Dha Yurt Bülteni-2
Fırat Kalkanı Harekatı'nda DEAŞ hedefleri vurulduSURİYE'de sürdürülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ hedefleri, karadan ve havadan ateş altına alınarak imha edildi.
Fırat Kalkanı Harekatı'nda DEAŞ hedefleri vuruldu
SURİYE'de sürdürülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ hedefleri, karadan ve havadan ateş altına alınarak imha edildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 106 günden bu yana sürdürülen 'Fırat Kalkanı Harekatı'nda terör örgütü DEAŞ'a ait hedeflerin, sınırda konuşlu birlikler ve Türk jetleri tarafından ateş altına alınarak imha edildiği belirtildi. Harekatın son durumuna ilişkin Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan bilgilendirmede, şöyle denildi:
"Muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grupları tarafından keşif ve gözetleme faaliyetleri sonucunda tespit edilen DEAŞ hedefleri topçu ve havan atışları ile imha edilmiştir. El Bab bölgesinde, alınan bir istihbaratın değerlendirilmesi sonucu Türk Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları ile hava harekatı düzenlenmiş, bölgede tespit edilen ve DEAŞ terör örgütü tarafından kullanılan 4 barınma yeri, 3 karargah, 1 toplanma yeri ve 1 tank ateş altına alınarak imha edilmiştir."
Görüntü Dökümü
------------------------
-ARŞİV
-Hava harekatı görüntüleri
Haber: ANKARA
===========================================
Siirt'teki maden faciasında tutuklu sayısı 7'ye yükseldi
1 işçinin daha cesedi çıkarıldı
SİİRT'in Şirvan İlçesine bağlı Maden Köyündeki bakır madeninde, 13 işçinin cesedinin çıkarıldığı, 3 işçinin ise arandığı geçen 17 Kasım'daki heyelan faciasıyla ilgili olarak 2 kişi daha tutuklandı. Soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 7'ye çıkarken, 1 kişi ise aranıyor.
Şirvan İlçesi'ne bağlı Maden Köyü'nde, 17 Kasım 2016 tarihinde özel bir firmaya ait bakır maden ocağında meydana gelen heyelanda 16 işçi toprak altında kaldı. İşçilerden 13'ünün cesetleri çıkarılırken, 3 işçiyi arama kurtarma çalışmaları ise sürüyor. Bilirkişi raporundan sonra soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı arttı.
Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, ihmali olduğu belirlenen 2 kişi daha dün akşam gözaltına alındı. Emniyetteki ifadelerinin tamamlanmasının ardından adliyeye çıkarılan iş güvenlik uzmanı S.K. ve şirket mühendisi M.K., savcılıkta verdikleri ifadenin ardından çıkarıldıkları mahkemede tutuklandı. Böylelikle soruşturma başından beri yaşanan facia ile ilgili tutuklananların sayısı 7'ye çıkarken, 1 kişinin ise arandığı belirtildi.
1 İŞÇİNİN DAHA CESEDİ ÇIKARILDI
SİİRT'in Şirvan İlçesi'ne bağlı Maden Köyü'nde meydana gelen heyelanda göçük altında kalan işçilerden Nusret Beyazalma'nın da cesedine ulaşıldı.
Şirvan İlçesi'ne bağlı Maden Köyü'ndeki bir bakır madeninde 17 Kasım'da meydana gelen heyelanda göçük altında kalan işçilerin kurtarılması için başlatılan çalışmalar sürüyor. AFAD koordinasyonunda Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünden uzman köpeklerin de katıldığı çalışmalarda göçük altında bulunan 4 işçiden biri olan Nusret Beyazalma'nın da cesedine ulaşıldı.
Böyleyikle, şimdiye kadar göçük altında kalan 16 kişiden 13'ünün cesetleri çıkarılmış oldu. Heyelan altında kalan 3 işçiyi arama kurtarma çalışmaları ise aralıksız devam ediyor.
Görüntü Dökümü
------------------
-ARŞİV
-Maden ocağının görüntüleri
Haber: Turan KOYUNCU- Mehmet Yücel DURAK/SİİRT, -
==============================================
Kartepe'de kayak merkezi yolundaki restoran yandı
KOCAELİ'nin Kartepe İlçesi'nde kayak merkezi yolunda bulunan bir restoran, çıkan yangında kullanılmaz hale geldi. Kundaklama şüphesi üzerine soruşturma başlatıldı.
