Haberler

Dha Yurt Bülteni-2

Abone Ol

1)SUUDİ ARABİSTAN'DAKİ 3 İŞÇİ YARDIM ÇAĞRISINI YİNELEDİSUUDİ Arabistan'a çalışmaya giden inşaat işçileri 42 yaşındaki Ramazan Koç ve 56 yaşındaki Ramazan Başkara, tadilat yaptıkları üniversite inşaatında arkadaşı 40 yaşındaki İlyas Dargın'ın ölümüyle başlayan soruşturmada pasaportlarına...

1)SUUDİ ARABİSTAN'DAKİ 3 İŞÇİ YARDIM ÇAĞRISINI YİNELEDİ

SUUDİ Arabistan'a çalışmaya giden inşaat işçileri 42 yaşındaki Ramazan Koç ve 56 yaşındaki Ramazan Başkara, tadilat yaptıkları üniversite inşaatında arkadaşı 40 yaşındaki İlyas Dargın'ın ölümüyle başlayan soruşturmada pasaportlarına el konulduğu için 1 yıldır Türkiye'ye dönemediklerini belirtti, önceden de yaptıkları çağrıyı yineleyen işçiler yardım istedi. Biri epilepsi hastası ve yüzde 99 engelli 3 oğluyla eşi Ramazan Koç'un Seydikemer'deki evine dönmesini bekleyen 36 yaşındaki Zeynep Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan destek istedi. Görüntülü cep telefonu görüşmesiyle derdini anlatan işçiler ise çalıştıkları şirketin Dargın'ın ailesine tazminat ödememek için üzerlerine suç attığını öne sürdü; gözyaşları içinde evlerine geri dönmek istediklerini ifade etti. Muğla'nın Seydikemer İlçesi'nin Çaykenarı Mahallesi'nde yaşayan inşaat işçisi Ramazan Koç, Ramazan Başkara ve İlyas Dargın, 5 Şubat 2015'te, Türk inşaat firması aracılığıyla Suudi Arabistan'ın ikinci büyük şehri Cidde'ye gitti. İşçiler, Cidde'ye 80 kilometre mesafedeki Thuwai bölgesinde, Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nin tadilatında çalışmaya başladı. İşçilerden evli ve 2 çocuk babası İlyas Dargın, 28 Mayıs 2015'te internet bağlantısı yapmak için girdiği konteynerin altında can çekişirken bulundu. Elektrik akımına kapıldığı sanılan Dargın, ambulansla götürüldüğü hastanede yaşamını yitirdi. Arabistan polisi inşaat alanında ve işçilerin konakladığı tesiste inceleme yaptı.

VÜCUDUNDA ELEKTRİK YANIKLARINA RASTLANDI

Dargın'ın cenazesi, Suudi adli tıp uzmanları tarafından Cidde'de yapılan otopsinin ardından, 17 Haziran 2015'te İzmir Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Burada yapılan otopside Dargın'ın sol kolunda ve sol omzunda elektrik yanığı nedeniyle oluşmuş, 2 santimetre çapında 4 ayrı yara izine rastlandı. Kafatasının arka bölümünde çatlak tespit edilen Dargın'ın vücudunda darp-cebir izi, ateşli silah yarası veya kesici alet izine rastlanmadı. Otopsinin ardından Dargın, eşi ve yakınlarının gözyaşları arasında Çaykenarı Mahallesi'nde toprağa verildi.

BİR YILDIR GERİ DÖNEMİYORLAR

Dargın'ın kafatasında tespit edilen çatlak nedeniyle Cidde'de çalışmaya devam eden işçiler Koç ve Başkara, şüpheli sıfatıyla 28 Ekim 2015'te gözaltına alındı. Polisin Arapça sorularına cevap vermekte zorlanan işçiler, çalıştıkları şirketten gelen yetkili aracılığıyla sorgulandı ve Arapça yazılı tutanaklara imza attı. 21 gün gözaltında tutulan işçiler, pasaportlarına el konularak serbest bırakıldı. Sözleşmeleri 5 Şubat 2016'da dolan ve Türkiye'ye dönmek isteyen işçiler, pasaportları geri verilmediği için 1 yıldır Türkiye'ye dönemiyor.

