Dha Yurt Bülteni-2
Erzincan'da teröristlerin sığınakları imha edildiOperasyondan görüntülerERZİNCAN'ın Kemah İlçesi kırsalında PKK terör örgütüne yönelik jandarma özel harekat, komando ve korucuların katıldığı kapsamlı operasyonda teröristlere ait barınak ve sığınma alanları imha edildi.
Erzincan'da teröristlerin sığınakları imha edildi
Operasyondan görüntüler
ERZİNCAN'ın Kemah İlçesi kırsalında PKK terör örgütüne yönelik jandarma özel harekat, komando ve korucuların katıldığı kapsamlı operasyonda teröristlere ait barınak ve sığınma alanları imha edildi. Operasyonda kobra helikopterleri de havadan destek verdi.
Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı koordinasyonunda, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından 25-27 Mart 2017 tarihleri arasında, Erzincan-Kemah İlçesi Munzur-Mercan Dağları Dereşoran Vadisi bölgesinde helikopter destekli operasyon, jandarma özel harekat, komando timleri ve güvenlik korucularının katılımıyla gerçekleşti. Operasyona 2008 yılında meydana gelen ve 9 askerin şehit olduğu mayınlı saldırıda ağır yaralanan ve 7 yıl sonra tedavi gördüğü hastanede şehit olan dönemin Kemah İlçe Jandarma Komutanı Şehit Jandarma Binbaşı Yılmaz Tankül 17-08 Operasyonu adı verildi.
Sarp arazide, yoğun kar örtüsü altında başarı ile gerçekleşen operasyonda, drone yardımı ile de havadan görüntü alındı. Bölücü terör örgütü mensuplarının muhtemel barınma ve sığınma alanları tespit edildikten sonra kobra helikopterlerinin de desteği ile imha edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Kopra helikopterlerinin havalanması
-Helikopterden askerlerin inmesi
-Askerlerin dağdaki görüntüleri
-Operasyondan genel detay görüntü
Haber-Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN,
=========================================
Adana merkezli FETÖ operasyonu: 16 gözaltı
ADANA merkezli 6 ilde yapılan Fetullahçı Terör Örgütü /Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda, örgütünün gizli haberleşme programı 'Bylock' kullandıkları saptanan 16 öğretmen gözaltına alındı.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri FETÖ/PDY soruşturması kapsamında şafak vakti Adana merkezli, Ankara, Mersin, Hatay, Adıyaman ve Erzurum olmak üzere 6 ilde eş zamanlı operasyon başlattı. Örgütün eğitim kurumlarında çalışan eski öğretmenlere yönelik operasyonda şifreli haberleşme uygulaması olan 'Bylock' programı kullandığı tespit edilen 16 kişi gözaltına alındı.
Adli Tıp Biriminde sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, sorgulanmak üzere Adana Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Adli Tıp Birimi önündeki zırhlı araç
Zanlının Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi
Adli Tıp Birimi'nden çıkarılması
Zırhlı araca bindirilmesi
Diğer zanlıların Adli Tıp Birimi'ne getirilmesi
Adli Tıp Birimi'nden çıkarılmaları
Polis aracına bindirilmeleri
Adli Tıp Birimi tabelası
Haber-Kamera: ADANA,
===============================================
15 ilde sağlık çalışanlarına FETÖ operasyonu: 65 yakalama kararı
KONYA merkezli 15 ilde sağlık çalışanlarına yönelik Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması operasyonunda hakkında yakalama kararı çıkan 65 kişiden 34'ü gözaltına alındı.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında örgütün 'Bylock' adlı haberleşme programını kullandığı ileri sürülen 65 sağlık çalışanı hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Konya merkezli 15 ilde bugün eş zamanlı yapılan operasyonda aralarında kadınlarında bulunduğu 34 kişi gözaltına alındı. Operasyonun sürdüğü ve gözaltı sayısının artacağı belirtildi.