Gece saatlerinde, Kartepe kayak merkezi yolunda bulunan bir restoranda bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Restorandan alevlerin yükseldiğini görenler, itfaiyeyi aradı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Ahşap restoran alevler içerisinde kalırken, itfaiye ekipleri yangını güçlükle söndürdü. Restoran itfaiyenin tüm çabalarına rağmen kullanılmaz hale geldi.
Yangından hemen önce bir aracın restoranın önünden ayrılması nedeniyle kundaklamadan şüphelenilirken, soruşturma başlatıldı.
ın önünden ayrılması nedeniyle kundaklamadan şüphelenilirken, soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Restoranın yanması
-İtfaiye ekiplerinin müdahalesi
-Jandarmadan detaylar
Haber-Kamera: KARTEPE(Kocaeli), -
========================================
Hırsıza, suçunu kabul ettiren kamera görüntüleri
BURSA'da 21 yaşındaki Hakan Tarla, bir iş yerinin çelik kasasından çaldığı 41 bin liralık ziynet eşyasını bir kuyumcuya satarken gözaltına alındı. Suçlamayı inkar Tarla, hırsızlık anındaki güvenlik kamerası görüntülerini izleyince kabul etmek zorunda kaldı. Tarla, tutuklandı.
Merkez Nilüfer ilçesi Ahmet Yesevi Mahallesi'nde geçen hafta meydana gelen olayda, sabaha karşı bir restoranta giren hırsız, açtığı çelik kasada poşet içersindeki 41 bin lira tutarında altın ve 2 bin lira parayı alarak kaçtı. Hırsızlık, işyeri sahibinin sabah gelmesiyle ortaya çıktı. Gelen polis ekipleri, aldığı parmak izleri ve güvenlik kamerası görüntülerinden, hırsızlığı bu suçtan kaydı bulunan Hakan Tarla'nın gerçekleştirdiğini belirledi.
ALTINLARI KUYUMCUYA SATARKEN GÖZALTINA ALINDI
Nilüfer Suç Önleme ve Hırsızlık Bürosu Amirliği ekipleri, Hakan Tarla'yı, çaldığı altınları Kapalı Çarşıda saterken yakaladı. Suçunu inkar eden Tarla, hırsızlık anında ki güveenlik kameralarını izleyince bu kez kabul etmek zorunda kaldı. Adliyeye çıkartılan Tarla, hırsızlık suçundan tutuklanarak cezaevine kondu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Şüphelinin dolabında içindeki altınları çalması
Şüphelinin bir kuyumcuya girmesi ve kuyumcudan çıkması
Haber-Kamera; Berktuğ ÖNCÜ/ BURSA,-
===================================
Ayvalık'ta 250 kilo deniz patlıcanı ele geçirildi
BALIKESİR'in Ayvalık İlçesinde, yasak olmasına rağmen denizden toplandığı belirlenen 7 çuval içindeki toplam 250 kilo deniz patlıcanına el konulurken, iki kişiye 1113'er lira idari para cezası kesildi.
Bir ihbarı değerlendiren Ayvalık İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Ali Bey Adası, Namık Kemal Mahallesi, Pateriça Mevkisi'nde yasak olmasına rağmen deniz patlıcanı toplayan kişiler olduğunu belirledi. Bunun üzerine bölgeye Ayvalık Su Ürünleri Kontrol Müdürlüğü ekipleriyle operasyon düzenlendi. F.B. ve E.K., denizden topladıkları yedi ayrı çucal içindeki toplam 250 kilo deniz patlıcanı ile suçüstü yakalandı. Deniz patlıcanlarına el konulurken F.B. ve E.K.'ye 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanununa Muhalefet ettikleri gerekçesiyle 1113'er lira idari para cezası kesildi. Ele geçirilen deniz patlıcanları Ali Bey Adası'ndaki Sahil Güvenlik Komutanlığı İskelesi'nden denize dökülerek doğal ortamlarına bırakıldı.
