Dha Yurt Bülteni-3
1)YANLIŞ EVE OPERASYON, ÖLÜME NEDEN OLDUANTALYA'da kalp rahatsızlığı bulunan 65 yaşındaki Hamide Yücel, oğlu 28 yaşındaki Ali Yücel'i cinayet şüphesiyle gözaltına almak üzere eve gelen polisleri görünce kalp krizi geçirip öldü.
1)YANLIŞ EVE OPERASYON, ÖLÜME NEDEN OLDU
ANTALYA'da kalp rahatsızlığı bulunan 65 yaşındaki Hamide Yücel, oğlu 28 yaşındaki Ali Yücel'i cinayet şüphesiyle gözaltına almak üzere eve gelen polisleri görünce kalp krizi geçirip öldü. Ancak Ali Yücel'in cinayetten aranmadığı, polisin yanlış eve operasyon düzenlediği ortaya çıktı. Olay, dün saat 12.30 sıralarında Kepez İlçesi Baraj Mahallesi 5894 Sokak üzerindeki 16/2 numaralı evde meydana geldi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ne bağlı iki sivil polis, eşi vefat eden Hamide Yücel'in evine geldi. Polislerden biri, iddiaya göre silahını çıkartıp evin girişinde arkadaşlarıyla oturan Ali Yücel'i gözaltına almak istedi. Sesler üzerine dışarı çıkan Hamide Yücel, oğlunun cinayetten arandığı iddiasıyla gözaltına alınmak istendiğini öğrenince fenalaşıp yere yığıldı. Bu sırada sivil polislerden biri ambulans çağırırken, diğeri yanındaki dosyada bulunan fotoğrafı inceleyince aradıkları kişinin Ali Yücel olmadığını fark etti. Annesinin kalp rahatsızlığı bulunduğunu söyleyen Ali Yücel, sağlık görevlileri gelene kadar kalp masajı yaptı. Hamide Yücel, ardından gelen sağlık görevlilerinin müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Sivil polisler ise olay yerinden ayrıldı.
'SEN ÇEKİL TEYZE, OĞLUN CİNAYETTEN ARANIYOR'
Bilgisayar malzemeleri satan bir işyeri bulunan Ali Yücel, annesinin arkadaşlarını ve ailelerini kahvaltıya davet ettiğini belirterek, olay anını şöyle anlattı: "Girişte oturuyorduk. Demir kapı bir anda sürüklenerek açıldı. Elinde silahlı bir kişi üzerimize koştu. Biz panikledik ve 'Siz kimsiniz' dedik. Cevap vermeden, beni tutarak kanepenin üzerine yatırdılar. Annem bağırtıları duyunca, dışarı çıktı. Polislere, 'Siz kimsiniz oğlum, neden geldiniz' dedi. Onlar hala kolumu tutarak kelepçelemeye çalıştı. Ben yine 'Siz kimsiniz?' diye sorunca polis olduklarını söylediler. Annem bu esnada polise, 'Dur evladım, o benim çocuğum. Nereye götürüyorsun. Ben hiçbir yere bırakmam' dedi. Polis de bağırarak, 'Sen bir çekil teyze. Oğlun cinayetten aranıyor' diyerek annemi kanepeye itti. Sonrasında annem fenalaştı. Ona yardım etmeye çalışırken, polisler beni götürmek istedi. Ben, 'Bekleyin, anneme yardım edeyim, ölecek' diyerek kimliğimi çıkardım. Bu arada diğer polis elindeki zarfla yanıma gelerek, içinden çıkardığı fotoğrafa ve bana baktı. Sonra da 'Benzerliğin yok. Sen değilsin. Bize bu adres verildi' dedi. O anda kalp krizi geçirdiğini öğrendiğimiz annem yere yığıldı. Polis hemen ambulans aradı. Kalbinin durduğunu anlayınca kalp masajı yaptım ama başaramadım. Annem burada son nefesini verdi. Polislerden davacıyım."