Görüntü Dökümü
-------------
Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
Sağlık kontrolünden çıkartılması
Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA
=================================================
Evleri yanan anne ile oğlu hastane bahçesinde yaşıyor
HATAY'ın İskenderun İlçesi'nde 43 yaşındaki Zeynep Karaoğlan, 9 yaşındaki oğlu Eren ile İskenderun Devlet Hastanesi'nin bahçesinde yatıp kalkıyor.
Esentepe Mahallesi'nde kirada oturdukları evde çıkan yangın sonrası Zeynep Karaoğlan ile oğlu Eren sokakta kaldı. Gidecek yeri olmayan Karaoğlan ile oğlu, İskenderun Devlet Hastanesi'nin bahçesinde günlerini geçiriyor. 2 haftadır bahçede yaşamlarını sürdüren Zeynep Karaoğlan, Kaymakamlık tarafından aylık 250 lira yardım yapıldığını ancak bu parayla ne ev kiralayabileceğini ne de eşya alabileceğini söyledi. Oğlunun hastane bahçesinden okuluna gidip geldiğini belirten Zeynep Karaoğlan, "Yangından sonra kocamı ilk eşinden olan çocukları alıp, götürdüler. Oğlum ile ortada kaldım. Çalışabileceğim bir iş verilirse çocuğuma da kendime de bakabilirim" dedi.
Akşamları aydınlatma direği altında derslerini yapan Eren Karaoğlan da inşaat mühendisi olmak istediğini söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Anne elindeki eşyaları ile hastane bahçesine gelirken
Eren, ağır çantayı taşımaya çalışırken
Hastane acilinden görüntü
Çimlerin üzerinde anne ve oğulun görüntüsü
Anne Zeynep ile röp.
Eren çantasından kitap ve defterlerini çıkartıp çimlerin üzerinde ders çalışırken
Eren ile röp.
Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(Hatay),
==============================================
Ölüm korkusu içinde yaşam
Iğdır merkeze bağlı Erhacı Köyü'nde, annelerini hiç tanıyamayan, 10 yıl önce de babalarını kaybeden kardeşler 12 yaşındaki Aynur, 13 yaşındaki Baran ve 17 yaşındaki Ahmet Abuşka, yıkılmak üzere olan evde zor şartlarda yaşamlarını sürdürüyor. Kız kardeşlerinin okuması için hamallık yaptığını söyleyen Ahmet Abuşka, "Annemizi hiç tanımadık. Ölmüş mü yaşıyor mu haberimiz yok. Üvey annemiz 12 yıl önce öldü. Babamızı da kaybedince ortada kaldık. Geçen yıla kadar Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığına bağlı Çocuk Esirgeme Kurumu'nda kalıyorduk. Kendi evimizde yaşamak istedik. Babamdan kalma eve geldik. Duvarı yıkıldı. Tek isteğim kız kardeşlerimin okuması" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Evin yıkılan tarafından görüntü
-Ahmet Abuşka ile rop
-Evin içerisinden görüntü
-Evin bahçesinden görüntü
Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,
==========================================
Motosikletle tehlikeli yolculuk
BURSA'da saatteki hızı 10 kilometreye ulaşan motorsikletin üzerine yatarak yolculuk yapan bir kişi otomobil ile yanından geçen bir başka kişi tarafından cep telefonu ile görüntülendi. Motorsiklet sürücüsünün bu yolculuğu çevre yolunda seyredenlere korku dolu anlar yaşattı.
Bursa Çevre yolundan İnegöl istikametine hızla seyir halinde olan bir motorsiklet sürücüsü motorsikletin üzerine yüz üstü yatarak yolculuk yapınca korku dolu anların yaşanmasına neden oldu. Ölümü adeta meydan okuyan bu sürücünün motorsiklete yüz üstü uzanıp yanından geçen araçlara bakması otomobil sürücüleri tarafından cep telefonu ile görüntülendi. Uzun süre bu şekilde yolculuk yapan sürücünün rahat hareketleri dikkat çekti.