EŞİNİN DÖNECEĞİ GÜNÜ BEKLİYOR

Suudi Arabistan'da mahsur kalan işçilerden Ramazan Koç'un eşi Zeynep Koç ise Çaykenarı Mahallesi'ndeki 2 katlı müstakil evlerinde, oğulları 15 yaşındaki Oğuzhan, 13 yaşındaki Olcay ve 12 yaşındaki Emirhan ile birlikte eşinin eve döneceği günü bekliyor. Epilepsi hastalığı nedeniyle yatağa mahkum olan ve yüzde 99 engelli raporu verilen Olcay'ı mamayla besleyen Zeynep Koç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek yardım istedi. Eşinin 1 yıl önce eve dönmesi gerektiğini belirten Koç, "Oğlum Olcay hasta olunca tedavi masraflarını karşılamak için eşim Suudi Arabistan'a gitti. Ancak arkadaşlarının ölümü sonrası 1 yıldır Türkiye dönemiyor. Çocuklarım ve ben eşimi göremeyeli 2 yıl oldu. Hasta oğlumu her Salı rehabilitasyon merkezine götürüyorum. Sağa sola dönmesine bile ben yardımcı oluyorum. Eşim yanımda olmadığı için her şey çok zor. Biran önce geri dönmesini bekliyorum." dedi.

Ramazan Koç'un annesi 87 yaşındaki Meryem Koç da oğlunu 2 yıldır göremediğini belirterek, çok özlediğini ve biran önce geri gelmesini istediğini kaydetti.

YARDIM ÇAĞRISI

Eşi ve çocuklarıyla internet üzerinden görüntülü olarak görüşerek hasret gidermeye çalışan Ramazan Koç ise görüntülü görüşme aracılığıyla yetkililerden yardım istedi. Dargın'ın ölümüyle ilgilerinin bulunmadığını anlatan Koç, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yalvarıyorum. Ülkemize geri dönmemize yardımcı olsunlar. Ölüden farksız oğlum var. Annesi kaşıkla besliyor. Artık Türkiye'ye dönmek istiyoruz. 2 yıldır çocuklarımı, eşimi, annemi göremiyorum" diye konuştu.

"TAMİNAT ÖDEMEMEK İÇİN BİZİ SUÇLUYORLAR"

Koç ile birlikte Suudi Arabistan'da mahsur kalan Ramazan Başkara ise çalıştıkları şirketin Dargın'ın ailesine tazminat ödememek için üzerlerine suç attığını öne sürdü. Dargın'ın elektrik çarpması nedeniyle öldüğünün olay sırasında çevrede bulunan tüm işçiler tarafından görüldüğünü aktaran Başkara, "Elektrik çarpması nedeniyle hastaneye götürüldü. Başında darp izine rastlandığı söylendi. Otopsi raporlarında elektrik yanıkları tespit edilmiş. Biz arkadaşımızla aynı odada kaldığımız için bizi suçladılar. Hakkımızda açılmış bir dava yok. Yurt dışına çıkış yasağımız da yok. Ancak pasaportlarımızı vermiyorlar. Şirket arkadaşımızın ailesine tazminat ödememek için bizi burada tutuyor. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Eşim rahatsız, çok zor durumdayız. 1 yıldır insan evine gönderilmez mi?" diye sordu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Zeynep Koç'un eşi Ramazan Koç'la internet üzerinden görüntülü konuşurken görüntü

Zeynep Koç'un kucağındaki epilepsi hastası Emirhan Koç'un görüntü

Zeynep Koç ve 3 oğlunun bir arada görüntüsü

Zeynep Koç'un yüzde 99 engelli oğluyla ilgilenmesi

Ramazan Koç ve Ramazan Başkara'nın görüntülü konuşmayla Türk yetkililerden yardım istemesi

Ramazan Koç'un konuşurken gözyaşlarına boğulması

Zeynep Koç ile röp.

Meryem Koç ile röp.

