Dha Yurt Bülteni-2
1)MANİSA'DA ASKERLER HASTANELİK OLDUMANİSA 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası'nda vatani görevini yapan 150'ye yakın asker, gıda zehirlenmesi şüphesiyle kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı.
1)MANİSA'DA ASKERLER HASTANELİK OLDU
MANİSA 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası'nda vatani görevini yapan 150'ye yakın asker, gıda zehirlenmesi şüphesiyle kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Şehzadeler İlçesi'nde bulunan Manisa 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası'ndaki askerler, akşam yemeğinde tavuk, çorba, pilav ve yenidünya yedikten sora, gece saatlerinde rahatsızlanmaya başladı. Bulantı, kusma, karın ağrısı şikayetlerinin artmasıyla birlikte 150'ye yakın asker, ambulansla Manisa Merkez Efendi Devlet Hastanesi'ne ve Manisa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Gece saatlerinden itibaren hastanelere getirilen askerlere serum bağlandı, tedavileri yapıldı. Yedikleri yemekten zehirlendikleri şüphesiyle hastaneye kaldırılan askerlerden durumu ciddi olanın bulunmadığı belirtilirken, tedavisi tamamlananlar askeri araçlarla birliklerine geri gönderildi. Yemek numunelerinin inceleneceği, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Görüntü Dökümü
---------------------
Hastane önünden genel görüntü
Askerlerden görüntü
Askerlerin getirilişi
Sedyelerde yatan askerler
Haber- Kamera: Mehmed Hakkı ÖZBAYIR- Nermin UÇTU / MANİSA,
=======================================================
2)ADANA'DA ARANAN 15 KİŞİ YAKALANDI
ADANA'da uyuşturucu, yağma ve hırsızlık suçlarından hapis cezası alan 15 kişi, şafak vakti düzenlenen operasyon ile yakalandı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı İnfaz Büro Amirliği ekipleri, haklarında 8 yıla kadar hapis cezası bulunan çok sayıda kişinin evine sabahın ilk saatlerinde 250 polis ile operasyon düzenledi. Terörle Mücadele (TEM) ve Özel Harekat şubelerinin de destek verdiği operasyonda evlerde arama yapan ekipler, uyuşturucu, yağma, hırsızlık suçlarından hapis cezası alan 15 kişiyi gözaltına aldı. Operasyonda bir kişi, kaçmaya çalışırken komşunun damında yakalandı. Gözaltına alınan şüpheliler, daha sonra işlemleri yapılmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Polis araçlarının Emniyet Müdürlüğü'nden çıkışı
Polis araçlarının operasyon noktasına gidişi
Özel harekat polislerinin uzun namlulu silahlarla yürüyüşü
Polislerin evin kapısına vurması
Polislerin eve girmesi
Özel harekat ve resmi polislerin başka bir evin zilini çalması
Polislerin eve girmesi
Kaçmaya çalışırken komşusunun damında yakalanan kişinin polis tarafından kelepçelenerek götürülmesi
Hükümlünün polis aracına bindirilmesi
Sokaktaki zırhlı polis aracından görüntü
Süre: 03'22" Boyut: 206 MB
Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,
===============================================
3)SÜRÜCÜNÜN KONTROLÜNDEN ÇIKAN OTOMOBİL POLİS KULÜBESİNE ÇARPARAK DURDU
IĞDIR'da hareket halindeki lüks otomobilin sürücüsü direksiyon kontrolünü yitirince araç TOKİ polis lojmanları nizamiyesi girişindeki polis kulübesine çarparak durdu. Güvenlik kamerası ile görüntülenen kazada kulübe önündeki 3 polisin ölümden kıl payı kurtulduğu görüldü. Olay, dün saat 15.00 sıralarında Kazım Karabekir Mahallesi'nde meydana geldi. Iğdır'dan Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'ne giden 34 VSK 47 palakalı otomobilin ismi belirlenemeyen sürücüsü direksiyon kontrolünü yitirince araç yol kenarındaki polis kulübesine çarptı. Bu sırada kulübe önünde duran 3 polis memuru aracı son anda fark edip kaçınca canlarını kurtardı. Kazada sürücü hafif şekilde yaralandı. Araçta ise hasar meydana geldi.
Görüntü Dökümü
--------------
-Aracının dek hızla gelmesi
-Kulübeye çarpması
-Polis noktasındaki görevlilerin kaçışması
(Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / IĞDIR
DV. 3 MB - 15 SN
=================================================
4)BALIKESİR'E ENGİNAR GETİRDİ
BALIKESİR'de semt pazarlarında meyve sebze satan Halil Yüce (44), son yıllarda, diyetisyen ve doktor tavsiyesiyle enginara rağbet artınca, bu sebzenin üreticisi oldu.