Görüntü dökümü
Hız yapan motosikletin amatör kamera görüntüleri
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa),
==========================================
Sınıf arkadaşını bıçaklayana 6 yıl hapis
ERZURUM'da bir lisede tenefüs arasında sınıf arkadaşını bıçakla ağır yarayalan 17 yaşındaki M.C., tutuklu yargılandığı 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'adam öldürmeye teşebbüs' suçundan 6 yıl 5 ay 23 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ölümden dönen Eray Yener'in babası Erol Yener ise, oğlunun psikolojisinin bozulduğunu ve aynı okula gitmek istemediğini belirterek, "Evimizin yakınındaki bir okula Eray'ın nakli yapılsın, eğitimi yarım kalmasın" dedi.
Olay, 14 Ekim 2016 günü merkez Palandöken İlçesi'ndeki bir lisede meydana geldi. Lise ikinci sınıf öğrencisi Eray Yener, ilk ders sonrası teneffüste sınıf arkadaşı M.C. tarafından okul dışına götürüldü. M.C., küfrettiği iddiasıyla Eray Yener'i karın bölgesinden defalarca bıçaklayarak kaçtı. Yaralı haliyle okula kadar giden Eray Yener, ambulansla Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Ameliyata alınan ve hayati tehlikesi olan Eray Yener, 3 gün yoğun bakımda kaldı. Aynı gün gözaltına alınan M.C. ise 1'inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. M.C., hakkında 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde 'adam öldürmeye teşebbüs' suçundan dava açıldı.
YAŞ KÜÇÜKLÜĞÜ VE İYİ HAL İNDİRİMİ
1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında M.C., bir anlık öfke ile arkadaşını yaraladığını söyledi. M.C. kasten öldürmeye teşebbüs suçundan önce ömürboyu hapis cezasına mahkum edildi. Eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını dikkate alan heyet cezayı 14 yıla düşürdü. Sanığın yaşının 18'den küçük olması nedeniyle ceza 9 yıl 4 aya indirildi. M.C.'nin davranışlarını yönlendirme kabiliyetinin kısmen azalması nedeniyle ceza 7 yıl 9 ay 10 güne düşüren mahkeme, iyi hal indirimi de uygulayarak suça sürüklenen çocuk sanığı 6 yıl 5 ay 23 gün hapis cezasına mahkum etti. Heyet, M.C.'yi bıçak taşıma suçundan da 2 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme bu suçta hükmün açıklanmasını 5 yıl süre ile geri bıraktı. M.C.'nin hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verildi.
'ERAY'IN OKULU DEĞİŞTİRİLSİN' TALEBİ
Halen yaşadığı tramva nedeniyle psikolojik tedavi gören Eray Yener ise bıçaklandığı okuluna gitmek istemiyor. Eray'ın TEOG puanının düşük olması nedeniyle evlerine çok uzak olan başka liselere nakil yapılabildiğini belirten baba Erol Yener şunları söyledi:
"Sizin çocuğunuz böyle bir olay yaşasa yine aynı okula gönderir misiniz? M.C. ifadesinde söyledi, olayın yaşandığı hafta bıçakla okula girmiş. Okullardaki tedbirsizliklerin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Rize'de de benzer olay yaşandı. Benim oğlum mucize eseri hayatta kaldı. Bağırsakları dışarıda hastaneye yetiştirildi ve 50 dikiş atıldı. Yetkililer sesimizi duysun ve evimizin yakınındaki bir okula Eray'ın nakli yapılsın, eğitimi yarım kalmasın."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ARŞİV
-Ailenin adliyeden çıkması
-Eray'ın yaşananları anlatması
-Anne Lale Yener ile röp.
-Baba Erol Yener ile röp.
-Adliyeden ayrılmaları
-Erzurum adliyesi
Haber: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,
====================================
Sarıkeçili Yörükler, kışlak için tahsisli alan istiyor
MERSİN'in farklı bölgelerinde çadırlarda yaşayarak bahardaki göç mevsimini bekleyen Sarıkeçili Yörükler, kışlak için tahsisli alan istiyor.