Koç ailesinin evinden dış plan görüntü

İlyas Dargın'ın fotoğrafı

Haber- Kamera: Ergün TOS / SEYDİKEMER (Muğla),

=================================================

2)MARDİN'DE KAÇIRILAN 17 YAŞINDAKİ KIZDAN HABER YOK

MARDİN'in Yeşilli İlçesi'nde evinin önünden bir araca zorla bindirilerek kaçırılan 17 yaşındaki H.S.'den 6 gündür haber alınamıyor. Ailesi, aynı mahallede oturan evli ve 7 çocuğu bulunan 55 yaşındaki M.A.S.'nin bir ay önce kızlarını evlenmek için istediğini, ancak kızlarının yaşı küçük olması nedeniyle talebi geri çevirdiklerini belirterek, söz konusu kişiden şikayetçi oldu. Polis ve Savcılığa başvuru yapılırken, 17 yaşındaki H.S.y'i kaçırdığından şüphelenilen M.A.S.'nın ailesi ile birlikte oturdukları evleri terk ettiği ortaya çıktı. Kızı H.S.'yi 2 erkek ve 1 kadın olmak üzere 43 kişinin kaçırdığını söyleyen Muhsin Semin, "Kızımı yakalamışlar, saçından çekip araca bindiriyorlar. Zaten kaçırdıkları yerde saçından bir tutam saç ve eşarbı ile beraber cadde üzerinde bulduk. Ben onlardan şikayetçiyim. Kaçıranı da tanıyorum, bizim mahalledendir. Onları gören komşularımız var" dedi.

"EVİMİZE GELİP, '7 KIZIM VAR, ERKEK ÇOCUĞUM OLMUYOR BANA KIZINIZI VERİN' DEDİ"

Yeşilli İlçesi'ne bağlı Bahçelievler Mahallesi'nde ailesiyle birlikte yaşayan 17 yaşındaki H.S., görgü tanıklarının ifadelerine göre 3 Şubat Cuma günü akşam saatlerinde evlerinin önünde duran bir araca zorla bindirilerek kaçırıldı. Olayı polise bildirdiklerini belirten baba Muhsin Semin, kalp hastası olduğunu ve hastaneye kontrole gittiği sırada kızının kaçırıldığını söyledi. Baba Semin, kızını daha önce istemeye gelen M.A.S., tarafından kaçırıldığını belirterek, "Çocuğumuzun bulunmasını istiyoruz. Onu kaçıran, onun dengi olsaydı ve kızım isteseydi, 18 yaşına geldiğinde evlensin derdim. Ama hem yaşı büyük, hem de zorla kaçırarak nasıl böyle bir şey yapabiliyor? Adam evli 7 kız çocuğu sahibi. Bizim eve gelip, 'erkek oğlum olmuyor' diye kızımı kendisine istemiş. Biz de kızımın hem yaşı küçük, hem de o da kendisi istemiyor diye olmaz demiştik. Cuma günü bütün erkekler Cuma namazında iken eve bir telefon geliyor. Kızım HbS.,'ye 'Aşın var kimliğini al sağlık ocağına gel' diyorlar. Kız evden çıkıp caddeye inince pusuda bekleyen bir araç içindeki 2 erkek bir de bayan, kızı alıp arabanın içine atmak istiyorlar. Kız ne kadar çırpınıp duruyorsa, ilk hamlede onların elinden kurtulup kaçmaya çalışınca, ikinci hamlede üzerine atlıyorlar onu yakalamışlar, saçından çekip araca bindiriyorlar. Zaten kaçırdıkları yerde saçından bir tutam saç ve eşarbı ile beraber cadde üzerinde bulduk. Ben onlardan şikayetçiyim. Kaçıranı da tanıyorum, bizim mahalledendir. Onları gören komşularımız var. 55 yaşındadır. Adı M.A.S.'dir. Kızımı onunla zorla evlenmesi için kaçırmıştır"diye konuştu.

"KIZIM BULUNSUN, ÇOCUK GELİN OLMASIN"

Kız kaçırma olaylarının gerede kaldığını da söyleyen baba Semin, "Bu çağda bunların olmaması lazımdı. Bunun çözülmesini istiyorum. Acımız büyüktür, bu acımın söndürülmesi için devletin Valisinden, Bakanından, Başbakanı'ndan, Türkiye'nin büyüklerinden, devletin yetkililerden, Cumhurbaşkanı'ndan, hatta Cumhurbaşkanımız'ın eşi Emine Erdoğan'dan yardım istiyorum. Kızımı kaçıranlar belli. Kızımın bulunması çalışmalarının hızlandırılmasını istiyorum. Kızım bir çocuk gelin olmasın. Biran önce bu işe el atmalarını istiyorum"diye konuştu.