Balıkesir'in kırsal mahallesi Ovaköy'de yaşayan evli ve 2 çocuk babası, 20 yıllık pazarcı Halil Yüce, son yıllarda müşterilerin sık sık enginar sorması üzerine, sattığı ürün çeşitlerine enginarı da ekledi. Kendi arazisinde enginar yetiştirmeye karar veren Halil Yüce, uzun araştırmalar yaparak ziraatçilerin önerisi üzerine tarlasına, 3 karık sakız cinsi enginar ekti. İlk yıllarda verim alamayınca, enginarın başka türlerine yönelen ve sonunda aradığını, İzmir'in Dikili İlçesi'nde bulan Yüce, Sakız cinsi ile Bayrampaşa denilen bir türün karışımı olan enginarı ilk yıl 10 karık ekti. Beklediği rekolteyi elde edince 5 dekarlık arazisinin tamamını enginarla dolduran Halil Yüce, "Enginar alıp satıyordum. Dışarıdan aldığımız enginarların zamanı geçiyor, lifleniyordu. Enginarın Balıkesir'de yetişip yetişmeyeceğini araştırmak istedim. İklim şartlarını da göz önüne alarak Balıkesir'de üretilebilecek en iyi enginar çeşidini bulmak için 3 yıl uğraştım. Bana önce Sakız enginarı önerdiler, fakat Balıkesir'in iklimine adapte olmadı. Daha sonra Dikili yöresinde Sakız enginarı ile Bayrampaşa denilen bir enginar çeşidinin ortası bir enginar çeşidini bulup tarlama ektim. Önce 3 karıkta denemesini yaptım, iyi verim elde edince 5 dönümlük arazimin tümüne ektim. Bu yıl üretimimin beşinci yılı" diye konuştu. Pazarcı olduğu için oldukça avantajlı olduğunu kaydeden Yüce, "Enginarın getirisini bildiğim için cesaret edip ekmeye karar verdim. Köyde doğup büyüdüm. Çiftçiliği de biliyordum. Yapacağıma inandım ve sonunda başardım. Üretim yapmak isteyenlere de tavsiye ediyorum. Pazar konusunda hiç sıkıntı çekmezler. En çok tüketilen yer İzmir, nüfusu değerlendirecek olursak İstanbul da büyük bir pazar, Bursa da enginar tüketilen yerlerden biri" dedi.
Balıkesir'de enginarın son yıllarda tanınmaya başladığını söyleyen Halil Yüce, doktorların karaciğeri güçlendirdiğini söylemesi üzerine talebin arttığını ifade etti. Enginar yetiştirmek isteyen üreticilere de önerilerde bulunan Yüce, "Bu bitkiyi bir defa ekiyorsun. Çok yıllık bir bitki olduğu için uzun yıllar ürün alıyorsun. Ancak ticari getirisi yedi yıldır. Yedi yıldan sonra verim düşüyor. Arasını sürmek gerekiyor. Yabani otların yok edilmesi için de ot ilacına gereksinim var. Balıkesir'in ova köylerinde sürekli domates, biber ekilir. Enginara 1 kez fidan parası veriyorsun yedi yıl arkana bakmıyorsun, domates bibere her yıl fidan parası ödemek zorundasın. Domateste dönümünde eline bin lira geçerse, enginarda toptanda bile 2 bin, 2 bin 500 yüz lira geçer. İşçiliği diğer ürünlerden kolay. Doktorların söylediğine göre enginar karaciğeri temizliyor, yağlanmasını önlüyor. Şeker hastalığı için de çok faydalı olduğunu belirtiyorlar" dedi.
Enginar ektiği 5 dekarlık araziyi önümüzdeki yıl arttırmak istediğini söyleyen Yüce, Balıkesir'de kış aylarında hava sıcaklığının bazen eski 15 dereceye düşmesine rağmen 5 yıldır enginar ürettiğine dikkat çekerek, insanlar için sağlık deposu olan enginarı Balıkesir'de yaygınlaştırmak için elinden geleni yapacağını söyledi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Halil Yüce'nin konuşması,
Enginar tarlasından detay görüntü,
Pazardan görüntüler.