Yazın Konya civarında kışın ise Mersin'in farklı bölgelerinde çadırlarda yaşayarak göç mevsimini bekleyen 150 Sarıkeçili Yörük Ailesi, zaman zaman çevrede yaşayanlarla sorunlar yaşıyor. Vatandaşlarla karşı karışa gelmekten yakınan Yörükler, yetkililerden yaşamlarını kolaylaştıracak tahsisli kışlak alana kavuşmanın hayallerini kuruyor. Yörükler, ormanlık alanlar içerisindeki tahsisli kışlak alanlarının olmasının yaşamlarının kolaylaştıracağını söyledi. Sarıkeçililer Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Bayram Gök, yazın Konya ve çevresinde yaylalardan, kışın ise Mersin ve çevresinde yaşayan son konargöçerlerin iyileştirmelerine rağmen çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldığını anlattı. Yörük olarak dedelerinin yüzyıllar önce başlattığı hayvancılıkla geçimlerini temin etmeye çalıştıklarını belirten Gök, Silifke, Anamur ve Tarsus ilçeleri arasında kışladıklarını ancak yaşadıklarını alanlardan çıkartılmak istendiklerini bu yüzden vatandaşlarla sürekli karşı karşıya kaldıklarını vurguladı.
Şikayet edildiğinde özellikle jandarma ekiplerinin gelerek bölgeyi terk etmeleri yönünde uyarılar yaptığını belirten Gök, "Biz bulunduğumuz alanlarda Orman ve Su İşleri Bakanlığımızdan alınan izinle kalıyoruz. Yaşadığımız bölgelerde, biz Yörüklerin kadim hakları var. Oturduğumuz ormanları hep koruduk. Hayvanlarımız hiçbir şekilde ormana zarar vermiyor. Yangının çıkmasına engel oluyoruz. Bu nedenle de yetkililerden Yörükler için kışın bir barınak istiyoruz. Yayladan döndüğümüzde de aynı yerde kışlayarak malzemelerimizi yeniden kullanalım. Eğer tahsisli bir alan olursa bıraktığımızı yeniden bulma imkanımız olur" dedi.
YÖRÜK KÜLTÜRÜ YOK OLUYOR
Gelişen dünya ile birlikte Yörük kültürünün de yok olma ile karşı karşıya kaldığını anlatan Gök, "Kültürümüzün korunma altına alınmasını istiyoruz. Sarıkeçililer kaybolursa bir daha böyle bir kültür ele geçmez. Çadırı, hayvanı, keçisi ve devesi ile bir kültüre sahibiz. Kültür Bakanımıza sesleniyorum, bu kültür koruma altına alınsın. Hayvancılık teşviki çok yetersiz. Hayvancılık teşviki güçlendirilsin. Çobanlarımıza yem temin edilsin, süt kredisi versin" diye konuştu.
Yörüklerden Ahmet Batırcıoğlu da kışlaklarda vatandaşla karşı karşıya gelmek istemediklerini söyledi. Zaman, zaman hayvanlar nedeni ile vatandaşın kendilerini şikayet etmesinden yakınan Batırcıoğlu, konakladıkları bölgede Orman ve Su İşledi Bakanlığı'ndan alınan izinle kaldıklarını kaydederek, yetkililerin kendi aralarındaki koordinasyonsuzluk nedeni ile zor durumda kaldıklarını sözlerine ekledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
Keçi sürüsünün görüntüsü
Keçiler için yemlikler hazırlanırken
Dernek başkanı Bayram Gök yemliklerle uğraşırken
Keçiler yemlemeye gelirken
Keçilerden genel ve detay
Yörük kadınların ekmek yapmasından genel ve detay
Çadırların görüntüsü
Çadır önünde oturan küçük çocuk
Bir kadın römorktan su taşırken
Çadır önünde oturanlardan genel ve detay
Dernek başkanı Bayram Gök ile röp.
Ahmet Batırcıoğlu'nun keçiler arasında görüntüsü
Batırcıoğlu çadırda oturken
Ahmet Batırcıoğlu ile röp.