"KIZI YAŞINDAKİ KARDEŞİM KUMA YAPILMAK İÇİN KAÇIRILDI"

Görgü tanıkları ve komşularının ifadelerine göre kaçırılan 17 yaşındaki H.S.,'nin ablası Sümeya Semin ise, kız kardeşinin zorla kaçırıldığını ve kuma yapılmak istendiğini belirtirek, "Allah rızası için kaçırılan kız kardeşimi yeniden yeryüzüne çıkarıp hasretimizi sonlandırsınlar. Kız kardeşim daha gencecik, daha küçük çocuktu. Onun hayalleri vardı. Onu hayallerinden ettiler. Başörtüsünü yerde görünce adeta dünyam başıma yıkıldı. Onu zorla kaçırdıkları, attığı çığlıkları duyan komşularımız var. Kardeşimi kapının önündeki başörtüsü ile başından yolunan saç tellerinden tanıdık. Onu saçlarından sürükleyip, zorla arabaya bindirip, kaçırmışlar. Daha hayalleri vardı, daha yuva kuracaktı. Allah ve Peygamber rızası için ne olur kız kardeşimizi bize geri getirin. Bu gözyaşlarımızı silin artık. Hepimiz perişan durumdayız. Devlet büyüklerime sesleniyorum; Kızkardeşimi bulup getirsinler. Onu zorla kaçırmışlar, hiçbir günahı yok, daha küçücük çocuktu. Nasıl kıydılar ona? Devlet büyüklerime soruyorum; 55 yaşındaki bir adam kendi küçük kızı yaşındaki birini nasıl zorla kaçırıp, kendine eş yapacak? Size soruyorum, vicdanınıza soruyorum, bunu nasıl kabul edebilirsiniz?"dedi.

Türkçe bilmediği için derdini Arapça anlatan anne Mehdiye Semin ise kızının bulunması için yetkililerden yardım istedi. Polis ve savcılığa yapılan şikayet üzerine ekiplerin 17 yaşındaki H.S.,'yi kaçırdığı belirtilen 7 çocuk babası M.A.S'nin evine gittiği ancak söz konusu kişinen ailesi ile birlikte evlerinde ayrıldığı ve orkadan kaybuldukları belirtildi. Polis ekipleri, H.S.'i kaçırdığı iddia edilen kişi yada kişilerin bulunması için başlattığı çalışmaları sürdürüyor.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Kızları kaçırıldığı belirtilen aileden görüntüler

-Baba, anne ve ablalarının konuşması

-Kaçırılan kızın fotoğrafı

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

=============================================

3)OĞLUNU ÖLDÜREN BABA İNTİHAR ETTİ

KONYA'nın Karapınar ilçesinde 50 yaşındaki 5 çocuk babası Rahmi İşleker, tartıştığı 23 yaşındaki oğlu bekar Abdullah İşleker'i tabancayla ateş ederek öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti.

Olay, saat 03.00 sıralarında ilçeye bağlı Reşadiiye Mahallesi Seyhan Sokakta meydana geldi. İddiaya göre inşaat işçisi Rahmi İşleker, henüz belirlenemeyen nedenle tartıştığı oğlu erkek kuaföre Abdullah İşleker'i tabancayla başından vurdu. Baba İşleker, daha sonra aynı tabancayla başına ateş etti. Silah seslerine uyanan aile bireyleri durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yapılan müdahale sonrası baba ve oğlunun öldüğünü tespit etti. Aile fertleri, baba ve oğulun arasında hiç bir husumetin olmadığını belirtti.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

-------------------

Ölenlerin vesikalığı

Evin dışından genel ve detay

Haber- Kamera: Mehmet OKUYUCU KARAPINAR KONYA DHA)

============================================

4)TÜFEKLE OYNARKEN BABASININ ÖLÜMÜNE NEDEN OLDU

ADANA'da 5 yaşındaki çocuk, av tüfeğiyle oynarken 36 yaşındaki babası Ahmet Esen'i vurarak ölümüne neden oldu.