Haber - Kamera: Hilmi DUYAR/BALIKESİR,
===========================================================
5)SANAT TERAPİSİ İLE PSİKOLOJİK TEDAVİ UYGULUYOR
ÇANAKKALE'de psikolog Nurdan Hızlı, Toz Sanat ve Tasarım Atölyesi'nde danışanlarına maske, kolaj, resim, kostüm giydirme ve psiko-drama yönteminden oluşan sanat terapisi ile psikolojik tedavi uyguluyor.
Çanakkale'de 12 yıldır psikologluk yapan Nurdan Hızlı, Toz Tasarım ve Sanat Atölyesi sahibi Sanat Danışmanı Tuğçe Özçelik ile bir ilke imza atarak, sanat terapisi ile psikolojik tedavi yöntemi uygulamaya başladı. 3 ay önce başlayan sanat terapisi ile psikolojik tedavi yönteminde psikolog Nurdan Hızlı, 35 danışanına maske, kolaj, resim, kostüm giydirme ve psiko-drama yöntemiyle birlikte psikolojik tedavi uyguluyor. Kişinin psikolojik sorunlarına yönelik sanat terapisi ile gerçekleştirilen tedavi yöntemi ortalama 4 ila 8 seans arasında değişiyor. Danışanların, ergenlik dönemi sorunları, depresyon, yalnızlık, karamsarlık, aile içi çatışmalar gibi şikayetlerle geldiğini belirten psikolog Nurdan Hızlı, sanat terapisinin Avrupa ve Amerika'nın yanı sıra İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirlerde çok yaygın bir psikolojik danışma yöntemi olduğunu belirterek, "Çanakkale'de bunu ilk olarak başlatmak istedik. Her yaş grubundan danışanımız var. Bu sanat terapisi sanatı araç olarak kullandığımız bir tedavi yöntemi. Resim, kolaj, maske gibi sanatın her dalını kullanıyoruz. Ben aynı zamanda psiko-drama terapisti olduğum için, psiko-drama ile sanat terapisini içiçe uyguluyorum. Kişinin kendi kişisel gelişimini, yaşantısı içinde çatışmalarını, kişisel gelişimi içinde var olan duygu kontrolünü, sosyalleşme sürecinde yaşadığı problemleri, depresyonunu, yalnızlığını yada aile içi çatışmalarını burada sanat terapisini araç olarak kullanıyoruz. Sanatı kullandığımızda kişi kendini daha kolay ifade ediyor. Yeteneklerinin ve kişisel özelliklerinin farkına varıyor" dedi.
Sanat terapisinin her alanda, her danışana uygulandığını ifade eden Hızlı, "Bizden destek alan otistik çocuklar var. Hafif düzeyde zihinsel engelli öğrencilerimiz var. Normal bireyler, ergenler ve çocuklarla çalışıyoruz. Aile içinde çatışma yaşayan karı-koca ilişkilerinde yada aile içi ilişkilerde danışma ihtiyacı olan herkesle çalışabiliriz. Yeter ki kişi kendi sorunlarıyla yüzleşmek, kendini keşfetmek ve daha mutlu bir hayat yaşamak istesin" diye konuştu.
RESİM YETENEĞİNİ KEŞFETTİ
Sanat terapisi tedavi yöntemi ile danışanlarının tedavi sürecinde yeteneklerini de keşfettiğini söyleyen psikolog Nurdan Hızlı, "12 yaşındaki teknoloji bağımlısı bir erkek danışanımız geldi. Annesi artık çocuğunun bilgisayar dışında, hiçbirşey ile meşgul olmadığını ve derslerinde başarısız olduğunu söyledi. Biz sanatı araç olarak kullandık. Bilgisayarının onun için ne anlam ifade ettiğini, neden bilgisayarında oyunlar oynadığı üzerinde resimlerle çalıştık. Danışanımız çok güzel resim çiziyordu. Ancak yalnızdı. Arkadaşları onunla ilgilenmiyordu. Şişman bir danışanımızdı. Onunla dalga geçiyorlardı. Bunların hepsi çizdiği resimlerle ortaya çıktı. Resimleri o kadar güzeldi ki, annesi ve kendisi de çizdiği resimlere şaşırdı. Teknoloji bağımlılığının dışında var olan yeteneğini şimdiye kadar fark etmemişlerdi. Çalışmalarımız ile o yeteneği fark edildi" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Nurdan Hızlı'nın danışmanları ile tedavi sürecinden görüntüler,
-Nurdan Hızlı ile röp.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,
===================================================
6)GEBE KALAMAZKEN İKİZ ANNESİ OLDU
İZMİR'de, yumurtalıklarındaki çikolata kistleri ve rahmindeki polip nedeniyle gebe kalamayan 38 yaşındaki Hale Zenginobuz, tüp bebek yöntemine başvurdu, elde edilen embriyolar donduruldu. Rahmindeki polip alındıktan sonra gerçekleşen embriyo transferiyle gebe kalan Hale Zenginobuz ikiz annesi oldu. Zenginobuz, "Tüp bebek dışında hamile kalman imkansız, dendi. Çok ümitsizdim, son çarem en güzel çare oldu, ikizlerimle çok mutluyum" dedi.
İzmir'de 10 yıllık evli öğretmen Hale Zenginobuz ile elektrik mühendisi 49 yaşındaki Ender Zenginobuz, üç yıl önce evlat sahibi olmaya karar verdi. Ancak Hale Zenginobuz'un yumurtalıklarındaki çikolata kistleri hamileliğine engel oldu. Çeşitli tedaviler gören Zenginobuz, birkaç kez denenen aşılama, yumurta çatlatma yöntemlerinden de eli boş döndü, hayal kırıklığı yaşadı. Zorlu ve yorucu süreçte çocuk sahibi olma mücadelesini sürdüren Zenginobuz çifti, İzmir Kent Hastanesi'ne başvurdu. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Namık Demir, Hale Zenginobuz'un anne olmasının önündeki engelleri belirledi. Prof. Dr. Demir, rahminde polip de olan Hale Zenginobuz'un kistlerinin alınması gerektiğini, tüp bebek dışında hamile kalmasının imkansız olduğunu söyledi. Kent Tüp Bebek Merkezi'ne yönlendirilen Zenginobuz çifti bu kez Merkez Sorumlusu Opr. Dr. Dilek Aslan'ın tedavisi altına girdi. Hale Zenginobuz'un kistleri alınmadan önce tüp bebek yöntemi için yumurtaları toplandı. Elde edilen embriyolar dondurulurken, Hale hanımın anne olmasına engel olan kistler operasyonla temizlendi, rahmin dinlenmesi için bir ay beklendi. Bu bir ayın sonunda dondurulmuş embriyolar çözdürülerek transfer edildi. Hem kistlerden kurtulan hem de gebeliği sağlanan Hale Zenginobuz, 18 Ocak 2016'da ikizleri Arya ve Artun'u bağrına bastı. Umutsuzca başvurduğu tüp bebek yöntemi sayesinde biri kız, biri erkek ikiz bebek sahibi olan Zenginobuz çifti büyük mutluluk yaşadıklarını söyledi. Anne Zenginobuz, "Tüp bebek dışında hamile kalman imkansız, dendi. Çok ümitsizdim, özellikle en son aşamada tüp bebek için geldiğimde hiçbir umudum yoktu, olmaz diye düşünüyordum. Son çare olarak geldim. Gördüm ki son çarem benim için güzel çare oldu. Sonuçları bizi çok mutlu etti. Zor, yorucu bir süreç ama sonucu her şeye değiyor. İkizlerimle çok mutluyum" diye konuştu.
Baba Ender Zenginobuz da zor, yorucu bir sürecin mutlu sonla bittiğini söyledi.
KİSTLER GEBELİĞE ENGEL OLUR MU?
Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Opr. Dr. Dilek Aslan, "Çikolata kisti hastalığı genel olarak tedavisi oldukça zor olan bir hastalıktır ve bazen hastalarımızın tekrar tekrar ameliyat olması gerekebilir. Kimi zaman tüp bebek yönteminde dahi gebeliği zorlaştıran bir sağlık sorunudur. Aynı şekilde rahim duvarındaki polipler de çoğu zaman adet düzensizliklerine ve gebe kalamamaya neden olabilmektedir. Hastamızın hem yoğun kistleri, hem de rahim duvarında polibi mevcuttu ve uzun yıllardır bu sorunlarla mücadele etmekteydi. Hastanemizin kadın doğum ekibiyle çalışarak öncelikle hastamızın kistlerinin tedavi edilmesi daha sonra da rahim duvarındaki polip temizlendikten sonra embriyoların yerleşmesiyle bebeklerimize kavuşma şansımız oldu" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Arya ve Artun'dan detay görüntü
Anne, baba ve ikizler bir arada
Opr. Dr. Dilek Aslan, Zenginobuz çifti ve ikizleri birlikte detay görüntü
Anne Hale Zenginobuz ile röp.
Baba Ender Zenginobuz ile röp.
Opr. Dr. Dilek Aslan ile röp. Genel- detay görüntü.
Haber - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,
===================================================