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
==============================================
Eski futbolcu milli atlet şampiyonluğa doymuyor
ÇANAKKALE'de 8 yıl futbol oynadıktan sonra sakatlık nedeniyle futbolu bırakan ve düz koşu yaparken Atletizm Milli Takım Antrenörü Mehmet Ay tarafından keşfedilen Serdar Tamaç, 10 yılda 100, 200 ve 400 metre koşularında 237 madalya, 43 kupa kazandı. Tamaç'ın hedefi, 4-13 Ağustos 2017 tarihleri arasında Londra'da yapılacak olan Dünya Atletizm Şampiyonası'ndan ay yıldızlı bayrağı dalgalandırmak.
Atletizm Milli Takımı'nda 100, 200 ve 400 metrede koşan Atlet Serdar Tamaç, 8 yıl Çanakkale'nin amatör takımı Barbarospor ile Dardanelspor'un alt yapısında futbol oynadı. 2004 yılında sol dizinde ön çapraz bağları kopan Serdar Tamaç, futbolu bıraktı. Sakatlığının ardından düz koşu yaparak dizini test eden Serdar Tamaç'ı Atletizm Milli Takım Antrenörü Metin Ay keşfetti. Haziran 2004'de İzmir'de Gençler Türkiye Şampiyonası'na katılan Serdar Tamaç, 200 metrede 21.51, 400 metrede 47.10'luk derecesi ile birinci olarak, Atletizm Milli Takımı'na seçildi. Temmuz 2004'de de Dünya Gençler Şampiyonası'na katılan Serdar Tamaç 46.63'lük derecesi ile dünya 5'incisi oldu. Ağustos ayı içinde yapılan Balkan Şampiyonası'nda 46.64, Avrupa Şampiyonası'nda ise 46.65'lik derecesi ile şampiyon olan milli atlet Serdar Tamaç, atletizme başladığı ilk yıllarda maddi imkansızlıklar nedeniyle şampiyonalara emekli babası Hasan Tamaç'ın (61) 970 TL'lik emekli maaşı ve bankadan çektiği 5 bin TL kredi ile katıldı. Tamaç, babasının sağladığı imkanlar ile kışın salon şampiyonalarında 400 metrede Avusturya'da 47.10, Çek Cumhuriyeti'nde 47.40 ve Hollanda'da 47.27'lik derece ile şampiyonluk elde etti.
10 YILDA 237 MADALYA, 43 KUPA
Atletizmde 10 yılda 100, 200 ve 400 metre koşularında 237 madalya, 43 kupa kazanan milli atlet Serdar Tamaç, "Antrenör Mehmet Ay bana atletizm sporunda rekorlar kırabileceğimi ifade etti. Ben de atletizm sporunu sevdim ve başladım. İzmir'de yapılan Türkiye şampiyonasında 200 ve 400 metrede şampiyon oldum. Ardından İtalya'da yapılan Dünya Gençler Şampiyonası'nda dünya 5'incisi oldum. Daha sonra birkaç salon şampiyonasına katılmak zorundaydım. Geçmem gereken şampiyona barajları vardı. Fakat o dönemlerde Milli Takım ve kulüp desteği mevcut değildi. Ben de babamın desteğiyle, babamın emekli maaşı ve bana bankadan çekmiş olduğu kredi ile şampiyonalara gittim. Babamın sağladığı olanakla Avusturya, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti'ne yarışmalara gittim. ve bu yarışmalardan rekorla döndüm. Emeklerin karşılığını bir şekilde aldım. Aradan birkaç yıl geçti. Sakatlık sorunlarından dolayı birkaç sene ara vermek zorunda kaldım" diye konuştu.
HEDEFİ, AY YILDIZLI BAYRAĞI LONDRA'DA DALGALANDIRMAK
Atletizm Milli Takımı ile Bulgaristan'ın Strelche kentinde 20 günlük kampa gidecek olan Serdar Tamaç'ın hedefi 4-13 Ağustos 2017 tarihleri arasında Londra'da yapılacak olan Dünya Atletizm Şampiyonası'ndan Türkiye ve Çanakkale'yi en iyi şekilde temsil ederek, ülkeye dereceyle dönmek. Tamaç, Londra'daki dünya şampiyonası öncesinde 22 Nisan 2017'de Bahamalar'da yapılacak olan dünya bayrak şampiyonası ile 2 Haziran'da Polonya'da yapılacak olan Avrupa Atletizm Şampiyonası'na katılacak. Bulgaristan'ın Strelche kentinde 4-24 Nisan tarihleri arasında 20 günlük kampa girecek Tamaç, "Kampta yapacağım idmanlarla, inşallah ağustos ayında yapılacak olan Londra'daki dünya şampiyonasına hazırlanacağım. Bu şampiyonalarda da en iyi şekilde ülkemi ve Çanakkale'mi temsil edebileceğimi düşünüyorum. İnşallah buraya ay yıldızlı bayrağımı dalgalandırıp geleceğim" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Serdar Tamaç'dan görüntü,
-Serdar Tamaç antrenmandan görüntü,
-Serdar Tamaç'ın konuşması.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,
==================================
Ekmeğini karasabanla çıkarıyor
MANİSA'da yaşayan 38 yaşındaki Ahmet Karabulut, traktörün giremediği dik arazilerde eski yöntem karasabanla, günlük 80 ila 100 lira arası yevmiyeyle ekmeğini kazanıyor.
Teknolojiyle birlikte tarım alanlarındaki makineleşmenin en üst düzeye çıktığı illerin başında gelen, 82 bin 452 adetle en çok traktöre sahip kent olan Manisa'da, Yunusemre İlçesi'nin kırsal Küçükbelen Mahallesi'nde çiftçilerden bazıları halen tarlalarını karasabanla sürüyor. 70 hanelik mahallenin tüm yükünü ise neredeyse mahalle sakini Ahmet Karabulut çekiyor. Dedesinden kalma karasabanlık mesleğini çocuk yaştan itibaren sürdüren Karabulut, teknolojiye karşı olmadıklarını fakat mahalledeki tarlaların dik, yamaçlı ve taşlı olması sebebiyle karasabana mecbur olduklarını söyledi.
Hayvanlara kesinlikle eziyet edilmemesi gerektiğini ve bu sebepten dolayı günde 2 dönüm tarladan başka sürmediğini belirten Karabulut, "25 senedir bu işi yapıyorum. Mahallemizin tarlaları dik, yamaç ve taşlık olduğu için karasaban sürmek zorundayız. Genellikle mahallede tarla ve bağları vaktim olduğu sürece ben sürerim. Günlük 2 dönüm yeri 80 ila 100 lira arası sürüyorum. Bu meslek bana dedelerimden kaldı. Mahallemizde traktör var ama tarlalar dik, yamaç ve taşlık olduğu için giremiyor. Mahallede de bir tek benim atım olduğu için bu mesleği de bir tek ben yapıyorum. Elimden geldiğince komşularımın tarla ve bağlarını sürüyorum" diye konuştu.
--- KUTU ---
KARASABAN NEDİR?
Günümüzden dört bin yıl önceden beri kullanıldığı bilinen, derine inemediği için toprağı yeterince altüst edemeyen, günümüzde de toprak sürmekte kullanılan ilkel bir tarım aracı, ilkel saban.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Tarladan ve karasabandan görüntü
Ahmet Karabulut karasabanla tarla sürerken görüntü
Ahmet Karabulut açıklama
Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN / MANİSA,
========================================
Çınar Evi sahipleriyle buluştu
BORNOVA Belediyesi hizmete aldığı özel temalı mekanlarına bir yenisini daha ekledi. Yaşlılara özel hazırlanan Çınar Evi, Büyükpark'ta yoğun katılımla gerçekleştirilen törenle hizmete açıldı.