YANLIŞ YAPTIKLARINI SÖYLEDİLER
Hamide Yücel'in 6 çocuğundan biri olan ve yan evde oturan Köksal Yücel de şunları söyledi: "Bağırtılara çıktığımda polisler ağabeyimi kanepenin üzerine yatırmıştı. Annem de bağırıyordu. Olaya müdahale etmeye çalıştım ama beni engellediler. Annem daha önce kalp ameliyatı olmuştu. Bunu da polislere söyledik. Buna rağmen annemi iterek, çevredekileri engellediler. Annem öldükten sonra polisler yanlış yaptıklarını söyledi. Annem son nefesini burada verdi. Biz onlardan kesinlikle şikayetçiyiz." Ali Yücel'in arkadaşı Orhan Kayahan ise Hamide Yücel'in daveti üzerine ailesiyle birlikte kahvaltıya geldiklerini belirterek, "Polisler bir anda eve geldi ve silahlarını çıkardı. Çocuklarımız da buradaydı. Olaylar sonunda polis memuru da pişman oldu ama iş işten geçti" dedi.
KOMŞULARI ANLATTI
'Fadime teyze' olarak seslendikleri Hamide Yücel'in komşusu olduğunu söyleyen Hüsam Ekşioğlu da gördüklerini şöyle anlattı: "Biz Yücel ailesinin bitişik komşusuyuz. Torunumla evin önündeydik. Sonrasında polis olduğunu öğrendiğim kişi önce benim eve girmek istedi. Ben kim olduğunu sordum. Bana evin girişini sordu. Ben ısrarla hangi evi, kimi aradığını söyledim. O ısrarla evin girişini öğrenmek istedi. Ben de mahalledekileri tanıdığımı ve kimi aradıklarını tekrarladım. Israr edince, ona evin girişinin diğer tarafta olduğunu söyledim. Kapıyı açıp içeriye girdikten sonra bağrışmalar oldu. Torunumu bırakarak komşunun evine koştum. O esnada komşumun oğlu Ali'yi polisin kanepeye yatırdığını gördüm. Rahmetli Fadime teyze de oğluna kelepçe vurmaya çalışan polislere engel olmaya çalışıyordu. Sonrasında ise kendinden geçti."
SİLAHLARINI ÇEKTİLER
Yaşananlara tanıklık eden Üzeyir Kayahan ise oğlunun arkadaşının daveti üzerine Hamide Yücel'in evine geldiklerini belirterek, "İki kişi kapıyı açtıktan sonra silahlarını çekti. Bir polis Ali'yi direkt kanepenin üzerine yatırdı. O sırada annesi geldi. Hamide hanım oğlunun suçsuz olduğunu söylerken onu da kanepenin üzerine ittiler. Bu sırada fenalaşan Hamide hanım hasta olduğunu, hastaneye yetiştirilmesini istedi. Daha sonra da polis ambulansı aradı" dedi. Ali Yücel'in arkadaşı Fatih Kayahan da polislerin silahlarını çekerek eve geldiklerini belirterek, her şeyin bir anda meydana geldiğini ifade etti. Emniyet yetkilileri ise 2 polis hakkında soruşturma başlatılacağını söyledi. Hamide Yücel'in cenazesi, bugün öğle vakti defnedilecek.
Görüntü Dökümü
--------------
Ali Yücel röp.
Üzeyir Kayahan röp.
Orhan Kayahan röp.
Hüsam Ekşioğlu röp.
Baskın yapılan evin görüntüsü
Taziye çadırından eve PAN
Evin girişinden görüntü
Evin önünde bekleyen vatandaşlardan görüntü
Evden genel görüntü
Ali Yücel başına gelenleri uygulamalı olarak anlatırken
Meral Uzun röp.
Ali Yücel polislerle boğuşurken vücudunda oluşan yaraları ve yırtılan pantolonunu gösterirken
Köksal Yücel röp.
Fatih Kayahan röp.
Evin girişindeki insanlardan görüntü
572 MB /// 09.23ö
(HABER- KAMERA: Süleyman EKİN/ANTALYA,
===========================================
2)ELAZIĞ'DA PKK OPERASYONU 18 GÖZALTI
ELAZIĞ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda PKK terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan 18 kişi, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Terör örgütü PKK propagandası yaptıkları ve örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan 18 kişi, Emniyet Müdürlüğü'nde sorgularının tamamlanması ardından adliyeye sevkedildi. Elazığ Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, şöyle denildi:
"Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğümüzce PKK/KCK terör örgütü propagandası yapmak suçundan yürütülmekte olan soruşturma ile ilgili olarak; 06.01.2017 tarihinde Elazığ il merkezi ve ilçelerde, eş zamanlı olarak, toplam 18 şahsa yönelik gerçekleştirilen operasyon neticesinde; 18 şüpheli şahıs PKK/KCK terör örgütü propagandası yapmak suçundan yakalanarak gözaltına alınmış, 1 şüpheli şahsın ise arama ve yakalama çalışmaları devam etmektedir. Şüpheli şahısların ikametlerinde yapılan aramalarda çok sayıda yasaklı yayın(kitap, dergi, gazete), örgütsel dökümanlar, 1 adet yivsiz av tüfeği, 1 adet kuru sıkıdan bozma 7.65 tabanca, 1 adet başkası adına ruhsatlı M16 görünümlü av tüfeği ve dijital materyaller ele geçirilmiştir."