Tayvan, Singapur, Hong Kong, Çin ve Kore gibi ülkelerin mutfağında kullanılan deniz patlıcanlarının son dönemde Uzak Doğu'ya gönderilmesi nedeniyle yasak olmasına rağmen yoğun olarak yakalandığı öğrenildi. Bu deniz canlısının sayısındaki azalmanın denizlerdeki yaşamı olumsuz etkilediği belirtildi.
Görüntü Dökümü
-----------------
-
Haber: Kadri KAYA/AYVALIK (Balıkesir), -
==================================
Facianın ucuz atlatıldığı okulda, yaralar sarılıyor
İZMİR'de, geçen hafta etkili olan fırtına ve sağanak yağmur sırasında, çatısına yan taraftaki bir inşaatın 50 metrelik vinci devrilen Emlakbank Süleyman Demirel Anadolu Lisesi'nde onarım çalışmaları sürüyor. Okul yetkilileri, eğitimin aksamadığını, onarım bitinceye kadar laboratuvarların sınıf olarak kullanılacağını bildirdi.
Kentte geçen hafta pazartesi günü akşamından itibaren etkili olan sağanak yağmur ve fırtınada az daha faciaya neden olacaktı. Karşıyaka ilçesi Mavişehir semtinde yapımı devam eden inşaat halindeki binada kullanılan 50 metrelik vinç, gece, fırtınanın etkisiyle yan taraftaki Emlakbank Süleyman Demirel Anadolu Lisesi çatısına devrildi. Okuldaki 3 sınıf ile spor salonunun çatısı çöktü. Hava aydınlanınca okulun üzerine devrilen vinci görenler şaşırdı.
ONARIM ÇALIŞMALARI BAŞLADI
Eğitime bir gün ara verilirken, soruşturma başlatıldı. Polisin teknik uzmanlar eşliğinde yaptığı ilk incelemeye göre, altında raylı sistem bulunan vincin, ters bir rüzgar akımından dolayı yıkıldığı saptandı. İnşaatı yapan firma, okulun üzerindeki vincin parçalarını, başka bir vinç yardımıyla kaldırdı. Okulun ve spor salonunun çatısında hasar gören bölümler söküldü. Tamamen temizlenen bu alanlarda, onarım çalışmalarına başlandı. 1-2 hafta içerisinde onarım çalışmalarının tamamen bitirileceği ifade edildi. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise, okuldaki eğitimin aksamadığını, onarım bitinceye kadar laboratuvarların sınıfa dönüştürüldüğünü, derslerin buruda sürdürüğünü açıkladı.
Haber: Taylan YILDIRIM/İZMİR, -
=========================================
Edirne'de liseli gençler ABD'deki robotik yarışmalara hazırlanıyor
EDİRNE'de bir grup lise öğrencisi tarafından kurulan ve geçen 9-21 Kasım tarihlerinde İstanbul Ülker Arena Sports'da Fikret Yüksel Vakfı'nın desteğiyle düzenlenen robotik yarışma First Robotics Competition'da (FRC) 'Rookies Half Amount' ödülünü alan 'Odrinias' adlı robotik proje takımı, Mart ayında Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) yapılacak yarışmaya hazırlanıyor.
Teknolojiyi, matematiği, bilimi ve mühendisliği barındıran programları öğrencilere sunarak, bu alanlarda çözüm üretici bireyler olarak yetiştirmeyi planlayan robotik yarışmalar için Edirne Bahçeşehir Anadolu Lisesi 11'inci sınıf öğrencileri Tayfun Can Tavşanoğlu, Mehmet Can Aşar ve Baturalp Akalın önderliğinde 8 kişilik 'Odrinias' adını verdikleri takım kurdu. Geçen 19-21 Kasım tarihlerinde Fikret Yüksel Vakfı'nın desteğiyle gerçekleşen 14-18 yaş arası robotik turnuvası FRC'de 'Rookies Half Amount' ödülünü alan 'Odrinias' takımı, 6-16 Mart 2017 tarihleri arasında ABD'nin Orlando kentinde düzenlenecek robotik yarışmaya katılarak Türkiye'yi temsil etmeye hazırlanıyor.
6 HAFTADA ROBOT TASARLANIYOR
Mehmet Can Aşar, Türkiye'de yeni yaygınlaşan FRC hakkında bilgi vererek, "FRC, 1989 yılında Dean Kamen ve Woodie Flowers tarafından kurulan First Vakfı'nın (For inspiration and recognition of science and technology) her sene düzenlediği robotik yarışmalarının en üst kategoride yer alanı. 14-18 yaş arasındaki lise öğrencileri 6 haftada yaptıkları robotlarla her sene belirlenen bir konu üzerine yaklaşık 8 metreyle 15 metrelik bir sahada robotlarıyla yarışırlar. Aynı anda sahada 6 robot bulunur ve 3'erli 2 takım halindedirler. Bizde önce yarışmaları izledik. Daha sonra bizde bunu yapmaya başladık. 6 haftada robot tasarladık. Sponsor bulduk, malzemeleri toparladık ve Türkiye'de düzenlenen yarışmada 'Rookies Half Amount' ödülünü aldık" dedi.
TAKIM DAYANIŞMASI ÖNEMLİ
Baturalp Akalın ise yarışmanın içeriğinden bahsederek, "Robotlarla yapmamız gereken şey sahanın ortasında bulunan çengellere robotlarımızda olan kıskaçlarla yuvarlak simit halkaları tutarak o çengellere yerleştirmek. Sahada aynı anda 6 tane robot oluyor. Mavi ve kırmızı takım olmak üzere 2'ye ayrılıyorlar. Her takımda 3'er robot var. Orada takım arkadaşlarınla dayanışma yapman gerekiyor. Her halka taktığın zaman bize puan veriliyor. Bazı robotların üzerinde rampa bulunuyor ve bir robot diğer robotun üzerine çıktığı zaman bundan 40 puan alıyoruzö diye konuştu.
AMAÇ TÜRKİYE'Yİ EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL ETMEK
Tayfun Can Tavşanoğlu da FRC yarışmalarında Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmek istediklerini belirterek, amaçlarının 6-16 Mart 2017 tarihleri arasında ABD'nin Orlando kentinde düzenlenecek yarışmada derece alarak dünya şampiyonasında yarışmak olduğunu söyledi. 'Odrinias' takımı üyeleri çalışmalarında sponsor desteğine de ihtiyaç duyduklarını belirtti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Mehmet Can Aşar röp.
-Tayfun Can Tavşanoğlu röp.
-Baturalp Akalın röp.
-Takım gör.
-İstanbul'da düzenlenen FRC yarışı
-Takım fotosu
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/EDİRNE,-
=========================================
Depoyu resim atölyesine çevirdi
MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde görsel sanatlar ve resim öğretmeni 38 yaşındaki Burcu Cunneen, görev yaptığı Esenköy Şehit Er Asım Özdemir Ortaokulu'nun bodrum katındaki depoyu, duvarlarını ve içindeki tüm eşyaları boyayarak resim atölyesine çevirdi. Atölyeye girdiklerinde kendilerini bir resmin içine girmiş gibi hissettiklerini belirten öğrenciler ise resme olan ilgilerinin arttığını söyledi.
Fethiye'nin Esenköy Mahallesi'ndeki Esenköy Şehit Er Asım Özdemir Ortaokulu'nda 13 yıl önce göreve başlayan görsel sanatlar ve resim öğretmeni Burcu Cunneen, öğrencilerin hayal gücünü geliştirmek ve resim yeteneklerini ortaya çıkarmak için farklı yöntemler geliştirdi. Geçen 6 Haziran'da resim çizme yeteneği olmadığını düşünen öğrencilerin yüzlerini ve tüm vücutlarını akrilik boyama tekniğiyle boyayıp canlı tablolar oluşturan Cunneen, bu sefer de resim atölyesi bulunmayan 3 katlı okulun bodrum katındaki depoyu resim atölyesine dönüştürdü.
Cunneen duvarlarını, tavanını ve içindeki tüm eşyaları canlı renklerle boyadığı atölyeye, öğrencilerin hayal gücünü arttıracak figürler yerleştirdi. Fethiye'deki bir kırtasiyeden boya bağışı alan Cunneen, atölyeyi öğrenim saatleri boyunca açık tutarak, öğrencilerin ders saati dışında da resim yapmasına olanak sağladı.
"ÖĞRENCİLER BİR RESMİN İÇİNE GİRMİŞ GİBİ HİSSEDİYOR"
Deponun okulun bodrum katındaki kazan dairesinin yanında yer aldığını anlatan Cunneen, okul idaresinden izin alarak geçen 19 Eylül'de çalışmalara başladığını söyledi. Depodaki boğucu havayı değiştirmek için ışıklandırmaya önem verdiğini belirten Cunneen, öğrencilerinin de kendisine yardım ettiğini kaydetti. Atölyeye giren öğrencilerin kendilerini bir resmin içine girmiş gibi hissettiğini söylediklerini aktaran Cunneen, "Burası bir depo olduğu için güneş, gökyüzü ve manzara yok. Burayı daha hayalleri tetikleyici bir hale getirmem gerekiyordu. Bir çocuk gibi düşünüp, hayal kurup, burayı bir resme çevirmeye karar verdim. Öğrencilerimin de desteğiyle yoğun bir çalışma süreci geçirdik. Yaptığımız beyin fırtınası ve onlardan aldığım cevaplarla bir yol haritası çizdim. Sonuç olarak ortaya böyle bir atölye çıktı" dedi.
Öğrencilerin artık resmin içine girerek, resim yaptığını belirten Cunneen, "Atölyenin girişinde bir şemsiyemiz var. Normalde şemsiye sizi yağmurlardan korur. Ancak, bu şemsiye sizi ilham yağmurlarıyla ıslatıyor. Bazı öğrencilerin ne çizeceğine karar vermediği anda, şemsiyenin altına girip ilham almak için beklediğini görüyorum. Atölyede ayrıca hiçbir yere temas etmeden tavanda asılı duran bir uçurtmamız var. Biliyorsunuz uçurtmalar rüzgara karşı durduğu için yükselir. Hayatımda karşıma çıkar zorlukları, avantaja çevirmek en büyük zevkim. Bunu da temsilen bu uçurtma atölyemizin tavanında bulunuyor. Bunlar belki küçük detaylar ancak öğrencilerimin bu detaylardan etkilenerek daha iyi resimler çizdiğini ve hayata olan bakışlarının değiştiğini görüyorum. Bu da beni çok mutlu ediyor" diye konuştu.
"RESİM YAPMA İSTEĞİM ARTTI"
Atölyede resim yapan 6/B sınıfı öğrencisi Saliha Karadere atölye ile birlikte resim yapma isteğinin daha çok arttığını söyledi. Karadere, "Resim atölyeye girince içim kıpır kıpır oluyor. Bu sınıfın yapılmasına arkadaşlarımızla birlikte bizde yardım etmiştik. Çok keyif aldık ve burada çalıştığım için gurur duyuyorum" dedi.
Daha önceden resim çizemediğini anlatan öğrencilerden Yalçın Sırt ise, "Ancak bu sınıfa girdiğimde resim çizmeye başladım. Bu büyük bir hobi oldu benim için. Bu sınıfta bana adeta ilham geliyor. Evde resim çizemiyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Atölyeden görüntü
-Atölyede resim çizen öğrencilerin görüntü
-Burcu Cunneen'in öğrencileriyle birlikte resim yapmasından görüntü
-Resim öğretmeni Cunneen ve öğrenciler Saliha Karadere ve Yalçın Sırt ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ergün TOS / FETHİYE (Muğla),
===========================================
Bin yıllık meslek tarih oluyor
MALATYA'daki tarihi Bakırcılar Çarşısında, bakırcılıktan kalaycılığa kadar unutulmaya yüz tutan meslekler arasında yer almaya başladı. Bin yıllık geçmişe dayanan Bakırcılık ve kalaycılık sanatlarını gelecek kuşağa aktaramayan ustalar isyan etti.
