ekonomik getirisini yitirmesiyle çiftçi manda besiciliğinden uzaklaştı. Etinden sucuk ve pastırma yapılan, manda sütü kaymak açısından sütünün yağlı olmasından revaçta olan bir ürün, ama teşvikleri olursa bakılır. Manda çamuru çok sever özelikle yazın çamur olmazsa olmaz. Şu an bütün dünyada manda yetiştiriciliğine çok büyük bir teşvik var, Avrupa ülkelerinde de büyük yatırım var. Ama ırkları geliştirilmiş mandalar. Türk çiftçisine ithal edilip bu mandalar verilirse, gerçekten bakılır. Aksi takdirde nesli tükenen hayvanlar gibi manda besicisinin azalmasıyla birlikte, Türkiye manda sütü ithal edecek duruma gelir" dedi.
"İYİ BAKILIRSA 10 KİLO SÜT VERİYOR"
Edirne'nin Büyükdöllük Köyü'nde 26 yıldır manda besiciliği yapan Metin Karaslan, manda besiciliğinin teşviklerle desteklenmesi gerektiğini söyledi. Manda besiciliğinin baba mesleği olduğunu belirten Karaslan, "Manda bakımı basit ama hep aynı insanı isteyen bir hayvan. Mandalar merayı çok iyi kullanır. Sığıra göre ekonomik yalnız et olarak değerini bulmuyor. Piyasada aracılar ucuz alıp daha pahalıya satıyorlar. İyi bakılırsa 10 kilo süt veriyor. Ortalama 6-7 kilo süt alıyorum, litresini 5 liradan satıyorum. Etlerini de kaskas ağırlığı 22 liradan alıcı buluyor. Bizim köyümüzde sadece 200'den fazla manda vardı. Hepsi kesildiği için şu an sadece benim baktığım 40 manda kaldı. Türkiye'de manda besiciliği de can çekişiyor vaziyette. Yem fiyatları belimizi büküyor. Etin satışı ucuz, girdiler maliyetli olmaya başladı.
Edirne'de mandıra sahibi Ali Rıza Nurlu, manda sütü bulamadıkları için manda yoğurdunu üretemediklerini söyledi. Edirne'de 20 yıl önce manda sütünü mandıralarında işlediklerini anlatan Nurlu, "Eskiden manda çok olduğu için sütünü işleyip yoğurt yapıyorduk. Şimdi işyerimizde sattığımız manda yoğurdunu dışarıdan satın alıyoruz. Manda yoğurduna talep çok ama süt yok. Manda yoğurdu ve kaymağıyla çok sağlıklı bir besin maddesi. İnşallah devlet teşvikiyle bölgemizde manda besici sayısı artacak. Bizde eskilerde olduğu gibi manda yoğurdunu işleyip yoğurdunu ve kaymağını tekrar satışına gerçekleştiririz" dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Köy genel ve tabelası
Manda ahırı
Metin Karaslan ile röp
Mandaların yalağa gidişleri
Yalaktan su içen mandalar
Mandaların ahırlarına dönüşü
Cengiz Yorulmaz ile röp
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/EDİRNE,
==================================================
4)ATIK MALZEMELERDEN İLGİNÇ ESERLER YAPIYOR
AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde, Belediyenin huzurevinde yaşayan emekli inşaat teknikeri 67 yaşındaki İsmail Ceylan, topladığı atık malzemelerden şehir maketi ve 3 boyutlu tablolar yapıyor. Kuşadası Belediyesi'nin huzurevinde yaşayan, maket ve üç boyutlu tablolar yapan emekli inşaat teknikeri İsmail Ceylan, kullandığı malzemelerin tümünü atıklardan topluyor. Beş yıldan bu yana huzurevinde kalan Ceylan'ın yaptığı kent maketi, kaldığı Kuşadası Belediyesi Huzurevi'nin girişinde sergileniyor. Üzerinde evler, işyerleri, cadde, sokaklar, tren yolu ve şelaleden akan suların olduğu gölet bulunan, beğeni toplayan şehir maketini 6 aylık bir çalışmayla yaptığını söyleyen Ceylan, "Maket şehirler, evler, tablolar yapmak için, içimde hep bir istek vardı. Bu hayalimi yaklaşık dört yıl önce hayata geçirip, maket yapmaya başladım. Maketlerim ve üç boyutlu tablolarımda kullandığım malzemelerin tümü atık maddeler. Herkes için sıradan ve işe yaramaz olarak görülen bir obje benim için maketimin sokak lambası veya maket restoranın dekoru olabiliyor. Hiç aralıksız üzerinde çalıştığım ve yapımı altı ay süren şehir maketim çok ilgi görüyor" dedi.