Görüntü Dökümü
-----------------------
Adliyeden detay
Polis araçlarının gelişi
Şüphelilerin indirilmesi
Adliyeye polisler arasında gidişleri
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Şahismail GEZİCİ/ELAZIĞ, -
==============================================
3)PKK PROPAGANDASI YAPTIĞI İDDİA EDİLEN 7 KİŞİ ADLİYEDE
BURSA'da sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü PKK/KCK propagandası yaptıkları öne sürülen 4'ü kadın 7 kişi gözaltına alındı.
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Ekipleri, sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları paylaşımlar ile terör örgütü PKK/KCK'yı öven ve terör propagandasını yaptığı ve terör örgütüne üye olduklarını tespit ettiği 4'ü kadın 7 şüpheliyi, eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alıdı. Şüpheliler, Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgulamalarının ardından 'terör örgütü üyesi olmak' ve 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamalarıyla bu sabah adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Zanlıların adliyeye girişi
PKK propagandası yaptığı iddia edilen 7 kişi adliyede
Mehmet İNAN/BURSA,
======================================================
4)SİREN SESLERİNİ DUYUP AŞAĞIYA BAKINCA EŞİNİN CESEDİNİ GÖRDÜ
ADANA'da maddi sıkıntıları yüzünden bunalıma giren 58 yaşındaki Ali İhsan Gözübatık, oturdukları 8 katlı apartmanın çatısından atlayarak yaşamına son verdi. Merkez Çukurova İlçesi'nin Mahfesığmaz mahallesinde oturan Ali İhsan Gözübatık, sabah saatlerinde oturdukları apartmanın çatısına çıktı. Ekonomik sıkıntı çektiği ileri sürülen Ali İhsan Gözübatık, kendini boşluğa bıraktı. Gözübatık'ın düştüğünü gören yan taraftaki inşaat çalışanları durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen ekiplerin müdahale ettiği Gözübatık'ın öldüğü belirlendi. Bu sırada ambulansın siren sesini duyan eşi Beyhan Gözübatık, "Ne oluyor" diye merak edip dışarıya çıkınca eşinin cansız bedenini gördü. Şoka giren kadın "Borçları vardı, bunalıma girmişti" dedi. Ali İhsan Gözübatık'ın cenazesi, yapılan çalışmanın ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.
Olay ile ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Görüntü Dökümü
--------------
Yerdeki cesetten genel ve detay görüntüler
Apartmandan pan görüntü
İntihar eden şahsın eşinden görüntüler
Olayı gören bir vatandaşın konuşması
Olay yerindeki polisler
İntihar eden şahsın sağlık fotoğrafı
SÜRE: 01'23" BOYUT: 156 MB
Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,
=================================================
5)ÖNCE OTOMOBİLE, SONRA MARKETİN ÖNÜNDEKİ BUZDOLAPLARINA ÇARPTI
KOCAELİ'nin Karamürsel İlçesi'nde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil önce park halindeki bir otomobile ardından da marketin önündeki buzdolaplarına çarptı. Kaza gece saatlerinde, Karamürsel 4 Temmuz Mahallesi Amiral Caddesi üzerinde meydana geldi. T.B. idaresindeki 41 EA 017 plakalı otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce 34 RE 4907 plakalı otomobile ardından da marketin önünde bulunan buzdolaplarına çarptı. Kazada otomobil sürücüsü T.B. ile yanında bulunan bir arkadaşı hafif yaralandı. Karamürsel Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılar tedavi altına alındı. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Kaza yapan otomobillerden görüntü
-Marketten görüntü, önündeki buzdolaplarından görüntü
Ercan BUBER/KARAMÜRSEL(Kocaeli),
===================================================
6)TACİZ MAĞDURU YAĞMUR'UN STRESTEN ÖLÜMÜNDE BAKANLIK DEVREDE
İZMİR'in Bornova İlçesi'nde, oynadığı arkadaşının dedesinin tacizine uğrayınca okula gitmeyip bunalıma giren, ilk duruşma öncesinde sanıkla karşılaşacak olmanın stresine kalbi dayanmayıp yaşamını yitiren ilkokul öğrencisi 9 yaşındaki Yağmur Kaldıran ile ilgili davayla Başbakanlık, Adalet Bakanlığı yakından ilgileniyor. Milletvekillerinin olaya ilişkin önergelerini de göz önünde bulunduran Başbakanlık ile Bakanlığa, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı bilgi aktardı. Yapılan tüm yazışma ve bilgi aktarımları da UYAP üzerinden dava dosyasına konuldu.