Bornova Belediyesi Kızlar Kahvesi, Down Kafe, Engelsiz Kafe ve Diyet Kafe'nin ardından Çınar Evi'ni hizmete aldı. Evka - 4'e taşınan Zabıta Müdürlüğü'nün Büyükpark'taki eski yerinde inşa edilen mekan yaşlıların vakit geçirebileceği, birbiriyle sohbet edebileceği, gazetelerini okuyup kahve içebileceği bir mekan haline getirildi. Çınar Evi'nde, çalınacak müziklerden dekorasyona, menüden oyun imkanlarına kadar her şey, yaş almış büyüklere uygun tarzda hazırlandı. Dama, tavla, satranç ve başka oyunların oynanabileceği mekanda kitaplık da yer alıyor. Ayrıca kafe etrafında yapılan düzenlemeyle misafirlerin Bocce adı verilen toplarla oynanan sporla da ilgilenecekleri bir alan oluşturuldu. Çınar Evi'nde Dost Kart sahibi öğrencilere İzbaş işletmesindeki diğer kafeteryalardaki gibi yarı zamanlı iş imkanı sunulacak. İlginç anlara sahne olan törende, yaşlılar çifte telli oynadı, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla da bir misafirle dans etti. Açılış töreninde konuşan Atilla, "Bu mekanda yaş almış değerli büyüklerimizi ağırlamak istiyoruz. Burada sağlık birimimiz olacak, müzikleriyle, iç konseptiyle onlara özel bir mekan oluşturduk. Çınar evi çınarlarımıza, yaş almışlarımıza huzurlu bir mekan olsun istedik. Sadece Bornovalı değil bütün büyüklerimiz buradan faydalanacak. Çınar Evi'nin tam karşısında Çınar Pastanesi vardı. Bu pastanede annelerimiz babalarımız birbirine arkadaşlık teklif etmişlerdi, evlilik teklif etmişlerdi bu açıdan da farklı bir önemi var bizim için" diye konuştu.
Olgun Atilla'nın ortaokul öğretmenlerinden Aynur Evren ve Neriman Dilekcan da açılışa katıldı. Evren "Tam bize hitap eden bir mekan olmuş. Çok hoşumuza gitti. Başkanımızı tebrik ediyorum. Bu çalışmalarının devamını diliyorum. Bornova'da açtıkları başka kafeler de var ama biz yaşlılar ve emekliler için çok güzel bir mekan oldu burası" dedi.
Dilekcan ise, "Olgun Atilla'nın insan odaklı projeleri gibi bu da bizim için çok güzel bir proje oldu. Böyle huzurlu bir mekanı hizmete açan öğrencimle gurur duyuyorum" diye konuştu. Emekli Selahattin Sert ise geç kalınmış bir proje olarak değerlendirdiği mekanı hizmete aldığı için Başkan Atilla'yı tebrik ederek, "Özellikle Avrupa'da bu tür sosyal etkinlik merkezlerini emekli olanlar için açıyorlar. Bu insanlar artık ölümü beklemesin, sanat ruhu olanlar, marangozluk yapanlar, elektronikle ilgilenenler için mekanlar oluşturuyorlar. Bu insanların deneyimlerini gençlere aktarıyorlar, mezara gitmesini engelliyorlar. Yeni bir nesil yetiştirme şansını o insanlara veriyorlar. Bu insanlar hayatın içinde kaldıkça hastalıklarının etkisinden de kurtuluyorlar" dedi.
Açılışa 7 yaşındaki torunu Nehir ile gelen Makbule Karabulut ise Çınar Evi'ni çok beğendiğini artık sık sık vakit geçirmek için buraya geleceğini söyledi.
Çocuklardan oluşan orkestranın mini konser verdiği açılışta yaşlılar keyifli vakit geçirdi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Atilla Olgun'un konuşması
Aynur Evren ile röp.
Neriman Dilekcan ile röp.
Selahattin Sert ile röp.
Makbule Karabulut ile röp.
Kurdele kesimi
Çocuk orkestrası
genel ve detay görüntüler
Haber : Timur TARLIĞ Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,
=======================================