"UĞRAŞ OLMAZSA DEPRESYON GELİR"
Ağaç, plastik, kağıt gibi atıklardan yaptığı üç boyutlu tablolarıyla huzurevindeki odasının duvarlarını donatan İsmail Ceylan'ın tek beklentisi ise bu maket ve tabloların kendisine ekonomik olarak geri dönmesi. Huzurevinde sürekli ürettiğini söyleyen Ceylan, "Gidip çalışacak, mesai harcayacak durumda değilim. Ama boş kalmak da istemiyorum. Bu uğraşlar olmazsa depresyona girerim. Maket ve tablolar yaparak yalnızlığı yeniyorum. Odam doldu, daha fazla üretemiyorum. Elimdekileri satabilsem hem ekonomik olarak rahatlarım hem de yeni tablolar için yer açılmış olur" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Ceylan'ın yaptığı şehir maketinden görüntü
İsmail Ceylan röp.
Üç boyutlu tablolardan görüntü
Maket villa görüntüleri
(Haber- Kamera: Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın),
========================================================
5)ÇANAKKALE'DE ENGELLİLERE FARKINDALIK PASTASI
ÇANAKKALE'de bir pastane işletmecisi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'ne özel, üzerinde engelli bireylerin yaşamını anlatan figürlerin yer aldığı, 50 kilo ağırlığında özel bir pasta hazırladı. Engelli konseptli pasta, Çanakkale Belediyesi Özel Eğitim Uygulama Merkezi'nde kesilerek, çocuklara ikram edildi.
Kentte pastane işletmeciliği yapan Hasan Çoban, son yıllara butik pastacılığın ön plana çıkmasıyla birlikte, farklı konseptlerde pasta üretimine başladı. İlk olarak bu yıl 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 101'nci yıldönümü nedeniyle Çanakkale Savaşları konulu bir pasta yapan işletmeci Çoban, bu kez de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü için özel bir pasta hazırlattı. 120 santime 70 santim ebadında ve 50 kilo ağırlığındaki pastanın üzerindeki figürler, pasta tasarım ustası Semiha Çetin tarafından yapıldı.
Semiha Çetin, üzerinde bedensel engellilerin tekerlekli sandalye basketbol maçından, yüzme yarışından, görme engellilerin golbol maçından enstantaneleri gösteren figürlerle, yaşama tutunmuş engellilerin figürlerinin yer aldığı pastayı, 10 günde hazırladığını söyledi. Pastayı, 3 Aralık Dünya Engelliler Günüyle ilgili tasarladıklarını anlatan Çetin, "Engel aslında hayatımızın her aşamasında var. Hepimiz birer engelli adayıyız. Bu pastada, engellilerin hayattan kopmadıklarını anlatan tasarımlar yaptık. Çocuklarımızı mutlu etmek adına bu pastayı hazırladık" dedi.
Pastane işletmecisi Hasan Çoban ise pastayı Çanakkale Belediyesi Özel Eğitim Uygulama Merkezi'ndeki çocuklar için hazırladıklarını söyledi. Çoban, "Çanakkale'de olmayan bir konsepti yaratmaya çalışıyoruz. Son 3 yıldır proje üzerinde çalışıyoruz. Daha önce 18 Mart'ta Zafer Bayramı ile ilgili dev bir pasta yapmıştık. Çok da ses getirdi. Şimdi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Türkiye'de ilk olduğunu düşündüğümüz bu pastayı hazırladık. Engelliler bizim için çok önemli. Engellilerin sesini duyurmak adına böyle bir farkındalık projesi yaptık" dedi.
Hazırlanan özel pasta, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Çanakkale Belediyesi Özel Eğitim Uygulama Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, çocuklara ikram edildi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Pastanın yapım aşamalarından görüntü
Pastane işletmecisi Hasan Çoban ile röp.
Pasta tasarım ustası Semiha Çetin ile röp.
Pastanın merkezde kesilerek yenilmesinden görüntü
Genel ve Detay görüntü
(Haber- Kamera: Burak GEZEN / ÇANAKKALE,
====================================================
6)SANAT EKOLÜ GİBİ SİTE
BALIKESİR'in Karesi ilçesindeki Özmutlu Sitesi'nde yaşayan 20 sanatsever, resim, taş, cam, mozaik, ahşap işleme, kırkyama çalışmaları ve doğal boyalı keçe işlemelerinden oluşan 100'e yakın eseri karma sergide sergiledi. Balıkesir'de 2008 yılında oturuma açılan Özmutlu Sitesi yönetimi, gerçekleştirdiği sanata yönelik kurslar ve bünyesinde barındırdığı sanatçılarla tam bir sanat ekolü haline geldi. 8 yıldan bu yana sitenin sosyal tesislerinde, folklorden resim ve el sanatlarına kadar pek çok alanda kurs açıldı. Burada eğitim alanların isteği üzerine, sitede yaşamlarını sürdüren sanatçıların da katkısıyla karma sergi açıldı. Serginin açılışına Karesi Kaymakamı Ahmet Eroğlu, AK Partili Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, AK Partili Altıeylül Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu, Karesi Emniyet Müdürü Güven Türkmen, Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Cansevil Tebiş ve çok sayıda sanatsever katıldı.
Devlet Sanatçısı Hülya Görmezoğlu keçeyi, ılık su, ipek ve okaliptus yapraklarıyla hiçbir kimyasal madde olmaksızın renklendirerek, iğne iplik, makas, yapıştırıcı kullanmadan yelek haline dönüştürdü. Görmezoğlu, "Ecoprint, doğadaki yaprakların keçeye doğal yazdırma şeklidir. İpekle keçe bir araya gelmiştir. Geleneksel tekniklerden yararlanılmış, makas, tutkal, iplik hiçbir şey kullanılmamıştır. Okaliptus yaprakları Ph sıfır derece suda kaynatılıp keçe üstüne işlenerek bu hale getiriliyor. Biz buna ecoprint diyoruz" diye konuştu
Sergide yer alan keçe tablolar, şapkalar, yelekler, şallar, hayranlık uyandırdı. Vehbi Sarfaklarlı, Balıkesir'in simgelerinden tarihi saat kulesi, Nusret Sivrihisar ise Tiffany Vitrayları ve ahşap çalışmaları ile göz kamaştırdı. Sergiyi izleyen Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, daha önce böyle güzel ve kapsamlı bir sergi görmediğini belirterek ilçenin çeşitli yerlerinde açılmasını teklif etti. Özmutlu Sitesi Yöneticisi Yunus Bakır, sosyal tesislerde değişik alanlarda kurslar, eğitim seminerleri düzenlendiğini, yaptıkları çalışmalarla diğer konut sitelerine örnek olmak istediklerini anlattı.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Karesi Belediye Başkanı Yücel yılmaz Sergideki eserleri incelerken görüntü,
Sergiden detay görüntü,
Hülya Görmezoğlu'nun konuşması,
Vehbi Sarfaklarlı'nın konuşması,
Nusret Sivrihisar'ın konuşması.
( Haber - Kamera: Hilmi DUYAR / BALIKESİR, DHA)
=============================================================
7)ERDEMLİ'YE YILIN İLK KARI DÜŞTÜ, ORMANCILAR SEDİR TOHUMU SEFERBERLİĞİ BAŞLATTI
MERSİN'in Erdemli İlçesinde, havaların soğuması ile birlikte Toros dağlarının eteklerine yılın ilk karı düştü. Yağışın başlaması ile birlikte vatandaşlar kar görmek için yüksek kesimlere giderken, Orman İşletme Müdürlüğü de bölge koşullarında yetişebilen ve kıymetli olan sedir ağacı tohumu ekimine başladı.
İlçeye 50 kilometre uzaklıkta bulunan Toros Mahallesi Arpa Alanı mevkisinde kısa sürede kar kalınlığı 10 santime ulaştı. Bu arada, ormancılar da yağışın başlaması ile birlikte kar altına sedir tohumu ekimine başladı. Doğada bin yıl kalabilen, Lübnan'ın da bayrağında figürü yer alan sedir tohumu ekimine katılan Orman İşletme Müdürü İsmail Çelik şunları söyledi:
"Erdemli'de yılın ilk karının yağması ile birlikte kalperli sedir tohumu ekimi de başladı. İşletme olarak bu yıl 300 hektar alanda 70 ton sedir tohumu ekimi yapıyoruz. Kar yağmadan önce başlanılan sedir ekimimiz devam ediyor. Karla birlikte ekilen tohumları gelecekte büyük ağaçlar olarak doğamıza kazanılacak. Torosların 2000 rakımda olan Toros Mahallesi Arpa alanı mevksiinde çalışmalarımız yıl sonuna kadar devam edecek."
Görüntü Dökümü:
------------------------------
-Kar yağarken görüntü
-Orman işletme personelleri görüntüsü
-Sedir tohumu ekilirken
-Yerde kar görüntüsü
-üzerine kar yağmış sedir fidanı
-Erdemli Orman işletme müdürü İsmail Çelik ile röportaj
(Boyut: 141 MB) (Süre: 4.15 dakika)
(Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin),
===========================================================
8)YUNUSEMRE'NİN SANTRALİ ENGELLİLERE EMANET
MANİSA'nın Yunusemre Belediyesi, belediye santralini görme engelli 45 yaşındaki Mehmet Nuri Yıldırım ile yürüme engelli 41 yaşındaki Ramazan Bozdağ'a emanet etti.
Yunusemre Belediyesi, engellilerin sosyal ve ekonomik yönden hayata katılımlarını sağlamak için çeşitli projeler yapıp etkinlikler düzenliyor. Bu kapsamda, 2 engelliye belediye santralinde görev verildi. Her sabah belediye tarafından tahsis edilen servis aracıyla işyerine gelip mesai bitimi yine birlikte dönen görme engelli Mehmet Nuri Yıldırım ile yürüme engelli Ramazan Bozdağ, kendilerine görev verenleri mahçup etmedi. Yıldırım ve Bozdağ, desteği için Belediye Başkanı AK Partili Mehmet Çerçi'ye teşekkür etti.
Evli ve 2 çocuk babası olan Yıldırım, "Küçük yaşta gözlerimi kaybettiğimden dolayı artık alıştım. Şuan fazla zorluk çekmememde bunun da etkisi var. 1500'e yakın numarayı ezberimde tutuyorum. Ezberim çok iyi olduğu için sıkıntı çekmiyor ve işimi profesyonelce yapmaya çalışıyorum. Göremediğimiz ve her şeyi sesten algıladığımız için insanların ses tonunu, kolay kolay unutmuyor ve konuştuğum zaman hemen tanıyorum. Belediye istediğimiz her imkanı bize sağlıyor. Tüm belediye yetkililerine çok teşekkür ederim" diye konuştu.
Yıldırım gibi iki yıldır belediyede çalıştığını söyleyen evli Bozdağ ise işinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bizler çok zorluklar çekiyoruz. Bir fabrika da çalışsam servisten indikten sonra en az 400 veya 500 metre yürümem lazım. Tüm kurumların bu şekilde engelli vatandaşlara sahip çıkmasını isterim. Keşke herkes bu şekilde bizlere sahip çıksa" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Görme engelli Mehmet Nuri Yıldırım ve yürüme engelli Ramazan Bozdağ'ın belediye gelişleri
Engelli personel görev başındayken
Mehmet Nuri Yıldırım röp.
Ramazan Bozdağ'a röp.
Çalıştıkları santral ofisinden görüntü
(Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN / MANİSA,
=======================================================