Bornova'nın Kızılay Mahallesi'nde geçen 29 Temmuz akşamı meydana geldiği belirtilen olayda, ilkokul öğrencisi Yağmur Kaldıran, babasından izin alıp komşularının kızıyla balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine tek kalan Yağmur Kaldıran'ın yanına gelen arkadaşının dedesi T.Ç., iddiaya göre bebek alacağı vaadiyle küçük kızı torununun odasına götürdü. Hem bu odada, hem de evin salonunda T.Ç.'nin tacizine uğradığı öne sürülen Yağmur Kaldıran, daha sonra karşıdaki evlerine gitti.
Yaşadıklarını annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu. Gözaltına alınan T.Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık soruşturmasından sonra da T.Ç. hakkında İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'çocuğa cinsel istismarda bulunmak' suçundan dava açıldı.
KÜÇÜK KIZ TRAVAMAYI ATLATAMADI
Yağmur Kaldıran, yaşadığı travmanın ve büyük korkunun etkisinden kurtulamayınca, okula gitmedi, psikolojik tedavi gördü, tek başına kalamayıp, altını ıslatmaya başladı. Ailesinin sürekli yanında bulunduğu Kaldıran, davanın geçen Kasım ayındaki ilk duruşması öncesinde büyük stres yaşadı. Duruşma günü pedagog eşliğinde ifade vermesi beklenen Yağmur, bunun neden olduğu stres ve tacizcisiyle karşılaşacak olmanın yarattığı korkuyu yaşamaya başladı. Yaşadığı strese minik kalbi dayanamadığı öne sürülen Yağmur, duruşmadan iki gün önce 21 Kasım'da evinde fenalaştı. Kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Gözyaşlarıyla toprağa verilen Yağmur Kaldıran'ın tacizden sonra ve duruşma gününün yaklaşması nedeniyle yaşadığı ağır stres ortamından dolayı kalp krizi geçirdiği ileri sürüldü.
23 Kasım günü yapılan duruşmada ilk kez hakim karşısına çıkan T.Ç.'nin yargılaması, ertelendi.
BAŞBAKANLIK DA BAKANLIK DA BİLGİ İSTEDİ
Olayın ortaya çıkmasından sonra hem Başbakanlık, hem de Adalet Bakanlığı ile HSYK, yargılama süreciyle yakından ilgilendi. Ayrıca, TBMM'deki partilere bağlı milletvekillerinin de, yazılı önergelerle bilgi istemesi üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bilgi istendi. Bunun üzerine 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyaya ilişkin, süreçle ilgili ayrıntılı bilgi hazırlanarak ilgili birimlere gönderildi. Ayrıca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da yargılamaya müdahil olacağı belirtildi. Davaya ilişkin bu gelişmelere ait yazışmalar da yargılama dosyasına UYAP üzerinden konuldu.
Taylan YILDIRIM/ İZMİR,
===================================================
7)21 TORUNLU CİNSEL İSTİSMAR SANIĞINA 30 YIL HAPİS
ISPARTA'nın Şarkikaraağaç İlçesi'nde komşusunun 8 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan 21 torun sahibi 74 yaşındaki Yunus Çetin, 30 yıl hapse mahkum edildi. Sanık, karar duruşmasında, "25 yıllık esnafım. Köyde halı tezgahlarım vardı ve yüzlerce kadın bu atölyede halı dokudu. Hepsini anam bacım belledim. Çocukları da torunum gibi severim" diyerek kendini savundu.