Geçmiş dönemlerde en iyi meslek dallarından bir olan bakırcılık şimdilerde unutulmaya yüz tuttu. Malatya tarihi Bakırcılar Çarşısında bakırcı ustası tükenmeye başladı. Babadan oğula geçen bakırcılıkta son noktaya gelen ustalar yeni nesil yetişmediğini söyleyerek isyan etti. Son kuşaklarını yaşayan bakır ve kalay ustaları eleman bulmakta zorlandığı gibi iş yapmakta da zorlanıyor. Geçmiş dönemlerde yaklaşık 3 yüz dükkan olan tarihi Malatya bakırcılar çarşısından ise şimdilerde sadece 7 dükkan kaldı. Kuyrukların oluştuğu işlerin yetişemediği bakırcı dükkanlarında en az 6 elaman çalıştıran bakırcı ustaları şimdilerde müşteri bile bulamıyorlar. Yaptıkları işin tarihe karışmasından korkan ustalar mesleklerini yaşatmak için eleman arıyor. İş olmadığı için birçok ustanın dükkanlarına kilit vurduğunu söyleyen ustalar, tek korkularının Bakırcılık sanatının bitmesi olduğunu söylediler. Gelinlerin çeyizliklerine yere alan işlemeli bakır tabak, çanak ve fincan artık çeyizlerde yer almadığından şikayet eden bakırcı ustaları geleneklerinde bittiğini kimsenin gelin çeyizi için özel işleme yaptırmadığını açıkladılar
300 USTADAN 7 USTAYA KALDI
Bakırcı ustası Zeynal Çelik bu meslekte son kuşak olduklarını ve alüminyum, krom, porselen, cam olmadığı zamanlar işlerinin çok güzel olduğunu söyleyerek, "işimiz tabi o zaman gözde bir meslekti ustalarımız vardı şurada 300 tane dükkan, usta vardı bakırcı olarak şuanda 7 dükkana düşmüş, 7 tane esnaf kalmışız git gide meslek bitiyor eleman kıtlığı var. Elaman yetişmiyor eskiden çırak getirirlerdi bize derlerdi ki, 'eti senin kemiği bizim olsun' öyle çalışırdık şuan biraz demode olduğu için kimse bu mesleğe gelmiyor." dedi.
18 metre kare dükkanda 7 eleman çalıştırdıklarını söyleyen Bakırcı Çelik cümlelerine şöyle devam etti: "O zaman iş vardı iş boldu o zaman sadece mutfak eşyası olarak bakır vardı onun için eleman çalıştırmak mecburiyetindeydik birde bakırcılık mesleği gözdeydi gözde bir meslekti. Şimdi artık git gide demode oldu. Şuanda eleman gelmiyor zaten belirli zamanlarda gelip işten ayrılıyorlar biraz işimiz kirli olduğu için adam çalışmıyor"şeklinde konuştu.
Eskide kalan teknolojilerin olduğu söyleyen Çelik, "Solama makineleri vardı Pres çıktı onun üzerine el sanatları git gide geriliyor eleman yetişmediği için el sanatından dan çıkıyor. Ama daha önce öyle değildi biz bütün mutfak eşyalarını çekiç ile elimizle yapardık. Git gide sanayileşiyor bizde zaten sanayiye yetişemiyoruz." ifadelerini kullandı.
Çelik, bir zamanlar hemen her bakırcının önünde uzun kuyruklar olduğunu ve işleri yetiştirmekte güçlük çektiklerini söyleyerek cümlelerini şöyle devam etti. "Devletimizden şunu istiyorum, şu mesleğe biraz eğilseler biraz destek verseler her şehirde en azından hiç olmazsa 2 tane yer açsalar eleman yetiştirseler bize daha güzel olur bu eski meslekler batmaz sadece bu meslek dalında değil sanayi kısmına giden hiçbir eleman yetişmiyor. Bin yıllar önce bu meslek vardı hazreti Davut'tan beri bu meslek devam ediyor vardı. O zamandan beri süre gelen bir meslek. Son bakırcı ustasıyım ben, eğer devlet bu işe el atmasa bu meslek dalı tarih olacakö dedi.
BAKIR KABLAR SAĞLIKLIDIR
Kalaycı Orhan Aşit ise bakırcılık mesleğinin köklü bir meslek olduğunu söylereyek cümlelerine şöyle devam etti. "Köklü bir meslek olduğu için sağlıkta çok önemli olan bir madde bakır mesela bugün bakır olsun alüminyum, krom, çelik, porselen, cam olsun bunların hiçbir tanesi bakırı geçemez. Sağlık konusunda bugün iddiaya girdiğiniz zaman ben her türlü iddiasıyla karşılaşırım bakır gerçekten çok sağlıklı bu atalarımızdan, ecdatlarımızdan kalan bir miras. Hazreti Davut'tan dayanıyor pirimiz Hazreti Davut'tur. Oradan bugünümüze bin asırlık köklü bir meslek bugün alüminyumun, kromun, porselenin çıktığı tarihe baktığımız zaman 150-200 senelik bir mazisi vardır. Bakıra baktığımız zaman Peygamberler döneminden kalan bir maddedir. Şimdiki nesil genç kızlarımız bacılarımız şimdiki çeyizlerine yoğun bir talepleri ve bakıra geri bir talep var genç kızlarımız sağlıktan dolayı kendileri bakırı çok tavsiye ediyorlar. Alanlarda var şuanda elemana geldiği zaman ise eleman yetişmiyor. Şuanda benden önce bir ustam var bundan sonraki en son yetişen kişi benim benden sonrada inşallah yetişirler gelirler eleman gelir devam ettirir bu mesleği. Bugün bir alüminyum kazan aldığı zaman 2 teneke buğday kaynatıyor 1 sefer kaynat 2'ciye kaynatamazsın bakırı dededen torundan toruna geliyor. Nesli gittikçe uzanıyor tamir ediliyor sağlıklı sağlıkta en önde giden bir madde bundan başka kim gelirse gelsin desin ki, 'bakırdan daha sağlıklı bir madde, kap var' gelsin ben her türlü iddiasına gireyim bakırdan başka sağlıklı bir madde yok"ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Mikail PELİT/MALATYA, -
======================================
Gediz Nehri'ni kirleten belediyeler için suç duyurusu
GEDİZ Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, Gediz Nehri'ne kıyısı olan Manisa, İzmir, Kütahya ve Uşak'taki yerel yönetimlerin nehri kirlettiğini öne sürerek, haklarında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
GEMA Vakfı olarak Ege Bölgesi'nin önemli su kaynaklarından biri olan Gediz Nehri'ndeki kirlilikle mücadele ettiklerini söyleyen Genel Başkan Şener Kilimcigöldelioğlu, bazı belediyelerin Gediz'i kirlettiğini söyledi. Manisa, İzmir, Kütahya ve Uşak belediyeleri hakkında rapor hazırladıklarını anlatan Kilimcigöldelioğlu, uyarılara rağmen hiçbir önlem almadıklarını belirttiği bu belediyeler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.
Konuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na bilgi verdiklerini belirten Kilimcigöldelioğlu, "Gediz Nehri'ndeki kirlilik, arıtma tesisleri ile çözülmeyecek durumdadır. Sorunun çözümü için nehire kesinlikle evsel atık atılmaması gerekir. Ne yazıkki bununla ilgili çalışmalar yetersiz. Tüm belediyeler Gediz'e evsel atık döküyor. Biz kesinlikle bunu istemiyoruz. Avrupa'da göllere ve nehirlere evsel atık atılması yasak. Aynı yasağın ülkemizde de uygulanmasını istiyoruz" diye konuştu.
EN KİRLİ NOKTASI ALAŞEHİR ÇAYI
Kilimcigöldelioğlu, "Avukatlarımız nehri kirleten belediyeler hakkında gerekli materyal ve delilleri topladı. Hazırlanan raporda belediyelerin yanı sıra fabrikalar da var. Gediz'in doğuş noktası Kütahya Karapınar'da ikinci sınıf, diğer kısımlarda ise dördüncü sınıf su kalitesi gözleniyor. En kirli nokta ise Manisa il sınırları içindeki Alaşehir Çayı'dır. Nif Çayı ve Ilıcak Deresi de en kirli noktalar arasında. GEMA Vakfı olarak Gediz'i kirlettiği tespit edilen ve Gediz'e kıyısı olan Manisa, İzmir, Kütahya ve Uşak belediyeleri hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na kısa süre içerisinde suç duyurusunda bulunacağız. Manisa ve İzmir'de de dava açmayı düşünüyoruz" dedi.
Haber; Ersan ERDOĞAN/ MANİSA, -
=======================================