Olay, saat 19.15 sıralarında merkez Çukurova İlçesi Yurt Mahallesi 71363 Sokak'ta meydana geldi. Ahmet Esen, 5 yaşındaki ismi açıklanmaya oğluyla, oturdukları evin balkonunda oyuncak silahla oyun oynadı. Bir süre sonra küçük çocuk, içeriye girip babasına ait av tüfeğini alarak yeniden balkona çıktı. Tüfeği babasına doğrultan çocuk, tetiği çekti. Dolu olan tüfeğin ateş alması sonucu saçmaların isabet ettiği Ahmet Esen, kanlar içerisinde yere yığıldı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, çok kan kaybeden Esen'in öldüğü belirlendi.

Esen'in cenazesi, otopsi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırılırken, küçük çocuk ise kontrol amaçlı hastaneye götürüldü.

Görüntü Dökümü

--------------

Baba Ahmet Esen'in elindeki pompalı tüfekle ateş etmesi

Baba Ahmet Esen'nin oğlu ile oturması

Oğluna sarılarak öpmesi

Ahmet Esen ile oğlu ile çekilen fotoğrafları

SÜRE: 01'14" BOYUT: 138 MB

Haber-Kamera: ADANA,

==============================================

5)KAR ALTINDA KALAN KAMYONU 4 İŞÇİ, 3 SAATTE KURTARDI

Muş- Erzurum karayolunun 10'uncu kilometresine park ettiği kamyonunu kar altından 4 işçiyle birlikte 3 saatte çıkardı. Kar yığını altında kalan kamyon kurtarıldıktan sonra bu kez mazot deposunu ısıtıp çalıştırmak için eski lastik yaktı. Alevler ve dumanı görenler, kamyonun yandığını sanıp yardıma koştu. Uzun uğraşlar sonucu kamyonu çalıştıran ve park yerinden çıkan Suphi Söylemez, "Çok şükür" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------------

-Kamyonun kardan temizleme çalışmalarından detaylar

-Kamyonun etrafında biriken karların Karayolları aracı tarafından temizlenmesi

-Kamyon sahibi ve işçi ile röportaj

-Lastik yakılarak kamyonun ısıtılması

-Alevlerin kamyonun kasasına kadar ulaştığı görüntüleri

-Detaylar

Haber-Kamera: Eser AYDIN / MUŞ,

=============================================

500 YILLIK GELENEK SÜRDÜRÜLÜYOR

6)ERCİYES ETEKLERİNDEKİ KUYULARA KAR BASILIYOR

ERCİYES dağı eteklerindeki Kayseri'nin Hacılar ilçesinde su kuyularına kar basmaya başlandı. Kar kalınlığının 1 metreye ulaştığı ilçede, yazın buz gibi suya dönüşen karlar yaklaşık 300 kuyuya atıldı. Küreklerle kuyuya atılan karları, iple içine sallandıran gençler, ayaklarıyla çiğnedikten sonra yukarı çekildi. Kar üstüne pekmez ve bal dökülerek, afiyetle yenildi

Hacılar ilçesi Belediye başkanı Doğan Ekici, 500 yıldır tekrarlanan kuyuya kar basma etkinliğiyle ilgili olarak,300'e yakın taş kuyuya, yılın 3.karının doldurulduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Atalarımızdan, dedelerimizden gelen bu gelenek, günümüzde de sürdürülüyor. Örneğin bu kıyı 120 yıl önce yapılmış. Bu kuyular bize dededen, babadan kaldı. Kuyular yaklaşık 100 ton alır. Kuyulara kar bu mevsimde kuyulara konur. İlk yağan kar değil, 3. kar yağmaya başladığında koymaya başlarız. Kar o zaman pamuk gibi olur. Bu karı pekmezle, balla karıştırıp yeriz. Kuyuya kar atma etkinliği aşağı yukarı 3 gün sürer. Kar kuyuya atıldıktan sonra, içine iple gençler sallandırılır ve ayakla çiğnenir. Kar, buza dönüştürülür. Yaz mevsimi geldiği zaman, kuyudaki karı göbeğinden deleriz ve bakır bakraçla suyu alırız.. Hacılar'da 3 bine yakın kuyu var. Ama,şuanda 300 tanesi faal. Geri kalanı artık nostalji olarak kullanılıyor. Çünkü artık buralarda şebeke suyu var. Ramazan ayı yaza denk geldiği için o zaman bu suyu içtiğimizde buz gibi soğuk oluyor. Ben aynı zamanda diş doktoruyum. Bu su zararlı değil. Suya kireç atılıyor ve temizleniyor. Bu soğuk su bademciğe de zarar vermiyor. Geleneğimiz kaybolmasın diye her sene etkinlikler düzenliyoruz. Bu kuyulara kar koyan en son nesilde biziz. Bizden sonraki nesiller artık kuyuya kar atmıyorlar"