Şarkikaraağaç'a bağlı Yassıbel Köyü'nde oturan 21 torunu bulunan ve eşi bir süre önce vefat eden Yunus Çetin, iddiaya göre geçen yıl mayıs ayında komşularının ilkokul 2'nci sınıfa giden kızı o dönem 7 yaşındaki A.B.'yi sokakta oynarken 'Para vereceğim' diye kandırarak evine götürdü. Burada A.B.'ye istismarda bulunduğu sırada kızın ablası geldi. Kızın elbiselerini düzelterek 'Bir şey yapmadım' diyen Yunus Çetin, iddiaya göre sonraki gün aynı şeyi yine yaptı. Kızın ablasının gördüklerini anlatması ve ailenin şikayeti üzerine gözaltına alınan Yunus Çetin, aralarındaki husumet nedeniyle kendisine iftira atıldığını öne sürdü.
AVUKATI BERAAT İSTEDİ
8 ay önce tutuklanan Yunus Çetin, hakkında Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada son kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık ile tarafların avukatları katıldı. Sanık avukatı mütalaaya karşı savunmasını yazılı olarak mahkemeye sundu. Ayrıca sanığın üzerine atılı suçların sübuta ermediğini, SDÜ Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan kızın cinsel istismardan dolayı ruhsal yapısında bozulma olmadığına dair rapor bulunduğunu belirterek beraat talep etti.
'TORUNUM GİBİ SEVERİM'
Mahkeme heyetinin söz hakkı verdiği sanık Yunus Çetin savunmasında şunları söyledi:
"Ben bu suçun sahibi değilim. Ne diyebilirim ki? 25 yıllık esnafım. Köyde halı tezgahlarım vardı ve yüzlerce kadın bu atölyede halı dokudu. Hepsini anam bacım belledim. Çocukları da torunum gibi severim. Bunca zaman hiçbir kirli işim olmadı. Eşimi ve 46 yaşında bir kızımı yakın zamanda kaybettim. Onların şoku ile hayata küstüm. Bu şeyleri düşünecek halde değilim. Koroner kalp hastasıyım. 2 kez kalp krizi geçirdim. Üçüncüsüne Allah kerim. Beraatımı istiyorum."
'SANIK ÇOK DA MASUM BİRİ DEĞİL'
Müşteki avukatı ise sanığın suçlarının sabit olduğunu ve mütalaaya aynen katıldıklarını belirterek şöyle dedi:
"Sanık anlattığı gibi çok da masum biri değil. 4 kez evlenmiş ve eşlerinden birinin psikolojik bunalıma girdiği ve tedavi gördüğü bilinmektedir. Ayrıca sanık 74 yaşındadır. Bu yaş dönemlerinde bu tür cinsel sapkınlık eğilimleri görülebilmektedir. Sanığın cezalandırılmasını istiyoruz. Müvekkilimin mağdur kızı halen psikolojik tedavi görmektedir."
TOPLAM 30 YIL HAPİS
Mahkeme başkanı sanığa son sözünü sordu. Sanık suçsuz olduğunu belirterek beraat talebini yineledi. Duruşmaya 10 dakika ara veren mahkeme heyeti daha sonra kararı açıkladı. Mahkeme, sanık Yunus Çetin'i 'cinsel istismar' suçundan 20 yıl, 'hürriyeti tahdit' suçundan 10 yıl olmak üzere toplam 30 yıl hapse mahkum etti. Mahkeme sanığa iyi hal indirimi uygulamadı.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Sanığın jandarma eşliğinde adliyeye getirilişi
22 MB /// 00.41ö
Haber- Kamera Nurettin ARKAN/YALVAÇ (Isparta),
==================================================
8)EŞİ İŞSİZ KALINCA HİNDİ BESİCİLİĞİNE BAŞLADI
Muş'un Hasköy ilçesinde oturan Zehra Elçi, eşinin uzun süre işsiz kalmasından dolayı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce yürütülen 'Hindi Yetiştiriciliği' projesinden yararlanarak ailesinin geçimini sağlamaya başladı. 3 çocuk annesi Elçi, kadınlara verilen hibeden yararlanmak için 2016 yılında bir proje hazırlayıp sunduğunu ve bunun da kabul edilmesi ile çiftlik kurduğunu söyledi. Çiftlikte eşi ile birlikte çalıştığını ve hindileri 150 liradan sattıklarını anlatan Elçi, "Hindileri tamamen organik yemlerle besliyoruz. Yemine hiçbir katkı maddesi katmıyoruz. Satılan hindinin yerini yeni doğanlarla takviye ederek ortalama 400 hindiye bakıyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Zehra ve Vedat Elçi hindilerin bakım yem ve su ihtiyacını karşılarken
-Kümesteki hindiler
-Elçi ailesi ile röportaj
Haber-Kamera: Eser AYDIN / MUŞ,
====================================================
9)OKULDA MATEMATİK, CAMİDE HUTBEYİ ANLATIYOR
ANTALYA'da işitme engelliler okulunda matematik öğretmeni olan Mustafa Sulubulut, engelliler için cuma hutbesini de işaret diline çevirerek aktarıyor.