Sanayicileriyle ünlü Hacılar ilçesi sakinlerinden Organize Sanayi Bölgesi başkan vekili, sanayici Şeref Özdemir'de " Kışın kuyulara atılan kar, yazın buz gibi suya dönüşür. Bu suyun tadına doyum olmaz. Yazın kavurucu sıcağında bağlarda ve sayfiye evlerinde tarihi kuyulardan aşırma dediğimiz bakraçlarla çekilen sular afiyetle içilir. Buzdolabının suyuna asla bnzemediği gibi, kesinmlekle hasta etmez ve dokunmaz. Kar yağmadığı yıllarda bu kuyulara Erciyes dağının yüksek kesimlerinden kamyonla getirilen karlar doldurulurdu"dedi

Kuyuya kar doldurma etkinliği sırasında, Hacılar ilçesi sakinleri tabaklara doldurdukları karın üzerine pekmek ve bal dökerek," Bu kar helvasıdır" diyerek afiyetle yediler.

Görüntü Dökümü

____________________

-Kar kuyuları önünde anons

-Kuyuların taş kapaklarının açılması

-Kar kuyularına tahte ve plastik küreklerle kar atılması

-Kar üzerine pekmez ve bal dökülerek yenilmesi

-Kar kuyusuna beline ip bağlanan gencin sarkıtılması

Hacılar belediye başkanı ve ilçe sakinleriyle röportaj

-Genel detay

(Haber: Oktay ENSARİ-Kamera: Olcay DÜZGÜN/KAYSERİ, DHA)

DV 2 DOSYA, 7dakika 24 sn/237 MB

=================================================

7)AYDINLI DAĞCILAR ERCİYES'E TIRMANDI

AYDINLI Dağcılar, 7'inci Uluslararası Erciyes Kış Zirve Tırmanışı etkinlikleri kapsamında 3 bin 916 metre yüksekliğindeki Erciyes Dağı'na tırmandı. Ancak zirveye son 50 metre kala çığ düşmesi üzerine, zirveye ulaşamadan geriye dönmek zorunda kaldı. Hacılar Erciyes Gençlik Spor Kulübü tarafından organize edilen 7'inci Uluslararası Erciyes Kış Zirve Tırmanışına Aydınlı dağcılar da katıldı. Söke Ayyıldız Doğa Sporları Kulübü'nü temsilen Başkan Adem Gümüşsu ile Cem Alpay, Ali Üstün ve Dursun Ali Saraç, geçen cumartesi günü Erciyes Dağı'na tırmanmak için yüzlerce dağcıyla birlikte yola çıktı. Yoğun kar yağışı altında 2 gün süren yolculuk sonrasında dağcılar, 3 bin 916 metre yüksekliğindeki Erciyes Dağı'na tırmandı. Zirveye son 50 metre kala çığ düşmesi üzerine dağcılar, zirveye ulaşamadan geriye dönmek zorunda kaldı.

Aydın'ı başarıyla temsil ettikleri için büyük bir gurur ve mutluluk duyduklarını kaydeden Söke Ayyıldız Doğa Sporları Kulübü Başkanı Adem Gümüşsu, "Zorlu kış şartlarında ve yoğun bir kar yağışı altında yürüyüşü başarıyla gerçekleştirdik. Zirveye yaklaşık 50 metre kala çığ düştü. Çok şükür herhangi bir can kaybı ve yaralanma meydana gelmedi. Etkinliğe katılmamızda bize destek ve emek veren herkese teşekkür ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

_____________________

Erciyes Dağı'na tırmanış gece ve gündüz görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / SÖKE (Aydın),

================================================

8)İGLODA CAĞ KEBAP VE KADAYIF KEYFİ

Erzurum'un yöresel lezzetleri olan cağ kebap ve kadayıf dolma tatlısını bir arada sunan Muammer usta (Tanhaş) iş yerinin önüne müşterilerine özel yaptığı ve içerisinde 4 kişinin rahatlıkla oturabildiği igloda, Eskimo usulü yemek keyfi yaşatıyor. Yoğun kar yağışının hüküm sürdüğü Erzurum'da esnaf, işyerlerinin önüne yaptığı 'kardan adam', 'iglo' ve 'ev' gibi eserlerle farkındalık yaratıyor.

Görüntü Dökümü:

-------------------------ÖZEL)

-İşyerine gelen müşteriler

-Müşterilen garsona igloda yemek istediklerini söylemesi

-İgloya servis açılması

-Cağ kebabı kesimi

-Müşterilerle röp

-İglonun önünde fotoğraf çekilenler

-İşyeri sahibi Muammer Tanhaş'ın oğlu Emre Tanhaş'ın konuşması

Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM,

=============================================

9)KADIN BELEDİYE BAŞKANINDAN, KADINLARA ÖZEL PROJE

PLATESLE KADINLARA, HEM EĞLENCE HEM SAĞLIK

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Toplumun üçte biri obez" derken İzmir'de kadınlar pilatesten halk oyunlarına, aerobikten stebe her alanda spor yaparak hafifliyor. Konak Belediyesi'nin 10 butik salonunda bin 380 kadın üye oluştu. 77 yaşındaki Yüksel Girgin, "KendiM geldim çok mutlu olduğum gibi komşularımı da getirdim. Kendimi kuş gibi hissediyorum" dedi.

Konak Belediyesi, özellikle kadınlara yönelik eğlence ve sporu birleştiren hizmetleriyle dikkat çekti. Kadın Belediye Başkanı Sema Pekdaş'ın da öncülük ettiği projede ilk olarak spor işleri müdürlüğü kuruldu. Ardından da ilçe genelinde belli noktalarda 10 butik tarzda spor salonları açıldı. Bu salonlara devam eden bin 380 kadın üye, pilatesten, halk oyunlarına, aerobikten stebe kadar tüm alanlarda hizmet almaya başladı. Kadınlar salonlarda, sağlıklı yaşamanın yanı sıra hem eğlenip hem de eve kapanmaktan kurtuldu. Belli gruplara ayrılan kadın üyeler, kurs saatlerinde salona geldiklerinde ücretsiz olarak özel eğitmen işliğinde etkinliklere, katılabiliyorlar.

77 YAŞINDA SALONUN EN AKTİF ÜYELERİNDEN

Spor hizmeti alan kadınlar içerisinde en yaşlı üyelerden birisi de 77 yaşındaki Yüksel Girgin, ilk önce kendisinin geldiğini sonra da komşularını yanında getirip kayıtlarını yaptırdığını anlattı. Spora başlamadan önce fıtık ve romatizma gibi ağrılarının olduğunu da söyleyen iki çocuk annesi ev hanımı Yüksel Girgin, "Burada çok mutlu oluyorum. Spordan sonra kendimi kuş gibi hissediyorum. Tüm kadınlara, yaşlı genç herkese tavsiye ediyorum. Bundan mutlaka yararlansınlar" dedi. Salonda pilates eğitimi veren Emine Akpulak ise "11 aydır salonda kadınlarla birlikte plates yapıyoruz. Kadınlar kendilerini çok iyi hissediyorlar. Burada sadece spor yapmıyorlar. Verdikleri çabanın sonucunu aldıkları zaman mutlu oluyorlar. Kilo varan oluyor. ya da kilo vermese bile daha sıkı bir vücuda kavuşuyorlar. Birde topluca eğlenme imkanını buluyorlar" dedi. Spor İşleri Müdürü İsmail Karşı'da "Bu yaptıklarımız sosyal projenin bir devamı. Birçok alanda kadınlara hizmet veriliyor. Böylelikle özellikle ev kadınlarımız yada yaşlılar, eve kapanmak yerine sosyalleşiyorlar. Yalnızlıktan kurtuluyorlar. 80 yaşına kadar salonlarımıza devem eden üyelerimiz var" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------

Plates eğitimi sırasında kadınların görüntüsü.

Üye ve eğitmenlerle röportaj.

İsmail karşı ile röportaj.

Anonslar

Haber: Taylan YILDIRIM Kamera: Yasin TİNBEK-İZMİR/DHA

==================================================

10)AYVALIK'TA NERGİS ZAMANI

BALIKESİR'in Ayvalık ilçesinde, 'Nergis Mevsimi' yaşanıyor. Ayvalık'ın 22 adadan biri olan Çiçek Adası'ndan toplanan sarı-beyaz renkli ve baş döndürücü kokulu nergisler, ev ve işyerlerinin masalarını süslüyor.

Ayvalık'ın adaları şekline göre 'Hasır veya Tavuk', bitki örtüsünün rengine göre 'Kara', bitki olmaması nedeniyle 'Çıplak' gibi çeşitli adlar almıştır. Bu 22 adadan biri de Çiçek Adası. Çiçek Adası, ismini Aralık ve Şubat aylarında açan ve mis gibi kokan nergislerden almıştır. Katerinli, Katrinli ve Hatırlı Aileleri'nin özel mülkü olan üzerinde 2 bin zeytin ağacı ve 3 bin çam ağacı bulunan toplam 267 bin metrekarelik Çiçek Adası'nda Aralık aylarından itibaren boy göstermeye başlayan nergisler görsel bir şölen sunuyor. Her yıl Aralık ayından itibaren çiçeklenmeye başlayan nergisler, Mart sonuna kadar adayı süslemeye devam ediyor. Bu yıl da mis kokulu nergisler buram buram kokusuyla adayı sarıyor. Adadan toplanan mis kokulu nergisler ise Ayvalık'ta satışa sunuluyor. Toplandıktan sonra serin yerde tutulursa 10-15 gün dayanabilen sarı-beyaz renkleri ve baş döndürücü kokusu ile dikkat çeken nergisler, Ayvalık'ta ev ve işyerlerinin masalarını süslüyor.

Adadaki nergisler 10 yıldır Hüseyin Öztürk tarafından toplatılarak Ayvalık'ta yaşayanlarla buluşturuluyor. Adanın sahiplerine sezonluk ücret ödeyip çiçekleri toplayan Öztürk, "Adanın özellikle ana karaya bakan tarafında kendiliğinden yetişen nergisler özellikle çok beğeniliyor. Adada yetişen 'koyun gözü' olarak bilinen nergis türü. Belirli dönemlerde bu nergisleri toplayıp, Ayvalık'ta satıyorum" dedi.

Kova ve leğenlere koyduğu nergisleri çiçeklerini ilçenin en işlek caddesi olan Talatpaşa Caddesi'nde satan Ekrem Develioğlu, 'Çok beğenilen nergislerin kimi dönem Sevgililer Günü'nde güllerin bile yerini aldığı oluyor. Demetini 5 liradan satıyoruz. Ayvalıklılar, bu çiçeğin yetiştiği dönem olan 'Nergis Mevsimini' sabırsızlıkla bekliyorlar. Sadece Ayvalıklılar değil dışarıdan gelen pek çok kişi de nergislerin kokusuna hayran. Çiçek Adası'ndan toplanan nergisler, sadece Ayvalık'ta satılmıyor burhaniye ve Bergama ilçelerine de gönderiliyor. Ancak hiçbir yerde Ayvalık'taki kadar güzelinin yetiştiğini söyleyebilirim" diye konuştu.

Sahiplerinden olduğu Çiçek Adası'nın eski adının 'Angastre' olduğunu belirten Şerif Katerinli, "Adadak Ayvalık ile özdeşleşen, kendiliğinden yetişen nergislerin değerlendiriliyor olmasından mutluluk duyuyoruz. Adada mis gibi nergis kokuları arasında vakit geçirmekte en keyif aldığım şeylerden biri" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Çiçek Adası'ndaki nergislerden görüntü

-Adadaki nergisleri toplatan Hüseyin Öztürk ile röp.

-Nergis satışı yapan Ekrem Develioğlu ile röp.

-Talatpaşa Caddesi'ndeki nergis satışından görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadri KAYA / AYVALIK (Balıkesir),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ramazan Koç Erciyes Ayvalık Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title