Antalya'da Kepez İşitme Engelliler Okulu'nda matematik öğretmenliği yapan Mustafa Sulubulut, işitme engellilerin cuma hutbesini dinlemesi amacıyla her cuma Kepez İlçesi Gündoğdu Mahallesi'ndeki Hz. Ömer Camii'nde hutbeyi işaret diline çeviriyor. Hiçbir ücret istemeden kendi inisiyatifiyle çeviriyi yapan Sulubulut'u, öğrencilerinin yanı sıra aynı engeli taşıyan vatandaşlar da takip ediyor. Sulubulut, sosyal medya hesabı üzerinden Antalya'daki işitme engellileri hutbeyi dinleyebilmeleri için bu camiye çağırdı. Cuma namazını Hz. Ömer Camii'nde kılmaya gelenler, Mustafa Sulubulut sayesinde işaret dilini biraz anlamaya başladıklarını söyledi. Kepez Müftülüğü'nde uzman vaizlik yapan Mehmet Fatih Tunç, bu çalışmayı işitme engelliler adına desteklediklerini söyledi. Bu çalışmayı müftülük olarak duyarmaya çalışacaklarını belirten Tunç, Antalya'da ilk kez bir camide bu uygulamanın yapıldığını kaydetti. Tunç, "Bu camimiz işitme engelli kardeşlerimizin eğitim aldığı okula yakın olması dolayısıyla özellikle seçildi" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------------
Kepez Müftülüğü'nde uzman vaizlik yapan Mehmet Fatih Tunç ile röportaj
Cuma namazı için gelenlerle röportaj
Cuma hutbesi ve Mustafa Sulubulut'un işaret diline çevirmesi
312 MB /// 05.07
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
======================================================
10)ANTALYASPOR FANATİĞİ HOSTES
Antalya'da özel havayolu şirketinde hosteslik yapan 32 yaşındaki Ceren Kurtuluş, Antalyaspor sevgisiyle dikkati çekiyor. 17 yaşından itibaren tribünlerde kale arkasında yerini alan ve Antalyaspor maçlarını sürekli takip eden Ceren Kurtuluş, mesleğinin zorluğuna rağmen futbola ilgisini kaybetmedi. Kale arkasında taraftar grupları arasında maçları izleyip Antalyaspor'u destekleyen Ceren Kurtuluş, kırmızı beyazlı takımın oynayacağı maçların tarihine göre uçuş programını belirleyip, tribünde takımını yalnız bırakmıyor. Antalyaspor'un deplasmanda oynayacağı maçlar için yolculuk yapacağı uçakta yetkililerden görevlendirme talep eden Ceren Kurtuluş, fanatiği olduğu takımla farklı kentlere seyahat edip tribünde yer alıyor.
Görüntü Dökümü
------------------------------
RÖP: Ceren Kurtuluş
Ceren Kurtuluş stat içinde görüntüsü
74 MB /// 02.20ö
HABER-KAMERA: Tolga YILDIRIM/ANTALYA,
=======================================================
11)200 KİLOLUK BAKKALIN TEK ARZUSU ZAYIFLAMAK
MERSİN'in Erdemli İlçesi'nde bakkal 24 yaşındaki Ali Çetinel, 200 kiloya ulaştı.
İlçeye bağlı Merkez Mahallesinde oturan Ali Çetinel 7 yaşından bu yana kilo aldığını söyledi. İşlettiği bakkal dükkanında sürekli oturarak çalışmasının da kilo almasından etkili olduğunu belirten Çetinel, tatlı ve çikolata gibi yiyecekleri sık sık tükettiğini anlattı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi olduğunu belirten Çetinel, doktorların mide balonu tedavisi önerdiğini belirterek, "Bu operasyon için 5 bin lira masraf istendi. Ancak benim bu parayı ödemem mümkün değil. Sağlığıma kavuşmak istiyorum" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Ali Çetinel yatakta otururken
Odanın içerisinde dolaşırken
Ali Çetinel ile röportaj
Ali Çetinel üzerini giyerken
Boyut: 120 MB Süre: 03'45"
Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin),